|
|
|
Asrın deneyi bugün yapılıyor |
Fransa-İsviçre sınırında yer alan nükleer araştırma merkezi CERN'de bütün hazırlıklar yapıldı. 'Büyük patlama' teorisini doğrulayacak deney için geri sayım başladı. Deney bugün yapılıyor.
SANİYEDE 800 milyon parçacığın çarpışması beklenen ‘asrın deneyi’, yerin 100 metre altında yapılacak. Bilim adamları bu deney ile “Evrenin sırrı ne?”, “Madde neden ve nasıl kütle kazandı?”, “Maddeyi oluşturan temel parçacıkları bir arada tutan kuvvet ne?”, “Evrenin yüzde doksanını oluşturan ‘karanlık madde’ bulmacasının ardında ne var?” gibi soruların cevaplarını arayacak. Kâinatın oluşumunu tetikleyen “Big Bang” teorisinin geçerliliği de bu deneyle birlikte kanıtlanmaya çalışacak. Deneyde “Big Bang” anı sonrası şartların laboratuvar ortamında yeniden ortaya çıkartılması hedefleniyor. Bunun için de “parçacık çarpıştırma” işlemi gerçekleştirilecek. “Büyük hadron çarpıştırıcısı” isimli parçacık hızlandırıcısında atom çekirdeğinde bulunan protonlar çok yüksek enerjiyle çarpıştırılacak. Protonlar, tünelin çevresine yerleştirilmiş yaklaşık 10 bin adet dev süper iletken mıknatıs tarafından yönlendirilecek. Böylece zıt yönlerde dönen iki proton ışını üretilecek. Böylece fizik modellerinin temelini oluşturan ve maddeye kütle özelliğini veren ‘Higgs’ parçacağı tekrar ortaya çıkarılıp gözlemlenebilecek. Bu deney için bütün hazırlıklar tamamlanırken bazı bilim adamları da deneyin tehlikeli olduğunu savunuyor. Bilim adamları deneyin kontrolden çıkması halinde meydana gelebilecek küçük kara deliklerle insanlığın sonunun geleceğini iddia ediyor. CERN ise deney ortamının güvenli olduğunu savunuyor. Aralarında 50 Türk bilim adamının da bulunduğu 5 binden fazla fizikçi ve mühendisin 10 yılı aşkın süredir üzerinde çalıştığı proje, son yılların en büyük bilim projesi olarak gösteriliyor.
|
/ Cenevre
10.09.2008
|
|
|
BU HATADAN BİR AN ÖNCE DÖNÜLMELİ |
Boğaziçi Avukatlar Derneği, Şemdinli Savcısı Ferhat Sarıkaya'ya yapılanın Öz'e karşı da tekrarlanmaması gerektiğini vurguladı. Öz hakkındaki incelemeyi “hata” olarak değerlendiren ve bu hatadan bir an evvel dönülmesini isteyen Başkan Yılmaz Geniş, “Savcının yetkilerini kullanmasında yasal olmayan birşey yok. Aksine görevini yeterince yerine getirmesini önleyen yasal engeller var” diye konuştu.
DÂVÂ SONUNA KADAR GÖTÜRÜLMELİ
Geniş, “Şikâyet müessesesi, gerçek hukuk ihlâllerini engellemek yerine, ciddiyet ve sorumluluk içinde görevini yerine getiren savcılarımızı yıldırıp cesaretini kıran 'Demokles'in kılıcı' gibi kulanılmamalıdır. Hukukun üstünlüğü ve eşitlik ilkelerine inanmış hukukçular olarak, Ergenekon soruşturması ve dâvâsının hiçbir engele ve sindirmeye maruz bırakılmadan sonuna kadar götürülmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi.
Bu savcı da harcanmasın
HAKKINDA inceleme başlatılan Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz’e hukuk dünyasından destek geldi. Öz’e karşı yapılan hatadan dönülmesi gerektiğini belirten hukukçular, Ergenekon soruşturmasının sonuna kadar götürülmesini istendi.
Boğaziçi Avukatlar Derneği, Savcı Zekeriya Öz hakkında inceleme başlatılmasına tepki gösterdi. Dernek Başkanı Yılmaz Geniş yaptığı açıklamada, Ergenekon soruşturmasının ülkenin demokratikleşmesi adına büyük bir kilometre taşı olduğunu belirtti. Geniş, “Vatanperverliğin gerçekliği turnusol kâğıdı gibi Ergenekon dâvâsıyla ortaya çıkacaktır.” dedi.
Türkiye’nin vesayet rejiminden kurtulamadığına işaret eden Geniş, “Türkiye, Şemdinli dâvâsının Savcısı Ferhat Sarıkaya’ yı kaybetmesi gibi Zekeriya Öz’ü kaybetmesine izin vermemelidir. Yapılan hatadan bir an evvel dönülmesi gerekmektedir. Savcının yetkilerini kullanmasında yasal olmayan hiç bir işlem bulunmadığı gibi aksine yasal engeller nedeniyle görevini yeterince yerine getirememektedir. Şikâyet müessesesi, gerçek hukuk ihlallerini engellemek yerine, ciddiyet ve sorumluluk içinde görevini yerine getiren savcılarımızı yıldırıp cesaretini kıran ‘Demoklasin kılıcı’ gibi kulanılmamalıdır. Anayasa’da tarif edilen hukukun üstünlüğü ve eşitlik ilkelerine inanmış hukukçular olarak, Ergenekon soruşturması ve dâvâsının hiçbir engele ve sindirmeye maruz bırakılmadan sonuna kadar götürülmesi gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu.
