|
|
|
| |
Yağdaki enflasyon yüzde 91 |
İSTANBUL'DA geçen ay, fiyatı en fazla artan ürün biber oldu. İstanbul Ticaret Odası (İTO), Temmuz ayında ve yıllık bazda İstanbul’da perakende fiyatları en fazla artan ve azalan maddeleri, fiyat ve artış oranlarıyla birlikte açıkladı.
Temmuz ayında fiyatlarında artış izlenen madde sayısı 74 oldu. İklim şartlarına göre ürün azlığının görüldüğü biber, Temmuz ayında yüzde 26,43 artış oranıyla, fiyatı en çok artan madde olurken, bunu yüzde 25,03 ile taze fasulye, yüzde 16,67 ile elektrik ve yüzde 15,11 ile elma ücreti izledi. Temmuz ayı itibarıyla yıllık bazda gıda harcamaları grubunda yer alan sıvı yağlar, arz yetersizliğine bağlı olarak yüzde 91,30 oranıyla fiyatı en fazla artış gösteren madde oldu. Yıllık bazda bulgurun fiyatı yüzde 88,28, limonun fiyatı yüzde 74,56, mercimeğin fiyatı yüzde 70,43 oranında arttı.
|
|
/ İSTANBUL
04.08.2008
|
|
| |
LPG pazarında oto gaza talep arttı |
SIVILAŞTIRILMIŞ Petrol Gazları (LPG) pazarında akaryakıt fiyatlarındaki artışın da etkisiyle oto gaz tüketimi arttı.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) ‘’LPG Piyasası 2008 Yılı Ocak-Haziran Dönemi Sektör Raporu’’ndan derlediği bilgilere göre, pazarda geçen yılın ilk altı aylık döneminde 917 bin 516 ton olan oto gaz tüketimi bu yıl 964 bin 492 tona çıktı. Toplam LPG tüketimi içine oto gazın payı ise 54’ten yüzde 58’e yükseldi. Geçen yılın ilk 6 ayında 1 milyon 703 bin 823 ton olan LPG tüketimi ise düşüş göstererek, bu yılın ilk 6 ayında 1 milyon 653 bin 978 tona geriledi. Geçen yıla göre toplam yurt içi LPG ticaretindeki düşüş tüplü ve dökme gaz tüketimindeki gerilemeden kaynaklandı. Buna göre, söz konusu dönemde tüplü LPG tüketimi 669 bin 820 tondan, 594 bin 955 tona, dökme LPG tüketimi de 116 bin 487 tondan 94 bin 531 tona geriledi. Rapora göre, söz konusu dönemde dağıtıcı firmalar ve TÜPRAŞ tarafından 11 ülkeden toplam 1 milyon 284 bin 665 ton LPG ithal edildi. Geçen yılın Ocak- Haziran döneminde ise 17 ülkeden 1 milyon 301 bin 750 ton ithalat gerçekleşmişti.
|
|
/ ANKARA
04.08.2008
|
|
| |
IMF ile yeni stand-by anlaşmasına doğru |
TÜRKİYE ile IMF arasındaki, ihtiyatî stand-by seçeneğine ilişkin çalışmalar, 8 Ağustos’tan sonra başlayacak.
Alınan bilgiye göre, IMF uzmanları, program sonrası değerlendirme çalışmalarıyla buna ilişkin raporu tamamladılar ve raporun geneli üzerinde nihai değerlendirmelerinde bulunuyorlar. IMF’nin hazırladığı rapor, sadece en son Stand-By olan 19. Stand-By’ı değil, yedi yıllık bir dönemi içerecek olan 18. Stand-By’ı da içeriyor. IMF değerlendirme çalışmalarını ve raporu tamamladı. Ancak Fon’un kendi iç yapısı nedeniyle, belirli aşamalardan geçecek olan çalışmanın, İcra Direktörleri Kurulu tarafından onaylanarak, rapor olarak ayımlanması gerekiyor.
|
|
/ ANKARA
04.08.2008
|
|
| |
Alo dedikçe devlet kazanıyor |
MALİYE Bakanlığının yaptığı hesaplamalara göre, GSM faturalarında her 100 YTL’nin 41,77 YTL’si vergi olarak Hazineye aktarılıyor.
Maliye Bakanlığından edinilen bilgiye göre, son dönem sık sık yüksek vergiden şikâyet edilen cep telefonu faturalarındaki vergi yükü yüzde 41,77 olarak hesaplanıyor. Kamuoyunda ifade edilen yüzde 58’lik vergi yükü rakamları gerçeği yansıtmıyor. Kanun gereğince mobil telefon aboneliğinin ilk tesisinde (operatör değişiklikleri hariç) 2008 için 27,8 YTL özel iletişim vergisi alınıyor. Her nev'î mobil telekomünikasyon işletmeciliği kapsamındaki (ön ödemeli kart satışları dahil) tesis, devir, nakil ve haberleşme hizmetleri yüzde 25, radyo ve televizyon yayınlarının uydu platformu ve kablo ortamından iletilmesine ilişkin hizmetler yüzde 15, diğer telekomünikasyon hizmetleri ise yüzde 15 özel iletişim vergisine tabi bulunuyor.
GSM operatörlerinin ilave yükümlülükleri de, kanunda ‘’kurum masraflarına katkı payı yüzde 0,35, Hazine payı yüzde 15 (aylık brüt satış gelirinin yüzde 15’i takip eden ayın 20’inci günü akşamına kadar ödenir)’’ şeklinde sayılıyor. Kurum masraflarına katkı payı ve Hazine payının matrahını ise görüşme bedeli oluşturuyor. Maliye Bakanlığı yetkililerinin hesaplamalarına göre aylık ücret, yurtiçi kullanım ücreti, yurtdışı kullanım ve SMS tutarı toplamı 34,83 YTL olan bir faturada, kurum masraflarına katkı payı 0,12 YTL, Hazine payı ise 5,22 YTL olarak belirleniyor. 34,83 YTL’lik matraha yüzde 18’lik KDV ve yüzde 25’lik özel iletişim vergisi uygulanıyor. Bu şekilde KDV tutarı 6,27 YTL, özel iletişim vergisi tutarı da 8,71 YTL düzeyinde bulunuyor.
|
|
/ ANKARA
04.08.2008
|
|
| |
Karadeniz petrol denizi mi? |
KARADENİZ'DE 10 milyar varilden fazla petrol rezervi bulunduğunu tahmin eden TPAO’ya göre bu rakam, Türkiye’nin 50 yıllık petrol ihtiyacını karşılaması anlamına geliyor.
Bu kapsamda özellikle Samsun açıklarında yapılacak arama çalışmaları da önem taşıyor. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Genel Müdür Yardımcısı Yurdal Öztaş, Karadeniz’de petrol arama çalışmaları kapsamında, ABD’li Exxon Mobil’in kendileriyle çalışmak isteyen bir kaç şirket arasında, kendileri için önem taşıyan bir şirket olduğunu söyledi. Öztaş, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Karadeniz’de karasal yüz ölçümünün yarısına karşılık gelen bir kıta sahanlığına sahip olduğunu belirterek, burada petrol arama konusunda yoğun değerlendirme çalışmalarının 5-6 yıldır sürdüğünü anlattı.
Buradaki sondajların gelişen teknolojiye ihtiyaç duyduğunu anlatan Öztaş, 2 bin metre su derinliği ve altındaki bölümün petrol açısından asıl potansiyel teşkil eden yerler olduğunu söyledi. Bununla ilgili de küçük şirketlerin çok bir şey yapamayacağının farkında olduklarını belirten Öztaş, söz konusu aramalarda bir ortakla çalışmanın hem risk paylaşımı hem de bilgi ve teknoloji transferi açısından önemli olduğunu vurguladı. Kendilerinin de bu kapsamda güçlü şirketlerle işbirliği yapmak istediklerini bildiren Öztaş, bu kapsamda TPAO’nun derin deniz tecrübesi olan Brezilya’nın petrol şirketi Petrobras ile çalışmalar yaptığını hatırlatarak, derin denizlerde yatırım tutarının kuyu başına 150-200 milyon dolar arasında değiştiğini anlatttı. Petrol fiyatlarının sürekli değişen seyri ve fiyatların artacağı endişesi petrol arama çalışmalarının önemini daha da çok artırıyor. 2009 yılında Karadeniz’de sondaj çalışmalarının başlaması beklenirken, derin denizlerde sondaj faaliyetleri oldukça maliyetli olması ve yüksek teknolojiyi gerektirmesi aramaların ortak bir petrol şirketiyle yapılmasının önemini arttırıyor.
|
|
/ ANKARA
04.08.2008
|
|
|
|
