Haberler

Bir şehit daha

Diyarbakır’ın Dicle ilçesinde çıkan çatışmada yaralanan uzman çavuş şehit oldu. Dicle Kaymakamı Sezer Işıktaş bir grup teröristle çıkan çatışmada yaralanan uzman çavuş Tacettin Çeribaş’ın tedavi gördüğü Diyarbakır Askerî Hastanesinde şehit olduğunu söyledi

Bir şehit haberi de Dicle’den geldi

DİYARBAKIR'IN Dicle ilçesinde önceki çıkan çatışmada yaralanan uzman çavuş şehit oldu. Dicle Kaymakamı Sezer Işıktaş yaptığı açıklamada, dün Dicle ilçesinde bir grup terör örgütü ile çıkan çatışmada yaralanan uzman çavuş Tacettin Çeribaş’ının tedavi gördüğü Diyarbakır Asker Hastanesinde şehit olduğunu söyledi. Şehit Uzman Çavuş Tacettin Çeribaş’ın cenazesi, Kahramanmaraş’ın Andırın ilçesine gönderildi. Diyarbakır Asker Hastanesinde şehit olan Uzman Çavuş Çeribaş için cenaze töreni düzenlendi. Basın mensuplarının alınmadığı Diyarbakır Asker Hastanesindeki törenin ardından şehidin cenazesi, memleketi Kahramanmaraş’ın Andırın ilçesine gönderildi.

09.10.2008

Terörle Mücadele Yüksek Kurulu bugün toplanacak

TERÖRLE Mücadele Yüksek Kurulu, bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanacak.

Başbakanlık Merkez Bina’da saat 13.00’de başlayacak toplantıya, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Atila Işık, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Hasan Iğsız, Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal, MİT Müsteşarı Emre Taner, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala ve öteki ilgililerin katılması bekleniyor.

09.10.2008

Danıştay saldırısı dâvâsı Yargıtay'da

YARGITAY Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesinde, Danıştay davası sanığı Alparslan Arslan hakkında, Danıştay üyesi Mustafa Yücel Özbilgin’i tasarlayarak ve yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmek suçundan kurulan hükme yönelik, sanık avukatının temyiz itirazları yerinde görülmedi.

Tebliğnamede, Arslan’ın, ‘’Cebir ve şiddet kullanarak anayasal düzeni yıkmak suçundan cezalandırıldığı, bu nedenle ayrıca silahlı örgüt yöneticisi olmak suçundan da cezalandırılmasının mümkün olmadığı’’ vurgulandı. Sanıklar hakkındaki hükümlere yönelik temyiz itirazları incelenen Yargıtay tebliğnamesinde, sanık Ayhan Parlak’ın beraatine yönelik, Özbilgin ailesi ve Danıştay Başkanlığı avukatlarının, ‘’Cumhuriyet Gazetesine bomba atılması ve Danıştaya saldırı olaylarını gerçekleştiren, silahlı örgüte maddi olarak destek sağlamak suretiyle yardım ettiği yoğun telefon görüşmeleri ve arandığını bildiği halde hemen teslim olmaması gibi nedenlerle atılı suçu işlediği anlaşılmakla cezalandırılması gerektiği’’ yönündeki temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerektiği belirtildi.

09.10.2008

AKP İlçe Başkanlığı önünde patlama

ADALET ve Kalkınma Partisi (AKP) Beyoğlu İlçe Başkanlığı önünde park halinde duran bir aracın altına bırakılan ve maytaplardan oluşturulduğu öğrenilen ses etkili patlayıcı infilak etti.

Patlamada park halindeki bir araçta ufak çapta maddî hasar meydana geldi. Edinilen bilgiye göre olay, Kasımpaşa Bahariye Caddesi üzerinde bulunan AKP Beyoğlu İlçe Başkanlığı önünde gerçekleşti. Kimliği belirsiz kişiler tarafından parti binasının karşısında bulunan park halindeki bir aracın altına maytaplardan oluşturulduğu öğrenilen ses etkili patlayıcı bırakıldı. Patlayıcı sabah erken saatlerde büyük bir gürültü ile infilak etti. Olayda can kaybı ve yaralanma olmadı. Park halindeki araçta ufak çapta maddi hasar meydana geldi. Patlamanın ardından olay yerine gelen polis ekipleri inceleme başlattı. Polisin olay yerindeki incelemesi sürüyor.

