Kurun ve rekabetin düştüğünü, faizlerin yükseldiğini, gelişen durumlara göre tedbir alması ve korunması şart olan birçok sektörün ''Bitti mi, bitmedi mi?'' tartışmasına kurban edildiğini belirten Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Nejat Koçer, “İç pazarda tıkanma var, istihdam ve üretim geriliyor diyoruz, ses veren yok” dedi.
KAPASİTE GERİLEDİ, İŞSİZLİK ARTIYOR
Koçer sözlerini şöyle sürdürdü: “Sanki onlar bir başka ülkede, biz başka bir ülkedeyiz. Kur düşüyor, faizi arttırmadı diye neredeyse Merkez Bankasına teşekkür edeceğiz. Üstelik İstatistik Kurumu 'Kapasite geriledi, işsizlik artıyor' diyor ve birçok bakanımız mevcut para politikasını kendileri eleştiriyor, ama sonuç yok.”
Feryadımıza ses veren yok
Gazİantep Sanayi Odası (GSO) Yönetim Kurulu Başkanı Nejat Koçer, iç pazarda tıkanma olduğunu, istihdam ve üretimin gerilediğini bildirdi. Koçer, yaptığı yazılı açıklamada, kurun ve rekabetin düştüğünü, faizlerin yükseldiğini ancak bu konuda kimseden ses çıkmadığını belirtti. Gelişen durumlara göre tedbir alması ve korunması şart olan birçok sektörün ‘’bitti mi, bitmedi mi?’’ tartışmalarına kurban edildiğini ifade eden Koçer, şunları kaydetti:
‘’İç pazarda tıkanma var diyoruz, istihdam ve üretim geriliyor diyoruz, ses veren yok. Sanki onlar bir başka ülkede biz başka bir ülkedeyiz. Kur düşüyor, faizi artırmadı diyerek neredeyse Merkez Bankasına teşekkür edeceğiz. Üstelik TÜİK ‘kapasite geriledi, işsizlik artıyor’ diyor ve birçok bakanımız mevcut para politikasını ve uygulamaları kendileri eleştiriyor ama sonuç yok. Önerilen şey ise ‘ya siz ülkeyi terk edin gidin, yatırımınızı nereye yaparsanız yapın ya da yaptığınız işleri bırakın başka ülkeler yapsın’ oluyor. Sektörünüz ne olursa olsun değişen üretim ve maliyet koşullarına karşılık söylenen tek şey bu. Aylardır sürdürülen tekstil bitti mi, bitmedi mi tartışmasına çıkıp bir tek kişi son noktayı koymuyor.’’ Koçer, kamuoyunda tekstil sektörünün adının hep krizlerle anılmasının da sektörde üretim yapanların rekabet gücünü ve kredibilitesini olumsuz yönde etkilediğine dikkati çekti. Koçer, bunun bir bakıma ‘’altın yumurtlayan tavuğun kesilmesi’’ anlamı taşıdığını ifade etti. Sorunlar çözüleceği yerde 50 çeşit alt başlığı olan tekstil sektörü için en yetkili ağızdan ‘’bu sektör bitti’’ denildiğini, sonra ise ‘’biz aslında öyle demedik’’ şeklinde açıklamalar yapıldığını dile getiren Koçer, şunları anlattı: ‘’Peki ne dediniz? Kamuoyunda yaratılan yanlış imaj sektördeki üreticilerin rekabet gücü ve kredibilitesini daha da zorlaştırıyor ve daha yapacak çok işimizin olduğu, Türkiye’ye daha uzun yıllar döviz kazandıracak altın yumurtlayan bir sektörü kendi elimizle kesiyoruz. Bu sektörü kolaycılık yapıp ortadan kaldırmaya çalışanlar bu ülkenin gerçeklerini maalesef bilmiyor. Birçok alt kategorisinde yüksek miktarda ihracat yapılan ve rekabet gücü devam eden tekstil yanlış bir değerlendirmenin ve bilgisizliğin kurbanı oluyor. Yapılan yanlış açıklamalar yenilikçi üretim yapan araştırma ve geliştirmeye ağırlık verip katma değer yaratan markalaşan üreticiye bile zarar veriyor. Düşük kurla ithalat cennetine gelen mallar her gün işi daha da zor bir duruma sokuyor. Bu ülke seçtiği ekonomik politika ve yanlış anlayışla koskoca bir sektörü göz göre göre bitiriyor.’’ Koçer, maalesef TİM yetkililerinin tekstilin hangi alt dallarında rekabetçiliğimizin devam ettiğini açıklamadığını, açıklanan tek rakamın, ‘’tekstil düştü, otomotiv yükseldi’’ olduğunu ileri sürdü. Bunlardan birinin 20-30 bin diğerinin ise 1 milyona yakın istihdam sağlayan iki sektör olduğunu ifade eden Koçer, açıklamasını şöyle tamamladı: ‘’Merkez Bankası’nın enflasyon politikasındaki yanlı kararların kurbanı etmek istemiyorsak acil olarak temel anlayışımızı değiştirmek, emek yoğun sektörlerin, özellikle de tekstil sektörünün hak ettiği değeri görmesini sağlamak zorundayız.’’
|