Milli Takımımız Belçika karşısında umulmadık bir beraberlik aldı. Ne oyun olarak tatminkardık, ne de pozisyon olarak. Zaman zaman baskı kurmuş olsak ta net pozisyonlar elde demedik. Bunda Belçıka takımının disiplini maç boyunca elden bırakmayan anlayışı etkili oldu. Belçika takımı sahaya iyi yayıldı. Bizim oyun kurabileceğimiz alanlarda fazla adam bulundurarak, etkimizi azaltmayı başardılar.
Millilerimiz her ne kadar kenar bindirmeli olmasa da yan ortalarla pozisyon aradı. Rakip savunma bize havadan hiç fırsat vermedi. Hava toplarında etkili olabilecek Tuncay'ın maçın başında sakatlanması, zaten eksik olan takımımız için kötü oldu. Yan ortalarda başarılı olamayan milli takım oyuncuları, oyunu sete çevirip ortadan şut ve ikiye birlerle rakibi hataya zorlayabilirdi. Ancak buna pek fazla itibar etmedik. Halbuki, böyle bir pozisyonda penaltı yaptırdık ve ofsayt olan bir gol bulduk.
Ermenistan maçında hissetmediğimiz oyuncu eksiklerini bu maçta çok net hissettik. Bu eksiklere Aurelio ve Hakan Balta'nın eklenmesi kötü oldu. Solda Hakan'ın eksikliği hissedildi. Çağlar kötü oyuncu değil. Ancak tecrübe eksikliği olduğunu gördük. Etkili kenar bindirmeleri yapan Gökhan Gönül gününde değildi. Bu maçın en iyileri Emre ve Arda idi. Maç boyu kendilerini o kadar yordular ki, özel tebriği hak ettiler. Kaleci Volkan'ın kafası bu maçta değildi. Yediği gol dışında güvensiz hareketleri diğer arkadaşlarını tedirgin etti.
Bu maçın bize vereceği ders şu: Grubu birinci çıkmanın ne kadar zor olduğunu öğrenmiş olduk. Fatih Terim bundan sonraki maçları bu düşünce yapısı ile hazırlanacak ve oyuncularını öyle hazırlayacaktır.
|