Haberler

RAMAZAN’A MERHABA

Onbir ayın sultanı Ramazan, yarın akşam kılınacak ilk teravih ile başlıyor. Pazar'ı Pazartesi'ye bağlayan gece de ilk sahura kalkılacak. İlk iftar Ankara’da 19.30’da, İstanbul’da 19.46’da, İzmir’de 19.51’de, Hakkari’de 18.44’de yapılacak.

KÖTÜ ALIŞKANLIKLARA VEDA

Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Balcıoğlu, Ramazan'da gün boyu nikotin almayan vücudun iftardan sonra da nikotin alma isteğinin azaldığını belirterek, Ramazanın sigara ve alkolü bırakmak için iyi bir fırsat olduğunu bildirdi.

Belediyeler Ramazan’a hazır

İSTANBUL'DA ilçe belediyeleri, kuracakları iftar çadırları ve dağıtacakları sıcak yemeklerle Ramazan ayında yoksullara ulaşmaya çalışacak. Belediyelerden alınan bilgilere göre, belirlenen noktalarda evlerine yetişemeyen vatandaşlar ile yoksulların iftarlarını yapabilmeleri için çadırlar kuracak belediyeler, ayrıca çeşitli faaliyetler düzenleyecek.

Eyüp Belediyesi, Ramazan ayı boyunca Alibeyköy, Veysel Karani ve Eyüp Sultan meydanlarında kurulacak iftar çadırlarında, günde ortalama 5 bin kişiye iftar yemeği verecek. Belediye aşevi araçları ile her gün yardıma muhtaç 600 aileye sıcak yemek dağıtılacak. Belediye, ay boyunca 10 bin aileye de kuru gıda yardımı yapacak. Ramazan süresince Eyüp Sultan Camii meydanında 90 stanttan oluşan kültür ve kitap fuarı kurulacak. Ayrıca Eyüp Belediyesi’nin iftar çadırlarında fasıl, orta oyunları, paneller, toplantı ve söyleşiler düzenlenecek.

BEYOĞLU VE ŞİŞLİ

Beyoğlu Belediyesi, Ramazan faaliyetleri kapsamında Kasımpaşa, Cinderesi, evlendirme dairesi yanında ve 32 adet dernek merkezinde günde toplam 6 bin kişiye iftar yemeği verecek. Taksim Gezi Parkı’nda ise Ramazan eğlenceleri düzenlenecek. Şişli Belediyesi, Mecidiyeköy ve Ayazağa’da kuracağı iftar çadırlarında 5 bin kişinin orucunu açmasını sağlayacak. Belediye ayrıca 5 bin aileye 4 kişilik iftar kumanyası ile 50 bin aileye 50 bin kuru gıda paketi dağıtacak.

Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün de Ramazan ayı boyunca orucunu açacağı Mecidiyeköy viyadük altında kurulacak olan iftar çadırında, iftar saati öncesinde fasıl dinletisi yapılacak. Ayazağa Mahallesi’nde kurulacak iftar çadırında ise iftar sonrasında orta oyunları gerçekleştirilecek.

KÜÇÜKÇEKMECE

Küçükçekmece Belediyesi, Sefaköy’de Sancaktül yanında ve Başakşehir 1. Etap Yürüyüş Yolu’nda olmak üzere iki farklı noktada kuracağı iftar çadırlarında, her akşam 4 bin kişiye iftar yemeği dağıtacak. İftar çadırına gelemeyecek durumda olan 750 vatandaşa ise Küçükçekmece Gönüllüleri aracılığıyla sıcak yemek dağıtımı yapılacak. İftar sonrasında ise hatiplerin sohbetleri, şiir dinletileri ve sanatçıların sahne alacağı Ramazan şenlikleri düzenlenecek. Ayrıca çocuklara yönelik eğlence programları, meddahlar ve orta oyunları sunulacak.

GAZİOSMANPAŞA, FATİH-BAKIRKÖY

Gaziosmanpaşa Belediyesi, Ramazanda Bağlarbaşı Caddesi’nde başlayacak ve 29 Eylülde Karadeniz Mahallesi Namık Kemal Caddesi’nde sona erecek. 15 ayrı mahallede kurulacak toplu sokak iftarlarında, bir ay boyunca yaklaşık 30 bin kişiye iftar yemeği verilecek. Belediye tarafından belirlenen yardıma muhtaç 15 bin aileye de kuru gıda yardımı yapılacak.

Öncesinde sema gösterilerinin yapılıp, tasavvuf müziğinin dinleneceği iftar yemeklerinin ardından ise çocuk tiyatrosu, Karagöz ve Hacivat, kukla gösterileri ve orta oyunu sahnelenecek. Teravih namazı sonrasında vatandaşların bilgilenmeleri ve eğlenmeleri için dört mahallede her Cumartesi günü Dursun Ali Erzincanlı, Sami Özer, Doç. Dr. Nihat Hatipoğlu, Zeyd Soto ve Grup Seyfullah, İkbal Gürpınar, Bedirhan Gökçe, Necmettin Nursaçan ve Erkan Mutlu’nun katılacağı sohbet, şiir dinletileri ve çeşitli konserler gerçekleştirilecek. Fatih Belediyesi, Hava Şehitleri Parkı içerisinde kurulacak Sohbet Köşkü ile hayırsever vatandaşların bağışlarıyla Çarşamba Çukurbostan, Gazi Kara Ahmet Paşa Camii, Topkapı ve Arakiyeci Mehmet Ağa Camii Mevlânâkapı’da kurulacak iftar çadırlarında, yaklaşık 2 bin kişiye iftar yemeği verecek.

Fatih’te Saraçhane İtfaiyesi önündeki Anıt Park’ta ‘’Ramazan Kasabası’’ kurulacak. 42 kuruluşun stant açacağı kasabada, çocuk oyun alanları, şişme park, çarpışan otolar, kır kahvesi ve yörük çadırı bulunacak. Ayrıca tiyatro gösterileri, cambaz, tahta bacak gösterileri de yapılacak. Park içerisinde ayrıca ‘’Ramazan Sohbet Çadırı’’ da kurulacak. Fatih’te ikinci faaliyet alanı olarak Hırka-i Şerif Camisi çevresi dikkat çekiyor. Burada kurulacak 55 stantta vatandaşlara kültürel eserler sunulacak.

Bakırköy Belediyesi, Kartaltepe Millet Parkı ve Osmaniye Yeni Cami karşısındaki alana toplam 2 bin kişiye 4 çeşit yemeğin verileceği iftar çadırları kuracak.

Ayrıca iftar çadırına gidemeyecek durumdaki maddî durumu kötü olan vatandaşlara tanesi 45 YTL tutarında 5 bin erzak paketi dağıtımı yapılacak.

“Ramazan Çadırı İrfan Sofrası” açılıyor

BAĞCILAR Belediyesi, 14 yıldır Ramazan aylarında kurduğu “Ramazan Çadırı İrfan Sofrası” ile, binlerce kişiye hem iftar yemeği veriyor hem de kültür-sanat faaliyetleri düzenleyerek farklı bir ramazan ayı yaşamalarına imkan tanıyor. Ramazan faaliyetlerinin yapılması için 15 bin m² alan ayrıldı. Bin 250 m²lik kapalı alanda hem iftar verilecek hem de kültürel faaliyetler düzenlenecek. Geri kalan alanda ise, otopark, 40 adet stant, bay-bayan wc, mescit ve dev lunapark kuruldu. İlçede bulunan hayırsever işadamları tarafından karşılanacak olan ve her akşam 2 bin 500 ile 3 bin kişinin iftar yapacağı çadırda, Türkiye’nin gündemindeki konular, sahalarında uzman ilim adamlarıyla, yazarlarıyla, siyasetçileriyle konuşulacak. Yine her akşam, halkımızın yakından tanıdığı sanatçılar da Ramazan boyunca Ramazan Çadırında bulunacak. Paneller, konferanslar, şiir şölenleri, tiyatrolar, yarışmalar, yetim ve komşuluk haftaları, çocuk, hanımlar ve engelli vatandaşlara yönelik programlar yer alacak.