09.10.2008

Çek ve senet çetesine operasyon düzenlendi

ÇANAKKALE'DE başkalarına ait çek ve senetleri tahsil ettikleri öne sürülen 10 kişi gözaltına alındı.

Edinilen bilgiye göre, Çanakkale Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerince, başkalarına ait çek ve senetleri tahsil ettikleri ileri sürülen organize suç örgütü üyelerine yönelik operasyon düzenlendi. Şehir merkezinde belirlenen adreslere baskın yapan ekipler, 10 kişiyi gözaltına aldı. Yetkililer, operasyonun ilçelerde de sürdüğünü, gözaltına alınan kişi sayısının artabileceğini bildirdi.

09.10.2008

‘’Güvenlik algılaması üst seviyede olmalıydı’’

STRATEJİ Uzmanı emekli Kurmay Albay Mesut Ülker, Aktütün Karakolu’na yönelik hain saldırıyla ilgili olarak, ‘’O bölge coğrafi şartları itibariyle güvenlik algılamasının çok yüksek seviyede tutulması gereken bir bölge’’ diyerek düşüncelerini dile getirdi.

Son dönemde çözülme trendine giren terör örgütünün böyle bir saldırıyla ‘’hala ayaktayım’’ demeye çalıştığını söyleyen Ülker, yaptığı açıklamada, ‘’Hepimizin bildiği gibi terör örgütü son yıllarda özellikle çökme trendine girmiş ve bu konuda terör örgütü dünyaya ve kendi müntesiplerine bu konuda ayaktayım, varım, bölgede varlığını sürdürme konusunda mesaj vermek istemiştir.’’ dedi. Terörle mücadelede güvenlik boyutu kadar sosyal ve ekonomik boyutunun da çok önemli olduğunu söyleyen Ülker, ‘’Terörün güvenlik boyutunun dışında sosyal ve psikoekonomik boyutlarda hükümetin, devletin ve güvenlik güçlerinin ortak hareket ederek topyekün bir mücadele stratejisi içerisine girme aşamasında olduğunu görüyoruz. İşte böyle bir dönemde gelen saldırı buna bir mesaj niteliğindedir.’’ şeklinde konuştu.

09.10.2008

İki protestocu gözaltına alındı

CUMHURBAŞKANLIĞI Köşkü önünde ellerinde bulunan Türk Bayrağı ile Aktütün Jandarma Karakolu’na yapılan terör saldırısını protesto etmek istediği öne sürülen 2 kişi gözaltına alındı.

Alkollü oldukları ileri sürülen şahıslar, Çankaya Köşkü önünde polise zor anlar yaşattı. Olay gece geç saatlerde Çankaya Caddesi Cumhurbaşkanlığı 1 nolu nizamiye önünde meydana geldi. Alınan bilgiye göre, Aktütün Jandarma Karakolu’na yapılan terör saldırısını protesto etmek isteyen 2 kişi köşk önüne geldi. Bir taksicinin ihbarı üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, eylemcilere müdahale etti. Eylemcileri ekip minibüsüne bindirmeye çalışan polis ekipleri, eylemcinin elinde bulunan bayrağı da almak istedi. Ekip minibüsünde kısa süreli arbedenin ardından, polis eylemciden bayrağı aldı. Eylemciler daha sonra ifadeleri alınmak üzere karakola götürüldü.

09.10.2008

Üniversitede öğrenci affı Meclise geliyor

Ünİversİtelerde öğrenci affını düzenleyen kanun tasarısı, TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Haziran 2000’den sonraki dönemi kapsayan aftan 450 bin öğrencinin faydalanması bekleniyor.

CHP’liler affın 12 Eylül 1980’i de kapsamasını talep ediyor. Yüzbinlerce öğrenciyi ilgilendiren af kanunu tasarısı Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığına sunuldu. Affın 350 bini açık öğretim olmak üzere 450 bin öğrenciyi kapsaması bekleniyor. Meclis’e sunulan affın kapsamı 28 Haziran 2000 yılından sonra okuldan ilişiği kesilen öğrenciler olarak belirlendi. Tasarıyla, yükseköğretim kurumlarında hazırlık dahil bütün sınıflarda ön lisans, lisans tamamlama, lisans, pedagojik formasyon, lisans üstü, tıpta uzmanlık ve sanatta yeterlilik öğrenimi gören öğrencilerden; 28 Haziran 2000 tarihinden itibaren, her ne sebeple olursa olsun ilişiği kesilenler için sınav ve devam hakkı tanınması öngörülüyor. Taslağa göre, öğrencilere üç sınav hakkı verilerek, sınıfta kaldığı derslerden bir öğretim yılı devam hakkı tanınacak. Af, 2000 yılı sonrasını kapsarsa, 450 bin öğrenci bundan yararlanacak.

