Avrupa Birliği Genel Sekreterliği (ABGS) Genel Sekreteri Büyükelçi Oğuz Demiralp, uluslar arası arenada yaşanan son gelişmelerin Türkiye’nin stratejik önemini bir kez daha Avrupa’nın önüne koyduğunu belirterek, “Stratejik önem şunu da göstermektedir; AB ile Türkiye’nin kaderleri birdir” dedi.
ABhaber com’a konuşan ABGS Genel Sekreteri Büyükelçi Demiralp, müzakerelerin Aralık ayında iki başlığın daha açılmasıyla devam edeceğini kaydederek, Fransız dönem başkanlığı hiçbir açılış kriteri olmayan enerji ve eğitim ve kültür gibi fasılların açılması yönünde gayret gösterirse bu iki sayısı rahatlıkla aşılabileceğinin de altını çizdi.
Müzakere sürecinin hız kazanması için öncelikle AB’deki Türkiye’ye karşı menfî davranışların son bulması gerektiğini vurgulayan Demiralp, şunları söyledi:
“Örneğin, sekiz faslın açılmasının askıya alınmasının hiçbir geçerli hukukî, ahlâkî gerekçesi yoktur. Bu tamamen tek taraflı bir kaprisin sonucudur. Keza, Fransa’nın kendi kendine beş faslı veto etmesi de kesinlikle kabul edilecek bir tutum değildir ayrıca gayri hukukidir. Daha önce verilmiş olan sözlerden sapma anlamına gelir. Dolayısıyla Fransa’nın bu tutumunu değiştirmesi gerekir. Son zamanlarda Fransa’yla aramızda ilişkilerin daha iyiye gittiğini özellikle Fransız yetkililer söylüyorlar ama Fransızlar bu tutumlarını değiştirmedikçe Türk-Fransız ilişkilerinde gerçek anlamda bir iyileşme beklenemez. Öte yandan, eğitim ve kültür ve enerji gibi fasıllarda sebebini bilmediğimiz siyasî engellemeler yapılıyor. Dolayısıyla AB’nin bütün bu engellemelerden vazgeçmesi müzakerelerin hızlandırılması için birinci şarttır. İkinci şart ise Türkiye’nin AB müktesebatını üstlenme çabalarını yoğunlaştırması gerekiyor.”
ULUSAL PROGRAM, AB HEDEFİNE
BAĞLILIĞI TEYİT EDİYOR
Oğuz Demiralp, Ulusal Program’ın Türkiye’nin AB hedefine bağlılığını teyit ettiğini ifade ederek, “AB müktesebatını üstlenme konusunda ayrıntılı bir siyasî taahhüt belgesi niteliğini taşıyor. Dolayısıyla AB yolunda yeni bir zemin yeni bir hamle teşkil ediyor” dedi.
Demiralp, 2008 yılı İlerleme Raporu’ndan beklentilerini ise şöyle açıkladı:
“Bu yılki İlerleme Raporu’ndan beklentimiz raporun olumlu olması yönündedir. Çünkü hem siyasî kriterler alanında olsun hem de ekonomik kriterler alanında olsun son bir yıl içerisinde AB ile uyum bakımından ileri adımlar atılmıştır.
ABGS Genel Sekreteri Büyükelçi Demiralp, uluslar arası arenada yaşanan son gelişmelerin (Kafkasya’da yaşanan son olaylar, Ortadoğu gelişmeleri, Akdeniz’deki gelişmeler) Türkiye-AB ilişkilerini kuşkusuz olumlu yönde etkilediğini belirtti. Büyükelçi Demiralp, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin stratejik önemini bir kez daha Avrupa’nın önüne koymaktadır. Nitekim, son gelişmeler neticesinde AB’de Türkiye’nin stratejik önemini bir kez daha idrak etmiştir. Ancak, stratejik önem AB standartlarını üstlenme çabasının yerini alamaz. Bir yandan stratejik önemimiz elimizde çok güçlü bir karttır, bununla birlikte diğer yandan AB standartlarını üstlenme çabamızın da devam etmesi gerekmektedir. Çünkü AB her şeyden önce bir değerler topluluğudur. Biz o değerler topluluğuna katılacağız. Ama ayrıca stratejik önem şunu da göstermektedir; AB ile Türkiye’nin kaderleri birdir. Dolayısıyla bütün bu olaylar AB’ye Türkiye’nin üye yapılmasının önemini göstermektedir.”
|