"Gerçekten" haber verir 13 Temmuz 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ekonomi

 

Bakanların faiz isyanı

Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, “Merkez Bankasının geçen yıl şartlar çok müsaitken faizleri indirmeme konusundaki inadı ve ısrarlı tutumu”nun reel faiz yüzde 7,5 seviyesine getirdiğini söyledi.

ŞİMŞEK: HAK ETMEDİĞİ KADAR YÜKSEK

Devlet Bakanı Şimşek de, “faizlerin, Türkiye’de hak etmediği kadar yüksek” olduğunu ifade ederek, bu yıl Mart ayından itibaren dünyada faizler artmazken Türkiye'de artmaya başladığını ve bunun esnafla kredi kullanana yansıdığını söyledi.

Bakanların faiz isyanı

sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, faizin yüksekliğinden dolayı piyasadan para çekildiğini ve bugün birçok esnafın siftah yapmadan kepenk kapattığını söyledi. Çağlayan, AK Parti İl Teşkilatı, Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Gaziantep Esnaf ve Sanatkarları Odaları (GESOB) Birliği’ni ziyaret etti. Burada bir konuşma yapan Çağlayan, ‘’Sıkıntılarınızı biliyorum, esnafın siftahsız dükkan kapatığını biliyorum. Siyasi belirsizlik yaşanan ortamlarda ve dedikoduların olduğu ortamlarda ilk tokadı yiyen siz esnaf kesimi oluyor. İnsanlar tüketim ihtiyacını öteliyor, alış veriş yapmıyor hatta para gider diye doktora bile gitmiyor’’ dedi. Bugün Türkiye’deki bankalarda yatan döviz mevduat miktarının 107,5 milyar dolara yükseldiğini ifade eden Çağlayan, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Bu ortamda dolara sığınmayı düşünen birçok kesimin yanlış yönlendirmesiyle para piyasadan çekiliyor. İşte bugün bir sıkıntının nedeni bu. Dolara giden her kuruş nedeniyle piyasalarda para kalmıyor.’’

‘’Merkez bankası’nın geçen yıl şartlar çok müsait iken faizleri indirmeme konusundaki ısrarlı tutumu ve inadı nedeniyle bugün dünyada yaşanan ekonomik krizle beraber reel faizin yüzde 7,5 seviyesine geldiğini’’ anlatan Bakan Çağlayan, ‘’Para piyasadan çekiliyor, para yok diğer taraftan bu politikadan, faizin yüksekliğinden dolayı piyasada para kalmayınca, insanlar taleplerini ertelemeye başladı. Kimseyi suçlama adına söylemiyorum, ama para kalmayınca insanlar taleplerini ertelemeye başladı. Merkez Bankasının bağımsızlığı kanunla korunmuş, kendisine belli görevler verilmiş bir kurum. Türkiye’de faizi belirleyen tek kuruluştur. Enflasyonla mücadeleyi de bu kurum yapar. Enflasyon hesapları tutmayınca bununla ilgili raporu da bize gönderirler. Maalesef bizim arkadaşlarımız bu dünyada yaşanan sıkıntıyı öngöremediler’’ şeklinde konuştu.

Faizler, Türkiye’de hak etmediği kadar yüksek

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek de, yaptıkları reformların gündemi oluşturmadığından yakındı. Şimşek, ülkeye heyecan, pozitif enerji vermek gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu: ‘’Fakat ülke sürekli, sabah kalkıyor o pozitif enerjisi maalesef bu suni gündemle eriyip gidiyor. Moral, güven çok önemli unsurdur. Faizler, Türkiye’de hak etmediği kadar yüksek. Ama ne oluyor? Vatandaş o faizden bono alacağına, parasını TL mevduata yatıracağına ne yapıyor, bu korkulardan ötürü gidip döviz alıyor. Döviz tevdiat hesabı en son 104 milyar dolara vardı. Neden? Bir iki yıl önce 57 milyar dolara kadar düşmüştü. Ne oldu? Dövizin faizi yükselmedi. Niye vatandaş yüzde 22 faiz dururken, parasını dövize yatırıyor? TL likiditesi yok, esnafın durumu kötü diyorsunuz... Neden? Çünkü, bu gelişmeler vatandaşı daha temkinli, daha kötümser yapıyor. Tüketim, yatırım kararlarını erteliyor.

