"Gerçekten" haber verir 31 Ağustos 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Dinî konular magazinleştirilmesin

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, basın mensuplarının dinle ilgili soruları, din bilginlerine sormasını isteyerek, “Dinî konuları magazin üslubuyla ele almak o an için belki tebessüme yol açıyor. Ama daha sonra zihinlerde ve gönüllerde yaralar bırakıyor. Çünkü din hepimizin dini, din bağının kutsalla olan ilişkimizin fazla hırpalanmaması gerekiyor” diye konuştu.

DİYANET İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, teravih namazlarında kadınların, gençlerin ve çocukların camileri doldurmasını istediklerini belirterek, ‘’Çocuklar camide koşuştursun, kimse ‘namazımızı bozarlar mı’ diye düşünmesin’’ dedi.

Bardakoğlu, yaptığı açıklamada, Kadınlarla çocukların özellikle teravih namazlarına katılımının arttırılması yönünde çabaları olduğunu belirtti. Bardakoğlu, şunları kaydetti: ‘’Teravih namazlarında çocukların, kadınların, gençlerin camide olmasını istiyoruz. Çocuklar koşuştursunlar, kimse onlardan rahatsız olmasın; ‘namazımızı bozuyorlar’ diye düşünmesin istiyoruz. Kadınların teravih namazlarında iştiraklerinde yeteri kadar rahat olmadıklarını biliyorum. Kadınlara, camilerin yukarı katlarında yer ayrılıyor. Doğrusu oraya iniş çıkışlar da çok rahat değil. Ama biz oraların rahat, temiz, aydınlık olması, erkekler tarafından doldurulmaması konusunda uyarılar yapıyoruz.’’ Bardakoğlu, orucun kişilik, sabır ve irade eğitimi olduğunu belirterek, ‘’Oruç bir aç kalış değildir. Allah’ın nimetlerinin bir kısmından bir süre geri durarak, hem nimetin kadir kıymetini öğrenmeyi hem de bu nimete ulaşamayan aç, yoksul ve ihtiyaç sahiplerini düşünmeyi öğretir’’ diye konuştu.

FİTRE, 6 YTL OLARAK BELİRLENDİ

Bardakoğlu, Din İşleri Yüksek Kurulu’nca bu yıl için Sadaka-ı Fıtr miktarının, asgarî ücret, geçim standardı, gıda fiyatları, bir kişinin bir günlük asgarî gıda ihtiyacı göz önünde bulundurularak 6 YTL olarak belirlendiğini bildirdi.

Peygamberimiz Hazreti Muhammed’in (asm) ‘’Bir kişi akşama kadar oruç tutar da kötülüklerden uzak durmazsa, gözünü haramdan, dilini yalandan, kulağını kötü sözden, elini yanlış işlerden çekmezse geriye sadece açlık kalır’’ hadisini hatırlatan Bardakoğlu, Ramazanın sadece oruç ayı olmadığını, aynı zamanda insanlara yapıp ettiklerini gözden geçirme ve yenilenme fırsatı verdiğini söyledi.

DEVİR, ARTIK OKUMA DEVRİ

Bardakoğlu, iftar ve sahur sofralarının bütün ailenin bir araya gelmesini, dostlar ve arkadaşlarla buluşulmasını sağladığını belirterek, fitre ve zekâtın da bu ayda verildiğini, dolayısıyla sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın arttığını dile getirdi.

Ramazanın Kur’ân-ı Kerim’in inmeye başladığı ay olduğunu hatırlatan Bardakoğlu, bu sebeple Ramazanın bir bilgi ayı olduğunu kaydetti. Bu ayda mümkün olduğunca çok Kur’ân-ı Kerim ile buluşulmasını tavsiye eden Bardakoğlu, sadece camilerde din görevlilerinin verdiği bilgilerle yetinme döneminin geçtiğini vurguladı. Bardakoğlu, ‘’Artık sadece hocalarımızın, mihrapta, minberde, cami içlerinde verdiği bilgilerle İslâm dini hakkında yeteri kadar bilgileneceğimizi düşünmek, sanmak doğru değil. Devir, okuma ve kendi bilgilerimizi arttırma devri’’ dedi.

