|
|
|
DAĞCILAR DUALARLA |
Gümüşhane’nin Torul ilçesi Zigana Dağı’nda meydana gelen çığ faciasında hayatını kaybeden 10 dağcı dualarla uğurlandı. Tören, İl Müftüsü Ahmet Bulut’un yaptığı duayla sona erdi. Cenazelerin başında gözyaşı döken yakınlarının feryatları yürekler yaktı.
ZİGANA Dağı’nda çığ altında kalarak hayatını kaybeden 8 kişi için Trabzon Valiliği önünde tören düzenlendi. Tören alanına, çığ altında kalarak hayatlarını kaybeden Erhan Terzi, Hüseyin Karaosmanoğlu, Davut Akdeniz, Burçak Sevim, Özlem Timurcuoğlu, Gülhanım Piyale, Yasemin Aktaş ve Dursun İnan’ın cenazeleri getirildi.
Olayda ölen Hüsniye Sarıbıyık’ın cenazesi Kahramanmaraş, Hasan Ali İsaoğlu’nun cenazesi ise ailesinin isteği üzerine Trabzon’un Arsin ilçesine götürüldüğü için tören alanına getirilmedi.
Törene, Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak, Trabzon Valisi Nuri Okutan, Gümüşhane Valisi Enver Salihoğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, AKP Trabzon milletvekilleri Kemalettin Göktaş, Safiye Seymenoğlu, Cevdet Erdöl, AKP Gümüşhane Milletvekili Kemalettin Aydın, CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi, Trabzon Belediye Başkanı Volkan Canalioğlu, ölenlerin yakınları ve yüzlerce vatandaş katıldı. Cenazelerin ambulanslarla tören alanına getirilmesi sırasında, ölenlerin yakınları ağıtlar yakarak gözyaşı döktüler. Tören alanına gelen Devlet Bakanı Murat Başesğioğlu, Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak, CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi ve diğer yetkililer, ölenlerin yakınlarına başsağlığı dilediler. Çığ altında kalarak hayatlarını kaybeden dağcıların öz geçmişlerinin okunmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu. Tören, Trabzon İl Müftüsü Ahmet Bulut tarafından dua edilmesi ile sona erdi. Daha sonra cenazeler toprağa verileceği yerlere götürüldü. Trabzon / aa
|
27.01.2009
|
|
|
Değişim zamanı |
DP Genel Başkanı Süleyman Soylu, Türkiye’nin büyük bir değişime ihtiyacı olduğunu belirterek, “29 Mart mahallî idareler seçimlerinde bu değişimi herkese göstereceğiz” dedi.
DP Genel Başkanı Süleyman Soylu, Türkiye’nin büyük bir değişime ihtiyacı olduğunu belirterek, ‘’29 Mart mahalli idareler seçimlerinde bu değişimi herkese göstereceğiz’’ dedi.
Soylu, partisinin Ataşehir Belediye Başkan adayı Fatih Sinan Yılmaz’ın tanıtımı amacıyla düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye’de beyaz bir yürüyüş başlattıklarını, bunun ilk adımının ahlaklı siyaset yapmak olduğunu söyledi.
Türkiye’nin çok ciddi sorunlarla karşı karşıya bulunduğunu, ekonomik kriz sebebiyle fabrikaların kapandığını, binlerce insanın işsiz kaldığını, insanların elektrik ve doğal gaz faturasını nasıl ödeyeceğini düşündüğünü, gençlerin ‘’yarın ne olacak’’ endişesi taşıdıklarını dile getiren Soylu, hükümetin ekonomi politikasını eleştirdi. Soylu, Türkiye’de etnik ayrımcılık yapıldığını da ifade ederek, ‘’Bu ülkede yaşayan insanların inanışları, mezhepleri ve etnik kökenleri üzerinden siyaset yapılmamasını ve bu siyaset anlayışından ülkenin kurtulmasını istiyorum’’ diye konuştu.
‘’Çok uzun yıllar dünyaya barış dağıtan bu ülkenin hem kendi insanına, hem de bu coğrafyaya karşı kudretli olması gerektiğini’’ söyleyen Soylu, şunları kaydetti:
‘’Türkiye güçlü olacak ki Mevlana’yı, Yunus Emre’yi, Hacı Bektaş-ı Veli’yi bütün dünyayla paylaşacak. Biz bu ülkede yıllarca iktidar olduk. Hiç kimseyi ayırt etmedik. Değerler üzerinden siyaset yapmadık. İnsanları ayrıştırmadık, herkesi kardeş bildik.’’
‘’Türkiye’nin bir yolsuzluk batağı içinde olduğunu’’ dile getiren Soylu, ‘’Ben bu siyasi rejimi kabul etmiyorum. Türkiye’nin büyük bir değişime ihtiyacı var. 29 Mart mahalli idareler seçimlerinde bu değişimi herkese göstereceğiz’’ dedi. Türkiye’de 6.5 yıldır tek başına bir iktidarın olmasının, bu ülkenin zenginleşmesi, dış politikasının daha iyi yürütülebilmesi, insanların geleceğe daha güvenle bakabilmesi için bir fırsat olduğunu ifade eden Soylu, ‘’ancak en çok ahlaki dejenerasyonun bu zaman zarfında yaşandığını’’ iddia etti. İstanbul / aa
|
27.01.2009
|
|
|
Nüfusumuzun yarısı 29 yaşın altında |
Türkiye İstatistik Kurumu 2008 Nüfus Sayımı Sonuçlarını açıkladı. Buna göre, ülke nüfusu 2008 yılı sonu itibariyle binde 13,1’lik artışla 71 milyon 517 bin 100 kişiye çıktı. Türkiye’de ortanca yaş 28,5. Yani nüfusun yarısı 28,5 yaşından küçük bulunuyor.
Türkiye’nin nüfusu 71,5 milyon
TÜRKİYE nüfusu 2008 yılı sonu itibariyle 71 milyon 517 bin 100 kişiye ulaştı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2008 Nüfus Sayımı Sonuçları’’nı açıkladı.Buna göre, ülke nüfusu 2008 yılı sonu itibariyle binde 13,1’lik artışla 71 milyon 517 bin 100 kişiye çıktı. Nüfusun illere göre dağılımına bakıldığında, İstanbul’da 12 milyon 697 bin 164, Ankara’da 4 milyon 548 bin 939, İzmir’de ise 3 milyon 795 bin 978 kişi yaşıyor. Ankara, İstanbul ve İzmir’de yaşayan toplam 21 milyon 42 bin 81 kişi, ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 30’unu oluşturuyor. Kadın-erkek nüfusu ise neredeyse eşit. Türkiye’de 35 milyon 901 bin 154 erkek ve 35 milyon 615 bin 946 kadın yaşıyor.
NÜFUSUN YARISI 28,5 YAŞINDAN KÜÇÜK
Türkiye’de ortanca yaş 28,5. Yani nüfusun yarısı 28,5 yaşından küçük bulunuyor. Ortanca yaş erkeklerde 28, kadınlarda ise 29. İl ve ilçe merkezlerinde yaşayanların ortanca yaşı 28,4, belde ve köylerde ikamet edenlerin ortanca yaşı ise 28,6. 15-64 yaş grubunda bulunan çalışma çağındaki nüfus, toplam nüfusun yüzde 66,9’unu teşkil ediyor. Ülke nüfusunun yüzde 26,3’ü 0-14 yaş grubunda, yüzde 6,8’i ise 65 ve daha yukarı yaş grubunda yer alıyor. Nüfus yoğunluğu olarak ifade edilen ‘’1 kilometrekareye düşen kişi sayısı’’ Türkiye genelinde 93 kişi. Ankara / aa
|
27.01.2009
|
|
|
Yoksulluk artacak |
Ekonomik kriz ortamında yoksulluk artışının 2009’da önemli bir risk olarak görülmesi ve buna karşı önlem alınması gerektiğini belirten Hak-İş, bu durumdan en çok etkilenecek yoksul kesimlere yönelik olarak sosyal koruma politikaları geliştirilmesini talep etti.
Hak-İş’ten ‘yoksulluk’ uyarısı
Hak-İş, ekonomik kriz ortamında, yoksulluk artışının 2009’da önemli bir risk olarak görülmesi ve buna karşı önlem alınması gerektiğini belirtti. Hak-İş, yarın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, işçi ve işveren konfederasyonlarının temsil edildiği Üçlü Danışma Kurulu toplantısına sunulmak üzere bir rapor hazırladı. Raporda, ekonomik kriz ortamında, yoksulluk artışının 2009’da önemli bir risk olarak görülmesi ve buna karşı tedbir alınması gerektiğini belirterek, bu durumdan en çok etkilenecek düşük gelir grupları ya da yoksul kesimlere yönelik olarak sosyal koruma politikalarında ‘’pozitif koruma ayrıcalığı’’ anlayışının geliştirilmesini talep edildi. Raporda, emekli aylıkları ile kamu çalışanı ve işçi ücretlerinde enflasyonun üzerinde ciddî iyileşmeler sağlanması da istendi. Ankara / aa
|
27.01.2009
|
|
|
Özbek tutuklandı, Göksel serbest |
Tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilen Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek tutuklanırken, Erhan Göksel serbest bırakıldı. Özbek, tutuklama kararının ardından Metris Cezaevine gönderildi.
‘’Ergenekon’’ soruşturması kapsamında İstanbul Adliyesi’nde sorgusu tamamlanan Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek tutuklandı, Araştırmacı Erhan Göksel ise serbest bırakıldı. Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne getirilen Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek ve Araştırmacı Erhan Göksel, ‘’Ergenekon’’ soruşturmasını yürüten savcı tarafından sorgularının ardından, tutuklanmaları talebiyle nöbetçi İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Mahkeme, ‘’Ergenekon törer örgütü üyesi olduğu’’ gerekçesiyle Özbek’in tutuklanmasına, Göksel’in ise serbest bırakılmasına karar verdi. Özbek, kararın ardından Metris Cezaevi’ne gönderildi.
Soruşturma kapsamında savcılık tarafından sorguları tamamlanan Türk Metal Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Mecit Hazır, Genel Sekreteri Muharrem Aslıyüce, Genel Başkan Yardımcısı ve Türk-İş Genel Teşkilâtlandırma Sekreteri Pevrul Kavlak, sendika çalışanı olduğu öne sürülen Süleyman Erdinç ile gazeteci Ünal İnanç da serbest bırakıldı. Öte yandan, aynı operasyon sırasında gözaltına alınan Türkmeneli İnsan Hakları Derneği Başkanı Savaş Avcı ise Sivas’a gönderildi.
SENDİKA ÜYELERİ İLE POLİS
ARASINDA ARBEDE YAŞANDI
Bu arada Türk Metal Sendikası üyeleri, adliye çıkışında, Genel Başkan Mustafa Özbek’i cezaevine götüren minibüsün etrafını sararak Özbek lehine slogan attılar. Minibüsün çıkışını engelleyen sendika üyeleri ile çevik kuvvet arasında kısa süreli arbede yaşandı.
SON DALGADA 18 KİŞİ TUTUKLANDI
Soruşturma kapsamında 22 Ocak Perşembe günü İstanbul, Ankara, Antalya, Kahramanmaraş, Elazığ, Şırnak, Tokat ve Sivas’ın da bulunduğu bazı illerde gerçekleştirilen operasyonlarda, gözaltına alınan 26 kişiden 7’si askerî personel, 10’u polis, biri de Sendika Genel Başkanı olmak üzere 18 kişi tutuklandı. İstanbul / aa
41 KİŞİ TUTUKLU
BULUNUYOR
Soruşturma kapsamında, aralarında emekli Orgeneral Hurşit Tolon, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Kurmay Albay Cengiz Köylü, Kurmay Albay Mustafa Koç, Yarbay Mustafa Dönmez, Üsteğmen Taylan Özgür Kırmızı, Üsteğmen Muhammet Sarıkaya, emekli Albay Mustafa Levent Göktaş, eski Özel Harekât Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin, eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan, Gürbüz Çapan, gazeteci Tuncay Özkan ve 3 teğmenin de yer aldığı 41 kişi tutuklu bulunuyor. Soruşturmanın tamamlanan kısmına ilişkin aralarında emekli Tuğgeneral Veli Küçük ile İP Genel Başkanı Doğu Perinçek’in de bulunduğu 41’i tutuklu 86 sanık hakkında açılan dâvâ ise İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce sürdürülüyor.
|
27.01.2009
|
|
|
TAKSİM’DE ‘SİNE-İ MİLLET’ SERGİSİ |
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kütüphaneler ve Müzeler Müdürlüğü tarafından düzenlenen, Kültür A.Ş. tarafından organize edilen Sine-i Millet Sergisi’nde son günler...
20 Aralık 2008’de açılan sergi 30 Ocak’ta sona eriyor. Sergi, Taksim Cumhuriyet Sanat Galerisi’nin ilk faaliyeti olarak açılmıştı. Sine-i Millet sergisinin projesinin teması; Cumhuriyetin 85. yılında Türk Milletinin 100 yılı aşan yakın dönem seçim tecrübelerinden oluşuyor. Sergi Tanzimat’tan Meşrûtiyet’e, Cumhuriyet’in ilânından çok partili siyasî hayata kadar oluşan seçim kültürümüzün özellikli karelerini izleyenleriyle paylaşıyor. Seçim kültürümüzün ilk kez görsel dille ele alındığı proje ile özellikle genç nesilde seçim, demokrasi ve cumhuriyet bilincini pekiştirmek amaçlanıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgedeki yegâne güvenilebilen demokratik yapısının menşei nedir? 1931 yerel seçimlerinde birçok Avrupa ülkesinden önce seçme ve seçilme hakkı kazanan Türk Kadınının mücadelesi ne zaman başladı? Yüz yıl önce bu ülkede seçmenlerden oy talep eden partilerin isimleri neydi? İlk seçtiğimiz milletvekilleri kimlerdi? Bir zamanlar seçim bir festival havasında yaşanıyordu ve seçim sandıkları gelinler gibi süsleniyordu. Çok partili seçim tek parti döneminden sonra değil günümüzden tam yüz yıl önce başlamıştı. “Sine-i Millet” Sergi Projesi demokratikleşme sürecimizin yüzlerce bilinmezini görsel bir dille cevaplama çabalarının ürünü. Alanında uzman birçok kültür ve bilim insanının danışmanlığında, özel ve kamu koleksiyonlarından seçilen nadide belgelerle, Kütüphane ve Müzeler Müdürlüğünün idareci ve uzmanlarının yoğun emeğiyle hazırlanan Sine-i Millet Sergisinin Küratörlüğünü Mehmet Lütfi Şen üstlendi.
Sergideki
‘seçim mizahı’ da dikkat çekiyor
Proje 4 ana bölümden oluşuyor: “1840’dan 1950’ye Seçimin Serüveni”, “Türk Kadınının Seçen ve Seçilen Olarak Portresi”, “Seçimle Gülmenin Görsel Tarihi”, “Cumhuriyetin Kültür Değerlerini Seçiyoruz”
SEÇİMİN SERÜVENİ
“1840’dan 1950’ye Seçimin Serüveni”
Tanzimat’tan 1950’ye kadar Türkiye’nin seçim kültürünün kronolojik olarak aktarıldığı ilk bölüm. Bu bölüm Meşrûtiyet’te kullanılan seçim sandığı ile başlayacak, ülkenin geçirdiği her seçim döneminin bölüm bölüm ele alındığı, döneminde kullanılan objeler (seçim kültürünün ve sevincinin nesnelere yansıması, propaganda afiş ve broşürleri, fotoğraf, oy pusulaları, seçim mühürleri, oy sandıkları, seçmen listeleri, seçim vaatleri, seçim tahminleri, seçim sonuçları… gibi) gazete ve dergilere yansımalarının özel sunumlarıyla izleyiciye aktarılıyor.
TÜRK KADINI VE SEÇİM
“Türk Kadınının Seçen ve
Seçilen Olarak Portresi”
1931 yerel seçimlerinde ve 1934 genel seçimlerde Türk Kadınına seçme ve seçilme hakkının verilişi bu bölümün ana temasını oluşturuyor. Bölüm özellikle dünyadaki bir çok ülkeden önce seçme ve seçilme hakkını kazanan Türk kadınını tarihi bir paranteze alarak başlıyor. Türk kültüründe kadının rolü vurgulanarak Cumhuriyetin ilk partisi olan “Kadınlar Halk Fırkası” ve benzeri kadın siyasî oluşum ve çabaların özetlendiği bölümde, cumhuriyet ve demokrasi kültürünün oluşumunda Türk kadınının katkısından yansımalar izleyiciye sunuluyor.
SEÇİM MİZAHI
“Seçimle Gülmenin Görsel Tarihi”
İzleyenler Sine-i Millet Sergisinin bu bölümünde seçim serüvenimizi bir de komik resimler, karikatürler ve video görselleri eşliğinde yine kronolojik olarak yaşıyor. Osmanlı döneminden başlayarak yine çok partili hayata kadar mezkûr alanda yayınlanan bütün karikatürlerden yapılan özel seçki ve seçim kültürünün sinemamıza yansıyan karelerden hazırlanan videolar bu bölümde izleyiciyle buluşuyor.
CUMHURİYETİN
KÜLTÜR DEĞERLERİNİ SEÇİYORUZ
“00001 No’lu Sandığa Gider”
Sine-i Millet Sergisinin en interaktif bölümünü sergi içinde gerçekleştirilen siyasî değil ama kültürel değerlerin oylandığı seçim oluşturuyor. Bu bölüm sergi izleyenlerinin sergiyle bütünleştikleri özel bir bölüm. Seçmen yaşının 18’den 15’e indiği bu seçimde 15 yaşını doldurmuş her Türk vatandaşı TC kimlik numarasını yazarak parmağı mürekkeplenmeden oyunu kullanabiliyor. İzleyicilerin oylarıyla 83 yıllık Cumhuriyetin kültür değerlerinin enleri belirleniyor. Bölümde 10 adet bilgisayarda birden oy kullanılabiliyor. Kullanılan oylar aynı zamanda taksim meydanındaki dijital dev ekrandan kesin olmayan seçim sonucu olarak kamuoyuna duyuruluyor. Cumhuriyetin Kültür Değerleri Seçimi on kategoride gerçekleşiyor. Dileyen seçmen belirlenen adaylar dışında da bir aday için oy kullanabilecekler. Sergi sonunda seçimi kazanan adaylara ya da varislerine verilmek üzere, onlar için özel olarak tasarlanmış ödül heykelleri sahiplerini bekliyor.
Seçimin Kategorileri Taksim’de Seçim Var
Cumhurİyetİn Roman Sanatçısı; Cumhuriyetin Şairi; Cumhuriyetin Müzik Sanatçısı; Cumhuriyetin Sinema–Tiyatro Sanatçısı; Cumhuriyetin Mimarı; Cumhuriyetin Sporcusu; Cumhuriyetin Bilim İnsanı; Cumhuriyetin Ressamı; Cumhuriyetin Heykel-Seramik Sanatçısı; Cumhuriyetin Hat-Ebru-Tezhip-Minyatür sanatçısı.
|
27.01.2009
|
|
|
Özür kampanyasına takipsizlik |
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı aydınlar tarafından düzenlenen ‘’Ermenilerden Özür Dileme’’ kampanyası ile ilgili soruşturmada, ‘’kovuşturmaya yer olmadığına’’ karar verdi.
Alınan bilgiye göre, Basın Suçları Soruşturma Bürosu tarafından, ‘’Ermenilerden Özür Dileme’’ kampanyasına ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Soruşturma sonunda, söz konusu kampanya ile ilgili olarak ‘’kovuşturma yapılmasına yer olmadığına’’ karar verildi. Takipsizlik kararında, ‘’Demokratik toplumlarda karşıt fikirlerin de düşünce özgürlüğü çerçevesinde koruma altında olduğu gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği’’ belirtildi.
Ankara’da yaşayan Hasan Hüseyin Satır, Sabahat Özgür, Mehmet İnal Kolburan, Hüseyin Erdoğan, Serdar Orhaner ve Kürşat Karacabey hazırladıkları ortak dilekçeyle ‘’Ermenilerden Özür Dileme’’ kampanyasını organize edenler ve bildiriye imza atanların, TCK’nın 301. maddesinde düzenlenen ‘’Türk milletini alenen aşağılama’’ suçu kapsamında cezalandırılmaları istemiyle suç duyurusunda bulunmuştu. Suç duyurusu dilekçesini işleme koyan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bazı aydınlar tarafından düzenlenen ‘’Ermenilerden Özür Dileme’’ kampanyası ile ilgili olarak soruşturma başlatmıştı. Ankara / aa
|
27.01.2009
|
|
|
VALİ OKUTAN: BEN DE DAĞA GİDECEKTİM |
Trabzon Valisi Nuri Okutan, çığ felaketinde 10 yakın dostunu kaybettiğini, üzüntüsünün çok büyük olduğunu söyledi. Vali Okutan, ekiple Zigana Dağı’na kendisinin de gitmeyi planladığını, ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Trabzon’da olması dolayısıyla bu programını iptal etmek durumunda kaldığını belirterek, ‘’Başbakanımızın programı olmasaydı bende can dostlarımla Zigana’da olacaktım’’ dedi.