/ Gaziantep

13.07.2008


 

Kömürümüz bize yeter

GENÇ Maden İşletmecileri Derneği (GEMAD) Başkanı Cemil Ökten, Türkiye’nin 8 milyar ton kömür rezervine sahip olduğunu, ancak bundan yararlanılamadığını söyledi.

GEMAD Başkanı Ökten, bir süre önce gazetelerde de yer aldığı gibi ithal kömür fi-yatlarında yüzde 60 civarında artış olduğunu söyledi. Bu artışın tüketiciyi, sanayiciyi ve ülke ekonomisini etkilediğini vurgulayan Ökten, Türkiye’de tonu 400 dolara kömür kullanılmasının verimli bir enerji politikasının olmamasından kaynaklandığını ifade etti. Türkiye’de kendi kaynaklarını dışlayan bir enerji politikası olduğunu ileri süren Ökten, şunları kaydetti: ‘’Türkiye’nin yeteri kadar kömürü var. Türkiye’de yerli kömür kullanma politikası tam olarak gelişmediği için bu sorunlar yaşanıyor. Kendi kaynaklarına dayalı bir enerji politikamız olsa hem vatandaş, hem de ülke ekonomisi rahat eder. Türkiye’nin 8 milyar ton kömür rezervi var, ancak yararlanamıyor. Bu kadar rezervin sadece 100 milyon tonunu kullanıyoruz ve dışardan 1,5 milyar dolarlık kömür ithal ediyoruz. Bunun birçok nedeni var. İl mahalli çevre kurullarında bile kullanılacak kömür ile ilgili bilimsel hatalar yapılıyor. Kalorisi ile kalite belirleniyor. 3 bin kalori ile 5 bin kaloriye sahip kömür arasında kalite farkı yoktur, enerji farkı vardır.’’ Yurt dışından kömür ithal ederek ülkeye zarar verildiğini öne süren Ökten, ‘’Yeni bir enerji politikası ile kendi kaynaklarımızı kullanmalıyız. Bizim kömürümüz bize yıllarca yeter. 8 milyar ton çok büyük bir rakam. Yerli kömürümüzü kullansak vatandaş 400 dolara alacağı bir ton kömüre 150 dolara sahip olabilir. Bu durum ülke ekonomisine de yılda 1,5 milyar dolar fayda da sağlar.’’

/ Konya

13.07.2008


 

Makarna ve mantı da bardağa girdi

BARDAKTA mısır, dalında dondurma derken makarna ve mantı da bardakta satılmaya başlandı.

Baytur ve Çalık Holding’te Rusya bölge müdürü olarak çalışan genç girişimci Kasım Engür 13 yıllık yöneticilik kariyerini kendi işini kurmak için terk edip Maccarnist markasını oluşturdu. Makarna ve Kayseri mantısını tabaktan bardağa transfer eden Maccarnist markası ile caddelerden alışveriş merkezlerine kadar Türkiye’nin dört bir yanına makarna standları kurmayı hedefleyen Engür, ilk etapta Beylikdüzü ve Pendik’te stand açtıklarını belirtti. Temmuz sonuna kadar 23 noktaya ulaşacaklarını belirten Engür, 8 tanesinin Tesco-Kipa’larda faaliyet göstereceğini söyledi.Tesco-Kipa’ların 32’si ile sözleşme imzaladıklarını söyleyen Engür, yıl sonuna kadar 40 bayiye ulaşmak istediklerini belirterek ‘2009 sonunda ise 200 noktaya ulaşarak 25 milyon dolarlık ciro hedefindeyiz’ dedi. Bir franchise bayiliğinin her şey dahil yatırımcıya maliyetinin 13 bin dolar civarında olduğunu söyleyen Kasım Engür, bir noktada ayda 3 bin bardak makarna satılacağından hesapla yatırımın kendisini 4 ile 6 ay arasında amorti edeceğine işaret etti.

Yeni Asya / İstanbul

13.07.2008


 

'Topraksız tarım’da ilk adım

RİZE Valiliğinin talimatları doğrultusunda Pazar Ardeşen ve Fındıklı ilçelerinde deneme üretimleri gerçekleştirilecek, “Topraksız Tarım Projesi” çalışmaları Pazar İlçesinde başladı.