İFTARLARDA ESAS OLAN,

İSRAFTAN KAÇINMAKTIR

Aşırı lüks ve israfın herkes için, her dönemde günah olduğunu ve buna karşı toplumsal bilincin arttırılması gerektiğini anlatan Bardakoğlu, bunun sadece Ramazana özel bir durum olmadığını dile getirdi. ‘’Lüks otelde iftar dâveti vermek günah demenin doğru olmayacağını’’ anlatan Bardakoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ’’İnsanların konuklarına, dâvetlerine göre uygun mekânlar seçmeleri en tabiî haklarıdır. Bütün iftarların yerde hasır sererek yapılmasını tavsiye edemeyiz. Bir yanlışı eleştirirken, bir başka yanlışı yapmamak lâzım. Önemli olan lüks ve israfa karşı toplumsal bilincimizin artmasıdır. İftar sofraları bunun sadece çok cüz'î bir kısmını oluşturuyor. Bence iftarlar abartılacak derecede lüks ve israf sofraları olmuyor. Türkiye’de yaz kış açık büfeyle yemek yenilen otellerdeki bu tüketimin belki de binde 1’e iftar sofralarıdır. Peki 999 ne olacak...’’ Ramazan boyunca her iftarda toplumun farklı kesimlerinden konuklar ağırlayacağını belirten Bardakoğlu, ‘’Bunların hiçbirinde lüks ve israf olmasına razı değilim. Bundan kaçınıyoruz’’ dedi.

MEDYAYA CİDDİYET ÇAĞRISI

/ Ankara

31.08.2008


 

YİNE SORU İŞARETLERİ VAR

Makine Kimya Endüstrisi Kurumunun Kırıkkale'deki barut fabrikasında 2.5 top patlayıcı maddenin havaya uçması, önceki yıllarda aynı yerde yaşanan patlamalar gibi şüpheyle karşılandı. Son patlamanın, yakında dâvâsı başlayacak olan Ergenekon operasyonu kapsamında ele geçirilen silâh, bomba, cephane ve mühimmatın kaynağının soruşturulduğu bir ortamda meydana gelmesi dikkat çekti.

Mmdaki ilk patlama 18 Haziran 1986’da yaşandı. Yahşihan yakınlarındaki askerî mühimmat deposundaki patlamada 19 kişi yaralandı. Aynı yılın Ağustos ayında MKE’deki yangını söndürmeye çalışan 7 itfaiye eri, patlama sonucu can vermişti. 2 Şubat 1988’de yine mühimmat fabrikasında bir patlama yaşandı. Bu patlamada can kaybı olmadı. 3 Temmuz 1997’deki patlamada ise Kırıkkale savaş alanına dönmüştü. 2’si çocuk 4 kişinin öldüğü patlama sebebiyle, fabrika çevresinde oturan onlarca kişi de yaralanmış, 40 bin konut hasar görmüştü. Patlamalar sebebiyle halk 3 gün boyunca şehir dışında konaklamıştı.

YARALILARIN KİMLİKLERİ BELİRLENDİ

3 kişinin öldüğü, patlamada yaralanan 26 kişinin kimlikleri belli oldu. Kırıkkale Yüksek İhtisas ve Devlet Hastanesine kaldırılan yaralılar şunlar: Erdoğan Kılıç, Rıza Nihat Emay, Rasim Yılmazer, Hasan Elitok, Ömer Karahasan, Yusuf Aslan, Ferdi Sevci, Abdullah Akan, Muzaffer Kayıkçı, Servet Aktaş, Adnan Yılmaz, Adem Akbal, Halil Tonbul, Yılmaz Keleş, Muhammet Osman Akgül, Mehmet Kaçar, Erdoğan Bahadır, İsmail Bahadır, Vahit Başaran, Yılmaz Çekiç, Şevket Baysal, Emine Pak, Sahir İşkur, Zübeyde Cengiz, Nuran Duman. Yaralılardan Şevket Baysal’ın asker olduğu, el bileğindeki kırık dolayısıyla Yüksek İhtisas Hastanesinde ameliyat edildiği öğrenildi. Yaralılardan el bileği kırılan ve baş parmağı kopan Erdoğan Bahadır da aynı hastanede tedavi görüyor.