İstanbul/ Ümit Kızıltepe

Sarıyer’de Ramazan bir başka güzel

SARIYER Belediyesi, on bir ayın sultanı Ramazan Ayı’nın yaklaşmasıyla birlikte hazırlıklarına hız kattı. Geçen yıllarda da olduğu gibi bu yıl da düzenlenecek kültürel faaliyetlerle vatandaşlar Sarıyer’de Ramazan’ın ayrıcalığını yaşayacak.

Sarıyer Belediyesi tarafından geleneksel hale getirilen ve bu yıl 5.si düzenlenecek olan geleneksel Ramazan faaliyetlerinin kapsamında beş ayrı noktada kurulacak iftar çadırlarında her akşam 3 bin kişiye sıcak yemek verilecek. Ayrıca Sarıyer Belediyesi maddî durumu iyi olmayan 15 bin aileye de gıda yardımında bulunacak.

90 BİN KİŞİYE YEMEK VERİLECEK

5. Geleneksel Ramazan Etkinlikleri kapsamında, Sarıyer Merkez Sarıyer İlköğretim Okulu yanı, İstinye Otopark alanı, Ferahevler Mahallesi top sahası, İstinye de Maxi Center önü ve Çayırbaşı olmak üzere 5 ayrı noktada iftar çadırı kurulacak. İstinye Maxi Center önünde kurulacak olan iftar çadırında hayırsever iş adamları işbirliği ile vatandaşlara iftar verilecek. Çayırbaşı mahallesinde ise vatandaşlara evlerine götürmek üzere sıcak yemek dağıtılacak. Sarıyer Belediyesi Ramazan ayı boyunca toplam 90 bin kişiye sıcak yemek verecek. Ramazan programı içerisinde Sarıyer Meydanı’nda kurulacak çadırda çocuklara yönelik ‘’orta oyunları, kukla tiyatroları, palyaço, illüzyon, tahta bacaklar’’ gibi gösterilerin yanında sohbet programları da düzenlenecek. Çadır faaliyetleri kapsamında “Ahmet Özhan, Zekai Tunca, Dursun Ali Erzincanlı, Mehmet Akça, Uğur Arslan, Bedirhan Gökçe ve Kürşat’’ izleyicilerle buluşacak, tasavvuf ve sema gösterileri de yer alacak.

AHMET TURAN SÖYLER/İstanbul

ANADULU YAKASINDA HAZIRLIKLAR

TAMAM

ÜSKÜDAR’DA RAMAZAN

Üsküdar Belediyesi, Üsküdar İskelesi ile Harem Otogarı, Üsküdar Belediyesi Aşevi, Bahçelievler, Esatpaşa, Yavuztürk ve Ünalan mahallelerinde kurulacak iftar çadırlarında, iftar saatinde eve yetişemeyenler, ihtiyaç sahipleri, ‘’birliktelik ve paylaşma duygusunu yaşamak isteyen’’ yaklaşık 20 bin kişiye iftar yemeği dağıtacak. Çorba, etli nohutlu pilav, tatlı ve içeceğin bulunduğu iftar yemekleri, belediyenin aşevinde aşçılar tarafından yapılacak.

Kadıköy Belediyesi, gönüllülerden ve bağışçılardan toplanan yardımlarla Küçükbakkalköy’deki aşevinde gönüllü kadınlar tarafından pişirilecek 3 çeşit sıcak yemeği, Küçükbakkalköy, Yenisahra, Dumlupınar, Eğitim, Barbaros, Kayışdağı, Atatürk, İnönü, İçerenköy ve Fikirtepe mahallelerinde maddî durumu yetersiz yaklaşık 5 bin aileye dağıtacak. Ayrıca maddî durumu yetersiz ailelere gıda paketleri dağıtılacak.

KARTAL VE BEYKOZ

Kartal Belediyesi, Kartal Meydanı ile Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil servisi önüne kuracağı çadırlarda, toplam 1500 kişiye iftar yemeği dağıtacak. Ayrıca meydana kurulan çadırda, iftar sonrası çeşitli kültür-sanat faaliyetleri gerçekleştirilecek. Çadırın yanına çocuklar için eğlence merkezi ile vatandaşların çeşitli ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri alış veriş stantları yerleştirilecek. Beykoz Belediyesi, Kavacık’ta hazırlanacak iftar çadırında yaklaşık 500 kişiye hayırsever iş adamlarının katkılarıyla iftar yemeği verecek. Belediye, Ramazan ayı süresince ihtiyaç sahibi 4 bin aileye de kuru gıda ve giysi yardımında bulunacak. Sokak ve mahallelerde yapılacak faaliyetlerin bir bölümünde, Türk sinemasının önemli yönetmenlerinden Mesut Uçakan’ın ‘’Anne ya da Leyla’’, ‘’Atıf Hoca’’ ve ‘’Anka Kuşu’’ gibi eserleri, geleneksel sanatların yaşayan önemli temsilcilerinden Ünver Oral’ın Karagöz ve Hacivat sahnesinden eğlenceli kesitler sunulacak. Beykoz Belediyesi Tiyatro Topluluğu Ramazan ayı boyunca her Pazar Devlet Tiyatroları Beykoz Feridun Karakaya Sahnesi’nde Necip Fazıl Kısakürek’in ‘’Bir Adam Yaratmak’’ adlı oyununu sahneleyecek. Orta oyunu, çocuklara yönelik film gösterimleri, tasavvuf müziği konserleri ve el sanatları sergilerinin de olacağı faaliyetler, ilçe sakinlerine Ramazana ait eğlenceleri eski günlerin şahitleriyle yaşama imkânı sunacak.

30.08.2008

LAİKLİK VURGUSU VAR, DEMOKRASİ VE HUKUK YOK

TSK’daki komuta kademesi değişikliklerinde yapılan konuşmalara bu sene de laiklik, ulus devlet, irtica ve bölücülük vurguları damgasını vururken, demokrasi ve hukuk devletinden söz edilmemesi yadırgattı. Yeni K.K. Komutanı Orgeneral Koşaner’in üniter yapımızı tehdit ettiğini ileri sürerek AB’yi ve AB’ye uyum yasalarını eleştirmesi dikkat çekti.

SİYASî MUHTEVALI MESAJLAR TSK’YI

YIPRATIYOR

Yeni Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ’un da aynı üslup ve vurgularla siyasî mesajlar verdiği görüldü. Başbuğ, dinin toplum içinde görünür halde yaşanmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdiği konuşmasında demokrasiye değinmezken, Anayasa Mahkemesinin laiklik yorumlarını savunması da ilgi çekiciydi.

Asker, demokrasiden neden rahatsız?

TSK’DAKİ komuta kademesi değişikliklerinde yapılan mutad konuşmalara bu sene de laiklik, ulus devlet, irtica ve bölücülük vurguları damgasını vururkun, demokrasi ve hukuk devletinden söz edilmemesi dikkat çekti. Kara Kuvetleri Komutanlığını devralan Orgeneral Işık Koşaner’in devir-teslim konuşmasında ulus devlet yapımızı tehdit ettiğini ileri sürerek AB’yi ve AB’ye uyum yasalarını eleştirmesi tepki çekti.

