Dünya

Vatikan: Diyaloğa mahkûmuz

Vatİkan’da bugün başlayan ve üç gün sürecek olan Katolik-Müslüman Forumu’nda Katolikleri temsil edecek heyet üyeleri, toplantı konusunda farklı yaklaşımlarıyla dikkati çektiler

Vatİkan’da bugün başlayan ve üç gün sürecek olan Katolik-Müslüman Forumu’nda Katolikleri temsil edecek heyet üyeleri, toplantı konusunda farklı yaklaşımlarıyla dikkati çektiler.

Katolik heyete başkanlık edecek Papalık Dinlerarası Diyalog Kurulu (PDDK) Başkanı Kardinal Jean-Louis Tauran, forumdan önce Vatikan Radyosu’na ve Kilise’nin Fransa’daki yayın organlarından La Croix gazetesine yaptığı açıklamada, “Diyaloğa mahkûmuz. Önemli olan, zorluklara ve zaman zaman yaşanan krizlere rağmen birbirimizle konuşabilmektir” dedi.

Kardinal Tauran, “Batı toplumlarındaki liderlerin bazı politik kararları karşısında Müslümanlar, (Hristiyanlar bize saldırıyor; Hristiyanlar bizi provoke ediyor) diyebiliyorlar. Bu da ilişkilerde gerilime yol açıyor” diye konuştu. Tauran, Roma Katolik Kilisesi’nin Papa II. Jean Paul döneminde olduğu gibi Papa 16. Benediktus döneminde de İslâm dünyasıyla ilişkilere önem verdiğine değinerek, “Diyalog girişimlerimizin, Tanrı adına öldürmekten ve kin beslemeden uzak durmaya, her insanı sevmeye ve saygı duymaya katkı sağlamasını umut ediyoruz” dedi. Hristiyanlar olarak İslâm’la “1400 yılı aşkın bir süredir diyalog halinde” olduklarını ileri süren Kardinal Tauran, dün başlayan Katolik-Müslüman Forumu’nun ilişkilerde “önemli bir aşama” olabileceğini de belirterek, “Her ne olursa olsun, insan hakları ihlâllerini ifşa etmekten korkulmamalı. Güç değil, hakikat baskın çıkmalıdır. Hukukun gücü, kaba kuvvetin gücüne galebe çalmalı” diye konuştu. PDDK Sekreteri Başpiskopos Pier Luigi Celata ise Vatikan radyosunun Müslümanlarla ilişkilerin neden hep gerilimli olduğuna ilişkin sorusunu şu sözlerle cevapladı: “Bu gerilimin kökenlerini araştırmak ilginç olabilir. Gerilim dini nedenlerden mi kaynaklanıyor? Yoksa toplumsal, ekonomik, ideolojik, siyasî diye nitelenebilecek farklı sebeplerden mi? Buna bakmak lâzım.”

CİZVİT PAPAZDAN PAPANIN KONUŞMASINA

DESTEK

Papa’nIn İslâm danışmanlarından ve forum toplantısına katılacak Katolik heyette yer alan Mısır kökenli Cizvit papaz Prof. Semir Halil ise Papa 16. Benediktus’un 12 Eylül 2008’de Regensburg’da yaptığı konuşmayı öven beyanatlarıyla dikkati çekti. Prof. Halil, Vatikan’daki toplantıdan önce Katolik haber ajanslarından Asia News’e verdiği demeçte, “Her şeyi, Papa 16. Benediktus’un Regensburg’da akla kucak açan dinin şiddeti dışladığını belirttiği konuşmaya borçluyuz. Önümüzdeki en önemli konu, din özgürlüğüdür: Dinini anlatma ve yayma hakkı, her cemaate tanınmalıdır” dedi. Halil, Papa 16. Benediktus’un İslâm’ı aklı dışlayan bir kılıç dini gibi tasvir ettiği Regensburg konuşmasına Müslümanlardan yükselen tepkilerin haksız olduğunu, tepkilerin çoğunun, konuşmayı tam anlamamaktan, konuşmanın ajanslar ve basın tarafından çarpıtılmasından kaynaklandığını iddia etti. Katolik-Müslüman Forumu’nda insanlık onuru teması çerçevesinde din değiştirme özgürlüğünün de ele alınmasını umduğunu belirten Prof. Halil, “Müslümanlar ile Katolikler arasındaki bu buluşma, sadece gerçekleşebilmiş olması bakımından bile önemli bir gelişme. Diyalog, umursamazlıktan ve karşılıklı sessizlikten daha iyidir” diye konuştu. Katolik katılımcıların Katolik-Müslüman Forumu konusundaki tavırları iyimserlik ile kötümserlik arasında gelip giderken, Vatikan’ın resmî yayın organı L’Osservatore Romano gazetesinin toplantıya ilişkin “temkinli iyimserlik” önermesi dikkati çekti.

