"Gerçekten" haber verir 18 Temmuz 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

PKK’nın askerî kanat sorumlusu ağır yaralandı

Irak’ın kuzey kesimine düzenlenen son hava harekâtında terör örgütünün sözde silâhlı kanadı sorumlusu Suriye uyruklu Behoz Erdal kod adlı Fehman Hüseyin’in ağır yaralandığı bildirildi.

IRAK'IN kuzey kesimine düzenlenen son hava harekatında terör örgütünün sözde silahlı kanadı sorumlusu Suriye uyruklu Behoz Erdal kod adlı Fehman Hüseyin’in ağır yaralandığı bildirildi. Yerel kaynaklardan edinilen bilgiye göre, terör örgütü PKK’nın etkisiz hale getirilmesi amacıyla teröristlere yönelik Türkiye’nin iç kesimlerindeki operasyonlar sürerken, Irak’ın kuzeyine yönelik de zaman zaman hava harekatı yapılıyor. Diyarbakır 2. Hava Kuvvet Komutanlığında kalkan savaş uçaklarınca yapılan son hava harekatında terör örgütü PKK’nın ağır kayıplar verdiği öğrenildi. Yerel kaynaklar, son hava harekâtında Zap bölgesinin yoğun bir şekilde havadan bombalandığını ve Oramar mevkisinde terör örgütü PKK’nın sözde silahlı kanadı sorumlusu Fehman Hüseyin’in ağır yaralandığını bildirdiler. Teröristin Oramar mevkiinde yapılan ilk tedavisinden sonra kayıplara karıştığını kaydeden yerel kaynaklar, ağır yaralı teröristin ölmüş olabileceğini de belirttiler.

/ Erbil

18.07.2008


 

Yağmura rağmen barajlardaki doluluk oranı azaldı

İstanbul’da etkili olan sağanak yağmura rağmen, şehrin su ihtiyacını karşılayan barajlardaki doluluk oranı yüzde 29,71’e düştü.

İSTANBUL’DA dün etkili olan sağanak yağmura rağmen, şehrin su ihtiyacını karşılayan barajlardaki doluluk oranı yüzde 29,71’e düştü. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi’nden (İSKİ) edinilen bilgiye göre, şehre su sağlayan 10 barajdaki su miktarı dün 258 milyon 129 bin metreküp ölçüldü. Barajlarda önceki gün yüzde 29,79 olan doluluk oranı, dün yüzde 29,71’e geriledi. İSKİ yetkilileri, İstanbul’da önceki gün etkili olan sağanak yağmurun barajları çok fazla etkilemediğini, ancak yağmurun en büyük katkısının buharlaşmayı önlemesi ve yağış sebebiyle su tüketiminin azalması olduğunu söylediler.

18.07.2008


 

Tuzla raporu hazır

Tuzla tersanelerindeki işçi ölümlerinin araştırılması amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, taslak raporunu hazırladı. Taslak raporun öneriler bölümünde, tersanelerin kurumsallaşmasından yan sanayiye, işçi sağlığı ve iş güvenliğinden alt işverenlere kadar değişik konularda önerilerde bulunuluyor.

Gemi İnşa Sanayindeki İş Güvenliği ve Çalışma Şartlarının Sorunlarının Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, taslak raporunu hazırladı. Taslak raporun öneriler bölümünde, tersanelerin kurumsallaşmasından yan sanayiye, işçi sağlığı ve iş güvenliğinden alt işverenlere kadar değişik konularda önerilerde bulunuluyor.

Yaklaşık 175 sayfadan oluşan taslak rapor tamamlanarak, haftaya TBMM Başkanlığına verilmesi planlanıyor. Taslak raporun öneriler bölümü; kurumsallaşma, tersaneler, yan sanayi, işçi sağlığı ve iş güvenliği, eğitim başlıkları altında toplanıyor. Öneriler bölümünde, Tuzla’daki şahıs, kolektifi, limited, küçük anonim şirketlerinin birleştirilmesiyle tersane alanlarının genişleyeceği ve bu sayede bölgedeki sıkışıklığın ortadan kalkacağına dikkat çekiliyor. Tersaneler için ölçülebilir kriterlere dayalı kapasite belirleme çalışmalarının yapılması gerektiği belirtilen taslak raporda, Tuzla koyu için master planı yapılması ve bölgede yaşanan ulaşım ve park sorununun hızla çözüme kavuşturulması isteniyor. Taslak raporda belirtilen diğer öneriler ise özetle şöyle sıralanıyor:

nTersanelerde ana prosesler arasında yer alan boya ve raspa işlemlerinde mikron mertebesinde ortaya çıkan boya parçacıklarının insan sağlığına ve çevreye olan etkilerini ortadan kaldırmak için boyama işlemleri, boya hollerinde yapılmalı ve bu işlemler filtrasyona tabi tutulmalı. Gemi üzerinde özellikle kesim, kaynak ve boya işlemlerinde otomasyona geçilmeli.

nTersanede yapılan ana işler, tek tek belirlenmeli ve bu işler her ne ad altında olursa olsun taşeronlara verilmemeli. Alt işveren uygulaması, objektif kriterlere bağlanmalı. Sektörde alt yüklenici firmaların çalışma standartlarının ve alanlarının belirlenmesine ilişkin yasal düzenlemeler yapılmalı.

nTuzla’daki gemi yan sanayi, Tuzla, Yalova ve İzmit üçgeninde belirlenecek bir alana kurulacak organize sanayi bölgesine taşınmalı.

nİşçi sağlığı ve iş güvenliği ilgili tedbirleri yerine getirmeyen tersaneler faaliyetlerine izin verilmemeli ve bu tedbirleri alıncaya kadar faaliyetten men edilmeli.

nTersaneler ve alt işverenler, çalışan işçi sayısına bakılmaksızın işçi sağlığı ve iş güvenliği uzmanı bulundurmalı. Yine çalışan sayısına bakılmaksızın, tersanelerde işyeri hekimi istihdam edilmeli. İşyeri hekimleri, işçilere öncelikli olarak iş sağlığı ve koruyucu sağlık hizmetleri eğitimi vermeli.

nİş güvenliği uzmanları, ücretlerini tersane sahibi yerine, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından almalı. İşveren, işçinin primleriyle birlikte bunun parasını Bakanlığa ödemeli.

nTersanelerde sigortasız işçi çalıştırılmamalı, işçilerin sigorta primleri gerçek ücretleri üzerinden gösterilmeli.- İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Danışma Kurulu oluşturulmalı.

nTersanelerde yürütülen faaliyetlerden ‘’Sağlık Kuralları Bakımından 7,5 Saat ve Daha Fazla Çalışması Gereken İşler Hakkında Yönetmelik’’ kapsamında olan işlerde işçilerin 7,5 saatten fazla çalışmasının önüne geçilmeli.

