|
|
|
Washington hantal |
ABD Başkanı Barack Obama, Beyaz Saray’da geçirdiği 100 günün ardından bir değerlendirme yaptı. Kendisini en sıkan şeyin, Washington’daki değişimin yavaşlığı olduğunu belirten Obama, büyük bir ekonomik krizin içinde olunmasına rağmen, bu yavaşlığın kendisini zorladığını ifade etti.
Obama: İyi başladık
ABD Başkanı Barack Obama, Beyaz Saray’da geçirdiği 100 günün ardından, kendisini en şaşırtan şeyin, aynı anda 7-8 problemle karşı karşıya kalması olduğunu söyledi. 20 Ocak’taki yemin töreninin ardından, ABD Başkanı olarak 100. gününü doldurması dolayısıyla Obama, göreve geldiğinden bu yana gerçekleştirdiği üçüncü basın toplantısında soruları cevapladı. Yaklaşık bir saat süren basın toplantısında en ilginç sorulardan biri, ‘’göreve geldiğinizden bu yana sizi en çok şaşırtan, sıkıntıya sokan ve alçakgönüllü hissettiren deneyimleriniz hangileri oldu?’’ sorusuydu. Obama, kendisini en şaşırtan şeyi, başkanlık yarışına girmeye karar verdiği ilk günle kıyaslarsa, bugün karşı karşıya olduğu problemlerin sayısı olarak açıkladı. Başkanlık yarışına girdiğinde, Irak konusunun bulunduğunu ve ekonominin göreceli olarak kuvvetli olduğunu hatırlatan Obama, ‘’Başkan olarak, Büyük Depresyon’dan (1929-1933 dönemindeki ekonomik çöküş) bu yana karşılaşacağımız en kötü ekonomik krizi beklemiyordum’’ dedi. Normal şartlarda bir ABD başkanının, aynı anda 2-3 büyük problemle başa çıkmasının beklenebileceğini belirten Obama, kendi döneminde aynı anda uğraşması gereken problemlerin sayısının 7-8 civarında olduğunu kaydetti. Kendisini en sıkan şeyin ise, Washington’daki değişimin yavaşlığı olduğunu belirten Obama, büyük bir ekonomik krizin içinde olunmasına rağmen, bu yavaşlığın kendisini zorladığını ifade etti. 100 gün içinde yapılanları sıralarken, Irak’ta savaşı sona erdirme yönündeki plandan, Afganistan ve Pakistan’da terör örgütü El Kaide’nin peşine düşülmesinden, Guantanamo üssünün kapatılması ve işkencenin yasaklanmasından, ekonomik zorluklarla küresel mücadele çerçevesinde diplomatik ortaklıkların yenilenmesinden bahseden Obama, ‘’iyi bir başlangıç yaptık’’ dedi.
Ancak Obama, yine de tatmin olmadığını belirtti ve nükleer silahların yayılması tehlikesi, domuz gribi salgını ve milyonlarca Amerikalının halen ekonomik zorluk, işsizlik içinde olması konularını sayarak, bunların çaresine bakılması için daha çok yapılacak iş olduğuna işaret etti.
|
01.05.2009
|
|
|
TERÖR NİYE TIRMANIŞA GEÇTİ? |
İstanbul'daki kanlı çatışmadan iki gün sonra Lice'de 9, Şemdinli'de 1 askerimizin şehit düştüğü gün eski Bakan Türk'e yönelen başarısız suikast girişimi, “Türkiye yine terörle çelmelenip istikrarsızlaştırılmak mı isteniyor?” sorusunu gündeme getirdi.
BAKÜ’DE ÜNİVERSİTE KAN GÖLÜ
Bakü'de bir üniversitede meydana gelen ve 13 kişinin hayatını kaybettiği saldırının, “Ermeni açılımı” sebebiyle Türk-Azeri ilişkilerinde gerginliğin yaşandığı ve Ergenekon bağlantılarının orada da uç verdiği bir ortamda gerçekleşmesi dikkat çekti.
IRAK VE PAKİSTAN DA HEDEFTE
ABD'nin çekilme planları yaptığı Irak'ın başkenti Bağdat'ta onlarca kişinin daha hayatına mal olan bombalı saldırılar ve Pakistan'ın Karaçi şehrindeki şiddet olaylarında can kaybının artması, tüm bölgenin terör tuzağına hedef olduğunu gösteriyor.