BAKAN ŞAHİN AÇIKLAMIŞTI
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, önceki gün akşam TBMM’de verilen Adli Yıl Açılış Resepsiyonunda, bir soru üzerine ‘’Ergenekon’’ soruşturmasını yürüten savcılarla ilgili gelen şikâyetlerin, ilgili genel müdürlükler tarafından ele alındığını, inceleme ve değerlendirmelerin yapıldığını söylemişti. Sonucun henüz kendisine gelmediğini ifade eden Şahin, ‘’Gelen şikâyetleri birlikte değerlendirmek üzere bir süre önce inceleme başlatmıştık. Bu inceleme sürüyor. Müfettişler incelemeyi tamamladıktan sonra bilgi vereceğim’’ demişti.
|
/ İstanbul
10.09.2008
|
|
|
Alman ordusunda Müslümanların sayısı artıyor |
Kuzey Almanya İslâm Toplumu derneği tarafından verilen iftar yemeğinde konuşan Almanya Genelkurmay Başkan Yardımcısı Johann-Georg Dora, son yıllarda Alman Silâhlı Kuvvetlerinde görev yapan Müslümanların sayısının arttığını söyledi.
KUZEY Almanya İslam Toplumu Derneği tarafından verilen iftar yemeğinde konuşan Almanya Genelkurmay Başkan Yardımcısı Johann-Georg Dora, son yıllarda Alman Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan Müslümanların sayısının arttığını söyledi. Almanya’nın Hamburg şehrinde verilen iftar yemeğinde konuşan Dernek Başkanı Ramazan Uçar, dünyanın birçok yerinde Müslümanların potansiyel terörist olarak görüldüklerini savunarak, bu düşüncenin bazı politikacılar tarafından da açıkça dile getirildiğini söyledi. Uçar, ‘’Avrupa’da yaşayan Müslümanlar diğer dinlere mensup topluluklar gibi eşit hak ve yasalardan yararlanmak zorunda. Karşılıklı ön yargıların ve yabancı düşmanlığının giderilmesi ancak diyalogla mümkündür’’ dedi. İslam dininin barışçı bir din olduğunu, gösterildiği ve çoğu zaman yansıtıldtığı gibi saldırgan bir din olmadığını ifade eden Uçar, Müslümanlar olarak her türlü şiddetin karşısında olduklarını kaydetti. İftar yemeğine katılan Dora da, yaklaşık 25 yıl önce Diyarbakır’da bir iftar yemeğine katıldığını belirterek, son yıllarda Alman Silahlı Kuvvetlerinde görev yapan Müslümanların sayısının arttığını söyledi. Alman ordusunda yaklaşık 700 Müslüman askerin bulunduğunu belirten Dora, ‘’şu an tam sayı vermem mümkün değil, çünkü orduya aldığımız kişilerin dinini sormuyoruz. Ülkelerde olduğu gibi askerlikte de çok kültürlülük ve farklı dinler zenginlik teşkil eder’’ dedi. Askeri düzen bozulmadığı sürece insanların dini kültür ve geleneklerini yaşamaları gerektiğini kaydeden Dora, ‘’bir ülkede devlet ve kilise işlerinin birbirinden ayrı olması, ancak birbirleriyle sağlıklı diyalog kurması çok önemli. Askerler arasında Müslümanların da yer alması bazı durumlarda bizim için de önemli. Sorunlar daha kolay çözümlenebiliyor’’ diye konuştu. Dora, Afganistan, Lübnan, Bosna-Hersek ve Balkanlarda askerlerin arasında Alman Müslümanların da yer aldığını ve bunun büyük kolaylıklar sağladıklarını belirtti.
|
/ Hamburg
10.09.2008
|
|
|
Protokole son |
Rize Valisi Kasım Esen, ilde resmî tören dışında nikah, cenaze, dinî bayramlar, iftar gibi programlarda bundan sonra protokol uygulamasının olmayacağını söyledi. Kamusal alanda uygulanan protokol kurallarının sosyal alanda da uygulanmaya kalkışılması nedeniyle karmaşa, küskünlükler ve kırılmalar yaşandığını belirten Esen, sosyal alanda da sosyal kuralların uygulanacağını kaydetti.
RİZE Valisi Kasım Esen, ilde resmi tören dışında nikâh, cenaze, dini bayramlar, iftar gibi programlarda bundan sonra protokol uygulamasının olmayacağını söyledi.
Vali Esen, yaptığı açıklamada, protokol kurallarının yanlış uygulanmasının, bazen önemli krizlere sebep olabildiğini bildirdi. Kamusal alanda uygulanan protokol kurallarının sosyal alanda da uygulanmaya kalkışılması sebebiyle karmaşa, küskünlükler ve kırılmalar yaşandığını belirten Esen, sosyal alanda da sosyal kuralların uygulanacağını kaydetti.
Vali Esen, sünnet, nişan, nikah, cenaze gibi törenlerde çevre ve komşuluk ilişkilerinin uygulanacağına işaret ederek, şöyle konuştu: ''Cuma ve bayram namazları, kurban kesimi gibi konularda da dini kural ve gelenekler uygulanır. Sosyal alandaki faaliyetlerde devlet protokolü uygulanmaya kalkışıldığından kamu yöneticileri ve halk, giyilen takım elbiselerden kategorik olarak ayrılmakta, milletin sosyal bütünlüğü açısından devlet millet yabancılaşması doğmaktadır. Saygı ve nezaket kurallarının uygulanacağı alanlarda kamu hukukunun sert ve otoriter disipliner yaklaşımını uygulamak, yöneticilerle halk arasındaki gönül bağını koparacaktır.''
