"Gerçekten" haber verir 06 Ocak 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Haberler

 

İsrail’e suç duyurusu

Şanlıurfa’daki Harran Adalet ve Hukuk Derneği, Gazze’ye yönelik saldırı ve arkasından başlatılan kara harekâtıyla Filistin’i işgal eden İsrail için Lahey Adalet Divanına suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunu yapan dernek, bir dilekçe örneğini de Cumhurbaşkanlığı, TBMM ve Dışişleri Bakanlığına gönderdi. Daha önce Uluslararası Adalet Divanı, İsrail tarafından Batı Şeria’da inşa edilen güvenlik duvarının yasadışı olduğu ve yıkılması gerektiği yönünde karar vermişti.

ŞANLIURFA'DAKİ Harran Adalet ve Hukuk Derneği, Gazze’ye yönelik saldırı ve arkasından başlatılan kara harekatıyla Filistin’i işgal eden İsrail için Lahey Adalet Divanı’na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunu yapan dernek, bir dilekçe örneğini de Cumhurbaşkanlığı, TBMM ve Dışişleri Bakanlığı’na gönderdi.

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırısı ve arkasından kara harekatına karşılık tepkiler dinmiyor. Türkiye’de son 1 hafta içerisinde yapılan protesto yürüyüşleri, gıyabı cenaze namazları ve mitinglerin ardından şimdi de suç duyuruları başladı. Şanlıurfa’da faaliyet gösteren Harran Adalet ve Hukuk Derneği, İsrail için suç duyurusunda bulundu. Derneğin basın sözcüsü Avukat Hasan Çakmak, İsrail’in kardeş devlet Filistin halkına karşı başlatmış olduğu soykırım harekatını durdurmak ve uluslararası platformda en etkili tepkiyi sağlamak amacıyla evrensel yargı yetkisine başvurduklarını söyledi. Lahey Adalet Divanı nezdinde yasal süreç başlatılması için Cumhurbaşkanlığı, TBMM ve Dışişleri Bakanlığı’na bir dilekçeyle başvurduklarını belirten Çakmak, şunları kaydetti:

“Dernek olarak son günlerde İsrail devleti tarafından Filistin halkına yönelik başlatılan ve kara harekatıyla soykırıma dönüşen tek taraflı işgalin bir an önce durdurulması amacıyla Uluslararası Adalet Divan Statüsü 2. Bölüm 34 ve devam maddeleri gereğince İsrail devleti aleyhine suç duyurusunda bulunmaktayız. Bilindiği üzere daha önce de Uluslararası Adalet Divanı, İsrail tarafından Batı Şeria’da inşa edilen güvenlik duvarının yasadışı olduğu ve yıkılması gerektiği yönünde karar vermişti.” Şanlıurfa / cihan

06.01.2009


 

DOKTOR HATASININ BEDELİNİ ÖDEYECEK

BURSA'DA yaşayan Ercan Ö. adlı hasta, Bursa Devlet Hastanesi’nde doktor Nedim T. ve Ali Muhsin S. tarafından ameliyat edildi. Ercan Ö. ameliyat sonrası ağrılarının tekrarlaması üzerine Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde ikinci ve üçüncü kez ameliyat edildi.

İlk ameliyatın özensiz yapılması nedeniyle ikinci kez, daha sonra ise karın bölgesinde kalan alet parçasının çıkarılması için üçüncü kez ameliyat olduğunu iddia eden Ercan Ö, Sağlık Bakanlığı aleyhine tazminat davası açtı. İdare Mahkemesi davayı kabul ederek, Sağlık Bakanlığının Ercan Ö’ye tazminat ödemesine hükmetti. Hazine, Ercan Ö’ye ödenen tazminatın, ameliyatı gerçekleştiren doktorlardan tahsili için Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde rücuen tazminat istemiyle dava açtı. Yerel mahkeme, rücuen tazminat davasını reddetti. Hazine avukatının kararı temyiz etmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu. Daire, davalı doktorlarca yapılan ilk ameliyatın özensiz yapıldığı için idarenin tazminat ödemek zorunda kaldığına işaret ederek, yerel mahkemece davalı doktorların sorumlu oldukları gözetilerek zarar kapsamının belirlenerek karar verilmesine hükmetti.

Hastalıklara karşı tedbir alın

MARDİN Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Adem Özden, kış aylarında üst solunum yolları hastalıklarının daha çok arttığına dikkat çekerek, vatandaşları soğuktan korunmaları konusunda uyardı. Özellikle sigara dumanı, dengesiz beslenme, kapalı ve kalabalık yerlerde (okul, kreş, işyeri) uzun süre kalınması sonucu oluşan yakın temas enfeksiyonun öksürük ve hapşırma gibi mekanizmalarla bulaşmasını kolaylaştırdığını ifade eden Özden, “Kış mevsiminde soğuk havaya uyum sağlamak için vücut, daha fazla enerji harcamaktadır. Bu enerji ihtiyacı karşılanmadığında da vücut direnci düşer, enfeksiyonlara yatkın hale gelir. Bronşit, astım gibi sağlık sorunları daha sık görülür. Ayrıca kronik böbrek ve diyabet hastaları, kalp hastaları, aşırı soğuklardan çok daha fazla etkilenirler. Kışın ortaya çıkan hava kirliliği de soğukla birleştiğinde sorun büyür. Bu sebeple mevsim başlangıcında bütün solunum yolu enfeksiyonları için koruyucu tedbirler almak önem taşımaktadır” diye konuştu. Mardin / cihan

