Ekonomi

Memurların yüzde 80’i bankalara borçlu

Memurlar arasında yapılan bir anket çalışması ekonomik sıkıntının boyutunu gözler önüne serdi. Anket sonucuna göre, memurların yüzde 80’i her ay bankalara 250 YTL ile bin YTL arasında değişen oranlarda kredi taksiti ödüyor.

MEMURLAR, BANKA BORÇLUSU

Hak-Sen’in memurlar arasında yaptığı ankete göre, memurların yüzde 80’i her ay bankalara 250 YTL ile bin YTL arasında değişen oranlarda kredi taksiti ödüyor.

MEMURLAR arasında yapılan anket çalışmasında Türkiye’nin gerçeği bir kez daha ortaya çıktı. Anket sonucuna göre, memurların yüzde 80’i her ay bankalara 250 YTL ile bin YTL arasında değişen oranlarda kredi taksiti ödüyor.

Kamu Çalışanları Hak Sendikaları Konfederasyonu’nun (Hak-Sen) bin kamu çalışanı ile yapılan anket çalışmasında memurların yüzde 80’inin aylık banka kredi taksiti ödediği belirlendi. Memurların yüzde 20’sinin banka kredisi kullanmadığı tesbit edilirken, yüzde 23’ü 1 YTL ile 250 YTL arasında, yüzde 34’ü 250 YTL ile 500 YTL arasında, yüzde 18’i 500 YTL ile bin YTL arasında, yüzde 5’i de bin YTL’nin üzerinde aylık banka kredisi taksiti ödüyor. Ayrıca, memurların büyük çoğunluğu, hükümetle sendikaların yapacağı toplu görüşmelerde sendikaların birlikte hareket ederek, ücret adaletsizliğinin giderilmesini istedi. Hükümetle memur konfederasyonları arasında yapılan toplu görüşmelerde kamu çalışanlarının yüzde 24’ü yine hükümetin dediğinin olacağını, yüzde 29’u bütün sendikaların iş birliği yapması gerektiğini, yüzde 29’u ücret adaletsizliğinin giderilmesi gerektiğini, yüzde 12’si toplu sözleşme yapılması gerektiğini söylerken, yüzde 6’sı ise herhangi bir fikri olmadığını ifade etti.

Memurlar, devletin sendika üyesi memura ödediği 5 YTL ile sendikalara kaynak aktarıldığını ve sendikaların bağımsızlığının zedelendiğini düşünüyor. Memurun yüzde 37’si memur sendikalarına dolaylı yoldan kaynak aktarıldığını, yüzde 26’sı sendika üyeliğinin teşvik edildiğini, yüzde 27’si sendikaların bağımsızlığının zedelendiğini ifade ederken, yüzde 10’u ise bir fikri olmadığını kaydetti.

Çocuklarını okutamıyorlar

BAĞIMSIZ Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK) Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Bayram Zengin, bir devlet memurunun, başka ildeki bir üniversiteyi kazanan çocuğu için yapacağı maddî fedakârlığın katlanılabilir olmadığını söyledi.

Zengin, Öğrenci Seçme Sınavı’nda, çocuğu başka bir ildeki üniversiteyi kazanan memurların ‘’buruk bir sevinç yaşadıklarını’’ ve ‘’iki arada bir derede kaldıklarını’’ belirtti. Zengin, şöyle konuştu: ‘’Bir devlet memurunun, başka ildeki bir üniversiteyi kazanan çocuğu için yapacağı maddî fedakârlık katlanılabilecek gibi değil. Devlet yurdunda kalsa bile bir öğrencinin ortalama aylık masrafı, ulaşım, kırtasiye, yemek ve benzeri harcamalarla asgarî 500 YTL civarında olacaktır. Kayıt sırasında yapılacak harcamalar ve katkı payı ödemeleri, fakültesine göre değişmekle birlikte 600-700 YTL civarında. İkinci öğretimin seçilmesi halinde bu miktar 3-4 katına çıkabiliyor.’’