Terör, Bakü’yü de vurdu
DÜN sabah Azerbaycan’ın başşehri Bakü’deki Devlet Petrol Akademisi’ne (ADNA) giren silâhlı bir kişi aralarında öğretim görevlilerinin bulunduğu en az 13 kişiyi öldürdü. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Azerbaycan Devlet Petrol Akademisinde düzenlenen saldırıyla ilgili gereken bütün tedbirlerin alınacağını, bundan hiç kimsenin şüphesi olmaması gerektiğini söyledi. Yayımladığı mesajda ölenlere rahmet, yakınlarına baş sağlığı dilediğini ifade eden Aliyev, facianın büyük keder uyandırdığını vurguladı. Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı Sosyal ve Siyasî İşler Şube Müdürü Ali Hasanov da, Akademide düzenlenen silâhlı saldırının, ülkedeki sosyal ve siyasî istikrarın sarsılmasına yönelik yapılan bir faaliyet olmadığını söyledi. Hasanov, gazetecilere yaptığı açıklamada, dünyanın bir çok yerinde bu tür saldırıların meydana geldiğini ifade ederek, olayın araştırıldığını kaydetti. Başsavcılık yetkilileri ise, son yapılan açıklamada olayda 13 kişinin öldüğünü, 13 kişinin de yaralandığını belirterek, ölenler arasında 2 Sudan, 1 Suriye vatandaşının bulunduğunu açıkladı. Vefat edenler arasında öğrencilerin yanı sıra bazı öğretim görevlisi ve üniversite çalışanlarının da bulunduğu kaydedildi. Yetkililer, saldırının sorumlularından olan Azeri asıllı Gürcistan vatandaşının, 29 yaşındaki Ferda Garibov olduğunu, bu kişinin okul öğrencisi olmadığını bildirdi. Olayda ölenlerin 11’inin kimliği belirlenirken, diğerlerinin kimliğiyle ilgili çalışmalar sürdürülüyor. Olay yerinde bulunan mermi çekirdeklerine göre, Makarov tipi tabanca kullanıldığı ve silâh şarjörünün bir kaç defa değiştirildi belirlendi. Hastane yetkilileri, bazı yaralıların durumunun ağır olduğunu belirtirken, ölü sayısının artmasından endişe ediliyor. Devlet Petrol Akademisi’nde aralarında Türklerin de bulunduğu çok sayıda yabancı öğrenci eğitim alıyor. Saldırıda Türk öğrencilerden ölen ya da yaralanan olmadığı bildirildi.
|
01.05.2009
|
|
|
İngiltere’nin Irak’ta işi bitti |
İNGİLTERE Başbakanı Gordon Brown, Irak’taki İngiliz askerlerinin Basra bölgesinde yürüttüğü askerî operasyonlarının planlanandan bir ay önce sona erdirildiğini ilân etti ve İngiltere’nin Irak’ta görev yaptığı bölgede arkasında bıraktıklarından gurur duyulması gerektiğini öne sürdü.
Brown, Irak Başbakanı Nuri El Maliki ile yaklaşık bir saat süren görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, İngiltere’nin Irak halkının güvenliğini sağlamak ve hayat şartlarını düzeltmek için bugüne kadar operasyonel rol oynadığını, bu rolün dün öğle saatlerinde yapılan törenle, Basra’da otoritenin devredilmesiyle sona erdiğini ifade etti. Irak’la ilişkilerini derinleştirmek ve güçlendirmek için yeni adımlar attıklarını da belirten Brown, “Irak’ın İngiltere açısından bir başarı öyküsü olduğunu” iddia etti.
|
01.05.2009
|
|
|
Pakistan’da etnik şiddet |
PAKİSTAN'IN en büyük şehri Karaçi’de çıkan etnik şiddet olaylarında 26 kişinin öldüğü bildirildi.
Yetkililer, şehrin çeşitli kesimlerinde etnik gruplar arasındaki anlaşmazlık sonucu çıkan şiddet olaylarında silâhların kullanıldığını kaydettiler. Pakistan’ın ticaret merkezi ve güneydeki Sindh eyaletinin başşehri Karaçi’de, Pakistan’ın 1947’de bağımsızlığını kazanmasından sonra Hindistan’dan göç eden ve Urduca konuşan Müslüman nüfus çoğunlukta bulunuyor. Şehirde büyük oranda Peştun da yaşıyor.
|
01.05.2009
|
|
|
Irak’ta kanlı gün |
IRAK'IN başşehri Bağdat’ta kalabalık bir pazar yerinde eş zamanlı iki bomba yüklü araçla düzenlenen saldırılarda ölü sayısı 51’e olarak açıklandı.