06.01.2009


 

Bakanlar Kurulu Gazze için toplandı

BAKANLAR Kurulu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında toplandı. Başbakanlık Merkez Binası’nda gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu’nda, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırısı değerlendirildi. Başbakan Erdoğan’ın, geçtiğimiz hafta içinde ve hafta sonunda Suriye, Ürdün, Mısır ve Suudi Arabistan’a yaptığı ziyaretler ile Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, AB Dönem Başkanı Çek Cumhuriyeti Başbakanı Mirek Topolane, İspanya Başbakanı Luis Rodriguez Zapatero ile yaptığı telefon görüşmesi ile izlenimlerini aktardığı belirtildi. Daha önce iki haftada bir toplanacağı belirtilen Bakanlar Kurulu, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırısı ve diğer gelişmeleri görüşmek üzere bu hafta da toplandı. Ankara / cihan

06.01.2009


 

Org. Iğsız, Başbakanlıkta

GENELKURMAY İkinci Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala ile bir görüşme gerçekleştirdi. Bakanlar Kurulu toplantısı öncesinde Başbakanlık merkez binasına gelen Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız’ın Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala ile görüştüğü belirtildi. Iğsız, binada yaklaşık 10 dakika kaldıktan sonra ayrıldı. Iğsız’ın Ala’ya iç güvenlik operasyonlarıyla ilgili bilgi verdiği tahmin ediliyor. Ankara / aa

06.01.2009


 

DP lideri Soylu, vahşeti lânetledi

DEMOKRAT Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, İsrail’e göz yumanları ayıpladıklarını belirterek, “İsrail’in vahşetini lânetliyoruz” dedi. Seçim çalışmalarına hafta sonunda İstanbul’da devam eden DP Genel Başkanı Soylu, Silivri’nin ardından Küçükçekmece Belediye Başkan Adayını da açıkladı. Küçükçekmece Sefaköy Meydanı’nda düzenlenen Aday Tanıtım Toplantısı’na görkemli bir fener alayı eşliğinde gelen Soylu, burada vatandaşlara seslendi.

İlçe seçmeninde Belediye Başkan Adayları Mimar Emin Şahinşen için destek isteyen Soylu, Gazze’de yaşanan İsrail vahşetini de eleştirdi. DP Lideri Süleyman Soylu, Türkiye’nin bölgede lider ülke olma fırsatını elinden kaçırdığına dikkat çekerek, İsrail’in Gazze’ye saldırmasına göz yumanları kınadı. Soylu, şunları kaydetti: “5-6 gündür içimiz kan ağlıyor. İsrail’in bütün dünya insanlığını kahredecek bir şekilde uyguladığı vahşet hepimizi rencide etmektedir. İsrail’in vahşetini lanetliyoruz. Ve göz göre göre buna ses çıkartmayanları ayıplıyoruz. Biz 600 yıl egemen olduk bu topraklarda, 500 yıl barış getirdik. Birlik, beraberlik ve kardeşlik getirdik. Selahaddin Eyyubi’den günümüze kadar bu topraklara birlik ve beraberlik getirdik. Ama Orta Asya ve Balkanlar bugün sahipsiz kaldı” dedi. İstanbul / Yeni Asya

06.01.2009


 

Filistin'e 14 TIR insanî yardım malzemesi

KONYA-Karaman Tabip Odası ile Sosyal Araştırmalar ve Dayanışma Vakfı’nın (SADAV) birlikte yürüttüğü kampanya ile toplanan 14 TIR tıbbi, ilâç ve gıda malzemesi yarın Filistin’e gönderilecek. Kampanya hakkında bilgi veren SADAV Başkanı Ercan Uslu, Konya’dan 14 TIR insanî yardım malzemesini Filistin’e ulaştıracaklarını bildirdi. Sivil toplum kuruluşları, firmalar ve vatandaşların katkılarıyla yardımların toplandığını, Türk Kızılayı ile birlikte hareket ettiklerini belirten Uslu, ‘’Un, bakliyat, makarna ve bisküviden oluşan 13 TIR temel gıda maddesi ile Konya’da faaliyet gösteren özel hastanelerin katkılarıyla oluşturulan 1 TIR ilâç ve tıbbî malzeme yardımı Çarşamba günü akşam saatlerinde Filistin’e hareket edecek’’ diye konuştu. Konya / aa

06.01.2009


 

İNSAN HAKLARI savunucuları nerede

AVRUPA Gazeteciler Derneği Başkanı Adnan Fişenk, İsrail’den, Gazze’deki katliama son vermesini beklediklerini bildirdi.

Fişenk, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail’e, Gazze’de giriştiği askeri harekatı ve katliamı durdurma çağrısında bulundu. Filistin’de masum insanların öldürüldüğünü belirten Fişenk, açıklamasında şunları kaydetti: ‘’Yaşlı, hasta, çocuk, kadın yüzlerce insanın ölümüne, yaralanmasına, ev ve iş yerinin yerle bir olmasına sebep olan bu çirkin saldırı, hangi din ve inançtan olursa olsun vicdan sahibi herkesi derinden üzmüştür. İsrail’in, Filistinli sivillere yönelik vahşi uygulamalarına, işkence ve öldürmelerine dünya kamuoyunun tepkisini merakla bekliyoruz. Bu zulüm karşısında insan hakları, kadın hakları ve çocuk haklarını savunan kuruluşlar nerede? Filistinli çocuklara yapılan insanlık dışı uygulamalar karşısında tavırları nasıl olacak? Doğrusu merakla beklemekteyiz. Masum insanların ölümüne yol açan insanlık dışı, üstelik uluslararası hukuka aykırı bu katliama son verilmesini bekliyoruz.’’ Ankara / aa