Vali Esen, özellikle iftar yemeklerinde bu durumun açıkça görüldüğüne dikkati çekerek, iftar yemeklerinde uzun protokol masası düzenlenmesinin geleneklerimizde olmadığını ifade etti. Mülki ve resmi kuralların toplumun her alanında uygulanması girişimlerinin milletin üstünde imtiyazlı, bürokratik, seçkinci, egemen ve yönetici bir sınıfın oluşmasına zemin hazırlayacağını dile getiren Esen, şöyle devam etti:
''Bu nedenle Rize'de bundan sonra cenaze, dini bayram, düğün, iftar gibi tören ve programlar Türk geleneklerine göre yapılacak, bu tür etkinliklerde yönetici kesimin bir arada toplandığı protokol masası sistemi uygulanmayacak.
Devlet törenleri, uluslararası ve diplomatik protokol, ulusal ve resmî bayramlar ve anma günü gibi devlet disiplin ve kurallarının gerektirdiği durumlarda ise yerleşik uygulama devam edecek.''
Vali Esen, yeni uygulamayla ilgili genelge yayımladığını ve il genelindeki tüm resmi kurum ve kuruluşlara gönderdiğini belirterek, yeni uygulamayı ilk olarak geçtiğimiz günlerde verilen bir iftar yemeğinde uyguladığını sözlerine ekledi.
|
/ Rize
10.09.2008
|
|
|
ÜNİVERSİTELERDE ÇAĞDIŞI UYGULAMA HÂLÂ SÜRÜYOR |
Üniversitelere kayıtların başladığı bugünlerde yasak sıkıntısı devam ederken, Aydın’dan sonra Kırıkkale Üniversitesi de okula kayıt olan öğrencileri, “kılık kıyafetle ilgili kurallara uyacakları” konusunda taahhütname imzalamaya zorluyor
ÜNİVERSİTELERE kayıtların başladığı bugünlerde, son yılların çözülememiş önemli problemlerinden başörtüsü yasağı yeniden gündeme oturdu. Aydın’dan sonra Kırıkkale Üniversitesi de okula kayıt olan ögrencileri, taahhütname imzalatmak zorunda bırakıyor. AKDER Başkan Yardımcısı Av. Fatma Benli, üniversitelerde kayıtların başlamasıyla, son 10 senenin halen çözülememiş kadim sorununun tekrar gün yüzüne çıktığını söyledi. Benli, üniversite kapılarında başlarını açmaya zorlanan, öğrenciler, anneler ve ziyaretçilerin üzerine sadistçe bir merakı tatmin için nerede, nasıl başını açtıklarını “en iyi şekilde fotoğraflama” peşinde olan gazetecilerin yollandığını ifade ederek, “Bu uygulama yeterince rencide edici bulunmasa gerek ki Aydın’dan sonra Kırıkkale Üniversitesi de okula kayıt olan öğrencileri, taahhütname imzalatmak zorunda bırakıyor. Öğrencilerden ‘bana anlatılan kılık kıyafetle ilgili kurallara uymadığım takdirde yürürlükteki disiplin hükümleri uyarınca gerekli işlemlerin yapılmasını kabul ederim’ ifadesinin altına imza atmasi isteniyor” dedi.
|
Yeni Asya
/ İstanbul
10.09.2008
|
|
|
Baykal, Ergenekon savcısını tehdit etti |
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Ergenekon soruşturmasını yürüten Savcı Zekeriya Öz’ü Şemdinli’yi soruşturan savcı Ferhat Sarıkaya’nın akıbetini hatırlatarak, tehdit etti.
CHP lideri Deniz Baykal, önceki gün parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında “Ergenekon iddianamesini eleştirdiğini ancak Deniz Feneri Derneği olayına ilişkin iddianameye aynı şekilde yaklaşmadığını” hatırlatan bir gazetecinin “Bu çifte standart değil mi?” sorusu üzerine ilginç bir çıkış yaptı: “Hukukun ilkelerini benimseyen, masumiyet karinesini içine sindirmiş, onun gereğini yerine getiren, hukukun temel ilkeleri göz önünde bulundurularak hazırlanan iddianameler var. Van’daki savcıyla ilgili iddianame var. Bugüne kadar iki iddianame ile ilgili tepki gösterdim. Birincisi Van’daki iddianame. Ne olduğu ortaya çıktı. İddianameyi hazırlayan savcı meslekten atıldı. İddianamenin hiçbir hukukî tutar tarafı olmadığı açık. Siyasî amacı ortada, belli. Aylarca iddianame hazırlanamadı. İnsanlar tutuklandı gösterişli bir şekilde. Bir siyasi linç amacıyla yapılan düzenleme olduğu açıktı. Nitekim savcı hakkında karar alındı. Orada oydu. Burada bunu bilmiyoruz. Bu savcı ne olacak? Ergenekon davası ne olacak?”
ŞEMDİNLİ DÂVÂSI NEDİR?
Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde Umut Kitapevi’nin 9 Kasım 2005 tarihinde bombalanması olayında, kitapevinde bulunan Mehmet Zahir Korkmaz hayatını kaybetmiş, Metin Korkmaz ağır yaralanmış, kitapevi sahibi Seferi Yılmaz ise saldırıdan yara almadan kurtulmuştu. Olayla ilgili soruşturmayı yürüten Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya, hazırladığı iddianamede Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın adından da söz etmiş ve HSYK kararı ile meslekten ihraç edilmişti. Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi’nin 16 Mayıs 2007’de eksik soruşturma gerekçesi ile bozduğu Şemdinli davasına, Van 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi 14 Eylül 2007’deki 4’üncü duruşmasında görevsizlik kararı vermişti. Askeri Mahkemeye gönderilen Şemdinli davasının ilk duruşması 14 Aralık 2007’de görülmüş ve bu duruşmada tutuklu Astsubaylar Ali Kaya, Özcan ildeniz ile PKK itirafçısı Veysel Ateş tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.
|
10.09.2008
|
|
|
İlâç kupürleri artık kesilmeyecek |
SOSYAL Güvenlik Kurumu (SGK) Başkan Vekili Fatih Acar, “Sağlık Bakanlığınca, yeni yıldan itibaren uygulamaya konulmasını bekledikleri İlaç Takip Sistemi ile ilaç üzerinden yapılan suistimallerin önüne geçileceğini, SGK’nın da iş yükünü hafifleteceğini” bildirdi.
