"Gerçekten" haber verir 04 Mart 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Haberler

 

Karadayı’ya suç duyurusu

MAZLUMDER ve Özgür Eğitim-Sen, Genelkurmay eski Başkanı İsmail Hakkı Karadayı hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda, Karadayı’ya ait olduğu iddia edilen ve yalanlanmayan ses kayıtları ile 28 Şubat döneminde işlenen suçların belgelendiği ifade edilerek, sorumlular hakkında soruşturma başlatılması istendi.

“BİÇİMSEL FARKLILIKLAR OLSA DA...”

“Geçmişten Geleceğe Ordu" ve "Cumhuriyet Kültürünün Oluşum Sürecinde Bir İdeolojik Aygıt Olarak Silâhlı Kuvvetler ve Modernizm" kitaplarının yazarı Serdar Şen, 28 Şubat'ın üzerinden 12 yıl geçmiş olmasına rağmen ordunun siyasî etkinliğini asla kaybetmediğini, biçimsel farklılıklar yaşansa da askerin siyasete müdahalesinin hâlâ devam ettiğini söyledi.

“EKONOMİK KRİZ DAHA DA DERİNLEŞİRSE...”

Şen şu görüşleri dile getirdi: “En çarpıcı örneklerden birisi, tarz değişikliği gibi görünmekle birlikte özde değişiklik olmadan yapılan e-muhtıradır. Biçimsel değişikliklerin önemli olduğunu düşünmüyorum Fakat özellikle ekonomik krizin daha da derinleşmesi halinde e-muhtıra, basın açıklaması ya da bildiriler yetmeyebilir, dengeler tepe taklak olabilir.”

ARAŞTIRMACI yazar Serdar Şen, 28 Şubat Post Modern darbenin üzerinden 12 yıl geçmesine rağmen biçimsel farklılıklar yaşansa da askerin siyasete müdahalesi sürdüğünü söyledi. “Geçmişten Geleceğe Ordu” ve “Cumhuriyet Kültürünün Oluşum Sürecinde Bir İdeolojik Aygıt Olarak Silâhlı Kuvvetler ve Modernizm” kitaplarının yazarı Şen, 28 Şubat’ın 12. yılında askerin siyasete müdahalesini değerlendirdi. Türk Silâhlı Kuvvetleri’nin (TSK) kendi içindeki yapısal dönüşümüyle birlikte siyasal alana müdahalesinin 12 Eylül’deki açık darbeden farklı olarak, 28 Şubat’la birlikte değiştiğini belirten Şen, ‘Post Modern’ olarak adlandırılan bir tarza yönelindiğini ve asıl önemli olanın ise bu değişikliğini gerekçelerinin olduğunu vurguladı. 12 Eylül 1980’de ordu sistemin rejim krizini aşarken kendisini ifade etme araçlarını farklılaştırdığını iddia eden Şen, ordunun siyasal etkinliğini asla kaybetmediğini kaydederek, “Daha önceden içe yönelik bir süreçte müdahale yaşanırken bölge stratejilerindeki gelişmesinin etkisiyle ordu dış dünyaya bakışla kendini besler hale geldi” dedi.

Türk’ün konuşmasına yapılan açıklamanın 28 Şubat’ın nasıl elbise değiştirdiğine Şen şöyle örnek veriyor: “En çarpıcı örneklerinden birisi –tarz değişikliği gibi görünmekle birlikte özde değişiklik olmadan- e-muhtıra’dır. Biçimsel değişikliklerin önemli olduğunu düşünmüyorum. Biçimsel farklıların daha fazla demokratikleşme ya da antidemokratikleşmeye kaydığı algısı doğru değil.”

Kısa vadede arka plandaki dinamiklerin “açık darbe” olarak gündemde olmayacağını düşünen Şen, “Ancak buna karşılık hukuk alanındaki gelişmelere basın açıklamaları üzerinden müdahaleler ya da son olarak Ahmet Türk’ün Meclis’teki Kürtçe konuşmasına yapılan açıklamalar daha çok kamuoyunda algılamasının kaymış olduğu noktaya doğru yani medyayı merkeze alan açıklamalar ön planda” diye konuştu.

Bir süre daha bu durumun bu şekilde seyredeceğini dile getiren Şen, “Fakat özellikle ekonomik krizin daha da derinleşmesiyle hiç beklenmedik takdirde e-muhtıra, basın açıklaması ya da bildiriler yetmeyebilir, dengeler tepe taklak olabilir. Yani biçimsel kaygılarla bakmak yanlış” şeklinde konuştu. İstanbul / bia

04.03.2009


 

Türkiye’deki laiklik demokrasiye uymuyor

Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Ergun Özbudun, Türkiye’de uygulanan biçimiyle laiklik ve halkçılık ilkelerinin liberal demokrasiyle bağdaşmadığını söyledi. Özbudun, Türkiye’de demokrasi yönünde itici gücü ise, “Türkiye’nin AB’ye katılım süreci” ile “toplumun demokrasi yönündeki isteğinin” oluştuğunu ifade etti

TÜRKİYE'DE UYGULANAN BİÇİMİYLE

Bİlkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ergun Özbudun New York’un Columbia Üniversitesinde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin eksikliklerine rağmen altmış yıldır bir demokrasi olduğunu söyledi. Prof. Dr. Özbudun’un Columbia Üniversitesinin Uluslar arası İlişkiler binasında yaptığı konuşmayı çoğunluğunu üniversite öğrencilerinin oluşturduğu bir grup dinledi. Türkiye’nin toplumsal yapı olarak çoğulcu olduğunu, bunun Osmanlı’dan beri süre geldiğini ancak bu çoğulcu yapının bugünkü devlet yapısına yeterince yansımadığını savunan Özbudun, Türkiye’de tüm eksikliklerine rağmen 60 yıldır bir demokrasi olduğunu da belirtti. AKP’nin neredeyse kapatılma noktasına geldiğini, partinin sadece bir oyla kapatılmaktan kurtulduğunu söyleyen Özbudun, bu türde olayların Avrupa ülkelerinde görülmediğini belirtti. Türkiye’de uygulanan biçimiyle laiklik ve halkçılık ilkelerinin liberal demokrasiyle bağdaşmadığı görüşünü ileri süren Özbudun, Türkiye’de demokrasi yönünde itici gücü ise ‘’Türkiye’nin AB’ye katılım süreci’’ ile ‘’toplumun demokrasi yönündeki isteğinin’’ oluşturduğunu ifade etti. Bir soru üzerine son dönemde reform sürecinde bir yavaşlama olduğunu, ama yine de AB üyeliğinin hükümetin baş gündeminde yer almaya devam ettiğini vurgulayan Özbudun, son dönemde ‘’TRT’nin Kürtçe yayın yapması’’ gibi reformların son derece önemli olduğunu söyledi. Özbudun bir başka soru üzerine ise Türkiye’de askeri bir darbe ihtimali görmediğini, ayrıca Türkiye’de şeriat tehlikesinin de bulunmadığını, ancak yeni ve sivil bir Anayasaya gereksinim olduğunu söyledi. Prof. Dr. Özbudun Columbia Üniversitesinde 6-7 Mart tarihlerinde düzenlenecek Türkiye konulu uluslararası konferansa da katılacak. New York / aa

04.03.2009


 

Deniz Feneri’nden CHP’ye dâvâ

Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, “Almanya’daki Deniz Feneri e.V. Derneği ile ilgili iddiaları kullanarak” tüzel kişiliğine saldırıda bulundukları iddiasıyla CHP ile Genel Başkanı Deniz Baykal aleyhine 1 milyon TL tutarında manevî tazminat dâvâsı açtı.