Genelkurmay Başkanlığına atanan Orgeneral İlker Başbuğ’un Genelkurmay Başkanlığı Karargâhı’ndaki devir-teslim törenindeki konuşmasında da aynı üslûp ve vurgular hakimdi. Siyasî mesajlar vermekten çekinmeyen Başbuğ, dinin toplum içinde görünür halde yaşanmasından duyduğu rahatsızlığı da dile getirdi. Başbuğ bol laiklik, irtica ve bölücülük vurgusu yaptığı konuşmasında demokrasiye değinmezken, Anayasa Mahkemesinin laiklik yorumlarını da savundu.

Orgeneral Başbuğ, ‘’Bugün, toplumun bir kesimi yeni bir kültürel kimliğin, yaşam tarzının oluşumunda dini düşüncelere büyük bir ağırlık verildiğini düşünmekte ve gelişmelerden büyük bir endişe duymaktadır. Bu endişe ciddiye alınmalıdır. Çoğulcu demokrasi anlayışı çerçevesinde toplumsal huzur için bu zorunludur’’ diye konuştu. Herkese insan onuruna yakışır asgarî bir hayat seviyesi sağlamasının sosyal devletin bir görevi olduğunu ifade eden Orgeneral Başbuğ, sosyal devlet niteliğinin zayıflamasının toplumları cemaatleşmeye ittiğinin de bir gerçek olduğuna savundu. Orgeneral Başbuğ, ‘’Bu kapsamda giderek güçlenen bazı cemaatler, ekonomiyi yönlendirmeye, sosyopolitik yaşamı biçimlendirmeye, dine bağlı bir yaşam tarzı olarak sosyal kimliklerini ortaya koymaya çalışmaktadırlar. Ancak bu sosyal gerçek doğru analiz edildiği takdirde bu oluşuma karşı alınacak tedbirlerin başarı şansı olabilir’’ dedi.

“LAİKLİK

TEMEL DİREK’’

Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu kaydeden Orgeneral Başbuğ, bu niteliklerin, Cumhuriyetin değiştirilemez temel niteliklerini oluşturduğunu belirtti. Laiklik ilkesinin Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesinin temel direklerinden biri ve Türkiye Cumhuriyeti’ni oluşturan bütün değerlerin de temel taşı olduğunu kaydeden Orgeneral Başbuğ, laikliğin işlevsel tanımının; Anayasanın başlangıç ile 24. ve 174. maddelerinde yer aldığını söyledi. Orgeneral Başbuğ, ‘’Anayasa Mahkemesinin, Anayasa’yı resmen yorumlamaya yetkili tek organ olarak, laikliğe ilişkin yapmış olduğu yorumlar, laikliğin anlamının ortaya konulmasında vazgeçilmez kaynaktır’’ dedi.

30.08.2008

CAMİLER HAZIR

Medeniyetlerin beşiği İstanbul’un tarihî camilerinde, Ramazan için hazırlıklar tamamlandı. İstanbul Müftü Yardımcısı ve Zeytinburnu Müftüsü Yusuf İzzettin Konuk, İstanbul’da 25 ilçedeki 44 camide hatimle teravih namazı kılınacağını bildirdi. Başkentteki belediyeler da, Ramazan ayı öncesinde başlattıkları cami temizlik ve bakım işlerini sürdürüyor.

BAŞKENTTEKİ belediyeler, ramazan ayı öncesinde başlattıkları cami temizlik ve bakım işlerini sürdürüyor. Alınan bilgiye göre, ramazan ayında vatandaşların daha bakımlı bir ortamda ibadet etmelerini sağlamak amacıyla kurulan ekipler, camilerdeki halıları makine ve deterjanlı suyla yıkadılar; cam, kapı ve duvarları silerek, bahçeleri düzenlediler. Ankara Büyükşehir Belediyesi temizlik ekipleri, yıl içinde günde ortalama 12 caminin temizliğini yapıyor. Ankara’nın ilçe belediyeleri de kurdukları ekiplerle camileri temizliyor. İstanbul’da da Ramazan için camilerin iç, dış, şadırvan, tuvalet ve minare temizliği yapıldı. Elektrik, ses ve ışık donanımlarının gözden geçirildi.

30.08.2008

Türkiye ortada kaldı

The Wall Street Journal’de bir makale kaleme alan Hudson Enstitüsünün uzmanı Zeyno Baran, Türkiye’nin NATO müttefiki ABD ile komşusu Rusya arasında kaldığını yazdı.

Türkiye’nin, NATO’ya üye olduğu 1952’den bu yana ittifak ile kuzey komşusu arasında seçim yapmayı hiç istemediğini belirten Baran, ancak şimdi Ankara’nın tam önünde bu tercihin olduğunu ifade etti. Amerika’nın, Gürcistan’a destek için daha fazla gemi göndermek istediğini aktaran Baran, “Reddedilirse Amerika’nın Gürcistan’a destek çabaları zayıflayacak ve Türkiye, Rusya’nın tarafında yer almış olacak” diye kaydetti.

Hem askerî kanatta hem de hükümetteki yetkililerin, ABD’nin Karadeniz’e girmesi yönündeki endişelerini yıllardır açıkladıklarını kaydeden Zeyno Baran, Soğuk Savaş döneminde bile Türkiye ve Rusya etki alanlarını açık bir şekilde belirledikleri için Karadeniz’in barış içinde kaldığına dikkat çekti. Ancak diğer kıyı ülkeleri Romanya ve Bulgaristan’ın NATO’ya girdiğini, Ukrayna ve Gürcistan’ın da Avrupa-Atlantik ittifakına yaklaştığını vurgulayan Baran, “Ankara, potansiyel bir Rus tepkisinden çekindiğini açıkladı” dedi.

Baran, Türkiye’deki düşüncenin ise şu şekilde olduğunu kaydetti: “ABD, NATO’yu Karadeniz’de genişletmek istiyor. Irak’ta olduğu gibi bu durum komşumuzda bir kargaşaya yol açacak, bizi Amerika’nın çekilmesinin ardından ortaya çıkan sonuçlarla uğraşmak zorunda bırakacak. Hepsinin ötesinde eğer Rusya karışırsa, bununla uğraşmak zorunda olan Amerika olmayacak” Ancak yine de Türkiye’nin, Ukrayna ve Gürcistan’ın NATO’ya davet edilmesinden yana olduğunu hatırlatan Baran, Rusya’nın şimdi bu duruma savaş açtığını ve Türkiye’nin yine bir seçim yapmak zorunda kalacağını dile getirdi. Rusya’nın, Amerikan gemilerinin Karadeniz’e girmesi konusunda Türkiye’yi açıkça uyardığını belirten Baran, Rus Dışişleri Bakanı Lavrov’un da Pazartesi günü Ankara’ya geleceğini hatırlattı. Yazısının sonunda “Türkiye nereye gidiyor” diye soran Baran, Türk yetkililerin “bölgedeki çeşitli aktörler arasında arabulucu olarak hareket etmek için çeşitli taraflarla güven temelli ilişkilerini kullandıklarını söylediğini aktardı. Ancak Karadeniz’e daha fazla Amerikan gemisi yaklaştıkça, tercih zamanının da geleceğini kaydetti.

/ New York

30.08.2008

Gurbetçinin dönüş çilesi bitmiyor

EDİRNE Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğüne bağlı Kapıkule, Pazarkule, Hamzabeyli ve İpsala sınır kapılarından yurt dışına çıkış yapmak isteyen gurbetçiler, kilometrelerce kuyruk oluşturdu.