Teklifler bölümünde ayrıca, tersanelerde çalışan işçilerin barınma sorunu konusuna da değiniliyor. Buna göre, tersaneler bölgesinin tümü için seçilecek bir alanda lojman, sosyal konut veya yurt projelerinden biri veya bir kaçı, işveren katkısıyla yapılmalı. Teknik liselerdeki gemi inşa bölümlerinin sayısı arttırılmalı. Tuzla gemi inşa sanayi bölgesinde kara ve deniz itfaiyesinden oluşan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı özel bir itfaiye birimi kurulmalı. Tuzla ilçesinde de acil, mikro cerrahi, ortopedi ve travmatoloji, beyin cerrahisi gibi bölümlerin bulunduğu bir hastane kurulmalı.

/ Ankara

18.07.2008


 

Liselilere “af” çıktı

Millî Eğitim Bakanlığıınca, ikinci defa sınıf tekrarına düştüğü için okulla ilişiği kesilen öğrencilere, 2007-2008 eğitim-öğretim yılına mahsus olmak üzere Ağustos ayında yeniden sınava girme şansı tanındı. Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, yayımladığı genelgede, Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliğinin 12 Haziran 2008 tarihinde yürürlüğe girdiğini hatırlattı.

MİLLÎ Eğitim Bakanlığıınca (MEB), ikinci defa sınıf tekrarına düştüğü için okulla ilişiği kesilen öğrencilere, 2007-2008 eğitim-öğretim yılına mahsus olmak üzere Ağustos ayında yeniden sınava girme şansı tanındı.

Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, yayımladığı genelgede, Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliği’nin 12 Haziran 2008 tarihinde yürürlüğe girdiğini hatırlattı. Söz konusu yönetmelik ile Ağustos-Eylül döneminde yapılacak ortalama yükseltme ve sorumluluk sınavlarının, ders kesiminden bir hafta sonra başlayacak şekilde Haziran ayına çekildiğini kaydeden Çelik, sınavların 11 Temmuz 2008 tarihi itibarıyla sonuçlandığını ifade etti.

‘’Konu ile ilgili yapılan değerlendirmede, az da olsa bir kısım öğrencinin tam olarak hazırlanamadan bu sınavlara girdiği ve istenilen başarıyı elde edemedikleri ile ilgili taleplerin Bakanlığa ulaştığını’’ bildiren Çelik, yönetmeliğin ders kesimine yakın bir tarihte yürürlüğe girmiş olmasının da dikkate alınarak 2007-2008 yılına özgü olmak üzere bu durumdaki öğrencilere şans tanınacağını kaydetti.

Genelgeye göre, Eylül ayında yapılacak olan sorumluluk sınavı döneminde, önceki yıllardan sorumlu olunan dersler ile alan değişikliğinden dolayı sorumlu tutulan derslerin yanı sıra ders kesiminde gerçekleştirilen ortalama yükseltme ve sorumluluk sınavları sonu itibarıyla öğrenciler, öğrenim gördükleri sınıfta başarısız oldukları en fazla 4 dersten sınava alınacaklar. Sınava girilecek dersler 18-22 Ağustos 2008 tarihleri arasında öğrenci-veli işbirliğiyle belirlenerek, dilekçeyle okul müdürlüğüne bildirilecek ve sınav programı ilân edilecek. Cumartesi ve Pazar günleri de dahil olmak üzere günlük en fazla 4 derse kadar sınav yapılabilecek. İkinci defa sınıf tekrarı durumuna düşmesi sebebiyle 2007-2008 eğitim-öğretim yılı ders kesimi ve ortalama yükseltme sınavları sonu itibarıyla okulla ilişiği kesilen öğrencilerden, bu genelge kapsamında yapılacak sınavdan yararlanmak isteyenler, 15 Ağustos 2008 tarihi mesai saati bitimine kadar müracaat etmeleri halinde tekrar eski okullarına kayıtları yapılarak sınava alınacaklar. Sınavların yürütülmesinde herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesi bakımından okul müdürlüklerince öğretmenlere gerekli duyuru yapılacak.

/ Ankara

18.07.2008


 

Atalay: Türkiye, faili meçhuller ülkesi değil

İÇİŞLERİ Bakanı Beşir Atalay, Türkiye artık faili meçhulleri olan bir ülke olmadığı ifade ederek, “faili bulunamamış suç türü neredeyse yok” dedi.

Atalay, düzenlediği basın toplantısında, “Hırsızlık Suçları ile Etkin Mücadele Stratejisinin Geliştirilmesi Projesi”ni açıkladı ve asayiş hizmetlerini değerlendirdi. Atalay, asayişle mücadelede güvenlik güçlerinin yaptıkları çalışmalar sonucu çok önemli mesafe aldıklarını belirterek, kapkaç suçunun neredeyse yok olduğunu, hırsızlık suçlarını da azaltmak için yeni bir projeyi hayata geçireceklerini söyledi. Asayiş denildiğinde vatandaşın, günlük ve anlık hayatını ilgilendiren huzur ve güvenliğinin akla geldiğini ifade eden Atalay, asayiş hizmetlerini geniş bir kapsamda değerlendirdiklerini belirtti. “Bizim için temel görev, vatandaşı huzur ve güven içinde yaşatmak, temel hak ve özgürlüklerini korumaktır” diyen Atalay, güvenlikle, temel hak ve özgürlükleri korumada dengeyi sağlamak için çalıştıklarını kaydetti. Vatandaşı korkusuz ve endişesiz yaşatma çabasında olduklarını vurgulayan Atalay, “Görevimiz, vatandaşın gece başını yastığa endişesiz koymasını sağlamaktır. Vatandaşı, arabam, evim, iş yerim her zaman soyulabilir endişesinden kurtarmalıyız” dedi. Suçu aydınlatma ve faillerine ulaşma açısından Türkiye’nin başarılı bir ülke olduğunu ifade eden Atalay, “Türkiye artık faili meçhulleri olan bir ülke değil, faili bulunamamış suç türü neredeyse yok” diye konuştu.

/ Ankara

18.07.2008


 

İstanbul'un yeni ilçelerinin ilk yöneticileri atandı

İSTANBUL'UN yeni ilçeleri Ataşehir, Başakşehir, Çekmeköy, Beylikdüzü, Esenyurt, Sancaktepe, Arnavutköy ve Sultangazi’nin ilk yöneticileri atandı.