/ Ankara

19.08.2008

Akpet’in satışına ‘rekabet’ izni

REKABET Kurulu, akaryakıt dağıtım şirketi Akpet’in Rusya’nın ikinci büyük petrol üreticisi Lukoil tarafından devralınması işlemine izin verdiğini açıkladı.

Satışın geçerli olması için Rekabet Kurulu’nun dışında, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (EPDK) da onayı gerekiyor. Lukoil Akpet’i 500 milyon dolardan fazla bir bedelle satın almıştı. Öte yandan Rekabet Kurulu, Başkent Elektrik Dağıtım (Bedaş) ve Sakarya Elektrik Dağıtım (Sedaş) şirketlerinin özelleştirmelerinde en yüksek teklif veren ilk iki şirkete hisse satışlarının Rekabet Kanunu’na aykırı olmayacağına ve bu işleme izin verilmesinde sakınca bulunmadığına karar verdi. Rekabet Kurulu ayrıca, Koç Grubu’nun Otomotiv Lastikleri Tevzi (Oltaş) şirketindeki hisselerinin tamamının yüzde 89.66’sına karşılık gelen bölümünün Continental Caoutchouc-Export Aktiengesellschaft tarafından devralınması işlemine izin verdiğini açıkladı.

19.08.2008

Şimşek: Yüksek faizden biz de memnun değiliz

DENİZLİ Polisevi’nde, ildeki yerel idareciler ve çeşitli meslek örgütü temsilcilerinin Denizli ekonomisiyle ilgili sunumunu izleyen Bakan Şimşek, toplantı sonrası Şimşek, “Türkiye: Yeni Program” konulu bir sunum yaptı.

Türkiye’nin birçok yapısal sorunu bulunduğunu ancak bunlardan en önemlisinin tasarruf açığı olduğunu ifade eden Şimşek, bunun kendini yüksek cari açık ve yüksek faiz olarak gösterdiğini söyledi. Piyasanın her konuda esnekleştirilmesi gerektiğini ifade eden Şimşek, part-time çalışma ve bölgesel asgarî ücret uygulamasının başlatılabileceğini kaydetti. “Bölgesel asgarî ücret bizim de mantıklı, doğru bulduğumuz bir yaklaşım” diyen Şimşek, tarafların gerekli esnekliği göstermediğini, belli bir çerçevede bu konunun değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Fiiliyatta düşük kur var çünkü ülkeye para giriyor, yüksek faiz var çünkü ülkenin riski yüksek. Borçlanması hâlâ yüksek, sosyal güvenlik açığı yüksek, arada sırada siyasî kazalar oluyor. Cari açık da kur belirsizliği oluşturuyor ama bu politika tercihi değil. (Bu Türkiye için en iyi yöntemdir biz bunu yapalım, tekstilcileri, mermercileri mağdur edelim.) Yok öyle bir şey. Tam aksine biz de ne faiz yüksekliğinden ne kurun düşüklüğünden memnun değiliz. Para giriş çıkışı serbest, diyeceksiniz ki (sınırlama getirin). Bir kere serbest hale getiriyorsanız bir daha kolay kolay sınırlama getiremiyorsunuz. Biz en zoru başaracağız, temel yapısal reformları yapacağız, enerjiyi rekabetçi hale getireceğiz, iş ortamını iyileştireceğiz, Ar-Ge’yi arttıracağız. Biz zoru başarmalıyız. Çünkü bunu yaparak aslında kalıcı düzenleme yapıyoruz. Meselâ sosyal güvenlik reformu popüler mi? Kimse sokağa çıkıp (Allah razı olsun) dedi mi? Tam aksine protesto ettiler ama bunların yapılması lâzım.”

19.08.2008

“Türkiye’de üretim ve ihracat akıllının işi değil”

ANTALYA Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Satıcı, “Türkiye’de üretim ve ihracat yapmak akıllı bir insanın yapacağı iş olmaktan çıktı. Böyle giderse ihracatçılar ithalatçı olacak” dedi.