Ağır yaralı İsmail Çıtak’ın ise Ankara’ya sevk edildiği bildirilmişti.

HASAR TESPİT KOMİSYONU

ÇALIŞMALARINA BAŞLADI

Kırıkkale MKE Barut Fabrikasındaki patlama sonucu, Bahşılı ilçesinde çok sayıda okul, ev ve iş yerinin camları kırıldı. Fabrikanın yakınındaki Bahşılı ilçesindeki camları kırılan okullar, ev ve iş yerlerindeki hasarın tesbiti için Kaymakamlıkça komisyon kuruldu. Komisyon, hasar tesbit çalışmalarına başladı. İlk belirlemelere göre ilçe emniyet tutanaklarına göre 120 ev ve 25 iş yerinin pencereleri, tavan kaplamaları, bazı yapıların çatı kiremitleri zarar gördü.

Fabrikaya 1 kilometre uzaklıktaki bazı evlerin bahçelerine binaların çatılarına ve balkonlarına patlamadan dolayı beton parçaları fırladığı tesbit edildi. Bazı esnaf, gece, kırılan camlarını taktırdı.

Öte yandan, Kırıkkale Vali Yardımcısı Mustafa Işık, ilçedeki 3-4 okulun camlarının kırıldığını bildirmişti.

/ Kırıkkale

31.08.2008


 

Minikler için yarın zil çalıyor

İLKÖĞRETİM 1. sınıf ile okul öncesi öğretime kayıt yaptıran minik öğrenciler yarın okulla tanışacak. 2008-2009 eğitim-öğretim yılı 8 Eylül 2008 Pazartesi günü başlayacak.

Millî Eğitim Bakanlığının ‘’İlköğretim 1. sınıflar ile ana sınıflarına başlayacak öğrencilerin okul korkularını yenmelerini ve okula uyumlarını sağlamak’’ amacıyla gerçekleştirdiği uygulama kapsamında minik öğrenciler bu yıl 1-5 Eylül arasında ‘’uyum programı’’na alınacak. Öğrenciler, uyum programında öğretmenlerinin gözetiminde çeşitli faaliyetlere katılacak, okullarını, arkadaşlarını, öğretmenlerini tanıyacak. Öğrencilere ‘’okula güvenle gidip gelme’’ eğitimi de verilecek. Bu süreçte veliler de ‘’çocuklarıyla okula gidip gelmelerinin alışkanlık haline gelmemesi için’’ zaman zaman sınıf ortamına alınacak, rehberlik ve psikolojik danışma servislerince bilgilendirilecek.

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8 EYLÜL’DE BAŞLAYACAK

2008-2009 eğitim-öğretim yılı 8 Eylül 2008 Pazartesi günü başlayacak. İlköğretim okullarındaki 10 milyon 870 bin ve liselerdeki 3 milyon 245 bin olmak üzere toplam 14 milyon 115 bin öğrenci ile 600 bine yakın öğretmen ders başı yapacak. MEB, ilköğretim ve ortaöğretim öğrencileri ile öğretmenlere toplam 165 milyon adet ücretsiz kitap dağıtacak. İlköğretim ve ortaöğretim öğrencilerine ders ve çalışma kitapları, öğretmenlere de kılavuz kitaplar verilecek. Ders kitapları, okulların açıldığı gün sıraların üzerinde hazır bulundurulacak. Her öğrenci için ayrı ayrı hazırlanan poşetlerde bütün ders kitapları yer alacak. Eğitim-öğretim yılının ilk yarısı 23 Ocak 2009 Cuma günü sona erecek ve öğrenciler 26 Ocak-6 Şubat 2009 tarihleri arasında tatil yapacak. İkinci yarıyıl 9 Şubatta başlayacak ve 12 Haziranda sona erecek.

/ Ankara

31.08.2008


 

Şırnak’ta çatışma: 2 şehit

ŞIRNAK'IN Silopi ilçesi Cudi Dağı bölgesinde PKK’lı teröristlerle çıkan çatışmada 2 asker şehit oldu.