Alınan bilgiye göre, İstanbul Valiliği, 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun uyarınca şehirde kurulan yeni ilçelerin idari yönden teşkilâtlanması çalışmalarına başladı. İçişleri Bakanlığı’nın Ataşehir Kaymakamlığı’na Meram Kaymakamı Turgut Çelenkoğlu’nu, Başakşehir Kaymakamlığı’na Konya-Ereğli Kaymakamı Cevdet Can’ı, Çekmeköy Kaymakamlığı’na Karşıyaka Kaymakamı Mehmet Arslan’ı, Beylikdüzü Kaymakamlığı’na Kocaeli Vali Yardımcısı Yusuf Odabaş’ı, Esenyurt Kaymakamlığı’na Konya Vali Yardımcısı Halil Uyumaz’ı, Sancaktepe Kaymakamlığı’na Kocaeli Vali Yardımcısı Necmettin Kalkan’ı, Arnavutköy Kaymakamlığı’na İstanbul Vali Yardımcısı Hürrem Aksoy’u, Sultangazi Kaymakamlığı’na Afyonkarahisar Vali Yardımcısı Yusuf Ziya Çelikkaya’yı atamasıyla başlayan süreçte, İstanbul Valiliği de ilçelerde nüfus, mal, tarım, tapu, özel idare, millî eğitim, emniyet müdürleri ve müftü görevlendirdi.

Yeni ilçelerin büyük çoğunluğu önceden jandarma bölgesinde olduğu için emniyet müdürleri, emniyet ile jandarma arasında yetki sınırlarının belirlenmesinden sonra atanmaya başladı. Bugüne kadar Ataşehir, Başakşehir, Beylikdüzü ve Sultangazi ilçelerine emniyet müdürü atandı.

/ İstanbul

18.07.2008


 

“Ekmek mi, hürriyet mi?”

DEMOKRAT Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, “ekmek mi hürriyet mi” sorusunun cevabını ilginç bir yöntemle anlattı.

“Beyaz Yürüyüş” kapsamında il ve ilçeleri dolaşan Soylu, Aksaray gezisinde yaptığı esnaf ziyaretinde bir vatandaşla sohbet ederken “demokrasi mi, ekmek mi” diye sordu. Sohbet ettiği vatandaşın “ekmek” cevabını vermesi üzerine Soylu, “O zaman senin ömrün sonuna kadar bütün ihtiyaçlarını karşılayacak, lüks bir hapishaneye koyalım. Hangisini tercih edersin” dedi. Vatandaş, bu kez “Elbette ki demokrasi” derken, Soylu, “Demokrasi olmazsa, ekmek olmaz. Demokrasi olmazsa, aslanın ağzındaki ekmeği bize vermezler. Onu bırakın aslanın yanına bile yaklaştırmazlar” diye konuştu. Ankara’da içinde milletin olmadığı senaryolara alet olmamak için millî iradenin tam göbeği olan millete giderek Türkiye’yi dolaştığını da açıklayan Soylu, darbe iddialarına ilişkin bir soruya “Kim darbeyle uğraşıyorsa hukukla eli öyle bir yakılmalıdır ki bir daha darbeye yanaşmasın” karşılığını verdi.

Yeni Asya / Aksaray

18.07.2008


 

“Ergenekon” sulandırılmasın

Hukukçular Birliği Vakfı Başkanı Avukat Sinan Kılıçkaya, “Ergenekon” iddianamesinin mahkemeye sunulması ile birlikte yoğun bir şekilde kamuoyunda soruşturmayı ve dâvâyı hafifletme, sulandırma kampanyası açıldığını belirterek, yazılı ve görsel medya kuruluşlarının sulandırma kampanyasına alet olmaması konusunda uyardı.

Hukukçular Birliği Vakfı Başkanı Kılıçkaya, yaptığı açıklamada, “Ergenekon” soruşturmasının halen devam etmekle birlikte bir kısım şüpheliler hakkında ceza dâvâsı açılmak üzere iddianamenin mahkemeye sunulduğunu hatırlattı. Kılıçkaya, ortada gizli bir terör örgütünden bahsedildiğine göre tabiî olarak bütün üyelerin içerdeki tutuklu bulunan ve tutuksuz yargılanan şüpheliler olmadığını, başkaca birçok örgüt uzantısının olabileceğinin aşikâr olduğunu söyledi. Bu çerçevede örgütün dışarıdaki ve henüz kendilerine kadar ulaşılamayan üyelerinin bugüne kadar soruşturmayı engellemek ve sulandırmak adına birçok girişim ve çaba içersinde olduğunu kaydeden Kılıçkaya, şunları söyledi:

“Bugün de iddianamenin mahkemeye sunulması ile birlikte yoğun bir şekilde kamuoyunda soruşturmayı ve dâvâyı hafifletme, sulandırma kampanyası açılmış bulunmaktadır. Ana muhalefet partisi CHP Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal ve bazı yöneticileri muhalefet duygusu ile soruşturmayı hükümetin icraatı gibi algılayarak ağır eleştirilerde bulunmaktadırlar. Zaman zaman eleştiriler ciddiyetten uzaklaşıp “fasa fiso, safsata” gibi ifadelerle tam da örgüt üyelerinin istediği şekilde işi sulandırmaya yarayacak ifadeler kullanılmıştır. Ana muhalefetin bu tip tavır ve eleştirileri kamuoyunda yandaşlık duygusu uyandırabilecektir ve ayrıca acaba sorusunu akla getirecektir. Bu konuda ana muhalefet partisini daha dikkatli olmaya ve sağduyuya dâvet ediyoruz. Aynı şekilde yazılı ve görsel medya kuruluşları da örgüt tarafından gerçekleştirilmeye çalışılan sulandırma kampanyasına alet olmak konusunda sağduyulu ve dikkatli olmak durumundadır.” Avukat Kılıçkaya, günümüze kadar bir çok darbe ve darbe girişiminin olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Bugüne değin darbeciler sivil yargı önüne hiç çıkartılamamıştır. O nedenle Ergenekon soruşturması kapsamında darbe girişiminde bulunanların sivil yargı tarafından soruşturması tamamlanıp, cezalandırılmak üzere yine sivil mahkemede dâvâ açılmış olması siyasî tarihimizde bir ilktir. Hukuk devleti ve demokrasi adına çok önemli bir adımdır. Bu dâvâ ile hukuk devleti ilkesinin gereği olarak herkesin hukuk önünde eşit olduğu ve hukuku çiğnemeleri halinde kimsenin kimliğine ve rütbesine bakılmaksızın yargılanabileceği ortaya çıkmıştır. Demokrasinin ve halkın temsili olan cumhuriyetin gereği olarak yönetim yetkisinin sadece ve ancak meşrû seçimlerle elde edilebileceği ve bunun dışındaki gayrı yasal yöntemin karşısında devleti ve hukuk kurallarını bulacağı net bir şekilde görülmüştür.”