Acar, yaptığı açıklamada, ilaç takip sisteminin Sağlık Bakanlığı, ecza depoları, eczaneler, ithalatçılar ve ilaç üreticileri ile birlikte yürütüleceğine işaret ederek, “yeni uygulama sayesinde ilaç kupürleri ve faturalar için depo sorunu da ortadan kalkacak” dedi. Sağlık Bakanlığı yetkilileri ise, gelecek yıldan itibaren uygulamaya konulacak sistemde, ilaç kupürlerinin hastaya verilirken eczacılar tarafından artık kesilerek saklanmasına gerek duyulmayacağını, sahte ilaç ve sahte ilaç kupürü dolaşımının tamamen önüne geçileceğini bildirdiler. Bu sisteme göre, tüm ilaç ambalajlarının üzerinde barkod bulunacak. İlacın nüfus cüzdanı özelliğini taşıyan bu barkod bilgisayarda okutulduktan sonra hastaya verilince, bir daha hiçbir şekilde işlem göremeyecek.
|
/ Adana
10.09.2008
|
|
|
Bakan Şahin, yazar Demirer'in yargılanmasına izin verdi |
ADALET Bakanı Mehmet Ali Şahin, yazar Temel Demirer’in, gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesinin ardından düzenlenen basın açıklamasındaki sözleri sebebiyle Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 301. maddesinden yargılanmasına izin verdi.
Edinilen bilgiye göre, Bakan Şahin, Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, Demirer’in TCK’nın 301. maddesindeki ‘’Türkiye Cumhuriyeti devletini alenen aşağılama’’ suçundan yargılanması istemiyle açılan dava kapsamında gönderdiği izin talebine olumlu görüş bildirdi. Buna göre dava, kaldığı yerden devam edecek. Mahkeme, 15 Mayıs 2008’deki duruşmada, TCK’nın 301. maddesinde yapılan değişiklik sebebiyle yargılamanın durdurulmasına karar vermişti. Demirer hakkında, Hrant Dink’in öldürülmesinden bir gün sonra Ankara Yüksel Caddesi’ndeki basın açıklamasında, ‘’halkı kin veya düşmanlığa tahrik veya aşağılama’’ ile ‘’Türklüğü, Cumhuriyeti, devletin kurum ve organlarını aşağılama’’ suçlarına ilişkin TCK’nın 216/1. ve 301/1. maddeleri uyarınca dava açılmıştı. TCK’nın 301. maddesinde yapılan değişiklikle Demirer, 1 yıl 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanacak.
|
10.09.2008
|
|
|
DTP’nin savunmasını Ahmet Türk yapacak |
ANAYASA Mahkemesi’den AKP hakkında kapatmama kararı çıkmasına rağmen parti kapatma konusu Türkiye’nin gündemindeki yerini koruyor.
16 Eylül’de Anayasa Mahkemesi’ne sözlü savunmasını verecek olan DTP de savunmaya son şekli veriyor. DTP’de sözlü savunmayı, Genel Başkan Ahmet Türk’ün yapmasına karar verildi. AKP hakkında açılan kapatma davasının gölgesinde kalan DTP davasında sona geliniyor. Hakkında kapatılma talebiyle Anayasa Mahkemesi’nde dava açılan DTP, 16 Eylül’de Anayasa Mahkemesi’ne sözlü savunmasını sunacak. DTP’nin yapacağı sözlü savunma, Batman Milletvekili Bengi Yıldız başkanlığındaki bir komisyon tarafından hazırlanıyor. Sözlü savunmayı, Genel Başkan Ahmet Türk’ün yapmasına karar verildi. Savunma ekibinde Ahmet Türk’ün yanı sıra Batman Milletvekili Bengi Yıldız, Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ile avukatlar Bahri Belen ve Mebuse Tekay yer alacak. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, DTP hakkında açıtığı kapatma davasını, ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğüne karşı eylemlerin odağında olduğu, eylemlerin devletin bağımsızlığına aykırılık oluşturduğu gerekçesine dayandırmıştı. DTP’nin son şekli verilen savunmasında, şiddete karışmayan partilerin kapatılmaması üzerinde durulacak, Venedik kriterlerine vurgu yapılılacak. Türkiye’de geçmişten beri çok sayıda partilerin kapatıldığı, Türkiye’nin kapatılan parti mezarlığına döndüğü ifade edilecek olan sözlü savunmada, DTP’nin söylemlerinden başka herhangi bir fiilinin suç olarak nitelendirilemeyeceği belirtilecek.
|
10.09.2008
|
|
|
DTP’li Kalkan’a bir haftada 2. hapis cezası |
DTP’Lİ Batman Belediye Başkanı Hüseyin Kalkan, “Terör örgütünün propagandasını yapmak” suçundan 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan sanık Kalkan katılmadı. İddia makamı, Kalkan’ın Terörle Mücadele Kanunu’nun “Terör örgütünün propagandasını yapmak” suçunu kapsayan 7/2. maddesi uyarınca 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep etti. Mahkeme heyeti, Kalkan’ın terör örgütünün propagandasını yaptığı gerekçesiyle 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi. Sanığın, yargılama esnasındaki olumlu tutum ve davranışını dikkate alan mahkeme heyeti, verilen cezanın 10 aya düşürülmesini kararlaştırdı. Kalkan, bir hafta önce, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesince, Roj Tv’yi övücü tarzda konuşma yaptığı gerekçesiyle, “Suçu ve suçluyu övmek” suçundan 10 hapis cezasına çarptırılmış, ceza daha sonra 9 bin YTL para cezasına çevrilmişti.
|
10.09.2008
|
|
|
Elazığ’da 1 asker şehit |
ELAZIĞ'IN Karakoçan ilçesinde, teröristlerce göreve giden jandarma timine açılan taciz ateşinde 1 asker şehit oldu.