Silopi’nin Cudi Dağı kırsalında güvenlik güçleriyle PKK’lı teröristler arasında çıkan çatışmada Sivaslı Piyade Çavuş Zekeriya Demirkaya ile Zonguldak’ın Alaplı ilçesinden Jandarma Er Erhan Boz şehit oldu. Bölgede hava destekli geniş çaplı operasyonlar başlatıldı.

/ Şırnak

31.08.2008


 

İzmir'de okullarda su dağıtımı yapılacak

İZMİR Büyükşehir Belediyesi, su deposu yapma kararı aldığı Karşıyaka, Bornova ve Çiğli bölgelerindeki ilköğretim okullarında, bu hafta başından itibaren pet şişeylerle su dağıtımı da gerçekleştirecek.

Belediyeden yapılan yazılı açıklamaya göre, ilköğretim 1. sınıf öğrencilerinin ders başı yapacağı bu hafta başından itibaren, sudaki arsenik oranının daha yüksek olduğu Karşıyaka, Bornova ve Çiğli bölgelerindeki okullara pet şişelerle içme suyu dağıtılacak. Söz konusu bölgelerdeki öğrencilerin, sağlıklı içme suyu ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla okullara su deposu takma kararı alan belediye, depolar yapılıncaya kadar geçecek bir haftalık süre boyunca, üç ilçedeki 158 ilköğretim okulunun öğrencilerine, her gün yarımşar litrelik pet şişe suyu dağıtacak.

/ İzmir

31.08.2008


 

Toptan ile Erdoğan TBMM’de biraraya geldi

TBMM Başkanı Köksal Toptan ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan TBMM’de biraraya geldi.

Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvvetleri Günü dolayısıyla Genelkurmay Karargahı Şeref Salonu’ndaki kabul törenine katıldıktan sonra TBMM’ye geçti. Erdoğan, TBMM Başkanı Köksal Toptan’ı TBMM’deki makamında ziyaret etti. Görüşme basına kapalı gerçekleşti.

/ Ankara

31.08.2008


 

30 Ağustos törenlerle kutlandı

30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetleri Günü, tüm yurtta, KKTC’de ve dış temsilciliklerde törenlerle kutlandı. Başkentte ilk tören, Anıtkabir’de düzenlendi.

Genelkurmay Başkanı Başbuğ ile kuvvet komutanları, 18. ve 19. yüzyılda kullanılan savaş kıyafetleri giyen askerlerin kapısında nöbet tuttuğu Genelkurmay Başkanlığı Karargahı Şeref Salonunda tebrikleri kabul etti. İstanbul’daki kutlamalarda Taksim Cumhuriyet Anıtı’nda gerçekleştirildi. Törene, İstanbul Valisi Muammer Güler, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ergin Saygun, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ile üniversiteler, siyasî partiler, yargı organları ve çeşitli sivil toplum örgütleri temsilcileri katıldı. Tören dolayısıyla Taksim çevresinde geniş güvenlik tedbirleri alındığı görüldü.

/ İzmir

31.08.2008


 

Balık çiftliği sorunu çözülecek

KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, özel koyların ‘’balık çiftliği yatağı veya mezarı’’ haline gelmesini istemediklerini belirterek, konuyla ilgili kanun tasarısının yeni yasama yılında TBMM’ye gönderileceğini, sorunun bu yıl sonu gelmeden çözüleceğini söyledi.