Bağdat’ın Şiî nüfusun çoğunlukta olduğu Sadr şehri dış mahallesinde düzenlenen saldırılarda 76 kişi de yaralandı. Yetkililer, saldırı bölgesinde park halinde bomba yüklü bir taksi de bulunduğunu ve bomba yüklü üçüncü aracın güvenlik güçleri tarafından etkisiz hale getirildiğini bildirdi. Bu arada, saldırılar, ülkedeki önde gelen Sünni siyasi parti Irak İslami Parti tarafından da kınandı. Bölgede son iki haftadır düzenlenen saldırılar sebebiyle Irak’ta mezhep ayrılığına dayalı şiddet eylemlerinin yeniden tırmanmasından endişe ediliyor.
|
01.05.2009
|
|
|
Gazze-Mısır arasında tünel çöktü |
GAZZE Şeridi’nin güneyindeki Refah’ta, Mısır ile sınır boyundaki tünellerden biri çöktü, 2 Filistinli vefat etti.
Refah’taki hastane yetkilileri, çöken tünelde ölen Filistinlilerin sabah hastaneye getirildiklerini belirtti. Gazze-Mısır sınırındaki tüneller, ambargo altındaki bölgenin birçok gereksinimi karşılıyor. Tüneller aracılığıyla Mısır tarafındaki çok sayıda mal ve ürün Gazze’ye getiriliyor.
|
01.05.2009
|
|
|
Domuz gribi paniği büyüyor |
DÜNYA Sağlık Örgütü (DSÖ), domuz gribini 1 ila 6 arasında derecelendirdiği salgın evreleri sıralamasında alarm düzeyini 4. evreden, 5. evreye çıkardı.
DSÖ’den yapılan açıklamada, alarm düzeyinin 5. evreye çıkarılmasının, bu hastalığın en az iki ülkede insandan insana bulaştığının doğrulandığı ve bu hastalığın aşısının üretilmesi çabalarının hızlandırılması anlamına geldiği kaydedildi. DSÖ Başkanı doktor Margaret Chan, Cenevre’de düzenlenen basın toplantısında, dünyadaki grip uzmanlarıyla yapılan danışmalardan sonra alarm seviyesinin yükseltilmesine karar verdiğini bildirdi. Öte yandan Avrupa Birliği (AB) Sağlık Genel Direktörü Roberd Madelin, domuz gribi salgını durumunda kıtadaki binlerce kişinin ölebileceği uyarısını yaptı. Madelin, konunun Avrupa’da insanların ölüp ölmeyeceği değil, kaç kişinin öleceği olduğunu söyledi. Buna paralel olarak, İsviçre’nin Federal Sağlık Bakanlığı, ülkede ilk domuz gribi vakasının tesbit edildiğini bildirdi. Bakanlık Sözcüsü Jean-Louis Zurcher, ayrıntılı bilgi vermeden yaptığı açıklamada, “Zürih yakınında Baden şehrinde bir hastada domuz gribi belirlendiğini” açıkladı.
|
01.05.2009
|
|
|
İsrail AB’ye öfkeli |
İsrail Dışişleri Bakanlığının bir yetkilisi, AB ülkelerinin Binyamin Netanyahu hükümetine yönelik eleştirilerini kabul edilemez olarak değerlendirdi ve “bu eleştirilere son verilmemesi halinde, AB ülkelerinin İsrail-Filistin barış sürecine katılımlarını bloke edecekleri” uyarısında bulundu.
İSRAİL Dışişleri Bakanlığının bir yetkilisi, AB ülkelerinin Binyamin Netanyahu hükümetine yönelik eleştirilerini kabul edilemez olarak değerlendirdi ve “bu eleştirilere son verilmemesi hâlinde, AB ülkelerinin İsrail-Filistin barış sürecine katılımlarını bloke edecekleri” uyarısında bulundu. İsrail’in bu uyarısının, asıl olarak, AB Dış İlişkiler Sorumlusu Benita Ferrero-Waldner’i hedef aldığı belirtiliyor. Ferrero-Waldner, “İsrail’in barış sürecinde izlediği siyasetten dolayı, bu ülkeyle AB arasındaki bağların geliştirilmesinin dondurulması” çağrısında bulunmuştu. Haaretz gazetesinin haberine göre İsrail Dışişleri Bakanlığı Avrupa Masası Direktör Yardımcısı Rafi Barak bir süre önce, İsrail’deki Avrupa ülkeleri büyükelçileri ile görüşmeler yapmaya başladı ve ilk olarak Fransa, İngiltere ve Almanya’nın İsrail’deki diplomatik temsilcileriyle görüştü. Habere göre Barak, bu görüşmelerde, “Avrupalı bakanların ve üst düzey AB yetkililerinin Netanyahu hükümetine yönelik eleştirilerini sert şekilde protesto etti, eleştiri oklarını özellikle Ferrero-Waldner’in açıklamalarına yöneltti, Ferrero-Waldner’in eleştirilerinin üslup ve zamanlama açısından uygun olmadığını” dile getirdi.
|
01.05.2009
|
|
|
|