Başbakanlık görevini Ehud Olmert’ten devralan Binyamin Netanyahu, yaptığı ilk konuşmada, “radikal İslâm” ve “İran tehdidi”ni ileri sürerek, İsrail’in bugün içinde bulunduğu askerî durumun, büyük ölçüde radikal İslâmın yükselişiyle bağlantılı olduğunu iddia etti.
Netanyahu barışa inanmıyor
İsraİl’de yeni hükümeti kuran Likud lideri Binyamin Netanyahu, başbakanlık görevini Ehud Olmert’ten devraldı. Cumhurbaşkanı Şimon Peres’in huzurunda yapılan devir teslim törenine, Netanyahu, Olmert ve eşleri, yeni ve eski bakanlar, bazı üst düzey kamu görevlileri katıldı. Törende Olmert, kendi döneminde yaptıklarını anlattıktan sonra, üzüldüğü tek konunun, Filistinliler ve Suriye ile gerçek bir barışa doğru çok yaklaşmalarına rağmen gerçekleştirilememesi olduğunu belirtip, bazı hatalar yaptığını, bunlar için üzgün olduğunu, ancak bu hataları dile getirmekten utanmadığını söyledi. Yeni Başbakan Netanyahu’dan, kendisinin izlediği yolda devam etmesini isteyen Olmert, yine de İsrail’e huzur getirecek gerçek bir barışa erişilebileceğine inandığını vurguladı. Netanyahu ve Peres, Olmert’e yaptıkları için teşekkür ederken, Netanyahu, hükümetin politikasına ilişkin bir ipucu vermedi, sadece “Kollarımızı sıvayıp hemen işe koyulmalıyız” demekle yetindi.
Cumhurbaşkanı Şimon Peres de Netanyahu’ya, iki devletli çözümün önemini vurgulayan bir konuşma yaptı. Peres, “Liderliğinizdeki hükümet, barış sürecinin her cephede ilerleyebilmesi için olağanüstü bir çaba göstermelidir” dedi. “Görev süresi sona eren hükümetin, ABD tarafından desteklenen ve dünya ülkelerinin çoğunluğunca kabul edilen, iki halk için iki devlet vizyonunu benimsediğini” vurgulayan Peres, “Gelecekteki gerçeğin biçimi hükümetinizce oluşturulmalıdır” diye konuştu. Peres, bununla birlikte İsrail’in yanı başında hüküm sürecek bir Filistin devletine desteğini ilan etmesi için Netanyahu’ya açık bir çağrı yapmaktan kaçındı. İsrail Cumhurbaşkanı, “Tüm bölge için barıştan daha iyi bir seçenek göremiyorum; özellikle de Arapların barışa olan gereksinimleri, İran’ın bölgemizin Arap bölümünü ele geçirme tehditleriyle birleşince...” diye konuştu. Peres, yeni hükümetin çoğunluğa sahip olduğunu ve meşru olduğunu da vurguladı. Öte yandan Haaretz gazetesinin, hükümetin dün Knesset’te güvenoyu almasının hemen ardından yaptığı bir kamuoyu yoklaması, İsraillilerin yüzde 54’ünün yeni hükümetten memnun olmadıklarını ortaya koydu. Haaretz-Dialog kamuoyu yoklamasının sonuçlarına göre halk yeni hükümete çok da fazla süre vermiyor. Kamuoyu yoklamasına katılanların üçte birinden azı, yeni hükümetten hoşnut olduklarını ifade etti.
Katılımcılar, kabinedeki önde gelen bakanlardan ikisinin de görevlerine uygun olmadığına inandıklarını kaydetti. Bu isimlerden biri, İsrail Evimiz partisinin lideri, Dışişleri Bakanlığına atanan Avigdor Lieberman oldu. Lieberman, katılımcıların ancak üçte birinden destek alırken, büyük çoğunluk, Lieberman’ın ülke dışında İsrail’i temsil etmemesi gerektiği yolunda görüş bildirdi. Netanyahu hükümetinin güvenoyu almasından sonra ilk tepki, Filistin Yönetimi Devlet Başkanı Mahmud Abbas’tan geldi. Abbas, Netanyahu’nun barışa inanmadığını söyledi. Abbas, Filistin resmi haber ajansı Wafa’ya yaptığı açıklamada, Filistin devletini tanıması için uluslararası toplumu, Likud başkanlığındaki sağ hükümete baskı yapmaya da çağırdı.
|