09.10.2008

Soylu: Özgürlüklerden fedakârlık yapılmasın

Aktütün karakoluna yapılan terör saldırısında verilen şehitler Türkiye’yi yasa boğarken Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu, Meclis gündemine getirilen terör tedbirleri konusunda “özgürlüklerden fedakarlık” yapılmaması çağrısında bulundu.

Soylu, önceki gün DP İl Kongresi için geldiği Ordu’da dün Belediye Başkanı Seyit Torun’u makamında ziyaret etti. Soylu, anı defterini de imzaladı. Soylu, daha sonra Ordu Gazeteciler Cemiyeti’nde gazetecilerle sabah kahvaltısında bir araya geldi.

Soylu, kongre de yaptığı konuşmasının önemli bir bölümünde terör saldırılarına değindi. Hedefinde hükümet olan Soylu, 30 yıldır Türk milletinin teröre karşı ne yapılması gerekiyorsa yaptığını, bütün zorluklara katlandığına dikkat çekti.

Soylu, “Herkese meydan okuyan Başbakan, Talabani ve Barzani’ye ‘Bu teröristler, silahlarla sınırdan nasıl giriyor’ diye sormuyor mu? Cumhurbaşkanı ABD’de Talabani ile kol kola girecek sonra ‘bu terör bitecek’ diye avutmaya kalkacak. Bizim evlatlarımız değerlidir” dedi.

Toplumdaki Türk-Kürt çatışması konusunda uyarılarını Giresun’da da sürdüren Soylu, sözlerini “Bu milletin üzerine oyun tezgahlıyorlar. Senaryo yazmaya çalışıyorlar. Herkes buna karşı çıkmalıdır” diye sürdürdü. Bölge insanının terör örgütünün baskısından kurtulması için gerekli önlemlerin bir an önce alınması gerektiğini vurgulayan Soylu, teröre karşı alınacak diğer önlemlere de gönderme yaparak, “Bunu yaparken insanımızın özgürlüklerinden fedakarlık etmeden yapılmalıdır” dedi.

Soylu, partisinin Trabzon İl Başkanlığı Kongresi’nde yaptığı konuşmada, DP’nin nerede bir zorluk varsa o zorluğun altına elini koymaktan hiçbir zaman çekinmediğini belirterek, ‘’DP bu vatanı, bu toprakları düşünmüş, hep birlik, beraberlik ve 70 milyon insanının bir arada kardeş bir şekilde yaşamasını savunmuştur. Partimiz, demokrasi sancağı yere düşmeye yüz tuttuğunda onu ayağa kaldırmış, ‘demokrat, özgür, zengin bir ülke istiyorum’ diye haykırmıştır’’ dedi.

09.10.2008

Cami yapma hakkı tartışılmaz

Almanlardan Müslümanlarla yakınlaşmalarını isteyen Almanya İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, Müslümanların Almanya’da cami yapmaya hakları olduğunun tartışılamayacağını ifade eden Schaeuble, bunun için ‘’Önce İslam ülkelerinde kiliselerin kurulmasına izin verilsin’’ şeklinde şartlar olamayacağını kaydetti.

Almanya İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, dinlerin kötü gösterilmemesi ve insanların birbirini öldürmelerine vesile olmaması gerektiğini söyledi.

Schaeuble, Türk yazarlar Zafer Şenocak ve Mely Kıyak ile birlikte Berlin’de düzenlenen ‘’Almanya’da İslam - Uyum mu, Çatışma mı?’’ konulu panele katıldı. Panelde konuşan Schaeuble, Almanya’da yıllardan bu yana uyum konusunda ihmallerin yaşandığını ve bundan kaynaklanan hataların birikmesi sonucunda günümüzde özellikle genç göçmenlerin dine daha sıkı bir şekilde bağlandıklarını savunarak, ‘’Dini olumsuz bir şey gibi göstermemek lazım. Ben de Almanya’da daha fazla insanın dindar olmasını isterdim. Ancak dinler, insanların birbirini öldürmeleri için değildir’’ diye konuştu.

