|
|
|
GENELKURMAY SÖZCÜSÜ: MASUNİYET KARİNESİ ASILDIR |
Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak, haftalık basın bilgilendirme toplantısında TSK’ya intikal eden ve tesbit edilen adlî olaylarla ilgili bilgi verdi. Tuğgeneral Gürak, “Temel insan hakları, anayasanın 38’inci maddesinde yer alan ‘suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimsenin suçlu sayılamayacağı’ hükmü, ‘masuniyet karinesi’, ‘adil yargılanma hakkı’ gibi en temel hukuk ilkelerinin ihlâl edildiği görülmektedir. Sorumlu olması beklenen kesimlerin yarattığı bu hassas ortam, kişilere, kurumlara, yargıya ve nihayetinde devlete de büyük zararlar vermektedir’’ dedi.
YARGIYA AÇIK OLMAYAN YAŞ KARARLARI
SORGULANIYOR
Tuğgeneral Gürak, Ankara’da gözaltına alınan Yarbay Mustafa Dönmez’in İstanbul’a sevk edildiğini belirterek, ‘’TSK kendisine intikal eden ve tesbit ettiği tüm adlî olayları titizlikle araştırmakta ve gecikmeden yasal gereğini yapmaktadır’’ dedi. Genelkurmay sözcüsünün açıklamaları, yargıya açık olmayan YAŞ kararları ile ordudan atılan TSK mensuplarını gündeme getirdi. Namaz kıldıkları ya da eşinin başörtülü olduğu gerekçesiyle sorgusuz sualsiz ordudan atılmalarda masuniyet karinesinin çiğnendiği belirtildi. Olağanüstü dönemlerde Genelkurmayın sivil siyasete etki ederek, kurumlar üzerinde baskı yapması da hukukun ihlâli olarak değerlendiriliyor.
GENELKURMAY Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak, “suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimsenin suçlu sayılamayacağı” hükmü, “masuniyet karinesi”, “adil yargılanma hakkı” gibi en temel hukuk ilkelerinin ihlal edildiğini savundu.
Tuğgeneral Gürak, Genelkurmay Başkanlığı Karargahı’ndaki haftalık basın bilgilendirme toplantısında, TSK’ya intikal eden ve tespit edilen adli olaylarla ilgili bilgi verdi. Gürak, Ankara’da gözaltına alınan Yarbay Mustafa Dönmez’in İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’ndan gelen talimat gereği İstanbul’a sevk edildiğini belirterek, ‘’TSK kendisine intikal eden ve tespit ettiği tüm adli olayları titizlikle araştırmakta ve gecikmeden yasal gereğini yapmaktadır’’ dedi.
Tuğgeneral Gürak, Ceza Muhakemesi Kanununun 157’nci maddesine göre, soruşturmaların gizli yürütülmesi gerektiğine de işaret ederek, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülmekte olan soruşturmaya ilişkin olarak yetkili mahkemece, ‘’Konunun hassas olması ve sürekli ifadelerin medyada yer almasının adil yargılamayı etkileme ve delilleri karartma şüphesini oluşturduğu’’ gerekçesiyle soruşturma dosyasının incelenmesi ve belgelerden suret alınmasına bile kısıtlama kararı verildiğini hatırlattı. Tuğgeneral Gürak, ‘’Buna rağmen, temel insan hakları, Anayasanın 38’inci maddesinde yer alan ‘suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimsenin suçlu sayılamayacağı’ hükmü, ‘masuniyet karinesi’, ‘adil yargılanma hakkı’ gibi en temel hukuk ilkelerinin ihlal edildiği görülmektedir. Sorumlu olması beklenen kesimlerin yarattığı bu hassas ortam, kişilere, kurumlara, yargıya ve nihayetinde devlete de büyük zararlar vermektedir’’ dedi. Ankara / aa
YARGIYA AÇIK OLMAYAN
YAŞ KARARLARI SORGULANIYOR
GENELKURMAY sözcüsünün açıklamaları, yargıya açık olmayan YAŞ kararları ile ordudan atılan TSK mensuplarını gündeme getirdi. Namaz kıldıkları ya da eşinin başörtülü olduğu için sorgusuz sualsiz ordudan atılmalarda masuniyet karinesinin çiğnendiği belirtildi. Olağanüstü zamanlarda Genelkurmayın sivil siyasete etki ederek, kurumlar üzerinde baskı yapması da hukukun çiğnenmesi olarak değerlendiriliyor.