|
27.01.2009
|
|
|
Merkez’in enflasyon tahmini yüzde 6,8 |
MERKEZ Bankası Durmuş Yılmaz, enflasyonun yüzde 70 ihtimalle, 2009 yılı sonunda orta noktası yüzde 6,8 olmak üzere, yüzde 5,4 ile yüzde 8,2 aralığında gerçekleşmesinin beklendiğini bildirdi. Yılmaz, Enflasyon Raporu’nu açıkladığı basın toplantısında, enflasyonun 2010 yılında orta noktası yüzde 5,8 olmak üzere, yüzde 4 ile yüzde 7,6 aralığında gerçekleşeceğinin tahmin edildiğini de söyledi. 2011 yılı sonunda ise enflasyonun yüzde 5,2 düzeyine düşeceğinin öngörüldüğünü belirten Yılmaz, enerji fiyatlarındaki düşüş ve toplam talebin zayıf seyri nedeniyle orta vadeli enflasyon tahminlerinde aşağı yönlü güncelleme yapıldığını kaydetti. Ankara / aa
|
27.01.2009
|
|
|
Çöpte cephanelik bulundu |
İzmİr’İn Buca ilçesinde, çöp bidonlarına atılmış halde ikisi uçaksavar mermisi olmak üzere, değişik çapta toplam 746 adet mermi bulundu. Alınan bilgiye göre, Buca 951 sokaktaki çöp bidonlarında, çöp toplayan çocuklar bir poşette mermiler bulunduğunu fark etti. Durumun polise bildirilmesi üzerine sokağa giden İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekipler, çevredeki çöp bidonlarında yaptıkları araştırmalarda 2 adet uçaksavar mermisi, 674 adet M-16, 29 adet şeritli M-16, 8 adet G-3, 18 adet şeritli G-3, 15 adet kaleşnikof mermisi ele geçirdi. Mermiler incelenmek üzere Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Mermilerin poşetlere konularak farklı bidonlara aynı kişiler tarafından atıldığı ihtimali üzerinde duran polis, olayla ilgili soruşturma başlattı. İzmir / aa
|
27.01.2009
|
|
|
Emekliler acil zam istiyor |
Türk Emekli-Sen ve Birleşik Emekliler Derneği, ‘’ekonomik krizin ardından geçim sıkıntısı büyüyen emeklilere acilen seyyanen 200 TL zam yapılmasını’’ istedi. Türk Emekli-Sen ve Birleşik Emekliler Derneğince yapılan ortak yazılı açıklamada, birçok temel tüketim maddesine son 1 yıl içinde yüzde 19 ile yüzde 104 arasında zam geldiği hatırlatıldı. Açıklamada, ‘’Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile emeklilerin kazanılmış hakları bir bir ellerinden alınmış, yaşanan ekonomik kriz sebebiyle emeklilerin zorunlu harcama kalemleri olan doğal gaz, elektrik, ekmek ve diğer gıda maddelerine yapılan yüksek zamlar ile emekliler açlığa mahkûm edilmiştir. Başbakan’ın duruma acilen müdahale ederek, can çekişen tüm emeklilere acil yardım olarak ayrım yapmadan en az 200 TL zam vermesini bekliyoruz’’ denildi. Ankara / aa
|
27.01.2009
|
|
|
Hayal ile Tuncel arasında duruşma salonunda arbede |
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin 20 sanığın yargılandığı dâvânın 8. duruşmasında, sanıklardan Yasin Hayal ile Erhan Tuncel arasında duruşma salonunda arbede yaşandı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, hakkında daha sonra dâvâ açılan ve dosyası bu dâvâyla birleştirilen Osman Hayal, ilk kez katıldı. Dâvânın tutuklu sanıklarından Yasin Hayal’in ağabeyi olan Osman Hayal, duruşmada yapılan sorgusunda, ‘’Benim cinayetle hiçbir alâkam yok’’ dedi. Osman Hayal’in ‘’Kardeşim komploya kurban gitti. Her şey Erhan Tuncel’i tanımasıyla oldu’’ demesi üzerine Erhan Tuncel araya girerek, ‘’Benimle ne alâkası var’’ diye müdahale etti. Mahkeme Başkanı’nın uyarılarına rağmen tutuklu sanık Yasin Hayal de söze karışarak Erhan Tuncel’e yönelik ‘’Parayı sen alıyorsun, maaş alıyorsun, sıkıntıyı ben çekiyorum’’ dedi. Yasin Hayal, daha sonra da önünde oturan Erhan Tuncel’i yumrukladı. Bu sırada küfürleşmeler de oldu. Yasin Hayal, Mahkeme Başkanı’nın talebi doğrultusunda görevliler tarafından salondan çıkartıldı. İstanbul / aa
|
27.01.2009
|
|
|
Çocuk eğitiminde para her şey değil |
Çocuklarina yönelik maddi yönde bir engelle karşılaşmamaları için tedbirler alan anne ve babaların bu davranışının, çocuğun kişilik gelişiminde olumsuzluklara yol açabildiği bildirildi.
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Öğrenci Psikolojik Danışma Merkezi görevlisi Dr. Selahattin Avşaroğlu, toplumlarda çocuğa yönelik olarak aileye düşen görevlerin başında ona psikolojik destek vermenin geldiğini, başka hiçbir grubun bu görevi sağlıklı bir şekilde yerine getiremeyeceğini söyledi.
Ailenin, çocuğun ihtiyaç duyduğu şefkat, sevgi, güven ve ait olma açlığının karşılandığı en tabiî kaynak olduğunu belirten Avşaroğlu, ‘’İnsanlarda bebeklikten başlayan bir sıvazlanma beklentisi vardır. Bu durum onların varlığının onaylandığına ilişkin en önemli göstergedir. Anne ve babanın sevgisini koşulsuz olarak algılayan çocuk, donanımlarını geliştirebilmek için hem içsel hem de dışsal desteği bulacaktır. Çünkü o psikolojik yeterliliği olan ana-babaya sahiptir’’ dedi.
Psikolojik ana-baba kavramının geniş bir alanı kapsadığını ifade eden Avşaroğlu, ‘’Çünkü bütün yetişkinler psikolojik bir ana-baba görevi ile sorumludur. Çocuğa karşı duygu, düşünce ve davranışlarının temelinde sevgi bulunduran herkes psikolojik ana-babadır. Psikolojik ana-baba, özelliği ne olursa olsun çocuğa saygı göstermesini bilir, ona karşı hoşgörülüdür, sabırlıdır, rehberlik eder, ona dengeli ve tutarlı destek verir, çocuğun fizyolojik, psikolojik ve sosyal gereksinimlerine karşı duyarlıdır’’ diye konuştu.