Yeni Asya / İstanbul

18.07.2008


 

Bakan Yıldırım hakkındaki gensoru önergesi TBMM’de

CHP, Adana’dan Irak’a Türk işçilerini taşırken 9 Ocak 2007 tarihinde Bağdat’ta düşen uçağın, ‘’malî mesuliyet sigortası olmadan Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde iniş ve kalkış yapmasına izin verdiği, rüşvet aldığı iddia edilen yöneticileri himaye ederek sağlıklı soruşturma yürütülmesini engellediği’’ iddiasıyla Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım hakkında hazırladığı gensoru önergesini, TBMM Başkanlığına sundu.

CHP Grup başkanvekilleri Kemal Kılıçdaroğlu, Hakkı Suha Okay ve Kemal Anadol’un imzasını taşıyan gensoru önergesinde, Moldova şirketine ait uçağın, Adana’dan Irak’a Türk işçilerini taşırken 9 Ocak 2007 tarihinde Bağdat’ta düştüğü hatırlatıldı. Önergede, Moldova şirketine ait uçağın, ‘’uçuş güvenliği yetersiz olduğu halde ve yolcular için yeterli güvence sağlayan malî mesuliyet sigortası olmadan Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde iniş ve kalkış yapmasına izin verdiği, rüşvet aldığı iddia edilen yöneticileri himaye ederek sağlıklı soruşturma yürütülmesini engellediği’’ iddiasıyla Ulaştırma Bakanı Yıldırım hakkında gensoru açılmasını istendi.

/ Ankara

18.07.2008


 

Polisi de gözetleyen var

EMNİYET Genel Müdür Yardımcısı ve Trafik Hizmetleri Daire Başkanı Celal Uzunkaya, ülke genelinde 55 polis başmüfettişinin değişik illerde trafik polislerini ve sürücüleri denetlediğini bildirdi.

Celal Uzunkaya, yaptığı açıklamada, Emniyet Genel Müdürlüğü olarak trafik kazalarının önlenmesine yönelik eğitim çalışmaları ve denetimleri arttırdıklarını söyledi. Eğitim ve denetimlerin arttırılmasının ardından geçen yılın ilk 5 ayına oranla bu yıl yaralamalı, ölümlü ve maddî hasarlı trafik kazalarının sayısında önemli bir azalma olduğunu gözlemlediklerini ifade eden Uzunkaya, bu kapsamda ülke çapında 55 polis başmüfettişinin de denetleme görevinde bulunduğunu vurguladı. İçişleri Bakanlığının kararı doğrultusunda polis başmüfettişlerinin yoğun bir çalışma içinde olduklarını anlatan Uzunkaya, ‘’55 polis başmüfettişi, Türkiye’nin değişik illerinde trafikle ilgili hem polislerimizi hem de sürücüleri denetleme görevini ifa ediyor’’ dedi. Müfettişlerin, gittikleri illerde trafikle ilgili aksayan durumları bir rapor haline getirerek, kendilerine sunduklarını belirten Uzunkaya, böylece aksaklıkların en kısa sürede giderildiğini, bunun yararının da ilk 5 aydaki kaza sayısındaki azalmayla fark edildiğini söyledi. Trafik kazalarının önlenmesine yönelik yapılan çalışmalarda vatandaşlara da önemli görevler düştüğüne işaret eden Uzunkaya, ‘’Sürücüler, yayalar herkes üzerine düşeni yapmalı. Öncelikle sürücüler ve yayalar trafik kurallarına riayet etmedi. Riayet etmeyenleri de hep birlikte uyarmalıyız. Biz, eğitim çalışmalarımızı da aralıksız sürdürüyoruz’’ diye konuştu.

/ Adana

18.07.2008


 

“Gönül Köprüsü” gönülleri fethetti

MİLLÎ Eğitim Bakanlığı ve Turkcell işbirliğiyle gerçekleştirilen ‘’Gönül Köprüsü’ projesi kapsamında Muş’tan Trabzon’a gelen öğrencilerden bazıları ilk kez denizi görmenin, balıkla tanışmanın mutluluğunu yaşarken, arkadaşlarına bıraktıkları mektuplarda ise kentten ayrılmanın verdiği hüzün ve kurdukları dostluklara yer verdi.

Proje kapsamında Muş’un merkez ve ilçelerindeki ilköğretim okullarından Trabzon’a getirilen 330 öğrenci, rehber öğretmenler eşliğinde şehrin tarihi ve turistik mekânları olan Sümela Manastırı, Ayasofya Müzesi ve Atatürk Köşkü gibi yerleri gezdi. Tarihî ve turistik mekânlara hayran olan çocukların en fazla ilgisini ise ‘’Karadeniz’’ çekti. Birçok öğrenci ilk kez gördükleri denizi şaşkınlıkla izlerken, ilk kez denize dokunmanın heyecanını yaşadı. Trabzon’un Beşikdüzü ilçesi sahiline inen Muşlu öğrenciler, ilk kez buluştukları denizin tadını çıkardı. Bakanlığın düzenlediği organizasyonun çocukları inanılmaz bir şekilde heyecanlandırdığını belirten Muş Sungu 75. Yıl Vakıfbank İlköğretim Okulu Müdürü Hasan Polatkan, yaptığı açıklamada, öğrencilerin kitaplarda okudukları, televizyonlarda gördükleri Karadeniz Bölgesi’ne ve Trabzon’a hayran kaldığını söyledi.

/ Trabzon

18.07.2008


 

Gülnar’da yaralar sarılıyor

Mersin Gülnar’da, Çanakçı mevkiindeki makilik alanda çıkan orman yangını 11 hektarlık alana yayılarak çok sayıda hayvanı telef etmiş, iki vatandaşımızın hayatına, 40 vatandaşımızın ise yaralanmasına sebep olmuştu.