Pazar Kaymakamı Yalçın Sezgin, kaymaklık binasının arka kısmında 32 metrekarelik kapalı alanda başlatılan topraksız tarım çalışmalarıyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Rize Valimizin talimatları doğrultusunda başlatılan bu çalışma bir deneme çalışmasıdır. 32 metrekarelik kapalı alanda saksılar içinde toprak kullanılmadan sadece çay lifi ile yetiştirilmeye çalışılan deneme üretimde ilk etapta 60 adet domates ve salatalık ekimi yapılmıştır. Bu uygulamanın Kaymakamlık önünde yapılmasının sebebi projeyi uygulayan mühendislerin dairede değil çalışma alanından görev yapmalarını sağlamaktır. Biz ve Pazar Tarım İlçe Müdürlüğü görevlileri mesai saatlerinde devamlı uygulama alanında olacaktır. Buraya gelecek vatandaşlarımıza bilgi vereceklerdir. Engebeli ve arazisi kıt olan bölgemizde çay lifleriyle yapılacak olan tarım ürünü başarılı olduğu takdirde çiftçilerimize fideler dağıtılacak. Mühendislerimiz bu konuda bilgi verme çalışmaları yapacaktır. Köylerimiz gezilecek. Uygulamaya katılanlara yapılması gerekenler anlatılacaktır.”

Abdullah Uzun / Rize - Pazar

13.07.2008


 

İslâm Expo Londra’da açıld

AVRUPA'NIN en büyük İslâmî geleneksel, kültürel ve sanat fuarı olarak bilinen İslam Expo Fuarı, önemli isimlerin de katılımıyla Londra’da açıldı.

Avrupa’da ikincisi düzenlenen İslam Expo, Müslüman olan ve olmayanlara dünya üzerindeki İslam mirasını daha iyi anlamaları amacını taşıyor. Dev fuarda spor, yemek kültürü, ailevi aktiviteler, moda, sağlık, hayat tarzı, eğlence, eğitim gibi konularda ziyaretçilere yönelik stantlar ve gösteriler yer alıyor. 4 gün sürecek olan fuarın ikinci günü olan bugün de eski milletvekili Merve Kavakçı da “Kadınların Liberalleşmesi” üzerine bir konuşma yapacak. Resmi açılış öncesi düzenlenen “Radikalizm çok kültürlülüğün bir başarısızlığı mıdır?” konulu konferansta konuşan Prof. Dr. Tarık Ramazan, ne olursa olsun bir toplum içinde yaşayan tüm vatandaşlara eşit haklar tanınması gerektiğinin altını çizdi. Ramazan, batılı toplumların bir çoğunda ülkeyi ayakta tutan gücün göçmen azınlıklar olduğunu da dile getirdi. Bu arada Olimpiya Fuar Merkezi’nde düzenlenen fuarda çok sayıda İslami kurumların temsilcileri yer aldı.

/ Londra

13.07.2008


 

Akdeniz ülkeleriyle ticareti geliştireceğiz

İSTANBUL Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, Akdenizli iş adamları olarak turizmden başlayarak birçok alanda ticaretlerini ve ekonomik işbirliklerini geliştireceklerini söyledi.

Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler arasındaki ekonomik ve sosyal işbirliğini geliştirmek amacıyla 1982’de kurulan Akdeniz Ticaret ve Sanayi Odaları Birliğinin (ASCAME) 2 Temmuz 2007’de gerçekleştirilen Genel Kurulu’nda dönem başkanı seçilen Murat Yalçıntaş, 2 yıllık görev süresinin ilk yılını geride bıraktı. Yalçıntaş, ASCAME’nin daha etkin olması için “barış için ticaret, refah için ticaret” parolasıyla, iddialı yeni projeler hazırladıklarını dile getirerek, ASCAME’ye 22 ülkeden 200’ün üzerinde ticaret ve sanayi odasının üye olduğunu ve birliğin, Akdeniz’in işbirliği içinde kalkınmasında artık daha kritik rol oynayacağını söyledi. Yalçıntaş, Akdeniz’in gelişimi için anahtar sektörün turizm olduğunu vurgulayarak, “Akdenizli iş adamları olarak bizler, turizmden başlayarak birçok alanda ticaretimizi ve ekonomik işbirliğimizi dalga dalga geliştireceğiz. ASCAME, turizm çalışmalarını odak noktası haline getirdi. Bölgede yer alan tüm ülkeler, paylaştıkları ortak tarihi miras ve eşsiz doğal güzellikleri sayesinde büyük bir turizm potansiyeli” diye konuştu.