Alınan bilgiye göre, Çan bölgesi Pilavtepe mevkiinde göreve giden Elazığ Jandarma Komando Taburu’na bağlı jandarma timine teröristlerce açılan taciz ateşinde, Jandarma Komando Er Ali Yüksel şehit oldu. Şehit askerin cenazesi, Elazığ Asker Hastanesi’ne getirildi. Bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldı. Şehit Er Yüksel için Elazığ Asker Hastanesinde tören düzenlendi. Törenin ardından şehit Yüksel'in cenazesi ambulansla memleketi Şanlıurfa'ya gönderildi. Bu arada, Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesi Elki Mahallesi’ndeki Beytüşşebap İlçe Jandarma Komutanlığı binasına öceki gün akşam PKK’lı bir grup terörist, roketatarlı ve uzun namlulu silâhla saldırdı. Güvenlik güçlerinin anında karşılık vermesi üzerine çatışma çıktı. Kısa süren çatışmadan sonra teröristler gece karanlığından faydalanarak kaçtı. Bölgede operasyon başlatıldı.
|
10.09.2008
|
|
|
Araç muayenesi her bölgede yaptırılabilecek |
ARAÇ muayenesini, aracın trafik tescilinin yapıldığı ilde yaptırma zorunluluğu kaldırıldı.
Araç Muayene İstasyonlarının Açılması, İşletilmesi ve Araç Muayenesi Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete’nin dünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Eski yönetmelikteki ‘’Araçların muayeneleri; Bakanlık veya Bakanlıkça yetkilendirilmesi halinde işletici veya alt işleticiler tarafından, muayenesi yapılacak aracın trafik tescilinin yapıldığı ilin yer aldığı muayene bölgesinde bulunan araç muayene istasyonlarında yapılır’’ hükmü çıkarıldı. ‘’Araçların muayeneleri Bakanlığa ait araç muayene istasyonlarında veya Bakanlıkça yetkilendirilmesi halinde işletici veya alt işleticilere ait araç muayene istasyonlarında veya seyyar muayene istasyonlarında yapılır’’ şeklindeki düzenlemeyle araç muayenesinde bölge sınırlaması kaldırıldı.
|
10.09.2008
|
|
|
İran otobüsü devrildi: 16 ölü, 32 yaralı |
AĞRI'NIN Doğubayazıt ilçesinde meydana gelen trafik kazasında 16 kişi öldü, 32 kişi de yaralandı.
Edinilen bilgiye göre, plakası ve sürücüsünün ismi henüz belirlenemeyen İran plâkalı yolcu otobüsü, önceki gün akşam saatlerinde ilçeye 23 kilometre uzaklıktaki mevkide devrildi. Kazada İran uyruklu 15 kişi öldü, 33 kişi de yaralandı. Van'daki hastanelerde tedavi altına alınan iki kişiden biri vefat etti. Bu kişinin ölmesiyle birlikte kazada ölenlerin sayısı 16'ya yükseldi. Kazada yaralanan 11 kişi Ağrı, 7 kişi Iğdır, 13 kişi Doğubayazıt ve 1 kişi ise Van'daki hastanelerde tedavi altında bulunuyor. Bu arada, Sivas’ın Kangal ilçesinde hemzemin geçitte yolcu treninin otomobille çarpışması sonucu 5 kişi öldü, 2 kişi yaralandı.
|
10.09.2008
|
|
|
Deniz Feneri Derneği Başkanı Engin Yılmaz: Almanya’daki dernekle hiçbir bağımız yok |
DENİZ Feneri Derneği Genel Başkanı Engin Yılmaz, Almanya’da faaliyet gösteren Deniz Feneri e.V. derneği ile hiçbir organik ve yasal bağları bulunmadığını söyledi.
Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Engin Yılmaz, Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Altan ve Muhasip Üye Avukat Mehmet Cengizle beraber, Almanya’da faaliyet gösteren Deniz Feneri e.V. derneği hakkında açılan soruşturma ile ilgili medyada yer alan iddialarla ilgili basın toplantısı düzenledi. Yılmaz, Almanya’da faaliyet gösteren Deniz Feneri e.V. derneği ile hiçbir organik ve yasal bağları bulunmadığını belirterek, Almanya’da kurulu dernekten üç yıl içinde yasal prosedürler dahilinde alınan 6 milyon 940 bin euro haricinde hiçbir şekilde para almadıklarını ifade etti. Alman Deniz Feneri e.V. derneği hakkında Alman yargısı tarafından başlatılan soruşturma sonrasında Mayıs-Ağustos 2007 tarihleri arasında 3 ay boyunca İçişleri Bakanlığı tarafından denetlemeden geçtiklerini belirten Yılmaz, denetim sonucunda hem Almanya’da bulunan dernek ve Kanal 7 televizyonu ile olan ilişkilerde suç unsuruna rastlanmadığını vurguladı.
|
10.09.2008
|
|
|
AB süreci heba edilmesin |
Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, AB sürecinin iç siyasî çekişmelere malzeme edilmemesi gereken bir süreç olduğunu söyledi.
Babacan, Sheraton Oteli’nde düzenlenen AB ile Türkiye Arasındaki Sivil Toplum Diyaloğunun Geliştirilmesi Konferansının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 2008 Ulusal Program (UP) taslağının Bakanlar Kuruluna sunulmasının ardından, taslağı istişare sürecine açtıklarını, bu çerçevede 84 sivil toplum kuruluşuna gönderdiklerini, son iki gündür de siyasî parti liderlerine ilk elden UP’nin hazırlanış sürecini ve içeriğini anlattığını kaydetti.