Haberi alır almaz bölgeye giden Deniz Feneri ekipleri gerekli incelemelerin ardından yangından etkilenen ailelerin barınma sorununa kalıcı çözümler getirebilmek için gerekli çalışmaları hemen başlattı. 310 bin YTL tutarındaki toplam yardım maliyet ile 61 prefabrik evin yüklendiği; 2’si Ankara’dan, 3’ü İstanbul’dan olmak üzere 5 tır ile bölgeye hareket eden Deniz Feneri Derneği; yüreği acılı vatandaşlarımızın barınma sorununu çözdü. Tamamen yanmış olan Gülnar ilçesine bağlı Delikkaya köyünde 46 prefabrik evin kurulumu tamamlanarak ailelere teslim edildi. Yine Kavakoğlu köyüne 8 ve Tepeköy’e götürülen 7 prefabrik evin kurulumu ise devam ediyor.

Bölgede çalışmalarını aralıksız sürdüren Deniz Feneri Derneği, prefabrik evlerin yanı sıra Delikkaya köyüne 2 adet 10’ar tonluk su deposu ve köy merkezinde halkın ortak kullanımına açık 1 adet jeneratör, buzdolabı, TV, 2 adet WC ve 1 adet banyo kurdu. Bölgede yangından zarar gören vatandaşlara afet gıdası, temizlik malzemesi, giysi, battaniye, halı ve mutfak malzemeleri ulaştıran Deniz Feneri Derneği ekipleri yangınzede vatandaşlarımızın yaralarını sarmaya devam ediyor.

Bölgeye toplam 61 prefabrik ev kurarak barınma sorununu çözüme ulaştıran Deniz Feneri Derneği, ihtiyaç üzerine 24 prefabrik evin yüklendiği 2 tırı daha yola çıkardı. Çalışmalar ile ilgili bilgi veren Deniz Feneri Derneği Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Altan, yaraların sarıldığına dikkat çekerek şunları söyledi : “Burada ki vatandaşlarımızın ilk önce barınma yani evsizlik sorununu çözmemiz gerekiyordu. Ne gerekiyorsa onu yaptık ve tespit edilen tüm olumsuzlukları çözmeye çalıştık. Bugün yeni ihtiyaçlar üzerine bölgeye iki tır daha hareket ediyor. Temennimiz dikkatsizlik sonucu yaşanan bu acı olayın tekrarlarının olmaması.”

18.07.2008


 

Muğla'daki orman yangınları kontrol altına alındı

BODRUM'UN Kuyucak mevkiindeki orman yangının söndürüldüğü, Mumcular beldesindeki yangını söndürme çalışmalarının devam ettiği bildirildi.

Muğla Valisi Ahmet Altıparmak, yaptığı açıklamada, Bodrum’un Kuyucak mevkiindeki yangının söndürüldüğünü belirtti. Mumcular mevkisindeki yangına Milas Orman İşletme Müdürlüğüne bağlı 75 işçinin yaklaşık 15 arozöz ve iş makineleriyle müdahale ettiğini belirten Altıparmak, şu bilgileri verdi: ‘’Şiddetli rüzgâr, söndürme çalışmalarını olumsuz etkiliyor. Sevindirici olan ise yangın yerleşim alanlarına çok uzak bir noktada.’’ Muğla Orman Bölge Müdürü İbrahim Aydın da ‘’Ekiplerimiz yangını kontrol altına almak için yoğun çaba sarf ediyor. Yangının insan kaynaklı olduğunu düşünüyoruz’’ dedi. Muğla’nın Akyaka beldesine bağlı Kozlukuyu Köyünde orman yangını çıktı. Henüz belirlenemeyen bir sebeple çıktığı belirtilen yangına, Muğla Orman Bölge Müdürlüğüne ait 3 arazöz ve 60 orman işçisinin müdahale edildi. Yetkililer, bölgede etkili olan rüzgârın yangına müdahaleyi güçleştirdiğini belirtti. Öte yandan Muğla’nın Datça ilçesi ile Akyaka beldesinde çıkan yangınlar söndürüldü. Yangın, Marmaris Orman İşletme Müdürlüğü ekiplerince, ormanlık alana sıçramadan kısa sürede söndürüldü.

/ Muğla

18.07.2008


 

Gelibolu'nun tarihî takaları maketlerde

ÇANAKKALE'NİN Gelibolu ilçesinde emekli öğretmen İsmail Hakkı Uygun (57), 1950’li yıllara kadar Gelibolu Limanı’nda bulunan tarihî teknelerin maketlerini yaparak bir dönemi canlandırmaya çalışıyor.

İsmail Hakkı Uygun, yaptığı açıklamada, endüstri meslek lisesinin tesviye bölümünde usta öğretici olarak görev yaptıktan sonra emekli olduğunu, daha sonra Gelibolu Limanı’nın tarihini ve bu limanda bir zamanlar demir atan takaları araştırmaya başladığını belirtti.

Uzun yıllar süren araştırmalarının ardından takalarla ilgili bilgilere ulaştığını ve edindiği bilgiler doğrultusunda bu takaların maketlerini yapmaya karar verdiğini ifade eden Uygun, elde ettiği bilgi, belge ve fotoğrafları en küçük detayına kadar incelediğini kaydetti. Uygun, ayrıca teknelerde yer alan materyalleri Gelibolu, Tekirdağ ve İstanbul’a da giderek bulmaya çalıştığını da bildirdi. Gemilerin içinde bulunan parçalar hakkında tekne sahipleri ve liman çalışanlarıyla görüşerek bilgi almaya çalıştığını anlatan Uygun, ‘’Tekneler hakkındaki bu araştırmalarım dört yıl sürdü. Bu süre içerisinde birçok yer gezdim ve birçok kişiyle görüştüm. Bir tekneyi teferruatlarıyla tamamlamam da iki yıllık zaman alıyor’’ dedi. Halen üzerinde çalıştığı ve 1950’li yıllarda Gelibolu Liman Başkanlığına kayıtlı ‘’Şirin Gelibolu’’ adlı teknenin gerçekte 18 metre boyunda, 150 ton yük taşıma kapasitesine sahip olduğuna işaret eden Uygun, şöyle konuştu: ’’Benim hazırladığım maket teknenin 20’de 1 oranında küçültülmüşüdür. Bütün parçaları, toplayabildiğim bilgiler doğrultusunda orijinaldır. Bu bilgileri toplamam 4 yılımı aldı. Teknenin içerisinde yer alan mutfak, tuvalet, tuvaletin mermer taşına varıncaya kadar tüm ayrıntıları hakkında bilgi topladım ve maketini yaptım.’’