|
17.01.2009
|
|
|
Yargılamalar bağımsız yargının kontrolünde |
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, ‘’Ergenekon’’ soruşturmasında gelişen olayların bağımsız yargının kontrolünde olduğunu belirterek, yargı ve hukukun işleyişini baskı altına alıcı davranışlardan, bir çok insanın isminin medyada sorumsuz bir şekilde gündeme gelmesinden kaçınılması gerektiğini söyledi.
Gül, Türkiye’ye resmi bir ziyarette bulunan Cibuti Cumhurbaşkanı İsmail Ömer Guelleh ile Çankaya Köşkü’nde düzenlediği ortak basın toplantısında soruları da cevapladı. Gül, ‘’Ergenekon’’ soruşturmasında yaşanan gelişmeleri hatırlatan bir gazetecinin, ‘’Türkiye’de bir demokrasi savaşı verildiğini düşünüyor musunuz?’’ sorusunu şöyle cevap verdi:
‘’Türkiye, bir hukuk ülkesidir. Bütün bu olaylarda sorgulamalar, yargılamalar bağımsız yargının kontrolündedir. Bunların usulüyle ilgili herhangi bir hukuki boşluk söz konusu değil. Bu aşamada söyleyeceğim şey şu; bütün bu süreç içinde bir taraftan yargıyı ve hukukun işlemesini baskı altına alıcı hiç bir davranışta bulunmamak ve bağımsız yargının en güzel şekilde işlemesini temin etmek, diğer yandan da gördüğümüz şu ki, bir çok insanın ismi gayet sorumsuz bir şekilde televizyonlarda, gazetelerde gündeme gelmekte ve zan altında bırakılmakta, bundan da kaçınmak gerekir. Bu konuda hem resmi hem basın yayın kuruluşları herkes çok dikkatli olmalıdır. Çünkü bu işler kutuplaşma ve polemiğe çevrilirse bunun Türkiye için büyük zararı olur.’’ Ankara / aa
Ersöz ve yeğeni adliyede
‘’Ergenekon’’ soruşturması kapsamında gözaltına alınan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ve yeğeni olduğu öğrenilen Baran Kayral adliyeye sevk edildi. Soruşturma kapsamında aranırken Ankara’da yakalanıp İstanbul’a getirilen Ersöz, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğündeki işlemlerinin ardından emniyetten çıkartıldı. Ersöz, Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne getirildi. Bir süre sonra Ersöz’ün yeğeni olduğu öğrenilen Baran Kayral da Terörle Mücadele Şube Müdürlüğündeki işlemlerinin ardından İstanbul Adliyesi’ne getirildi.
DEVAM EDEN SORUŞTURMADA 42 KİŞİ TUTUKLU
Soruşturma kapsamında, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Kurmay Albay Cengiz Köylü, Kurmay Albay Mustafa Koç, Yarbay Mustafa Dönmez, Üsteğmen Taylan Özgür Kırmızı, Üsteğmen Muhammet Sarıkaya, emekli Albay Mustafa Levent Göktaş, eski Özel Harekat Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin, eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan, eski Esenyurt Belde Belediye Başkanı Gürbüz Çapan, Prof. Dr. Yalçın Küçük, gazeteci Tuncay Özkan ile 3 teğmenin de yer aldığı 42 kişi tutuklu bulunuyor. Olayla ilgili tutuklanan ve aralarında Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanı emekli Orgeneral Şener Eruygur, Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu Üyesi emekli Hakim Albay Tanju Güvendiren, Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün ile İP Genel Başkan Yardımcısı ve Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Ferit İlsever’in de olduğu bazı kişiler ise tahliye edilmişti. Gözaltına alınan Eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Tuncer Kılınç, emekli Orgeneral Kemal Yavuz, Genelkurmay Adli Müşaviri emekli Tümgeneral Erdal Şenel, emekli Kurmay Albay İlyas Çınar, Kurmay Albay Cihandar Hasanhanoğlu, Deniz Binbaşı Erbay Çolakoğlu, eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz ve Emniyet Amiri Mehmet Engin Erkılınçoğlu’nun da aralarında bulunduğu bazı kişiler savcılık ve mahkemece serbest bırakılmıştı. Soruşturmanın tamamlanan kısmına ilişkin, aralarında emekli Tuğgeneral Veli Küçük, İP Genel Başkanı Doğu Perinçek’in de bulunduğu 44’ü tutuklu 86 sanığa açılan dava ise sürüyor. İstanbul / aa
|
17.01.2009
|
|
|
Türkiye aleyhine çıkan kararlar içimi sızlatıyor |
AİHM Türk Hakimi Prof. Dr. Işıl Karakaş 2008 yılında Türkiye’de insan hakları alanındaki gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulunurken, yeni görevinde Türkiye aleyhindeki kararlardan ötürü içinin bol bol sızladığını belirtti. Karakaş, Türkiye’de insan haklarının daha iyi bir yöne gitmesiyle, daha yüksek standartlarda korumanın sağlanmasıyla, herkesin içinin rahatlayacağını söyledi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Türk hakimi Prof. Dr. Işıl Karakaş, yeni görevinde Türkiye aleyhindeki kararlardan ötürü içinin bol bol sızladığını belirtti.
2008 Mayıs ayında AİHM’e Türk hakim olarak seçilen Prof. Dr. Işıl Karakaş, Türkiye hakkında aleyhte verilen kararların yüzde 90’ına imza attığını ifade etti. Karakaş, şunları kaydetti: “İçim bol bol sızlıyor. Onu açıklıkla ifade etmek isterim. Bildiğiniz gibi Mayıs 2008’den beri buradayım. Bu süre içinde de tam sayıyı söyleyemeyeceğim ama verdiğimiz kararların çoğunda Türkiye hakkında ihlal kararı verdik. Burada da çoğunluğuna, yüzde 90’ına katıldım. Bir iki tanesinde farklı düşüncelerim oldu. İç sızlaması bu ihlallerin azalmasıyla, Türkiye’de insan haklarının daha iyi bir yöne gitmesiyle, daha yüksek standartlarda korumanın sağlanmasıyla, özellikle ‘ağır insan hakkı’ dediğimiz 2. Madde yaşam hakkı ihlali, ki bu artık çok azalmış durumda ve işkence iddialarının önümüze gelmemesidir. Bu hepimizin içini rahatlatır.”
2008’de Türkiye’den 3 bin 700 başvurunun yapıldığını kaydeden Prof. Dr. Işıl Karakaş 2007’ye göre yüzde 10’luk bir artış görüldüğünü belirtti. Türkiye, AİHM önünde hakkında en çok başvuru yapılan ülkeler arasında Rusya’nın ardından 2. sırada yer alıyor. Mahkeme önünde bekleyen toplam dava sayısı ise 11 bin civarında. Strasbourg /cihan
|
17.01.2009
|
|
|
Adalet Bakanlığı ‘Adlî Tıp’ı savundu |
ADALET Bakanlığı, Susurluk davası hükümlüsü ve “Ergenekon” soruşturmasında tutuklanan eski Özel Harekat Dairesi Başkan Vekili İbrahim Şahin hakkında verilen Adli Tıp Kurumu raporlarının doğruluğunu savundu.
Adalet Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği’nden yapılan yazılı açıklamada, İbrahim Şahin hakkında verilen Adli Tıp Kurumu raporuna ilişkin basında yer alan haberler üzerine kurumun bazı kararlarının tartışma konusu yapıldığını belirterek, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Adli Tıp Kurumu raporlarını yüzde 95 oranında tutarlı bulduğunu” bildirdi. Açıklamada, ‘’Adli Tıp Kurumu kendisine gösterilen vakalara ilişkin bilimsel ve teknik görüşlerini her türlü etkiden uzak, hiçbir baskı altında kalmadan bildirmekle yükümlüdür’’ denildi. Ankara / aa
|
17.01.2009
|
|
|
Toptan: Yargıya güvenmek lâzım |
TBMM Başkanı Köksal Toptan, Ergenekon soruşturmasına ilişkin gelişmeleri değerlendirirken, ‘’Yargıya güvenmek lazım’’ dedi.
TBMM’de, Ergenekon soruşturmasına ilişkin gazetecilerin sorularını cevaplayan Toptan, yargı sürecini, sakin şekilde beklemek gerektiğini söyledi. Toptan, yargılama sürecinin başında bulunulduğuna işaret ederek, mahkeme ve Yargıtay aşamaları da olacağını belirtti. Bu sürecin sonucunun beklenilmesi gerektiğini ifade eden Toptan, ‘’Sabırla beklemek ve yargıya güvenmek lazım’’ diye konuştu. Ankara / aa
|
17.01.2009
|
|
|
Kanadoğlu’nun teklifi samimiyetsiz |
ESKİ Cumhuriyet Savcıları Sacit Kayasu ve Gültekin Avcı, eski Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun, “Ergenekon soruşturmasını 40 savcı yürütsün” teklifini samimi bulmadıklarını söyledi.
Önerinin zamanlamasına dikkat çeken savcılar, “Soruşturmayı 40 savcı yürütürse işin içinden çıkılmaz” görüşünde birleşti. Ergenekon soruşturmasına yönelik Sabih Kanadoğlu’nun “Ergenekon soruşturmasını 40 savcı yürütsün” teklifini değerlendiren eski Cumhuriyet Savcısı Gültekin Avcı, soruşturmanın içeriğinin bulandırılmaya çalışıldığını söyledi. “40 savcı yürütürse Kanadoğlu gibi düşünenler bu savcılar arasında yer alır ve soruşturma ekarte edilir” diyen Avcı, Kanadoğlu’nun teklifinin zamanlamasına dikkat çekti ve soruşturmanın bir an önce bitirilmesi için çaba sarf edildiğini söyledi. Avcı, “Apar-topar bitirilsin isteniyor. Kalan bağlantılar deşifre edilmemesi isteniyor” dedi. 12 Eylül darbesini yapan Kenan Evren hakkında 19,5 yıl sonra iddianame hazırladığı için emekliye sevk edilen Savcı Sacit Kayasu da, Sabih Kanadoğlu’nun teklifini olumlu bulmadığını söyledi. Kanadoğlu’nun teklifinin Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz’ün koordinesinde yapılırsa olumlu sonuç verebileceğini aktaran Kayasu, aksi halde soruşturmanın içinden çıkılmaz bir hal alacağını ifade etti. İstanbul / cihan
|
17.01.2009
|
|
|
AB görüşmelerine sivil toplum da katılabilmeli |
Gaziantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Nejat Koçer, Merkez Bankası’nın 2 puanlık faz indirimini piyasaların hareketlenmesi açısından son derece hayati ve olumlu bulduklarını belirterek, ‘’Bu indirimi memnuniyetle karşılıyoruz.
Faiz indirimi olumlu karşılandı
Alınacak cesur kararlara ihtiyacımız vardı ve Merkez Bankası bu kararı aldı’’ dedi. Koçer, yaptığı açıklamada, şimdi sıranın bankaların kullandırdığı kredilere ve yeni verecekleri kredilere uygulayacağı kredi faiz oranlarının düşürülmesine ve ekonominin hareketlendirilmesine geldiğini belirtti. Koçer, şunları kaydetti: ‘Merkez Bankası faizleriyle, ticarî kredi faizleri arasında uçurum var. Bankalarımızın ekonomiye güven duymaları ve sıkışan piyasaları alacakları olumlu kararlarla açacaklarını bilmeleri gerekiyor. Sonuçta bu piyasayı yaratan bizleriz ve alınacak kararlardır. Bankaların bir çoğunun likit olduğunu, yeniden piyasayı fonlamak için harekete geçtiğini ve bu konuda olumlu adımlar atıldığını gözlemliyoruz. Ancak, bu yeterli değil. Eğer şimdi bu süreci hızlandırmazsak, bunun sıkıntısını hepimiz çekeceğiz. Bankaların tamamının sendikasyon kredilerinin yüzde 80 civarında yeniden borçlandığını düşünürsek, yurt dışı borçlanmada beklenen korkunun yaşanmadığını, artan maliyetlerin ise zaten iç piyasada bankalar tarafından müşteriye kat kat fazlasıyla yansıtıldığını biliyoruz.’’ Gaziantep / aa
|
17.01.2009
|
|
|
Cuma çıkışı İsrail’e lânet yağdı |
FATİH ve Beyazıt Camii’nde kılınan Cuma namazının ardından binlerce kişi İsrail’in Gazze’deki katliamını protesto etti. Filistin’de ölen Müslümanlar için gıyabi cenaze namazının kılındığı eylemlerde, Ehud Olmert’in ağaca asılan kuklası ve İsrail bayrakları ateşe verildi.
Geçtiğimiz Cuma günü Beyazıt Meydanı’nı dolduran binlerce kişi, bu hafta İsrail’i kınamak için Fatih Camii’nde bir araya geldi. İHH İnsani Yardım Vakfı, MAZLUMDER ve ÖZGÜR-DER gibi bazı sivil toplum kuruluşlarının organize ettiği protesto eyleminde, önce ölen Filistinliler ve önceki gün öldürülen Hamas’ın İçişleri Bakanı Said Siyam için gıyabi cenaze namazı kılındı. Namazın ardından “Kahrolsun İsrail, Hamas’a Selam direnişe devam” sloganları atan vatandaşlar, daha sonra tekbir getirdi. Saff Sûresi 4. ayetin mealen yazılı olduğu pankart grup tarafından açıldı. Mealen “Şüphesiz ki Allah kendi yolunda bir yapı gibi saf bağlayarak savaşanları sever” yazılı pankartı açan gruba hitaben Ahmet Varol bir konuşma yaptı. Gazze’nin sadece Filistin için tüm İslam alemi için savunma çizgisi olduğunu belirten Varol, “Bir düşünürün de dediği ‘laflar İsrail’i yaralamıyor.’ Artık laf dışında bir şeyler yapmak lazım. Katliamın durdurmak lâzım. Ülkemizde eğitim yaptığı söylenen İsrail uçakları bugün Filistin’i vuruyor. İsrail’le olan tüm anlaşmalar iptal edilmeli ve diplomatik ilişkiler derhal kesilmelidir” diye konuştu. Diğer konuşmacılar da Türkiye’deki İsrail büyükelçiliğinin derhal kapatılmasını ve tüm ilişkilerin askıya alınmasını istedi. Sık sık tekbirlerin getirildiği eylem sırasında İsrail bayrakları ateşe verildi. Binlerce kişinin İsrail’i lanetlediği eylem okunan duaların ardından olaysız bir şekilde sona erdi. Dua sırasında bazı kadınların gözyaşı döktüğü görüldü. İstanbul / cihan
|
17.01.2009
|
|
|
Şirket birleşmelerine vergi muafiyeti geliyor |
BELLİ bir süre içinde birleşecek olan küçük ve orta boy şirketler ile lisanslı Küresel krizin Türk ekonomisindeki olumsuz etkilerinin azaltılmasına dönük tedbirler çerçevesinde zor durumdaki şirketlerin birleşmelerine dönük teşvik mekanizmaları devreye sokuluyor. Buna göre küçük ve orta boy şirketlere birleşmeleri için belirli bir süre verilecek. Bu süre içinde birleşen şirketlerin gelirleri, 1 ya da 2 yıl süreyle vergiden muaf olacak. Depoculuk işletmelerine de vergi muafiyeti getiriliyor. Dahilde işleme rejimi kapsamında ihraç edilecek mallarla ilgili KDV istisnası 2 yıl daha uzatılırken, uluslar arası fonların yönetim şirketlerini Türkiye’de kurmalarının da önü açılıyor. Ödenmeyen çekler için de yeni düzenleme geliyor. Ankara / aa
|
17.01.2009
|
|
|
Tüketici Güven Endeksi 2008’de % 25,55 azaldı |
TÜKETİCİ Güven Endeksi 2008 yılında yüzde 25,55 (23,99 puan) azalarak 69,90’a geriledi. Tüketici Güven Endeksi 2007 Aralık ayında 93,89 düzeyindeydi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Merkez Bankası tarafından her ay ortaklaşa düzenlenen ve tüketicilerin harcama, davranış ve beklentilerinin değerlendirildiği, “Tüketici Eğilim Anketi”nin 2008 Aralık ayı sonuçları açıklandı. Endeksin alt kalemleri ve değişim oranlarına bakıldığında ise yıllık bazda mevcut dönemde satın alma gücü endeksi, 82,66’dan 64,90’a, gelecek dönem satın alma gücü endeksi de 88,13’den 68,14’e geriledi. Gelecek dönem genel ekonomik durum da 90,12’den 62,19’a, gelecek dönem iş bulma imkanları endeksi ise 89,74’den 63,42’ye inerken, mevcut dönemin dayanıklı tüketim malı satın almak için uygunluğu endeksi ise 118,81’den 90,84’e indi. Ankara / aa
|
17.01.2009
|
|
|
KESK’ten sözleşmeli personel için kampanya |
KESK, sözleşmeli personele kadro verilmesi ve sahip olunan hakların geliştirilmesi amacıyla imza kampanyası başlattı. KESK Genel Sekreteri Emirali Şimşek, yaptığı yazılı açıklamada, kamuda birçok işin sözleşmeli personele yaptırıldığını belirtti. Aynı işi yapan personelin farklı statüye tabii tutularak, farklı özlük haklardan yararlandırıldığını ve bu nedenle emekçiler arasındaki iş barışının bozulduğunu savunan Şimşek, bu durumun Anayasa’nın 128. maddesine aykırılık taşıdığını öne sürdü. Şimşek, sözleşmeli personele kadro verilmesi ve sahip olunan hakların geliştirilmesi amacıyla imza kampanyası başlattı. Ankara / aa
|
17.01.2009
|
|
|
Yedek ödenekten 570 milyon TL kullanıldı |
MALİYE Bakanlığı, 2008 yılı bütçesinde 23 kamu kuruluşuna yedek ödenekten 570 milyon TL kullandırdı. Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü verilerine göre, 2008 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile Maliye Bakanlığına 570 milyon TL yedek ödenek tahsis edildi. Bakanlığın bu 570 milyon TL’lik yedek ödeneği, yıl içinde çeşitli kamu kuruluşlarına aktarıldı ve bu kuruluşlarca kullanıldı. Ankara / aa
|
17.01.2009
|
|
|
İsrail, dünya ile dalga geçiyor |
AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘’BM Genel Sekreteri İsrail’deyken Gazze’deki BM binası vuruluyor. Bu, açıkça dünyaya meydan okuma, dünya ile dalga geçmektir” dedi.
Başbakan Erdoğan, AKP Genel Merkezi’nde aday tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, İsrail’in Gazze’de başlattığı operasyonun bugün 3. haftaya girdiğini hatırlatarak, önceki gün itibarıyla hayatını kaybedenlerin sayısının bini, yaralıların sayısının da 4 bini aştığına dikkati çekti. 10 kişilik Gazzeli yaralı grubunu ve refakatçilerini hava ambulansıyla Türkiye’ye getirdiklerini hatırlatan Erdoğan, daha fazlasını istemelerine rağmen alamadıklarını belirtti. Yaralıları geçen salı günü hastanede ziyaret ettiğini ifade eden Erdoğan, gördüğü manzarayı ifade etmekte, hissettiklerini dile getirmekte zorlandığını dile getirdi. Erdoğan söyle devam etti:
“BM Güvenlik Konseyi son bir karar aldı. Bu karar bağlayıcı olmasına rağmen bakıyorsunuz BM hala bu noktada seyrediyor. 18-19’unda Brüksel’de olacağım tabi bunları konuşacağız. İslam dünyası bölük pörçük, bir bütünlük yok. BM Genel Sekreteri İsrail’deyken Gazze’deki BM binası vuruluyor. Bu açıkça dünyaya meydan okuma, dünya ile dalga geçmektir. İsrail’e buradan bir kez daha seslenmek istiyorum: Daha fazla can kaybı olmadan, daha fazla ocak sönmeden, daha fazla masumlar, çocuklar ölmeden bu savaşı durdurun. Buradan tüm dünyaya seslenmek istiyorum: Bu vahşete göz yummayın, bu katliâma seyirci kalmayın, çünkü susan, sessiz kalan, tepkisiz kalan bu ayıba, bu yanlışa ortak olur. Türkiye olarak şu andaki önceliğimiz, derhal ateşkesin tesis edilmesidir.”
Başbakan Erdoğan daha sonra partisinin 18 ildeki belediye başkan adaylarını açıkladı.
|
CEMİL YÜZER
/ ANKARA
17.01.2009
|
|
|
AB görüşmelerine sivil toplum da katılsın |
TÜRKİYE Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, AB müzakerelerinde tüccar ve sanayicinin olmadığını ifade ederek, “AB müzakerelerine sivil toplum kuruluşlarını alın diyoruz. Siyasetçinin, bürokratın belli kalıpla baktığı yerde biz de buna objektif bakıyoruz’’ dedi.
Rifat Hisarcıklıoğlu, Tunceli ziyaretinin ardından Elazığ’da işadamları ile biraraya geldi ve sorularını cevapladı. Hisarcıklıoğlu, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın, yeni teşvik yasası konusunda çalıştıklarını, hazırlanması durumunda yeni teşvik politikasının hızla devreye sokulacağını söyledi. AB konusuna da değinen Hisarcıklıoğlu, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının Almanya, Hollanda, Belçika vatandaşlarından aşağı olmadığını belirterek, şöyle konuştu:
‘’Onun ne hakkı varsa bizim insanımızın da o hakkı olması lâzım. 1 gram eksik hakkını kabul edemeyiz. AB’ye bakışımız bu. AB’ye ne gerek var diyebilirsiniz. Doğru. Kendin yap. Bizim önümüze koyulan yol güzergahını izleyip gerek haklar gerekse üretim metotları itibariyle o standartlara ulaşırsak isterse almasın. Umurumda değil ama o kriterlere ulaşmak lâzım.’’
Gümrük Birliği müzakerelerinde eksiklik yapıldığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, ‘’Müzakerelerde biz, tüccar ve sanayici yok. Kendi başlarına bürokratlar yaptılar bizim önümüze koydular. Şimdi Gümrük Birliği’nin hem sıkıntı hem avantajını yaşıyoruz. Ben bilirim vatandaş bilmez anlayışı güdüldü. Gümrük Birliği müzakereleri yanlış yapıldı. Şimdi de AB müzakerelerine sivil toplum kuruluşlarını alın diyoruz. Siyasetçinin, bürokratın belli kalıpla baktığı yerde biz de buna objektif bakıyoruz’’ diye konuştu.
“TÜRKİYE’DE İŞSİZLİK
YOK, MESLEKSİZLİK VAR’’
HİsarcIklIoğlu, Türkiye’nin en önemli sorunlarından birinin de mesleki eğitim olduğunu söyledi. Gelişmiş ülkelerde meslekî eğitimin eğitim içindeki payı yüzde 70’ken Türkiye’de yüzde 30 olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, ‘’Türkiye’de aslında işsizlik yok, mesleksizlik var’’ dedi. Herkesin kendi yaptığı işi bilmesi gerektiğini, bunun da yüksek okullarda alınacağını belirten Hisarcıklıoğlu, meslek eğitimin cazip duruma getirmesi gerektiğini bildirdi. Elazığ / aa
|
17.01.2009
|
|
|
Atalay: Ersöz yargının talebi üzerine yakalandı |
AB İçişleri Bakanları gayri resmi toplantısına katılmak üzere Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag’da bulunan İçişleri Bakanı Beşir Atalay, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ün yakalanmasına ilişkin bir soru üzerine, Ersöz’ün yargının daha önceki bir kararı üzerine yakalandığını belirterek, “yargının elinde yürüyen bir süreç” hakkında ayrıntıya girmek istemediğini söyledi. Prag’dan ayrılmadan önce gazetecilerin sorularını cevaplayan Atalay, Ergenekon soruşturmasına ilişkin operasyonlar hakkında yorum yapmaktan kaçınarak, “emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ün daha önce gözaltına alınması istenenler listesinde bulunduğunu ancak yurt dışına kaçtığı için yakalanamadığını, şimdi güvenlik birimlerinin kendisini yakaladığını” kaydetti. Prag / aa
|
17.01.2009
|
|
|
|