|
|
|
Bilge Kral Aliya İstanbul’daydı |
Bağcılar Belediye Başkanlığı’nın düzenlediği ‘Uluslararası Aliya İzzetbegoviç Sempozyumu’nun açılış töreni ve ilk gün oturumları dün İstanbul Holiday Inn Airport Oteli’nde gerçekleştirildi.
Sempozyumun açılış konuşmalarından birini gerçekleştiren Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağrıcı, “Böyle güzel bir buluşmaya ev sahipliği yaptığımız için çok mutluyuz” diyerek başladığı konuşmasına, “Dünyamız, özellikle de coğrafyamız, zor bir zamandan geçmektedir. Bu zor zamanda değerlerden taviz vermeksizin çağın gereklerine uygun düşünceleri ortaya koyacak, aynı zamanda hayata geçirecek önder ve öncü kişiliklere çokça ihtiyaç duymaktayız. Aliya İzzetbegoviç öncü ve önder kişiliği ile ender şahsiyetlerden birisidir” sözleriyle devam etti. Çağrıcı konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Son yüzyılın önemli devlet, kültür, siyaset adamlarından ve düşünürlerinden biri olan Aliya İzzetbegoviç’e duyulan ortak sevgi ve saygı da toplumlar arası köprülerimizden biridir. Zira o sadece Bosna’nın ve Türkiye’nin değil, aynı zamanda tüm düyanın önemli bir bilge ismidir.”
Çağrıcı açılış konuşmasını “sempozyumun tüm dünyada gerçek anlamda barışın tesisi için bir vesile olmasını” temenni ederek tamamladı.
Sempozyuma Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in yanı sıra Aliya’nın oğlu Bair İzzetbegoviç de iştirak etti. Sempozyumun Bosna’dan diğer katılımcıları ise Hasan Çengiç, Adamir Jerkovic, Kasım Trnka, Hilmo Neimerlija, Senadin Lavic, Amra Madzarevic. Sempozyuma Mekadonya’dan İsmail Bardhi ve Adnan Ismaili, Sudan’dan Fatih Hassanein ve Amerika’dan Stjepan Gabriel Mestrovic oldu. Sempozyuma bugün saat 10.00’da üç oturumla devam edilecek.
ALİYA SERGİSİ VE MAÇ
Sempozyum çerçevesinde otel fuayesinde gerçekleştirilecek olan sergide ise, fotoğraf, kitap ve benzeri ürünleri yer alıyor. Aliya Sergisi, Pazartesi, Salı ve Çarşamba günleri de Bağcılar Belediyesi Halk Sarayı’nda devam edecek.
Bunun yanı sıra 13-20 Ekim tarihleri arasında Bağcılar Belediyesi Halk Sarayında şu filmler ücretsiz gösterime sunulacak: Grbavica: Esma’nın Sırrı, Av Partisi, Aliya / Belgesel, Yaşama Cesareti – Bosna’nın Hizmetinde Ayrıca sempozyum katılımcıları dün akşam İstanbul Beşiktaş İnönü Stadında oynanan Türkiye-Bosna Hersek (A) Millî Futbol karşılaşmasını Bosna’dan gelen heyetle birlikte statta izlediler.
|
12.10.2008
|
|
|
Beyoğlu Sahaf Festivali açıldı |
BEYOĞLU Belediyesince düzenlenen ‘’Beyoğlu Sahaf Festivali’’, Taksim Gezi Parkı’nda açıldı. İstanbul’un çeşitli ilçelerinden yaklaşık 60 sahafın katıldığı festivalin açılışında konuşan Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, sahafların kültür mirasını koruyarak, bu mirasın yeni kuşaklara aktarımını sağladıklarını söyledi.
Beyoğlu Belediyesi olarak iki farklı misyonları olduğunu ifade eden Demircan, bunlardan birinin ilçede yaşayan insanların ihtiyaçlarını karşılamak, diğerinin ise kültürel misyonu olan Beyoğlu’nda bu misyonun gereğini yerine getirmek olduğunu kaydetti. Sahaf festivali katılımcılarına teşekkür eden Demircan, şunları söyledi: ‘’Bizim belleğimizi koruyan bu değerli insanlara teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Onlar belki işlerini yapıyorlar, ama aynı zamanda bizim kültür mirasımızın yeni kuşaklara aktarımını da sağlıyorlar. Yaptıkları iş çok kutsal. Bir insanın hafızası olmasa, onu farklı kılan şeyler ortadan kalkmış olur. Bir ülkenin hafızası da mimarisinde, geleneksel el san'atlarında ya da bu tür el yazması, kitap ve mektup gibi sahaflarda yer alan eserlerindedir.’’