Türkiye’de bu tür tarihî teknelerin planlarını bulamamanın büyük sıkıntı oluşturduğunu vurgulayan Uygun, maketlerin planlarını kendisinin çizdiğini ve kalıcı hale getirmeye çalıştığını söyledi. İsmail Hakkı Uygun, Gelibolu Limanı’nın eski görünümünü canlandırmaya çalışacağını anlatarak, ‘’Geçmiş zamanlarda Gelibolu Liman Başkanlığı’na kayıtlı olan ve limanda bulunan 6-7 teknenin fotoğraflarından ve elde ettiğim bilgilerden yola çıkarak, birebir maket teknelerini yapmaya ve tarihî limanı canlandırmaya çalışacağım’’ dedi.

/ Gelibolu

18.07.2008


 

İhlas Koleji'nden başarılı öğrencilere eğitim bursu

2007 ve 2008 yılları OKS ve Özel Okullar sınavlarında Türkiye birincilerini çıkaran İhlas Koleji, sınavlarda başarı gösteren öğrencileri bursla ödüllendiriyor.

Konuya ilişkin bir değerlendirme yapan İhlas Eğitim Kurumları Genel Müdürü Hami Koç, OKS’de başarı elde etmiş olan öğrencilere belli oranlarda burs imkânı sağlamaya bu yıl da devam edeceklerini söyledi. İhlas Eğitim Kurumlarının Bahçelievler ve Marmara Evleri Kampuslarında bulunan liselerine belli sayıda burslu öğrenci kabul edilebileceğini belirten Koç, “Öğrenci velilerinin, İhlas Kolejlerinin sunduğu eğitim kalitesini daha yakından tanımaları ve sağladığı burs oranlarını öğrenmeleri için okullarımızı ziyaret etmelerini öneriyoruz” dedi.

Yeni Asya / İstanbul

18.07.2008


 

Otomatik geçiş kuyruk çilesini bitirdi

Tarsus-Adana-Gaziantep (TAG) Otoyolunda, özellikle hafta sonu tatilciler sebebiyle Adana ve Mersin çıkışlarında yaşanan ve bazen kilometrelerce uzayan kuyrukların, bu yıl oluşmadığı bildirildi.

Karayolları 5. Bölge Müdürü Mehmet Akyiğit, kuyrukların, zaman kaybıyla ülke ekonomisine zarar verdiği gibi, vatandaşları da mağdur ettiğini ifade etti. Akyiğit, yürüttükleri çalışmayla, önce gişelerde kartlı geçiş sistemini (KGS), ardından otomatik geçiş sistemini (OGS) kurduklarını belirtti. Akyiğit, sistemlerin devreye girmesiyle otoyoldan geçen araç sayısı artmasına rağmen, bu yıl kuyrukların yaşanmadığını kaydetti.

/ Adana

18.07.2008


 

Yol çalışması sırasında mağara bulundu

MALATYA'NIN Akçadağ ilçesinde, Karayolları 8. Bölge Müdürlüğünün yaptığı bölünmüş yol çalışmaları sırasında Antalya’daki Damlataş Mağarası’na benzediği bildirilen mağara bulundu.

Malatya Arkeoloji Müzesi Müdürü İzzet Esen, mağaranın ortaya çıkarıldığı Akçadağ ilçesinin Sarıhacı Köyü Dereyatağı mevkiinde, müze arkeologlarından Ziya Kılınç ile inceleme yaptı. Esen, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, Malatya-Kayseri kara yolunun 45. kilometresinde yol kenarında bulunan mağaranın jeolojik bir oluşum olduğunu söyledi. Daha sonra Maden Tetkik Arama Enstitüsü Malatya Bölge Müdürlüğünden de yetkililerle mağarayı incelemeye geleceklerini belirten Esen, mağaranın tabiî sit alanı olması için Sivas Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kuruluna başvuracaklarını bildirdi. Mağaranın Karayolları 8. Bölge Müdürlüğü ekiplerinin bölünmüş yol çalışmaları sırasında bulunduğunu ifade eden Esen, şunları kaydetti: ’’Burası jeolojik yapılanma sonucu sarkıt ve dikitlerden oluşan bir mağara. Karstik bir yapılanma söz konusu. Kara yollarının çalışması sonucunda ortaya çıkmış. İyi bir tesadüf. Burası tabiî sit alanı özellikleri taşıyor. Zannediyorum Koruma Kurulunun kararından sonra, doğal sit alanı olarak tescillenecektir.’’ Mağaranın 100 metrekareden fazla alana yayıldığını, galeriler halinde yolun kenarındaki tepenin yukarısına doğru devam ettiğini belirten Esen, bu mağaranın Antalya Damlataş, Tokat Pazarcık ve Alanya’daki Dim Mağaralarına benzediğini sözlerine ekledi.

/ Malatya

18.07.2008


 

TCDD’de yenileme atağı

TÜRKİYE Cumhuriyeti Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü (TCDD), 2008 sonuna kadar 390 kilometre demiryolunu yenileyecek ve 5863 rayı değiştirecek.

TCDD Genel Müdürlüğü yetkililerinden edinilen bilgiye göre, Türkiye’de 8697 kilometresi ana hat, 2287 kilometresi tali hat olmak üzere toplam 10 bin 984 kilometre demiryolu hattı bulunuyor. Her yıl periyodik olarak yol yenilemesi yapan TCDD, 2008 sonuna kadar 390 kilometre demiryolunu yenilemeyi, 5863 rayı değiştirmeyi planlıyor. Şu ana kadar yapılan çalışmalar kapsamında 35 kilometre yolun yenilenmesi tamamlandı. TCDD Genel Müdürlüğü’nün yıl sonuna kadar yenilemeyi planladığı güzergâhlar ve yol uzunlukları şöyle: ”Halkalı-Hudut: 60 kilometre,Ankara-Kayseri: 40 kilometre, Divriği-Çetinkaya: 60 kilometre, Kayseri-Sivas: 50 kilometre, Eskişehir-Alayurt (Kütahya): 40 kilometre, Yurt-Muratbağı (Elazığ): 50 kilometre, Narlıkamış-Nusaybin: 50 kilometre, Cumaovası-Aydın-Denizli: 40 kilometre.”

18.07.2008


 

Fabrika temelinde tarihî mezar bulundu

OSMANİYE'NİN Bahçe ilçesinde bir fabrika için yapılan kazı çalışmalarında 3 oda mezar bulundu. Bölge, sit alanı ilân edildi.

