Doç. Dr. Mustafa Şentop, Türkiye’de millî iradeyi anayasal kurumların kısıtladığını söyledi.
Doç. Dr. Mustafa Şentop, Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) tarafından FKM’de düzenlenen “Millî İradeyi Kısıtlayan Anayasal Kurumlar ve Çıkış Yolları” başlıklı seminerde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 27 Mayıs 1960 tarihinde bir nev'î işgal harekâtı yaşadığını ifade etti. Darbelerin muhakkak suretle yabancı bir devlet işbirliği ile mümkün olabileceğini kaydeden Doç. Dr. Şentop, nitekim 1960, 1971 ve 1980 darbelerinin ABD’nin bilgisi ve iradesi dâhilinde gerçekleştiğini söyledi.
Doç. Dr. Şentop, “Hatta 1960 darbesi esnasında darbeciler çok acemice davranmış Maliye Bakanı ve bazı üst düzey bürokratları hapse attıkları için 1 Haziran günü memurlar maaşlarını alamamışlardı. Fakat 1980 yılında Hava Kuvvetleri Komutanı Şahinkaya ABD’ye gitmiş meydana çıkabilecek böyle sorunları önleyebilmek için gerekli girişimlerde bulunmuştu. Sonunda darbe, Başkan Carter’in ‘bizim çocuklar’ dediği heyet tarafından gerçekleştirilmiş ve bu ülkenin desteği sayesinde maaş skandalına yol açılmadan gerçekleştirilmişti” diye konuştu.
Doç. Dr. Şentop, 27 Mayıs darbesinden sonra anayasa rafa kaldırıldığı halde Anayasa Mahkemesi üyelerinin görevlerine devam ettiğini, utanıp sıkılmadan maaşlarını aldıklarını kaydetti.
Mahkeme üyelerinin bu derece pervasız olmasının bu kurumun tartışılmasına yol açtığını belirten Doç. Dr. Şentop “Nitekim Anayasa Mahkemesinin verdiği kararlar gözden geçirildiğinde daima özgürlüklerin kısıtlanması yönünde karar verdiği görülmüştür. AKP’nin kapatılması sürecinde de çok kötü bir sınav veren bu mahkeme, bir üyenin saf değiştirmesi sayesinde, ülke çok büyük bir vartadan sıyrılmış, vatandaşlarımız da böyle bir anayasal kuruluş nedeniyle dünyaya rezil olmaktan son anda kurtulmuştur” diye konuştu.
|