Denİz Feneri Derneği, Almanya’da yolsuzlukla suçlanan Deniz Feneri e.v Derneği ile kendilerini bir tuttuğu gerekçesiyle, CHP Genel Başkanı Baykal hakkında 1 milyon liralık tazminat dâvâsı açtı. Deniz Feneri Derneği Başkanı Engin Yılmaz, Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği dâvâ dilekçesinde, kurumun 1998 yılından bu yana insanî yardım amaçlı faaliyet gösteren bir sivil toplum kuruluşu olduğunu belirtti. Dernek hakkında herhangi bir yolsuzluk dâvâsı ya da soruşturma bulunmadığını kaydeden Yılmaz, buna rağmen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın, Deniz Feneri ismini karalamak için kendilerine yönelik yanıltıcı açıklamalar yaptığını söyledi. Yılmaz, Almanya’daki dernekle herhangi bir hukukî bağlarının olmadığını belirtti.

04.03.2009


 

Kurulan şirket sayısı % 30 azaldı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin Ticaret Sicili verilerine göre, 2009 yılı Şubat ayında geçen yılın aynı dönemine göre kurulan şirket sayısında yüzde 30,52’lik azalma oldu. Kurulan kooperatif sayısında yüzde 42,86’lık ve kurulan gerçek kişi ticarî işletme sayısında yüzde 13,79’luk bir azalma yaşandı.

TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)’nin Ticaret Sicili verilerine göre, 2009 yılı Şubat ayında geçen yılın aynı dönemine göre kurulan şirket sayısında yüzde 30,52’lik azalma oldu. Kurulan kooperatif sayısında yüzde 42,86’lık ve kurulan gerçek kişi ticarî işletme sayısında yüzde 13,79’luk bir azalma yaşandı. Küresel kriz Türkiye’de açılan şirket sayısında da azalmalara neden oldu. TOBB verilerine göre, 2009 yılı Şubat ayında 2008 yılı aynı dönemine göre tasfiyeye giren şirket sayısında yüzde 14,75’lik artış oldu. Tasfiyeye giren kooperatif sayısında ise yüzde 18,54’lük bir azalma oldu. Aynı verilere göre, bu yılın ilk 2 ayında geçen yılın aynı dönemine göre kurulan şirket sayısında yüzde 33, kurulan kooperatif sayısında yüzde 42,15’lik, kurulan gerçek kişi ticarî işletme sayısında ise yüzde 10,54’lük bir azalma olduğu görüldü. Ankara / cihan

04.03.2009


 

AB: 2010’da da toparlanma zor

AB Komisyonunun ekonomik ve mâlî işlerden sorumlu Üyesi Joaquin Almunia, küresel krizle birlikte durgunluğa giren Avrupa’nın, 2010 yılında toparlanmaya başlaması ihtimalinin azaldığını söyledi.

AB Komisyonu’nun ekonomik ve parasal işlerden sorumlu Üyesi Joaquin Almunia, küresel krizle birlikte durgunluğa giren Avrupa’nın, 2010 yılında toparlanmaya başlaması ihtimalinin azaldığını söyledi. Düşünce kuruluşu Avrupa Politika Merkezi’nde küresel ekonomik krizle ilgili beklentilerini anlatan Almunia, “1,5 ay önceki tahminimizde bu yılın çok kötü başlayacağını söylemiştik. Maalesef bu doğrulandı. Bu yılın ikinci yarısında alınan teşvik önlemlerinin bazı etkiler doğurmaya başlayacağını belirtmiştik. Ve 2010’da bazı toparlanma işaretlerinin alınabileceğini öngörmüştük. 19 Ocak’ta bu senaryomuzu sunarken olumlu ve olumsuz riskler dengedeydi. Fakat 1,5 ay sonra söyleyebileceğim, olumlu beklentilerimizin gerçekleşmediği gibi olumsuz beklentilerin güç kazandığıdır” dedi. AB’de şu ana kadar krizden en fazla etkilenen Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin temel sorunlarını, para birimlerinin hızla değer kaybetmesiyle dövizle borçlananların sıkıntıya girmesi ve ekonomik durgunluğun banka aktiflerini eritme olarak sıralayan Almunia, bununla birlikte bölgedeki her ülkenin aynı derecede sorun yaşamadığını kaydetti. Almunia, basında bazı ülkelerin Avro Bölgesi’nden ayrılacağı şeklinde haberler çıktığını hatırlatarak, kısa vadede böyle bir ihtimalin “sıfır” olduğunu vurguladı. Brüksel / aa

04.03.2009


 

VAN GÖLÜ BUZ TUTTU

Dünyanın en büyük soda gölü olan Van Gölünün Gevaş sahilinden Akdamar Adasına kadarki bölümünde oluşan ve adeta kutupları andıran buz tabakasıyla kaplı görüntüsü, başta tekneciler olmak üzere görenleri şaşkına çevirdi. Şehir sakinleri ilk defa böyle bir görüntüyle karşılaştıklarını söylediler.

VAN Gölü’nün Akdamar Adası ile Gevaş iskelesi arasındaki bölümünde buz tabakası oluştu. Dünyanın en büyük soda gölü olan Van Gölü’nün Gevaş sahilinden Akdamar Adası’na kadarki bölümünde oluşan ve adeta kutupları andıran buz tabakasıyla kaplı görüntüsü, başta tekneciler olmak üzere görenleri şaşkına çevirdi. Gevaş iskelesinden Akdamar Adası’na turist taşıyan tekne kaptanları, uzun yıllardır Van Gölü’nde tekne işlettiklerini, ancak ilk defa böyle bir görüntüyle karşılaştıklarını belirtti. YYÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Fuat Doğu, yaptığı açıklamada, hava ve göl suyu sıcaklığına bakıldığında Van Gölü’nün Mart ayında donması gibi bir olayın yaşanmayacağını söyledi. Van/aa

04.03.2009


 

MANŞETLERİMİZLE BİRÇOK VAHİM YANLIŞI DÜZELTTİK

Yeni Asya’nın 40. yılına girmesi münasebetiyle, Eskişehir Yeni Asya Temsilciliği tarafından düzenlenen faaliyete Eskişehir Yeni Asya okuyucuları ve Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Kâzım Güleçyüz katıldılar.