Almanlardan Müslümanlarla yakınlaşmalarını isteyen Schaeuble, kendisi tarafından başlatılan İslam konferanslarıyla birlikte Müslümanlarla bir yakınlaşma sağladıklarını, cami inşaatları konusunda bile bir temel anlaşmaya vardıklarını söyledi.

Müslümanların Almanya’da cami yapmaya hakları olduğunun tartışılamayacağını ifade eden Schaeuble, bunun için ‘’Önce İslam ülkelerinde kiliselerin kurulmasına izin verilsin’’ şeklinde şartlar olamayacağını kaydetti.

Köln kenti dışında çok sayıda kentte cami inşaatları konusunda tartışma ve krizlerin yaşanmadığına dikkati çeken Schaeuble, çoğunluk toplumu olarak Alman toplumunun da açık olması gerektiğini, bu yolla daha çok insanın kazanılabileceğini belirtti, göçmenlerin de sorumlulukları ve görevleri olduğunun unutulmamasını istedi. Schaeuble, göç yasasında yaptıkları değişiklikle yabancıların Almanya’ya gelmeden önce biraz Almanca bilmelerini şart koşmalarını savunarak, Almanca bilmeyen göçmenlerin toplum içine giremeyeceklerini, çocukların da öğretmenlerini anlamayacakları için okulda başarılı olamayacaklarını belirtti. Schaeuble, ‘’Ülkemizin değişimi için de göçmenler şart. Yerimizde saymak korkunç bir şey olurdu. Biz yabancılara açık olmalıyız, ancak kendilerine ‘Sizin de görevleriniz var’ dememiz lazım’’ şeklinde konuştu.

Yazar Mely Kıyak da, Almanya’da İslamiyet konusundaki tartışmaların Türkiye’de yıllardan bu yana sürdüğünü, Türkiye’deki tartışmalara da bakılması gerektiğini söyledi. Almanya’daki ‘’Cami minareleri kilise kulelerinden yüksek olmasın’’ şeklindeki tartışmaları anlamsız bulduğunu ifade eden Kıyak, bunun bir dinin büyüklüğünün göstergesi olmaması gerektiğini kaydetti.

09.10.2008

PKK’YA KARŞI İŞBİRLİĞİ

Almanya İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble, terör örgütü PKK ile mücadelede Türk hükümetiyle yakın işbirliğinin sürdüğünü ve hiçbir tehdidin bu işbirliğindeki kararlılığı bozamayacağını söyledi.

Schaeuble, Almanya’nın başkenti Berlin’i ziyaret eden bir grup Türk gazeteciyle bir araya geldi ve soruları cevapladı. Schaeuble, Türkiye ile Almanya arasında terör örgütü PKK’ya karşı yürütülen işbirliğine ilişkin bir soru üzerine, iki ülkenin PKK ile mücadele başta olmak üzere genel olarak teröre karşı mücadelede işbirliğini sürdürdüğünü kaydetti. “Türk hükümeti ve yetkilileriyle terörle mücadelede yakın işbirliğimiz var” diyen Almanya İçişleri Bakanı, Roj TV’nin kapatılmasına yönelik çalışmaların bu işbirliğinin güzel bir örneği olduğunu ifade etti. Schaeuble, “Terörist yöntemleri kullanarak mücadele etmek yasaktır ve buna karşıyız, eğer terörle mücadelede herhangi biri bizi tehdit ederse bu konuda daha da güçlü mücadele ederiz” diye konuştu. Bu arada, Türk diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Türkiye, Almanya’nın terör örgütü PKK ile mücadelede verdiği destekten memnun, ancak PKK’nın Almanya’da sürdürdüğü çeşitli faaliyetlerden rahatsız.

09.10.2008

Gerekçeli kararlar gelecek haftaya hazır

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, AKP hakkındaki kapatma davasının gerekçeli kararının gelecek hafta sonu itibarıyla hazır hale geleceğini bildirdi.

