|
|
|
Gazze vahşetinin acı bilânçosu |
Filistin İnsan Hakları Merkezi, İsrail’in 27 Aralık 2008-18 Ocak 2009 tarihleri arasında Gazze’ye düzenlediği saldırılarda 960’ı sivil toplam 1434 kişinin öldüğünü açıkladı. Ölenler arasında 239 polis, 235 itfaiyeci bulunduğu, 960 sivilden 288’inin çocuk, 121’inin kadın olduğu bildirildi.
Gazze’nin acı bilânçosu
FİLİSTİN İnsan Hakları Merkezi, İsrail’in 27 Aralık 2008 - 18 Ocak 2009 tarihleri arasında Gazze’ye düzenlediği saldırılarda 960’ı sivil toplam 1434 kişinin öldüğünü açıkladı. Filistin İnsan Hakları Merkezi’nin raporunda, İsrail’in 22 günlük hava, kara ve denizden düzenlenen saldırılarında ölenler arasında 239 polis, 235 itfaiyeci bulunduğu, 960 sivilden 288’inin çocuk, 121’inin kadın olduğu bildirildi.
Sağlık Bakanlığının saldırılar sırasında toplam 5303 Filistinlinin yaralandığını doğruladığı belirtilen raporda, yaralılardan 1606’sının çocuk, 828’inin kadın olduğu aktarıldı. Raporda İsrail’in ayrımsız ve ölçüsüz güç kullandığına dikkat çekilerek, savaşanlar ve savaşmayanlar arasında tarafların uyması gereken kuralı da ihlâl ettiği kaydedildi.
Filistin İnsan Hakları Merkezi, Gazze saldırıları sırasında ölenlerin kimliklerini gelecek hafta yayınlayacağını, bu isimlerin yer aldığı listeyi internet sitesinden Arapça ve İngilizce olarak duyuracağını da ilân etti.
İnsan Hakları Merkezi, ayrıca İsrailli güçlerin işlediği suçların uluslar arası alanda soruşturulması, saldırılarla ilgili olarak suçlanan siyasî ve askerî liderlerin kovuşturulması çağrısında bulundu.
|
14.03.2009
|
|
|
AİHM, Rusya’yı mahkûm etti |
AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Rusya’nın, Çeçenistan’da 2001-2003 arasındaki silâhlı saldırılar sırasında kaçırılan ve öldüğü düşünülen 13 Çeçenin ailelerine tazminat ödemesine karar verdi.
AİHM’den yapılan açıklamada, Çeçenlerin kaybolmasından Rusya’nın sorumlu olduğuna, tazminat ve mahkeme masrafları olarak toplam 531 bin avro civarında para cezası ödemesine hükmetti. Kayıp kişilerin 35 akrabasının açtığı 3 dâvâda, Rusya’nın aksini ispatlamadığı için öldüğü var sayılan kayıp kişilerle ilgili ailelerin sunduğu delilleri mâkul bulduğu belirtildi. Rusya’nın, bağlayıcı olmadan önce AİHM’nin bu kararına itiraz etmek için 3 aylık süresi bulunuyor.
|
14.03.2009
|
|
|
Japonya’dan K. Kore’ye uydu tehdidi |
JAPONYA, Kuzey Kore’nin uydu fırlatma planını şiddetle protesto etti ve fırlatılması durumunda uyduyu düşürebileceği tehdidinde bulundu.
Japonya Başbakanlık Müsteşarı Takeo Kawamura, yaptığı açıklamada Kuzey Kore’yi füze fırlatma planınından vazgeçmeye çağırdı ve Japonya’nın kendini savunmaya hazır olduğunu söyledi. Müsteşar, “biz Japonya’ya doğru düşen herhangi bir şeyi yasal olarak düşürme hakkına sahibiz” dedi. Savunma Bakanı Yasukazu Hamada ise “Japonya, bize doğru uçarak gelen her şeye karşı önlem alacaktır. Her türlü ihtimale karşı hazırız” dedi.
|
14.03.2009
|
|
|
Irak’ta idamlar durdurulsun |
ULUSLARARASI Af örgütü, uluslar arası standartlara uygun yargılanmadıkları gerekçesiyle, Irak’ta haklarında idam kararı alınan 128 mahkûmun cezalarının infazının durdurulmasını istedi.
Örgüt yaptığı açıklamada, sık sık intihar komandolarının eylemlerine sahne olan ülkede ölüm cezasının caydırıcı olmadığını vurguladı. Uluslararası Af örgütünün Orta Doğu ve Kuzey Afrika programı müdürü Malcolm Smart, sıradan dâvâlarda bile adilce yargılama güvencesi sağlayamayan Irak’ın zayıf adlî sisteminin, idam dâvâlarında adil yargılama yapmasının mümkün olmadığını, bu yüzden çok sayıda insanın gereği gibi yargılanmadan ölüme gittiğinden endişe ettiklerini kaydetti. Uluslararası Af örgütü son üç yılda Irak’ta 130’dan fazla kişinin idam edildiğini tahmin ediyor.
|
14.03.2009
|
|
|
Türkiye 2. ligde |
İngiltere Dışişleri Bakanlığının, G-20 Zirvesine katılacak ülkeleri iki ayrı ligde değerlendirmeye tabi tuttuğu ve Türkiye’yi de ikinci lige soktuğu öne sürüldü.
Türkiye, ikinci ligde
İNGİLTERE Dışişleri Bakanlığının, G20 Zirvesine katılacak ülkeleri iki ayrı ligde değerlendirmeye tabi tuttuğu ve Türkiye’yi de ikinci lige soktuğu öne sürüldü. Financial Times gazetesi, konuyla ilgili bir belgenin ele geçirildiğini ve bu belgede 11 ülkenin “yüksek öncelikli birinci lig ülkeler”, kalanların ise “ikinci ligde değerlendirilecek ülkeler” olarak sınıflandırıldığını iddia etti. Gazete, Türkiye’nin de içinde yer aldığı ikinci ligdeki ülkelerin Rusya, Arjantin, Meksika, Endonezya, Kanada ve Avustralya olduğunu, yüksek öncelikli olarak tanımlanan grupta ise, İtalya, Brezilya, Almanya, ABD, Çin, Hindistan, Suudi Arabistan, Fransa, Güney Kore, Japonya ve Güney Afrika’nın yer aldığını duyurdu. Gazete, haberinde Dışişleri Bakanlığının, G20’ye giden günlerde lobi faaliyetlerinin 11 yüksek öncelikli ülke üzerinde yoğunlaştırılmasını bu faaliyetleri yürüten şirketlerden açıkça istediğini iddia ederken, ikinci lige sokulan ülkelerin ise daha az ilgi göreceğini öne sürdü. AB’yi temsil eden Avrupa Komisyonunun da yüksek öncelikli ligde yer aldığı belirtilen FT’nin haberinde, “Ele geçirilen bu belge, zirve öncesinde bu hafta sonu düzenlenecek maliye bakanları toplantısına ev sahipliği yapmaya hazırlanan İngiltere Maliye Bakanı Alastair Darling’i utandıracak” denildi. Muhafazakâr Parti Dışişleri Sözcüsü Willam Hague de, “daha liderler Londra’ya ayaklarını basmadan bazı ülkelerin ikinci sınıf addedilmesinin tümüyle yanlış bir mesaj olduğunu” söyledi ve özellikle İngiliz Milletler Topluluğu üyesi Avustralya ve Kanada’nın da sözde “ikinci lige” sokulmasını eleştirdi. Hague, aynı şekilde vatandaşları ekonomik krizden en büyük darbeyi yiyen diğer bazı gelişmekte olan ülkelerin bu sınıfta sayılmasının da kabul edilemez olduğunu kaydetti.
|
14.03.2009
|
|
|
Tan: İsrail, Türkiye’den daha iyi dost bulamaz |
TÜRKİYE'NİN Tel Aviv Büyükelçisi Namık Tan, Türkiye’nin İsrail ile Suriye arasında bir süredir yürüttüğü arabuluculuk çabalarını devam ettirme arzusunda olduğunu söyledi.
Tan, Tel Aviv’de, Ulusal Güvenlik Etütleri Enstitüsünde düzenlenen bir konferansın açılışında yaptığı konuşmada, “Yaşadığımız bölgede, İsrail Türkiye’den daha iyi dost bulamaz” dedi. İsrail ve Suriye’nin görüşme masasına yeniden dönmeyi kabul etmesi halinde, Türkiye’nin dolaylı görüşmelerdeki arabuluculuk rolünü devam ettirme arzusunda olduğunu kaydeden Tan, İsrail’le stratejik ilişkilerinin Türkiye için de anahtar önemde olduğunu belirtti. “Bu ilişkiler, sadece İsrail ve Türkiye için değil, bölge ve dünya ölçeklerinde de önemli. Ayrıca temelleri son derece sağlam... Bizim stratejik ilişkilerimiz çok sayıda ülkeyle yok, sadece ABD ve İsrail’le var. Aynı kültürel prizmayı paylaşıyoruz” diyen Tan, şöyle devam etti: “Biz de İsrail’in olduğu kadar şeffaf bir toplumuz. Hiç kimse ülkeler arasındaki ilişkilerin hiçbir şekilde zarar görmeyeceği düşüncesine kapılmamalı. Kimin ne dediği konusuna girmek istemiyorum. Bunun artık önemi kalmadığı düşüncesindeyim. İleriye bakmamız gerekiyor.”
Tan, konuşmasında bölgedeki barış çabalarına değinirken, Ankara’nın Hamas’ın da barış sürecine katılması gerektiğini düşündüğünü ifade etti, “Hamas bir gerçeklik. Onsuz barış yapma imkânı yok. Kabul edilemez şeyler yaptıklarını biliyoruz, ama yine de barış sürecine dahil olmaları gerekir” dedi.
İsrail Savunma Bakanlığı Diplomatik-Güvenlik Bölümü Başkanı Amos Gilad da Türkiye’yi “terörle mücadele eden ülkeler için önemli bir örnek” olarak niteledi. “Türkiye, Suriye’ye Türkçe konuşmayı öğretti” diyen Gilad, Suriye’nin PKK gibi terör gruplarına ev sahipliği yaptığını ve Bekaa vadisinde terör gruplarının eğitimine imkân verdiğini hatırlattı. Gilad, “Sonunda Türkiye’nin sabrı taştı. Suriye’ye, Türkiye aleyhindeki teröre karşı her türlü desteği kesmeleri gerektiğini çok açık biçimde belli ettiler. Biz de bundan ders alsak iyi olur” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin İran karşısında “ihtiyatlı bir tutum” içinde olduğunu kaydeden Gilad, “Çünkü Türkiye ve İran’ın derin ekonomik ve kültürel bağları var” dedi. Gilad, Türkiye’nin nereden gelirse gelsin teröre karşı mücadele politikası güttüğünü belirterek, “Türkiye’nin teröre karşı kararlı mücadelesi, İsrail devleti için de çok önemli” diye konuştu.
|
14.03.2009
|
|
|
|