Galata Sahaf Festivalinin, bu yıl Beyoğlu Sahaf Festivaline dönüştürüldüğünü ve geniş bir katılım sağladıklarını belirten Demircan, Taksim Gezi Parkı’nda gelecek yıl en az 10 festivale ev sahipliği yapılacağını kaydetti. Festivalin sahaflar koordinatörü Nedret İşli de Beyoğlu Belediye Başkanı Demircan ve festivalin gerçekleşmesini sağlayan diğer yetkililere teşekkür etti.
|
12.10.2008
|
|
|
Bir kültür projesi: Mevlânâ Sevgi Yolu |
KARAMAN İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Karaman’dan Konya’ya uzanan Mevlânâ Sevgi Yolu Projesi’ni hayata geçirmeye çalışıyor.
İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili Abdullah Şahiner, yaptığı açıklamada, Mevlânâ’nın annesinin mezarının bulunduğu Karaman’daki Aktekke Camii ile Yunus Emre Camii ve Türbesi’nin, aynı zamanda Hristiyanlık dönemine ait önemli tarihî yapıların da bulunduğu Karaman’ın, turizmden hak ettiği payı alamadığını söyledi. Karaman’ı kültür ve tarih turizminde harekete geçirmek, daha fazla yerli ve yabancı turisti çekmek için çeşitli projeler hazırladıklarını ifade eden Şahiner, bunlar arasında en önemlisinin Mevlânâ Sevgi Yolu Projesi olduğunu söyledi.
Adından da anlaşılacağı gibi Karaman’dan Konya’ya uzanan özel bir Mevlânâ Sevgi Yolu oluşturacaklarını dile getiren Şahiner, şunları anlattı:
‘’Yeni hazırladığımız Karaman Turizmi Stratejik Planı kapsamında yapılması düşünülen bu yol konusunda Kültür ve Turizm Bakanlığı, çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye’de benzerinin bulunmaması, dünyanın bazı ülkelerinde yakın örneklerinin fazla ilgi görmesi sebebiyle proje bakanlığa çok cazip geldi. Proje, Mevlânâ’nın Karaman’dan Konya’ya gidişini temsil ediyor. Sevgi Yolu, asfalt yolun dışında toprak yoldan oluşacak. Geçmişi anlatması sebebiyle yolda at arabaları, bisikletle ve yaya olarak ulaşım sağlanacak. Mevlânâ Sevgi Yolu hayata geçirildiğinde eskisi gibi at arabalı, faytonlu yolculuklar tekrar cazip hâle gelecek.’’
Sevgi Yolu’nun Mevlânâ’nın annesinin mezarının bulunduğu Aktekke Camii’nden başlayacağını, Hristiyanlığın önemli merkezlerinden olan Derbe ile Binbir Kilise, tarihî Maden Şehri ve Çatalhöyük’ten geçerek Mevlânâ Müzesi’ne ulaşacağını anlatan Şahiner, toprak yolun toplam uzunluğunun 174 kilometre planlandığını bildirdi.
Yol üzerinde yöresel yemeklerin yenileceği, el san'atı ürünlerinin satılacağı yerlerin de olacağını belirten Şahiner, ‘’Turistlerin 174 kilometreyi at arabası, bisiklet ya da yaya olarak geçerken konaklayabileceği yerleri de düşündük. Turist, Karaman ve Konya’nın yöresel yemekleri olan börek, bazlama gibi yemeklerle karnını doyurabilecek. Küçük kilim, çanta gibi ürünlerden satın alabilecek’’ dedi.
Bu yolun bölgeyi inanç turizmi açısından tam merkez yapacağını ifade eden Şahiner, ‘’Turistler Mevlânâ Müzesi’ni de, kiliseleri de gezecek. Özellikle yabancı turistlerden daha fazla ilgi bekliyoruz. Sadece bu yolu gezerek geçmek, yöresel yemeklerden tatmak, at arabası ya da faytonun keyfini çıkarmak için bile binlerce turistin akın edeceğini düşünüyorum’’ diye konuştu.
|
12.10.2008
|
|
|
New York’ta Türk filmleri rüzgârı |
NEW YORK’TA bu yıl 10’uncusu düzenlenen Türk Filmleri Festivali kapsamında Columbia Üniversitesi’nde ‘’Türk sinemasının bugünü’’ konulu bir panel düzenlendi.