Kılıç, Hasan Doğan Ampute Futbol Turnuvası’nın açılış töreni için Keçiören Aktepe Stadı’na gelişinde gazetecilerin sorularını cevapladı. AKP hakkındaki kapatma davasının gerekçesinin ne zaman yayımlanacağının sorulması üzerine Kılıç, ‘’Taslak, bu hafta sonu itibarıyla hazır hale gelecek. Önümüzdeki hafta da kurula indireceğiz, okumaya başlayacağız. Kurulda gerekli redaksiyon yapılacak’’ diye konuştu. Haşim Kılıç, AKP hakkındaki kapatma davasının gerekçesi ile üniversitelerde türbanın serbest olmasına imkan sağlayan Anayasa değişikliğine ilişkin kararın gerekçesinin de birlikte hazırlanacağını belirterek, ‘’Önümüzdeki hafta sonu itibarıyla Kurul’dan geçmiş olacak. Programımız öyle. Hafta sonu bitmiş olursa Resmi Gazete’ye de göndereceğiz’’ dedi.

Kılıç, bir başka soru üzerine de Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’nın bazı hükümlerinin iptali istemiyle açılan dava ile ilgili henüz bir program yapmadıklarını belirterek, ‘’1 Ekime yetişmedi zaten. Onu da uygun bir zamanda gündeme alacağız’’ dedi.

09.10.2008

İlerleme raporu sert olmayacak

Almanya, AB Komisyonu tarafından 5 Kasım’da yayımlanacak Türkiye’ye ilişkin 2008 yılı ilerleme raporunun “sert eleştiriler içermeyeceği” görüşünde.

Almanya’nın 2005 yılındaki koalisyon anlaşmasıyla Türkiye’nin AB üyeliğine destek verme konusunda hem fikir olduğuna dikkati çeken Alman diplomatik kaynakları, üyelik konusundaki bazı karşıt görüşlere rağmen mevcut Alman hükümetinin Türkiye’nin AB üyeliğini desteklediğini vurguluyorlar. AB müzakere sürecindeki ilerleme hızının Türk hükümetinin elinde olduğunu belirten aynı kaynaklar, bu çerçevede yapılan reformların uygulanması gerektiğini kaydediyorlar. AB üyeliği konusundaki istekliliğin önemli olduğunu da ifade eden kaynaklar, devam eden Fransa’nın AB dönem başkanlığında yeni müzakere başlıklarının açılabileceğini belirtiyorlar.Alman diplomatik kaynakları ayrıca, ilerleme raporunun reformlar temelinde bir değerlendirme raporu olduğuna dikkati çekiyorlar. Kıbrıs’ta başlayan kapsamlı müzakerelere de değinen kaynaklar, Kıbrıs sorunun “hızlı ve etkili” bir şekilde çözüme kavuşturulmasının önemini vurguluyorlar.

09.10.2008

‘Ergenekon’ tutuklusu emekli Albay’ın tedavisi sürüyor

“Ergenekon’’ soruşturması kapsamında tutuklu bulunduğu cezaevinden hastaneye kaldırılan emekli Albay Arif Doğan’ın, kalp fonksiyonları ve kan şekeri düzenlemesi açısından tedavisinin sürdüğü bildirildi.

Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden yapılan yazılı açıklamada, Doğan’ın 1995 yılında koroner arter bypass ameliyatı geçirdiği, daha sonra 2 koroner arterine stent takıldığı hatırlatıldı. İnsüline bağlı ‘’Tip 2’’ diyabet hastalığı olan Arif Doğan’ın, yaklaşık 2 ay önce konjestif kalp yetmezliği nedeniyle Ankara Numune Hastanesi’nde uzun süre yatarak tedavi gördüğü, daha sonra cazevine gönderildiği ifade edilen açıklamada, ‘’Arif Doğan, 25 Eylül 2008 tarihinde nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi nedeniyle Bakırköy Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil servisine başvurmuş, burada koroner yoğun bakıma alınıp tedavisine başlanmış ve 26 Eylülde de ileri tetkik ve tedavi için hastanemize kabul edilmiştir’’ denildi. Açıklamada, ‘’Panik atak öyküsü bulunan hastanın halen kritik yoğun bakım ünitesinde kalp fonksiyonları ve kan şekeri düzenlemesi açısından takip ve tedavisi devam etmektedir’’ ifadesine yer verildi.

09.10.2008

TOKİ güvenli karakol için hazır

Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Erdoğan Bayraktar, güvenli karakollarla ilgili teknik ön çalışmayı tamamladıklarını, Başbakan’ın kendilerini çağırması halinde konuyu arz edeceklerini söyledi.

Dünya Habitat Günü nedeniyle TOKİ’de düzenlenen toplantıdan önce basın mensuplarının konuyla ilgili sorularını cevaplayan Bayraktar, Başbakan’ın kendisinden karakollarla ilgili bir çalışma yapmasını istediğini, kendilerinin de bu doğrultuda bir ön teknik çalışma gerçekleştirdiklerini kaydetti. Halen Genelkurmay Başkanlığı ile ortak çalışmalarının bulunduğunu hatırlatan Bayraktar, şöyle konuştu:’’Sayın Başbakan bu karakollar konusunda (sen de bir çalışma yap) dedi. Biz çalışmamızı tamamladık. Başbakan ne zaman bizi çağırırsa takdim edeceğiz. En ileri teknolojilerin gerektirdiği detaylar var. Bu bir ön çalışma, alt detaylarını bize görev verilirse yapacağız. Biz bu işi yapabileceğimizi arz edeceğiz. Çalışmanın neticesi odur.’’ TOKİ Başkanı Bayraktar, sorulara karşın güvenli karakol projesinin teknik ayrıntıları ve maliyeti konusunda bilgi vermedi.

09.10.2008

‘Medeniyetler İttifakına’ destek

TÜBİTAK, ‘’Osmanlı İmparatorluğu-Türkiye Cumhuriyeti deneyimini diğer kültür ve medeniyetlerle paylaşan’’ ve ‘’çeşitli din, kültür ve medeniyetlerin ortak noktalarını inceleyen’’ araştırmacıları destekleyecek.

Alınan bilgiye göre, Türkiye ve İspanya öncülüğünde başlatılan ve Birleşmiş Milletler tarafından desteklenen ‘’Medeniyetler İttifakı Projesi’’, Türkiye’den Devlet Bakanı Mehmet Aydın ve İspanya’dan eski UNESCO Genel Sekreteri Federico Mayor’un başkanlığındaki 20 kişilik üst düzey grup rehberliğinde yürütülüyor. Proje kapsamında Türk Hükümeti tarafından bir süre önce ‘’Medeniyetler İttifakı Ulusal Planı’’ hazırlandı ve plan, Başbakanlık genelgesi olarak Nisan 2008’de Resmi Gazete’de yayımlandı. Medeniyetler İttifakı Ulusal Planı’nda, ‘’medeniyetler ittifakı’’, ‘’kültürler arası diyalog’’, ‘’çatışma önleme ve çözme’’ gibi alanlarda çalışma yapacak öğrencilere ve akademisyenlere çeşitli burslar tahsis edilmesi konusu da yer alıyor.

Sosyal ve beşeri bilimler alanlarında, ‘’Medeniyetler İttifakı Projesi’’ çerçevesinde desteklenecek öncelikli alanlar ise Bakan Aydın’ın himayesinde 30 Temmuz 2008’de TÜBİTAK Başkanlık Binası’nda konunun uzmanlarının katıldığı ortak akıl toplantısında belirlendi.

BURS PROGRAMININ KAPSAMI GENİŞLETİLDİ

Toplantı sonucunda TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanlığı (BİDEB) tarafından, ‘’2214 Yurt Dışı Araştırma Burs Programı’’ ve ‘’2216 Yabancı Uyruklular Araştırma Burs Programı’’ kapsamında, ders aşamasını tamamlamış tezli yüksek lisans öğrencileri arasından ‘’Osmanlı İmparatorluğu-Türkiye Cumhuriyeti deneyimini diğer kültür ve medeniyetlerle paylaşan’’, ‘’Osmanlı İmparatorluğu-Türkiye Cumhuriyeti deneyimindekiler dahil, çeşitli din, kültür ve medeniyetlerin ortak noktalarını inceleyen’’ araştırmacılara burs verilmesi kararı alındı.

Bu arada, programın 2008 yılı 2. dönemi son başvuru tarihi 17 Ekim 2008 olarak belirlendi.

09.10.2008

Orman yangınları soruşturulsun

“Ülkemiz 2008 senesi içerisinde çok büyük ve önemli yangınlarla mücadele etti. Batı ve güney bölgelerimizdeki yangınlar kadar, doğu bölgelerimizdeki yangınlarda da yüreğimiz yandı. Yanan, sadece binlerce hektar orman alanı değildi. Aynı zamanda ormanın içindeki hayvanlar ve bitkiler de zarar gördü. Yanan bölgelerdeki ekosistem, onlarca sene geri gelmemecesine yok oldu.”

Yeşiller Partisi üyesi Esra Özkan “2008 Yılı Çanakkale ve Muğla Orman Yangınları Araştırma Grubu Raporu”nu basına açıkladı.