Günay, balıkçılığın Türkiye’ye gelir getirdiğini, hatta balığın, turizmin vazgeçemeyeceği tüketim alanlarından biri olduğunu ifade ederek, ‘’Buna ihtiyacımız var ama biz doğamızın, turizm bölgelerimizin, mavi tur ya da konaklama tesisleri tarafından kullanılan özel koylarımızın bir balık çiftliği yatağı, mezarı olmasını istemiyoruz’’ dedi. Günay, ‘’her şey dahil’’ sisteminden de yakınmaların olduğunu, ancak bazen bunların ‘’çok abartılı, haksız, gerçekle ilgisi olmayan ve ucuz fiyat söylemleriyle ortaya çıktığını’’ kaydetti. Türkiye’de Akdeniz çanağındaki ‘’en pahalı’’ denilebilecek bazı tesislerin bulunduğunu ve ciddî doluluk yaşadığını ifade eden Günay, ‘’Turizmde, İspanya, İtalya ve Türkiye gibi büyük ülkeler her keseye hitap etmek zorundadır. Çantasını kapıp, Avrupa’dan çıkan öğrenci de ailesine bir villa tutarak gelip Türkiye’de eğlenmek isteyen de kendi zevk ve anlayışına uygun mekan bulabilmelidir. Bunların ikisi de var Türkiye’de, ikisi de para kazanıyor’’ diye konuştu. Bakan Günay, turizm tahsisleri konusunda çok daha dikkatli, duyarlıyız olduklarını, geleceğe hukuk açısından güvenle bakılabilen bir süreç işletmeye çalıştıklarını söyledi.

/ Ankara

31.08.2008


 

Avrupa Aile Hekimliği Kongresi, İstanbul’da

İSTANBUL'DA yaklaşık 40 ülkeden 4 binin üzerinde hekimin katılımıyla 4-7 Eylül tarihleri arasında “Avrupa Aile Hekimliği Kongresi” yapılacak. Avrupa Aile Hekimliği Kongresi Bilimsel Komite Başkanı Prof. Dr. Füsun Ersoy, kongrenin bu alanda “dünyanın ikinci büyük kongresi” özelliğini taşıdığını söyledi.

Aile hekimliğinin hastane kuyruklarının son bulması ve hastaların sıkıntı çekmeden dertlerine çare bulmaları için önemli olduğuna dikkati çeken Ersoy, kongrenin hedefinin “Türkiye’de aile hekimliği uygulamalarının evrensel tanım ve temel ilkeleri doğrultusunda gerçekleştirilmesine katkıda bulunmak, bu uygulamalarda görev alan hekimlerin günlük pratiklerde karşılaştıkları klinik problemlere güncel bilimsel yaklaşımlar bulmak ve birinci basamak bakış açısıyla aktarılacak çalıştay, panel, sempozyum ve diğer oturumların pekiştirilmesini sağlamak” olduğunu kaydetti. Şu anda 22 ilde yaklaşık 15 milyon kişinin aile hekimliği uygulamasından yararlandığını anlatan Ersoy, “2010 yılında tüm Türkiye’de, (Türkiye’ye Özgü Aile Hekimliği Modeli) hayata geçecek” diye konuştu.

/ İstanbul

31.08.2008


 

Balıkçı bu sezon rekor bekliyor

İstanbul’daki 1900 balıkçı yarın “Vira Bismillah” diyerek denize açılacak. İstanbul Balık Komisyoncuları Derneği Başkanı Mehmet Uçan, “Bu sezon balık rekoru bekliyoruz. Palamut, çinekop, hamsi ve istavriti bol bol tüketilecek” dedi.

İSTANBUL Balık Müstahsilleri Derneği Başkanı Ahmet Menekşe, yaptığı açıklamada, balık avı yasağının yarın kalkacağını hatırlattı. Yasağın kalkmasının ardından ülke genelinde 21 bin, İstanbul’da ise bin 900 balıkçının, balık avı sezonunun ilk seferine çıkacağını anlatan Menekşe, balıkçı teknelerinin büyük bir bölümünün, Tuzla tersanelerinde yaşanan olaylardan dolayı bakımını yaptıramadığını dile getirdi.

Ahmet Menekşe, balıkçı gırgırlarının yanaştığı limanların yetmediğini, altyapılarının da yetersiz olduğunu ifade ederek, ‘’Balıkçılık sektörü, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Müsteşarlığındaki bir birimde toplanmalı. Çünkü, balıkçılık sektörü Türkiye’nin görünmeyen lokomotiflerinden biri’’ dedi.