Güleçyüz, “İttihad’dan Yeni Asya’ya, Risâle-i Nur Matbuat Lisanında” adlı seminerini sundu. Kalabalık bir dinleyici kitlesi tarafından ilgiyle izlenen seminerde Güleçyüz, hakim güçler tarafından medyanın nasıl kontrol altına alındığını ve nasıl bir medya meydana getirilmek istendiğini anlattı. Birçok medya kuruluşu gönüllü olarak veya zorlama ile bu gücün güdümüne girerken, İttihad ve Yeni Asya’nın her türlü baskıya rağmen dik durmayı başardığını ve tavizsiz istikrar çizgisini her devirde koruduğunu anlatan Güleçyüz şöyle devam etti: “Gazetelerin etkileri tirajları ile doğru orantılı değildir. Özellikle fikir gazetelerini tirajları ile değerlendirmek yanlış olur. Fikir gazetesi, aslında çok baskı yapan gazetelerden daha çok okunmaktadır. Okunduğu zaman da okuyucu üzerinde büyük etki bırakır. Ülke ve millet meseleleri de bu fikir gazeteleri tarafından ciddiyetle dile getirilir ve takip edilir. Manşetleri her zaman dikkate alınır. Nitekim Yeni Asya’nın attığı birçok manşet, gerek hükümet, gerekse devlet yetkilileri tarafından doğrudan veya dolaylı olarak cevaplandırılmış, bu şekilde bazı vahim hatalar düzeltilmiştir. Bunun son örneği, ilköğretim kitaplarında darbeleri haklı gösteren metinlerin kitaplardan çıkartılması için yapılan ısrarlı yayınlarımızın meyvesini vermesi ve bu bölümlerin müfredattan kaldırılmasıdır. Bunun gibi örnekler çoktur. Ayrıca, darbelere karşı Yeni Asya’nın direnişi bir destan olmuştur. Herkesin sesini kesip köşesine çekildiği dönemlerde, demokrasi ve özgürlükleri müsbet hareket çerçevesinde müdafaa eden tek gazete Yeni Asya olmuştur. Bunun bedelini de aylarca kapatılmakla, yönetici ve yazarlarının mahkemelerde hesap vermesiyle ödemiştir.”

Kâzım Güleçyüz, seminerin ikinci oturumunda, 28 Şubat sürecine ilişkin sorulara cevap verdi. 28 Şubat’ın hangi tezgâhlarla nasıl hazırlandığını anlatan Güleçyüz, darbelerin babası olarak 27 Mayıs’ı gösterdi ve diğer darbelerin de 27 Mayıs’ın yaptığı düzenlemeleri korumak için yapıldığını ifade etti. “Darbelerin etkisinin azaldığı dönemlerde millet demokrasiyi yeniden inşa etmek için demokratların etrafında toplanmaya başlamış, fakat bundan memnun olmayan darbeciler, iplerin ellerinden çıkmasından çekindikleri için yeni darbelerle konumlarını korumak istemişlerdir. Bunun için de her on yılda bir darbe yapmak neredeyse gelenek hâline gelmiştir. Ama son yıllarda dünya konjonktürünün demokrasiden yana değişmesi ve AB süreci ile girilen demokratikleşme süreci, bu geleneğin bozulmasına sebep olmuştur. Türkiye’nin kendi dinamikleri ile demokratikleşmeyi gerçekleştirmesi çok zordur. Dış dinamiklerin zorlaması ile darbeler dönemi kapanmaktadır” diyen Güleçyüz, bu konuda milletin de bilinçlenmesi gerektiğini vurguladı. Bediüzzaman Hazretlerinin “Bir millet cehaletle hukukunu bilmezse, ehl-i hamiyeti de müstebit eder” sözünü hatırlatarak, milletin de haklarına sahip çıkması gerektiğini belirtti. Konuşmadan sonra 40 yıllık Yeni Asya okuyucularının bazılarına hizmet beratları takdim edildi. Kâzım Güleçyüz de kitaplarını imzalayarak okuyucularla bir müddet sohbet etti.

ABDİL YILDIRIM / ESKİŞEHİR

04.03.2009


 

Benzine 7 kuruş zam

DÜNYA ekonomisindeki daralmanın petrol talebini olumsuz etkileyeceğine yönelik beklentiler fiyatlara sert bir darbe vurdu.

Petrol fiyatları, bir gün içerisinde tam yüzde 10 düşerek 40 dolar sınırına geriledi. Buna karşın, iki haftada benzine 9 kuruş indirim yapan Türk akaryakıt şirketleri bu sabah itibariyle 7 kuruş zamma gitti. Pompa fiyatları dünden itibaren 6-7 kuruş zamlandı. İstanbul’da Petrol Ofisi ile OPET istasyonlarında kurşunsuz benzin 2,83 liradan 2,89-2,90 liraya fırladı. Araç sahipleri Ankara ve İzmir’de ise 2,82 TL’den aldıkları benzini 6 kuruşluk zamla 2,89 liraya almaya başladı. Petrolün varil fiyatındaki yukarıya doğru küçük hareketler pompalara büyük zamlar olarak yansıtılırken, indirimler küçük yansıtılıyor. Motorin ise İstanbul’da 2,33 kuruştan, Ankara 2,36, İzmir’de ise 2,32 Türk Lirası’ndan alıcı buluyor.

04.03.2009


 

OECD: Korumacılık eğiliminden vazgeçin

Merkezİ Paris’te bulunan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), üye ülke hükümetlerine, küresel mali kriz ile birlikte ekonomilerinde ‘’korumacılık eğilimine girmemeleri’’ uyarısı yaptı. OECD raporunda, küresel mali krizi sırasında, serbest rekabet yerine, korumacılık önleminin, ekonomik durumun daha da kötüleşmesine yol açacağı bildirildi. Ülkelerin, vergileri düşürerek, alt yapı ve eğitim harcamalarını artırarak, ekonomilerinin gelişmesine katkıda bulunabilecekleri ifade edilen raporda, kamuoyu baskısı altında bulunan hükümetlerin, özellikle korumacı tedbirlerden kaçınmaları istendi. Raporda, aksi takdirde krizin çok daha fazla derinleşeceği uyarısında bulunuldu. OECD, 1930’lu yıllarda yaşanan tecrübelerin, korumacılığın etkili bir tedbir olmadığını açıkça gösterdiği de vurgulandı. Paris / aa

04.03.2009


 

Konak Belediyesi’ne rüşvet operasyonu

KONAK Belediyesi’ne yönelik düzenlenen operasyonda 60 kişi gözaltına alındı. Özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Murat Gök’ün yürüttüğü soruşturma kapsamında Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından dün sabah saatlerinde eşzamanlı düzenlenen operasyonda rüşvet alıp verme ve rüşvete aracılık etme iddiasıyla çoğunluğu Fen İşleri, Ruhsat, İmar birimlerinde çalışan 27 kişinin de arasında bulunduğu 60 kişi gözaltına alındı. Belediyedeki çok sayıda dosyaya incelenmek üzere el konuldu. Operasyonun Konak Belediye Başkanı Muzaffer Tunçağ’la ilgisi bulunmadığı belirtildi. Savcı Gök’ün talimatıyla daha önce Kaynaklar, Buca, Güzelbahçe ve Alaçatı belediyelerine de operasyonlar düzenlenmişti. İzmir / Cihan

04.03.2009


 

Baydemir’e beraat

DİYARBAKIR Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, 2007 yılında reklam panolarına Türkçe-Kürtçe yeni yıl ve bayram mesajı astırdığı gerekçesiyle yargılandığı davada beraat etti. Diyarbakır 5. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan sanık Baydemir katılmazken, avukatı Hayrettin Güzel hazır bulundu. Avukat Güzel, kutlama mesajlarının Türkçe ve Kürtçe asılmasının suç unsuru oluşturmadığını savundu. Mahkeme heyeti verdiği kısa aranın ardından sanık Baydemir’in beraatine karar verdi. Baydemir’in toplam 3 yıl 6 ay hapsi isteniyordu. Diyarbakır / aa