Günümüz toplumunda ailelerin çoğunun çocuk sahibi olmadan önce kendilerine birtakım sorular yönelttiğini anlatan Avşaroğlu, şunları söyledi: ‘’Çocuğun geleceğine yönelik maddî hesaplar yapılıyor. Bu sorulara verilen cevaplar sonucunda belki de çocuk sahibi olmak isteniyor. Ana-babanın çocuk sahibi olduktan sonra çocuğuna yönelik olarak atfettiği birtakım rolleri olmaktadır. Bu rolleri belirleyen temel öge çocuk sahibi olmadan önce sorulan sorulardır. Ana-baba çocuğun geleceğine yönelik olarak yaptığı şeyler daha çok onların maddî yönde bir engelle karşılaşmamalarına ilişkin önlemler olmaktadır. Çocuklarına yönelik maddî yönde bir engelle karşılaşmamaları için önlemler alan anne babalar, bu davranışlarıyla çocuğun kişilik gelişiminde olumsuzluklara yol açabiliyor. Bu nedenle ailelerin çocuk sahibi olmadan önce kendilerine sormaları gereken temel soru, ‘biz psikolojik ana-baba özelliğine sahip miyiz. Bunun için ne düzeydeyiz?’ olmalıdır. Bu farkında olma düzeyi, yaşamlarına daha sağlıklı bir aile ortamı ve kurumu şeklinde karşılarına çıkacaktır.’’
Ana-babaların çocuklarına yönelik tutumlarını belirlemede çocuğun bütün yönleriyle tanınması, güçlü ve zayıf yönlerinin bilinmesi, çocuğun özelliği ne olursa olsun onu benimsemesi gerektiğini vurgulayan Avşaroğlu, aile içi kavga ve münakaşaların olmaması, kaygının bulaşıcı bir özellik taşıdığının bilinmesinin şart olduğunu kaydetti.
Aile kaygılı ise çocuğun da kaygılı olma ihtimalinin yüksek olacağını dile getiren Avşaroğlu, ailenin suçluluk duygusunu ortadan kaldırması ve çocuğa hem psikolojik davranış hem de sosyal yönden bir model olması gerektiğini sözlerine ekledi. Konya / aa
|
27.01.2009
|
|
|
Doğu üşümeye devam ediyor |
DOĞU Anadolu Bölgesi’nde gece en düşük hava sıcaklığı eksi 13 dereceyle Ardahan’da ölçüldü. Meteoroloji Bölge Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, Karadeniz üzerinden gelen yüksek basınç sisteminin etkisi altında bulunan Doğu Anadolu Bölgesi’nde gece hava sıcaklığı Ardahan’da eksi 13, Kars’ta eksi 8, Iğdır’da eksi 4, Erzurum ve Ağrı’da eksi 3 ve Erzincan’da 3 derece olarak kaydedildi. Bugün beklenen en yüksek hava sıcaklıklarının da Ardahan’da eksi 6, Erzurum, Iğdır ve Ağrı’da 2, Kars’ta 1 ve Erzincan’da 6 derece olması bekleniyor. Yetkililer, bölge genelinde hafta boyunca aralıklı olarak kar yağışının etkili olmasının ve sıcaklıkların mevsim normallerinde seyretmesinin beklendiğini bildirdi. Bu arada, Muş’ta 7 köy yolunda ulaşım sağlanamıyor. Kapalı köy yollarının açılması için çalışmalar aralıksız sürdürülüyor.
|
27.01.2009
|
|
|
Karayolcular hukukî destek istiyor |
KARAYOLLARI Genel Müdürlüğü bünyesinde yol bakım hizmetlerinde çalışan kamu görevlileri, trafik kazaları sebebiyle açılan dâvâlarda kendilerine hukukî destek sağlanmasını istiyor. Türkiye Kamu-Sen’e bağlı Türk İmar-Sen, karayollarında meydana gelen kazalar sebebiyle haklarında tazminat ve ceza dâvâsı açılan kamu görevlilerine, hukukî destek sağlanması için Karayolları Genel Müdürlüğüne başvuruda bulundu. Karayolları görevlilerinin sorumluluğunun yalnızca cezaî sorumlulukla sınırlı kalmadığına yer verilen yazıda, kazalarda meydana gelen yaralanma ve ölüm olayları sebebiyle görevliler hakkında tazminat dâvâları açılabildiğine işaret edildi. Yazıda, açılan tazminat dâvâları sonunda hükmedilen tazminat miktarlarının ise çok yüksek miktara ulaşabildiği vurgulandı. Söz konusu kişilerin devletin aslî görevlerinden birini yerine getirdiklerine işaret edilen yazıda, ‘’Bu görevlilerin, adlî takibatlara ve hukuk dâvâlar karşısında korunmasını sağlayacak, kurumun da sorumluluğu paylaşabileceği hukuksal düzenlemeler için gerekli girişimlerin yapılması’’ talep edildi. Ankara / aa
|
27.01.2009
|
|
|
Meteoroloji’den çığ uyarısı |
ZİGANA Dağı’ndaki afette Trabzon Dağcılık İhtisas Kulübü üyesi 17 dağcıdan çığ düşmesi sonucu 10 kişi vefat etti, 2 dağcı da yaralandı. Meteoroloji, yeniden çığ uyarısında bulundu. Güneyli rüzgârla birlikte artan hava sıcaklığının, kar yapısını yumuşatması ve çığa elverişli hale getirmesinden dolayı, Doğu Karadeniz’in iç kesimleri (Gümüşhane, Bayburt ve Artvin) ile Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki yüksek ve eğimli bölgelerde, muhtemel çığ tehlikesine karşı tedbirli olunması gerekiyor. Yapılan son değerlendirmelere göre; Yurdun büyük bir bölümünde devam edecek yağışların; Kıyı ve Güney Ege, Akdeniz, İç Anadolu’nun Doğusu ile Gaziantep, Kilis ve Adıyaman çevrelerinde kuvvetli olacağı tahmin ediliyor. Güneyli rüzgârla birlikte artan hava sıcaklığının, kar yapısını yumuşatması ve çığa elverişli hale getirmesinden dolayı, Doğu Karadeniz’in iç kesimleri (Gümüşhane, Bayburt ve Artvin) ile Doğu Anadolu bölgesindeki yüksek ve eğimli bölgelerde, muhtemel çığ tehlikesine karşı tedbirli olunması gerekiyor. Ankara / cihan
|
27.01.2009
|
|
|
Filistin için yardım gecesi |
SARIYER İmam Hatip Lisesi Mezunları ve İnsanî Yardım Vakfı tarafından düzenlenen konser ve kermese imam hatiplilerin ilgisi yoğun oldu.
Geceye Sarıyer Belediye Başkanı ve SİHAD Başkanı Abdullah Yıldız, İHH yönetim kurulu üyesi Ali Cihangir ve Filistinli Vahit Talalka ve Bizim Radyo programcıları Selman Urluca’nın sunumu ve Akşam Keyfi programcısı Fikret Bayraktar’ın ezgilerle katıldığı geceye Emre Ermiş, Ufuk Akın, Muhammet Kaya ve Feridun Özbek de Filistin için söyledikleri ezgilerle izleyenlere duygulu dakikalar yaşattılar.
SİHAD Başkanı Abdullah Yıldız yaptığı konuşmada Filistinli kardeşlerimize yardımlarımız ve desteğimiz sürecek onlar Çanakkale Savaşında hiç düşünmeden kollarındaki bileziklerine varana kadar bize gönderen kardeşlerimize şimdi sırtımızı dönmek ihanet olur dedi.
Sahneye Gazzeli Vahit Talalka’nın çıkmasıyla gözyaşları sel olup aktı. Vahit “herbirimizi tek tek şehit etseler, o bebek katilleri hergün bombalasalar bizi, biz kanımızın son damlasına kadar direnişimizi sürdüreceğiz taki Rabbimize kavuşana kadar.” Vahit “Tüm Türk halkına bizleri yalnız bırakmadıkları için çok minnettarız, özellikle İHH’ya ve tüm stk’lara ve Yeni Asya gazetesi’ne teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
|
İSTANBUL
/ ZEKERİYA ÇELİK
27.01.2009
|
|
|
Bebek ölümlerine soruşturma izni yok |
ANKARA Cumhuriyet Başsavcılığı, Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki bebek ölümleriyle ilgili soruşturmada, Ankara Valiliğinin, hastane başhekimi Leyla Mollamahmutoğlu, klinik şefi Uğur Dilmen ve doktorlar Filiz Akın Su ile Tülay Akçay hakkında soruşturma izni vermemesi üzerine, evrakın işlemden kaldırılmasına karar verdi.
İşlemden kaldırma kararında; müştekiler Haki Keşto, Hüseyin Boyraz, Döndü Boyraz, Gencay Esen ve İsmail Koçak’ın, değişik tarihlerde ve ayrı ayrı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundukları hatırlatıldı. Bu kişilerin, alınan ifadelerinde; Doktor Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi görevlilerinin, değişik tarihlerde doğan bebeklerini başka bebeklerle birlikte aynı küvezde tutmak suretiyle hastane virüsünün üremesine ve bu taksirli davranışları sonucu bebeklerinin ölmesine sebebiyet verdiklerini öne sürerek, Hastane Başhekimi Mollamahmutoğlu, klinik şefi Dilmen, uzman doktorlar Su ve Akçay hakkında ‘’Görevi ihmal’’ ve ‘’Taksirle ölüme sebebiyet verme’’ gerekçeleriyle yasal işlem yapılması için suç ihbarında bulundukları hatırlatıldı.
Soruşturma izni istemiyle Ankara Valiliği’ne başvurulduğu hatırlatılan kararda, bebek ölümleri ile hastane yetkili ve görevlilerinin uyguladıkları tedaviler arasında sebep sonuç ilişkisi kurulamadığı, görevli ve yetkililerin, görevi ihmal, tedbirsiz ve dikkatsiz davrandıkları yönünde bir suç unsuru tesbit edilemediği kaydedildi.
|
27.01.2009
|
|
|
Şahin: Başarı yolculuğumuz devam edecek |
5 bin yıllık tarihinde birçok medeniyetlere ev sahipliği yapan Bursa, Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekleştirdiği yatırımlarla ‘marka kent’ olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin’in göreve gelmesiyle başlattığı ‘Yerel Kalkınma Hamlesi’ ile şehrin yıllardır konuşulmaktan öteye geçmeyen sorunları bir bir çözüm buluyor.
“Bursa’nın daraltılan ufkunu açtık”
Şehir içi trafiğin bir çile haline geldiği, 10 yılda 4 kavşak yapılan Bursa’da 5 yılda 11 kavşağı hizmete açtıklarını belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin, ulaşım yatırımlarıyla yalnızca kilitlenen trafiği değil, şehrin daralan ufkunu da açtıklarını söyledi. Yıllardır konuşulan projeleri hayata geçirerek, şehrin makûs talihini değiştirdiklerini ve Bursa’yı Türkiye’nin parlayan yıldızı haline getirdiklerini anlatan Başkan Şahin, “Bursa’yı görkemli tarihi ile geleceğe taşıyoruz. Artık dünyada ülkeler değil şehirler yaşıyor. New York, Paris, Berlin dendiğinde ülkeleri akla geliyor. Bizim hedefimiz de Bursa’yı marka bir dünya kenti haline getirmek. Hedefimiz Bursa denildiğinde akıllara Türkiye’nin gelmesi” dedi.
Merinos Parkı açılıyor
Kalkınması ve marka bir şehir olması yolunda gerçekleştirilen yatırımlar ile Bursa geleceğe hazırlanırken, yeşilinin de sadece hatıralarda kalmaması için gerekli çalışmaları yaptıklarını anlatan Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin, 252 bin 500 metrekare alan üzerinde projelendirilen Merinos Parkı’nın önümüzdeki günlerde hizmete açılacağını müjdeledi.
Merinos Parkı’nın şehrin yeni oksijen deposu haline geldiğini belirten Şahin, Kültürpark’tan sonra Bursa’nın en büyük şehir parkı olan Merinos Parkı’nda yıkılan binalar ile 41 bin 500 metrekare daha yeni yeşil alan açıldığını anlattı.
Türkiye’nin ilk özgürlük
kürsüsü Bursa’da olacak
Başkan Şahin, Merinos Parkı’nda 81 farklı türde 2 bin 500 ağacın ve 11 bin 500 bitkinin dikildiği, çocuk ve spor oyun alanlarının yanı sıra gölet, 2 kilometrelik yürüyüş, 3 kilometrelik koşu ve 5 kilometrelik bisiklet yolu bulunduğunu kaydetti.
“Bursa baştan sona değişiyor”
Merinos Projesi’nin yanı sıra Bursa'nın 10 yıldır çöküntü noktası olarak duran Santral Garaj’ın kentsel dönüşüm çalışmasıyla şehrin yeni buluşma noktası haline geldiğini anlatan Başkan Şahin, “Kent Meydanı ve Çarşı Projesi ile Bursa yeni bir prestij mekâna kavuştu. Kent Hali'nin şehir dışına çıkarılması Bursa'da 25 yıl konuşuldu. Görükle'de inşa edilen yeni Kent Hali ile Bursa yalnızca Türkiye'nin değil, Ortadoğu ve Avrupa'nın en modern hal binasına kavuşmuş oldu. Kentin tarihi mirasını da koruma altına aldık. 500 yıllık geçmişe sahip Balibey Hanı restorasyon çalışmasıyla şehrin ortasında eski görkemli görüntüsüne kavuştu. Bursalıların hizmetine açılan Balibey Hanı küllerinden yeniden doğdu” diye konuştu.
Örnek şehir Bursa
Bugüne kadar yapılan yatırımlarla Bursa’nın Avrupa şehirlerini aratmayan bir modernizasyona ve şehircilik anlayışına kavuştuğuna dikkati çeken Başkan Şahin, “Yüzölçümü ve özellikleriyle Türkiye’nin dördüncü büyük kenti olan Bursa, son yıllarda yaşanan gelişme ile ülkenin parmakla gösterilen kentlerinden biri haline geldi” dedi.
Heyecan uyandıran projeler 2009’da
Büyükşehir Belediyesi’nin 2009 yılında da heyecan uyandıran projelerle Bursalıların karşısına çıkacağının altını çizen Başkan Şahin, “Verdiğimiz sözleri yerine getirmenin huzur ve mutluluğu ile bugün Bursa halkının karşısındayız. Yatırımlarımız, Bursa’yı modern kentler seviyesine çıkarmakla kalmadı, aynı zamanda kentin daraltılan ufkunu da açtı. Biz başarının varılacak nokta değil, bir yolculuk olduğuna inanıyoruz. Bu başarı yolculuğunun devamı için 2009 yılında da dev projelere start verilecek” diye konuştu.
“Bursa’da tarih gün ışığına çıkıyor”
“Hayal bir tohumdur. Düşünmesini bileceksiniz” diyen Başkan Şahin, hayallerdeki Bursa’yı gerçek kılmak için eylem planları hazırladıklarını söyledi. Bu çerçevede Bursa’nın gerçek kimliği olan tarihini öne çıkarmak için de yeni adımlar attıklarını anlatan Şahin, Zafer Plaza’dan Ulucami’ye kadar olan bölümdeki binaları kaldırarak, Hanlar Bölgesi’ni gün ışığına çıkarmak için kolları sıvadıklarını kaydetti. Yaklaşık 150 milyon YTL’ye mal olması beklenen bir kamulaştırma çalışmasıyla bölgenin açılabileceğini anlatan Şahin, “Osmanlı’ya payitahtlık yapmış, Bitinyalılar’dan bu yana büyük bir tarih barındıran Bursa’yı gerçek kimliğine kavuşturacak bir projedir” şeklinde konuştu.
“Yeni projeler sırada”
Projelerimiz bunlarla da bitmediğini ifade eden Başkan Şahin, Bursaray'ı üniversiteye ulaştıracak C etabı ile ilgili çalışmaların sürdüğünü, ihale süreci tamamlanan C etabının temelinin önümüzdeki ay atılmasını planladıklarını söyledi. Diğer bir yeni projenin ise Sıcaksu Kentsel Dönüşümü olduğunu hatırlatan Başkan Şahin, bu projenin de çalışmalarının hızla sürdüğünü dile getirdi. Kent Meydanı Projesi'nin ikinci etabı için ise yeni bir proje hazırlığının olduğuna işaret eden Başkan Şahin, proje tamamlandığında Bursa'nın çöküntü bölgesi cazibe merkezine dönüşeceğini kaydetti.
70 yeni otobüs seferlerine başlıyor
Öte yandan Bursa’nın toplu ulaşım filosundaki yeniliklerin de sürdüğüne işaret eden Başkan Şahin, şehir içinde hizmete başlayan 84 yeni otobüse 70 adeta daha ilâve edildiğini kaydetti. Yeni otobüslerin teslim alındığını ifade eden Başkan Şahin, birkaç gün içinde seferlerine başlayacak yeni otobüslerle Bursalıların toplu ulaşımındaki konfor daha da artacağına işaret etti.
|
HÜSEYİN HİÇDURMAZ
/ BURSA
27.01.2009
|
|
|
|