Savaş gemilerinin Karadeniz’e geçiş yaptığını hatırlatan Menekşe, ‘’Bu durum balığı da, balıkçılığı da etkiler. Çünkü kendi sularımızda 50-100 mile kadar açılıp balık avlıyoruz. Bu tedirginlik oldukça nasıl açılacağız, nereye kadar açılacağız? Savaş gemilerinin dolaştığı sahaların çevresinde avlanıyoruz. Balık fiyatları da bu durumdan etkilenecek. Balık, halka istediğimiz fiyatta gitmeyecek’’ diye konuştu. İstanbul Balık Komisyoncuları Derneği Başkanı Mehmet Uçan da, ‘’Bu sezon balık rekoru bekliyoruz. Vatandaş, palamut, çinakop, hamsi ve istavriti bol bol tüketecek’’ dedi.

Karadeniz’de bol palamut ve istavrit avı beklentisi

Karadeniz’de av yasağının sona ermesiyle Zonguldaklı balıkçılar, palamut ve istavritin bol avlanacağını tahmin ediyor. Alaplı İlçesi Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Ertan Yılmaz, balıkçıların son hazırlıklarının tamamlandığını, “rastgele” deyip denize açılmayı beklediklerini söyledi. Karadeniz’de oltalara takılan 80-250 gram ağırlığındaki palamutların, bu balığın bol olacağını gösterdiğini anlatan Yılmaz, “Son 1 aydır bölgemizde esen poyraz bizi tedirgin ediyor. Çünkü palamut, bu rüzgârı sevmiyor ve bölgemizden uzaklaşıyor. Ancak, diğer kıyılardan gelen haberler bizi palamudun bol olacağı yönünde umutlandırıyor. Ayrıca, istavrit, lüfer ve çinekopun da fazla oranda avlanacağını tahmin ediyoruz. Av yasağının kalktığı ilk günlerde balık fiyatları yüksek olabilir. Ancak, daha sonra avın fazlalığına göre düşüş yaşanacaktır. Ramazan ayında dar gelirlinin ve balıkçılarının yüzünün gülmesi en büyük dileğimizdir”dedi.

/ İstanbul

31.08.2008


 

Maytaptan yaralanan vekil kulağından ameliyat edildi

TOKAT'IN Turhal ilçesinde düzenlenen festival faaliyetleri sırasında ateşlenen maytabın yerinden çıkarak protokol bölümüne sıçraması sonucu yaralanan AKP Tokat Milletvekili Dilek Yüksel’in kulağından ameliyat edildiği bildirildi.

Milletvekili Yüksel’in tedavi gördüğü Tokat Medical Park Hastanesi Başhekim Yardımcısı Halis Yılmaz, yaptığı açıklamada, önceki gün akşam Turhal’daki tedavisinin ardından hastanelerine kaldırılan Yüksel’in, sağ kulağında doku kaybı oluşması sebebiyle ameliyata alındığını kaydetti. Milletvekili Yüksel’in, sağ kulağındaki doku kaybının giderilmesi için kulak burun boğaz ve plastik cerrahi uzmanı tarafından yaklaşık 1.5 saat süren ameliyat gerçekleştirildiğini ifade eden Yılmaz, başarılı geçen ameliyattan çıkan Yüksel’in sağlık durumunun şu anda iyi olduğunu ifade etti. Tokat’ın Turhal ilçesinde önceki gün akşam saatlerinde gerçekleştirilen 14. Kültür ve Sanat Festivali sırasında ateşlenen maytabın yerinden çıkarak protokol bölümüne sıçraması sonucu aralarında AKP Tokat Milletvekili Dilek Yüksel’in de bulunduğu 13 kişi yaralanmıştı.

/ Tokat

31.08.2008


 

Meslek eğitimi için eylem planı

MİLLÎ Eğitim Bakanlığı , meslekî ve teknik eğitimdeki öğrenci sayısını arttırmak amacıyla genel liselerin kontenjanlarının sınırlandırılmasından Seviye Belirleme Sınavı’na giren ve girmeyen öğrencilerin çeşitli yöntemlerle meslek okullarına yönlendirilmesine, meslek okullarındaki öğrencilerin 10. sınıftan itibaren sigortalanmasına kadar bir dizi tedbir alınmasına ilişkin eylem planı hazırladı.