Çalıştıkları ülkelere gitmek için bekleyen gurbetçiler, Kapıkule Sınır Kapısı’nda 5 kilometre, Pazarkule ve Hamzabeyli sınır kapılarında 3’er kilometre, İpsala Sınır Kapısı’nda da 2 kilometre kuyruk oluşturdu.

Yunanistan üzerinden çıkış yapmak üzere Pazarkule Sınır Kapısı’na gelen Sakaryalı Habip Kaygusuz, yaptığı açıklamada, Viyana’ya gitmek üzere Pazarkule Sınır Kapısı’na geldiğini ve 6 saattir kuyrukta beklediğini söyledi.

Bir başka gurbetçi Yelda Bayır da 15 yıldır ilk kez Türkiye’ye arabayla geldiklerini, ancak çektiği ‘’çile’’ üzerine bir daha otomobille gelmemeye karar verdiklerini belirtti.

Bayır, Pazartesi günü iş başı yapması gerektiğini anlatarak, ‘’Pazartesi nasıl yetişeceğiz bilmiyorum. Çile çekiyoruz yollarda, Yunanistan, otomobilleri 10’ar 10’ar gümrüğüne alıyormuş. Neden böyle yapıyorlar anlamıyorum’’ dedi.

Edirne Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğü yetkilileri, gurbetçilerin büyük bölümünün Kapıkule Sınır Kapısı’na yöneldiklerini ifade ederek, bunun üzerine alınan tedbirler çerçevesinde birçoğunun il merkezindeki Pazarkule, Lalapaşa ilçesindeki Hamzabeyli ile İpsala sınır kapılarına yönlendirildiğini söylediler. Gümrük kapıları önünde sıra ihlali olmaması için polis ve jandarma ekipleri aralıksız çalışıyor.

30.08.2008

Rusya’ya misilleme başlıyor

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, 1 Eylül pazartesi gününden itibaren Türkiye olarak Rusya’ya karşı tedbir paketinin uygulamaya konulacağını açıkladı.

Irak Planlama ve Kalkınma Bakanı Ali Baban ile beraberindeki heyetle makamında görüşen Bakan Tüzmen, görüşme sırasında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Bakan Tüzmen, Rusya’ya ticarette yaşanan sorunlara ilişkin sorular üzerine, Rusya’nın gümrük kapılarında Türk TIR’larını herhangi bir neden olmaksızın başka ülkelere yapılmayan bir şekilde engellediğini hatırlatarak, bu engellemelerin tamamıyla Türkiye açısından Dünya Ticaret Örgütü kurallarına aykırı olduğunu ve bu engellemelerin ‘’tarife dışı engel’’ kapsamına girdiğini kaydetti. ‘’Bu tip uygulamalarla karşılaşıldığı için biz de kendi tedbirler paketimizi uygulamaya koyuyoruz, pazartesi gününden itibaren bunları göreceksiniz’’ diyen Tüzmen, Rusya’nın Türkiye için bir numaralı ticaret ortağı ve aynı zamanda stratejik ortağı olduğunu kaydetti. Bu nedenlerden dolayı Rusya ile ilişkilerin çok daha iyi bir şekilde devam ettirilmek istendiğini, karşılıklı bağımlılıklar bulunduğunu ifade eden Tüzmen, yalnızca Türkiye’nin Rusya’ya değil, Rusya’nın da Türkiye’ye bağımlılığının bulunduğunu ve Türkiye’nin Rusya’nın ihracatında 5’inci büyük ülke olduğunu hatırlattı.

30.08.2008

Rusya'nın DTÖ'ye üyeliğini tekrar gözden geçireceğiz

TÜRKİYE'NİN petrolde yüzde 40, doğal gaz yüzde 60 oranında Rusya’ya bağımlı olduğunu ifade eden Tüzmen, ancak Rusya’nın da ihraç pazarları bağlamında ve Türkiye’nin transit ülke konumunda bulunması nedeniyle Türkiye’ye karşı bağımlılıkları bulunduğun söyledi.

Bakan Tüzmen, şöyle devam etti: ‘’Dolayısıyla biz de karşı tarafta yapılan uygulamaların aynısını mütekabiliyet esasından hareketle uluslararası bütün anlaşmalara uygun bir şekilde ve karşılıklı anlaşmalarımıza da uygun bir şekilde etap etap aynı şekilde uygulayacağız. Türk ihraç ürünlerine Rusya’da neler uygulanıyorsa biz de aynı şekilde Rusya’nın ihraç ürünlerine aynı şeyleri uygulayacağız. Gönül ister ki şu kısa sürede anlaşma sağlayabilelim ve herhangi bir sıkıntı olmadan ticarette zenginleşme noktasında beraberce buluşalım.

Uygulayacağımız paket, açık açık, etap etap, yavaş yavaş yerine gelecektir. Biz daha önce söyledik, rahatsız edilirsek, rahatsız ederiz dedik. Önemli olan ülkenize refah getirecek çözümleri üretmektir. Bunun için Türkiye, çözümü en iyi noktada bulmak açısından detaylı çalışıyor. Bu coğrafyada barış ve huzur ortamında zenginliği artırabilmek önemlidir. Bu kolay değil, bu devlet adamlığı ister. Yoksa iş kolay, esersiniz, gürlersiniz yarın öbür gün uygulamaları çatır çatır yaparsınız. Beraberce düşük gelir seviyesinde oturur, karşılıklı bir şekilde birbirinize bakarsınız. Son dönemde yapılan negatif çalışmalar, bizim bu görüşümüzü (Rusya’nın DTÖ’ye üyeliği) tekrar gözden geçirmemizi gündeme getirecektir."

30.08.2008

Cem Özdemir: Türkiye'nin önemi arttı

ALMAN Yeşiller Partisi’nin eş başkanlığına aday olan Avrupa Parlamentosu üyesi Cem Özdemir, Kafkaslar’da yaşanan kriz sebebiyle Türkiye’nin bölgedeki öneminin daha da arttığını, bu sebeple AB’nin Türkiye ile birlikte strateji geliştirmesi gerektiğini söyledi.

Özdemir, Berlin’de düzenlediği basın toplantısında Kafkaslar’da yaşanan krizi değerlendirirken, ‘’Kafkaslar’daki kriz nedeniyle Türkiye’nin rolünün daha da fazla önem kazandığını kimse inkar edemez. Türkiye’nin AB ile yakınlaşmasına bu nedenle daha fazla ihtiyaç var. Tabii ki bu belirli şartlara bağlı, ancak Türkiye’nin Avrupa’nın bir parçası olması lazım’’ dedi. Türkiye’nin Ermenistan ile ilişkilerinin de düzelmesi umudunu dile getiren Özdemir, ‘’Türkiye’nin Ermenistan dışında bölgedeki tüm ülkelerle iyi ilişkileri var. Türkiye’de Çerkezler, Abhazlar, Gürcüler ve Ruslar da yaşıyor. Bölgede toprak talebi olmayan tek ülke olarak Türkiye önemli rol oynayabilir. AB, stratejisine Türkiye’yi de dahil ederse, akıllılık etmiş olur’’ diye konuştu.

AB’nin bu imkandan henüz yeterli derecede istifade etmediğini ifade eden Özdemir, ‘’İnsanlar ölüyor, insan hakları ihlal ediliyor. AB Türkiye ile birlikte strateji geliştirmeli’’ dedi. Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Gürcistan ile ilgili bir ‘’komşuluk konferansı’’ düzenlenmesi önerisine destek veren, bu toplantıya Abhazya ve Güney Osetya’dan temsilcilerin de katılmasını isteyen Özdemir, Rusya’nın tutumunu kınadıklarını, ancak bu ülkeye yaptırım uygulanmasının krizin çözümüne yardımcı olacağına inanmadığını sözlerine ekledi. Özdemir ile birlikte basın toplantısına katılan Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu Başkanı Daniel Cohn-Bendit de Kafkaslar’daki krizin çözülmesi için Türkiye’nin AB üyeliği sürecinin hızlandırılması gerektiğini söyledi.

30.08.2008

Eski başbakandan üyelik desteği

FRANSA'NIN eski başbakanlarından Michel Rocard, Türkiye’nin AB üyeliğini destekleyen kitap yazdı.

“Oui à la Turquie” (Türkiye’ye evet) ismini taşıyan kitap, 3 Eylül’de satışa sunulacak. Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup üyesi olan Rocard kitabında, Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkan siyasetçilerin itirazlarına cevaplar veriyor ve Türkiye’nin AB üyeliğinin gerekli olduğunu vurguluyor. Türkiye’nin insan hakları ve demokrasi alanında önemli ilerlemeler sağladığını ifade eden Rocard, bununla birlikte daha atılması gerekli önemli adımlar olduğuna işaret ediyor. Rocard, Türkiye’nin üyeliğine karşı çıkanların büyük kısmının kültürel ön yargılardan beslendiğine dikkati çekiyor. Ekonomik, kültürel ve jeo-stratejik gerekçelerden dolayı gelecekte Türkiye olmadan bir Avrupa’nın inşa edilemeyeceğini belirten Rocard, AB dönem başkanı Fransa’nın, zorluk çıkartma yerine AB’nin geleceği için Türkiye’ye yardım etmesi gerektiğini ifade ediyor. Rocard, daha önce AB’nin Türkiye ile tam üyelik müzakerelerini başlatmasını savunan bir rapor kaleme alan Avrupalı akil adamlar grubunda aktif görev almıştı.

/ Paris

30.08.2008

“Pippa Bacca” dâvâsında ilk duruşma 7 Ekim’de

KOCAELİ'NİN Gebze ilçesi yakınlarında tecavüz edildikten sonra boğularak öldürülen ‘’Pippa Bacca’’ ismiyle tanınan İtalyan sanatçı Giuseppina Pasqualina Di Marineo’nun dava dosyası, Gebze Ağır Ceza Mahkemesinden görevsizlik kararıyla Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.

Gebze Ağır Ceza Mahkemesi, Gebze Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan dava dosyasını, olayın meydana geldiği TEM Otoyolu Dilovası Tüneli’nin doğu kısmının Gebze ilçesi sınırları dışında kalmasından dolayı görevsizlik kararıyla Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi. Davayı kabul eden Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi, duruşma tarihini 7 Ekim 2008 olarak belirledi. Mahkeme, ayrıca maktul Giuseppina Pasqualina Di Marineo’nun İtalya’da yaşayan müşteki konumundaki ablası Antonıa Giuseppına Beatrice Pasgualina Di Marineo’ya duruşmaya katılması için davetiye gönderdi.

30.08.2008

Organlarıyla iki kişiye hayat verdi

ANTALYA'NIN Gazipaşa ilçesinde trafik kazasında ölen 17 yaşındaki gencin böbrekleri Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Organ Nakli Merkezinde iki hastaya nakledildi.

Alınan bilgiye göre, Gazipaşa’da trafik kazasında ölen Adem Özyiğit’in organları ailesinin isteğiyle bağışlandı. Gencin böbrekleri, AÜ Organ Nakli Merkezinden Doç. Dr. Ayhan Dinçkan ve ekibi tarafından Alanya Devlet Hastanesinden alınarak Antalya’ya getirildi. Adem Özyiğit’in böbreklerinden biri evli ve 2001 yılından bu yana böbrek hastası olan Necla Yener’e (46), ikincisi ise 7 yıldır böbrek bekleyen Ayşe Şener’e (30) nakledildi.

30.08.2008

Darbeci generallere ömür boyu hapis cezası

ARJANTİN'DE askeri diktatörlük döneminde (1976-1983) bir senatörün öldürülmesine karıştıkları belirlenen 2 emekli general ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.

Başkent Buenos Aires’deki duruşmada, 1976’daki darbenin ilk gününde “kaybolan” senatör Guillermo Vargas Aignasse’ın kaçırılması, işkence görmesi ve öldürülmesi nedeniyle suçlu bulunan emekli generaller Antonio Bussi (82) ve Luciano Menendez (81) ömür boyu hapse mahkûm edildi. Karar, mahkeme binası çevresinde toplanan çok sayıda kişi tarafından memnuniyetle karşılandı, ancak mahkemenin Antonio Bussi’nin ev hapsinde tutulmasına karar vermesinden sonra bu kişilerden bazıları mahkemeyi protesto etti. Arjantin yasalarına göre, yaşı 70’tan fazla olan kişiler ev hapsinde tutulabiliyor.

/ Buenos Aires

30.08.2008

Ramazan, sigarayı bırakmak için fırsat

YEŞİLAY Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Balcıoğlu, Ramazanda gün boyu nikotin almayan vücudun iftardan sonra da nikotin alma isteğinin azaldığını belirterek, ramazanın sigara ve alkolü bırakmak için iyi bir fırsat olduğunu bildirdi.

Balcıoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Müslümanları, kötü ve zararlı alışkanlıklardan uzaklaştıran ve arındıran Ramazan ayının, nikotinin ve alkolün esiri olup hem kendilerinin, hem yakınlarının hayatını tehlikeye atan kişilerin, sigara ve alkol bağımlılarını bırakmaları için iyi bir fırsat olduğunu ifade etti. İbrahim Balcıoğlu, açıklamasında, ‘’Ramazan ayında gün boyu nikotin almayan vücudun iftardan sonra da nikotin alma isteği azalıyor. Bu sebeple Ramazan ayı sigara ve alkolü bırakmak için iyi bir fırsattır’’ görüşünü dile getirdi. Sigara ve alkol kullanımının, insan vücudunun savunma sistemini çökerterek sayısız hastalık ve ölümlere zemin hazırladığını anlatan Balcıoğlu, şunları kaydetti: ’’Sigara, içerdiği 4 binden fazla zehirli kimyasal maddenin insan sağlığı üzerinde yaptığı öldürücü etkiler nedeniyle en önemli halk sağlığı sorunlarının başında yer almaktadır. Sigaranın akciğer, ağız boşluğu, yemek borusu, boyun, pankreas, mesane, böbrek, mide ve kan kanserine yol açmaktadır. Sigara, peptik ülser, kronik bronşit, felç, astım, reflü, erken menopoz, diş eti iltihabı, kemik erimesi ve katarak hastalıklarına zemin hazırlarken, hamilelerde erken doğum ve düşük doğum ağırlığı risklerini de beraberinde getirmektedir.’’

30.08.2008

Belediye, minibüslerle iftarlık dağıtacak

İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi, şehrin belli noktalarında minibüslerle iftar için yemek dağıtacak.

Büyükşehir Belediyesinden yapılana yazılı açıklamada, Destek Hizmetleri Daire Başkanlığına bağlı Sosyal ve İdarî İşler Müdürlüğü tarafından, Ramazan ayı boyunca iftar vakitlerinde belli merkezlerde minibüslerin konuşlandırılacağı belirtildi. Açıklamada, iftar vakti evlerine yetişemeyen ve ihtiyacı olan vatandaşlar için Eminönü, Avcılar, Bakırköy, Kadıköy, Beşiktaş, Mecidiyeköy, Şirinevler, Büyükçekmece, Aksaray ve Taksim meydanlarındaki minibüslerde yemek dağıtılacağı bildirildi. Günde yaklaşık 5 bin kişiye dağıtılacak iftar mönüsü bir çeşit yemek, ekmek, meyve suyu, hurma, peynir, zeytin ve reçelden oluşacak. Açıklamada, Ramazan ayı boyunca 1 milyon 450 bin yemek paketi dağıtılmasının planlandığı kaydedildi.

30.08.2008

Gergerlioğlu: Başbuğ’un sözleri insan haklarına aykırı

MAZLUMDER Genel Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu, Genelkurmay Başkanlığını devralan Orgeneral İlker Başbuğ’un tören konuşmasının birçok açıdan insan haklarının temel ilkelerine aykırı bulduklarını belirtti.

MAZLUMDER Başkanı Gergerlioğlu, yaptığı yazılı açıklamada, orgeneral Başbuğ’un konuşmasını birçok açıdan insan haklarının temel ilkelerine aykırı bulduklarını kaydetti. Gergerlioğlu, şunları kaydetti:

“Açıklamada, askeri bürokrasinin yurttaşların nasıl düşüneceğini, nasıl giyineceği, hangi dar ideolojiye tabi olması gerektiğini belirtip farklılıkları tehlike ve zararlı gören tek tipleştirici anlayışı, sivil siyasi alana yönelik açık ve kapalı müdahalelerdir. Ülkede AB sürecinde demokratikleşme adımlarını engelleyici niteliktedir. Askerî bürokrasinin silâhlı saldırılar ve özellikle dış güvenlik konusunda görevli iken, sivil siyasî alanda siyasi parti çalışmasında dahi demokratikleşmeyi, özgürlükleri engelleyici nitelikte sayılabilecek açıklamalarının bir devlet politikası olarak zorunlu olarak uygulanmasını istemek, demokratik ülkelerde askerin durması gereken yerin dışında müdahaleci bir konumda olduğunu gösterecektir.”

Gergerlioğlu, Türkiye’nin sorunlarının ancak insan haklarına dayanan uygulamalarla sağlanabileceğini söyledi.

Fatih Karagöz / Ankara

30.08.2008

Kırıkkale MKE barut fabrikasında patlama

KIRIKKALE'DE, MKE Barut Fabrikasında meydana gelen patlamanın ardından yangın çıktı.

Edinilen bilgiye göre, Kayseri Yolu 7. kilometresinde bulunan MKE Barut Fabrikasında dün saat 14.50 sıralarında iki patlama meydana geldi. Patlamaların etkisiyle, çevredeki ev ve iş yerlerinin camları kırıldı, fabrikada yangın çıktı. Çok sayıda ambulans ve itfaiye olay yerine sevk edildi. Fabrikanın çevresindeki bazı tarım arazilerinde de sıçrayan kıvılcımlar yüzünden yangın çıktı.

/ Kırıkkale

30.08.2008

Çelebi: 12 Eylül’ü, ne unuturuz ne affederiz

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Türkiye’nin 12 Eylül’de çok şey kaybettiğini belirterek ‘’Ne unuturuz ne affederiz.” dedi.

DİSK Ege Bölge Temsilcileri Kurulu toplantısında konuşan Çelebi, 12 Eylül ihtilâlinin 28. yıl dönümü sebebiyle 13 Eylülde, İzmir’de ‘’Emek ve Demokrasi Mitingi’’ düzenleyeceklerini belirterek, ‘’Emeğe, kıdem tazminatlarına yönelik girişimlere karşı Gündoğdu Meydanı’ndan haykıracağız’’ dedi. DİSK Genel Başkanı Çelebi, 12 Eylül askerî ihtilâlinin işçilerin, emekçilerin kazanılmış haklarını, demokratik kazanımlarını ortadan kaldırmak ve sermayenin talep ve çıkarlarını rahatça gerçekleştirecek ortamı sağlamak ve bunun yasal düzenlemelerini yapmak için gerçekleştirildiğini iddia etti. Türkiye’nin 12 Eylül’de çok şey kaybettiğini söyleyen Çelebi, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Ne unuturuz ne affederiz. Bir görevle karşı karşıyayız. Ya İzmir’den bir yürüyüş başlatacağız ya da başlatacağız. Başka yolu yok. Bu Türkiye’nin aydınlık yarınlarının, özgür, demokratik, bağımsız, eşit bir Türkiye yürüyüşüdür. Bu Silvan’daki çoban ile Çankaya’daki Cumhurbaşkanının eşit olduğu bir hukuk anlayışı yürüyüşüdür.’’

30.08.2008

Akdağ: Yolsuzluk kanallarını tıkayacağız

SAĞLIK Bakanı Recep Akdağ, “hükümetin, yolsuzluğa karşı tavizsiz, yolsuzluğa yol açan bütün kanalları tıkamakta kararlı olduğunu” bildirdi.

Akdağ, CHP İstanbul Milletvekili Sacid Yıldız’ın, Sağlık Bakanlığı ihalelerine ilişkin soru önergesine verdiği yanıtta, 2007 yılı Kamu İhale Kurumu verilerine göre, kurumlar bazında 41 bin 559 ihale ile en fazla ihalenin Sağlık Bakanlığına bağlı kurum ve kuruluşlar tarafından yapıldığını belirtti. Tüm ihalelerin yüzde 27.8’si olan bu ihalelerden yüzde 3.5’ine karşı şikayet yoluna gidildiğini ve sadece yüzde 1.4’ünün iptal edildiğini ifade eden Akdağ, şunları kaydetti: “Bu oranı daha aşağıya çekmek hedefimizdir. Hükümetimiz, yolsuzluğa karşı tavizsiz olduğu gibi yolsuzluğa yol açan bütün kanalları tıkamakta kararlıdır. Yolsuzluklar konusunda halkın bilinçlenmesi, kamuoyu denetiminin güçlendirilmesi, kamuda e-devlet uygulamaları ve bürokrasinin azaltılması, şeffaflığın daha ileri noktalara taşınması, medya ve sivil toplum desteği bu sorunun çözümünde önemli katkı sağlayacaktır. AKP, yolsuzluklarla mücadeleye kararlılıkla devam etmeye, kamu imkanlarının ve kaynaklarının istismarı karşısında tavizsiz siyasi çizgisini sürdürmeye devam edecektir.”

30.08.2008

Kâbe’de, 700 bin kişi aynı anda namaz kılacak

HAREM-İ ŞERİF'TE bu yıl başında başlatılan genişletme projesi kapsamında yeniden düzenlenen ve üç kata çıkarılan say alanın zemin katı, Ramazan ayının başlamasıyla birilikte umrecilerin hizmetine giriyor.

Mescid-i Haram İşleri Genel Başkan Yardımcısı Dr. Muhammed Bin Nasır El Huzeym, Suudi Arabistan Kralı Abdullah Bin Abdülaziz’in Haremi Genişletme ve Geliştirme Projesi kapsamında genişletilen say alanının zemin katının, Ramazan ayında hizmete girmesi için çalıştıklarını söyledi. El Huzeym, Kral Abdullah’ın direktifleriyle devam eden Harem’in kuzeyinde yapılan çalışmaların ziyaretçilere büyük kolaylıklar sağlayacağını belirtti. El Huzeym, 300 bin metrekareye yükseltilen alanda yaklaşık 700 bin kişinin aynı anda namaz kılabileceğini aktardı. Harem-i Şerif’i genişletme çalışmaları 23 Ocak’ta başlamış ve bu çalışmalar esnasında Harem’in etrafında bulunan 40 mahallede çeşitli yıkımlar yapılmıştı.

/ Mekke

30.08.2008

İlk teravih, ilk sahur yarın

İSLÂM âleminin mukaddes ayı, 11 ayın sultanı Ramazan, yarın akşamı kılınacak ilk teravih namazı ile başlayacak ve gece yarısından sonra da sahura kalkılacak.

Ramazan ayının ilk orucu 1 Eylül Pazartesi günü açılacak. İlk iftar Ankara’da 19.30’da, İstanbul’da 19.46’da, İzmir’de 19.51’de, Çanakkale’de 19.56’da, Hakkâri’de ise 18.44’de yapılacak. Ramazan dolayısıyla Diyanet İşleri Başkanlığı da çeşitli hazırlıklar yaptı. Buna göre, Ramazan süresince zorunlu olmadıkça hiçbir cami görevlisine izin verilmeyecek. İbadete açıldığı halde kadro tahsis edilmeyen veya görevli bulunmayan camilerde, emekli personel ya da imam hatiplik yeter belgesi almış olanlara öncelik vermek şartıyla ‘’ehil kişiler’’ din hizmetlerini yürütecek. Görevlisi olmayan hiçbir cami bırakılmaması yönünde çaba harcanacak.

Ramazan boyunca sabah ezanları, ‘’Diyanet Takvimi’’nde gösterilen imsak vakitlerinde ve her camide aynı anda okutulacak. Müftülükler de Ramazan ayına özel vaaz ve irşat programı hazırlayacak. Vaazların zamanında başlaması ve ezan vaktinde bitirilmesi konusunda gerekli dikkat gösterilecek ve bu konu il ve ilçe müftülüklerince özel olarak takip edilecek. Merkezî konumdaki bazı camiler, merkezi vaaz sisteminden ayrılacak. Bu camilerde daha ehil kişilerin vaaz vermeleri sağlanacak. Ramazan süresince elektrik, ısıtma ile ses cihazları ve klimalar cemaati rahatsız etmeyecek şekilde çalıştırılacak.

Ramazanda engellilerin cemaate katılmalarını kolaylaştırmak için cami içi ve dışında bir takım düzenlemeler yapılacak. Camilerde kadınlara geniş, aydınlık ve sağlıklı mekânlar ayrılması için çalışmalar yapılacak. Çocukların camiye ve cemaate katılmaları teşvik edilecek. Camide dikkat dağıtan çocuklara karşı ‘’kırıcı ve küstürücü tavır yerine, onları camiye ısındıracak şekilde yumuşak, sevecen ve hoşgörülü’’ davranılacak.

FİTRE VE ZEKÂTTA NİSAP NE KADAR?

İstanbul Müftü Yardımcısı Yusuf İzzettin Konuk, Ramazanda zekâtta nisap miktarının 80,18 gram altın veya karşılığı para olduğunu, fitrelerin ise en az 6 YTL olduğunu kaydetti.

30.08.2008

İstanbul'da, 44 camide hatimle teravih namazı

MEDENİYETLERİN beşiği İstanbul’un tarihî camilerinde, Ramazan için hazırlıklar tamamlandı.

İstanbul Müftü Yardımcısı ve Zeytinburnu Müftüsü Yusuf İzzettin Konuk, yaptığı açıklamada, İstanbul’da 25 ilçedeki 44 camide hatimle teravih namazı kılınacağını bildirdi. Konuk, bu yıl teravih namazının vaktinde kılınacağını bildirdi. Her ilçede asgarî bir camide hatimle teravih namazı kılınmasına özen gösterdiklerini dile getiren Konuk, bu programın afişle bütün camilerde ilân edileceğini ve İstanbul Müftülüğünün internet sitesinde duyurulacağını söyledi. Konuk, Sultanahmet, Süleymaniye, Fatih ve Eyüp Sultan Camilerinin de aralarında bulunduğu merkezi camilerde vaaz verecek kişileri özenle seçtiklerini dile getirerek, ‘’Rastgele, her önüne gelen o camilerde vaaz edemeyecek. İlçe müftülükleri oradaki programları hazırlarken İlahiyat Fakültesi hocalarından da istifade edecek’’ dedi

30.08.2008

“Cumhur Müezzinliği” uygulaması yapılacak

MERKEZİ camilerde Osmanlı geleneği olan Türk Tasavvuf Mûsikîsi’ndeki çeşitli makamların imam ve müezzinler tarafından icra edileceği ‘’cumhur müezzinliği’’ uygulamasının yapılacağını ifade eden Konuk, ayrıca merkezi camilerde grup mukabele okunacağını anlattı.

Ramazan ayı boyunca ezanların güzel okunması konusunda hassasiyet gösterilmesini istediklerini belirten Konuk, şöyle konuştu: ‘’İlçe müftülüklerini, yetkisiz ve ehil olmayan insanlara ezan okutulmaması konusunda uyardık. İstanbul’da 3 bine yakın cami var. Her cami görevlisinin sesi çok iyi olmayabiliyor. Sesi güzel olmayan müezzinlere ezan okutmayacağız ve onların camilerini merkezi sisteme bağlayacağız, güzel sesi olan müezzinler de camilerinden ezan okuyamaya devam edecekler.’’

30.08.2008

SİNEK DEYİP DE GEÇMEYİN

Sinekler öyle bir mekanizma ile yaratılmışlar ki, onları ezmek oldukça zor. Çünkü sinekler kendilerine bahşedilen, hızlı çalışan beyinleri ve bir sonraki hareketi planlama yetileri sayesinde tehlikelerden kolayca kurtuluyorlar.

BİR SİNEĞİ ezmenin neden çok zor olduğuyla ilgili gizem çözüldü. Amerikalı bilim adamları, sineklerin vurulmaktan kaçıp kurtulma yeteneklerini, hızlı çalışan beyinlerine ve bir sonraki hareketi planlama yetilerine borçlu olduklarını söylediler.

California Teknoloji Enstitüsü’nde görevli bilim adamları tarafından yapılan ve sonuçları Current Biology dergisinde yayımlanan araştırma kapsamında, sineklikle ezilmeye çalışılan meyve sinekleriyle yaşanan bir dizi deneyim filme çekildi. Bilim adamları, söz konusu filmleri izledikten sonra, sineklerin sıçramadan çok önce tehdidin yerini hesapladıklarını ve bir kaçış planı geliştirdiklerini anladılar.

Sineğin tehdit karşısında büyük ya da küçük duruş değişikliğini yapıp yapmaması gerektiğini her nasılsa (!) bildiği, bunun, tehlikenin nereden geldiğini söyleyen gözlerinden aldığı görsel bilgiyle, bir sonraki uygun duruşa geçmek için nasıl hareket etmesini söyleyen, bacaklarından aldığı mekanik-duyumsal bilgiyi bütünlediği anlamına geldiği belirtildi.

Bilim adamları, sineklerin, temizleniyor, besleni-yor ya da sadece yürüyor olsalar bile bu hızlı kaçışı başardıklarını, bunun da sineklerin beyinlerinin hızı ve karmaşıklığını ortaya koyduğunu söylediler. Sineklerin tehditi algılaması ve bundan sonraki hareketlerinin yaklaşık 200 milisaniyede vuku bulduğu kaydedildi. Bir sineği sineklikle ezmenin en iyi yolunun, yavaşça sürünerek, bulunduğu yere doğru yönlenmek olduğu da belirtildi.

30.08.2008

Pisa kulesine rakip çıktı

İTALYA'NIN eğikliğiyle ünlü Pisa kulesine Hollanda’dan rakip çıktı.

Pisa gibi ünlü olmayan Hollanda’nın Bedum kasabasındaki 12. yüzyıldan kalma 36 metrelik kilise kulesinde yapılan ölçümler, kulenin Pisa’dan artık daha fazla eğilmekte olduğunu gösterdi. Geometri uzmanı Jacob van Dijk, 55,86 metre uzunluğundaki Pisa’nın eğiminin 4 metre, Bedum’daki 35,7 metre yüksekliğinde olan kulenin eğiminin ise 2,61 metre olduğunu belirtti.

/ Bedum

30.08.2008

Tütsü dumanı kansere yol açıyor

UZUN süre tütsü dumanına maruz kalmanın kansere yakalanma riskini arttırdığı bildirildi.

ABD’nin Minnesota Üniversitesi Kanser Araştırmaları Merkezi ve Danimarka’nın Statens Serum Enstitüsünün ortak araştırması, 40 yılı aşkın süredir her gün tütsü yakanların bazı kanser türlerine yakalanma riskinin diğerlerine göre yüzde 70 oranında arttığını ortaya koydu. Çin’de 61 bin kişinin 2005’e kadar evinde ne kadar sıklıkla tütsü yaktığını araştıran bilim adamları, tütsünün yaydığı dumanla dil, sinüs ve ağız gibi bazı kanser türlerine yakalanma riski arasında bağ olduğunu belirledi. Araştırmaya imza atanlardan Koh Woon-Puay, “Tütsü dumanına uzun vadede kronik olarak maruz kalmaktan bahsediyoruz. İnsanlara tütsü yakmayı bıraksınlar demiyoruz, dumana maruz kalma süresinin azaltılmasını öneriyoruz” dedi.

/ Pekin

30.08.2008

Karanlık madde gözlemlendi

UZAY teleskoplarıyla iki galaksinin devasa çapışmasının tesbit edilmesi, bilim adamlarının gizemli karanlık maddeyi sıradan maddeden açıkça ayırdetmelerine imkân sağladı.

ABD’nin California Üniversitesi’nden astronomların uzay teleskopları Hubble ve Chandra ile yaptığı gözlemlere göre, bir renklendirme tekniği sayesinde elde edilen optik görüntüler, mavi renkli karanlık maddenin, hiç durmadan, pembe renkli, özellikle sıcak gazlardan oluşan sıradan madde kümelerinin içinden geçerken gösteriyor. Bu gözlemin önemli olduğunu belirten Amerikalı gökbilimciler, bulguların iki galaksi arasındaki dev çarpışmanın sonucu olan Bullet galaktik kümesinin 2006’da yapılan gözleminin sonuçlarını doğrular nitelikte olduğunu belirttiler. Astrofizikçi Marusa Bradac, kendileri için son gözlemin, karanlık maddenin gizemli özelliklerini anlamada anahtar niteliğindeki olduğunu belirterek, “Karanlık madde, evrende sıradan maddeden 5 kez daha fazla” dedi. Astrofizikçiler, kâinatın yüzde 72’sinin, yerçekimi gücüne karşın kâinatın genişlemesini açıklayan boşluk enerjisi olduğunu düşünüyorlar.

/ Washington

30.08.2008

Rottweiler kendini affettiriyor

ÖZELLİKLE bebeklere ve çocuklara saldırılarıyla tanınan Rottweiler cinsi köpek bu kez hayat kurtardı.

Güney Afrika’nın Johannesburg şehrinde büyük annesiyle yürüyen iki yaşındaki Tshepang Taeli adlı çocuğa Pit Bull cinsi bir köpek saldırdı. Yerel basının haberine göre, küçük çocuğu büyük annesinin elinden alıp caddenin bir köşesine sürükleyen Pit Bull, yöre sakinlerinin tekmelerine ve sopalarla vurmalarına rağmen çocuğu bırakmadı. Komşulardan biri “Blade” (Bıçak) isimli Rottweiler türü köpeğiyle yardıma koştu. Çocuğu kurtarmak için vahşi Pit Bull ile kavga eden Blade, küçük çocuğun hayatını kurtarmayı başardı. Hastaneye kaldırılan talihsiz miniğin, yüzünde, bacaklarında ve karnında ısırık izleri olduğu, ancak hızla iyileştiği bildirildi. Polis, soruşturma açtı.

/ Johannesburg

30.08.2008

sminiz, istenmeyen postalarınızı arttıyor olabilir

CAMBRİGDE Üniversitesi’de yapılan bir araştırma, insanların elektronik posta adreslerinde kullandıkları isimlerin, istenmeyen (spam) postaların miktarını etkilediğini ortaya koydu.

İngiliz The Guardian gazetesinin internet sitesinde yer alan haberde, “istenmeyen” elektronik postalar yüzünden genellikle kullanılan e-posta servisinin yaygınlığının sorumlu tutulduğu, ancak adresin başındaki kullanıcı isminin de istenmeyen postaların sayısını etkilediği belirtildi. Cambrigde Üniversitesi bilgisayar laboratuvarı güvenlik uzmanı Richard Clayton, Microsoft tarafından California’da düzenlenen “Email ve Anti-Spam Konferansı”nda sunduğu makalesinde, adresin başındaki ismin de maruz kalınan istenmeyen postaların sayısını ciddî biçimde etkilediğini öne sürdü. Clayton, İngiltere’nin önemli internet servis sağlayıcılarından birinin e-posta trafiği üzerinde yaptığı araştırmasında, adlarının baş harfi alfabenin üst sıralarında bulunan kişilerin daha fazla saldırıya maruz kaldığını belirledi. Araştırmaya göre, aynı e-posta servisini kullansalar da adı “Allison” olan bir kullanıcının istenmeyen posta oranı yüzde 35 civarındayken, “Zadie” isimli başka kullanıcı yüzde 20 oranında istenmeyen posta alıyor. Clayton, bu farkın sebebinin, milyonlarca kişiye istenmeyen postalar gönderen kişilerin “yorgun düşmesi” olabileceğini belirtiyor. Clayton’a göre bu kişiler, kullanıcıların isimlerini tahmin etmek, gerçek kişilere ulaşmak için sözlükleri kullanarak, adres üretmeye başlıyorlar. Ancak bir çoğu, sözlüğün ve dolayısıyla alfabenin sonuna ulaşamadan “beziyor”. Bu sebeple de alfabenin başında ve sonunda yer alanların “yem olma oranları” arasında ciddî bir istatistiksel fark görülüyor.

30.08.2008

İşitme kaybına umut

GEN tedavisiyle, erişkin yaşa gelindiğinde işitme kaybını azaltabilen hücrelerin, embriyonun gelişim sürecinde “büyütülebileceği” bildirildi.

ABD’nin Oregon Üniversitesi’nden John Brigande ve ekibinin yaptığı araştırma, farelerin rahmine iç kulaktaki “Atoh 1” geninin aktarılmasının salyangozdaki duyarsız hücrelerin, ses dalgalarını elektrik sinyaline çevirerek beyne ileten tüylü hücreler haline gelmesini sağlayabildiğini gösterdi. Bu genle ilgili yapılan önceki araştırmalar, “Atoh 1” geninin tüy hücrelerinin gelişmesinde kilit rol oynadığını göstermişti. Ancak yeni tüy hücrelerinin “büyütülmesi” sağır kobayların yeniden duyup duymadığını göstermek için yeterli olmamıştı. Memelilerdeki işitme sistemindeki tüy hücreleri yaşlanma, bazı ilâçlar, enfeksiyonlar, aşırı gürültü ya da diğer sebeplerle zarar görebiliyor ve işitme kaybının kalıcı hale gelmesine sebep olabiliyor. İşitme kaybının tedavisi de bu tüy hücrelerinin yeniden oluşturulmasına bağlı.

/ Oregon

30.08.2008