Babacan, şöyle devam etti:
“İki siyasî parti liderimiz bunları dinlemek istemedi. Umuyorum ki bu, Türk halkının çıkarına da olsa, istifade edecek de olsa bu hükümetin önümüze getireceği her şeyi biz peşinen reddediyoruz gibi bir anlayış yoktur.”
Marttaki yerel seçimlere işaret eden ve Türkiye’nin yavaş yavaş bir seçim atmosferine gireceğini belirten Babacan, şunları söyledi:
“Ümit ediyorum ki, AB reformları bu seçim atmosferine feda edilmez. Ümit ediyorum ki, muhalefet partilerimiz de Türk insanının çıkarına olan, halkımızın bizzat istifade edeceği bu reformları desteklesin, en azından içinde ne var ne yok anlamaya çalışsın. Düşünün ki, belli yüzdelerde oy almış ve halkın oylarıyla meclise gelmiş, grup kurmuş ve oy verenlerin de kendilerinden bir şeyler beklediği siyasî partilerden bahsediyoruz. Onlara oy verenleri de etkileyecek bu reformların nasıl hazırlandığı, içeriğinin ne olacağını bir siyasî parti liderinin dinlemek istememesi kuşkusuz herkesin düşünmesi gereken bir konu.”
“POSTAYLA GÖNDERDİK, İADELİ TAAHHÜTLÜ”
Türkiye’nin AB üyeliğini devlet politikası olarak kendisine hedef seçtiğini hatırlatan Babacan, “AB süreci iç siyasî çekişmelere malzeme edilmemesi gereken bir süreç” diye konuştu.
Reformların tek tek içeriğiyle ilgili tartışmaların yapılabileceğini ifade eden Babacan, şunları kaydetti:
“Diğer siyasî partilerle beraber Türkiye için en iyisi nedir bulmaya çalışacağız. Yaklaşımımız aslında uzlaşı yaklaşımıdır, mutabakat arayışıdır. Diyalogdan kaçınmanın modern demokrasi anlayışında yeri yoktur. Biz her ne kadar iki siyasî parti lideri görüşmek istemese de, birisine postayla gönderdik, iadeli taahhütlü, bize görüşlerinizi bildirin dedik. Diğer siyasi partinin bize işaret ettiği genel başkan yardımcısına da bugün arkadaşlarımız gidecekler. Programı sunacaklar. Biz yine de onların görüşlerine açığız.”
Babacan, gelecek 2-3 hafta içinde tüm yorumları beklediklerini belirterek, 7 Ekime kadar bu işi olgunlaştırmak, geniş bir mutabakat oluşturduktan sonra UP’yi resmileştirmek istediklerini kaydetti.
|
10.09.2008
|
|
|
Başbuğ gazetecilerle görüşecek |
GENELKURMAY Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ 16-17 Eylülde gazetecilerle görüşecek.
Alınan bilgiye göre, Genelkurmay Başkanlığı Karargahı’ndaki görüşmeye bazı medya kuruluşlarının genel yayın yönetmenleri ve Ankara temsilcileri davet edildi.
|
10.09.2008
|
|
|
8 ayda 873 terörist etkisiz hale getirildi |
TÜRK Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) terörle mücadele operasyonları kapsamında, 2008 yılının ilk 8 ayı ile Eylül ayının ilk haftası içerisinde 873 terörist etkisiz hale getirildi.
Genelkurmay Başkanlığı'nın resmi internet sitesinden derlenen bilgilere göre, güvenlik kuvvetlerinin 1 Ocak-31 Ağustos 2008 tarihleri ile 1-7 Eylül 2008 tarihleri arasında yürüttüğü terörle mücadele faaliyetlerinde 601 terörist ölü, 162 terörist sağ ele geçirildi. Operasyonlar kapsamında 110 terörist ise güvenlik güçlerine teslim oldu.
|
10.09.2008
|
|
|
İHH'den Etiyopya'ya gıda yardımı |
İNSAN Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı, Ramazan dolayısıyla Etiyopya’da 200 aileye gıda yardımı yaptı.
Vakıftan yapılan yazılı açıklamada, Etiyopya’da bu yıl yağmur mevsiminin geç başlamasından dolayı ekinlerin büyük zarar gördüğü, kuraklığın açlıktan ölümlere yol açtığı bildirildi. Birleşmiş Milletler’in (BM) 6 milyon çocuğun akut yetersiz beslenme riskiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunduğu hatırlatılan açıklamada, Ramazanla birlikte İslam ülkelerinden gelen yardımların, fakir Etiyopya halkının açlık sorununu bir süreliğine çözdüğü ifade edildi. Bu kapsamda, Türkiye’den de İHH İnsani Yardım Vakfı’nın Etiyopyalı Müslümanlara Ramazan yardımlarını ulaştırdığı belirtilen açıklamada, İHH ekiplerinin, Etiyopya’nın başkenti Abbomsa ve Martini bölgesinin 400 kilometre uzağındaki köylerde yaşayan 200 fakir aileye un, şeker, yağ ve bakliyat yardımı yaptığı, ayrıca 330 yetim öğrenciye, çanta, kalem, defter ve eğitim setinden oluşan kırtasiye yardımlarını ulaştırdığı kaydedildi.
|
10.09.2008
|
|
|
İstanbul trafiğinde metrobüs rahatlığı |
AVCILAR-Topkapı arasındaki 19 kilometrelik metrobüs hattına ilave olarak yapılan 10.5 kilometrelik Topkapı-Zincirlikuyu hattı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın katılımıyla gerçekleştirilen deneme seferiyle hizmete girdi.