04.03.2009


 

AB: 2010’da da toparlanma zor

AB Komisyonu’nun ekonomik ve parasal işlerden sorumlu Üyesi Joaquin Almunia, küresel krizle birlikte durgunluğa giren Avrupa’nın, 2010 yılında toparlanmaya başlaması ihtimalinin azaldığını söyledi. Düşünce kuruluşu Avrupa Politika Merkezi’nde küresel ekonomik krizle ilgili beklentilerini anlatan Almunia, “1,5 ay önceki tahminimizde bu yılın çok kötü başlayacağını söylemiştik. Maalesef bu doğrulandı. Bu yılın ikinci yarısında alınan teşvik önlemlerinin bazı etkiler doğurmaya başlayacağını belirtmiştik. Ve 2010’da bazı toparlanma işaretlerinin alınabileceğini öngörmüştük. 19 Ocak’ta bu senaryomuzu sunarken olumlu ve olumsuz riskler dengedeydi. Fakat 1,5 ay sonra söyleyebileceğim, olumlu beklentilerimizin gerçekleşmediği gibi olumsuz beklentilerin güç kazandığıdır” dedi. AB’de şu ana kadar krizden en fazla etkilenen Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin temel sorunlarını, para birimlerinin hızla değer kaybetmesiyle dövizle borçlananların sıkıntıya girmesi ve ekonomik durgunluğun banka aktiflerini eritme olarak sıralayan Almunia, bununla birlikte bölgedeki her ülkenin aynı derecede sorun yaşamadığını kaydetti. Almunia, basında bazı ülkelerin Avro Bölgesi’nden ayrılacağı şeklinde haberler çıktığını hatırlatarak, kısa vadede böyle bir ihtimalin “sıfır” olduğunu vurguladı. Brüksel / aa

04.03.2009


 

Deniz Feneri’nden Baykal’a 1 milyon TL’lik dâvâ

Denİz Feneri Derneği, Almanya’da yolsuzlukla suçlanan Deniz Feneri e.v Derneği ile kendilerini bir tuttuğu gerekçesiyle, CHP Genel Başkanı Baykal hakkında 1 milyon liralık tazminat dâvâsı açtı. Deniz Feneri Derneği Başkanı Engin Yılmaz, Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği dâvâ dilekçesinde, kurumun 1998 yılından bu yana insanî yardım amaçlı faaliyet gösteren bir sivil toplum kuruluşu olduğunu belirtti. Dernek hakkında herhangi bir yolsuzluk dâvâsı ya da soruşturma bulunmadığını kaydeden Yılmaz, buna rağmen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın, Deniz Feneri ismini karalamak için kendilerine yönelik yanıltıcı açıklamalar yaptığını söyledi. Yılmaz, Almanya’daki dernekle herhangi bir hukukî bağlarının olmadığını belirtti.

04.03.2009


 

Kürtçe ders isteyen öğrenciler haklı bulundu

AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi, (AİHM) 2002’de Kürtçe seçmeli ders talep ettikleri için okuldan uzaklaştırılan Afyon Kocatepe Üniversitesi öğrencilerinin eğitim hakkının ihlâl edildiğine karar verdi. Strasbourg’daki mahkeme, 2002’de Afyon Kocatepe Üniversitesi’nden uzaklaştırılan 18 öğrencinin başvurusuyla açılan dâvâda kararını verdi. Mahkeme, Kürtçe seçmeli ders açılması talebiyle dilekçe veren 18 öğrencinin okuldan uzaklaştırılmasının “orantısız disiplin cezası” olduğunu belirtti. Kararda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin eğitim hakkıyla ilgili maddesinin ihlâl edildiği vurgulandı. Afyon Üniversitesindeki öğrencilerin ardından, aynı gerekçeyle üniversiteden atılan ve uzaklaştırılan çok sayıda öğrenci Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gitmişti. AİHM yine bugün açıkladığı bir kararında, Bozcaada’daki bir Rum Ortodoks kilisesi vakfının, mülkiyet hakkının ihlâl edildiğine de hükmetti. Tapunun vakıf adına yeniden düzenlenmesini isteyen mahkeme, Türkiye’yi, 100 bin Euro tazminat cezasına da çarptırdı. Strasbourg / aa

04.03.2009


 

Türkiye, AİHM kararlarına uymakta zorlanıyor

YILDIZ Teknik Üniversitesi (YTÜ) Küresel İncelemeler Merkezi’nin düzenlediği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının Türkiye yargısına etkilerinin tartışıldığı toplantıda zorunlu din dersi ve ifade özgürlüğü gibi konularda AİHM’in verdiği kararların uygulaya yansımadığı vurgulandı. YTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haldun Gülalp, Yrd. Doç. Dr. Ozan Erözden ve Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı’ndan (TESEV) hukuk doktoru Dilek Kurban, AB 6. Çerçeve Programı kapsamında dokuz AB ülkesiyle birlikte AİHM kararlarının etkileri konusunda üç yıldır yürüttükleri projenin Türkiye’yle ilgili sonuçlarını bir toplantıyla paylaştı. Türkiye’de çeşitli gruplarla (azınlıklar, vicdani ret vs..) ve bakanlıklarla (Dışişleri, Adalet, İçişleri ve Maliye) görüşmeler yaptıklarını söyleyen Kurban, 1993’ten beri İslami kesimin Yüksek Askeri Şura (YAŞ) ve başörtüsü uygulamalarıyla ilgili çıkan ret kararlarından sonra AİHM’e başvurmada cesaretinin kırıldığını, Leyla Şahin dosyasında din ve vicdan özgürlüğü açısından ihlal görülmese de karar çıkmasıyla birlikte başvuruların yeniden başladığını kaydetti. AİHS’nin 8, 9, 10, 11 ve 14. maddelerinin çalışma kapsamında olduğunu anımsatan Kurban, Refah Partisi davasında AİHM’in “örgütlenme özgürlüğü” açısından ihlal görmemesiyle birlikte Fazilet Partisi’nin AİHM’de açtığı davasını geri çektiğini, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “din ve vicdan özgürlüğü”ne dair 9. maddesinden olmasa da, “seçme ve seçilme hakkı” yönünden ihlal tespit ettiği Merve Kavakçı davasının İslami kesimin başvurularında bir istisna oluşturduğunu, buna rağmen kararın pek yaygınlaştırılmadığını söyledi. Kurban, ifade özgürlüğü kararlarında olduğu gibi inanç ve vidan özgürlüğüne dair AİHM kararlarının da mutlak şekilde hükümetçe yerine getirilmediği ve sorunların giderilemediğini kaydetti. bia.net

04.03.2009


 

Kamyon ile otomobil çarpıştı: 5 ölü

BAYBURT'UN Demirözü ilçesinde meydana gelen trafik kazasında, 5 kişi öldü. Demirözü ilçesinin Yelpınar Köyü mevkinde, sürücüsü belirlenemeyen 25 FT 645 plakalı kamyon ile Halis Yazıcı yönetimindeki 34 Z 5407 plakalı otomobil çarpıştı. Kazada, otomobilde bulunan Halis ve Raziye Yazıcı, Ayşe ile İmran Demircioğlu ve Fahri Kurtulmuş, olay yerinde öldü. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor. Bayburt / aa

04.03.2009


 

TRT, Kart ve Cumhuriyet’i mahkemeye verdi

TRT, TBMM’de basın toplantısı düzenleyerek TRT ihaleleri hakkında bazı iddialarda bulunan CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ve açıklamaları haberleştiren Cumhuriyet Gazetesi’ni mahkemeye verdi. TRT’den yapılan açıklamada, CHP Konya Milletvekili Atilla Kart’ın, 26 Şubat’ta TBMM’de bir basın toplantısı yaparak TRT hakkında bazı açıklamalarda bulunduğu hatırlatıldı. Kart’ın açıklamalarının dikkate alındığını, devlet içindeki denetim kurumlarının TRT’yi incelemeye davet edildiği, CHP Milletvekili Kart’a da verdiği “yanlış” bilgileri düzeltmesinin istendiği belirtilen TRT açıklamasında, “ TRT kurumuna, 4 trilyonun üzerinde bir enerji tasarrufu sağlayan ihale için yanlış bilgilerle basın toplantısı düzenleyen CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ve bu yanlış beyanları haberleştiren Cumhuriyet Gazetesi, TRT kurumu tarafından mahkemeye verilmiştir. Söz yüce yargıdadır” denildi. Ankara / aa

04.03.2009


 

Cansuyu kredisine rekor başvuru

KÜÇÜK ve Orta Ölçekli Sanayii Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) Başkan Vekili Mustafa Kaplan, “cansuyu kredileri” talebinin ilk gününde 300 milyon dolar tutarında rekor başvuru geldiğini söyledi. Başvuruların yoğun olduğunu ve ilk gün 300 milyon dolar tutarında “rekor talep” geldiğini belirten Kaplan, “İlk günlü başvurular daha önceki döneme göre kat kat fazla. Rekor talebin bir anlamda bizim ne kadar doğru iş yaptığımızın göstergesi olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda, KOBİ’lerimizin de nakde ihtiyaçlarının bir göstergesi bu durum” dedi. Cansuyu kredisinden yararlanmak isteyen KOBİ’lere ellerini çabuk tutmasını tavsiye eden Kaplan, 1 milyar dolarlık kredi miktarı hafta sonuna kadar bitebileceğini belirtti. Adana / aa

04.03.2009


 

Şair ve söz yazarı Hayaloğlu vefat etti

ŞAİR ve söz yazarı Yusuf Hayaloğlu, tedavi gördüğü hastanede vefat etti. Bakırköy Acıbadem Hastanesi’nde solunum yetmezliği sebebiyle 8 gündür tedavi gören Yusuf Hayaloğlu (56), bu sabah hayata gözlerini yumdu. Akciğerinde oluşan ödem sebebiyle son 24 saatini yoğun bakım ünitesinde geçiren Hayaloğlu, evli ve 3 çocuk babasıydı. Şiirleri başta Ahmet Kaya olmak üzere birçok sanatçı tarafından şarkı olarak bestelenen Hayaloğlu, Ahmet Kaya’nın eşi Gülten Kaya’nın da ağabeyiydi. ‘’Gözleri İntihar Mavi’’ adlı şiir kitabı bulunan Hayaloğlu’nun, ‘’Hani Benim Gençliğim’’, ‘’Başım Belada’’, ‘’Adı Bahtiyar’’, ‘’Başkaldırıyorum’’, ‘’Ayrılığın Hediyesi’’, ‘’Yüreğim Kanıyor’’ gibi şiirleri Ahmet Kaya tarafından bestelenmiş ve yorumlanmıştı. İstanbul / aa

04.03.2009


 

Partilerden gürültüye karşı anlaşma

ANTALYA'NIN Alanya ilçesinde, yerel seçimler öncesi ses ve görüntü kirliliğini önlemek amacıyla parti ilçe başkanları arasında centilmenlik sözleşmesi imzalanacak. Alanya Kaymakamı Hulusi Doğan, ilçede seçim öncesi halkı rahatsız edici her türlü hareketin karşısında olacaklarını belirtti. Konuyla ilgili olarak ilçede bulunan parti başkanlarıyla görüştüğünü ifade eden Doğan, “İlçemizde şu anda ciddî anlamda bir olumsuzluk yok. Ancak ilerleyen günlerde sorun yaşanmaması için parti başkanlarımızla bir araya gelerek, kendilerinin de isteğiyle centilmenlik sözleşmesi imzalayacağız.” dedi. Alanya / cihan

04.03.2009


 

Ve Metrobüs Asya’da

METROBÜSÜN üçüncü hattı Avrupa yakası ile Asya’yı birleştirdi, 11 kilometrelik yolun 24 dakika sürmesi planlanıyor. Metrobüs Boğaziçi Köprüsü üzerinde normal trafikte seyredecek ve köprüyü 7 dakikada geçecek. İstanbul’da Avcılar-Zincirlikuyu metrobüs hattından sonra Zincirlikuyu-Söğütlüçeşme hattı da dün hizmete girdi. Açılışını Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yaptığı Zincirlikuyu-Söğütlüçeşme hattında 7 istasyon bulunuyor ve yeni hatla günde ortalama 300 bin yolcu taşınması hedefleniyor. Metrobüs Zincirlikuyu-Söğütlüleşme arasını 24 dakikada alacak. Metrobüs 11 kilometre olan yeni hatta Boğaziçi Köprüsü geçişinde normal trafik içinde seyredecek ve köprüyü ortalama 7 dakikada geçecek. Zincirlikuyu-Söğütlüçeşme metrobüs hattı 90 milyon TL’ye mal olurken, hat için 7 alt geçit, 5 köprü, 3 adet viyadük inşa edildi. 20 kilo-metre metrobüs halatlı bariyer, 20 kilometre çelik bariyer yapıldı. Yeni hatla birlikte daha önce alınan ve her birinin yapımı 8 ay süren 10 metrobüs aracı da hizmete girecek. Saatte 60 kilometre hız yapabilen metrobüsler, 230 yolcu kapasiteli olacak. Çevre dostu metrobüsler 3 otobüse bedel hizmet verecek, personel, işletme ve yakıtta tasarruf sağlayacak. Akıllı teknoloji desteğiyle çalışan ve uçaklarda yön bulmayı sağlayan “Flight Directory” benzeri bir bilgisayarla önceden belirlenmiş sanal yörüngede hareket eden metrobüsün, güzergâh üzerine çakılan mıknatıslı çubuklarla kendini sürekli denetleme özelliği bulunuyor. Saatte tek yönde 15 bin yolcu taşıma kapasitesine sahip metrobüslerde 4 ayrı güvenlik kamerası bulunuyor. İstanbul / YENİ ASYA

04.03.2009


 