Toplantıda konuşan araştırma grubundan Özkan, Serkan Köybaşı ve Yeşiller Partisi eş sözcüsü Ümit Şahin Çanakkale Valisi Orhan Kırlı’yı Orman Bölge Müdürü Mustafa Demirel hakkında soruşturma açmaya çağırdılar. Şahin “Yangınlarla ilgili olarak sayısız iddia ve söylenti var. Bunların açıklığa kavuşması için yetkililerin açıklama yapması gerekiyor. Ancak savunma yapmaktan başka bir açıklama yapılmıyor” dedi. Basın açıklamasında konuşan araştırma grubundan Köybaşı, Demirel’in “Çanakkale yangının nasıl başladığı, nasıl geliştiği, hangi bölgelerde hangi araçlarla ve ne kadar personelle müdahale edildiği ve toplam yanan ormanlık alanın ne kadar olduğunu net ve kesin bir şekilde açıklaması gerektiğini” belirtti. Köybaşı yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

Maliye Bakanlığı Orman Teşkilatının taleplerini derhal tam olarak karşılamalı.

Özellikle, istatistiklerde yangın çıkma ve yanan alan oranları en fazla olan bölgelerin teknik ekipman ve personel eksikleri bir an önce karşılanmalı. Yangın söndürme faaliyetlerinde kullanılmak üzere uçak ve özellikle helikopter alımında Türk Hava Kurumu ile ortak hareket edilmeli ve Kurum uçak ve helikopter alımlarında desteklenmeli. Yangınlarda kullanılacak uçak ve helikopterlerin alımı şeffaf ihalelerle yapılmalı.

Yanan ormanlık alanlar derhal temizlenmeli ve böceklenme engellenmeli. Ağaçlandırma konusunda uzman kişilerce bir plan hazırlanmalı. Yanan ormanlık alanların ağaçlandırma çalışmaları kısmen de olsa kesinlikle turizmcilere verilmemeli. Yanan ormanlık alanın hiçbir kesimi kesinlikle 2B statüsüne sokulmamalıdır. Yanan ormanlık alanın ağaçlandırma çalışmaları sırasında, bölgede dere ve ırmak yetersizliği nedeniyle ve doğal ekolojik yapının daha hızlı şekilde yerleşebilmesi amacıyla hayvanların bölgeye gelmesi için, uzmanlar tarafından belirlenen vadi alanlarına göletler yapılmalıdır. Ağaçlandırmalarda öncelikli amaç doğal ekolojik hayatın yine doğal yollarla yeniden yapılandırılması olmalıdır. Bu amaçla ağaçlandırma çalışmalarında gerekli düzenlemeler yapılmalı ve bölgeye insan müdahalesi asgari düzeyde tutulmalıdır.

Haziran ayında Çanakkale’de çıkan orman yangınında 100 hektarlık kızıl çam ormanı yanmış, yangına sebebiyet verdikleri iddiasıyla iki kişi tutuklanmıştı. Temmuz ayında Muğla’da çıkan yangında ise yaklaşık 200 hektarlık alan yanmıştı.

09.10.2008

Böbrek bekleyen 40 bin hasta var

YILLARDIR diyalize bağlı yaşayan 3 böbrek hastası, bayramda gerçekleştirilen nakillerle çifte bayram yaşadılar.

Türkiye, 9 günlük uzun bayram tatiline hazırlanırken, 6 yıldır diyalize giren 2 çocuk babası 35 yaşındaki Erkan Yiğit, trafik kazası sonucu yaşamını yitiren bir gencin organlarının bağışlanmasıyla ikinci bir hayat için şans yakaladı.

Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Transplantasyon Bölümü sorumlusu Opr. Dr. Necmettin Güvence tarafından yapılan ameliyatla yeni bir böbreğe kavuşan Yiğit, mutluluğunu, ‘’Henüz 40 gün önce dünyaya gelen ikinci kızımla birlikte yeni bir şans yakalamış oldum. Sağlığıma tekrar kavuşunca en güzel bayramlardan birini yaşadım’’ sözleriyle ifade etti.

