Haberler

Filistinli anneler artık ağlamasın

TBMM Başkanı Köksal Toptan, “Filistin’de artık annelerin ağlamamasını, masum, yaşlı, korumasız insanların nereden geldiği belli olmayan, adı bile henüz bilinmeyen silâhla ölmemesini istediklerini” ifade ederek, “Bunu dünyaya haykırıyoruz. Buna kim itiraz edebilir?” dedi.

Filistinli anneler

artık ağlamasın

Toplantının kapanış konuşmasını yapah TBMM Başkanı Köksal Toptan, İKÖPAB’ın tarihi bir gidişe imza attığını vurgulayarak şunları kaydetti: ‘’Biz burada ne yaptık, ne yapmaya çalıştık, neyi arıyoruz... İstediğimiz aslında çok basit. İstediğimiz; Filistin’de anneler artık ağlamasın, Filistin’de artık masum, yaşlı, korumasız insanlar nereden geldiği belli olmayan, adı bile henüz bilinmeyen silahla ölmesin. İstediğimiz; daha dünyaya gözlerini yeni açmış, ne olacağı bilinmeyen belki bir bilim adamı, bir büyük insan, belki bir kaşif, belki bir mucit olacak o 2 yaşındaki bebek ölmesin. Bunu dünyaya haykırıyoruz. Buna kim itiraz edebilir? Bizim bu uzanan elimizi kim geri çevirebilir? Bizim bu duygu selimize kim set çekebilir?’’ İstanbul / aa

16.01.2009

İKT’den dünyaya: İsrail’i engelleyin

İKT Parlamento Birliği İcra Komitesince yayınlanan bildiride, “Gazze’ye İsrail saldırılarının âcilen sona erdirilmesi, ateşkesin derhal tesisi ile İsrail güçlerinin topluca Gazze'den çekilmesi ve Filistin halkına insanî yardım götürülmesi” istendi.

İKT’den dünyaya çağrı

İslÂm Konferansı Örgütü Parlamento Birliği (İKÖPAB) İcra Komitesince yayınlanan bildiride, ‘’Gazze’ye İsrail saldırılarının acilen sona erdirilmesi, ateşkesin derhal tesisi ile İsrail güçlerinin topluca Gazze Şeridi’nden çekilmesi’’ istenildi. TBMM Başkanı Köksal Toptan, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırısını değerlendirmek için bir araya gelen İKÖPAB İcra Komitesi olağanüstü toplantısının ardından kabul edilen deklarasyonu okudu. Deklarasyonda, ‘’binlerce Filistinli’nin öldürülmesine ve yaralanmasına, evlerin, sivil tesislerin, alt yapının, ibadet yerlerinin büyük ölçüde yıkılmasına neden olan, uluslararası hukuku ve sözleşmeleri apaçık ihlal eden İsrail’in, silahsız Filistin halkına karşı saldırıları ile Filistin halkına karşı işlenen savaş suçları ve uluslararası alanda yasaklanmış silahların kullanımı’’ şiddetle kınandı.‘’Gazze’ye İsrail saldırılarının acilen sona erdirilmesi, ateşkesin derhal tesisi ile İsrail güçlerinin topluca Gazze Şeridi’nden çekilmesi’’ talep edilen deklarasyonda, ‘’gerekli yardımın sağlanması amacıyla uluslararası anlaşmalar uyarınca tüm geçişlerin açılması dahil olmak üzere İsrail’in Gazze Şeridi üzerindeki ablukasının şartsız ve sürekli kaldırılması’’ talebinde bulunuldu. Deklarasyonda, ayrıca, Gazze’nin inşası ve yeniden yapılandırılması hususlarında İsrail’in sorumlu tutulması gerektiği vurgulandı.

16.01.2009

Firarî general yakalandı

Ergenekon soruşturması kapsamında aranan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz Ankara’da yakalandı. Ersöz’ün “Mehmet Orhan Gülcü” sahte kimliğiyle tedavi için Balgat 100. Yıl Hastanesine gittiği ve dün hastaneye yatış işlemlerini gerçekleştirdiği bildirildi.

Yaklaşık bir ay önce prostat rahatsızlığıyla hastaneye giden Ersöz’ün, kalp hastası olması sebebiyle ameliyatının ertelendiği öğrenildi. Ersöz, dün sabah saat 8.30 sıralarında Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince gözaltına alınarak hastaneden götürüldü.

‘’Ergenekon’’ soruşturması kapsamında aranan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ün, tedavi için gittiği Balgat 100. Yıl Hastanesi’nde gözaltına alındığı bildirildi.

Edinilen bilgiye göre, Türkiye’ye Zonguldak Limanı’ndan 2 hafta önce kaçak giriş yaptığı tespit edilen Ersöz, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından takibe alındı. Ersöz, ‘’Mehmet Orhan Gülcü’’ sahte kimliğiyle tedavi için Balgat 100. Yıl Hastanesi’ne gitti. Üroloji polikliniğinde önceki gün yapılan tahlilleri sonrasında lazerle prostat ameliyatı yapılması uygun bulunan Ersöz’ün, dün hastaneye yatış işlemleri yapıldı. Ersöz, saat 8.30 sıralarında polis ekiplerince gözaltına alınarak hastaneden götürüldü. Yaklaşık 1 ay önce prostat rahatsızlığıyla hastaneye gelen Ersöz’ün, kalp hastası olması sebebiyle ameliyatının ertelendiği öğrenildi. Ankara / aa

16.01.2009

Demokrasi için eşsiz bir fırsat

İnsan Hakları İzleme Örgütü: “Ergenekon dâvâsı, ordu ve devletin bazı unsurlarının siyasî hayattaki olumsuz rolleriyle mücadele için eşsiz bir imkân.”

Ergenekon, İnsan Hakları İzleme Örgütü raporunda

İNSAN Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch -HRW) yayınladığı yıllık raporunda Ergenekon davasının Türkiye için eşsiz bir fırsat olduğunu belirtti. Merkezi ABD’nin New York şehrinde bulunan HRW, 2008’i değerlendirdiği raporun Türkiye bölümünde, Türk yargısının bağımsızlığına dair şüphelerin bulunduğunu belirtirken, Ergenekon davasının “Ordu ve devletin bazı unsurlarının siyasetteki olumsuz rolleriyle mücadele için eşsiz fırsat” olduğunu kaydetti. Türkiye raporu içinde “Cezasız” başlığı altında verdiği Ergenekon davasının 20 Ekim tarihinde başladığına dikkat çeken HRW, Şemdinli davasında hüküm alanların daha sonra serbest bırakılmasına vurgu yaptı. Raporda, Ergenekon davası şu şekilde ifade edildi: “Ceza yargı sisteminin bu davanın etkin bir şekilde görülmesini sağlayacak yetki ve bağımsızlığa sahip olup olmadığına dair şüpheler olsa da bu dava, ordu ve devletin bazı unsurlarının siyasi hayattaki olumsuz rolleriyle mücadele etmek için Türkiye’ye eşsiz bir imkan sunuyor.” New York / cihan

16.01.2009

Her yerden mermi ve bomba çıkıyor

Ankara Oran’daki koşu yolunda bulunan poşetten 200 piyade tüfeği mermisi, Aksaray’da da bir poşetten 3 el bombası ile 13 mermi çıktı.

Poşet poşet mühimmat bulunuyor

Ankara ve Aksaray’da poşet içinde değişik çapta mermiler ve el bombaları bulundu. Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre, Ankara Oran’da bir alışveriş Merkezinin yaklaşık 100 metre yakınındaki bir ağacın altına bırakılan G3 piyade tüfeği mermilerinin bulunduğu akşam (3 gün önce) polise, koşu parkuru kenarında mühimmat dolu bir poşet bulunduğu ihbarı ulaştı. Olay yerine giden polis ekiplerinin içerisinde değişik çapta yaklaşık 300 merminin bulunduğu poşeti alarak incelenmek üzere Kriminal Polis Laboratuarına gönderdiği öğrenildi.

AKSARAY’DA 3 EL BOMBASI

VE 13 MERMİ BULUNDU

Aksaray Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi (TEM) ekipleri, ihbar üzerine, gece saatlerinde, Ereğlikapı Mahallesi Küçükkergi Caddesi’ndeki motosiklet ve bisiklet tamiri yapılan bir dükkanın önüne gitti. Burada yapılan araştırmada poşet içinde 3 el bombası ve uzun namlulu silahlara ait çeşitli çaplarda 13 mermi bulundu. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

BÜYÜKÇEKMECE'DE

UÇAKSAVAR MERMİSİ

İSTANBUL Büyükçekmece Mezarlığı karşısındaki E-5 Karayolu kenarında temizlik yapan işçiler, bir poşet fark etti. Poşetin içini açtıklarında mermi ve boş kovanlarla karşılaşan işçiler durumu polise bildirdi. Gelen polislerce incelenen poşette, 15 adet G-3 piyade tüfeği mermisi, 1 adet uçaksavar mermisi ile 4 adet G-3 piyade tüfeğine ait boş kovan bulundu. Ankara- İstanbul / aa

16.01.2009

“Millî iradeyi anayasal kurumlar kısıtlıyor”

Doç. Dr. Mustafa Şentop, Türkiye’de millî iradeyi anayasal kurumların kısıtladığını söyledi.

Doç. Dr. Mustafa Şentop, Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) tarafından FKM’de düzenlenen “Millî İradeyi Kısıtlayan Anayasal Kurumlar ve Çıkış Yolları” başlıklı seminerde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 27 Mayıs 1960 tarihinde bir nev'î işgal harekâtı yaşadığını ifade etti. Darbelerin muhakkak suretle yabancı bir devlet işbirliği ile mümkün olabileceğini kaydeden Doç. Dr. Şentop, nitekim 1960, 1971 ve 1980 darbelerinin ABD’nin bilgisi ve iradesi dâhilinde gerçekleştiğini söyledi.

Doç. Dr. Şentop, “Hatta 1960 darbesi esnasında darbeciler çok acemice davranmış Maliye Bakanı ve bazı üst düzey bürokratları hapse attıkları için 1 Haziran günü memurlar maaşlarını alamamışlardı. Fakat 1980 yılında Hava Kuvvetleri Komutanı Şahinkaya ABD’ye gitmiş meydana çıkabilecek böyle sorunları önleyebilmek için gerekli girişimlerde bulunmuştu. Sonunda darbe, Başkan Carter’in ‘bizim çocuklar’ dediği heyet tarafından gerçekleştirilmiş ve bu ülkenin desteği sayesinde maaş skandalına yol açılmadan gerçekleştirilmişti” diye konuştu.

Doç. Dr. Şentop, 27 Mayıs darbesinden sonra anayasa rafa kaldırıldığı halde Anayasa Mahkemesi üyelerinin görevlerine devam ettiğini, utanıp sıkılmadan maaşlarını aldıklarını kaydetti.

Mahkeme üyelerinin bu derece pervasız olmasının bu kurumun tartışılmasına yol açtığını belirten Doç. Dr. Şentop “Nitekim Anayasa Mahkemesinin verdiği kararlar gözden geçirildiğinde daima özgürlüklerin kısıtlanması yönünde karar verdiği görülmüştür. AKP’nin kapatılması sürecinde de çok kötü bir sınav veren bu mahkeme, bir üyenin saf değiştirmesi sayesinde, ülke çok büyük bir vartadan sıyrılmış, vatandaşlarımız da böyle bir anayasal kuruluş nedeniyle dünyaya rezil olmaktan son anda kurtulmuştur” diye konuştu.

VEHBİ KARA / İSTANBUL

16.01.2009

DP’li Ağabeyoğlu kamuoyuna tanıtıldı

Demokrat Parti (DP) Balıkesir Belediye Başkan Adayı mimar Erkan Ağabeyoğlu kamuoyuna tanıtıldı. Parti binasındaki davullu zurnalı tanıtım toplantısında renkli görüntüler yaşandı. DP İl Başkanı Mesut Akbıyık, beraberinde merkez ilçe başkanı, partili yöneticiler, eski bakan ve milletvekilleriyle Kadın ve Gençlik Kolları başkan ve yöneticileriyle çok sayıda partilinin katıldığı toplantıda 29 Mart’taki belediye başkan adaylarının bir dönem Balıkesir Mimarlar Odası Başkanlığı da yapan Erkan Ağabeyoğlu olduğunu kamuoyuna resmen açıkladı. Akbıyık, Merkez İlçe Başkanı Sedat Ağan ile birlikte Belediye Başkan Adayı Erkan Ağabeyoğlu’nun elini havaya kaldırıp partilileri selâmlayıp, basın mensuplarına poz verdi. Kısa bir konuşma yapan Ağabeyoğlu ise partililerden 30 Mart tarihinde partiyi tekrar kucaklamaları için söz aldı. Balıkesir

16.01.2009

DİSK’ten Filistinli işçilere mektup

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Filistin Sendikalar Konfederasyonu Genel Sekreteri Shaher Saed’e bir mektup göndererek, Filistinli işçilerin ve Filistin halkının yanında olduklarını belirtti. Çelebi, tektupda, Filistin’de kalıcı barışın sağlanması ve bölgeye acil insanî yardım yapılması için DİSK olarak üzerlerine düşen bütün görevleri yapmaya hazır olduklarını bildirdi. Mektupta, ‘’Türkiyeli işçiler, Filistin halkını ailemizin bir parçası olarak görüyoruz. Kadını, erkeği, işçisi, işsizi, köylüsü, kamu çalışanı, esnafı, sanatçısı bütün Türkiye, dünyanın duyarsızlığına isyan ediyoruz’’ denildi. Konfederasyon ayrıca uluslar arası sendikaları, Filistin için ‘’acil eyleme’’ çağırdı. Ankara / aa

16.01.2009

Anavatan Partisi, eski logosuna dönüyor

Anavatan Partisi, yeniden kuruluş dönemindeki logosunu kullanmaya başlayacak. Anavatan Partisi logo değişikliği için bu ayın sonunda bir tüzük kongresi gerçekleştirecek. 31 Ocak’ta ‘’Özal’lı yıllara yeniden dönüş’’ temasıyla gerçekleştirilecek kongrede, partinin kuruluş dönemindeki, ‘’Sarı beyaz renkli, arı, bal peteği ve Türkiye haritalı’’ logosuna yeniden geri dönecek. Erkan Mumcu’nun genel başkanlığı döneminde logo yeşil zemin üzerine beyaz arı figürü olarak değiştirilmişti. Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu’nda yapılması planlanan kongerde ayrıca yerel seçim için aday tanıtımı yapılacak ve yerel seçim startı verilecek. Ankara / aa

16.01.2009

SGK, “veri ambarı sistemi” kurdu

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), veri tabanlarındaki bilgiyi daha doğru ve verimli kullanabilmek amacıyla ‘’Veri Ambarı Sistemi’’ kurdu. Alınan bilgiye göre, bir süredir veri kaynaklarının güncellenmesi ve altyapı sistemlerinin güçlendirilmesi konusunda çalışma yürüten SGK, kurum çalışmalarına ışık tutmak amacıyla ‘’Veri Ambarı Sistemi’’ oluşturdu. Kurum, burada toplanacak bilgileri, raporlara dönüştürecek. Sigortacılık ve sağlık alanında ülkenin en büyük veri tabanına sahip SGK’da, birimlerin talep ettiği ilk 50 rapor çıktıları da sistem üzerinden alınmaya başlandı. Ankara / aa

16.01.2009

Filistin’e yardım zamanı

Türk Kızılayı Genel Başkanı Tekin Küçükali, Uluslararası Kızılay ve Kızılhaç Dernekleri Federasyonuna (IFRC) üye 186 ülkeye mektup gönderdi. Küçükali, mektubunda, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının durdurulmasını ve Filistin’e yardım yapılmasını istedi.

Tekin Küçükali, mektubunda, Filistin’de, son zamanlarda artan şiddet ve insanî krizin boyutunun, 140 yıldır insanlığın hizmetinde olan Türk Kızılayını rahatsız ettiğini, üzdüğünü ve derin endişelere sevk ettiğini belirtti. ‘’İnsanlığın gücünü ve merhametini harekete geçirip; ırk, din, dil, cinsiyet ayrımı yapmadan Filistin’de yaşanan insanlık dramına sessiz kalmamamız ve sesimizi yükseltmemiz gerektiği aşikârdır’’ diyen Küçükali, özellikle yaşlı, hasta, çocuk ve kadınlar gibi savunmasız insanların, bu durumdan en çok zarar gördüklerini ve hayatlarının devamının imkânsız hale geldiğini bildirdi. Tekin Küçükali, temel görevi, ‘’nerede olursa olsun insan acısını dindirmek’’ olan Kızılay için bu durumun kabul edilemeyeceğini ifade ederek, mektubunda, şunları kaydetti:

‘’Tarihin sayfalarında kendilerini mazlûm ilan edenlerin, zulüm görenlerin, çektikleri ıztırabı unutarak, bugün aynı acıları başkalarına yaşatmaktan mahcubiyet duymadıklarını akla getirmek bile hicap vericidir. Her zaman mazlûmun yanında olma anlayışını düstur edinmiş bir geleneğin temsilcisi olarak, o zaman olduğu gibi şimdi de dünyaya çağrıda bulunmaktayız. Asla unutulmamalıdır ki; zaman, insanoğlunun barış, dayanışma ve dostluk içinde bir arada yaşaması zamanıdır.Bizlerin şimdi en önemli işi, Filistin krizine bir çözüm bulmak amacıyla uluslar arası çabaları arttırmaya yönelmek ve oradaki insanî drama bir son vermek olmalıdır.’’

Tekin Küçükali, insanî yardım örgütleri arasındaki iş birliğinin, Filistin’de yaşanan dramı azaltmak ve bitirmek için büyük önem taşıdığını belirtti. Filistin’deki hasta, yaralı ve savunmasız halka yardım ulaştırmak için olası iş birliğinin ortaya konmasının, en önemli konu olduğunu dile getiren Küçükali, ‘’Filistin Kızılayı ile iş birliği içinde, zaman kaybetmeden hasta ve yaralıların bu trajedinin dışında kalan alanlara nakil olanaklarını araştırmalıyız’’ dedi. Ankara / aa

16.01.2009

Çete operasyonlarında toplam 903 tutuklama

Emnİyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı (KOM) ekiplerinin geçen yıl organize suç örgütlerine yönelik gerçekleştirdiği 118 operasyonda gözaltına alınan 2 bin 237 şüpheliden 903’ü tutuklandı. Emniyet Genel Müdürlüğü verilerinden derlenen bilgiye göre, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığına bağlı ekipler, 1 Ocak-31 Aralık 2008 tarihleri arasında Türkiye genelinde çetelere karşı 37 ilde toplam 118 operasyon gerçekleştirdi. Cumhuriyet savcılarının talimatıyla planlı olarak yapılan bu operasyonlarda organize suç örgütü üyesi oldukları tespit edilen 2 bin 237 kişi gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adli makamlara sevk edilen zanlılardan 903’ü tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Operasyonlarda ‘’Ergenekon’’ soruşturması kapsamında bulunan silah ve mühimmatlar hariç 331 tabanca, 5 uzun namlulu silah, 10 el bombası, 8 bin 993 fişek, 11 kelepçe, 2.5 kilogram ağırlığında 16 adet dinamit lokumu, 9 çelik yelek ile 50 sahte kimlik ve 2 bin 851 çek-senet ele geçirildi. Ankara / aa

16.01.2009

Ergenekon Avrupa’da merak konusu oldu

ERGENEKON davası ve bu davayla ilişkin gelişmelerin, ağırlıklı olarak Avrupa ülkelerinde merak edildiği öğrenildi. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye, Ergenekon davasıyla ilgili yargı sürecinin devam ettiğine dikkat çekilerek, konuyla ilgili Türkiye;de yargının bağımsızlığına vurgu yapıldı. Avrupalı yetkililerle yapılan görüşmelerde Ergenekon davasıyla ilgili “Bu nedir, neler oluyor” diye soruların yöneltildiğini belirten kaynaklar, bu soruların özellikle yüz yüze ve baş başa görüşmelerde gündeme geldiğini kaydettiler. Saraybosna / aa

16.01.2009

Savcı, Hayal’in pişmanlıktan yararlanmasını istedi

YASİN Hayal’in Trabzon’daki Mc Donalds’ın kapısına bomba bıraktığı ve 6 kişinin yaralanmasına sebep olduğu iddiasıyla yargılandığı davaya devam edildi. Daha önce bu davadan 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırılan Yasin Hayal’in, Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin kararı bozması üzerine yeniden yargılandığı davanın üçüncü duruşması, Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yapıldı. Duruşmada, esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı Yakup Ünal Demir, göstermiş olduğu etkin pişmanlık nedeniyle, Hayal’e verilecek cezanın, TCK’nın 168/2 maddesi uygulanarak, yarı oranında düşürülmesini talep etti. Mahkeme heyeti duruşmayı erteledi. Trabzon / aa

16.01.2009

Bakan Yazıcı: Bu ifade 8 yıl niye bekletildi?

DEVLET Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Tuncay Güney’in 2001 yılındaki ifadelerine ilişkin, ‘’2001 yılında bu kişi, bu kadar detaylı ifade verdiğine göre; bu ifade üzerine ne yapıldı, niye bekletildi, nerede değerlendirildi? Bir hukukçu olarak kafamdan geçen soru bu... Bunu merak ediyorum da cevabını alamadım’’ dedi. TBMM’de gazetecilerin sorularını cevaplayan Yazıcı, ‘’Tuncay Güney’in ifade görüntüleri basına yansıdı. İlk tepkiniz nedir?’’ sorusuna karşılık, görüntüleri kısmen izlediğini, tümünü izlemesinin mümkün olmadığını belirtti. Yazıcı, bir gazetecinin ‘’Güney’in ifadelerinde CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a yönelik suçlama da var. MİT ajanı olduğuna yönelik...’’ demesi üzerine, ‘’İçeriğine girmiyorum. Kasette, görüntülerde Tuncay Güney’in ifadesinin 2001 yılında alındığı belirtiliyor. 2001’den bu yana 8 yıl geçmiş. 2001 yılında bu ifadeyi alanlar ne yaptı bunu, nasıl değerlendirdi, savcılığa mı intikal ettirdi, savcılık dava mı açtırdı? Açsaydı yürürdü. Takipsizlik kararı mı verdi, niye verdi, nasıl verdi? Merakım bu. Bunların da cevabını bulacağız’’ diye konuştu. Ankara/ aa

16.01.2009

Güney: İfadelerim işkenceyle alındı

‘’Ergenekon’’ davası kapsamında 2001 yılında emniyetteki anlatımları önceki gün avukatlara DVD olarak dağıtılan Tuncay Güney, Kanada’dan TRT’nin canlı yayınına katıldı. TRT-2’de yayımlanan ‘’Büyüteç’’ programına katılan Güney’in açıklamaları,

TRT’nin internet sitesinde yer aldı. Güney, ‘’2001 yılında emniyetteki sorgusunun işkenceyle alındığını’’ savunarak, bu ifadeleri kabul etmedi.

‘’Sorgu kasetlerinin basına verilmesinin Türkiye’ye demokrasinin gelmesi için önemli olduğunu’’ ifade eden Güney, ‘’Devlet bir adım atmıştır, bu hukuk için önemli bir adımdır’’ dedi.

‘’Ergenekon’’un hiçbir yerinde olmadığını ileri süren Güney, ‘’gazetecilik yaparken Ergenekoncular ile tanıştığını’’ belirtti. Güney, ‘’bütün bilgi, belge, kaset ve kayıtlarının 2001 yılında emniyet tarafından alındığını ve buradan belgelere ulaşılabileceğini’’ ifade ederek, ‘’can güvenliği sebebiyle Türkiye’ye gelip ifade vermediğini, bu süreçte tenkit ve uyarı aldığını da’’ ileri sürdü.

‘’Susurluk’un babasının Ergenekon olduğunu’’ ifade eden Güney, ‘’Susurluk bir hükümeti yıktı, Ergenekon da bir hükümeti yıkabilir’’ görüşünü dile getirdi.

‘’Türkiye’de derin yapının halen devam ettiğini’’ kaydeden Güney, ‘’Türkiye’de bir grup var bugün buna Ergenekon diyebiliriz. Bugün başbakan seçer, başbakan indirirler’’ diye konuştu.

Tuncay Güney, ABD’nin Ergenekon ile bir ilişkisinin olduğuna inanmadığını savundu. Ankara / aa

16.01.2009

Zap Deresi buz tuttu

HakkÂrİ'nİn Yüksekova ilçesinde etkili olan dondurucu soğuklar sebebiyle Zap Deresi buz tuttu. Kar yağışının ardından etkili olan dondurucu soğuklar, Hakkâri ve ilçelerinde hayatı olumsuz yönde etkiliyor. Birçok yerde içme suyu şebekesi ile dereler soğuktan etkilenirken, bölgenin en büyük akarsu kaynağı olan Zap Deresi'nin bazı bölümleri de dondu. Aşırı soğuklara aldırış etmeyen bazı vatandaşlar ise Zap Deresi'nde balık tutmaya çalıştılar. Suyun buzla kaplı olmasına aldırış etmeyen vatandaşlar, baltalarla buzları kırarak, günler öncesinden attıkları ağları çıkardılar. Şemdinli / aa

16.01.2009

‘Eko66’ya dünya onayı

EKO66 Yakıt Tasarruf Cihazı’nın, yakıttan tasarruf sağlayan, eksoz emisyon değerini sıfıra yakın düşüren dünyada ilk ve tek cihaz olduğu ispatlandı. Uluslararası patent araştırma-inceleme işlemi Rusya tarafından yapılan EKO66’nın bütün dünyada ilk ve tek olduğu tesbit edildi. Türk Patent Enstitüsü tarafından da Eko66, 2004/02270 Tescil Numarası ile İncelemeli Patent olarak yayınlanarak, korunması 20 yıl süreyle devlet güvencesi altına alındı.

Eko66’yı icad eden Talat Mollaoğlu, daha önce (3 Haziran 2008’de) haberini yaptığımız Eko66 Yakıt Tasarruf Cihazı ile ilgili son gelişmeleri anlattı. Haberin yurtiçinde ve dışında çok ses getirdiğini belirten Talatoğlu, Eko66’ya her geçen gün ilginin arttığını söyledi. Eko66’ya bir ay önce uluslar arası araştırma ve inceleme patenti aldığını belirten Mollaoğlu; “Eko66 Uluslararası Tescilli Markası ile piyasada olan Yakıt Tasarruf Cihazı, uluslar arası patent araştırma-inceleme işlemi Rusya tarafından yapılarak; bu tip bir cihazın tüm dünyada ilk ve tek olduğu ispatlandı. Türk Patent Enstitüsü tarafından da 2004/02270 Tescil Numarası ile İncelemeli Patent olarak yayınlanarak, korunması 20 yıl süreyle devlet güvencesi altına alındı” dedi.

35 yıl süren uğraşlar sonunda Allah’ın nasip etmesiyle EKO66’yı bularak insanlığın hizmetine sunduğunu ifade eden Mollaoğlu, şunları kaydetti: “İnsanlar ilk yıllarda bana inanmıyorlardı. Hata benim normal olmadığıma varan söylemleri oldu. Bazı yerlerde dövüldüm, kovuldum. Ama bugün aldığım bu patent benim haklılığımı, doğruluğumu ispatladı. Dün bana inanmayanlar, artık utanıyorlar, yüzüme bakamıyorlar. Bana ‘Amerika yapamadı, Almanya yapamadı, sen mi yapacaksın?’ diyenler şimdi farklı düşünüyor. EKO66’yı bugün yabancı hükümetler kendi ülkelerinde üretmem veya satmam konusunda teklifte bulunuyor. Güney Amerika ülkelerinden Şili Cumhurbaşkanı ürünü denedi ve bana Şili’de üretim yapmamı teklif etti. Fransız Le Monde Gazetesinin manşetinde beni gören bir Hollanda’lı iş adamı geldi. Benden bayilik istedi. Almadan da gitmedi. Anlaşmayı yaptık. Ve birçok bayilik teklifi gelmeye devam ediyor.”

Eko66’nın yakıttan tasarruf sağlamasının yanında emisyon değerlerini çok düşürdüğü için özellikle Avrupa’lı devletler tarafından büyük bir ilgi gördüğünü belirten Mollaoğlu, seri üretime geçmek için devletten destek beklediğini kaydetti. Seri üretime geçince daha ucuza mal edeceği cihazın bütün araçlara takılarak, büyük oranda araçlardan kaynaklanan çevre kirlenmesi ve hastalıkların da azalacağını vurguladı. Mollaoğlu, diğer taraftan ise bu cihazları bütün dünya ülkelerine ihraç ederek, ülkeye inanılmaz döviz getirisi olacağını kaydetti.

ÜMİT KIZILTEPE / İSTANBUL

16.01.2009

Gazze’ye kesintisiz yardım

Gazze’ye kesintisiz yardımlar devam ediyor. İHH İnsanî Yardım Vakfı ekipleri, Refah Sınır Kapısı’ndan geçirdikleri yardım malzemelerini Gazze’de dağıttı. Türkiye’deki yardım kuruluşları tarafından Gazze halkına gönderilen yardımlar yerine ulaşmaya devam ediyor. İHH İnsanî Yardım Vakfı ekipleri Refah Sınır Kapısı’ndan geçirdikleri yardım malzemelerini Gazze’de dağıttı. İHH ekipleri, kumanya paketleri ve süt tozundan oluşan yardımları ihtiyacı olan ailelere dağıttı. Ayrıca Mısır’dan satın alınan 50 ton un ile 2 ton ‘mum’un dağıtımı da gerçekleştirildi. Yine saldırılardan zarar gören ailelere yönelik 30 bin TL’lik çadır, elbise ve battaniye dağıtımı yapıldı. Gazze sağlık bakanlığı yetkililerine de nakdi yardım ulaştırıldı. İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, yaptığı açıklamada Gazze’ye kesintisiz yardımlarına devam edeceklerini söyledi. Yıldırım, “Önümüzdeki hafta da 1400 tonluk ilâç ve gıda yardımı taşıyan gemiyi yola çıkaracağız” dedi.

16.01.2009

Kazan’da aşure dağıtıldı

Kazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk, belediyeye gelen vatandaşlara elleriyle aşure ikram etti. Belediye Başkanı Lokman Ertürk, Muharrem Ayında geleneksel olarak gerçekleştirilen Aşure Gününü vatandaşlara aşure dağıtarak paylaştı. İşlemlerini yapmak üzere Kazan Belediye binasına gelen vatandaşlar aşure sürpriziyle karşılaştılar. Belediye girişinde kurulan aşure dağıtım masasında Belediye Başkanı Lokman Ertürk, gelen vatandaşlara kendi elleriyle aşure ikram etti. Aşure dağıtımının ilçede halk pazarının kurulduğu güne denk gelmesi nedeniyle yoğun ilgi gördü. Ayrıca belediyeye gelen vatandaşlar istek ve şikâyetlerini bizzat Belediye Başkanına iletme fırsatını da buldular.

16.01.2009