"Gerçekten" haber verir 26 Ocak 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Haberler

 

Gazze’ye yardıma Mısır engeli

Mısır hükümeti, Gazze halkına tıbbî yardım ulaştırmak için Refah Sınır Kapısından geçmek isteyen Türk ekibine izin vermiyor. Refah Kapısında bekletilen doktorlardan Erhan Sarışın, Mısır hükümetinin Türkiye'den gelen ekip ve doktorların yanı sıra diğer bazı ülkelerden gelen yardım ekiplerinin de geçişine izin vermediğini söyledi.

Mısır, Türklerin Gazze’ye girişine izin vermiyor

Misir Hükümeti, Gazze halkına tıbbi yardım ulaştırmak için Refah Sınır Kapısı’ndan geçmek isteyen Türk ekibine izin vermiyor. Refah Kapısı’da bekletilen doktorlardan Erhan Sarışın, Yeni Asya'ya yaptığı açıklamada, Mısır Hükümeti’nin Türkiye’den gelen ekip ve doktorların yanı sıra Müslüman ülkelerden gelen diğer ekiplerin de geçişine izin vermediğini söyledi. Dört gündür geçişlerine izin verilmediğini ve sayılarının 30’a ulaştığını ifade eden Sarışın, bölgede Türkiye’den 6 yardım kuruluşunun ve doktorların bulunduğunu dile getirdi. Avrupa’dan ve diğer ülkelerden gelen yardım ekiplerinin 10 dakikada geçebildiğini vurgulayan Sarışın şunları söyledi: “Mısır Hükümeti, bölgeye Türkiye’nin gelmesini, Gazze’deki Filistinlilere yardım etmesini istemiyor. Batı ülkelerinden gelenler hemen sınır kapısından geçerken bizi 4 gündür bekletiyorlar. Güney Afrika, Pakistan, Fas gibi ülkelerden gelenleri de geçirmiyorlar. Sanırım Gazze’nin müslüman ülkelerle bağlantı kurmasını istemiyorlar. Bunun sebebini anlamıyoruz.”

26.01.2009


 

İSRAİL’E TEPKİ, YAHUDİLERİ İNCİTMİŞ

Amerika'daki Yahudi örgütleri son günlerde ard arda açıklamalar yaparak, Gazze'deki İsrail vahşetine tepki göstermek için yapılan gösteriler sebebiyle Türkiye'deki Yahudilerin incindiklerini ve kendilerini tehdit altında hissettiklerini öne sürüyor ve Başbakan Erdoğan'dan bu durumun yol açtığı “hasar ve acıyı onarması”nı istiyorlar.

KATLİÂM YAPTINIZ, ELİNİZE NE GEÇTİ?

Buna karşılık, İsrail vahşetine tepkiler sürerken, Kocaeli'deki eylemde mizansen olarak tabut içinde bir bebek, Filistin bayrakları ve üzerinde" SUÇUM NEYDİ?" yazısı dikkat çekti. Eylemde “Ateşkes ilân ettiniz, arkanızda yüzlerce ölü bebek, parçalanmış insan cesedi, harabe olmuş bir şehir bırakarak. Elinize ne geçti?” diye soruldu.

Katliâm yaptınız, elinize ne geçti?

İsrail vahşetine tepkiler sürerken, Kocaeli’deki eyleminde mizansen olarak tabut içinde bir bebek, Filistin bayrakları ve üzerinde “suçum neydi?” yazısı dikkat çekti. Eylemde “Ateşkes ilân ettiniz, arkanızda yüzlerce ölü bebek, parçalanmış insan cesedi, harabe olmuş bir şehir bırakarak. Elinize ne geçti?” diye soruldu.

Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformumu 197. hafta basın açıklamasını İzmit Sabri Yalım İnsan Hakları parkında yaptı. Basın açıklamasında İsrail’in yaptığı insan hakları ihlalleri ve bebek katliamları gündeme getirildi. Eylemde, küçük bir çocuğun ”Siyonist katil amcalar bebekleri öldürmeyin lütfen” yazısı dikkati çekti. Mizansen olarak tabut içinde bir bebek, Filistin bayrakları ve üzerinde ”suçum neydi” yazısı dikkati çekti.

Platform adına MAZLUMDER Kocaeli Şubesi gönüllüsü Hatice Balkan’ın yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Ateşkes ilan ettiniz, arkanızda yüzlerce ölü bebek, parçalanmış insan cesedi, harabe olmuş bir şehir bırakarak. Elinize ne geçti? Kahrolası Siyonizm idealleriniz, bu masum insanların, bebeklerin yaşama hakkından daha mı üstündü? Siz kahrolası nefislerinizin isteği ve dogmalarınız, siyon idealleriniz uğruna bu çağda masum insanları gözünüzü kırpmadan öldürürken, günümüz dünyasında, vicdanların ve insanlık onurunun buna seyirci kalacağını mı sanıyorsunuz? Soruyoruz size, yaptıklarınızın yanınıza kar kalacağını mı sanıyorsunuz?

İnsanlık bir şey yapamasa dahi eninde sonunda ölüm var ve Allahın huzurunda hesap vermek var.Tekvir Suresinde diyor ki: ‘Diri, diri gömülen kıza sorulunca, Hangi suç yüzünden öldürüldün diye’ Rabbimizin belirttiği gibi, günümüzde kız çocuklarını diri diri gömenler olmasa da, bebekleri öldüren cani katil İsrail var.Bu dünyada hesabı sorulmasa da, iyi bilin ki, Siyonist katiller!, bunun hesabı yarın Ahirette mutlaka sorulacaktır. Allahın adaleti er veya geç, dünyada veya Ahirette mazlumun hesabını zalimden sorar!”

26.01.2009


 

BBC’ye öfke büyüyor

İngiliz Yayın Kurumu BBC’nin “tarafsızlığına zarar vereceği” gerekçesiyle Gazze’ye yardım için açılan kampanyaya yayınlarında yer vermemesi üzerine başlayan tartışma, siyasetçilerin ve dinî liderlerin de tepkilerini dile getirmesiyle büyüyor.

Gazze'ye yardım kampanyasına izin vermeyen BBC’ye öfke

İNGİLİZ Yayın Kurumu BBC’nin “tarafsızlığına zarar vereceği” gerekçesiyle Gazze’ye yardım amacıyla açılan kampanyaya yayınlarında yer vermemesi üzerine başlayan tartışma, siyasetçiler ve dini liderlerin de tepkilerini dile getirmesiyle büyüyor.