Bir başka organ bağışı ise 56 yaşındaki 3 çocuk babası Kemal Günenç’in yeniden hayata tutunmasını sağladı. Arife günü yapılan nakille yeni bir hayata ‘’merhaba’’ diyen Günenç, ‘’(Uygun böbrek bulundu) haberini alınca inanamadım. 7 yıldır diyalize giriyordum. Bana yeni bir yaşam bağışlayan aileye minnettarım’’ diye konuştu. 3 yıldır diyalize girerek sürdüren 59 yaşındaki 5 çocuk annesi Leyla Yaman’a da bayramın 3. günü böbrek nakli yapıldı. Nakil için çağrıldığında adeta ‘’şoka girdiğini’’ belirten Yaman, duygularını ‘’Organ bağışı sayesinde ailece çifte bayram yaşadık. Bana bu ikinci şansı veren aileye sonsuz teşekkürler’’ şeklinde dile getirdi. Bayramda tatil yapmadan, farklı şehirlerde bağışlanan organları alıp Ankara’ya getirerek hastalarına nakleden Opr. Dr. Güvence, ‘’Türkiye’de böbrek bekleyen 40 bin hasta var. Organ bağışı artmalı ki bu hastalar tekrar sağlığına kavuşabilsinler’’ dedi.

09.10.2008

Bu köyde sadece emekliler yaşıyor

KASTAMONU'NUN Taşköprü ilçesine 30 kilometre uzaklıktaki Ortaöz köyünde sadece emekliler ve yakınları yaşıyor.

Alınan bilgiye göre, genç nüfusun işsizlik nedeniyle başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlere göç ettiği köyde bahçe bostan işleri ve az da olsa hayvancılıkla uğraşılıyor. Sadece emekliler ve yakınlarının yaşadığı bu köyün bir diğer özelliği de hiç kahvehane bulunmuyor ve köyde sigara içilmiyor. Yıllar önce köyünden gidip büyükşehirlerde bazı kurumlardan emekli olan Ortaözlüler tekrar köyleri-ne dönüp hayatlarının geri kalanını burada devam ettiriyorlar. Ortaöz köyünün muhtarlığını ise İstanbul’da özel bir bankada şeflik görevinden emekli olduktan sonra birkaç arkadaşıyla birlikte köyüne dönen Mahmut Sezer (59) yapıyor

09.10.2008

Göller Bölgesinde kuraklık tehlikesi

SÜLEYMAN Demirel Üniversitesi (SDÜ) tarafından Göller Bölgesi'ne yönelik yapılan ''Meteorolojik Kuraklık Analiz Projesi'' sonuçlarının, Göller Bölgesi'nde kuraklık tehlikesinin her geçen gün arttığını ortaya koydu.

SDÜ Rektör Yardımcısı ve Proje Sorumlusu Prof. Dr. M. Erol Keskin, Prof. Dr. Keskin, şu bilgileri verdi:''Göller Bölgesi'ne ait yapılan şu ana kadarki bilimsel çalışmalar sonunda bölgenin, kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya olduğu bir gerçektir. Bölgedeki mevcut irili ufaklı göllerin her geçen gün kurumakta ve yok olmakta olduğu belirledik. Tehlike sınırları içerisindeyiz.'' Yağan karın, yağmur ve yer altı sularının zengin kaynaklar oluşturduğunu ifade eden Keskin, ancak bu kaynakların kullanıma yönelik herhangi bir su kullanım stratejisi bulunmadığını anlattı.

09.10.2008

TEM otoyolunda kaza:1 ölü, 18 yaralı

DÜZCE TEM otoyolu Gümüşova Yeşilyayla köyü mevkiinde otobüs ile kamyonun çarpışması sonucu meydana gelen kazada 1 kişi öldü, 18 kişi yaralandı.

İstanbul’dan Ankara istikametine gitmekte olan Nazmi Akkoyun idaresindeki 58 YY 003 plakalı yolcu otobüsü, önünde seyreden Ersin Yılmaz idaresindeki 41 L 2103 plakalı kamyona arkadan çarptı. Bisküvi taşıyan kamyon, otobüsün arkadan çarpması sonucu bariyerleri aşarak 50 metre şarampole yuvarlandı. Çarpma esnasında otobüsün ön kısmında bulunan yolculardan İsmet Kendir(50) ön camdan fırlayarak asfalt zemine düşerek hayatını kaybetti. Yaralılar 112 Acil servis ambulansları ile Düzce Devlet Hastanesi ve Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Konuralp Araştırma ve Uygulama Hastanesine götürülerek tedavi altına alındı. Kaza sonrası otobüs ve kamyon sürücüleri jandarma tarafından ifadeleri alınmak üzere gözaltına alındı.

09.10.2008