Satıcı, Rusya ile meyve ve sebze ihracatında Mayıs ayında yaşanan sıkıntının, her iki ülkenin aldığı tedbirler sonucu çözüldüğünü belirterek üzüm ihracatında şimdilik sorun olmadığını kaydetti. Türkiye’nin üzüm ihracatının yüzde 60’ının Rusya’ya yapıldığına dikkati çeken Satıcı, ‘’Rusya’ya yapılan üzüm ihracatında şimdilik sorun görünmüyor. İhracatta sorun yok. İhraç ürünlerde analizler yapılıyor, farklı bir uygulama yok’’ dedi.

Asıl sıkıntının döviz kurlarının düşük olmasından kaynaklandığını vurgulayan Satıcı, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Döviz kurlarının düşük olması, ihracatçının elini kolunu bağlar hale geldi. İhracatçı, elinden gelenin fazlasını yaptı. Bundan sonra her şey makro ekonomi göstergelerine bağlı. Ya ihracatçı ya da üretici batacak ama sonuçta ikisi de zarar görecek. Çünkü Türkiye’de üretim ve ihracat yapmak akıllı bir insanın yapacağı iş olmaktan çıktı. Böyle giderse ihracatçılar ithalatçı olacak. Ondan sonrasını ise düşünmek istemiyoruz.’’

19.08.2008

Turkcell, iPhone’u Türkiye’ye getiriyor

TURKCELL, Apple ile yaptığı anlaşma sonucunda bu yıl içinde iPhone 3G’nin satışına başlayacağını duyurdu.

Turkcell’den yapılan açıklamada, 3. nesil şebekelerinin sağladığı yüksek data hızıyla mobil iletişimde yeni bir dönem başlatan iPhone 3G’nin, bir mobil cihazda yaşanan internet ve multimedya deneyimini en ileri noktalara taşıdığı vurgulandı. Açıklamada, iPhone 3G’nin, hem iPhone’un tüm özelliklerine sahip olacağı hem de 3. Nesil teknolojilerinin gelmesiyle 2 kat hızlı olacağı belirtilerek, ‘’iPhone 3G’nin içine entegre edilmiş GPS, genişletilmiş yer bazlı mobil hizmetler sağlarken, iPhone 2.0 yazılım destekleyicisi ise Microsoft Exchange ActiveSync’in ve Apple mağazalarından temin edilebilecek yüzlerce üçüncü parti uygulamaların kullanımını mümkün kılıyor’’ denildi. Turkcell olarak Apple ile yaptıkları anlaşmadan büyük heyecan duyduklarını dile getiren Turkcell Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Lale Saral Develioğlu, iPhone 3G’nin mobil cihazlar teknolojisinde gelinen son noktayı temsil ettiğine dikkati çekerek, müthiş yenilikçi olan bu ürünü yıl sonuna doğru 35 milyondan fazla müşteriye sunmak için sabırsızlandıklarını ifade etti.

19.08.2008

Yalıtımsızlığın maliyeti 7 milyar dolar

TÜRKİYE'DE 24 milyon civarındaki konuttan yüzde 90’nında yeterli yalıtım yapılmadığı, bina yalıtımına önem verilmemesi sebebiyle ortaya çıkan enerji açığının maliyetinin yılda yaklaşık 7 milyar dolar olduğu bildirildi.

XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Durmuş Topçu, yılbaşından bu yana doğal gazda yüzde 35, elektrikte ise yüzde 40 oranında gerçekleşen zamların aile bütçelerini ve işletmeleri zora soktuğunu söyledi. Bu durumun, ısıtma ve soğutma giderlerinde yüzde 60’a varan tasarruf sağlayan ısı yalıtımının önemini bir kez daha ortaya çıkardığını belirten Topçu, ancak mevcut uygulamalara bakıldığında Türkiye’nin ısı yalıtımı konusunda hâlâ çok geride kaldığının görüldüğünü, yalıtımı olmayan binalar yüzünden yılda 7 milyar doların israf edildiğini ifade etti. Topçu, ‘’Isı yalıtımı ile bina maliyetinin sadece yüzde 3 ile 5’i kadar harcama yaparak, doğal gaz ve elektrik faturalarında her yıl yüzde 60’a varan oranlarda tasarruf sağlamak mümkün. Üstelik sağlanan bu tasarrufla ısı yalıtımına yapılan yatırım birkaç yıl içinde kendisini amorti edilebilir’’ diye konuştu.

