MAZLUMDER ve Özgür Eğitim-Sen, Genelkurmay eski Başkanı İsmail Hakkı Karadayı hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda, Karadayı’ya ait olduğu iddia edilen ve yalanlanmayan ses kayıtları ile 28 Şubat döneminde işlenen suçların belgelendiği ifade edilerek, sorumlular hakkında soruşturma başlatılması istendi.
“BİÇİMSEL FARKLILIKLAR OLSA DA...”
“Geçmişten Geleceğe Ordu" ve "Cumhuriyet Kültürünün Oluşum Sürecinde Bir İdeolojik Aygıt Olarak Silâhlı Kuvvetler ve Modernizm" kitaplarının yazarı Serdar Şen, 28 Şubat'ın üzerinden 12 yıl geçmiş olmasına rağmen ordunun siyasî etkinliğini asla kaybetmediğini, biçimsel farklılıklar yaşansa da askerin siyasete müdahalesinin hâlâ devam ettiğini söyledi.
“EKONOMİK KRİZ DAHA DA DERİNLEŞİRSE...”
Şen şu görüşleri dile getirdi: “En çarpıcı örneklerden birisi, tarz değişikliği gibi görünmekle birlikte özde değişiklik olmadan yapılan e-muhtıradır. Biçimsel değişikliklerin önemli olduğunu düşünmüyorum Fakat özellikle ekonomik krizin daha da derinleşmesi halinde e-muhtıra, basın açıklaması ya da bildiriler yetmeyebilir, dengeler tepe taklak olabilir.”
ARAŞTIRMACI yazar Serdar Şen, 28 Şubat Post Modern darbenin üzerinden 12 yıl geçmesine rağmen biçimsel farklılıklar yaşansa da askerin siyasete müdahalesi sürdüğünü söyledi. “Geçmişten Geleceğe Ordu” ve “Cumhuriyet Kültürünün Oluşum Sürecinde Bir İdeolojik Aygıt Olarak Silâhlı Kuvvetler ve Modernizm” kitaplarının yazarı Şen, 28 Şubat’ın 12. yılında askerin siyasete müdahalesini değerlendirdi. Türk Silâhlı Kuvvetleri’nin (TSK) kendi içindeki yapısal dönüşümüyle birlikte siyasal alana müdahalesinin 12 Eylül’deki açık darbeden farklı olarak, 28 Şubat’la birlikte değiştiğini belirten Şen, ‘Post Modern’ olarak adlandırılan bir tarza yönelindiğini ve asıl önemli olanın ise bu değişikliğini gerekçelerinin olduğunu vurguladı. 12 Eylül 1980’de ordu sistemin rejim krizini aşarken kendisini ifade etme araçlarını farklılaştırdığını iddia eden Şen, ordunun siyasal etkinliğini asla kaybetmediğini kaydederek, “Daha önceden içe yönelik bir süreçte müdahale yaşanırken bölge stratejilerindeki gelişmesinin etkisiyle ordu dış dünyaya bakışla kendini besler hale geldi” dedi.
Türk’ün konuşmasına yapılan açıklamanın 28 Şubat’ın nasıl elbise değiştirdiğine Şen şöyle örnek veriyor: “En çarpıcı örneklerinden birisi –tarz değişikliği gibi görünmekle birlikte özde değişiklik olmadan- e-muhtıra’dır. Biçimsel değişikliklerin önemli olduğunu düşünmüyorum. Biçimsel farklıların daha fazla demokratikleşme ya da antidemokratikleşmeye kaydığı algısı doğru değil.”
Kısa vadede arka plandaki dinamiklerin “açık darbe” olarak gündemde olmayacağını düşünen Şen, “Ancak buna karşılık hukuk alanındaki gelişmelere basın açıklamaları üzerinden müdahaleler ya da son olarak Ahmet Türk’ün Meclis’teki Kürtçe konuşmasına yapılan açıklamalar daha çok kamuoyunda algılamasının kaymış olduğu noktaya doğru yani medyayı merkeze alan açıklamalar ön planda” diye konuştu.
Bir süre daha bu durumun bu şekilde seyredeceğini dile getiren Şen, “Fakat özellikle ekonomik krizin daha da derinleşmesiyle hiç beklenmedik takdirde e-muhtıra, basın açıklaması ya da bildiriler yetmeyebilir, dengeler tepe taklak olabilir. Yani biçimsel kaygılarla bakmak yanlış” şeklinde konuştu. İstanbul / bia
|