/ İstanbul

13.07.2008


 

Zammın gerekçesi kaynak oluşturmak

TÜKETİCİYİ Koruma Derneği İzmir Şubesi Başkanı Gülçin Tonguç, elektrikte otomatik fiyatlandırma sisteminin özelleştirmeye zemin hazırlamayı amaçladığını savundu.

Tonguç yaptığı yazılı açıklamada, elektriğe getirilen zamlarla ilgili TÜKODER Genel Merkezi tarafından Danıştay’a iptal davası açıldığını belirterek, yapılan zamlarla Türkiye’nin dünyanın en pahalı elektrik kullanan ülkeler arasına girdiğini ifade etti. Hükümetin elektrik sektöründeki KİT’lerin özelleştirilmesi çabalarına hız verdiğini belirten Tonguç, yapılan son zamların asıl gerekçesinin ise kaynak oluşturmak olduğunu iddia etti. Tonguç, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: ‘’Yapılan elektrik zammı keyfi olarak kamu yararı gözetilmeden yapılmıştır. Otomatik fiyatlandırma sistemi tüketiciler aleyhine bir karardır. Sistemin amacı özelleştirmeye zemin hazırlamaktır. Bu karar sosyal devlet ilkesine aykırıdır. Zam kararı ile dağıtım şirketleri fahiş fiyatla elektrik satacaklar, bu durum farklı fiyatlandırmaların ortaya çıkmasına neden olacaktır. IMF’ye verilen niyet mektubu açıkçı göstermektedir ki zamların gerekçesi kaynak oluşturmaktır.’

/ İzmir

13.07.2008


 

Gerçek bedele göre harç ödemeyene ceza

GAYRİMENKUL devir ve iktisaplarında, tapuda işlem yapıldıktan sonra, harcın gerçek alımsatım bedelinden daha düşük bir bedel üzerinden beyan edilip ödendiğinin tespiti halinde, aradaki farka isabet eden harç, yüzde 25 oranında vergi ziyaı cezası ile tahsil edilecek.

Maliye Bakanlığı, Resmi Gazete’de yayınlanan 56 seri numaralı Harçlar Kanunu Genel Tebliği ile 6 Haziran 2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5766 sayılı kanunun 11 ve 15’inci maddelerinde yer alan 492 sayılı Harçlar Kanununda yapılan düzenlemelere açıklık getirdi.

13.07.2008


 

‘Sıcak para’ hacm 76 milyar dolara indi

YABANCI yatırımcıların Türkiye’de büyük bölümü Borsa ve devlet iç borçlanma senetlerinde (DİBS) tuttukları ve “sıcak para” olarak adlandırılan portföylerinin büyüklüğü, ekonomik göstergelerde kötüleşmenin ve siyasi belirsizliğin arttığı Haziran ayında, 9.4 milyar dolar küçülerek 76.2 milyar dolara kadar geriledi

Yılbaşından bu yana ‘sıcak para’da yaşanan küçülme toplam 30.9 milyar dolara ulaştı. Merkez Bankası, İMKB, Merkezi Kayıt Kuruluşu, BDDK verilerine göre, yabancı yatırımcıların Türkiye’de büyük bölümü Borsa ve DİBS’te bir bölümü de mevduatta ve katılım bankaları hesaplarında tutulan portföylerinin Mayıs sonunda 85 milyar 642 milyon dolar olan bakiyesi, Haziran ayında 9 milyar 421.7 milyon dolar azalarak 76 milyar 220 milyon dolara geriledi. Haziran sonu itibariyle sıcak para hacminin 43 milyar 980.8 milyon dolarlık bölümünü İMKB’deki hisse senedi, 26 milyar 604.4 milyon dolarını DİBS portföyü, 5 milyar 450.7 milyon dolarlık bir bölümünü bankalardaki mevduatlar, 184.2 milyon dolarlık bölümünü de katılım bankalarındaki hesaplar oluşturdu. Olumsuz küresel konjonktür ve artan iç siyasal istikrarsızlığın ekonomide güveni azalttığı yılbaşından bu yana sıcak para hacminde yaşanan küçülme 30.9 milyar dolara ulaştı. Anayasa Mahkemesi’nin türban kararının ardından, AKP’ye açılan kapatma davasında beklenen karar ve “Ergenekon operasyonu” kapsamında yaşanan şok gelişmelerin oluşturduğu, Haziran ayındaki rekor küçülmede de etkili oldu.