2008-2012 yılları arasını kapsayan planda, alandaki sorunlar ve çözüm teklifleri tek tek sıralandı. Planda, kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör ve sivil toplum örgütleriyle yapılacak işbirliği konuları belirlenerek, plandaki çözüm tekliflerinin uygulanmasını sağlayacak kanun ve yönetmelik düzenlemeleri, genelge ve protokoller, işbirliği çalışmaları sıralandı. ‘’Eylem Planı’’nda, Hükümet programında, meslekî ve teknik eğitimin ortaöğretim içindeki payının 2012 yılı sonuna kadar yüzde 38’den yüzde 50’ye çıkarılması hedefine yer verildi. Birçok yerde meslek okullarına talep olmasına rağmen derslik yetersizliği sebebiyle yeterli sayıda öğrenci kaydı yapılamadığı vurgulanan planda, diğer yandan ortaöğretim kurumuna kayıt yaptıran öğrencinin okulunu benimsediği ve ortak 9. sınıf sonrasında okulunu değiştirmeye istekli olmadığının gözlendiği belirtildi. Planda, özel sektörün meslekî ve teknik eğitim okulu açma konusunda isteksiz davrandığı da kaydedildi.

“Eylem Planı”nda, tesbit edilen bu sorunların ortadan kaldırılması için 2008-2012 yılları arasında gerçekleştirilecek “çözüm” uygulamalarından bazıları şöyle:

Bütün okul türlerini ve kontenjanlarını kapsayan ortak bir kılavuz hazırlanması ve ilköğretim mezunu öğrencilerin Seviye Belirleme Sınavları (SBS) sonucunda e-kayıt yoluyla mesleki eğitime yönlenmelerinin sağlanması,

SBS’ye girmeyen öğrencilerin istekleri de göz önüne alınarak meslekî eğitime yöneltilmesi,

Uzun vadede genel liselerin kontenjanları sınırlandırılarak meslekî ve teknik eğitim okul ve kurumlarının kontenjanlarının arttırılması yoluna gidilmesi,

Genel liselerin boş kapasitelerinin meslekî ve teknik eğitim amacıyla ortak kullanıma açılması,

Özel sektörün mesleki ve teknik eğitim okulları açmasına imkân sağlanması, bunlara vergi indirimi, uzun vadeli ve düşük faizli kredi arsa temini gibi teşvikler verilmesi,

Meslekî ve teknik ortaöğretim kurumları mezunlarının mühendislik ve diğer fakültelere girişlerinde ek puan uygulanması ve ÖSS’deki düşük katsayı uygulamasına son verilmesi,

Meslek okullarının son sınıflarına haftada 1 saatlik “Girişimcilik Dersi” konulması,

Yabancı dil dersi haftalık ders saatlerinin arttırılması, meslekî yabancı dil dersinin zorunlu olması,

Kanunda değişiklik yapılarak çıraklık eğitiminin alt limitinin 1 yıla çıkarılması,

Meslekleri tanıtacak ve sevdirecek animasyon veya çizgi filmler hazırlanarak ulusal ve yerel televizyon kanallarında yayımlanması.

/ Ankara

31.08.2008


 

3G ile cepler coşacak

CEP telefonlarında üçüncü nesil hizmetler anlamına gelen 3G (Third Generation) ile ADSL’den daha hızlı internet bağlantısı cep telefonlarına gelecek, cep telefonundan görüntülü konuşma ve TV izlemek başta olmak üzere, bilgisayarda yapılan hemen her şey mümkün olacak.

lınan bilgilere göre, cep telefonlarında ilk olarak WAP ve GPRS bağlantılarıyla kullanılmaya başlanan internet hizmetleri, Türkiye’de 3G hizmetlerinin GSM operatörlerince verilmeye başlanmasıyla birlikte, yeni bir döneme girecek. Türkiye’de şu anda kullanılan ve 2G olarak da nitelendirilen WAP ve GPRS bağlantılarında, ancak, ADSL’den önce kullanılan çevirmeli modemlerin (56k modem) hızına ulaşılabiliyor.