İç hatlarda sıvı kısıtlaması uygulaması ertelendi

İÇ HAT uçuşlarında el bagajlarında taşınan sıvılara getirilen sınırlamanın yürürlüğü 20 Nisan 2009’a ertelendi. Ankara Valiliğinden hava ulaşımıyla ilgili birimlere gönderilen yazıda, İngiltere’de uçaklara yönelik terörist saldırı planlarının ortaya çıkarılmasının ardından Uluslararası Sivil Havacılık Örgütünün (ICAO) uçak yolcularının kabin içinde sıvı ürün taşımalarına ilişkin yeni düzenlemesinin 30 Mart 2007’de yürürlüğe girdiği hatırlatıldı. Ulaştırma Bakanlığına bağlı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün 1 Mart 2009’dan itibaren yapılacak uçuşlarda belirlenen sıvı kısıtlaması uygulamasını zorunlu hâle getirdiği belirtilerek, ‘’Hazırlık çalışmaları devam ederken Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün ilgili yazılarında, bazı hususların netlik kazanması gerektiği öngörülerek, uygulamaya geçiş tarihi 20 Nisan 2009 olarak değiştirilmiştir’’ ifadesine yer verildi. Uygulamaya göre, yolcular, el bagajlarında 20x20 santimetre boyutlarında ağzı kilitli şeffaf plâstik poşet içerisinde, her birinin hacmi 100 mililitreyi geçmemek üzere sıvı, jel veya sprey bulundurabilecek. Bunun üzerindeki sıvılar el bagajlarında taşınamayacak. Uçak altı bagajlarda ise herhangi bir sıvı kısıtlaması uygulanmayacak. Ankara / aa

04.03.2009


 

THY şirketlerine sıkı denetim

THY’ya Tekirdağ uçağının Hollanda’nın Amsterdam kentinde Schiphol havaalanına iniş sırasında düşmesi üzerine Avrupa’daki dikkatlerin tekrar Türk Havayolu şirketlerinin üzerine çevrildiği belirtiliyor. ABHaber’in THY kazasıyla ilgili Avrupa Hava Yolları Birliği, Avrupa Havacılık Güvenlik Ajansı ve Avrupa Sivil Havacılık Örgütü yetkilileriyle yaptığı görüşmelerin, “Türk Hava Yolu Şirketlerinin Avrupa’ya yapacakları uçuşta daha sıkı bir denetim altına alınacağı” nı ortaya koydu. Uzmanlar, “Kaza yapma oranları bakımından istatiksel olarak Türk Hava Yolu Şirketlerinin kötü durumda olduğuna dikkati çekerlerken maalesef Avrupa’da en fazla kaza yapan havayolu şirketleri içinde Türk şirketleri de yer alıyor” diye konuştular. THY kazası sonrası Avrupa ülkelerinin Türk şirketlerini daha fazla mercek altına almalarının normal olduğunu belirten uzmanlar, sonuçta uçak kazaları hangi sebebden olursa olsun bunun sonuçları olacağına işaret ettiler. Brüksel

04.03.2009


 

Hollandalı yolcular Türk Hava Yolları’na dâvâ açıyor

Schiphol Havaalanı’na inişi sırasında düşen THY uçağının Hollandalı yolcuları, daha yüksek tazminat talebiyle mahkemeye başvuruyor. Geçtiğimiz Çarşamba günü İstanbul-Amsterdam seferini yaparken, Schiphol Havaalanı’na inişi sırasında düşen THY’nin adlı uçağının Hollandalı yolcuları, THY’yi dava etmeye hazırlanıyor. Davanın sebebi ise THY’nin verdiği kaza yardımlarının yetersiz bulunması. Hollanda basınında yer alan haberlere göre THY, kazadan yarasız kurtulan yolculara 5 bin, ağır yaralananlara 10 bin, ölenlerin ailelerine ise 50 bin Euro ödüyor. Ancak THY’nin ödediği “kaza yardımı” paralarını az bulan Hollandalı yolculardan yaklaşık 40 kişi, yüksek maddi tazminat için biraraya geldi. Amsterdam / ntv

04.03.2009


 

Hayal’in Mc Donalds dâvâsı 9 Nisan tarihine ertelendi

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetini azmettirdiği iddiasıyla tutuklanan Yasin Hayal’in, 2004 yılında Trabzon’da Mc Donalds’ın kapısına bomba koyarak 6 kişinin yaralanmasına sebep olduğu gerekçesiyle yargılanmasına devam edildi. Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya Dink cinayetini azmettirdiği iddiası ile Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Yasin Hayal katılmadı. Mahkeme heyeti, Tekirdağ Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’ne Hayal’in savunması ve son sözünün sorulması için daha önce gönderilen yazının cevabının beklenmesi gerekçesiyle mahkemeyi 9 Nisan’a erteledi. Trabzon / cihan

04.03.2009


 

Karadayı’ya suç duyurusu

İNSAN Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlumder) ve Özgür Eğitim-Sen, eski Genel Kurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı hakkında Ankara cumhuriyet baş savcılığına suç duyurusunda bulundu. Açıklamada, eski Genel Kurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı’ ya ait olduğu iddia edilen ve yalanlanmayan ses kayıtları ile 28 Şubat döneminde anayasal suç işlediğini ortaya koyan uygulama ve beyanları olduğunun ortaya çıktığı belirtildi. Bu beyanların doğruluğunun tesbiti ve eylemlerinin suç unsuru taşıyor ise cezalandırılması için Mazlumder Genel sekreteri Av. Emre Yurtalan ve Özgür Eğitim-Sen Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi, İsmail Hakkı Karadayı hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Önceki günde Kahramanmaraş’ta bir esnaf ‘’darbe planları’’ yaptıkları iddiasıyla Karadayı ile emekli Orgeneral Çevik Bir hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Ankara

04.03.2009


 

Özür dileme kampanyasına soruşturma izni

ERMENİLERDEN özür dilemek için aydınların başlattığı özür dileme kampanyasıyla ilgili verilen takipsizlik kararı kaldırıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı aydınlar tarafından düzenlenen ‘’Ermenilerden Özür Dileme’’ kampanyası ile ilgili takipsizlik kararı vermişti. Kararda, ‘’Demokratik toplumlarda karşıt fikirlerin de düşünce özgürlüğü çerçevesinde koruma altında olduğu gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği’’ ifade edilmişti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu kararına karşı Sincan Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulunuldu. Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi, itirazı kabul ederek, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın verdiği takipsizlik kararını kaldırdı. Ankara/aa

04.03.2009


 

Yerel Seçimlere 371 kadın aday katılacak

29 MART’TA yapılacak yerel seçimlerde bütün partiler toplam 371 kadını belediye başkanlığı için aday gösterdi. Bütün partiler, 2 bin 941 il, ilçe ve beldede sadece 371 kadını belediye başkanlığı için aday gösterdi. Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneğinin (KA-DER) 25 Şubat tarihinde yaptığı çalışmaya göre, MHP 34, AKP 18, CHP 46, DTP 37, DSP 59, Anavatan Partisi 25, DP 36, Saadet Partisi 40, LDP 19, Hak ve Özgürlükler Partisi 1, ÖDP 3, EMEP 3, TKP 37, BBP 5, bağımsız 3 ve bazı yerlerde oluşturulan ortak platform da 5 kadın aday gösterdi. Türkiye’nin ilk kadın belediye başkanı Müfide İlhan, 1950 yılında Mersin’de seçilmişti.

04.03.2009


 

Erdoğan ve Saakaşvili, sınırda buluşacak

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan ve Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili, iki ülke arasında ortak gümrük kapısı olarak hizmet verecek olan Sarp-Sarpi Sınır Kapısı’nın açılışını gerçekleştirmek üzere biraraya gelecek. Türkiye ile Gürcistan arasındaki Sarp ve Sarpi sınır kapıları, ortak gümrük kapısı oluyor. Açılış Başbakan Erdoğan ve Gürcistan Devlet Başkanı Saakaşvili tarafından 5 Mart Perşembe günü yapılacak. Açılışla birlikte Türkiye ve Gürcistan, Batum Havaalanı’ndan sonra sınır kapısını da ortak kullanmaya başlayacak. 5 Mart Perşembe günü partisinin mitingi için Artvin’e gidecek olan Başbakan Erdoğan, sabah saatlerinde Sarp Sınır Kapısı’na giderek, ortak gümrük kapısının açılışını yapacak. Açılışa Gürcü lider Mihail Saakaşvili’nin de katılması bekleniyor. Gürcistan ve Türkiye’nin 5 Mart’ta açılacak ortak gümrük kapısı bir pencereden hizmet verecek.

04.03.2009


 

‘BOTAŞ’ın asit kuyusu yok’

BOTAŞ Genel Müdürü Saltuk Düzyol, 1990’lı yıllarda öldürülen bazı kişilerin, Silopi’de bulunan BOTAŞ’ın asit kuyularına atıldığı şeklindeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek, “BOTAŞ’ın asit kuyusu yok. Ayrıca BOTAŞ’ın arazisi içinde bu tür faaliyetlerde bulunulması söz konusu olamaz” dedi. Düzyol, BOTAŞ olarak bugüne kadar bu konuyla ilgili herhangi bir yorumda bulunmak istemediklerini, ancak kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi gerektiğini söyledi. BOTAŞ’ın asit kuyusu olmadığını vurgulayan Düzyol, “Ne proses amaçlı ne de başka amaçlı herhangi bir kuyumuz yok. BOTAŞ’ın arazisi içinde bu tür faaliyetlerde bulunulması da zaten söz konusu olamaz. Olmayan asit kuyuları üzerinden spekülasyonlar yapılmaya devam ediliyor maalesef” diye konuştu. Ankara / aa

04.03.2009


 

Askerî müdahale devam ediyor

ARAŞTIRMACI yazar Serdar Şen, 28 Şubat Post Modern darbenin üzerinden 12 yıl geçmesine rağmen biçimsel farklılıklar yaşansa da askerin siyasete müdahalesi sürdüğünü söyledi. “Geçmişten Geleceğe Ordu” ve “Cumhuriyet Kültürünün Oluşum Sürecinde Bir İdeolojik Aygıt Olarak Silâhlı Kuvvetler ve Modernizm” kitaplarının yazarı Şen, 28 Şubat’ın 12. yılında askerin siyasete müdahalesini değerlendirdi. Türk Silâhlı Kuvvetleri’nin (TSK) kendi içindeki yapısal dönüşümüyle birlikte siyasal alana müdahalesinin 12 Eylül’deki açık darbeden farklı olarak, 28 Şubat’la birlikte değiştiğini belirten Şen, ‘Post Modern’ olarak adlandırılan bir tarza yönelindiğini ve asıl önemli olanın ise bu değişikliğini gerekçelerinin olduğunu vurguladı. 12 Eylül 1980’de ordu sistemin rejim krizini aşarken kendisini ifade etme araçlarını farklılaştırdığını iddia eden Şen, ordunun siyasal etkinliğini asla kaybetmediğini kaydederek, “Daha önceden içe yönelik bir süreçte müdahale yaşanırken bölge stratejilerindeki gelişmesinin etkisiyle ordu dış dünyaya bakışla kendini besler hale geldi” dedi.

Türk’ün konuşmasına yapılan açıklamanın 28 Şubat’ın nasıl elbise değiştirdiğine Şen şöyle örnek veriyor: “En çarpıcı örneklerinden birisi –tarz değişikliği gibi görünmekle birlikte özde değişiklik olmadan- e-muhtıra’dır. Biçimsel değişikliklerin önemli olduğunu düşünmüyorum. Biçimsel farklıların daha fazla demokratikleşme ya da antidemokratikleşmeye kaydığı algısı doğru değil.”

Kısa vadede arka plandaki dinamiklerin “açık darbe” olarak gündemde olmayacağını düşünen Şen, “Ancak buna karşılık hukuk alanındaki gelişmelere basın açıklamaları üzerinden müdahaleler ya da son olarak Ahmet Türk’ün Meclis’teki Kürtçe konuşmasına yapılan açıklamalar daha çok kamuoyunda algılamasının kaymış olduğu noktaya doğru yani medyayı merkeze alan açıklamalar ön planda” diye konuştu.

Bir süre daha bu durumun bu şekilde seyredeceğini dile getiren Şen, “Fakat özellikle ekonomik krizin daha da derinleşmesiyle hiç beklenmedik takdirde e-muhtıra, basın açıklaması ya da bildiriler yetmeyebilir, dengeler tepe taklak olabilir. Yani biçimsel kaygılarla bakmak yanlış” şeklinde konuştu. İstanbul / bia

04.03.2009


 

DTP’li Ahmet Türk hakkında suç duyurusu

KAYSERİLİ gazeteci yazar Sabit İnce, Demokratik Toplum Partisi (DTP) Genel Başkanı Ahmet Türk hakkında, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) Kürtçe konuştuğu gerekçesiyle Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundu. İnce, DTP Genel Başkanı Ahmet Türk’ün TBMM çatısı altında Türkçeden başka bir dilde konuşma yaparak Anayasayı ihlâl ettiği gerekçesi ile Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduğunu söyledi. Ahmet Türk’ün TBMM çatısı altında yaptığı Kürtçe konuşmanın millî birlik ve beraberliği bozmaya yönelik, ön plana çıkma ve tahrik amacı taşıdığını iddia eden İnce, savcılığa verdiği dilekçesinde, özetle şöyle dedi: “Mecliste Kürtçe konuşma yaparak T.C. Anayasasını, Siyasî Partiler Kanununu ve Meclis İç Tüzük hükümlerini ihlâl eden Ahmet Türk hakkında, Türk Ceza kanunu ve ilgili mevzuat gereği soruşturma icrasıyla kamu dâvâsı açılmasını, sanığın yargılanmasını arz ederim.”

04.03.2009


 

Nazım Ekren Washington’a gitti

BAŞBAKAN Yardımcısı Nazım Ekren, ağırlıklı olarak ABD Başkanı Barack Obama’nın ekonomi ekibiyle görüşmeler yapmak üzere bugün Washington’a gitti. Ekren’in görüşeceği isimler arasında, ABD Hazine Bakanı Tim Geithner ve Obama’nın ekonomık Danışmanlar Konseyi Başkanı Christina Romer var. Nazım Ekren’ın, IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn ve Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick ile de biraraya gelmesi öngörülüyor. Seçim öncesinde Türkiye ile IMF arasında fikir ayrılıklarının sürdüğü bir ortamda, Ekren’ın IMF ile yapacağı görüşmenin bir çözüm getirmesi beklenmiyor. Nazım Ekren, Obama’nın başkanlığı üstlenmesinden bu yana yeni Amerikan yonetimiyle biraraya gelen ilk Türk bakan olacak. Ekren ve Obama ekibinin ekonomi isimlerinin, küresel krizde iki ülkenin deneyimlerini paylaşması ve krize karşı ortak ne yapılabileceğini tartışması bekleniyor. Washington / aa

04.03.2009


 

Artık herkes, ırmaklardan elektrik üretebilecek

Üretime başladığınızdan beri

ürüne olan talep nasıl?

