Tarihi, bilimi, sanatı, yani hayata dair her şeyi geleceğe taşımasına rağmen, beş duyu organından sadece gözlere hitap eden kitaplar, aslında görme engellilerin de hayatla bağlarını sağlayan en önemli kaynak...
Çocukluğundan bu yana ışığı ve renkleri göremeyenlere kırmızıyı, maviyi, beyazı anlatan, gözleri görmese de dünyayı tanımayı, okuyup, iş bulmayı isteyen, hayal dünyasına dalacak arkadaş arayan görme engellilerin bu isteklerine cevap veren ise Millî Kütüphane ve gönüllü okuyucular.
Millî Kütüphane’nin yeni teknolojilerle daha da geliştirilen Konuşan Kitaplık Bölümü’ne, haftanın belirli günlerinde gelen gönüllü okuyucular, bir kaç saat kitap seslendirerek, hem kitaplara hayat veriyor hem de görme engellilere ışık oluyor.
’’GÜNCEL'İ TAKİP ETMEK İSTİYORLAR’’
Millî Kütüphane Konuşan Kitap Bölümü Şefi Ramazan Bakırcı, yaklaşık 45 gönüllü okuyucunun bu bölümde kitap seslendirdiğini söyledi.
Okuyucuların belli elemelerden sonra alındığını belirten Bakırcı, ‘’Özellikle sesine güvenen, diksiyonuna güvenen, ses rengi güzel insanların MillîKütüphane’ye gelmesini bekliyoruz. Gönüllü okuyucuya çok ihtiyacımız var’’ dedi.
Bakırcı, gönüllülerin, haftada sadece 2-4 saatlerini bu işe ayırmalarının yeterli olduğunu ifade ederek, ‘’Tek isteğimiz var: Bir gönüllü okuyucunun başladığı kitabı mutlaka bitirmesi’’ diye konuştu.
Okunacak kitapların genellikle görme engellilerin isteklerine göre belirlendiğini bildiren Bakırcı, genellikle KPSS, KPDS, üniversiteye hazırlık ve ALES türü sınav kitaplarının talep edildiğini kaydetti.
‘’Onun dışında da daha çok romanlar ilgi görüyor, özellikle son çıkan kitaplara talep çok. Çünkü güncel'i takip etmek istiyorlar’’ diyen Bakırcı, görme özürlülerin kitapları internet sitesi üzerinden bilgisayarlarına indirebildiklerini dile getirdi.
Bakırcı ayrıca, yüzde 40 ölçüsünde görme özürü olanların raporunu ulaştırdığı takdirde, siteye üye olup, kitap temin edebileceğini duyurdu.
’’KİTAP OKUMAK ÇOK ZEVKLİ...’’
Gönüllü okuyuculardan emekli öğretmen Nevin Zencirci, gönüllü okuyucu olan bir arkadaşının teşvikiyle Millî Kütüphane’ye geldiğini söyledi.
Zencirci, ‘’10 yıldan beri hem uzak hem yakın hem de astigmat bir gözlük kullanıyorum. Çıkarttığım zaman, gerçekten hiçbir şeyi göremiyorum. Hep içimde bir üzüntüydü bu; ‘Ben bunu bir aletle düzeltebiliyorsam, düzeltemeyenler ne yapıyor?’ diye. O yüzden emekli olur olmaz başladım’’ dedi.
’’BÜYÜK BİR ZEVK VE MUTLULUK’’
Dışişleri Bakanlığından emekli, yazar Elif Şafak’ın annesi Şafak Atayman da Millî Kütüphane’de 2 yıldır gönüllü okuyucu olduğunu söyledi.
‘’Yıllardır böyle bir çalışma yapmayı arzu ediyordum. Gönüllü okuyucu Jale Anıl’la röportajı okuduktan sonra (daha fazla beklemeyeyim) dedim ve başladım’’ diyen Atayman, haftanın 2 günü, ortalama 4 saatini bu işe ayırdığını belirtti.
‘’OKUMAKTAN BAŞKA BİR ŞEYİM KALMADI’’
Millî Kütüphane’ye 4 yıldır düzenli geldiğini belirten görme engelli Melih Ergun ise şunları kaydetti: ‘’Öteden beri kitapla çok haşır neşir bir insanım, yaşamımın çok büyük bir parçası. 4-5 yıl önce gözlerimdeki ani bir rahatsızlık dolayısıyla kitap okuyamaz hale geldim. Bütün işlerimi bıraktım. Artık okumaktan başka bir şeyim kalmadı. Araştırdım, burayı buldum. Hizmetten de çok memnunum.
Burası sayesinde devamlı okuyorum. Okuyucu arkadaşlarımda da çok büyük bir disiplin ve çalışma azmi var. Benim için burası ve onların hepsi çok önemli.’’
|