Vatikan

05.11.2008

Beyaz Saray’la birlikte Kongre’yi de istiyorlar

ABD’de dün, başkanlık seçiminin yanı sıra yapılan önemli Kongre seçimlerinde Demokrat Parti, Kongre’nin denetimini “engellenemez şekilde kontrolü altına almayı” amaçlıyor. Kongrenin 435 üyeli alt kanadı Temsilciler Meclisi’nde halen Demokrat Parti’nin rahat bir çoğunluğu bulunuyor. Seçimlerde üyelerinin tamamı yenilenecek olan Temsilciler Meclisi’nde Demokratların bu çoğunluğunun daha da genişleyeceğine kesin gözüyle bakılıyor. Çok daha önemli olan bir seçimde ise Kongrenin 100 üyeli üst kanadı Senato’nun yaklaşık üçte birini oluşturan 34 üyelik yenilenecek. Senato’da halen Demokrat Parti’nin, Cumhuriyetçiler önünde, 2 bağımsız senatörün de desteğiyle 51’e 49’luk üstünlüğü bulunuyor. Bu 34 senatörlük için yapılacak seçimlerde de Demokratların farkı daha da açması bekleniyor.

Washington

05.11.2008

İlk oylar Obama’nın

ABD’de başkanlık seçimlerinde geleneksel olarak ilk oy verme işleminin yapıldığı New Hampshire eyaletinin iki kasabasında, Demokrat Partili Barack Obama Cumhuriyetçi Partili rakibi John McCain’e fark arttı. Dixville Notch’taki kayıtlı 21 seçmenin 15’inin oyunu Obama alırken, McCain 6 oy alabildi. 40 yıldan bu yana ilk kez bir Demokrat Partili başkan adayının daha fazla oy aldığı kasabada sonuç alkışlarla karşılandı. Hart’s Location’da ise Obama 17, McCain 10 oy aldı. 1948 yılından bu yana devam eden geleneğe göre, ülkede başkanlık seçimlerinde ilk oylama, gece yarısı söz konusu iki kasabada yapılıyor. ABD Başkanı George Bush, 2004 yılındaki seçimlerde her iki kasabada, rakibinden fazla oy almıştı.

05.11.2008

Yeni başkandan Guantanamo’yu kapatmasını istediler

Avrupa Parlamentosu (AP) Sosyalist Grup Başkanı Martin Schulz, yeni ABD başkanının derhal Guantanamo hapishanesini kapatarak ‘’sembolik bir jest yapmasını’’ istedi.

Schulz, yazılı açıklamasında, seçim gününe giren ABD’de yeni başkanın, Atlantik’in iki yakası arasında son yıllarda zarar gören ilişkileri tamir etmeyi öncelikli hedef olarak benimsemesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti: ‘’Başkan (W. George) Bush, güvenlik gibi konulara bölücü ve tek taraflı yaklaşımıyla ABD’nin küresel gelişmeye katkı potansiyelini israf etti.

/ Brüksel

05.11.2008

Gilani: ABD, bizi bombalamaktan vazgeçmeli

Pakİstan Başbakanı Yusuf Rıza Gilani, yeni ABD başkanının Pakistan’ın Afgan sınırı yakınına füze saldırılarını durdurması, yoksa ülkedeki militanlarla mücadele çabalarında başarısız olma riskini göze alması gerektiğini belirtti.

Gilani, yaptığı açıklamada, saldırıların, Pakistan’ın militanlarla mücadele çabalarını boşa çıkarabileceğini kaydederek, ‘’Amerika’nın yeni başkanının kim olacağı önemli değil. Eğer Pakistan’ın bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne saygı göstermezse Amerikan ve Batı karşıtı görüşlere sebep olacaktır’’ dedi. ABD’nin, ülkesinin ordusu ile istihbarat paylaşması ve işbirliği yapması gerektiğini söyleyen Gilani, ‘’Hem bize güvenmeliler, hem de bizimle çalışmalılar’’ diye konuştu.

/ İslamabad

05.11.2008

İran’da Oxford gensorusu

İran Meclisi, İçişleri Bakanı Ali Kurdan hakkındaki gensoru önergesini görüşüyor.

Bir grup milletvekili, Oxford Üniversitesi’nden verilen fahri doktora belgesinin sahte çıkması üzerine Kurdan’ın görevden alınması talebiyle gensoru önergesi vermişti. İstifa çağrılarını reddeden Bakan Kurdan, meclisin oturumunda kendisini savunurken, her türlü karara saygı duyacağını belirtti. Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, “İcraatlar dikkate alınarak bir bakan hakkında gensoru önergesi verilmeli. Kurdan hakkındaki gensoru önergesi yasal değil ve oturuma katılmayacağım” demişti. Meclis Başkanı Ali Laricani ise “Kurdan hakkındaki gensoru önergesi yasalara ve meclisin iç tüzüğüne uygundur” açıklamasında bulunmuştu. Ahmedinejad tarafından atanan Kurdan, Ağustosta meclisten güven oyu almıştı. Bakan Kurdan’ın fahri doktora belgesinin sahte olduğu haberi, güven oylamasından bir süre önce basına yansımıştı. Kurdan, 27 Eylülde Cumhurbaşkanına yazdığı mektupta, fahri doktora belgesinin sahte olduğunu teyit etmiş, yazdığı bir makaleden dolayı kendisine belgeyi veren Oxford Üniversitesi’nin Tahran temsilcisi hakkında “sahtecilik suçlamasıyla” dâvâ açmıştı.

Tahran

05.11.2008

Petraeus, Pakistan’ı dikkate alacak

ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Orgeneral David Petraeus, Pakistan’ın, ülkedeki Taliban ve El Kaide’ye yönelik füze saldırılarının durdurulması konusundaki eleştirilerini dikkate alacağını söyledi. Yeni görevinin ardından çıktığı ilk dış gezi kapsamında, aralarında Savunma Bakanı Ahmet Muhtar ve Genelkurmay Başkanı Eşref Pervez Kayani’nin de bulunduğu bazı üst düzey Pakistanlı yetkililerle görüşen Orgeneral Petraeus, ilk günkü görüşmelerini CNN’e değerlendirdi.

İslamabad

05.11.2008

Bin Ladin’in oğlu İspanya’ya sığındı

El Kaİde’nİn lideri Usame bin Ladin’in oğullarından Ömer bin Ladin’in Madrid’deki Barajas havaalanına gelerek, İspanya’dan siyasi sığınma istediği belirtildi.

İspanyol El Pais gazetesi, Kahire’den Madrid aktarmalı Kazablanka’ya uçak bileti olan Ömer bin Ladin’in Madrid Barajas havaalanına geldikten sonra İspanyol makamlara giderek, “barıştan yana olduğunu ve terörizmi reddettiğini” belirttiği ve İspanya’dan siyasî sığınma talep ettiği kaydedildi. Bin Ladin’in 19 çocuğundan biri olan 28 yaşındaki Ömer’in 52 yaşındaki İngiliz vatandaşı Zaina el Sabah (asıl adı Jane Felix-Browne) ile evli olduğu hatırlatılırken, geçen Nisan ayında Kahire’deki İngiliz büyükelçiliği vasıtasıyla İngiliz vatandaşlığı için başvuran Ömer bin Ladin’in talebinin İngiltere tarafından “kamu içinde kaygı nedeni olabilecek biri olduğu” gerekçesiyle geri çevrildiği bildirildi. İspanya’dan talep ettiği siyasî sığınma başvurusuna kısa sürede cevap alacağı söylenen Ömer bin Ladin’in prosedür gereği havaalanında bekletildiği açıklandı.

/ Madrid

05.11.2008

Brown barışın Ortadoğu’ya hızla gelebileceğine inanıyor

İngİltere Başbakanı Gordon Brown, Orta Doğu’ya barışın “hızla” gelebileceğine inandığını belirtti.

Körfez ülkeleri gezisinin son durağı olan Dubai’ye gelen Brown, Orta Doğu’da çözümün hızlı bir şekilde sağlanabileceğine inanıp inanmadığına ilişkin bir soruya, “Bunun mümkün olduğunu düşünüyorum” şeklinde cevap verdi. El Arabiya televizyonuna konuşan Brown, son aylarda çok detaylı görüşmelerin olduğunu bildiklerini belirtti.

/ Dubai

05.11.2008