GPRS’in biraz daha gelişmişi olan EDGE bağlantısı ise çevirmeli modemden daha hızlı olsa da görüntülü konuşma ya da internette takılmadan sörf için yeterli düzeyde değil. Ancak 3G ile bugünkü ADSL bağlantısının birkaç katı daha hızlı internet bağlantısı (HSDPA) cep telefonlarından kullanılabilir olacak. 3G ile internet kullanımı, cep telefonlarının ayrılmaz bir parçası haline gelecek. Gittikçe bilgisayarların işlevlerini kazanan cep telefonları sayesinde, bilgisayarda internet aracılığıyla yapılan hemen her şey cep telefonlarından yapılabilecek.

Meselâ 3G’nin sağladığı video görüntülerinin internetten aktarımı sayesinde, cep telefonlarından görüntülü konuşma yapılabilecek. Bu, Türkiye’de yaklaşık 1,5 yıldır satılan üst model cep telefonlarının çoğunda bulunan, ön yüzdeki kamera vasıtasıyla olacak. Geniş bant internet sayesinde, internet üzerinden TV yayınları izlenebilecek, film ve müzik klipleri indirilebilecek, çok oyunculu oyunlar oynanabilecek, videolu mesajlaşma, uzaktan eğitim ve dil eğitimi gibi uygulamalar gerçekleştirilebilecek. 3G sadece cep telefonlarına değil, dizüstü bilgisayarlara da yüksek hızlı internet imkânı sağlayacak. Hatta evlerde dahi ADSL’den daha hızlı olduğu için, fiyatının uygun olması halinde 3G internet bağlantısı tercih edilebilecek. Kısa süre önce KKTC’de kullanılmaya başlanan 3G’nin, Telekomünikasyon Kurumunca 3G ihalesinin gerçekleştirilmesiyle, Türkiye’de de 2009 yılı içerisinde devreye girmesi bekleniyor.

/ İstanbul

31.08.2008


 

Büyük patlama deneyi riskler içeriyor

VRUPA İnsan Hakları Mahkemesi , aralarında bazı araştırmacıların da bulunduğu bir grup Avrupalı vatandaşın, “Büyük Hadron Çarpıştırıcı” aleyhindeki başvurusunu reddetti.

Alman kaos teorisyeni Otto Rössler’in etrafında bir araya gelen insanların, AB’nin nükleer araştırma merkezi (CERN)’in 10 Eylülde hizmete sokacağı laboratuvarda yapılması planlanan “parçacık çarpıştırma” deneyine mani olabilmek için Salı günü verdikleri dilekçeyi değerlendiren AİHM, başvuruyu dün reddetti. Kâinatın oluşumuyla ilgili “büyük patlama” teorisini doğrulayabileceği düşünülen deneye itiraz edenler, deney sonucu “dünyayı yutabilecek mini kara delikler” ortaya çıkması ihtimalini öne sürüyor ve Fransa-İsviçre sınırındaki CERN laboratuvarının kapatılmasını istiyor. Vatandaş grubunun sözcüsü Viyanalı Markus Goritschnig, “Deney durdurulsaydı, şimdiye kadar hiç atılmamış bir adım atılmış olacaktı” dedi ve mahkemenin, yine de dava dilekçesini esastan görüşmesini beklediklerini belirtti. “Mini kara deliklerin, bilinen en tehlikeli nesneler olabileceğini” söyleyen Goritschnig, deneye katılan 26 fizikçinin “ateşle oynadığını” iddia etti. Bilimadamları, CERN deneyiyle fiziğin başlangıcına, maddenin ilk kez kütle kazandığı ana gitmeyi ve maddenin sebep ve nasıl kütle sahibi olduğu sorusunu cevaplandırmayı tasarlıyor.

İsviçre-Fransa sınırında, 27 kilometrelik bir tünel içerisinde bulunan parçacık hızlandırıcıyı harekete geçirmek o kadar kolay değil; önce makinenin 8 ana parçası -271 dereceye kadar soğutulacak. Ardından, 1600 adet süper-iletken mıknatıs düzgün olarak çalıştırılacak. Deney sırasında bütün parçaların senkronize şekilde çalışması şart. Saniyede 800 milyon parçacık çarpışması olması beklenen “yüzyılın deneyi”, yerin 150 metre altında yapılacak. Deneye Türkiye’den de bilimadamları katılıyor.

31.08.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün haberler

Site yöneticisi | Editör
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır