Kültür-Sanat

Balkan Harbi, müzede yaşayacak

Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Edirne Valiliği, 1912 Balkan Harbi’nde Edirne’nin savunmasında önemli yer tutan Hıdırlık tabyalarını müze olarak Balkan Harbi’nin 100. yılına yetiştirmek için çalışmalara başladı.

Edirne Valisi Mustafa Büyük, Balkan Harbi sırasında karargâh binası olarak kullanılan Hıdırlık tabyalarını müzeye dönüştürerek kültürel mirası geleceğe taşımak adına proje çalışmalarına başladıklarını söyledi.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın Edirne ziyaretinde, Hıdırlık tabyaları projesinin en kısa zamanda başlatılması talimatını verdiğini ifade eden Büyük, projenin 2012 Balkan Harbi’nin 100. yılına yetiştirileceğini belirtti.

Edirne turizmini inanç turizminin yanında kültür turizmiyle de çeşitlendirmek istediklerinin altını çizen Vali Büyük, şöyle konuştu:

‘’Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Edirne Valiliği olarak tarihe tanıklık etmiş bu yapıları ayağa kaldırarak bir kültür mirasımızı daha ortaya çıkaracağız. Balkan Harbi bizim için acı veren bir harp, bilmemiz gerekir, gençlerimize öğretmemiz gerekir. Tarihimizde hep kahramanlıklar yok, acılar da var. Bunları öğrenmenin en güzel yanı da bu yapılar, bu eserler.’’

Edirne Kültür Müdürü İrfan Özcan da Hıdırlık Tabya Projesi’nin gerçekleşmesinin ardından Edirne’nin iyi bir müze ve hayat alanına kavuşacağını belirtti.

’’EDİRNE’NİN PİYER

LOTİSİ OLACAK’’

Özcan, projenin tamamlanmasının ardından Edirne’deki inanç turizminin kültür turizmiyle de besleneceğini ifade ederek, şöyle konuştu:

‘’Tabyaları, biz sadece müze olarak düşünmüyoruz, yaşam alanı halinde sunacağız. Çünkü Edirne hem gündüz hem gece konuşur. Bu güzel şehri yukarıdan seyredecek bir alan yok, buranın restorasyonu halinde katma değeri yüksek bir yer kazandıracağız. Hıdırlık Edirne’nin Piyer Loti’si olacak.’’

’’BİR SAVUNMA

MÜHENDİSLİĞİ HARİKASI’’

Edirne Kültür Müdürlüğü sanat tarihçisi Yavuz Güner de Edirne’deki tabyaların yapımına 1886 yılında başlandığını belirtti.

Güner, Sırp - Bulgar Savaşı’nın ardından Osmanlı’nın tedbiren inşa ettirdiği tabyaların savunmada önceleri yararlı olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

‘’Tabyalar, Edirne’de inşasına başlama süreci Sırp - Bulgar Savaşı’nın ardından oluyor. Bulgar tehdidi karşısında Edirne’yi tahkim etme kararıyla mirliva (tuğgeneral) İsmail Hakkı Bey’in başkanlığında istihkam komisyonu oluşturularak 1886 yılında 24 tabyadan oluşan Edirne savunma hattı 2 yılda inşa edilmiş. O dönem top teknolojisi düşünüldüğünde bu yapılan savunma hattı gerçekten önemli.’’

Top teknolojisinin hızla ilerlemesinin ardından tabyaların eski işlevselliğini yitirdiğini anlatan Güner, şöyle devam etti:

‘’Balkan Harbi sırasında top teknolojisi ilerleyerek, şehirleri uzaktan vurma kabiliyetine erişmiştir. Bu yüzden Balkan Harbi sırasında savunma hattı, inşası zamanındaki kadar olmasa da yine de önemli görev üstlenmiştir.’’

Nizamiye, karargâh ve koğuşlardan oluşan tabyanın çevresinde de hendeklerin olduğunu bildiren Güner, ‘’Tabyanın çevresindeki hendekler ve pusu odası tam bir savunma mühendisliği harikası’’ dedi.

29.08.2008

Harput Darphanesi gün yüzüne çıkıyor

ELAZIĞ’IN eski yerleşim yeri Harput’ta kale içi Osmanlı mahallesi kazısının bu yılki bölümü başladı.

Kazının bilimsel sorumlusu emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Veli Sevin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle İl Müdürlüğü ile Elazığ Arkeoloji ve Etnoğrafya Müzesi’nin iş birliğiyle kale içinde başladıkları kazı çalışmalarının dördüncü yılına girdiklerini söyledi. Harput Kalesi’nin binlerce yıllık geçmişi olmasına karşılık, şehrin yaklaşık 150 yıl önce şu anki ovaya taşınması sonucu en üst kısmında terk edilmiş, ıssızlaşmış bir Osmanlı mahallesinin kalıntılarını içerdiğini belirten Sevin, şunları kaydetti: ‘’Dolayısıyla 150 yıl önce terk edilmiş, ıssızlaşmış bir Osmanlı Mahallesi, hiç modern çağdan, betondan etkilenmemiş bir mahalleyle karşı karşıyayız. Amacımız, Osmanlı arkeolojisi denilen bilim dalı çerçevesi ve disiplini altında bu mahalleyi incelemek. Yakın tarihimizi arkeolojik belgelerle tanımak, Osmanlı tarihinin sadece arşiv vesikalarından yazılı belgelerinden bilinen kültürünü, tarihini arkeolojik olarak da incelemek istiyoruz. Doğu Anadolu bölgesi için çok önem taşıyan Harput Kalesi’ni ziyaretçinin anlayabileceği hale sokmak istiyoruz.’’

Kalenin içindeki mahallede yaptıkları kazıda en önemli buluntulardan birinin Osmanlı döneminde de kullanılan ancak kökeni Artuklulara kadar uzanan bir cami olduğunu ifade eden Sevin, bu cami ve çevresindeki ev ve dükkânlardan oluşan kısım üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırdıklarını kaydetti. Caminin çevresinde evler kadar dükkânlar da olmasının dikkatlerini çektiğini belirten Sevin, şu bilgileri verdi:

‘’Bu yılki kazılarımız daha çok sanayi kesiminde yoğunlaşacak. Çünkü mahallenin tipik olmayan bir özelliği, çok sayıda büyük dükkân, büyük atölyeler olması. Bunların fonksiyonlarını, işlevlerini mahallede veya mahalle dışında Harput’a katkılarını kazılarla ortaya koymaya, açmaya çalışıyoruz. Hatta bir de 15-16. yüzyıllardan itibaren Osmanlıların burada darphane kurduklarını ve Osmanlı sikkelerinin burada basıldığını biliyoruz. O darphaneyi de arıyoruz. Bazı şüpheli yerlerde ince araştırmalar yapıyoruz ve o ünlü Harput Darphanesi’ni ortaya koymaya gayret ediyoruz.’’

Prof. Dr. Sevin, kazıya ödenek ve mevsim şartları doğrultusunda devam edeceklerini bildirdi.

/ Elazığ

29.08.2008

“Sinema burada” başladı

77. İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF) kapsamında düzenlenen 8. Sinema Burada Festivali, “Başkaldırı” temasıyla başladı.

Sinemaya uzun yıllar emek veren İzzet Günay ve Hale Soygazi, Yaşam Boyu Onur ödülü alırken Binnur Kaya ise bu yıl ilk defa verilen Genç Oyuncu ödülüne lâyık görüldü. Sanatçılara ödüllerini takdim eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, birbirinden değerli eserlere imza atan ve Türk sinemasının gelişimine önemli katkılarda bulunan isimleri görmekten büyük mutluluk duyduğunu söyledi.

29.08.2008