TÜRK Eğitim Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Sami Özdemir, Türk toplumuna hakaret olan “cahil” yaklaşımını kabul etmelerinin mümkün olmadığını söyledi.
Özdemir, “Bu ülkenin yönetim kadrolarındaki insanları seçen de bu millettir. Millet iradesine kimsenin ipotek koymaya veya üzerinde yorum yapmaya hakkı yoktur.” dedi.
Karadayı’nın sözlerinin halkı rencide ettiğini belirten Özdemir, “Türk milletini şahsi düşüncelerle aşağılamak, küçüksemek, rencide edecek sözler söylemek, bu ülkeyi yöneten şahsiyetler açısından doğru değildir. Bu halk cahilse, sorumlusu yönetim kadrolarında bulunanlarındır” şeklinde konuştu.
Eğitim Bir Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Abdurrahim Şenocak da seçkinlerin yöneteceği, diğerlerinin teba olacağı bir ülke modelinin çok gerilerde kaldığını vurguladı.
Bu çıkışların demokrasiyi sekteye uğratma girişimi olduğunu ve acilen sivil anayasa hazırlanması gerektiğine dikkat çeken Şenocak, “Bizim geleneğimizde bir bilgi, bir de irfan vardır. İnsanlar doğru ve yanlışı, samimi ve gayri samimiyi, irfan sayesinde çok rahatlıkla görebilir. Millî iradenin önüne, bu şekilde manipülasyonlarla geçilmek isteniyor” diye konuştu.
İnternete düşen ses kayıtlarındaki eski generallerin konuşmalarının, 27 Mayıs 1960 ve 12 Eylül 1980 askerî darbelerinin özentisi olduğunu kaydeden Şenocak, “Bu düşünce, 12 Eylül’ü kanıksadıklarını gösteriyor. Dolayısıyla tam demokratik bir sürece geçiş, bu kişilerin rantını kesiyor olabilir. Bunlara bir nevi Kenan Evrencikler diyebiliriz. Millî iradeye alerjileri olabilir ancak darbeler, millete karşı yapılmış en büyük hakarettir” şeklinde konuştu.
Eğitim seviyesiyle vatandaşlık arasında doğrudan bir irtibat olmadığını ve hiç kimseye ayrıcalık tanınmadığının altını çizen Abdurrahim Şenocak, şunları söyledi: “Böyle bir paradigmayı öne sürmek, sağlıklı ve demokratik bir düşünce değildir. Bu biraz, totaliterlik veya padişahlık özentisidir. Gelişmiş ülkelerde fertler önemlidir.”
|