Alınan bilgiye göre, Aslanlı Mahallesinde kurulması planlanan şişe su fabrikası için çalışma başlatıldı. Kepçelerle fabrikanın temelini oluşturmak için yapılan kazı sırasında 3 oda mezar bulundu. Firma yetkilileri tarafından durumun Kültür ve Turizm İl Müdürlüğüne bildirilmesinin ardından, bölgede mezarlarla ilgili çalışma başlattı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen inceleme sonucunda, Aslanlı Mahallesi 193 ada, 23 parselde bulunan oda mezarlarının tesciline karar verildi. Oda mezarlarının gerekli taşınmaz kültür varlığı özelliği taşıdığı anlaşıldığından bölge, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü tarafından 2863 sayılı yasa gereği birinci derece arkeolojik sit alanı sınırlarına uygun bulundu. Koruma altına alınan bölgede, yapılacak ön araştırma sonucunda arkeolojik çalışma başlatılacağı bildirildi.

/ Bahçe

18.07.2008


 

Sürücü adaylarına sağlık raporu kolaylığı

SÜRÜCÜ adaylarının genel sağlık muayenelerinin ardından verilen raporlarda hekimin kaşe ve imzasının bulunması yeterli sayılacak.

Sürücü adayları ve sürücülerde aranacak sağlık şartları ile muayenelerine ilişkin yönetmelikte değişiklik yapıldı. Yeni düzenlemeye göre, sürücü adaylarının genel sağlık muayenelerinin ardından pratisyen ya da uzman hekimce verilecek sağlık raporlarında, hekimin kaşe ve imzasının bulunması yeterli olacak. Düzenleme öncesinde, hekimlerce verilecek raporların, resmî kurumlarda kurum mühürü, özel hastanelerde başhekim, diğer özel sağlık kuruluşlarında mesul müdür, muayenehanelerde bulunduğu ilçenin sağlık grup başkanlığı, muayenehane merkez ilçede ise il sağlık müdürlüklerince isim ve imza yönünden onaylanması gerekiyordu.

/ Ankara

18.07.2008


 

Kuşların nesli tehdit altında

Dünyada oran olarak en çok tehdit altında bulunan canlı grupların başında kuşların geldiği bildirildi.

Trakya Üniversitesi (TÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Kaya, dünyada oran olarak en çok tehdit altında bulunan canlı grupların başında kuşların geldiğini belirtti.

Yrd. Doç. Dr. Kaya, günümüzde teknolojinin gelişmeyle birlikte biyolojik zenginliklerimizin barındığı, canlıların yaşadığı tabiî ortamların hızla bozulduğunu söyledi.

Türkiye’de yaklaşık 450 kuş türünün yaşadığının bilindiğini ifade eden Kaya, ‘’Bu türlerin 260’ı Trakya’da bulunmakta. Dünya’da oran olarak en çok tehdit altında bulunan canlı gruplarının başında kuşlar gelmektedir. Yerküresi üzerinde mevcut olan kuş türü sayısının 8 binden fazla olduğu tahmin edilmektedir’’ dedi.

Edirne’nin Enez ilçesinde Gala Gölü’nün kış göçmeni kuşların önemli barınma ve beslenme yeri olduğunu ifade eden Kaya, yaz mevsiminde de kuşlar için üreme ortamı oluştuğunu bildirdi.

Gala Gölü’nün nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan çok sayıda kuş türünü barındırdığını anlatan Kaya, ‘’Gala Gölü son yıllarda koruma altında bulunan (dik kuyruğa) ev sahipliği yapmaktadır. Balık kartalı ve akkuyruklu kartal zaman zaman Gala Gölü’nü ziyaret eden nesli tehlikede olan kuşlar arasındadır. Bu kuşların birçoğu dünya ve Türkiye’de nesilleri tehlike altında olan kuşlar listelerine girmektedir’’ dedi.

Türkiye’nin ekosistem çeşitliliği bakımından çok zengin bir ülke olduğunu anlatan Yrd. Doç. Dr. Kaya, Türkiye’de yaklaşık 3 bini endemik olmak üzere 9 binden fazla bitki türü, 192 tatlı su ve 450 kadar deniz balığı türü, 22 amfibi türü, 106 sürüngen türü, 450 kuş türü ve 132 memeli hayvan türü bulunduğunu kaydetti.

GÖÇMEN KUŞLARIN UĞRAK YERİ

Gala Gölü, Avrupa ve Afrika arasında birçok göçmen kuş türünün uğrağı alanlardan biri. Son yıllarda aşırı ve düzensiz avlanmalar, göle ve çevresine inen göçmen kuşlar üzerinde ciddî boyutlara varan olumsuz etkiler meydana getiriyor. Öte yandan, Gala Gölü’nde yaşayan yerli ve göçmen balık toplumları da son yıllarda yetişme-yaşama ortamının bozulması sebebiyle bu durumdan önemle etkileniyor. Gala Gölü, gerek yılan balığı, turna, sadak, sazan ve diğer balıkların üretim ve av alanı, gerekse kuş av alanı olarak Enez ilçesinin önemli gelir kaynakları arasında yer alıyor.

18.07.2008


 

‘Hıristiyanlık kanlı geçmişiyle yüzleşmeli’

İngiltere’deki Anglikan Kilisesi’nin ruhani lideri Canterbury Başpiskoposu Dr. Rowan Williams, şaşırtan açıklamalarını sürdüyor. “Müslümanlar kendi şeriatını uygularsa, bunun ülkede sosyal uyuma faydası olur” sözleriyle gündeme oturan Başpiskopos, bu kez “Hıristiyanlık kanlı geçmişiyle yüzleşmeli” diye konuştu.

Williams, sağlıklı bir diyalog için emperyalizmin politikalarına alet olan Hıristiyanlığın geçmişiyle yüzleşmesi gerektiğini söyledi.

18.07.2008


 

Gençlerin tercihi fast food

Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Perihan Arslan, ‘’Yapılan araştırmalar, hafta sonları gençlerin yüzde 70’inin alış veriş merkezlerindeki fast food gıdalarla beslendiğini ortaya koyuyor’’ dedi.

Arslan, obezite sorununun her geçen yıl arttığını, yanlış beslenme ve fiziksel aktivitenin azlığı gibi etkenlerin kiloya sebep olduğunu söyledi.