ITV, Channel 4 ve Channel 5’ın da aynı yöndeki tutumlarını değiştirerek yardım kampanyasıyla ilgili çağrılara yayınlarında yer vermeye karar vermelerinin ardından bu konuda yalnız kalan BBC, 13 yardım vakfının bir araya gelerek hazırladıkları iki dakikalık çağrı filmini yayınlamama kararlılığını sürdürüyor. “Felakete Acil Müdahale Komitesi” adlı şemsiye grup tarafından açılan kampanyayı desteklemeyi reddeden BBC, bunun tarafsızlığına halel getireceğinin yanı sıra Gazze’deki istikrarsızlığın yardımın bölgeye ulaştırılmasını imkansız kılacağı gerekçesini de öne sürüyor. İngiliz Anglikan Kilisesinin lider isimlerinin başında gelen York Başpiskoposu Dr. John Sentamu, BBC’yi eleştirirken, “Bunun taraf olmakla, tarafsızlıkla bir ilgisi yok. Bu, tümüyle bir insanlık meselesi” dedi. Çağrının Hamas’a silah yardımı çağrısı olmadığını, tamamen insani yardıma yönelik olduğunu belirten Sentamu, BBC’nin bu talebi reddederek zaten “taraf olduğunu” ve tarafsızlık ilkesini çiğnediğini belirtti.

İngiliz kabinesinin Uluslararası Gelişmeler Bakanı Douglas Alexander, halkın BBC’nin bu kararıyla şaşkınlık yaşadığını ve karardan büyük üzüntü duyduğunu belirtirken, Toplum Bakanı Hazel Blears da BBC’nin en acil biçimde kararını gözden geçirmesi umudunu dile getirdi.

Liberal Demokrat Parti adına açıklama yapan Gölge Kültür Bakanı Don Foster da BBC’nin kararını “utanç verici” olarak niteledi.

26.01.2009


 

ABD füzelerine Pakistan tepkisi

Pakİstan Devlet Başkanı Asıf Ali Zerdari, ABD’nin bu ülkedeki militanları hedef alan füze saldırılarını eleştirdi.

Pakistan’da yayımlanan Daily Times gazetesinin haberine göre, Devlet Başkanlığı sözcüsü Ferhatullah Babar, Zerdari’nin önceki gün ABD’nin İslamabad Büyükelçisi Anne Patterson ile öğle yemeğinde bir araya gelerek ABD’nin son füze saldırısını ele aldığını söyledi. Sözcü, “Devlet Başkanı, bu saldırıların terörle mücadeleye yardımcı olmadığını söyledi” diye konuştu. Zerdari’nin Patterson’a, “bu saldırıların Pakistan’ın terörle mücadelede işbirliğini etkileyebileceğine” de dikkat çektiği belirtildi.

26.01.2009


 

Başbakan Erdoğan’dan Obama’ya kutlama mesajı

BAŞBAKANLIK Basın Merkezi’nin internet sitesinde yer alan bilgiye göre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD’nin 44. Başkanı olarak göreve başlayan Barak Obama’ya kutlama mesajı gönderdi.

Görev başlaması dolayısıyla Obama’yı kutlayan Erdoğan, mesajında ortak değerler ve vizyona sahip olan Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin ve stratejik ortaklığın güçlendirilerek muhafaza edilmesinin, sadece iki ülkenin ulusal çıkarları bakımından değil, bölgesel ve küresel barış ve istikrar açısından da önem taşıdığını vurguladı. Erdoğan, mesajında “Başkanlığınız döneminde ülkelerimiz arasında mevcut çok yönlü işbirliğinin ortak vizyonumuz ve çıkarlarımız temelinde daha da geliştirilerek derinleştirileceğine olan inancım tamdır” dedi. Erdoğan, 6-7 Nisan 2009 tarihlerinde İstanbul’da düzenlenecek Medeniyetler İttifakı İkinci Forumu’na katılım için Obama’ya yaptığı daveti de yineledi.

26.01.2009


 

DEMOKRAT PARTİ, Bursa’da seçim startını verdi

DEMOKRAT Parti (DP) yerel seçim çalışmalarının startını Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin’in vizyon projelerinden biri olan Kent Hali’nden verdi.

DP Genel Başkan Yardımcısı Harun Akın, Kent Hali’nin Bursa’da hizmette marka olmuş Hikmet Şahin’in eserlerinden biri olduğunu belirterek, seçim çalışmalarına buradan başlatmanın gururunu yaşadıklarını kaydetti. Başkan Şahin de, seçim startını özellikle Kent Hali’nden vermeyi tercih ettiklerini belirterek, “Kent Hali, Bursa’nın yeni halinin göstergesidir. Ulaşım, kentsel dönüşüm, çevre, altyapı, kültür-sanat ve sosyal projelerle Bursa’daki değişimin işaretidir. Neler yapabileceğimizi merak edenlerin 5 yılda yaptıklarımıza bakması yeterlidi Ben inanıyorum ki Bursa vefasını gösterecek ve Türkiye’nin geleneği olan Demokratik Parti ile yeniden Hikmet Şahin diyecek” diye konuştu. Seçim startına DP Osmangazi Belediye Başkan Adayı Yakup Aktaş, Karacabey Adayı Şaban Yalaz, Kestel Adayı İbrahim Uygur, Gemlik Adayı Bayram Demir, M.Kemalpaşa Adayı Salih Tetikcan ile Demirtaş Belediye Başkanı ve Adayı Mümin Tüfek de katıldı.

Hüseyın Hıçdurmaz

26.01.2009


 

Meclis, Aydın hakkındaki gensoruyu görüşecek

TBMM bu haftaki çalışmalarına, TRT’nin son dönemlerdeki yayınlarıyla ilgili olarak Devlet Bakanı Mehmet Aydın hakkında CHP’nin verdiği gensoru önergesini görüşerek başlayacak.

TBMM Genel Kurulu, bu hafta yoğun bir gündemle çalışacak. CHP grup başkanvekilleri tarafından Aydın hakkında verilen gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağına ilişkin görüşmeler, yarın yapılacak. Genel Kurulda, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununda değişiklik yapılmasını öngören yasa tasarısının görüşülmesine devam edilecek. Bu tasarının ardından, AKP Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak ile Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu’nun çeşitli kanunlarda değişiklik içeren yasa teklifi görüşülecek. TBMM Genel Kurulu, yarın 15.00-20.00, 28 Ocak Çarşamba ve 29 Ocak Perşembe günleri ise 14.00-20.00 saatleri arasında çalışacak. TBMM’deki ihsas komisyonları da gündemlerindeki konuları ele alacak.

26.01.2009


 

Dokunulmazlık dosyaları artıyor

MECLİSE gelen dokunulmazlık dosyası sayısı 304’e ulaştı.