Şu anda halkımızın ürünümüze talebi çok, ama şu anda kanun çıkmasına rağmen bazı yönetmeliklerin henüz yapılmaması sebebiyle satış olarak gerçekleşme henüz az sayıda. Yüzlerce insan ürünü tanımak için geliyor. Yurtdışından da birçok firma ve insan ürün için geliyorlar. Hatta tüm dünya çapında pazarlama teklifi getirenler oldu. Biz de ürünün tüm haklarını vermeye sıcak bakmadığımız için onları kabul edemiyoruz.

Mevcut ekonomik kriz üretim ve satış noktasında olumsuz etkiledi mi?

Krizin etkileri konusunda pek bir şey söyleyemeyeceğim. Çünkü, pazar oluşup da satılmaya başlasa ve düşse, ‘kriz olumsuz olarak yansıdı’ diyebilirim, ama biz kriz çıktıktan sonra ürünü satmaya başladık. Son zamanlarda da 4-5 tane, yaklaşık 100.000 TL değerinde farklı güçlerde türbin sattık. Aslında ben krizin bizi olumsuz etkileyeceğini de düşünmüyorum. Çünkü bir insan yapacağı üretimin maliyetlerini düşürmek için bizim türbinlerimizi alacak. Krizde bu ürünler bu noktada üreticinin lehine olduğu için durumun bizim de lehimize döneceğini düşünüyorum.

Bu santrali kendi yaşadığı yerde kurmak isteyen vatandaş fiilen ne yapmalı? Ankara’ya mı gelmeli yoksa başka şehirlerde muhataplar var mı?

Bizim www.temsan.gov.tr adresli bir internet sayfamız var. Oradan bize her türlü yoldan ulaşmak için gerekli bilgiler var. Sizin gibi duyarlı gazetelerin ürünlerimizi tanıtması ile (0312) 397 55 75 telefon numaramızla bize ulaşanlar oluyor. Bu şekilde bize müracaat yapıldığı takdirde, yerine gidip ölçüm yapacak bir ekip kurduk, o ekipten arkadaşları da gönderiyoruz. Hopa’dan Denizli’ye kadar bu şekilde arkadaşlarımızı gönderdik. Yani, bizimle internet sitemizle, mail yoluyla veya telefonla ulaşan insanlara her konuda yardımcı oluyoruz. Ankara /YENİ ASYA

ENERJİ ve Tabiî Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Türkiye Elektromekanik Sanayi AŞ (Temsan), küçük ırmaklardan elektrik üretiminde kullanılacak ilk yerli türbini üretti. Temsan, ırmak, nehir gibi küçük akarsulardan elektrik üretmek isteyen vatandaşlara 1.500 TL’den başlayan fiyatlarla anahtar teslimi mikro “Hidro Elektrik Santrali” kuracak.

Enerji sektöründe kullanılan malzemelerin üretim ve montajını yapan Temsan’ın Genel Müdürü Osman Kadakal, uzun süredir üzerine çalıştıkları yerli türbin-jeneratör grubunun üretimini tamamladıklarını, testlerden de olumlu sonuç aldıklarını ve ürünün satışa sunulmaya başlandığını söyledi. Kadakal, mini türbinlerle artık küçük ırmak ve nehirlerde elektrik üretmek için her şeyin tamam olduğunu ifade etti. Türbin, ortalama 8 lt/sn debisi olan bir su kaynağında 1 KW elektrik üretiyor. Günde 20 saat çalıştırılması halinde 4 evin elektrik ihtiyacını karşılayabiliyor. Temsan’ın ürettiği türbin ve jeneratörlerle bir evin ihtiyacının karşılanabileceği gibi, bir mahalle veya köyün elektriğini de üretmek mümkün. Temsan’ın yeni ürünüyle ilgili ayrıntıları Genel Müdür Osman Kadakal Yeni Asya’ya anlattı...

Artık herkesin küçük ırmaklarda bedava elektrik üretebilmesi için gerekli türbin-jeneratör grubunu ürettiniz. Öncelikle bize, bu jeneratörün fikir aşamasından, üretim aşamasına kadarki sürecini özetleyebilir misiniz?

Bizim küçük su türbinleriyle ilgili çalışmamız, 2003 yılında başladı. Temsan daha önce büyük güçlü türbin ve jeneratör sistemleri kuruyordu. Daha sonra Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanımız bizden küçük türbinlerin yapılmasını istedikten sonra, biz de bu türbinlerin tasarımına başladık. Tamamen kendi mühendislerimizle beraber bu su türbinlerini tasarladık. Bu türbinlerin dizaynını bitirdikten sonra, 1 MW’a kadar çeşitli güçlerde türbinler tasarladık. Nitekim bu bağlamda, 20’ye yakın tasarım bitirdik. Bu farklı güçteki türbinleri, suyun gücüne göre kuruyoruz. Tasarladığımız türbinlerin testlerini de kendi imkânlarımızla yapıyoruz. Temsan bünyesinde bu küçük su türbinlerinin pratike dönüşmesi konusunda da bir adım attık. Türbinleri Türkiye’nin su şartlarına uygun olarak fabrikamızda üretmeye başladık.

Ürününüzün satış fiyatı ne kadardır?

Biz bu türbin ve jeneratör grubuna güçlerine göre fiyat belirledik. 1.5 KW’lık bir türbinin fiyatını 1.500 TL olarak tasarlıyoruz. 50 KW’lık türbinler için 30-40.000 TL civarında, 100 KW’lık civarındakilere de 100.000 TL civarında olmak kaydıyla, türbinleri kurulu ve çalışıyor halde, anahtar teslim alıcıya devrediyoruz. Ayrıca biz, yurt dışında bu türbinleri üretenlere göre çok ucuza satıyoruz. Yabancı bir firmanın 5.800 dolara sattığı 3 KW’lık türbini biz yaklaşık 4.000 TL’ye satıyoruz.

Türbinlerin kullananlara ne kadar bir getirisi veya katkısı olacak peki?

Bizim istediğimiz fiyatları 1.5-2 yıl içerisinde vatandaş, ürünü kullanarak amorti edecektir zaten. 1.5-2 yıldan sonra da türbinin ürettiği elektrik, alıcı için bedavaya geleceği gibi, isterse kâr elde edebilecek işler de yapmasına imkân tanıyacak. Küçük bir üreticiyse eğer, testere işi, döküm işi yapıyorsa sıfır maliyette bir elektrikle işini yapabileceği anlamına geliyor. Meselâ balık çiftlikleri, bu ürüne çok ilgi gösteriyor. Hem evinin elektriğini bedavaya getiriyor, hem de işinde ücretsiz elektrik kullanarak maliyetleri düşürüyorlar.

04.03.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla