Ekonomi

Cârî açık yabancı sermayeyi korkutuyor

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor’s Türkiye analisti Faruk Soussa, Türkiye’nin cârî açık düzeyinin çok yüksek olduğunu belirterek, açığın finansmanında önemli olan yabancı sermaye girişinin sürdürülebilmesi için Hükümetin IMF ile bir anlaşma yaparak, IMF çıpası oluşturmasının çok iyi karşılanacağını söyledi.

ULUSLARARASI kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor’s Türkiye analisti Faruk Soussa, Türkiye’nin cari açık düzeyinin çok yüksek olduğunu belirterek, açığın finansmanında önemli olan yabancı sermaye girişinin sürdürülebilmesi için Hükümetin IMF ile bir anlaşma yaparak, IMF çıpası oluşturmasının çok iyi karşılanacağını söyledi. Faruk Soussa, Türkiye ekonomisindeki güncel gelişmelere ilişkin soruları cevapladı. Anayasa Mahkemesinin verdiği kararla, Türkiye’nin önündeki siyasi belirsizliğin kalktığını ancak bunun geçici bir rahatlama olduğunu belirten Soussa, bundan sonra, istikrarın uzun süreli olması için ekonomik reformlar ve kararların önemli olacağını ifade etti. Türkiye’nin önündeki en önemli ekonomik sorunun dış finansman dengesizliği olduğunu vurgulayan Soussa, dış finansman dengesizliğin daha da arttığını kaydetti. Türkiye’nin cari açık düzeyinin çok yükseldiğini vurgulayan Soussa, cari açığın finansmanında, yabancı sermayenin önemli olduğunu, ancak geçen yılın ortasında başlayan kredi krizinin, yabancı sermaye girişlerini azalttığını ifade etti. Soussa, Hükümetin IMF ile bir anlaşma yaparak IMF çıpası oluşturmasının ise piyasalarca çok iyi karşılanacağını ve küresel kredi krizinin sürdüğü bir ortamda, yatırımcı güvenini güçlendirerek, yabancı sermaye girişini destekleyeceğini vurguladı.

05.08.2008

Zamlar dar gelirliyi vurdu

nSağlık-İş Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, doğal gaz ve elektriğe yapılan zammın sabit gelirlileri mağdur ettiğini söyledi. Başoğlu, zammın sabit gelirlilerin 6 aylık gelirinde yüzde 30 azalmaya sebep olacağını kaydetti.

TÜRKİYE Sağlık İşçileri Sendikası (Sağlık-İş) Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, doğalgaz ve elektriğe yapılan zammın sabit gelirlileri mağdur ettiğini savundu. Başoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, doğalgaz ve elektriğe yapılan zammın sabit gelirlilerin 6 aylık gelirinde yüzde 30 azalmaya sebep olacağını ileri sürdü. İşçi, memur ve emeklilere yapılan zammın yaklaşık yüzde 5 oranında olduğunu ifade eden Başoğlu, ‘’Doğalgaza ve elektriğe yapılan zam sabit aylık gelirlileri geniş çapta mağdur etmiştir. Hükümet bu mağduriyeti giderecek ek zam ve benzeri formül bularak katkıda bulunmalıdır. Aylık gelirleriyle zor geçinen insanların doğalgaz, elektrik zammıyla daha çok mağdur edilmelerine fırsat verilmemelidir’’ dedi.

05.08.2008

Faizsiz kredi KOBİ’lere can suyu olacak

KOSGEB aracılığıyla imalatçı esnaf ve sanatkâra verilecek sıfır faizli kredi olumlu bulunurken, bu desteklerin devamı istendi.

KÜÇÜK ve Orta Boy İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) aracılığıyla imalatçı esnaf ve sanatkara sıfır faizli ve 18 ay vadeli 25 bin YTL’ye kadar kredi kullandırılacak olmasının piyasaların daraldığı ve sektörün zorlandığı bir dönemde, nakit sıkıntısı yaşayan KOBİ’lere ‘’can suyu’’ niteliğinde olacağı bildirildi. Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı (TOSYÖV) Başkanı Hilmi Develi, esnafa kullandırılacak sıfır faizli krediyi olumlu bulduklarını söyledi. Elektrik zamlarının yanı sıra girdi maliyetlerindeki artışın imalat sektörünü büyük bir sıkıntıya soktuğunu belirten Develi, ‘’Piyasaların daraldığı ve sektörün zorlandığı bir dönemde rakam az da olsa verilecek sıfır faizli kredi KOBİ’lere can suyu niteliğinde olacak. 5 bine yakın işletmenin yararlanacağı uygulama sayesinde piyasaların nefes alacağına inanıyorum’’ dedi.

TESK: Arkası gelmeli

TÜRKİYE Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan tarafından açıklanan, 5 bin üretici sanatkara verilecek kredilerden mutlu olduklarını, ancak bunun ‘’arkasının gelmesi’’ gerektiğini kaydetti. Palandöken, yazılı açıklamasında, ‘’Arama Konferansı’’ sonucunda açıklanan, sıfır faizli, söz konusu kredilerden sadece TESK’e bağlı oda üyelerinin yararlanacağını vurguladı. Sanayi ve Ticaret Bakanı Çağlayan’ın açıkladığı, faizsiz sanatkar kredisinden yararlananların kapsamının genişletilmesini isteyen Palandöken, geçmişte yaşanan ekonomik krizler nedeniyle binlerce esnafın kepenk kapattığını, binlercesinin borç içerisinde bulunduğunu belirtti. Palandöken, geçmişte iflas edip kepenk kapatan ve yeniden iş yeri açmak isteyenler ile iş yerinde değişim ve dönüşüm yaparak çağa ve rekabet ortamına ayak uydurmaya çalışmak isteyen esnaf ve sanatkarlara da faizsiz kredi verilmesini istedi.

KOBİDER: Pansuman tedavisi

KÜÇÜK ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Genel Başkanı Nurettin Özgenç de, KOBİ’lerin bu tür yardımlara muhtaç olduğunu, imalatçı olan veya olmayan tüm KOBİ’lerin son yıllarda işletme kredisi bulamayınca kredi kartlarıyla alışveriş düzeni kurduklarını söyledi. Ancak daha sonra kullandıkları karttan kullandıkları krediyi ödeyemeyince büyük bir borç sarmalına girdiklerini anlatan Özgenç, ‘’Destek programı kapsamında verilecek olan sıfır faizli kredi KOBİ’lere can suyu değil, pansuman tedavisi olacaktır. Yani borç sarmalındaki KOBİ’lere kısmen de olsa fayda sağlayacaktır’’ dedi.

/ Adana/Ankara

05.08.2008

Esnafı, bankalar batırıyor

İSTANBUL Pendik’te mobilya ve dekorasyon sektöründe hizmet veren DEMOSAN firmasının sahiplerinden Taceddin Okumuş, bankaların esnafa kredi vererek gelişmesine destek olacakken, yüksek faiz ve taksit ödemelerinde anlayış göstermemesi sebebiyle fayda değil zarar verdiğini söyledi.

Mecburen bankadan kredi aldıklarını ifade eden Okumuş, bankaların, krediyi geri ödemesi sırasında bir taksidini geciktiren esnaftan geriye kalan taksitlerin hepsini birden istediklerini, ödeyemeyince de hemen hacize geldiklerini kaydetti. Okumuş, “Bankadan kredi alıp taksitleri geciktirdiği için iflas eden çok arkadaşımız var” dedi. Pendik’teki iş yerinde ziyaret ettiğimiz Okumuş, sorularımızı cevapladı.

Piyasada sıkıntı olduğu söyleniyor. Mobilya

sektöründeki durum nasıl?

Elbette bizde de sıkıntı var. Çekler erteleniyor. İnsanlarda bir tedirginlik var. Acaba ne yapsak, nasıl yapsak, şu işe girsek mi girmesek mi diye. Bizim sektör inşaata dayalı olduğu için malum böyle bir sıkıntımız var. Vergiler yüksek, Avrupa’nın en pahalı elektriğini kullanıyoruz. Bundan dolayı sıkıntı çekiyoruz.

Elektrik ve doğalgaz zamları sizi nasıl etkiliyor?

Eh, farkında olmaları lâzım. Sıkıntılarımız yukarıya da aksediyor, ama bazen işler yavaş ilerliyor. Kaç senedir elektriğe zam gelmemişti. Birden zam geldi. Keşke azar azar zam yapılsaydı... Birden yüksek nisbette zam olunca biraz sıkıştık tabiî.

En büyük sıkıntınız bankalar mı?

Kapitalist sistem bu zaten. Bankalar esnafı batırmak için kredi veriyorlar. Kalkındırmak için değil. Şimdi bankadan kredi alıyorsun, bir taksidini geciktirirsen geriye kalan tüm taksitleri birden istiyor. Kredi alan da zor durumda kalıyor. Hemen hacze gidiyor bankalar. 2008 yılından çok ümitliydik, ama olmadı. Bir kaç ay önce AKP’ye kapatma dâvâsı da açılınca, piyasa çok bozuldu.

Diğer şikayetleriniz neler?

Evet, maalesef kaybettik. Bazı müşterilerimiz, “Biz şu bankayla çalışıyoruz, siz de bu bankayla çalışacaksınız” diyor. Biz de mecburen o bankada hesap açıyoruz. Bu hesapların senelik aidatı var. Çalışsan da çalışmasan da aidatı ödüyorsun. Çek alsan koçan başına 100 YTL ‘hava parası’ var. Son günlerde bankalar, çeklerin arkasını yazmıyor. Çek veren, “Bu çek, benim rızam dışında elimden çıktı” diye bankaya talimat veriyor. Banka da çekin arkasını yazmıyor, çekini tahsil edemiyorsun. Mahkemeye veriyorsun, tabiî bu da çok uzun sürüyor. Kanunda böyle bir boşluk var. ‘Rızam dışında elimden çıktı’ deyip işin sıyrılıyorlar. Tabiî böyle olunca da biz de kendi çeklerinizi ödemekte zorlanıyoruz. Sıkıntı üstüne sıkıntı. Bu şekilde tefecilerin tuzağına düşenler de var. Zarar üstüne zarar ediyoruz.”

Ömer ŞENÖZ / İstanbul

05.08.2008

Otomotiv, 3,8 milyar dolar dış ticaret fazlası verdi

Otomotiv sanayi yılın ilk yarısında 3 milyar 879 milyon dolar dış ticaret fazlası verdi.

Otomotiv Sanayii Derneğinden (OSD) yapılan açıklamada, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine ilişkin değerlendirmeye yer verildi. Açıklamaya göre, GTİP 87.00 kapsamındaki motorlu kara taşıt araçları ile bunların aksam ve parçaları dış ticaretinde, 2008 yılı Ocak-Haziran döneminde 7 milyar 34 milyon dolar ithalata karşılık, 10 milyar 913 milyon dolar ihracat gerçekleştirildi. Bunun sonucu, 2008 yılının ilk yarısında dış ticaret dengesinde 3 milyar 879 milyon dolar fazla verildi.

05.08.2008

Ham çelik üretiminde 11’inci sıradayız

TÜRKİYE, 2007’de dünya ham çelik üretiminin yaklaşık yüzde 2’lik bölümünü gerçekleştirdi ve 25,8 milyon ton üretim ile 11. sırada yer aldı.

İhracatta yüzde 11,6 paya sahip olan sektör, demir ve çelik ürünleri fiyatlarının dünya piyasalarında yükselmesinin de etkisiyle 2007 yılında ihracatta yüzde 30 artışla 12,5 milyar dolara ulaştı. Demir çelik ithalatı 2007 yılında bir önceki yıla göre yüzde 40 oranında artarak, 16,1 milyar dolar olarak gerçekleşti. Dünya ham çelik üretiminde ilk üç sırayı Çin Halk Cumhuriyeti, Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri alıyor. Türkiye ise 2007 yılında 25,8 milyon ton üretimiyle dünyanın en büyük ham çelik üreticileri arasında 11. sırada yer aldı. Üretim artışında da Türkiye, çelik üreticisi olan ilk 15 ülke içerisinde Çin’den sonra en büyük üretim artışı gerçekleştiren ülke oldu. Girdi maliyetleri, yassı mamul üretiminin yetersizliği, hammadde fiyatlarındaki dalgalanmalar ile korunma önlemleri ise sektörün çözülmeyi bekleyen sorunları arasında yer alıyor

05.08.2008

Rusya’ya ihracat aksadı

İSTANBUL Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB), Rusya gümrüklerinde son iki haftadır Türk mallarına karşı olağan dışı bir kontrol uygulandığını ve Türk ihracatçılarının, mallarını zamanında yerine teslim edemediğini bildirdi.

İKMİB’den yapılan açıklamada, Türk TIR’larının gümrüklerden geçişinin çok daha uzun zaman aldığı ve ihracatçıların pek çok sorunla uğraşmak zorunda kaldıkları vurgulanarak, ‘’İhracatçılarımız, verdikleri taahhütleri zamanında yerine getirememek gibi bir sorunla karşı karşıya bırakılıyor’’ denildi. Açıklamada, mallarını ne zaman alacağını bilemeyen firmaların ise başka alternatifler aramaya başladıkları, bu durumun Rusya ile olan ticareti olumsuz etkilemekle birlikte Rusya’ya olan ihracatı da aksattığı vurgulandı.

05.08.2008

Mu’min’e tüketici ilgisi

FATİH Koç, helal sertifikalı diş macunu Mu’min’in, tüketicilerin büyük beğenisini kazandığını söyledi.

Diş macunlarının “alkol” içerdiği şüphesi üzerine Malezya’dan içinde anason bulunmayan helal sertifikalı diş macunu getirterek, Mu’min adıyla piyasaya sürdüğünü hatırlatan Koç, 175 gramlık tüpüyle Türkiye’deki diş macunları arasında en büyüğü olan yeşil kutulu Mu’min’in 5 YTL’den satıldığını kaydetti. Marketlerde ve dini yayınevlerinde satışa sunulan Mu’min için bayilik tekliflerin arttığını ifade eden Koç, isteyenlerin saf nane şeker aromalı Mu’min’i evine de sipariş verebileceğini belirtti. Memnun kalınmadığı takdirde ürünü 15 gün içinde iade aldıklarını söyleyen Koç, satışlarının çok güzel gittiğini dile getirdi.

Yeni Asya / İstanbul

05.08.2008

Şirketler 7 ayda 5.5 milyar YTL’lik sermaye artırdı

SERMAYE Piyasası Kanunu’na tabi şirketler yılın ilk yedi ayında toplam 5.5 milyar YTL tutarında sermaye artırımına gittiler.

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) verilerine göre, yılbaşından 1 Ağustos’a kadar olan dönemde 91 şirket, sermaye artırımları kapsamında, toplam 8 milyar 47.1 milyon YTL’lik hisse senedi ihracı için Kurul’a başvurdu. Bu başvuruları değerlendiren Kurul, anılan dönemde 74 ortaklığa ait toplam 5 milyar 547 milyon YTL’lik hisse senedi ihracını kayda aldı.

05.08.2008

Bankalara ‘uyum programı’ zorunluluğu

MALİYE Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurumu (MASAK) tarafından hazırlanan “Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine İlişkin Yükümlülüklere Uyum Programı Hakkında Yönetmelik” taslağı son şeklini aldı.

Taslağa göre, suç gelirlerinin aklanmasının ve terörün finansmanının önlenmesi çalışmaları kapsamında, bankalar, PTT, aracı kurumlar, sigorta ve emeklilik şirketlerine ‘’Uyum Programı’’ zorunluluğu getiriliyor. Bankalar, PTT, aracı kurumlar, sigorta ve emeklilik şirketleri, karapara aklama ve terörün finansmanıyla mücadele kapsamında iç denetim, risk yönetimi, izleme ve kontrol faaliyetlerine dönük uyum programları hazırlayacak. Risk yönetiminde, müşteri, hizmet ve ülke riskini esas alan tanımlama ve derecelendirme yöntemleri geliştirilecek. Taslağının önümüzdeki günlerde Başbakanlığa gönderileceği öğrenildi.

05.08.2008