06.01.2009


 

Diyanet’ten ‘aileye’ destek

DİN İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hamza Aktan, toplumun temel taşının aile olduğunu belirterek, birbirine bağlı ve saygılı bireylerden oluşan ailenin sağlıklı toplumların oluşmasında önemli rol oynadığını söyledi. Ailede yaşanan sorunların toplumun temel problemleri arasında yer aldığına dikkati çeken Aktan, son zamanlarda Türk ailesinin yıpranmaya başladığını, bunun da tehlikeli bir gelişme olduğunu ifade etti.

Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesindeki Aile İrşad ve Rehberlik bürolarına yapılan başvurularda eş seçimi, nikâh, boşanma, anne baba ve eşler arasındaki ilişkilere yönelik konuların oldukça önemli yer tuttuğuna işaret eden Aktan, bu sorunları çeşitli yönleri ve farklı bakış açılarıyla ele almak için ilgili kurum ve kuruluşlarla sivil toplum örgütlerinin katıldığı bir toplantı düzenlediklerini bildirdi. Ailenin sağlıklı bir temele oturtulmasında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da üzerine düşen sorumluluklar olduğuna inandıklarını vurgulayan Aktan, ‘’Amacımız, ailenin kuruluşundan, sağlıklı bir şekilde sürdürülmesine, karşılaşılan sorunların çözümünden, hiç istemesek de boşanma ve boşanma sonrası süreçlere kadar derli toplu bilgilerin yer aldığı bir aile seti, aile ansiklopedisi hazırlamak’’ diye konuştu.

Ansiklopedinin, konunun uzmanlarınca hazırlanacağını belirten Aktan, Diyanet’in dini açıdan katkı sağlayacağını ve koordinatörlük görevini üstleneceğini dile getirdi. Ailenin devamını engelleyen olumsuzlukların temelinde yoksulluk ve eğitimsizliğin yattığına dikkati çeken Aktan, toplantıda ayrıca, aile kurmaya karar vermeden önce gençlere, kurs verilmesi gibi bir düşüncenin gündeme geldiğini anlattı.

Kursları belediyelerin ya da yasaların imkân vermesi halinde Diyanet İşleri Başkanlığının düzenleyebileceğine işaret eden Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hamza Aktan, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Kurslara devam edenlere sertifika verilmesi ve nikahta memurun ‘Aile sertifikası aldınız mı?’ diye sorması fikri ortaya atıldı. Tabiî bu bir zorunluluk değil ama toplumda farkındalık oluşturur ve sertifikası olmayanlar, ‘Acaba biz bir şeyi eksik mi yaptık’ diye düşünebilirler. Ailenin önemi ve işlevi hakkında gençlerin daha evlenmeden bilgi sahibi olması, sağlıklı ailelerin kurulması için gerekli. Bu fikri geliştirmek için çalışmalar yapmayı düşünüyoruz.’’

Hamza Aktan, hayatın güçlükleri karşısında, şartlar değişse bile evliliklerin sabit kalması gerektiğini dile getirdi.Ufak tefek meselelerin boşanma sebebi olarak görülmemesinin ve bütün çareler tükendikten sonra evliliklerin bitirilmesinin doğru olduğunu ifade eden Aktan, ‘’Boşanma mübah kılınmıştır ama en sevilmeyen helaldir. ‘Yeryüzünde bir boşanma olursa arş titrer’ şeklinde hadis vardır. Yani bir evliliğin parçalanması, evreni sarsar’’ dedi. Ankara / aa

06.01.2009


 

Bolu’da yolcu otobüsü devrildi: 15 yaralı

BOLU TEM Otoyolu’nun Yeniçağa mevkiinde, yolun karlı olması dolayısıyla yolcu otobüsünün devrilmesi sonucu ikisi ağır 15 kişi yaralandı. Siirt’ten İstanbul’a giden Recep Esmer idaresindeki bir turizm şirketine ait 21 DS 732 plâkalı yolcu otobüsü, Yeniçağa mevkiinde kar yağışı dolayısıyla sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu devrildi. Yaklaşık 150 metre yan yatarak sürüklenen otobüs bariyerlere çarparak durabildi. Kazada yaralanan 15 kişi, Gerede ve Köroğlu Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

06.01.2009


 

Buz tutan şofbene sıcak su dökünce

ESKİŞEHİR’DE buz tutan şofbene sıcak su döken bir kişi, cihazın patlaması neticesinde yaralandı. Edinilen bilgiye göre, Bahçelievler Mahallesi’nde ikamet eden Mehmet Yaldır (38), evindeki elektrikli şofbenin soğuktan dolayı buz tuttuğunu fark edince, çaydanlıktaki sıcak suyu cihazın üzerine döktü. Bu esnada şofbenin patlamasıyla başını duvara çarpan Yaldır, yaralandı. Devlet Hastanesi’ne kaldırılan şahsın sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. Polis ekipleri, olayla ilgili inceleme başlattı. Eskişehir

06.01.2009


 