Genetik özelliklerin de kiloda önemli bir etkisinin olduğuna dikkati çeken Arslan, ‘’Obezitede genetik özellikler tabanca ise çevresel faktörler de o tabancayı çeken tetiktir’’ diye konuştu. Obezitenin çocuk ve gençleri tehdit ettiğini vurgulayan Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:

‘’Türkiye’de çocuklardaki obezite oranı son 20 yılda yüzde 5’ten yüzde 15’e yükseldi. Yanlış beslenme ve aktivite azlığı bunda önemli bir etken.Uluslar arası dergilerde yayınlanan verilere göre, 1972’de 7 bin 500 olan fast food restoranlarının sayısı 1997’den sonra 200 binlerin üzerine çıktı. Bugün rakamlar daha da yüksek. Özellikle alış veriş merkezlerinin üst katlarında bulunan ve fast food tarzı yiyecekler satan mekânlar, sosyal bir ortam sağladığı için gençler tarafından tercih ediliyor. Yapılan araştırmalar, hafta sonları gençlerin yüzde 70’inin buralarda yemek yediğini ve haftada 2 kez fast food türü yiyeceklerle beslendiğini gösteriyor. Buralara harcanan para, yılda 5.2 milyar dolar. Haftada 2 kez bu tür yiyecekleri tüketmek ise 15 yılda 4.5-5 kilo alınmasına neden olabiliyor.’’

Demir, kalsiyum, vitamin, folik asit açısından fakir, yağ, enerji, kolestrol, tuz ve basit karbonhidrat bakımından zengin fast food yiyeceklerin obeziteyi tetiklediğini ifade eden Arslan, kolay erişilebilirlik, lezzet ve reklâmların gençleri ve çocukları bu yiyeceklere yönlendirdiğini vurguladı.

18.07.2008


 

Phoenix, Mars’tan buz numunesi topladı

NASA’nın Mars’ta bilimsel araştırmalarını sürdüren Phoenix uzay aracı, Kızıl Gezegen’in yüzey tabakasının altındaki kaya gibi sert buz katmanını başarıyla delerek, robot kol kepçesiyle buz ve donmuş toprak numunesi topladı.

NASA’dan yapılan açıklamada, buz tabakasının Phoenix’in kepçesiyle kazabilmesi için fazla sert olduğu belirtilerek, bu sebeple kepçenin arkasında bulunan ve özel olarak üretilen matkap gibi bir delgi kullandığı kaydedildi. Phoenix’in Dünya’ya geçtiği görüntü ve veriler de toprak numunesinin kepçenin içinde olduğunu doğruladı ve toplandıktan saatler sonra hafifçe değiştiğini gösterdi. Dünyada buz havaya maruz kaldığında erirken, Mars’ta da katı durumdan gaz durumuna geçiyor. Mars programında çalışan bilim adamlarının resmen “Pamuk Prenses” adını verdikleri ve geçen hafta sonu ile bu hafta başında genişletme çalışması yaptığı çukurda matkapla iki ayrı delik açan Phoenix’in buz toplama denemesi, numune toplamada delme yönteminin testiydi. Aynı yöntem, önümüzdeki günlerde yeni numuneler toplanması ve toprakta hayat için gerekli organik veya karbon temelli bileşenleri analiz etmeye yönelik TEGA (Thermal and Evolved Gas Analyser - Termal Gelişkin Gaz Analizcisi) fırınının girişindeki eleğe konması için kullanılacak. NASA’nın Houston’daki Johnson Uzay Merkezi’nde yer alan Phoenix bilimsel araştırma ekibinden Richard Morris, çok başarılı bir deneme yaptıklarını belirterek, verilerin Phoenix’in fırınlarına konacak numunede yeterince buz kalacağını gösterdiğini kaydetti. Phoenix, Pamuk Prenses çukurunu genişletme ve yeni bir dizi buz tabakası delme çalışmalarını sürdürecek.

18.07.2008


 

Ağrı Dağı’nın belgeseli çekimleri sürüyor

Iğdır Valisi Saffet Karahisarlı, Ağrı Dağı ile ilgili belgesel çekimlerinin sürdüğünü bildirdi.

Karahisarlı, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin önemli tabiat alanlarından biri olan Ağrı Dağı’nı her yönüyle anlatmak amacıyla hazırlanan belgesel çekimlerinin sürdüğünü belirterek, ‘’Ağrı Dağı ile ilgili ilk kez bu kadar kapsamlı bir belgesel çalışması yapılıyor’’ dedi. Ulusal Doğa ve Kültür Belgeselleri Derneği’nce hazırlanan belgeselde, Ağrı Dağı’nın ekosistem özelliklerinden, barındırdığı biyolojik çeşitliliğe kadar birçok bilginin yer alacağını anlatan Karahisarlı, ‘’Valilik tarafından desteklenen belgesel çekimleri sürmektedir. Ayrıca yapılan bu çalışma kitap haline de getirilecektir’’ diye konuştu. Çekimleri yürüten Dr. Serkan Yılmaz da yaptığı yazılı açıklamada, belgeselin çekimine Çevre ve Orman Bakanlığı ile Iğdır Valiliği’nin destek verdiğini belirterek, geçen yıl Ekim ayında başlanan çekimlerin önümüzdeki yıl Temmuz ayında tamamlanacağını bildirdi.

18.07.2008


 

Dizüstü bilgisayarlarda 3G yaygınlaşıyor

Dünyanın önde gelen iletişim şirketlerinden Vodafone, IBM ile yaptığı anlaşma doğrultusunda şirketin Lenovo serisi bilgisayarlarına 3G (Üçüncü nesil) iletişim bağlantısı koyacak.

Yurt dışında yaygın olarak kullanılan ve mobil hızlı internete imkân tanıyan 3G teknolojisi günümüzde en çok, SIM kartın özel bir "PCMCI (Personal Computer Memory Card International Association )kartı" içine yerleştirilerek dizüstü bilgisayarındaki uygun sokete sokulması ile kullanılıyor. Vodafone ise içerisine SIM kart takılabilen dahili bir "yuva" sayesinde bilgisayar kullanıcısını mobil internete kavuşturacak. Böylece kullanıcılar, uyumlu data kartı aramaktan kurtulacak. Türkiye'de Turkcell, Vestel ve HP işbirliği ile SIM kart entegre edilmiş dizüstü bilgisayar modelleri satılıyor, ancak 3G ihalesi henüz yapılmadığı için kullanıcılar bu bilgisayarlardan EDGE (Enhanced Data rates for Global Evolution) ile internete bağlanabiliyor. Yıl sonuna doğru yapılması beklenen ihalenin ardından kullanıcılar EDGE'ye göre yaklaşık 70 kat daha hızlı olan 3G ile internete bağlanabilecek.

18.07.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün haberler

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır | Site yöneticisi | Editör