İki yarıda iki farklı Trabzonspor izledik. Ersun hoca da söyledi ama ne yalan söyleyeyim, ilk yarının Trabzonspor'u bana eski yılları hatırlattı. En son Fatih'li Gökdeniz'li kadroya aklım gitti. İlk yarıda yakalanan pozisyonların bazı takımlar bir maçın tamamında yakalayamıyor. Bunların tamamı da gollük pozisyonlardı ve bana göre forvetler her zaman böyle kolay pozisyonlar bulamazlar.
Bu yarıda Yattara, Selçuk, Colman, çağdaş futboldan örnekler verdiler. İlk iki maçında eleştirdiğimiz Colman hei iki golün de kahramanı. Hele Yattara'ya 60 metreden gönderdiği ayağa pas muhteşemdi. Bu performansının üzerine koyması lazım ama yine de Trabzonspor orta alanda bir oyun kurucuya ihtiyaç var. Maçın ikinci yarısında bu bariz belli oldu. 2-0 öndeki Trabzonspor'dan farkı açmasını bekledik ki böyle ataklar da geldi ama gol gelmedi.
Trabzonspor Yattara'sız duruyor ama buna rağmen pozisyon üretebiliyor. Sevindirici olan bu. Yattara sakatlanmasa bu maçın sonucu da yorumu da farklı olurdu. Yattara çıkınca Ankaragücü savunması risk aldı biraz daha ileride oyunu kurmaya başladı. Trabzonspor, bu yarıda kontratak sistemine döndü. İşte takımı böyle durumlarda yönetecek 10 numaraya böyle anlarda ihtiyaç var. 2-0 galipken son anlarda yediğiniz golden sonra bir gol daha yerdiniz ve bu hiç adaletli olmazdı. Oyunun sonucu 7-1 gibi bir skorla bitmesi gerekirken, 2-1 bitiyor. Trabzonspor oyun üstünlüğünü skora da taşımak zorunda. Şampiyonluğa giden rakiplerinizle oynadığınızda bu pozisyonları da kaçırırsanız sonuç iyi olmaz.
Bu maçın en güzeli Selçuk'tu. A Milli Takıma seçilmek ona olumlu yansımış. Hem oynuyor hem de gol atıyor. Colman, Selçuk'tan daha teknik ve daha fazlasını yapabilir. İki haftada 6 puan çok çok iyi. Şu ana kadar işler yolunda gidiyor ve aykırı ses çıkartmak da gereksiz. Üçüncü hafta Beşiktaş maçı var ki bu maç gerçek Trabzonspor'u ortaya çıkaracak.
|