YILDIZ Teknik Üniversitesi (YTÜ) Küresel İncelemeler Merkezi’nin düzenlediği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının Türkiye yargısına etkilerinin tartışıldığı toplantıda zorunlu din dersi ve ifade özgürlüğü gibi konularda AİHM’in verdiği kararların uygulaya yansımadığı vurgulandı. YTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haldun Gülalp, Yrd. Doç. Dr. Ozan Erözden ve Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı’ndan (TESEV) hukuk doktoru Dilek Kurban, AB 6. Çerçeve Programı kapsamında dokuz AB ülkesiyle birlikte AİHM kararlarının etkileri konusunda üç yıldır yürüttükleri projenin Türkiye’yle ilgili sonuçlarını bir toplantıyla paylaştı. Türkiye’de çeşitli gruplarla (azınlıklar, vicdani ret vs..) ve bakanlıklarla (Dışişleri, Adalet, İçişleri ve Maliye) görüşmeler yaptıklarını söyleyen Kurban, 1993’ten beri İslami kesimin Yüksek Askeri Şura (YAŞ) ve başörtüsü uygulamalarıyla ilgili çıkan ret kararlarından sonra AİHM’e başvurmada cesaretinin kırıldığını, Leyla Şahin dosyasında din ve vicdan özgürlüğü açısından ihlal görülmese de karar çıkmasıyla birlikte başvuruların yeniden başladığını kaydetti. AİHS’nin 8, 9, 10, 11 ve 14. maddelerinin çalışma kapsamında olduğunu anımsatan Kurban, Refah Partisi davasında AİHM’in “örgütlenme özgürlüğü” açısından ihlal görmemesiyle birlikte Fazilet Partisi’nin AİHM’de açtığı davasını geri çektiğini, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “din ve vicdan özgürlüğü”ne dair 9. maddesinden olmasa da, “seçme ve seçilme hakkı” yönünden ihlal tespit ettiği Merve Kavakçı davasının İslami kesimin başvurularında bir istisna oluşturduğunu, buna rağmen kararın pek yaygınlaştırılmadığını söyledi. Kurban, ifade özgürlüğü kararlarında olduğu gibi inanç ve vidan özgürlüğüne dair AİHM kararlarının da mutlak şekilde hükümetçe yerine getirilmediği ve sorunların giderilemediğini kaydetti. bia.net
|