19.08.2008

Tüketici güveni, 11 aydan sonra yükselişe geçti

TÜKETİCİ Güven Endeksi, geçen Temmuz ayında, bir önceki aya göre yüzde 2,66 artarak 77,01’e çıktı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Merkez Bankası tarafından her ay ortaklaşa düzenlenen ve tüketicilerin harcama, davranış ve beklentilerinin değerlendirildiği, ‘’Tüketici Eğilim Anketi’’nin 2008 Temmuz ayı sonuçları açıklandı. Endeks, geçen Temmuz ayında, bir önceki aya göre yüzde 2,66 artarak 77,01’e yükseldi. Güven endeksindeki artış, tüketicilerin ‘’mevcut ve gelecek dönem satın alma güçlerine, gelecek dönem genel ekonomik duruma, gelecek dönem iş bulma olanaklarına ve mevcut dönemin dayanıklı tüketim malı satın almak için uygunluğuna dair değerlendirmelerinin iyileşmesinden’’ kaynaklandı.

19.08.2008

İhracatçının döviz kuru şikâyeti

KURUTULMUŞ domates, biber turşusu, zeytinyağı ve salatalık üretimi ve ihracatı gerçekleştiren Karmet Konserve Gıda Sanayi Limited Şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı Metin Karagül, ‘’Döviz kurlarının düşmesi sebebiyle ihracatta sıkıntılar meydana geliyor. Eğer böyle devam ederse, birçok yerli sermayeci yatırımını Mısır’a yapacak’’ dedi.

Karagül, yabancı sermayeye verilen desteğin yerli sanayici ve ihracatçıya da verilmesini istediklerini söyledi. Kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması ve çiftçilerin sözleşmeli tarıma teşvik edilmesi gerektiğini ifade eden Karagül, ülkede tarım sektörünün ve tarımsal ürünleri işlemek amacıyla kurulan fabrikaların desteklenmemesi halinde bu iki sektörün yok olup gideceğini savundu. Karagül, şunları söyledi: ‘’Tarım sezonunda bölgemizde yetişen ürünleri alıp, işleyerek Avrupa’ya ihraç ediyoruz. Sezonda 200 çiftçi ve 100 işçiye istihdam sağlıyoruz. Ancak döviz kurlarının düşmesi nedeniyle ihracatta sıkıntılar meydana geliyor. Eğer böyle devam ederse, birçok yerli sermayeci yatırımını Mısır’a yapacak. Çünkü orada şartlar çok daha iyi. Çiftçiyle sanayici etle tırnak gibidir. Ülkemize katma değer sağlayan bu iki önemli unsur ne yazık ki iki yıldan beri göz ardı ediliyor.’’

/ Saruhanlı

19.08.2008

Kapanan şirketlerde artış

TÜRKİYE'DE bu yılın Temmuz ayında kapanan ticaret unvanlı iş yerlerinin sayısı ise 2007’nin aynı ayına göre yüzde 27,5 artarak 2 bin 392’den 3 bin 50’ye yükseldi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ‘’Kurulan-Kapanan Şirketler Temmuz 2008’’ verilerini açıkladı. Verilere göre, Temmuz ayında kurulan şirket ve kooperatif sayısı 4 bin 162’den 4 bin 263’e yükseldi. Temmuz ayında kapanan şirket ve kooperatif sayısı ise 2007’nin aynı ayına göre yüzde 9,5 artarak 730’dan 799’a yükseldi.

19.08.2008