Arkadaşları arasında TJ olarak da bilinen askerî uzman Terry Holdbrooks son günlerde Newsweek dergisine konu oldu.
Arkadaşları arasında TJ olarak da bilinen askerî uzman Terry Holdbrooks son günlerde Newsweek dergisine konu oldu. Dergi, askerî uzman Holdbrook’un 463’üncü Askerî İnzibat Ekibi’nde Küba’daki Guantanamo Körfezi’nde illegal olarak tutulan Müslüman tutukluların durumunu gözlemlemek için görevlendirildikten sonra İslâmiyet’i seçtiğini yazdı.
Dergide yer alan habere göre, Holdbrook, Guantanamo’da tutulan ve “General” lâkaplı 590 numaralı tutukluyu izlemekle görevlendirilmişti. Holdbrook 6 ay boyunca gözlem ve incelemeler yapmış ve demir parmaklıklar ardından geceler boyunca bağdaş kurarak oturmak ve uzun sohbetler etmek suretiyle 590 numaralı tutuklu ve diğer tutuklular ile görüşmeler yapmıştı.
Bu sırada Holdbrook General lâkaplı ve gerçek adı Ahmet Erraşidi olan tutuklu ile yakın bir ilişki kurdu. Zaman içinde Holdbrook, cezaevi hakkında çok ciddî şüphelere kapıldı ve daha önemlisi General ile yaptığı konuşmalar sonucunda kendi hayatını da sorgulamaya başladı. Daha sonra ise İslâm ile ilgili kitaplar okumaya başladı.
Bir gece ise Erraşidi ile saatler süren sohbet bu sefer bir şehadetle neticelendi. Holdbrooks demir parmaklıkların içinden bir kâğıt ve kalem uzatarak Erraşidi’den şehadetin İngilizcesini yazmasını rica etti. Daha sonra ise şehadetin Arapçasını da Guantanamo’daki Delta Kampı’nda yerde bağdaş kurmuş vaziyetteyken yüksek sesle tekrar etti ve Müslüman oldu.
Holdbrooks 2005 yılında Askerliği bıraktı. Tarih Guantanamo Körfezi’ni Müslümanlar için zor ve acı dolu ve zorla tutuldukları bir yer olarak kayıtlara geçti. Holdbrooks da oradaki adaletsizliğe katkıda bulunduğunu gördü. Guantanamo’da duvarların ve kapalı kapıların ardında Müslümanlara uygulanan işkenceler bir bir açığa çıkarken, bir de Müslümanlarla oradaki gardiyanlar ve askerler arasında gelişen etkileşimler, dinî ve siyasî sohbetler neticesinde bazı gardiyanların kalplerinin aydınlanması ve İslâmiyet’i seçmesi gibi büyük bir olayı görmezden gelmemek gerekir.
Guantanamo’da beş yıl kalan ve 2007 yılında salıverilen Erraşidi şu anda bulunduğu memleketi Fas’tan Newsweek dergisine yolladığı mektubunda, “Tutuklular kendilerini biraz olsun saygı gösteren bazı gardiyanlarla sohbet ederlerdi. Her şey hakkında konuşurduk, normal şeylerden bahsederdik ve ortak yanlarımızdan da bahsederdik” demektedir.
Faslı tutuklu Erraşidi yaklaşık 18 yıl boyunca İngiltere’de aşçı olarak çalışmış ve çok iyi İngilizce konuşabilmekteydi. Erraşidi Guantanamo’da hep isyan eden ve sorun çıkaran bir mahkûm olarak bilinirdi zira Newsweek’e yazdığı mektupta, “İngilizce bildiğim için, her zaman askerlerle münakaşa ederdim” diyor.
Erraşidi birgün kendisine “General” lâkabını takan Guantanamo’daki bir Amerikan albayına “Generaller işbirliği halinde değillerse zarar verirler” demişti. Erraşidi bu tip meydan okumalarının kendisine genelde buz gibi soğuklarda çıplak olarak tutulmak ve “stress position” denilen prangalı işkence uygulamalarıyla dolu uykusuz geceler olarak geri döndüğünü belirtiyor. Erraşidi, “Askerler bizlere akıl almaz işkenceler yapıyorlardı ve benim de bunun karşısında sessiz kalmam beklenemezdi” diyor ancak ABD hükümeti Guantanamo’da sözkonusu işkencelerin yapıldığını red ediyor.
Erraşidi gardiyanlarla bir çok dinî konuda tartıştıklarını ve sohbet ettiklerini belirtiyor ve “Onlara Noel Baba, İshak ve İbrahim peygamberler ve kurban meselesi ve tabiî ki Hz. İsa konularında bildiklerimi anlatırdım” diyor. Holdbrooks da Newsweek dergisine “Müslüman olacağımı Erraşidi’ye söylediğimde o beni bunun çok önemli bir sorumluluk altına girmek anlamına geldiği ve Guantanamo gibi pis bir yerde bulunmayı güçlendireceği konusunda uyardı. O benim neyin içine girmek ve neyi kabul etmek üzere olduğumu bildiğimden emin olmak istedi” şeklinde açıklama yaptı.
Holdbrooks şehadet getirdikten bir süre sonra Guantanamo’daki diğer gardiyanlar, mahkûmların Holdbrooks’a Mustafa diye seslendiklerini işitti. Bir kaç ay içinde de Holdbrooks askerlikten terhis oldu, hem de o gelmeden 2 yıl önce. Ordu ona hiçbir açıklama yapmadan ve normal görev süresi bitmeden tezkere verip gönderdi.
Şimdi Holdbrooks ve Erraşidi yeniden görüşüyorlar. Erraşidi Newsweek’e verdiği demeçte şimdi özgürlüğe alışmaya çalıştığını ve prangasız ve gece ışıklar sönük vaziyette uyumaya alışmakla uğraştığını söylüyor. Erraşidi Newsweek’e gönderdiği düzinelerce e-maili kendisini esir edenler tarafından kendisine takılan Ahmed 590 rumuzuyla imzalamıştı.
Şimdi 25 yaşında olan Holdbrooks, kayıt danışmanı olarak çalıştığı Phoenix Üniversitesi’nin yanıbaşındaki Tempe İslâm Merkezi’nde vakit namazlarını kılıyor. Tempe’deki imam Holdbrooks’u cemaate tanıştırıp onun Guantanamo’da hidayete erdiğini söylediğinde, düzinelerce Müslüman onu elini sıkarak tebrik etmiş. Amr Elsamny adlı Mısırlı Tempe İslâm Merkezi imamı, “Hep Guantanamo’dakilerin vahşi birer asker olduklarını düşünürdük. Oradan TJ gibi bir insanın çıkacağına asla ihtimal vermezdim” diyor.
Allah da Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:
“Sana kitabı, ancak ayrılığa düştükleri şeyleri onlara açıklaman için ve iman eden bir topluma doğru yolu gösterici ve rahmet olarak indirdik (Nahl Sûresi, 64. âyet)
İnşallah, daha fazla Hıristiyan asker İslâmiyet’i seçecektir.
Tercüme: UMUT YAVUZ
|