CHP Tokat Milletvekili Orhan Ziya Diren ve Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, AKP Bitlis Milletvekili Vahit Kiler ile DTP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, Siirt Milletvekili Osman Özçelik ve Iğdır Milletvekili Pervin Buldan hakkındaki dokunulmazlık dosyaları, TBMM Anayasa ve Adalet Karma Komisyonuna sevkedildi. Bu dosyalarla birlikte Meclise gelen dokunulmazlık dosya sayısı 304’e ulaştı. Bu dosyaların 75’i hakkında dokunulmazlıkların kaldırılmasının dönem sonuna ertelenmesi kararı verilirken, AKP Konya Milletvekili Abdullah Çetinkaya, DTP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici ve Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk hakkındaki 3 dokunulmazlık dosyası, talep üzerine Başbakanlığa iade edildi. 76 dosya için oluşturulan 3 hazırlık komisyonu ise çalışmalarını tamamlayamadı. Milletvekillerini dinleyen hazırlık komisyonları, aradan geçen uzun süreye rağmen yeniden toplanıp dosyalarla ilgili karar veremedi. Daha sonra gelen 150 dosya hakkında ise herhangi bir işlem yapılmadı.

26.01.2009


 

Buca Belediye Başkanı Şeboy, tutuklandı

İZMİR'DE, ‘’Arı Kovanı’’ adıyla düzenlenen operasyon kapsamında gözaltına alınarak adliyeye gönderilen 34 kişiden 18’i tutuklandı.

Alınan bilgiye göre, Cumhuriyet Savcılığı tarafından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen 34 kişiden aralarında Buca Belediye Başkanı Cemil Şeboy’un da bulunduğu 18 kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi. 16 kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Mahkemenin, sabah saatlerine kadar sürdüğü öğrenildi. İzmir İl Jandarma Komutanlığı ekipleri 20 Ocakta belirlenen adreslere ‘’Arı Kovanı’’ adlı operasyon düzenlenmiş, Buca Belediye Başkanı Cemil Şeboy, bazı meclis üyeleri, bürokratlar, belediye çalışanları ve belediyeyle iş yapan bazı müteahhitlerin de aralarında bulunduğu 37 kişi gözaltına alınmıştı. Adliyeye önceki gün gönderilen 37 kişiden 3’ü savcılıkta ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılmış, 34 kişi tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmişti.

26.01.2009


 

4 asker, 9 polis tutuklandı

Ergenekon soruşturması kapsamında savcılıkça sorgulanarak tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edilen 4 askerî personel ve 9 polis memuru, “silâhlı terör örgütü üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. Subaylar Hasdal, polisler ise Metris cezaevine konuldu.

‘’Ergenekon’’ soruşturması kapsamında savcılıkça sorgulanarak tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevkedilen 4 askeri personel ile 9 polis memuru, tutuklanarak cezaevine gönderildi. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın istemi doğrultusunda gözaltına alınan ve önceki gün Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nde savcılık sorguları yapılarak nöbetçi 14. ağır ceza mahkemesine sevkedilen 4 askeri personel tutuklandı. Nöbetçi mahkeme tarafından ‘’Ergenekon terör örgütü üyesi olma’’ iddiasıyla tutuklanan 4 askeri personel, Hasdal’daki askeri cezaevine konuldu.

Adliyeye getirilen 10 polis memurundan 1’i serbest bırakılırken, 9 polis memuru da savcılık tarafından sorgulandıktan sonra İstanbul Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevkedildi. Tutuklanmaları talebiyle mahkemeye gönderilen Elazığ Özel Harekat Şube Müdürü Ayhan Atabek, Servet Kaynak, Fahri Süslü, Muhterem Bağcı, Bülent Güngördü, Mehmet Dalagan, Kenan Temur, Zerran Atik ve Kemalettin Balcı, ‘’silahlı terör örgütü üyesi olmak’’ iddiasıyla tutuklanarak Metris Cezaevi’ne gönderildi.

ÖZBEK VE GÖKSEL ADLİYEDE

Bu arada, aynı soruşturması kapsamında gözaltına alınan Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek ve Erhan Göksel’in de aralarında bulunduğu 7 kişi dün adliyeye getirildi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemleri tamamlanan Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek, sendikanın Genel Başkan Yardımcısı Mecit Hazır, Genel Sekreteri Muharrem Aslıyüce, Genel Başkan Yardımcısı ve Türk-İş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Pevrul Kavlak, sendika çalışanı olduğu öne sürülen Süleyman Erdinç ile araştırmacı Erhan Göksel ve polis memuru Murat Ç, Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi. Adliyeye polis minibüsüyle getirilen bu kişiler, hakim ve savcıların giriş yaptığı kapıdan içeri alındı.

26.01.2009


 

Küçülme artarak sürecek

İSO Başkanı Tanıl Küçük, sanayi üretimindeki azalmanın, büyük ihtimalle gelecek aylarda da benzer oranlarda, hatta artarak süreceğini söyledi. Küçük, “Sanayi üretiminde Ağustos'ta yüzde 3,5, Eylül'de yüzde 4,2, Ekim'de yüzde 7,2 ve Kasım'da ise yüzde 13,9'luk bir küçülme karşımıza çıktı. Bu 2001 sonrasındaki en yüksek oranlı küçülme” dedi.

İSTANBUL Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, sanayi üretimindeki azalmanın, büyük ihtimalle gelecek aylarda da benzer oranlarda ve hatta daha da artarak süreceğini savundu.

Kültür Ocağı Vakfı’nca Süleymaniye’de düzenlenen ‘’Küresel Ekonomik Kriz ve Türkiye’ye Etkileri’’ konulu konferansta konuşan Tanıl Küçük, bugün bütün dünyanın, yüzyılın en ağır ekonomik kriziyle karşı karşıya olduğunu, hatta Batı ekonomilerinden birçoğunun resesyona girdiğini söyledi. Küresel ekonominin bir parçası olan Türkiye’nin de tabiî olarak bu krizden etkilendiğini anlatan Küçük, krizin olumsuz etkilerinin giderek daha fazla hissedildiğini, göstergelerin de ekonomideki olumsuz gidişi açıkça ortaya koyduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

‘’2005 yılı baz alınarak, güncellenmiş yeni aylık sanayi üretim endeksine göre, sanayi üretiminde Ağustos ayında yüzde 3,5, Eylül ayında yüzde 4,2, Ekim ayında yüzde 7,2 ve Kasım ayında ise yüzde 13,9’luk bir küçülme karşımıza çıktı. Bu küçülme, 2001 sonrası dönemde sanayi üretimindeki en yüksek oranlı küçülmedir.

Araştırma şubemizin hesaplarına göre, 2008 yılının 11 ayı sonunda, sanayi üretimindeki ortalama artış yüzde 0,5 olmuştur. 2007 yılındaki artış oranının yüzde 7,7 olduğunu hatırlarsak, yüzde 7,7’den yüzde 0,5’e. 1 yıl içinde sanayimizde ne kadar büyük bir kan kaybı olduğu görülmektedir.’’

