Geçtiğimiz hafta Üsküdar da öğle vakti bir camide namazımızı eda ettikten sonra cami cemaati olarak dışarı çıktığımızda içimizi burkan bir görüntü ile karşılaştık. Orta yaşlı bir anne ve baba ile dört küçük çocuk avluda idi. Yaşları 5 - 8 civarındaki üç çocuk elbiseleriyle banklara uzanmış üstlerine küçük bir battaniye çekmiş soğuktan korunup uyumaya çalışırken, henüz 1-2 yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim küçük yavrucak ise yaptığı muzipliklerle hiçbir şeyden habersiz çocukluğunun gereğini yerine getiriyordu. Çocukların üzerlerinde kendilerini soğuktan koruyacak ne yazık ki pek bir şey yoktu. Cemaatin yardım tekliflerine ise anne baba ilgisizdi. Çocukların o hali herkesi üzmüştü. Bu aile ve özellikle çocuklar için bir şeyler yapılmalıydı. “Devletimiz bu konuya elbette ilgisiz kalmayacaktır?” gibi bir iyi niyet ve inançla telefona sarıldım. Önce Üsküdar Belediyesi beyaz masasını aradım. Olayı anlattım. Aldığım cevap, “ne yazık ki belediye olarak dışarıda kalan böylesi ailelere yapabilecekleri bir şey olmadığı” idi. Kadıköy Belediyesini aradım. Aldığım cevap: “Efendim aslında bizim böyle bir hizmetimiz var ama orası bizim belediyemiz sınırları dışında, Üsküdar Belediyesini arayın oldu lütfen” oldu. Büyükşehir Belediyesi Beyaz Masa’yı (alo 153) aradım bu defa. Aldığım cevap farklı değildi, “Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünü aramamı” tavsiye ettiler. Aradım. Görüştüğüm uzman, “ne yazık ki yardımcı olamayacağız. Siz bir de polisi arasanız.” Peki deyip 155’i aradım. Polis memuru “Biz en fazla olay yerine bir ekip gönderip baktırabiliriz ondan sonrasına karışamayız” dedi. “Tamam” dedim, “Ona da razıyım. Aile yardımı reddediyor, ama çocuklara yardımcı olmak zorundayız.” Devletimizin 5 ayrı kurumuyla yaptığım görüşmelerden çıkan sonuç koskoca bir hayal kırıklığıydı. İster istemez düşündüm “Devlet kimin için var? Devlet ne zaman devletliğini gösterir kendi vatandaşına” diye. Şu seçimlerde harcanan reklâm, afiş masrafları ile acaba soğukta titreyen o yavrular gibi kaç çocuğumuz, kaç aile ısınırdı? Seçimlerde başkan adaylarının söylediği onca gösterişli sözler, halk adamı, yardımsever başkan reklâmları demek sadece lâftan ibaretmiş. Tamam kötümser değilim. Elbette insanlık ölmedi, yaşıyor. Ehli hamiyet yardımsever pek çok insanımız şükürler olsun hâlâ var ama devlet ve belediye kurumları ne işe yarıyor? diye sorsam. Sayın yöneticiler, o soğukta banklarda yatan, ısınmaya çalışan sizin çocuğunuz olsa ne hissederdiniz acaba?
|