Okulların açılışına yetiştirilerek Avcılar-Zincirlikuyu arasını hızlı, konforlu ve klimalı bir yolculukla 38 dakikaya indiren hattın İstanbul trafiğine rahat bir nefes aldırması bekleniyor. Avcılar-Zincirlikuyu hattı; hızlı, konforlu ve klimalı bir yolculukla 38 dakikaya indi. Metrobüs yolculuğunun, konforlu, kaliteli, klimalı ve keyifli olduğunu belirten Başkan Kadir Topbaş, 276 milyon YTL’ye mal olan ilk iki etabın ardından, Zincirlikuyu-Söğütlüçeşme arasındaki 3’üncü hattın da ihalesinin tamamlandığını ve Boğaziçi Köprüsü üzerinden işleyecek bu hattın da 200 gün içerisinde hizmet vermeye başlayacağını açıkladı. Geçtiğimiz yıl Eylül ayında hizmete sokulan 19 kilometrelik Avcılar-Topkapı hattından sonra, Topkapı-Zincirlikuyu arasındaki 10.5 kilometrelik ve 10 istasyonluk ikinci hattın 77 günde tamamlandığını kaydeden Başkan Topbaş, her iki hattın toplam 276 milyon YTL’ye malolduğunu söyledi. Bu hat sayesinde, trafiğin yoğun olduğu saatlerde bu hat üzerinde yolculuk yapanlar en az gidiş ve dönüşte toplam 3 saat kazanmış olacaklar.
Ayrıca bin 246 minibüsün metrobüsün yol güzergâhından kaldırdı. Bu da E-5 trafiğini önemli ölçüde rahatlattı. Bu hattın hizmete girmesiyle bütün metrobüs hattında çalışan 250’nin üstünde otobüs de seferden kalkmış olacak. Metrobüsün pik saatlerde 45 saniyede bir gelecek şekilde ayarlandığını ifade eden Topbaş, İstanbullulardan kendi araçları yerine toplu taşım araçlarını kullanmalarını istedi. Hattın Kozyatağı ve Beylikdüzü’ne ulaşması ile birlikte günlük yolcu kapasitesinin 1 milyon 200 bine çıkacağı hesaplanıyor. Proje çalışmaları devam eden Avcılar-Beylikdüzü güzergâhı ile Harem-Kozyatağı güzergâhının her biri yaklaşık 10 kilometre uzunluğunda olacak ve 9’ar istasyonu bulunacak.
|
Yeni Asya
/ İstanbul
10.09.2008
|
|
|
Tıp dünyasının acı kaybı |
VAKIF Gureba Hastanesinin sevilen başhekimlerinden Prof. Dr. Asaf Ataseven, yakalandığı kan kanseri dolayısıyla tedavi gördüğü hastanede önceki gün vefat etti.
Asaf Ataseven için ilk tören uzun yıllar başhekimliğini yaptığı Vakıf Gureba’da, yakın mesai arkadaşları ve ailesinin katılımıyla yapıldı. Ataseven’in cenazesi tören sonrasında Eyüp Sultan Camiinde ikindi namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından Eyüp Sultan Mezarlığındaki aile kabristanına defnedildi. Ataseven’in tıp camiasında çok sevilen bir kişi olduğunu belirten Doç. Dr. Turan Aslan, “Sözünü esirgemez, hep doğru konuşurdu. Bizim için bir ağabeydi. Bu hastaneyi bu noktaya o getirmiştir, yaptığı hizmetler büyük” dedi. 1932 yılında Gaziantep’te doğan Asaf Ataseven, ilk orta ve liseyi burada tamamladıktan sonra 1957 yılında tıp fakültesini bitirdi. Aynı yıl İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Cerrahi Ana Bilim Dalı’nda asistan olarak göreve başlayan Ataseven, aynı yerde uzun yıllar başasistan olarak görev yaptı. 1974 yılında doçent, 1982 yılında da profesör ünvanını alan Ataseven,1984 yılında başladığı başhekimlik görevini 1993 yılına kadar sürdürdü.
|
Yeni Asya
/ İstanbul
10.09.2008
|
|
|
Meslek lisesi kayıtlarına 12 Eylül'e kadar devam |
MESLEKÎ ve teknik liselere kesin kayıtlar 12 Eylüle kadar devam edecek. Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, meslekî ve teknik liselere kayıtlarla ilgili bir genelge yayımladı.
Genelgeye göre, ortaöğretime giden öğrenciler arasında meslekî ve teknik liselere devam edenlerin oranının yüzde 50’ye çıkarılması hedeflendiği için meslek okullarına kayıt yaptırmak isteyen hiçbir öğrenci geri çevrilmeyecek.
Sınavsız öğrenci alan liselere öğrenci kayıt başvuruları, ekayıt yöntemiyle 129 Ağustos 2008 tarihleri arasında yapıldı. Öğrencileri, tercihleri ve ilköğretim okulu diploma puanlarına göre bir okula yerleştirme işlemleri tamamlanarak, listeler 3 Eylül'de ilân edildi. Bu öğrencilerin kesin kayıt işlemleri 12 Eylül'de sona erecek.
Bakanlıkça yapılan değerlendirmede, mesleki ve teknik eğitim kurumlarına girmek üzere başvuran öğrencilerden bir kısmının kontenjan yetersizliği sebebiyle herhangi bir okula yerleştirilemediği belirlendi.
Bir okula yerleştirilemeyen ve e-kayıt yöntemiyle başvurmayan adaylardan meslekî ve teknik liselerde okumak isteyenler geri çevrilmeksizin bu okullara 12 Eylüle kadar kaydedilecek. Bu çerçevede meslekî ve teknik ortaöğretim kurumlarının fiziki kapasiteleri azami derecede kullanılacak. Ayrıca bu okullarda ‘’Tam gün tam yıl eğitim’’ uygulaması kapsamında ikili öğretime geçilecek. Genel liseler ile mesleki ve teknik ortaöğretim okullarının 9. sınıflarının ortak sınıf olduğu göz önünde bulundurularak meslek liseleri dışındaki diğer liselerin fiziki kapasitelerinden de azami ölçüde yararlanılacak.
|
10.09.2008
|
|
|
Cepte Kur'ân mealine büyük ilgi |
Sakarya’da Ramazan ayı dolayısıyla açılan kitap fuarında stand açan www.seslikuran.com site yetkilileri cep telefonlarına ücretsiz Kur’ân-ı Kerim meali yükleniyor.
Günde 100’ü aşkın kişi cep telefonunu meal yükleterek her yerde sesli dinleme imkânına kavuşuyor. Cep telefonuna yüklenen meale gençler büyük ilgi gösteriyor. Üniversite öğrencisi Metin Şen “Boş zamanlarımda, yolculuk yaparken ve dinlenirken meal dinliyorum. Daha önce meal okumamıştım. İlk kez meal dinliyorum ve çok etkilendim. Kur’ân mealinin bir cep telefonu kadar yakın olması çok güzel. ” diye konuştu.
|
10.09.2008
|
|
|
‘Engelsiz kariyer’ portalı açıldı |
Türkiye’nin ilk ‘’engelsiz kariyer’’ portalı, engellilere istihdam ve kariyer alanında fırsat eşitliği sunmak için iş-verenle engellileri sanal ortamda buluşturuyor.
www.engelsizkariyer.com isimli sitenin kurucusu Mehmet Kızıltaş, Türkiye’de engellilerin yaşadığı en büyük problemin başında istihdam geldiğini belirtti. Bu sorunun çözümüne katkıda bulunmak için engellilere yönelik kariyer sitesi kurduklarını anlatan Kızıltaş, siteyle iş arayan engellileri işverenle en doğru ve en hızlı şekilde bir araya getirmeyi amaçladıklarını söyledi.
|
10.09.2008
|
|
|
12 kilometrelik iftar sofrası |
Mekke’de Ramazan boyunca ibadete gelenlerin iftarlarını açabilmesi için dünyanın en büyük iftar sofrasının kurulduğu bildirildi.
Dubai’de yayın yapan Gulf News’te çıkan habere göre, her akşam iftar vaktinde Kabe bölgesinde iftar vaktinde 12 bin metreyi aşan sofra bezi seriliyor. Yetkililer, her bir iftarın yaklaşık 290 bin dolara mal olduğunu açıkladı. Sofraların uzunluğu 12 kilometreyi aşmasına rağmen kurulmasından yemek bitimiyle kaldırılmasına kadar geçen zaman 15 dakikayı aşmıyor. İftar yapılan alan akşam namazının kılınabilmesi için hemen toparlanıp temizleniyor. İftar yemeklerini gönüllüler ikram ederken temizlik işçileri de dağıtımına yardım ediyor. Habere göre Ramazan başında Mescidi Haremeyn Başkanlığı cami etrafındaki alanları karelere bölerek hayırsever kişilerin iftar verebilmesine imkân sağladı. İftar açmak için verilen gıdalar genellikle hurma, meyve suyu, süt ve kekten oluşuyor. İftar öncesinde ayrıca su ve zemzem de ikram ediliyor. Cami içerisine temizliği sağlama açısından hurma ve kahve harici gıda getirilmesi yasaklandı.
Her gün ibadete gelen kişiler tarafından tüketilen hurma sayısının 5 milyonu, zemzem şişe sayısının ise 2 milyonu geçtiği tahmin ediliyor. Akşam namazına 1.2 milyon kişinin katıldığı göz önünde bulundurulunca kişi başına sadece üç hurma düştüğü görülüyor.
|
/ Mekke
10.09.2008
|
|
|
3 milyon kişi kutsal topraklar için vize aldı |
Mekke-İ Mükerreme’deki Merkezî Hac Komitesinin açıkladığı rapora göre, umre sezonunun başlamasıyla birlikte 7 Eylül tarihine kadar kutsal toprakları ziyaret için 3 milyon 375 bin 660 kişi vize aldı.
Raporda, bugüne kadar umre için gelenlerin sayısının 2 milyon 644 bin 455’e ulaştığı, geri dönen umreci sayısının da 2 milyon 262 bin 316 olduğu açıklandı. Suudi Arabistan Cidde Kral Abdülaziz Uluslararası Havaalanınından bu yılki umre sezonu için gelen uçuş sefer sayısı 9 bin 656 olduğu, giden sefer sayısının ise 7078’e ulaştığı, deniz yolundan gelen sefer sayılarının 150, giden sefer sayısının 280 olduğu raporda yer aldı.
Umre sezonunun başından bugüne kadar 229 milyon 704 bin ekmek ve 2 milyon 128 bin 940 kalıp buz dağıtılırken, 373 bin 963 küçükbaş hayvan, 7 bin 695 deve ve 3 bin 588 dana eti tüketildi. Mekke’de Harem-i Şerif’te 198 bin 120, Mescid-i Nebevi’de ise 29 bin 763 litre zemzem içilirken, harcanan su miktarı da Mekke’de 45 milyon 965 bin 309 metreküp’e ulaşmış. Aynı dönem içerisinde Mekke’ye 776 bin 808 araba giriş yaparken, 786 bin 884 araba ise çıkış yaptı. 321 bin 608 ton çöp toplanırken, 437 dilenci ve bin 325 seyyar satıcı da Mekke polisi tarafından tutuklandı. Pasaport Dairesi tarafından 6 bin 729 kişinin gözaltına alındığını belirten raporda 3 bin 998 trafik kazasının yaşandığı da kaydedildi.
|
/ Mekke
10.09.2008
|
|
|
|