Merkezi New York’ta bulunan sivil toplum organizasyonu ‘’The Moon and Stars’’ın desteğiyle yapılan festival kapsamında düzenlenen panele, yazar ve yönetmen Ümit Ünal ve Tayfun Pirselimoğlu ile oyuncu Selen Üçer ve Georgetown Üniversitesi’ne bağlı Türk Etütleri Enstitüsü’nün başkanı Osmanlı tarihçisi Prof. Dr. David Cuthell katıldı. ‘’The Moon and Stars’’ın Başkan Yardımcısı Binnaz Saktanber’in yönettiği panelde, konuşmacılar Türk sinemasının geldiği noktayı değerlendirdi. ABD’de yaşayan Türklerin ve bazı sinemaseverlerin de dinleyici olarak katıldığı panel, İngilizce yapıldı. New York’ta 3 Ekimde başlayan Türk Filmleri Festivali’nde yer alan filmlerin gösterimine ise Manhattan’daki ‘’Antology Film Aschives’’ gösteri merkezinde dün de devam edildi. Faaliyet dün gösterilen filmlerle sona erdi.
|
12.10.2008
|
|
|
Kayıkların tarihi kitaplaştı |
“ESKİ İstanbul’da Deniz Ulaşımı: KAYIKLAR” isimli çalışma yayınlandı.
İDO tarafından yayımlanan kitabın sayfalarını çevirince eski Boğaziçi ve İstanbul resimlerini bulacak ve bu resimlerde Eski İstanbul’da ne kadar çok sayıda ve farklı özelliklerde kayığın deniz ulaşımını sağlamada nasılda arı gibi çalıştığını görecek, şehrimizin sahip olduğu denizcilik kültürüne hayran kalacaksınız. İstanbul’un fethinden itibaren 19. yüzyıl ortalarına kadar Boğaziçi, Haliç ve Marmara’da kayıklarla ulaşımın nasıl yapıldığı, kayık türleri, kayıkçıların sosyal hayatı, iskele isimleri ve ulaşım güzergâhlarını konu alan Osmanlı Arşivi’ne dayalı bu kitapta sadece İstanbul’un deniz ulaşım tarihini değil; dönemin kültürünü, ticaret hayatını ve gündelik hayatı da bulacaksınız. Araştırmacı, yazar Mehmet Mazak’ın çalışmaları sonucu ortaya çıkan “Eski İstanbul’da Deniz Ulaşımı: KAYIKLAR” adlı eser, saltanat kayıklarından peremelere, piyadelerden Pazar kayıklarına ve hatta buz kayığından kırlangıçlara kadar onlarca kayık tipini temel özellikleri, işlevleri ve resimleriyle günümüze taşıyor.
|
12.10.2008
|
|
|
Mütevazi “sıfır yıldızlı” otel |
İSVİÇRE’DE turistler yakında, sığınaktan bozma dünyanın ilk “sıfır yıldızlı” otelinde konaklayabilecekler.
Sevelen şehri yetkililerinin, yerin metrelerce altındaki kullanılmayan nükleer sığınağı değerlendirmek amacıyla hazırladıkları proje çerçevesinde yapılan otel, mütevazi gelirli müşterileri hedefliyor. Sığınağı otele çevirmekle görevlendirilen Frank ve Patrick Riklin adlı ikiz kardeşler “San'atın silâhını kullanarak, çekici ve konukların bireysel isteklerini göz önüne alan düşük bütçeli bir otel yaptıklarını” söylediler.
Yetkililer, dünyanın bu ilk penceresiz otelindeki oda fiyatlarının 9-13 dolar arasında olacağını söylediler. Belediye başkanı Roman Zogg da, nükleer sığınağın bazı tatbikatlar dışında kullanılmadığını, buna karşılık bakım maliyetinin yüklü olduğunu belirterek, sonunda sığınağın otele dönüştürülmesi fikrine sıcak baktığını söyledi. Olağanüstü durumlarda, otel 24 saat içinde yeniden bir sığınağa dönüştürülebilecek.
|
12.10.2008
|
|
|
|