Yine doğalgaz zehirlenmesi 1 ölü

ANKARA önceki akşam da doğalgazdan 1 kişinin ölümü 2 kişinin de zehirlenme vakası ile sarsıldı. Olay, önceki akşam saatlerinde Sincan İlçesi’nde meydana geldi. Susam ailesini ziyarete gelen yakınları kapı zilini çaldı, ancak tüm çabalara karşın açan olmadı. Durumdan şüphelenen yakınları, polis ve itfaiye ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen polis ekiplerinin çilingir yardımıyla girdiği evde, 41 yaşındaki Şefika Susam, kızı 17 yaşındaki Tuba ve babaanne Mavil Susam yerde baygın halde yatarken bulundu. Susam ailesinin fertleri, Sincan özel Lokman Hekim Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastane doktorlarının yaptığı kontrollende, Şefika Susam’ın yaşamını yitirdiği belirlendi. Durumu ağır olan Tuba Susam, aynı hastanede yoğun bakıma alınırken, babaanne Mavil Susam ise Numune Hastanesi’ne sevk edildi. Her iki hastanın de durumunun ağır olduğu belirtildi.

06.01.2009


 

22 yıldır tamamlanamayan cami

GİRESUN'UN Bulancak ilçesinde temeli 22 yıl önce atılan ve yüzde 70’i tamamlanan, 4 bin 500 kişi kapasiteli Sarayburnu Camii’nin 2 yıl içinde ibadete açılması hedefleniyor. Sarayburnu Camii Hayırlı Hizmetler Kültür ve Dayanışma Vakfı Başkanı Yusuf Ziya Sipahi, caminin, İstanbul Şehzadebaşı Camisi’nin mimarî yapısına uygun yapıldığını, bir san'at eserinin ortaya çıkmasının uzun zaman aldığını ifade etti. Sipahi, ‘’2 bin 588 metrekare kapalı, toplam 8 bin metrekare alana inşa edilen caminin yüzde 70’lik bölümü tamamlanmıştır. Cami toplanan yardımlarla yapılmaktadır, bu nedenle inşaatı bu denli uzun sürmüştür. Ayrıca çevredeki taş ocaklarından alınan taşlara şekil verilerek yerine yerleştirilmesi uzun zaman almaktadır’’ dedi. Yapımı 21 yıldır devam eden camiyi, 2 yıl içinde ibadete açmayı hedeflediklerini kaydeden Sipahi, ‘’Yüzde 70’i tamamlanan, 4 bin 500 kişinin aynı anda ibadet edebileceği Sarayburnu Camii’nin 2 yıl içinde ibadete açılmasını hedeflemekteyiz’’ diye konuştu. Sipahi, bugüne kadar yaklaşık 10 milyon TL harcanan caminin bitirilmesi için 3 milyon TL’ye daha ihtiyaçları olduğunu belirtti. Giresun / aa

06.01.2009


 

Seçmen listeleri yeniden askıda

29 Mart 2009’da yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri için kesinleşen seçmen listeleri askıya çıktı. Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) genelgesine göre, SEÇSİS kapsamında 26 Kasım–5 Aralık arasında askıya çıkarılıp güncelleştirilerek kesinleştirilen listeler, dün saat 08.00’de askıya çıkarıldı. Listeler 30 Ocak Cuma günü saat 17.00’ye kadar askıda kalacak. Ankara / aa

06.01.2009


 

DP, 63. kuruluş yılını kutlayacak

Demokrat Parti’nin (DP) 63. kuruluş yılı, yarın kutlanacak. DP’den yapılan açıklamaya göre, 63. kuruluş yılı dolayısıyla Genel Başkan Süleyman Soylu, partililere birer davet mektubu gönderdi. Otel Plaza’da düzenlenecek kutlama töreninde, merhum Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın torunu DP Genel İdare Kurulu üyesi Prof. Dr. Emine Gürsoy Naskili de bir konuşma yapacak. Ankara / Yeni Asya

06.01.2009


 

Uras: Sol tarihinin en ciddî krizini yaşıyor

Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, Türkiye solunun uzun süredir tarihinin en ciddi krizlerinden birini yaşadığını söyledi. Uras, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye solunun uzun süredir tarihinin en ciddî krizlerinden birini yaşadığını ifade ederek, kurucu genel başkanı olduğu ÖDP’nin de bu krizden payına düşeni aldığını belirtti. Partisinin genel başkanlığından istifa etmediğini bildiren Ufuk Uras, önceki gün yapılan Parti Meclisi toplantısında olağanüstü kongre çağrısı yaptığını bildirdi. Ankara / aa

06.01.2009


 

KESK: Sendikacılar cezalandırılıyor

KESK’İn, 2008 faaliyetlerine ilişkin raporunda, geçen yıl çeşitli sebeplerle KESK ve bağlı sendikaların yöneticileri ile konfederasyon üyelerine verilen cezalara yer verildi. Sendikacılara yönelik “hak ihlallerinin” 2008 yılında üyeleri aşarak, genel merkez ve şube yöneticileri ile temsilcilere yöneldiği savunulan raporda, 2008 yılında 26 sendika genel merkez ve şube yöneticisinin disiplin soruşturması geçirdiği, “uyarı, kınama, kademe ilerlemesinin durdurulması ve aylıktan kesmeden memuriyetten mene” kadar değişik cezalarla cezalandırıldığı, 600’e yakın üyenin de sendikal eyleme katıldıkları için haklarında disiplin soruşturması başlatıldığı bildirildi. Ankara / aa

06.01.2009


 

2009, ya hep ya hiç yılı

2009 yılı Türkiye-AB ilişkileri açısından çok önemli gelişmelere gebe olduğu belirtildi. ABhaber’e göre, Brüksel’deki AB gözlemciler, 2009’un AB ve Türkiye için ya hep ya hiç yılı olacağını dile getiriyor. 8 Aralık tarihli Avrupa Birliği dışişleri bakanları sonuç bildirisinde yer alan beklenmedik ve alışılmadık bir kelimenin, Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerinin kesilmesine dair artan risklere dikkati çektiğini belirten gözlemciler, Ankara’nın Kıbrıs ile sorunlarını çözme ihtiyacının, dışişleri bakanlarının da uyarıda bulunduğu gibi ‘ivedilik’ kazandığını dile getiriyor. AB gözlekcileri, Türkiye’nin müzakerelerin başladığı 2005 yılından bu yana AB kriterlerini yerine getirmedeki başarısızlığı sebebiyle gelecek yıl sonuna kadar bir hesaplaşma yaşanmasının kaçınılmaz göründüğünü ifade ediyor. Gözlemciler, 2009 yılı ile ilgili değerlendirmelerini şöyle dile getiriyor:

“Reformlardaki başarısızlık ve derin siyasî kutuplaşma Türkiye’de doğru yönün kaybedilmesine yol açtı. Milliyetçilik ve insan hakları ihlâlleri yine yükselişe geçti. AB normlarının kabul edilmesi daha uzak görünürken, Türkler ile Kürtler arasındaki etnik gerginlik de arttı. AB’ye bağlı olarak, Türkiye, ekonomide önemli gelişme yaşadı ve bununla birlikte 2000-2004 yılları arasında Türk ekonomisinde yaşanan altın dönem şimdi risk altında bulunuyor.

Avrupa için Türkiye’yi kaybetmenin bedeli, düşünüldüğünden çok daha yüksek. Avrupa’nın, yakınındaki en büyük ve en hızlı büyüyen piyasalara erişimi daha da zor olacak. Kötüye giden AB ilişkileri, AB’nin, Türkiye’den geçecek Nabucco doğal gaz boru hattı planıyla Rus doğal gaz tedarikinde çeşitlenmeye yönelik ilk çabasında yavaşlamaya yol açtı. Bunun da ötesinde Türkiye ile eşit şartlarda çalışamayacağını ortaya koyan bir AB, İslâm dünyasında Batı’nın Müslümanları reddettiği inancını daha da derinleştirecektir.

AB-Türkiye arasındaki bu uzaklığın pek çok sebebi var. AB halkları ve siyasetçiler genişleme meselesine hiç olmadığı kadar uzak duruyorlar. Türkiye’nin AB’ye uzun vadede yapacağı katkılara ilişkin argümanlar, radikal İslâm, Türk göçmenlerin yaşayacağı iş kayıplarına dair endişeler, homojen bir Avrupa geçmişine duyulan özlemle birlikte değer kaybediyor.” Brüksel

06.01.2009


 

Yenerer, Gürses’in yüzüne tekme atmış

‘’Ergenekon’’ davası kapsamında tutuklu yargılanan Doç. Dr. Habip Ümit Sayın’ın çapraz sorgusu tamamlandı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ndeki salonda yapılan duruşmada, tutuklu sanıklardan Sayın’ın geçen celse yarım kalan çapraz sorgusuna devam edildi. Ümit Sayın’a çapraz sorgusunda darbe, Garih cinayeti ve savcıları karaladığı dilekçesi hakkında sorular soruldu. Ümit Sayın, sanık Vedat Yenerer’in cezaevinde Ergenekon savcılarını karalayan dilekçe nedeniyle diğer sanık Emin Gürses’in yüzüne tekme attığını söyledi. Üye hakim Hasan Hüseyin Özese, Sayın’ın “darbe olabilir ve ordu görevini yapmalı” şeklindeki konuşmalarını hatırlattı. Bunun üzerine Sayın, “Türkiye’nin o günkü durumu karşısında anlık duygusal ifadelerimdir. Bugün aynı fikirlere sahip değilim” karşılığını verdi. Mahkeme başkanı Köksal Şengün, Sayın’a Garih cinayetiyle ilgili belgeleri kimden aldığını hatırlayıp hatırlamadığını sordu. Sayın, “Cumhuriyet gazetesinden bir muhabir getirdi. Kitap yazacakmış. Adli tıp yönünden görüşümü almak istedi” diye cevapladı. Ümit Sayın, sanık Vedat Yenerer’in cezaevinde Ergenekon savcılarını karalayan dilekçe nedeniyle diğer sanık Emin Gürses’in yüzüne tekme attığını söyledi. İstanbul / cihan

06.01.2009


 

Vali Yılmaz: Valilik ırgatlıktır

Görevİne başlayan Bitlis Valisi Nurettin Yılmaz, “Valilik ırgatlıktır. Ben bu görevi en iyi şekilde yerine getireceğim” dedi. Basın mensupları ile bir araya gelen Vali Nurettin Yılmaz, Bitlis’in tarihi ve turistik değerlerinin çok olduğunu, bu amaçla Bitlis’te 4 mevsim çalışacaklarını ifade etti. Yılmaz, Bitlis’e daha önce de geldiğini, şimdi ise vali olarak atandığını söyledi. Vali Yılmaz, vatandaşların kendilerinin velinimeti olduğunu belirterek, “Biz vatandaşlarımıza hizmet etmek için buraya gönderildik. Valilik ırgatlıktır. Bir ırgatlığımızı en iyi şekilde yerine getireceğiz. Bitlis’in aciliyet arz eden konularına en kısa sürede çözüm üreteceğiz. Burada ilişkiler çok samimi ve herkes Bitlis için bir şeyler yapma çabası içersinde. Bizde bu insanların bu şevklerinden faydalanmak ve Bitlis’i hak ettiği yere getirmek için çalışacağız” diye konuştu. Bitlis / cihan