2008 yılının kötü kapandığını vurgulayan Küçük, 2009 yılı için, ‘’Sanayi üretimindeki azalma, büyük olasılıkla, önümüzdeki aylarda da benzer oranlarda ve hatta daha da artarak devam edecektir. Bu düşüşün önümüzdeki aylarda devam etmesi, Türkiye ekonomisinin özellikle, istihdam yönüyle, büyük bir dar boğaz içine girmesi demektir’’ diye konuştu.

Küçük, sanayideki sorunların geçmişinin küresel krizden öncesine dayandığını, kan kaybının daha önce başladığını vurguladı. Özellikle 2005 yılından itibaren sanayide tıkanmanın başladığını, üretim artış hızının yavaşladığını belirten Küçük, emek yoğun ve daha çok iç pazara dönük sektörlerde çok ciddî sorunların var olduğunu anlattı.

26.01.2009


 

İhracatta 2 yıl işimiz zor

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, ihracatta ilk 2 senenin sıkıntılı geçeceğini bildirerek, “Ocak-Şubat-Mart aylarında rakamlar çok kötü gelecek” şeklinde konuştu.

Tüzmen: İhracatta 2 yıl işimiz zor

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, ihracatta ilk 2 senenin sıkıntılı geçeceğini bildirdi.

Kahire dönüşünde, gazetecilerin sorularını cevaplandıran Bakan Tüzmen, bir soru üzerine dünyadaki krizin Türkiye ihracatına da yansıdığını, Ocak-Şubat-Mart aylarında rakamların çok kötü geleceğini, Nisan-Mayıs-Haziran rakamlarının biraz daha düzelmiş olacağını bildirdi. Tüzmen, şöyle dedi:

“Yine üçüncü, dördüncü çeyrek rakamlarının biraz daha iyi gidecek ama ilk iki çeyrek sıkıntılı olacak. Bunu baştan kabul ederek yolumuza gidelim. Bizim hesaplamalarımızda yıllık ihracatta yüzde 17’lik, ithalatta da yüzde 25’lik senelik bir azalma var şu an için. İlk 3 ay bu rakamların da üzerinde bir azalma göreceksiniz. Daha sonra biraz dengelenecektir. 2010 sonuna doğru hızlanacaktır ihracat. 2011-2012’de yine eski rakamları, 2023’de de 500 milyar doları geçtiğimiz günleri göreceğiz. İlk 2 senemiz sıkıntılı tabiî. Ancak 2010’nun sonunda biz bu çıkışı eski rakamlara ulaşma noktasına gelebiliriz. 130 milyar dolar olduğu için böyle söylüyorum. 100 milyar doların civarında ihracat yapabilirsek bu sene büyük başarı olur.”

26.01.2009


 

Yaralı güvenlik görevlisi şehit oldu

BİNGÖL'DE operasyon sırasında düşme sonucu yaralanan bir güvenlik görevlisinin şehit olduğu bildirildi.

Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan terörle mücadeleye ilişkin duyuruya göre, Bingöl’ün dağlık arazi kesiminde önceki gün icra edilen operasyon esnasında düşme sonucu yaralanan 1 güvenlik görevlisi kaldırıldığı hastanede şehit oldu. Hatay’ın Hassa ilçesi dağlık arazi kesiminde bölücü terör örgütü mensuplarınca tuzaklanmış patlayıcı maddenin infilâk etmesi sonucu 1 vatandaş yaralandı.

26.01.2009


 

Marmara beşik gibi

Marmara Denizi’nde önceki gün akşam saat 17.58’de gerçekleşen 4.2 büyüklüğündeki depremin ardından 14 sarsıntı daha kaydedildi.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilerinden derlenen bilgiye göre, 4.2 büyüklüğündeki depremin ardından bölgede 2.5 ile 3.6 büyüklükleri arasında 12 ayrı sarsıntı daha oldu. Bunları, saat 10.08’de gerçekleşen 3.0 ve 10.28’de meydana gelen 2.9 büyüklüklerindeki depremler izledi.

26.01.2009


 

Davos’ta ‘kriz’ görüşülecek

İSVİÇRE'NİN Davos kasabasında yapılacak olan ve ‘’Davos Zirvesi’’ olarak da isimlendirilen 39.Dünya Ekonomi Forumu toplantısında bu yıl, ‘’Kriz Sonrası Dünyasının Biçimlendirilmesi’’ konusu ele alınacak.

28 Ocak-1 Şubat 2009 arasında İsviçre’nin Davos kasabasında yapılacak olan ve ‘’son 40 yılın en önemli ekonomik zirvesi’’ olarak nitelendirilen Forumda, Türkiye’yi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığındaki heyet temsil edecek.

26.01.2009


 

Güler, Nabucco Zirvesi için Macaristan’a gidecek

ENERJİ ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Nabucco Zirvesine katılmak üzere bugün Macaristan’ın başşehri Budapeşte’ye gidecek.

Nabucco’ya üye olan ülkeler Türkiye, Almanya, Avusturya, Bulgaristan, Romanya ve Macaristan katılacağı zirve, yarın yapılacak. Zirvede Nabucco’ya üye ülkeler haricinde Avrupa Birliği(AB), Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Irak, Mısır ve Gürcistan’ın üst düzey temsilcileri de katılacak. Enerji ve Tabiî Kaynaklar Bakanı Güler, zirvenin ardından Türkiye’ye dönecek.

26.01.2009


 

Tarımda destekleme primleri yeniden belirlendi

2008 Yılı Ürünü Hububat ve Baklagil Üreticilerine Destekleme Primi Ödenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararı Uygulama Tebliği ile 2008 Yılı Ürünü Kütlü Pamuk, Yağlık Ayçiçeği, Soya Fasulyesi, Kanola, Dane Mısır, Aspir ve Zeytinyağı Üreticilerine Destekleme Primi Ödenmesine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı Uygulama Tebliği değişiklikleri dünkü Resmî Gazete’de yayımlandı.

Yurt içinde 2008 yılında üretilen buğday, arpa, çavdar, yulaf, çeltik, kuru fasulye, nohut ve mercimek, kütlü pamuk, yağlık ayçiçeği, soya fasulyesi, kanola, dane mısır, aspir ve zeytinyağı için verilen destekleme primleri miktarı yeniden belirlendi. Bugünden itibaren yürürlüğe giren tebliğe göre, satış belgesini ibraz eden üreticiye, 2008 yılında ürettiği buğday için kilo başına 4.5 Kr, arpa, çavdar ve yulaf için 3.6 Kr, çeltik, kuru fasulye, nohut ve mercimek için 9 Kr destekleme primi ödenecek. Tebliğ, 17 Aralık 2008 tarihinden geçerli olacak.

26.01.2009


 

Emekli “geçinme endeksi” istiyor

TÜRKİYE İşçi Emeklileri Derneği (TİED) Başkanlar Kurulu, önceki günkü toplantısında gündemdeki konuları görüştü.

Toplantıdan sonra yayımlanan bildiride, elektrik, su, doğal gaz, ulaşım, eğitim ve gıda fiyatlarındaki yüksek oranlı artışların, “enflasyon hesaplamalarıyla bir şekilde düşük gösterildiği” iddiasıyla çalışanları ve emeklileri kapsayan “geçinme endeksi” yapılması istendi.

26.01.2009


 

Dağcılar çığ altında kaldı

Gümüşhane’nin Torul ilçesi Zigana Dağında çığ düştü, kayak yapan ve sayıları 16 ya da 17 olarak tahmin edilen dağcılar çığ altında kaldı. Dün öğle saatleri itirabiyle dağcılardan 7’si kurtarıldı, 10'u hayatını kaybetti.

Gümüşhane’nın Torul ilçesi Zigana Dağı bölgesinde Kadırga Yaylası’na doğru yürüyüşe geçen 16 kişiden oluşan bir dağcı grubunun üzerine çığ düştü. Olayda 10 dağcı hayatını kaybetti.

Trabzon Valisi Nuri Okutan, Zigana’da iki grup halinde dağcıların yürüyüş yaptığını, gruplardan birinin üzerine çığ düştüğünü belirtti. Gruptakilerden 16 kişinin çığ altında kaldığını ifade eden Okutan, Gümüşhane ve Trabzon’dan olay yerine giden sivil savunma, Karayolları ve diğer ilgili ekiplerin arama kurtarma çalışmalarına katıldığını kaydetti. Okutan 2 askeri helikopterin de yardım faaliyetlerine katıldığını belirtti.

Arama kurtarma çalışmalarına, Erzurum Sivil Savunma Müdürlüğüne bağlı bir ekip de destek vermek üzere askeri helikopterle bölgeye geldi. İçişleri Bakanlığı Kriz Merkezi, Zigana’da meydana gelen olayın ardından Sivil Savunma Genel Müdürü Atilla Özdemir’in başkanlığında bölgedeki çalışmaları koordine etti. İçişleri Bakanı Beşir Atalay da Zigana’daki arama kurtarma çalışmalarına ilişkin Genel Müdür Özdemir tarafından sürekli bilgilendirildi.

Arama kurtarma çalışmalarına Trabzon ve Rize’den katılan profesyonel ekipler de destek verdi. Erzurum’daki hava ambulansı da sağlık görevlilerinin yanı sıra 2 sivil savunma uzmanı ile bölgeye gönderildi. Çığ altından iki dağcı sağ olarak kurtarılırken, 10

dağcının cesedi çıkartıldı.

26.01.2009


 

Üniversitelere 1.1 milyar TL ödenek

Devlet Planlama Teşkilâtının (DPT) 2009 yılı için üniversitelere tahsis ettiği 1,1 milyar TL’lik eğitim yatırım ödeneğinin onda 1’i Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki 7 üniversiteye gidecek.

DPT verilerine göre, Dicle Üniversitesine 21,9 milyon TL, Harran Üniversitesine 18,6 milyon TL, Kars Kafkas Üniversitesine 16,5 milyon TL, Gaziantep Üniversitesi 14,9 milyon TL, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesine 14,8 milyon TL, Adıyaman Üniversitesine 13 milyon TL ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesine 11 milyon TL ödenek ayrıldı. DPT yetkilisi, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki üniversitelere yüksek ödenek ayrılmasının temelinde, Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), Doğu Anadolu Kalkınma Projesi (DOKAP) gibi bölgesel projelere paralel, bölgede topyekûn kalkınma sağlamak olduğunu belirtti.

Yeni açılan 9 üniversiteden bölgede yer alan Ardahan, Bayburt, Hakkâri, Iğdır, Şırnak ve Tunceli üniversitelerine 5,5’er milyon TL, Gümüşhane Üniversitesine de 8 milyon TL eğitim yatırımı için kaynak tahsis edildi. Bartın ve Yalova üniversitelerine de 5’er milyon lira ayrıldı.

DPT yetkilisi, yeni kurulan üniversitelere bu yıl için düşük kaynak tahsis edildiğini çünkü söz konusu üniversitelerin çoğunun ‘’henüz kampus yerlerinin bile belirlenmediğini’’ kaydetti. Toplam 1,1 milyar TL eğitim yatırımı ödeneğinde en fazla pay, 22,5 milyon TL ile Anadolu Üniversitesine ait. Türkiye’nin önde gelen üniversitelerden Boğaziçi Üniversitesi 12,5 milyon TL, ODTÜ, İTÜ ve Hacettepe 15’er milyon TL, Mimar Sinan Üniversitesi 17 milyon TL, Yıldız Teknik Üniversitesi 18 milyon TL, Marmara, Ankara ve Gazi üniversiteleri 14 milyon TL, İstanbul Üniversitesi 10 milyon TL eğitim yatırımı ödeneği alacak.

26.01.2009


 

ÖSS’de en başarılı okullardan biri Çınar Koleji

ÖSS'DE son beş yılda sayısal puanlara göre ilk beşe beş defa girme başarısını sadece Çınar Lisesi ve Amerikan Robert Lisesi göstermiş.

Her yıl ÖSYM uzmanları tarafından ÖSS sonuçları üzerinde yapılan araştırmaya göre, ÖSS’de özel okullar arasında ilk beşe zaman zaman bazı okullar girse de sürekli başarıyı aynı okullar gösteriyor. Son beş yılın verilerine göre ise, beş yılda özel okullar sıralamasında ilk beşe beş defa girme başarısını sadece Çınar Lisesi ve Robert Lisesi göstermiş. Çınar lisesi 3 birincilik, 2 dördüncülük alırken Robert Lisesi, 1 birincilik, 2 ikincilik ve 2 üçüncülük almış. İlk beşe iki defa giren Üsküdar Amerikan Lisesi1 ikincilik 1 beşincilik, Alman lisesi 2 ücüncülük, TEV Türkeş İnanç Özel Lisesi 2 beşincilik, alabilmiş. ÖSYM tarafından 2008 ÖSS sonuçları üzerinden yapılan araştırmaya göre de, bu yıl dört yıllık okullara öğrenci yerleştiren sayısal puan türünde Çınar lisesi birinci olmuş, Robert lisesi ikinci, Sunguroğlu Lisesi ise üçüncü olmuştu.

26.01.2009


 

Türkiye’de, 5 yıl içinde lösemi tedavisi durabilir

TÜRK Hematoloji Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Muhit Özcan, Türkiye’de 5 yıl içinde Lösemi tedavisinin durabileceği uyarısında bulundu.

Türkiye’de yaklaşık 200 hematolog bulunduğunu ve şu anki şartlarda iyi bir hizmet verilebilmesi ve tedavi yapılabilmesi için bu sayının 750’yi bulması öngörüldüğünü belirten Özcan, yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti; “Türkiye’de yılda 3 bin kişi kemik iliği nakli için bekliyor. Yılda 4 bin nakil yapılması gerekirken var olan koşullarda şu an ancak ortalama 800 nakil yapılabiliyor. Günümüz koşullarında bile hematolog sayısı yetersiz bulunurken, önümüzdeki 30 yıl içerisinde kan kanseri ve lenf kanseri hastalarının sayısının da artacak olması bu konuda en kısa sürede çözüm üretilmesi gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır.” Geçen yıl yapılan Yan Dal Uzmanlık Sınavı’nda 70 kişi olan kadroya 37 kişi başvurduğunu bu yıl ise 66 olarak belirlenen hematoloji kadrosuna 16 kişinin başvurduğunu belirten Özcan, “Sayının artması gerekirken her geçen gün düşmesi, hastaları da büyük bir tehlikenin beklediğinin işareti. Hematolog sayısı artmadığı sürece yetersiz olan tedavi ve nakiller, hiç yapılamaz hale gelecek” dedi.

26.01.2009


 

Alış veriş tuzaklarına düşmeyin

KRİZ sebebiyle firmalar cazip kampanya, promosyon ve fiyat indirimleriyle durgunlaşan piyasayı canlandırmaya çalışırken, tüketici dernekleri de vatandaşları, ‘aile bütçe dengesinin sağlanması’ açısından akıllı alış veriş yapmaları konusunda uyarıyor.

Tüketiciler Derneği (TÜDER) Genel Başkanı Engin Başaran, firmaların cazip kampanyalarla tüketiciye ulaşmaya çalıştığını kaydetti. Başaran, özellikle dar gelirlilerin bu dönemde “alış veriş tuzakları”na düşmemesi gerektiğini ifade ederek, “Tüketiciler bu dönemde ihtiyacının dışında alış veriş yapmamalı. Umarız artık kazanacağımızı umduğumuz paralarla değil, kazandığımız paralarla yaşamayı öğreniriz” dedi. Kriz döneminde alış verişe çıkılmadan önce mutlaka bütçe yapılmasını isteyen Başaran, “Aile bütçe dengesinin sağlanması için gelirin bir kısmını kira, elektrik, su, eğitim ve sağlık gibi zorunlu giderler için ayrılmalı. Bütçenin kalan kısmını da harcarken çok daha dikkatli olunmalı. Aç, hasta ve yorgunken alış verişe çıkmayın. Asla fişsiz veya faturasız alış veriş yapmayın. Gelirinizi aşan alış verişlerden kaçının” uyarısında bulundu.

26.01.2009


 

Deniz Feneri, Gazze’ye ilâç gönderiyor

Denİz Feneri Derneği, Filistin’e gönderdiği bir yardım gemisinden sonra bir kargo uçağı ilâç ve tıbbî malzeme daha gönderiyor.

Filistin için yardım çalışmalarına olanca hızıyla devam eden Deniz Feneri, GAZZE–1 adlı yardım gemisinden sonra, bu sefer de bir kargo uçağını bugün Filistin’e gönderiyor. 103 kalem malzemeden oluşan yardımların içinde ilâç dışında, portatif röntgen cihazından sargı bezine, ameliyat eldiveninden tekerlekli sandalyeye, şeker ölçüm cihazından havalı yatağa kadar ülkede acil ihtiyaç duyulan pek çok malzeme bulunu-yor. Deniz Feneri, TİKA ve Yeryüzü Doktorları işbirliği ile yürütülen çalışmada Filistin’e gönderilecek ilâç ve tıbbî yardımın değeri, yaklaşık 966 000 TL.

26.01.2009


 

Kömür yardımı kaçak elektrik kullanımını azalttı

BAKANLAR Kurulunca alınan karar gereği yoksul ailelere 2003 yılından bu yana dağıtılan bedelsiz kömürün, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki kaçak elektrik tüketimini büyük oranda düşürdüğü ve bu yolla da büyük miktarlarda parasal tasarruf sağladığı öğrenildi.

Son hesaplamalara göre, kış aylarında kaçak elektriğin yerine kömürün tercih edilmesi sonucu öncelikli olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki kayıp ve kaçakların azalması sonucu 170 milyon TL’lik bir enerji tasarrufunun elde edildiği bildirildi. Her yıl artan enerji maliyetlerine paralel olarak elde edilen tasarruf miktarının da artış gösterebileceğini ifade eden yet-kililer, bedelsiz kömür dağıtımına ilişkin uygulamanın devam ettiği 8 yıllık bir süre içinde Türkiye’nin kaçak elektrik tüketiminden sağladığı toplam tasarrufun yaklaşık 1.5 milyar TL’ye ulaştığını belirtti.

26.01.2009


 

NAKŞ-İ CİHAN, CAN NAHCİVAN

17 Ekİm sabahı Kafkas Üniversitesi’nin misafirhanesinden kalkan otobüsümüzün rotası Nahçivan’a doğru çevrilmişti.

Doğrusu birileri için turistik bir geziden başka bir şey ifade etmese de Uluslararası Kafkas Tarih sempozyumuna Nahcivanla ilgili tek tebliği olan kişi olmam hasebiyle Kars’ta bulunmamın amacı ile örtüştüğünden dolayı benim için çok büyük anlamı vardı bu yolculuğun.

Daha önce Erzurum’a kadar gitmiş, daha ötesini görmemiştim. Bu seyahatte Digor ve Iğdır’ı görmekte nasip oldu.

Vatan sevgisini oluşturan coğrafyadır diye boşuna dememişler.

Gördükçe içi açılıyor insanın. Otobüsten inip o topraklara sarılıp ağlayası geliyor.

Her tarafı kanıyla sulanmış ecdadın.

Selçukluların, Şeddadilerin, Saltukoğullarının, Karakoyunlu’nun, Akkoyunlu’nun, Osmanlı’nın idaresi altında kalmış yüzyıllarca. Zaman zaman, Moğolların, Safevilerin istilâsına girse de hiçbiri kalıcı olmamış. Bu duygularla Güneye doğru yol alırken uzaktan Digor görünüyor. İki mezar anlamına geliyor Digor. Tevafuk bu ya ‘93 harbi’nde Rusların eline geçtiğinde 42 sene esarette kalan ve nihayet 22 Ekim 1920’de düşman işgalinden kurtarılan Digor’dan kurtuluş gününden tam beş gün önce geçiyoruz.

Digor’u geçtikten sonra iklim gibi manzara da değişiyor. Kars’ın karasal ikliminin soğuk ve donuk renkleri yerini Iğdır Ovasının ılıman iklimine ve yeşile bırakıyor. Erzurum-Kars plâtosu kapsamındaki Iğdır Ovasını Aras Nehri cennete çevirmiş adeta. Iğdır’ın düşman işgalinden kurtuluşu Digor’dan daha yakın bir tarihe 14 Kasım 1920’ye denk geliyor. Iğdır da Kars gibi, Digor gibi Rusların egemenliğinde kalıyor tam 42 yıl. 1917 Ekim Devriminden, Bolşevik İhtilâli sonra içine düştüğü siyasî bunalımdan kurtulamayan Rusya’nın diğer devletlerle Brest-Litovks Antlaşmasının imzalamasıyla bölge, tekrar Osmanlıların eline geçiyor. Ne var ki I. Dünya Savaşı’ndan sonra yapılan Mondros Mütarekesiyle (30 Ekim1918) Türk orduları bölgeden çekilince bölge Ermeniler’in saldırılarına uğruyor. 14 Kasım 1920’de 15. Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir komutasındaki Türk ordusu Ermenileri bozguna uğratıp Aras Nehri’nin kuzeyine püskürtünce, Iğdır ve çevresi de topraklarımıza yeniden katılıyor çok şükür.

Şehre girer girmez merkezde, yüksekliği 43.50 metre yükseklikteki Ermeni komitacıların şehit ettiği Türkler adına dikilmiş olan ‘Soykırım anıtı’ karşılıyor sizi. Anıtın özelliği Ermenistan’dan rahatça görülebilmesi.

Bir misilleme adeta. İnsan rahatlıyor. Hiç olmazsa bunu yapabilmişiz diye.

Iğdır’ın coğrafî olarak bir başka özelliği de Ağrı Dağı’nın zirvesinin buradan görülebilmesi. Övünüyor Iğdırlılar. Bizden görülür ama Ağrı’dan görülmez diye. Eh ne diyelim. Allah onlara nasip etmiş. Iğdır’dan güney doğu istikametindeki Aralık ilçesine doğru ilerliyoruz. İlçe sınırlarımızın nihaî hududuna Dilucu sınır kapısına ulaştırıyor bizi. Sınırın ötesi ise Nahçivan. Ne acıdır ki bir aynı dili konuşan bir kardeş, diğer kardeşine misafirliğe giderken pasaportla ve vizeyle giriş yapıyor.

Gümrüklerde fazla beklemiyoruz. Aras Nehri üzerine inşa edilen “Hasret Köprüsü”nden geçerek ulaşıyoruz can Nahcivan’a. Nahçivan toprakları yaban değil bizim için. Hele bana hiç mi hiç değil. Atalarımın atayurttan ‘anayurd’a yönelişlerinde geçtikleri o meşhur koridor canlanıyor gözümde . Selçuklu, İldenizli, Harezmşah, Kara Koyunlu, Ak Koyunlu dedelerimin atlarının nal sesleri geliyor kulağıma.

Yabancı değil bana…

Bundan tam 455 sene önce 1553’ün Eylülünde Şah’ı tedip için 100 bin kişilik orduyu İstanbullardan kaldırıp buralara getiren Kanuni Sultan Süleyman’ın izini sürüyorum bu topraklarda.

Bu coğrafya yaban değil. Kuzeydeki Daralegez Dağlarının nakış nakış yed-i kudretle nasıl örüldüğünü görünce anlıyor insan bölgeye neden Nakş-ı Cihan denildiğini. Yol üstündeki köylere doğal gaz borusu döşenmiş. Mezarlar dikkati çeken bir diğer husus. Mezarlıklardaki kubbeli türbe benzeri yapılar. Yol yapım çalışmaları var her yerde. Havaalanı gibi geniş yollar yapıyor Türk firmaları.

Derken Nahçivana geliyoruz. İlk durağımız Nahçivan Devlet Üniversitesi. Rektör yardımcısı kapıda karşılıyor kafilemizi.

Mihmandarımızı yanına alarak önümüze düşüyor ve bizleri bir ören yerine götürüyorlar. Mükellef bir sofra döşenmiş ki sormayın. Burada rektör tarafından karşılanıyoruz. Büyük iltifata ve hörmete mazhar oluyoruz. Şirinlik adı verilen konuşmalar yapılıyor. Dost ve kardeş ülke Türkiye’den gelen bilim adamları için. Sıra şehri gezmeye geliyor. Çarşının ortasında Diyanet tarafından yaptırılmış Anadolu Türk mimarisinin bütün güzelliklerini taşıyan bir caminin yanından geçip Aras Gölünün hemen kıyısında Mümine Hatun Türbesini ziyaret ediyoruz. Türbenin bitişiğindeki alan açık hava müzesi haline getirilmiş. Eski çağlardan kalan tarihî eserler burada sergileniyor. Şehir merkezinde 18. yüzyıldan kalma iki katlı kocaman bir cami var. Merkez camii adını vermişler buraya. Yine 18. yüzyıldan kalan bir başka cami daha var ki dıştan içe Türk- İslâm san’atının en narin işlemeleriyle süslü. ‘Came Mescidi’ adı verilen bu caminin duvarında ‘ölke ehemmiyetindedir’ yazılı.

Dede Korkut, Köroğlu, Nasreddin Hoca ne ararsan var ortak kültüre dair.

Hatta Ashab-ı Kehf bile var. Çünkü ortak yaşadığımız bir tarihimiz var.

DOÇ. DR. MEHMET İPÇİOĞLU

26.01.2009


 

Gülmesi ailesini perişan etti

Çİn’İn Chongqing şehrinde yaşayan inşaat işçisi Xu Weiming’in, Xu Pinghui adındaki kızının 12 senedir durmadan gülmesi aileyi çaresiz bıraktı.

Chongqing Evening Post Gazetesi’ne konuşan dertli baba, ikinci çocuğu olan Pinghui’nin 8 aylıkken ateşlenip havale geçirdiğini, o zamandan beri devamlı güldüğü için konuşmakta ve yemek yemekte zorlandığını belirtti. Kendisinin inşaatlarda çalıştığı için fazla geliri olmadığından yakınan Weiming, eşten dosttan topladıklarını da kızının hastalığına sarf ettiğini açıkladı. Chongqing Tıp Fakültesi’nden bir nörolog, gerekirse ameliyat edileceğini kaydetti.

26.01.2009


 

Hintli eğitimciler Mevlânâ ve Yunus Emre’ye hayran

Türkİye’nİn en genç bayan film yönetmeni unvanını taşıyan Ceyda Aslı Kılıçkıran, Hintli eğitmenlerin çoğunun Mevlânâ ve Yunus Emre’ye hayran olduğunu söyledi.

Hindistan ve İngiltere Oxford’da belgesel çekimlerine Şubat ayında başlayacağını ve 4 hafta sürecek çekimlerde, ruhsal eğitim ve meditasyon eğitim veren ve ruhsal bilgiyle yaşayan kişilerle röportajlar da yapılacağını dile getirdi. Küçüklüğünde annesinin anlattığı Hint masallarıyla yetişen Kılıçkıran sözlerine şöyle devam etti: “Hint ruhsal felsefesinin benim için en önemli özelliği özünde tasavvufun olması. Hintli eğitmenlerin çoğu Mevlânâ ve Yunus Emre’ye hayran ve onların kitaplarını okuyor. Bize çok yakınlar. Bir dönem dünyayı saran SECRET ile bu belgeselin buluştuğu ortak nokta ise, orada konu edilen mistisizm ile bu belgeseldeki mistisizmin buluşuyor olması… " dedi.

26.01.2009


 

Mevsimler 2 gün kaydı

Bİlİm adamları yılın en sıcak günü ve baharın başlangıcının artık tam olarak 1,7 gün daha erkene kaymış olduğunu ve bundan sonraki araştırmaların bu gerçeğin ışında sürdürülmesini gerektiğini iddia ediyolar.

Son yıllarda ağaçların beklenenden erken çiçek açtığı dikkatinizi çekti mi? Aynı şekilde kuşlar da eskiye oranla göç tarihlerini değiştirdiler. Bilim adamları bu iki değişiklikten yola çıkarak gerçekleştirdikleri bir araştırmada mevsimlerde 2 günlük bir kayma gerçekleştiğini ortaya koydular. Kaliforniya, Berkeley ve Harvard Üniversitelerinin ortak çalışmasında dünya üzerindeki sıcaklığın 1850 yılından beri ne gibi değişiklikler yaşadığı ölçüldü. Ölçümlerde 1850 ile 1950 yılları arasında kayda değer bir değişik gözlenmezken 1950 yılından beri mevsimlerin kaymaya başladığı ortaya çıktı. Ortaya çıkan bu mevsim kayması sonucunun küresel ısınmadan bağımsız fakat aynı şekilde insan faktörü yüzünden meydana geldiğini ortaya koyuyor.

26.01.2009


 

Hibrit otomobil teşvik bekliyor

Türkİye’de ilk kez 2007 yılında satışan sunulan hibrit otomobillerden geçen yıl 150 adet satıldığı bildirildi.

Honda Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Ümit Karaarslan, hem elektrik motoru hem de benzin motoruna sahip hibrit otomobillerin, yakıt tüketiminde yüzde 50’ye yakın tasarruf sağladığını ifade etti. Geçen yıl 150 adet hibrit otomobil sattıklarını ifade eden Karaarslan şöyle konuştu: “Avrupa ülkelerinde hibrit araçlara yüzde 80’e yakın düşük vergi teşvikleri uygulanıyor. Bu otomobiller için Avrupa’daki teşvik sistemi uygulanırsa yılda 1500 adet satış yaparız. Bunun yanında ham petrol ithalatında da önemli bir adım atılır. Ayrıca, çevreye tertemiz zararlı olmayan gazlar salarak gelecek nesillere daha temiz bir dünya bırakılmasına öncülük edilmiş olunur.’’ Karaarslan, hibrit otomobillerin satış fiyatının 54 bin TL olduğunu da sözlerine ekledi.

26.01.2009


 

New York’u yukarıdan gezin

New York Belediyesi ve Google, şehri 3 boyutlu gezmenizi sağlayacak bir uygulamaya imza attı.

New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg’in Google’ın resmî bloguna gönderdiği yazıya göre Google ve New York Belediyesi, özellikle turistlerin şehri rahatça gezebilmesi için özel bir servisi hayata geçirdi. Yeni açılan servis nycgo.com adresinde bir site ve şehrin 3 boyutlu olarak site ve cep telefonu üzerinden görüntülenebilmesini sağlıyor. Google Maps’in ön planda olduğu servis sayesinde New York’taki restoran, otel, alış veriş ve eğlence merkezlerini harita üzerinden görebilmek mümkün. Bu interaktif harita sayesinde gitmek istediğiniz güzergahı belirleyebiliyor, sürekli gittiğiniz mekanları belirleyerek servisi kişiselleştirebiliyor, isterseniz çıktısını alıyor isterseniz de cep telefonunuza gönderebiliyorsunuz.

26.01.2009


 

Hızlı betonlaşma ısınma sebebi

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Doygun, hızlı betonlaşmanın küresel ısınmaya yol açan önemli sebeplerden biri olduğunu söyledi.

Hızlı şehirleşmenin hızla betonlaşmak demek olmadığını belirten Doyğun şunları kaydetti; “Bilinmeli ki betonla kapladığımız her santimetrekare şehir içinde beton yüzeylerin yaydığı ısıyı biraz daha arttırıyor. Beton yüzeylerden yayılan ısı sebebiyle şehirlerimiz yazın yaşanılmaz hale getiriyor. Bilimsel çalışmalar da göstermiştir ki şehirlerin hızla büyümesi, böylece ortaya çıkan hızlı betonlaşma küresel ısınmanın önemli nedenleri arasında yerini alıyor. Bu noktada kentlerimizdeki yeşil alanların sağlığımız için hayatî değerde olduğunu göz önünde bulundurmalıyız.’’

26.01.2009


 

Altın üretimi kazandırdı

Yer altı maden kaynaklarının ekonomiye kazandırılmasına yönelik çalışmalar kapsamında, üretim faaliyeti başlatılan altın tesisleri kazandırmaya başladı.

İzmir Bergama-Ovacık altın madeni ile Uşak Kışladağ’da iki ayrı altın şirketi tarafından gerçekleştirilen faaliyetler sonucunda 2008 yılında toplam 350 milyon dolarlık altın üretimi yapıldığı bildirildi. Altın Madencileri Derneği Başkanı Ümit Akdur, 2008 yılında Türkiye’nin toplam altın üretiminin 12 ton düzeyinde gerçekleştiğini belirterek, takip eden yıllarda üretimin daha da arttırılacağını söyledi. Akdur, bu doğrultuda, 2009 yılında altın üretiminin 16 ton, 2010 yılında ise öngörülen hedefin gerçekleşmesi halinde yıllık üretimin 38 ton düzeyinde olacağını kaydetti.

26.01.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır