Futbolun bazı altın kuralları vardır. Onlardan biri de futbol ciddiyetidir.
Daha birinci dakika dolmadan Ankaragücü kalesinde golü bulmak ve maçı farklı yerlere taşımak varken az daha şampiyonluk puanını kaybediyordu Trabzonspor. Aynı Fenerbahçe maçı gibi oluyordu. Trabzonsporlu oyuncular Ankaragücü ceza alanına kadar gayet ciddi şekilde futbol oynadı. Sadece on sekiz içinde kendine yakışanı yapmadı.
Nasıl olsa atarız havasında olursanız nasıl olsa yersiniz. Öyle de oldu. Ankaragücü zor günler geçiriyor. 1 puan 10 puan gibi onun için. Hem de Avni Aker'de. Gücü kuvveti belli. Trabzonspor ile Ankaragücü arasındaki güç farkları maç içinde öyle değişikliklere uğradı ki, Ankara ekibi bu kadroyla ara ara oyun kontrolünü eline bile aldı. Trabzonspor buna izin vermemeliydi.
Trabzonspor'un Ankaragücü karşısındaki tek olumlu, öne çıkan görüntüsü beraberlik golünü yedikten sonraki performansı oldu. Takım kimliği o zaman öne çıktı. Tehlike 75'den sonra anlaşıldı. Oyuncular ligin en kolay geçmeye aday maçını nasıl buraya getirdiklerine şaşırdı. Ankaragücü oyunu soğutmaya çalışsa da on dakika tempoyla golü bulmak zor olmadı. İşte Trabzonspor'u sahada güçlü yapan bu özelliği. Direnci yüksek ve kesinlikle son ana kadar maçı yaşıyor, kazanmak istiyor. Ama son on dakikayı saymazsak, tribünde ve televizyon başındakiler dokuz doğurdu diyebiliriz.
Fenerbahçe, Ankaraspor ve Ankaragücü maçlarını baz alırsak, Trabzonspor bu üç maç içinde en fazla topu bu maçta kaybetti. En fazla gol pozisyonunu bu maçta verdi. Şöyle düşünün, Serkan yok, eksikliği hemen belli oldu. Colman istekli, verimsizdi. Trabzonspor çok atak yedi. Bunda takım halinde yorgunluğun payı da vardı ama orta alan düştü. Umut ve Gökhan maç boyunca boşa gezdi. Umut, bildiğimiz gibi hücum pres de yapmadı. Bir de Yattara olayı var. Bana göre diğer maçlarına göre en iyi maçını oynuyordu, oyundan alındı. Ersun Yanal'ın Yattara düşüncesi ne bilmiyorum ama Yattara çıktıktan sonra Ankaragücü daha fazla Trabzonspor sahasına gelmeye başladı. Golü de böyle buldular zaten. Alanzinho'ya yer açma gayretlerini anlayabiliyorum. Alanzinho'yu Trabzonspor'a kazandırmaya tamam diyorum ama Yattara'yı kaybetmeye de hayır diyorum.
Trabzonspor bu oyun yapısıyla bol gollerle kazanması gereken maçları ancak beraberlik ve tek farklı galibiyetlerle bitiriyor. Haftaya Beşiktaş maçı var. Beşiktaş'a atmazsan o yakaladığını atar.
|