06.01.2009


 

Ziraî ilâçlarda reçete devri

Bİtkİ koruma ürünleri, 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın yetki verdiği ziraat mühendislerinin yazdığı reçeteyle alınabiliyor. Burdur Tarım İl Müdürlüğü, bu kapsamda açtığı 3 gündür kurs tamamlandı. Kurs sonunda 51 personele ‘reçeteli satış’ yetki belgesi verdi. Tarım İl Müdürü Kadir Güven, verilen eğitimin ilerleyen günlerde yasallaşacak olan tarım ilaçlarında reçete devri ile daha bir anlam kazanacağını ifade etti. ‘Bitki Koruma Ürünlerinin Reçeteli Satış, Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik Taslağı’nın hazırlandığını belirten Güven, bu yönetmeliğin çıkıp yasalaşması ile birlikte bayilerin reçetesiz ilaç satamayacağını dile getirdi. Güven, 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren de bitki koruma ürünlerinin Bakanlıktan yetki belgesi almış ziraat mühendislerinin yazacağı reçeteyle satılmaya başlandığını hatırlattı. Burdur / cihan

06.01.2009


 

Dağcılar, İsrail’i zirvede kınadı

Kahramanmaraş Dağcılık ve Arama ve Kurtarma Derneği (KADAK) üyeleri Gazze’de hayatını kaybeden şehitleri, Ahir Dağı’nın zirvesinde dualarla andı. Tüm dünyanın gözleri önünde yapılan bu katliamın bir an önce durdurulmasını temenni ettiklerini söyleyen KADAK Başkanı Sait Kılıçsallayan, “Allah oradaki zulme uğrayan kardeşlerimize yardım etsin. Bu zulmü görmezden gelenler de elbet bir gün bunların hesabını vereceklerdir” dedi. Kahramanmaraş / cihan

06.01.2009


 

Emniyet, 40’ı bayan bin 40 polis alacak

Emnİyet Genel Müdürlüğü, 7. dönem polis meslek eğitimiyle 40’ı kadın toplam bin 40 polis alacak. Genel Müdürlükten yapılan yazılı açıklamaya göre, adaylar başvurularını ikamet ettikleri illerin emniyet müdürlüklerine 12-23 Ocak arasında yapabilecek. Polis adayları, belgeleriyle 23 Ocak Cuma günü saat 17.00’ye kadar şahsen başvurabilecek. Eksik belge, posta yolu veya başvuru zamanı geçtikten sonra yapılan müracaatlar ise kabul edilmeyecek. Polis meslek eğitimlerinin 7. dönemi, 22 Haziran 2009’da başlatılacak. Eğitime, 2007 ve 2008 Kamu Personel Seçme Sınavı’nın birinden (KPSSP3) puan türünden (60.000) ve üzerinde puan alan ve an az dört yıllık yükseköğretim kurumlarından veya bunlara denkliği kabul edilen yurt dışındaki yükseköğretim kurumlarından mezun olanlar başvurabilecek. Eğitimlere bin erkek, 40 kadın olmak üzere toplam bin 40 asil aday, bu miktarların yüzde 30’u kadar yedek aday alınacak. Ankara / aa

06.01.2009


 

“IRAK’TA ÖLENLERİN ÇOĞUNLUĞU 15-44 YAŞLARINDA”

Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Başkanı Şeref Özer, ABD ve Iraklı epidemiyologlardan oluşan grup tarafından yapılan araştırmaya göre, Irak’taki ölüm hızının koalisyon güçlerinin Irak’ı işgalinden önce binde 5.5 iken, işgal sonrasında bu oranın binde 13.3’e yükseldiğini belirterek, ‘’Irak’ta bildirilen ölümlerin yüzde 87’si işgal sonrasındadır ve ölenlerin büyük çoğunluğunu 15-44 yaş arasındaki genç nüfus oluşturmaktadır’’ dedi. Irak’ta ve Ortadoğu’da 4.8 milyondan fazla çocuğun savaşın doğrudan etkilerinden dolayı ağır beslenme sorunları yaşadığına dikkati çeken Özer, ishalli hastalıklar sebebiyle çocukların yüzde 30’dan fazlasının okula gidemediğini söyledi.

06.01.2009


 

Savaş çocukları vuruyor

Türkİye Psikiyatri Derneği Genel Başkanı Dr. Şeref Özer, UNICEF’in verilerine göre, 2002-2006 yılları arasında 42 ülkede 1.5 milyondan fazla çocuğun savaşı gördüğünü belirterek, savaşın yeni kuşakların kişiliği üzerinde kalıcı olumsuz değişikliklere sebep olabileceğini bildirdi. Özer, yaptığı açıklamada, savaşın hem şahitlerini hem de sonraki kuşağı derinden etkilediğini söyledi. Savaşın yol açtığı terör ve şiddetin bir süre sonra kabullenildiğini ifade eden Özer, bunun kişilerde ‘’İnsanî değerleri yitirme ve güce boyun eğme riskini arttıracağına’’ dikkati çekti.

Şeref Özer, şunları kaydetti: ‘’Çeşitli araştırmalarda, savaşı gören toplumlarda, savaştan sonra şiddet ve insan öldürme davranışında ciddî bir artış görüldüğü ortaya çıktı. Meselâ ABD’de Vietnam Savaşı sırasında cinayet ve saldırı olayları 2 kat artmıştır. Savaşa giren toplumlarda şiddet ve saldırı olayları savaştan sonra en az yüzde 10 artarken, girmeyenlerde en az yüzde 10 azalmıştır.

Savaş, çeşitli ruhsal bozuklukların oluşmasına, bireyde şiddet ve saldırganlık davranışlarında ciddî artışa, insanî değerlerin kaybedilmesine, bireyin kendine ve topluma yabancılaşmasına, gelişmekteki yeni kuşakların kişilik gelişimi üzerinde olumsuz ve kalıcı değişikliklere sebep olmaktadır.’’

“SAVAŞ, TV’DEN

İZLEYENLERİ DE ÖRSELER”

Özer, savaşın yalnızca yaşayanları ve onların sonraki kuşaklarını değil, televizyonlarda savaşı ‘’Aksiyon filmi gibi’’ izleyenleri de örselediğini belirtti. Özer, şöyle devam etti: ‘’Yaklaşık 6 bin yılı bulan yazılı insanlık tarihinde 15 binden fazla savaş yaşandı. Bu her yıla yaklaşık üç savaş düştüğü anlamına geliyor. Her 30 yılı bir kuşak sayarsak bu güne dek dünya üzerinde yaşamış 185 kuşağın içinde sadece 10 kuşağın savaşsız bir ömür sürdüğünü söylemek yanlış olmaz. Neredeyse hayatı boyunca savaş görmemiş ya da şahit olmamış insan yok gibidir.

1945-1992 yılları arasında 150’nin üstünde savaş gerçekleşti ve 60 milyonun üzerinde insan öldü. Bu sayı, 19. yüzyıl savaşlarındaki toplam kayıpların iki katından fazla, 1992’den bu güne yaşanan savaş ve çatışmalar da bu sayıyı neredeyse iki katına çıkardı.

Artık her insan savaşı bir şekilde görüyor, ya yaşayarak ya izleyerek. Bu durum yaşayanlarda doğrudan, izleyenlerde dolaylı savaş travması yaşatabiliyor. Savaş travmasında birey öncelikle durumu inkâra yöneltip, yaşanan deneyimleri tahrip edici olmayan bir olay gibi algılamaya çalışıyor. Bireyde, olup biteni yanlış yorumlamak ve çarpıtmak, saldırganla özdeşleşmek, doğa üstü güçlere yönelmek ve sığınmak, çaresizlik ve güçsüzlükle örülü bir biçimde zayıf güçsüz kişilere yönelik eylemler üretmek biçiminde yeni ifadeler ortaya çıkabiliyor.’’ Ankara / aa

‘En çok

çocuklar

yıpranıyor’

Savaşlardan en çok yıpranan kesimin çocuklar olduğunu vurgulayan Özer, bu konudaki çeşitli verilere dikkati çekti.

UNICEF’in araştırmasına göre, 2002-2006 yılları arasında 42 ülkede 1.5 milyondan fazla çocuk savaşa bire bir şahitlik etti. Bütün dünyada 250 bin çocuk, asker ya da askerî birlikler içinde, aşçılık, cephane taşıma gibi çeşitli görevlerde çalıştırıldı. Hatta birçok çocuk, sıklıkla cinsel ve fiziksel istismara uğradı. Ayrıca, 1986-1996 yılları arasındaki savaşlarda 2 milyon çocuk öldü, 5 milyon çocuk sakatlandı. Bunun yanında, 12 milyon çocuk evsiz, 1 milyondan fazla çocuk ana-babasız kaldı ve 10 milyonu aşkın çocuk ruhsal sarsıntı geçirdi.

Yine UNICEF’in verileri, Filistin Gazze’de 2000 yılında 7-12 yaşlarındaki ilkokul öğrencilerinin yüzde 42’sinde savaşa bağlı travma sonrası stres bozukluğu olduğunu, çatışmalar bittikten yaklaşık 1 yıl sonra ise bu oranın yüzde 19 olarak belirlendiğini ortaya koydu.

Saraybosna’da yapılan araştırmada çocukların hemen hemen tamamının bombardımanlara şahit olduğunu, Angola’da çocukların yüzde 66-95’inin işkenceye uğradığını, insanların öldürülüşlerini gördüklerini ortaya çıkardı.

06.01.2009


 

Şişmanlık küçük yaşta başlıyor

Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Mehmet Emre Atabek, 2-10 yaş arasındaki aşırı kilo alan çocukların, erişkin döneminde de kilo alımının devam edeceği uyarısında bulundu. Doç. Dr. Atabek, yaptığı açıklamada, obezite hastalarının çoğunda belirlenmiş bir hastalık sebebinin olmadığını söyledi. Obezite görülme sıklığının her geçen gün daha da arttığını ifade eden Atabek, ‘’Bu sayı çocuklarda da çok fazla. Bazı obez çocuklarda insülin hormonunda yükseklik, kan basıncı yüksekliği, kan yağlarında bozulma, bel kalça oranının artması gibi belirgin metabolik bozukluklar bulunabilmektedir’’ dedi. Küçük çocuklarda kilo artışına bağlı olarak uykuda solunum problemleri, diz ağrısı ve bacaklarda eğilmeye giden rahatsızlıklar görülebildiğini belirten Atabek, bazı obez çocuklarda ergenlik öncesi dönemde bile şeker metabolizması bozuklukları, kan basıncı yüksekliği, kan yağları yüksekliği, şeker hastalığı ve hatta damar sertliği belirtilerinin ortaya çıkabileceği uyarısında bulundu. Konya / aa

06.01.2009


 

Cerrahlar sanal âleme taşındı

KIrIkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı tarafından ‘’www.akademikcerrahi.com’’ internet sitesi kuruldu. Site, genel cerrahi branşını ilgilendiren hastalıklar konusunda bilgi edinmek isteyen hastalar ve genel cerrahi alanında eğitim gören hekimleri kâr amacı olmaksızın en doğru şekilde bilgilendirme amacı taşıyor. Sitede, tiroit bezi, safra kesesi, karaciğer, mide, meme, fıtık ve kanser başta olmak üzere çeşitli hastalıklar, belirtileri, korunma ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi veriliyor, hastalara tavsiyelerde bulunuluyor. Üniversite öğrencilerinin yararlanabilmesi için ders notlarının, makalelerin ve seminer özetlerinin de yer aldığı sitede, diyabetik ayak ve safra kesesi gibi yaklaşık 25 hastalıkla ilgili ameliyat fotoğrafları da bulunuyor. Bunların dışında, medikal videolar ve karikatürlere de yer veriliyor. Kırıkkale / aa

06.01.2009


 

Gripin ekonomiye maliyeti büyük

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Viroloji ve İmmünoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Badur, grip sebebiyle oluşan iş günü kaybının 1,5 ile 4,9 gün arasında değiştiğini, kayıpların toplum açısından büyük maliyetler oluşturduğunu bildirdi. Prof. Dr. Badur, yaptığı yazılı açıklamada, son 15 yıldır özellikle çocuklarda ve risk gruplarındaki kişilerde oluşturduğu olumsuzluklar üzerinde durulan gribin, son yıllarda çalışan kesim üzerindeki olumsuzluklarının da irdelenmeye başlandığını belirtti. Son 13 yılın bilimsel makale taramalarının, gribin maliyetinin Almanya ve Fransa’da yılda 10-15 milyar dolara kadar yükseldiğini gösterdiğini ifade eden Prof. Dr. Badur, iş yerlerinde gribal enfeksiyonlara karşı mücadele etmenin ve salgın öncesinde gerekli tedbirleri almanın iş dünyası açısından hayatî önem taşıdığını vurguladı. Son 15 yılda, en fazla küçük çocuklarda etkili olan mevsimsel gribin, artık ciddî biçimde çalışan yetişkinler üzerinde olumsuz etkiler oluşturduğunu ve iş gücü kayıplarına yol açtığını belirten Prof. Dr. Badur, şunları kaydetti: ‘’Gribin 3-4 günlük akut dönemini atlattıktan sonra işe dönen çalışanların performansı yüzde 80 düşüyor, tam olarak iyileşmeleri ise 1-2 haftayı buluyor. İş gücü kayıpları sadece yetişkinlerin kendi hastalığından kaynaklanmıyor, grip olan çocuklarına bakmak için evde kalan yetişkinlerin iş günü kayıpları da 7 güne kadar çıkıyor.’’ İstanbul / aa

06.01.2009


 

İnci merakı çevreye zarar veriyor

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Alpaslan, kadınların günlük hayatlarında takı olarak kullandıkları incilerin, istiridyeleri yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığını söyledi. Prof. Dr. Alpaslan, yaptığı açıklamada, yaygın bir süsleme materyali olan incinin belirli istiridyelerden değişik metodlarla toplandığını belirtti. Özellikle Uzak Doğu ülkelerinde uzman dalgıçlar tarafından denizin yaklaşık 20 metre derinliğinden çıkarılan istiridyelerin içinden, dikkatli bir şekilde ve canlıya zarar vermeden çıkartılan incilerin genellikle takı olarak değerlendirildiğini anlatan Alpaslan, ‘’İncileri çıkarılan istiridyelerin içine yine bu uzmanlar tarafından yabancı bir madde yerleştiriliyor. İstiridye yeniden daha önce alındığı yere konuluyor ve yaklaşık 2 yıl sonra inci yeniden olmuş hâlde toplanıyor’’ dedi. Alpaslan, istiridyelerin kaçak, düzensiz ve bilinçsiz bir şekilde toplanması sebebiyle tabiatın tahrip edildiğini belirtti. Alpaslan, kadınların, takı meraklarını yapay materyallerle giderip, canlı kaynakların yok edilişlerine izin ve imkân vermemeleri gerektiğini sözlerine ekledi. Çanakkale / aa

06.01.2009


 

İtinayla çatıdaki kar temizlenir

AğrI’da kar yağışının durmasının ardından bazı vatandaşlar, çatılarda biriken karları temizleyerek para kazanmaya çalışıyor. Alınan bilgiye göre, şehir merkezinde 60 santimetreye ulaşan kar kalınlığı, yüksek binaların çatılarında tehlike oluşturuyor. Kış aylarında geçimlerini çatı temizleyerek sağlayan bazı vatandaşlar da kar yağışının durmasının ardından ev ev dolaşarak bina sahiplerinden iş talebinde bulunuyor. Bir çatıdaki karın 50 liraya temizlendiği belirtiliyor. Ağrı / aa

06.01.2009

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır