|
|
|
Anayasa makyajla düzelmez |
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Türk hakimi Işıl Karakaş, mevcut anayasanın Avrupa standartlarına aykırı olduğunu belirterek, yeni bir anayasanın hazırlanmasının önemine dikkat çekti.
Star gazetesine konuşan Karakaş, özetle şunları söyledi: "Anayasanın mükemmel olmadığı kuşkusuz. Darbe anayasasıdır ve demokratik liberal ögeler içermiyor. Anayasada cok değişiklik oldu. Bunların hepsi anayasasının ne kadar Avrupa standartlarının dışında olduğunu gösteriyor. Ne kadar makyajlarsanız makyajlayın anayasa degişikliği sorunu sürüyor. Türkiye’den AİHM’e yılda 3 bin civarı başvuru oluyor. Bunlar ayıklanıyor. Şu an mahkeme onunde 11 bin Türk davası var. Mahkemenin iş yükünü arttıran ülkelerden Türkiye, Rusya’dan sonra 2. sırada. Ancak dâvâ niteliği değişti. Çoğunluk adil yargılamayla ilgiliydi. Kötü muamele başvuruları azalıyor. Ikinci grubu da mülkiyet ihlâli dâvâları oluşturuyor. Artık insan hakları ihlâlleri değil başka başvurular geliyor.”
|
14.03.2009
|
|
|
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ RAFA MI KALKIYOR? |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yüksek Hızlı Trenin (YHT) Ankara-Eskişehir arasındaki ilk seferinde gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Anayasada yapılması planlanan değişikliklere ilişkin bir soruya Erdoğan, ''bireysel başvuru, ombudsman, siyasî partiler ve seçim yasası gibi 4 başlığı kapsayan bir şey'' karşılığını verdi. Erdoğan, anayasayı toptan değiştirmeyi düşünmediklerini açıkladı.
AB RAPORU: SİVİL ANAYASA ŞART
Önceki gün kabul edilen AB Raporunda ise anayasa değişikliğine vurgu yapılarak, demokratikleşme konusundaki reformların hızlandırılması isteniyor. Anayasanın hak ve özgürlük temelli olarak yenilenmesi istenen raporda, siyasî partiler kanununun değiştirilmesi, yargı reformunun yapılmasının büyük önem taşıdığı da vurgulanıyor.
Tren hızlı, demokratikleşme yavaş
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Anayasanın tamamını değiştirmeyeceğiz. Kısmı değişiklik yapacağız’’ dedi. Başbakan Erdoğan Ankara-Eskişehir arasında Yüksek Hızlı Treni’in ilk seferine başlatarak, gazeteciler ve özel konuklarla birlikte Eskişehir’e gitti. Hızlı treni bizzat kullanan Başbakan yolda gazetecilerin sorularını cevapladı. Başbakan Erdoğan, gazetecilerin ‘’IMF’nin yeni bir teklifi olmuş. Böyle bir açıklama yapıldı’’ hatırlatması üzerine, ‘’o teklif henüz arkadaşlarımıza gelmiş değil’’ dedi. Anayasada yapılması planlanan değişikliklere ilişkin bir soruyu cevaplayan Erdoğan, ‘’bireysel başvuru, ombudsman, siyasi partiler ve seçim yasası gibi 4 başlığı kapsayan bir şey’’ ifadelerini kullandı. Başbakan Erdoğan, erken seçim tartışmalarıyla ilgili bir soru üzerine de ‘’Türkiye’yi böyle erken seçimlere alıştırmayalım’’ karşılığını verdi. Erdoğan, ‘’Bütçede bazı rakamların revize edileceği ifade ediliyor’’ sorusunu da şöyle ceapladı.
‘’Çok ciddî bir düşüş asla planlamıyoruz. Yüzde 6’nın üzerine asla çıkmayacağız. IMF de zaten yatırım yapmamızı istiyor. Bir taraftan da kalıcı gelir kaynaklarını söylüyor. Gelir kaynağı bazen kalıcı olmaz, geçici olur. Bugün sen geçici bir şeyle rahatlatırsın ben bunu seruma benzetiyorum. Serum daimi midir? Serum daimi değildir, geçicidir. Bir an seni serum çadırına alırlar, sen o an atlatırsın. Atlattıktan sonra da sağlığın zaten kalıcı hale gelir. Kalıcı gelir kaynağı dediğin zaman bir defa ekonominin karakterinde bu yok. Ekonomide hiçbir şey kalıcı olmaz, değişebilir’’ dedi.
Başbakan Erdoğan, ‘’Bu, vergilerin de arttırılabilmesi anlamına gelebilir mi?’’ sorusu üzerine ‘’Vergide olağanüstü bir hal olmadıktan sonra asla biz böyle bir şeye gitmeyiz. Ben bugüne kadar vergi arttırma yoluna gitmedim’’ diye konuştu.
|
MEHMET KARA
14.03.2009
|
|
|
AB: SİVİL ANAYASA ŞART |
Avrupa Parlamentosunda önceki gün kabul edilen Türkiye Raporunda anayasa değişikliğine vurgu yapılarak, demokratikleşme konusunda reformların hızlandırılması isteniyor.
Anayasanın hak ve özgürlük temelli olarak yenilenmesi istenen raporda, siyasî partiler kanununun değiştirilmesi, yargı reformunun yapılmasının büyük önem taşıdığı da vurgulanıyor. Raporda, ‘’Avrupa Parlamentosu, siyasî parti liderlerine, ciddi şekilde diyalog aramaları ve uzlaşma ruhu içinde Türkiye’nin modernleşmesi gündemi üzerinde uzlaşmaları çağrısı yapar ve reformların hukukun üstünlüğüne dayalı, insan haklarına ve temel özgürlüklere bağlı, istikrarlı, demokratik, çoğulcu, laik ve müreffeh bir toplum hedefine yönelik olması gerektiğini vurgular.’’ denildi.
|
14.03.2009
|
|
|
ERDOĞAN MAKİNİSTLİK YAPTI |
ANKARA-İSTANBUL hızlı tren hattının ilk etabı olan Ankara-Eskişehir Yüksek Hızlı Tren Hattı, dün, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı bir törenle hizmete açıldı.
Yüksek Hızlı Tren’in ilk seferinde, Başbakan Erdoğan’ın yanı sıra eşi Emine Erdoğan, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, İran ve İspanya’nın ulaştırma bakanları, yabancı misyon temsilcileri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, çok sayıda gazeteci de yolcu olarak bulundu. Ankara’da trene bindikten sonra hızlı trenin markiz odasına geçen Başbakan Erdoğan, kumanda masasının başında makinistlik yaptı. Hızlı treni bir süre kullanan Erdoğan, yaptığı hızla ilgili yolculara bilgi verdi.
|
14.03.2009
|
|
|
GATA’ya sevk usulsüz yapılmış |
Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı, Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ü, GATA’ya sevk eden hekimlerin “usule aykırı” olarak sevk işlemi gerçekleştirdiklerinin belirlendiğini, bu hekimler hakkında yasal işlem yapıldığını bildirdi.
Sağlık Bakanlığı: GATA’ya sevk usulsüz
SAĞLIK Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı, ‘’Ergenekon’’ soruşturması kapsamında tutuklanan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ü, GATA’ya sevk eden hekimlerin ‘’usule aykırı’’ olarak sevk işlemi gerçekleştirdiklerinin belirlendiğini, bu hekimler hakkında yasal işlem yapıldığını bildirdi.
Sağlık Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğinden yapılan yazılı açıklamada, Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığının yürüttüğü 3 soruşturmayı tamamladığı bildirildi. Açıklamada, Teftiş Kurulunun, ‘’Ambulansta 6 Saat’’ ve ‘’Genel Komutanın Emirlerini Yerine Getirdi’’ başlıklı haberlerde yer alan iddialar üzerine Prof. Dr. Necmi Ayanoğlu Silivri Devlet Hastanesi ve Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde soruşturma başlattığı hatırlatıldı. Soruşturmanın tamamlandığı ifade edilen açıklamada, ‘’Prof. Dr. Necmi Ayanoğlu Silivri Devlet Hastanesi ve Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan bazı hekimlerin, tutuklu hasta Levent Ersöz’ü usule aykırı olarak GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi’ne sevk ettikleri belirlenerek haklarında yasal işlem tesis edilmiştir’’ denildi.
|
14.03.2009
|
|
|
Genelkurmay’dan Bülent Arınç tepkisi |
GENELKURMAY Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak, eski TBMM Başkanı, Bülent Arınç’ın, ‘Ergenekon’’ dâvâsı şüphelileri olan emekli generaller ile ilgili sözleri ile ilgili “Söz konusu kişinin Türk Silâhlı Kuvvetleri ve Türk Silâhlı Kuvvetleri personeline ilişkin düşünce ve görüşleri çok iyi bilinmektedir’’ dedi.
Genelkurmay Başkanlığı Karargahı’ndaki haftalık basın bilgilendirme toplantısında konuşan Tuğgeneral Gürak, eski TBMM Başkanı, AKP Manisa Milletvekili Bülent Arınç’ın, ‘’Ergenekon’’ dâvâsı şüphelileri olan emekli generaller ile ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine, ‘’Eğer gerçekten bu sözler söylenmiş ise söz konusu kişinin Türk Silâhlı Kuvvetleri ve Türk Silâhlı Kuvvetleri personeline ilişkin düşünce ve görüşleri çok iyi bilinmektedir’’ dedi. Tuğgeneral Gürak şöyle devam etti: ‘’Aslında bu tip kişilerin ön yargılı, saptırıcı düşünce ve ifadeleri üzerinde fazla durulmasına da gerek yok. Çünkü bu tip konuşmalar hiçbir zaman doğruları değiştirmez. Ancak bu konuşmalarda önemli bir husus var, o da Hukuk Fakültesi mezunu bir kişinin yargı kararı olmadan hiçbir kimseyi suçlamaya, dolaylı olarak da bir kurumu hedef almaya hakkı ve yetkisi olmadığını hala anlayamamış olmasıdır.’’
|
14.03.2009
|
|
|
AKBİL yerine “İstanbulkart” |
İSTANBUL Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, 23 Martta hizmete sunulacak olan “İstanbulkart”ın AKBİL’in yerine geçeceğini ve ondan daha detaylı bir kart olduğunu bildirdi.
Topbaş, Saraçhane’deki Büyükşehir Belediyesi’nde düzenlediği basın toplantısında, “İstanbulkart”ın da hizmet aşkının, hizmet heyecanının yansıması olarak ortaya çıktığını ifade eden Topbaş, kartın yazılımlarının büyük bir bölümünü kendilerinin gerçekleştirdiğini, bir bölümünü ise dışarıdan sağladıklarını kaydetti. Topbaş, bazı bankaların bu uygulamaya benzer uygulamaları piyasaya sürmeye çalıştığını ama “İstanbulkart”ın onlarla mukayese edilemeyecek bir çalışma olduğunu savunarak, “İstanbulkart şehir kartı. AKBİL’in yerine geçecek ve ondan daha detaylı bir kart. Daha sonra şehir içinde başta belediyenin hizmet alanları olmak üzere birçok yerde kullanılabilecek. Modern çağın gerektirdiği tarzda bir kullanıma sahip. Üzerinde çok çalışılarak ortaya konulan bir çalışma. AKBİL’ler de geçerliliğini sürdürecek. İstanbulkart, ilk etapta 23 Mart pazartesi günü hizmete girecek. Mecediyeköy’deki satış yerlerinden temin edilebilecek” dedi.
|
14.03.2009
|
|
|
Sezer için ikna odası kuruldu |
TBMM Başkan Vekili Meral Akşener, Ahmet Necdet Sezer’i Cumhurbaşkanı seçtirmek için, bireysel hareket eden milletvekillerinin ikna odalarına alındığını ifade ederek, “İkna odasına alınmış bir kişi olarak konuşuyorum. Ahmet Necdet Sezer’in demokratik bir insan olduğu, bunun için seçilmesi gerektiği söylenerek, bizlere uzun uzun Sezer’i anlattılar” dedi.
Sezer için ikna odaları kuruldu
TBMM Başkan Vekili Meral Akşener, Ahmet Necdet Sezer’i Cumhurbaşkanı seçtirmek için bireysel hareket eden milletvekillerinin ikna odalarına alındığını ifade ederek, “İkna odasına alınmış bir kişi olarak konuşuyorum. Ahmet Necdet Sezer’in demokratik bir insan olduğu bunun için seçilmesi gerektiği söylenerek, bizlere uzun uzun Sezer’i anlattılar. Beni ikna edemeyince eşim ve ağabeyimle konuştular. Sonuçta Ahmet Necdet Sezer herkesin onayı ile Cumhurbaşkanı seçildi.”
TBMM Başkan Vekili ve MHP İstanbul Milletvekili Meral Akşener, MHP Konya İl Teşkilâtı tarafından Bera Otel’de düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, Sezer’in Cumhurbaşkanı olması sürecine değindi. Bilginin insana bir yük olduğunu söyleyen Meral Akşener, “Keşke bu kadar şey bilmeseydim” ifadesini kullanarak, Sezer’in Cumhurbaşkanı olması için çok sayıda milletvekiliyle konuşulduğunu söyledi. Sezer’e onay vermeyen milletvekillerinin ikna odalarına davet edilerek, uzun uzun konuşulduğunu belirten Akşener, “Yenilikçi kanadın başında bulunan Abdullah Gül gibi pek çok isim, Ahmet Necdet Sezer isminin Cumhurbaşkanı seçilmesi için bizim gibi bu konuya mesafeli bakan, bireysel hareket eden milletvekilleri ikna edilmeye çalışıldı. Hani İstanbul Üniversitesi’ndeki ikna odaları vardı, ona benzeyen bir şekilde bizi ikna etmek için davetler düzenlediler. Haşim Kılıç, Sezer’in Cumhurbaşkanı seçilmesi için en hararetli savunuculuğu yapan kişiydi. Çünkü Ahmet Necdet Sezer, Haşim Kılıç’ın büyük gayretleriyle Anayasa Mahkemesi Başkanı seçilmişti. Sezer, başkan seçildikten sonra bir açılışa katılmış ve burada demokrasiyi vurgulayan bir konuşma yapmıştı. Bunun üzerine Sezer’in çok demokrat bir insan olduğunu ve bu nedenle bütün milletvekillerinin ona oy verip seçtirmesi gerektiğini savundular” dedi. İkna odasına alınmış bir kişi olarak konuştuğunu belirten Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizlere Sezer’in niçin seçilmesi gerektiği uzun uzun anlatıldı. Beni ikna edemediler, Ahmet Necdet Sezer’in Cumhurbaşkanı olmasına onay vermedim. Bunun üzerine Anayasa Mahkemesi Üyesi Sacit Adalı, ağabeyimi ve eşimi benim adıma ikna etmeye çalıştılar. Sonuçta Sezer, herkesin onayı ile Cumhurbaşkanı seçildi.”
|
14.03.2009
|
|
|
Soylu: Yepyeni bir anayasa yapılabilirdi |
DP Genel Başkanı Süleyman Soylu, yıllardır ülkenin kutsal değerlerinin istismar edildiğini belirterek, ‘’6,5 yılda bir çok şey değişebilirdi. Yepyeni bir sivil anayasa yapılabilirdi. Türkiye, Anayasa Mahkemesinin, Yargıtayın prangasından kurtulup millet iradesinin üstün olduğu bir ülke haline gelebilirdi. Bunlar neyi değiştirdiler? Millet ona üniversitelerde kılık-kıyafetten dolayı ayrım yapılmasın diye oy verdi. Yolsuzluğu engellemek için oy verdi. Adaletsizliği kaldırmak için oy verdi" dedi.
28 Şubat’ta vebali olanlar cezasını çekecek
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, ‘’28 Şubat’ta kimin dahli varsa bu dünyada ve öteki dünyada Allah da kullar da onu rahat ettirmeyecektir’’ dedi.
Soylu, partisince Kahramanmaraş’taki Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde düzenlenen aday tanıtım toplantısına katıldı. Soylu, toplantıda ‘’6,5 yıldır bir iktidar var. Bunlar neyi değiştirdiler? Millet ona bir şeyi değiştirsin diye oy verdi. Millet ona üniversitelerde kılık kıyafetten dolayı ayrım yapılmasın diye oy verdi. Yolsuzluğu engellemek için oy verdi. Adaletsizliği kaldırmak için oy verdi. Fabrikalar pırıl pırıl çalışsın diye oy verdi. Bugün eğer ülkede terör varsa bilin ki bunun kökeni bu ülkede başka yere dayanır’’ diye konuştu.Türkiye’de ekonominin iyiye gitmediğini söyleyen Soylu, şunları ifade etti:
‘’Türkiye’de ekonomi, eğitim, sağlık, vergi, adalet konuşulacağına şu siyasetin konuştuklarına bakar mısınız? Sayın Başbakan kalkıyor bir laf ediyor, Baykal kalkıyor karşısında bir laf ediyor, ‘Ben valimi yedirmem’... Öteki de diyor ki ‘ben vali yemem höşmerim yerim’... Ötekisi diyor ki ‘şekerine dikkat et’... 21. yüzyılda Türkiye’ye yakışan bir siyaset anlayışı mıdır bu? Türkiye olarak soğuk savaş sonrası dönemini ıskaladık, tam yakalayamadık. Sebep 28 Şubat sürecidir. 28 Şubat’ın irin akan sürecidir. 28 Şubat’ta, kimin dahli varsa bu dünyada, öteki dünyada Allah da kullar da onu rahat ettirmeyecektir. 45 milyar dolar bu ülkenin insanının cebinden parası hortumlanmıştır. Millet iradesi hortumlanmıştır. Meslek eğitimi almak isteyen, eline sanat almak isteyenlerin geleceği gasp edilmiştir. Bu ülkenin etrafında ülkenin insanlarına yönelik korku çemberi oluşturulmaya çalışılmıştır. Oysa Türkiye’yi gezdim. Ülkenin tek bir şeye ihtiyacı var, o da sevgi. Bu ülke sevgiye aç.’’
Yıllardır ülkenin kutsal değerlerinin istismar edildiğini kaydeden Soylu, ‘’6,5 yılda bir çok şey değişebilirdi. Yepyeni bir sivil anayasa yapılabilirdi. Türkiye Anayasa Mahkemesinin Yargıtayın prangasından kurtulup millet iradesinin üstün olduğu bir ülke haline gelebilirdi’’ dedi.
|
14.03.2009
|
|
|
Doların ateşi düşüyor |
Pazartesi günü 1,82 TL’ye kadar çıkan dolar, dün 1,6970’ten satıldı. 2,1800 liradan alınan avronun satış fiyatı ise 2,1870 lira olarak belirlendi. Serbest piyasada önceki gün kapanışta doların satış fiyatı 1,7270 lira, avronun satış fiyatı ise 2,2100 lira olmuştu.
İstanbul serbest piyasada dolar 1,6970 liradan, avro 2,1860 liradan satıldı. Kapalıçarşı’da 1,6920 liradan alınan dolar 1,6970 liradan satıldı. 2,1800 liradan alınan avronun satış fiyatı ise 2,1870 lira olarak belirlendi. Bankalararası piyasada satiştaki dolar kotasyonları ise en düşük 1,7060 lira, en yüksek 1,7075 lira seviyesinde bulunuyor. Dolar kotasyonları saat 09.10 itibarıyla alışta en düşük 1,6980 lira, en yüksek 1,7005 lira, satışta en düşük 1,7060 lira, en yüksek 1,7075 lira seviyesinde işlem gördü. Serbest piyasada önceki gün kapanışta doların satış fiyatı 1,7270 lira, avronun satış fiyatı ise 2,2100 lira olmuştu. Döviz, mart ayı başından itibaren yaşadığı hareketli seyir sonucunda 9 Mart gününü rekor kırarak 1,8000 seviyesinin üstünde kapatmıştı. Dolar daha önce 2001 Kasım, 2003 Mart ve 2006 Haziran aylarında 1,7500-1,7700 seviyesini denemiş ancak geçememişti.
|
14.03.2009
|
|
|
Silopi’de 5 kemik parçası daha bulundu |
ŞIRNAK'IN Silopi ilçesinde, Sinan Tesislerindeki 2 kuyudaki kazı çalışmaları devam ederken, 5 kemik parçası ile bir çorap daha bulunduğu belirtildi.
Edinilen bilgiye göre, Silopi Cumhuriyet Başsavcılığının, 1990’lı yıllarda öldürülen bazı kişilerin kuyulara atıldığı iddiasıyla ilgili soruşturması kapsamında, Cumhuriyet Başsavcısı Atilla Öztürk ve Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi’nin nezaretinde, Silopi-Cizre kara yolunun 15. kilometresinde bulunan Sinan Tesislerindeki 2 kuyuda dün başlatılan kazı çalışması sürdürülüyor. Baro Başkanı Elçi, “kazı çalışmaları, bir kuyunun dar olması nedeniyle insan gücüyle, ikinci kuyuda ise iş makinesiyle sürüyor. Bugün (dün) yapılan kazılarda şimdiye kadar 5 kemik parçası ve 1 çorap bulundu. Kazılar yarın da sürebilir. Bu kazılarda çıkanlar da İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilecek” dedi.
|
14.03.2009
|
|
|
SPK’ya Akgiray TAPDK’ya Küçük |
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) başkanlığına Profesör Doktor Vedat Akgiray, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu başkanlığına da Mehmet Küçük atandı.
Bakanlar Kurulu’nun konuya ilişkin kararı, Resmî Gazete’nin dünkü sayısında yayımlandı. SPK’da boş bulunan üyeliğe de Mustafa Korhan, TAPDK’da başkan vekilliğine de Yüksel Denli getirildi.
|
14.03.2009
|
|
|
Mardin'de piyade tüfekleri bulundu |
MARDİN'DE bölücü terör örgütü mensuplarına ait piyade tüfekleri bulundu.
Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan bölücü terör örgütüyle mücadeleye ilişkin duyuruya göre, Mardin’in Mazıdağı ilçesi Sağmal Köyü Sütlüce Mezrası’nda, bölücü terör örgütü mensuplarına ait gizlenmiş vaziyette 2 adet Kaleşnikof piyade tüfeği, 1 adet G-3 piyade tüfeği, 1 adet G-1 piyade tüfeği ve 1 adet tabanca ile bu silahlara ait 13 adet şarjör ile 730 adet mermi ele geçirildi.
|
14.03.2009
|
|
|
Cumhurbaşkanı Gül'ün annesi hastanede |
CumhurbaşkanI Abdullah Gül, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedaviye alınan annesi Adeviye Gül’ü ziyaret etti.
Gül, yüksek tansiyon şikayetiyle gittiği hastanede tedaviye alındığı belirtilen annesi Adeviye Gül’ü ziyarete önceki akşam saat 22.50 sıralarında gitti. Cumhurbaşkanı Gül, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yaklaşık yarım saat kaldı.
|
14.03.2009
|
|
|
Yaz döneminde yeni KPSS yapılacak |
DEVLET Bakanı Murat Başesgioğlu, bu yıl içinde, kamu kurum ve kuruluşlarına ait A grubu kadrolara yapılacak başvurular ile Millî Eğitim Bakanlığına (MEB) ait öğretmen unvanlı kadrolara yapılacak atamalarda kullanılmak üzere yeni bir Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) yapılmasının uygun görüldüğünü bildirdi.
Bakan Başesgioğlu, ‘’2009 yılında yeni mezun olacak adaylar ile 2008 yılında KPSS’ye girmiş adayların KPSS puanlarını yükseltebilmeleri amacıyla ve yaz döneminde mezun olacak adayların başvurmalarına imkân tanıyacak şekilde 2009 yılı içinde kamu kurum ve kuruluşlarına ait (A) Grubu kadrolara yapılacak başvurular ile MEB’e ait öğretmen unvanlı kadrolara yapılacak atamalarda kullanılmak üzere 2009 yılı yaz dönemi içinde KPSS yapılması uygun görülerek, bu husus ÖSYM Başkanlığına bildirilmiştir’’ dedi. Başesgioğlu, bu yıl içinde, 2008 yılında yapılmış olan KPSS (A ve B) sonuçlarına göre kamu kurum ve kuruluşlarının ihtiyaçları çerçevesinde yerleştirme yapılacağını belirtti.
|
14.03.2009
|
|
|
Kocaeli’ne 3 yeni baraj yapılacak |
KOCAELİ Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İSU Genel Müdürlüğü, Kocaeli’de yeni 3 baraj yapacak.
Bu barajların devreye girmesi ile Kocaeli’nin su sorunu uzun vadede ortadan kalkacak. Yeni barajlar, Yuvacık Barajı’nın Kocaeli’nin su ihtiyacını karşılamaması üzerine projelendirildi. Yapılan çalışmalar sonucunda Kocaeli’nin içme suyu ve sulama ihtiyacını karşılamak için Karamürsel İhsaniye Barajı, Karamürsel Avcıdere Barajı, Kandıra Namazgâh Barajı ve bu barajlara ait isale hatları tamamlanarak Kocaeli’nin hizmetine sunulacak. Bu barajlarla birlikte; artan nüfusa bağlı olarak sürekli yükselen içme suyu ve sulama ihtiyacı, orta ve uzun vadede karşılanmış olacak.
|
14.03.2009
|
|
|
Öğretmenler Günü Kutlamasında değişiklik |
ÖĞRETMENLER Günü Kutlama Yönetmeliği değiştirildi.
Resmî Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan yönetmelik değişikliğine göre, yönetmeliğin 10. maddesi birinci fıkrasında yer alan, “bir ilkokul, bir ortaokul veya ilköğretim okulu ve bir orta dereceli okul” ibaresi “bir ilköğretim okulu ve bir lise ve dengi okul” olarak değiştirildi.
|
14.03.2009
|
|
|
Kriz, büyümesine engel olamadı |
TÜRKİYE perakende sektörünün lider kuruluşlarından BİM 2008 yılında küresel kriz şartlarına rağmen yüzde 42 oranında büyüdü.
BİM CEO’su Jos Simons düzenlediği basın toplantısı ile 2008 yılı malî sonuçlarını açıkladı. Açıklanan malî sonuçlara göre, BİM, geçen yıl krize rağmen 4,2 milyar TL ciro elde etti. Bu yüzde 42 oranında bir artış anlamına geliyor. 2008’de BİM’in net kârı ise 114,2 milyon TL oldu. Geçen yıl 551 yeni mağaza açan BİM, 2008 sonu itibarı ile toplam mağaza sayısını 2285’e çıkardı ve bu alanda yüzde 32’lik bir büyüme gerçekleştirdi. Böylece Türkiye’de mağaza sayısı bakımından liderliğini korudu. BİM geçen yıl bölge merkezlerinin sayısını da 16’dan 23’e çıkararak, Türkiye çapında daha yaygın hizmet sunmaya başladı. BİM’in 2008’deki yatırım miktarı 191 milyon TL düzeyine ulaştı. Açılan yeni mağazalara ve artan ihtiyaçlara paralel olarak BİM çalışan sayısı da geçen yıl 10.300 düzeyinden 13.700’e yükseldi.
Kriz dönemindeki performanslarını değerlendiren Simons, BİM’in “yüksek kaliteli ürünü en uygun fiyatlarla tüketiciye sunan iş modelinin” kriz dönemlerinde de başarılı performans gösteren bir model olduğunu belirterek, “İş yapma şeklimiz sayesinde yüksek kaliteden taviz vermeden maliyetlerimizi kontrol altında tutabiliyoruz. Bu da müşteri memnuniyetinin sürekli artmasını sağlıyor. Bu yüzden mağazalarımızdan müşteriler ve alış veriş eksik olmuyor. Biz bu yıl da büyümeye, tüketiciler ve ülkemiz için değer ortaya çıkarmaya ve istihdam artışına katkıda bulunmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
|
14.03.2009
|
|
|
En fazla doktor İstanbul, en az Bayburt’ta |
TÜRKİYE'DE en fazla doktor İstanbul’da, en az doktor ise Bayburt’ta görev yapıyor. Bir doktora 653 hastanın düştüğü Türkiye’de, geçtiğimiz yıl 3 bin 274 doktor Sağlık Bakanlığı’ndan istifa ederek özel sektöre geçti.
Türk Sağlık-Sen, 14 Mart Tıp Bayramı öncesi yaptığı bir araştırmayla Türkiye’nin doktor haritasını çıkardı. Doktor sayısı, doktorların en az ve en çok bulunduğu iller, göreve atanan ve görevden ayrılan doktorlarla ilgili çarpıcı bilgilere yer verilen araştırmaya göre Türkiye’de yaklaşık 108 bin doktor görev yapıyor. Bu doktorlardan 63 bin 926’sı (26 bin 330 uzman-37 bin 596 pratisyen doktor, asistan) Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık kuruluşlarında görev yapıyor. Bir doktora 653 hasta düşerken, sadece Sağlık Bakanlığı’nda görevli doktorlar dikkate alındığında bir pratisyen doktora bin 104 kişi, bir uzman doktora 2 bin 680, bir pratisyen doktora bin 877 kişi düşüyor. Araştırmada, Sağlık Bakanlığı’nda görev yapan doktorların illere göre dağılımına da yer verildi. Sonuçlara göre 77 doktor ile en az doktor Bayburt’ta görev yaparken, bu ili 78 doktorun görev yaptığı Tunceli ve 80 doktorun çalıştığı Ardahan İzliyor. En çok doktorun görev yaptığı il ise 7 bin 39 doktor ile İstanbul oldu. İstanbul’u 4 bin 783 doktor ile Ankara, 3 bin 962 doktor ile İzmir izliyor. Sadece 43 pratisyen doktorun görev yaptığı Tunceli en az pratisyen doktorun görev yaptığı il olurken, en az uzman doktorun görev yaptığı il ise sadece 31 uzman doktorun görev yaptığı Bayburt. 4 bin 211 uzman doktorun ve 2 bin 828 pratisyen doktorun görev yaptığı İstanbul, hem pratisyen hem de uzman doktorların en fazla bulunduğu il. Uzman ve pratisyen doktorların en fazla ve en az görev yaptığı 5 il ise şu şekilde sıralanıyor: “Uzman doktor sayısı en fazla olan 5 il; İstanbul 4 bin 211, Ankara 3 bin 198 , İzmir bin 967, Bursa 879, Antalya 614. Uzman doktor sayısı en az olan 5 il; Bayburt 31, Ardahan 33, Tunceli 35, Kilis 39, Gümüşhane 42. Pratisyen doktor sayısı en fazla olan 5 il; İstanbul 2 bin 828, İzmir bin 995, Ankara bin 585, Bursa 979, Adana 905. Pratisyen doktor sayısı en az olan 5 il; Tunceli 43, Bayburt 46, Ardahan 47, Kilis 53, Gümüşhane 68” Araştırma sonuçlarına göre Sağlık Bakanlığı, 2008 yılında 2 bin 72’si uzman olmak üzere toplam 6 bin 101 doktor atadı. Buna karşılık 2 bin 443’ü uzman olmak üzere 5 bin 551 doktor görevinden ayrıldı. Sadece 2008 yılında bin 525’i uzman doktor, bin 749’u pratisyen olmak üzere toplam 3 bin 274 doktor Sağlık Bakanlığı’ndaki görevinden istifa etti.
Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, yoğun bir iş yüküyle hizmet veren doktorların maruz kaldığı şiddetin artık önlenmesi gerektiğini belirterek, “Bir yılda 3 binden fazla doktorun kamudan istifa etmesinin ardında yatan gerçekler çok iyi bir şekilde irdelenmelidir. Doktorları kamuda tutmanın yolları aranmalıdır” diye konuştu.
|
14.03.2009
|
|
|
Su Forumu trafiği yavaşlatacak |
İSTANBUL'DA gerçekleştirilecek “5. Dünya Su Forumu ve Devlet Başkanları Zirvesi” sebebiyle alınacak güvenlik ve trafik tedbirlerine ilişkin Vali Muammer Güler bilgi verdi.
Toplantıya 14 devlet ve hükümet başkanı, 65 bakan, 14 uluslar arası örgüt temsilcisi ile 117 ülkeden 133 üst düzey temsilcinin katılacağını belirten Güler güvenlik tedbirleri kapsamında 4 bin polisin görev alacağını açıkladı. Vali Güler İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ile birlikte kameraların karşısına çıktı. 14- 22 Mart 2009 tarihinde Sütlüce Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek toplam 20 bin kişinin katılımının beklendiği forum için 4 bin polisin görevlendirildiğini söyledi. Açıklamasının önemli bir kısmını trafik düzenlemelerine ayıran Güler, İstanbul trafiği ve yoğunluğunu düşünerek yolların trafiğe kapatılmayacağını, belirli noktalarda kısa süreli düzenlemeler yapılacağını belirtti. Devlet ve hükümet başkanlarının Atatürk Havalimanı’na geldikten sonra ikametlerine ayrılan otellere gidişleri sırasında trafikte yer yer yavaşlatma yapılacağını söyleyen Güler, forumun başlamasıyla birlikte liderlerin Sütlüce’deki kongre merkezine deniz yoluyla ve tek seferde getirileceklerini ifade etti. Bu nedenle liderlerin kaldıkları otellerden Eminönü, Karaköy ve Kabataş gibi bazı iskelelere gelişlerde vapur ve deniz otobüsü seferlerinde de kısa süreli kesintiler yapılacağını kaydetti. Liderler forum sabahı 08:30 ile 09:00 saatleri arasında kongre merkezine deniz yoluyla gelecekleri için bu saatlarde ilgili iskelelerde sefer yapılmayacak. Aynı şekilde lider ve protokol yetkililerinin yine deniz yoluyla otellere dönüşlerinde 12:00-12:30 saatleri arasında da sefer düzenlenmeyecek. Forumun amacı ve önemi göz önünde bulundurulduğunda Türkiye ve İstanbul’un önemli bir sorumluluğun altına girdiğini anlatan Güler, vatandaşlardan sabır ve anlayış beklediklerini kaydetti.
|
14.03.2009
|
|
|
|