13.07.2008


 

Hyundai'nin ilk LPG’li hibrid otomobili 2009’da satışta

HYUNDAİ, dünyada ilk kez geliştirilen yepyeni teknolojiye sahip çevre dostu otomobilini, 2009 yılında satışa sunmaya hazırlanıyor.

Hyundai’nin hazırladığı Elantra LPI HEV hibrid araçta, hem LPG ile çalışan motor hem de elektrikli motor kullanılarak yakıt tüketimi ve zararlı gazların salınımı düşürülüyor. İlk etapta Kore’de satışa sunulacak olan Elantra LPI HEV (Hybrid Electric Vehicle – Hibrid Elektrikli Araç), dünyanın ilk Likit Petrol Gazı (LPG) ile çalışan ve Lityum Polimer bataryalarını kullanan ilk hibrid otomobili olma özelliğini taşıyor. Araçta Likit Petrol Enjeksiyonlu (LPI) 1.6 litre hacimli Gamma serisi motor ile birlikte 15 kW gücünde elektrikli motor ve sürekli değişken şanzıman (CVT) bulunuyor. Bu sayede Elantra LPI HEV’nin yakıt tüketiminde oldukça düşük rakamlar elde ediliyor.

13.07.2008


 

Sebze ve meyvedeki ucuzluğu değerlendirin

SEBZE ve meyve fiyatlarının son yılların en düşük seviyesine geldiği şu günleri tüketicilerin iyi değerlendirmesi önerildi.

İhracatta yaşanan sıkıntı sebebiyel özellikle karpuz, domates ve kavunda geçen yıla göre bolluk yaşanırken, fiyatlarda da yüzde 1020 arasında ucuzluk yaşanıyor. Tarla ürünü meyve ve sebzelerin çıkması ile hallerde hareketlilik artarken, Adana’da geçen yıl kilosu 1520 YKr arasında olan karpuz bu yıl 7 YKr’den, 20 YKr olan domates 8 YKr’den, 1,5 YTL olan kiraz 80 YKr’den, 30 YKr olan kavun 1020 YKr’den, 20 YKr olan salatalık 17 YKr’den tüketiciye ulaşıyor. Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi diyetisyeni Özgen Arı, sıvı ihtiyacının arttığı yaz aylarında, bol sulu meyve ve sebzeleri tüketmenin sağlık açısından önemine dikkati çekti. Yaz meyveleri olan karpuz, kavun, kirazın sağlık açısından faydalarının sayılamayacak kadar çok olduğunu ifade eden Arı, şöyle konuştu: ‘’Çok sayıda kanser türüne karşı koruyucu etkisi olan domates, yine C vitamini açısından zengin sivri biber ile salatalık bu aylarda bol ve ucuz bir şekilde temin edilebiliyor. Sofraları salata ve meyve ile renklendirmenin tam zamanı, bunun kıymetini bilen sağlıklı yaşamın da kapılarını aralar.’’

/ Adana

13.07.2008


 

Psikoteknik muayene raporunuzu alın

KARAYOLU Taşıma Yönetmeliği gereği ticari amaçlı yolcu ve yük taşımacılığı yapan sürücülerden 5 yılda bir istenecek ‘’psikoteknik muayene raporu’’ uygulaması zorunluluğunun yılbaşından itibaren başlayacağı bildirildi.

25 Şubat 2004 tarihinde yürürlüğe giren Karayolu Taşıma Yönetmeliği, yolcu ve yük taşıyan otobüs, kamyon ve TIR sürücülerinde, eğitimden sağlığa bazı özelliklerin aranmasını hüküm altına alıyor. Yönetmeliğin ilgili maddesine göre, sürücülerin yolcu ve eşya taşımacılığına ait taşıtlarda çalışabilmesi için ticari taşıtın niteliğine göre sürücü belgesine sahip olmalarının yanı sıra, yolcu taşımacılığında en az lise veya dengi okullardan birini, yük ve kargo taşımacılığında ise ilköğretim okulunu bitirmiş olmaları gerekiyor. Sürücüler için sağlık açısından da bazı düzenlemeleri içeren yönetmeliğe göre, sürücülerin bedenen ve psikoteknik açıdan sağlıklı olduklarını gösteren bir sağlık raporunu da yetkili sağlık kuruluşlarından her 5 yılda bir almaları zorunlu kılınıyor. Uygulamanın başlayacağı 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren yapılan denetimlerde otobüs, kamyon ve TIR sürücülerinden istenecek psikoteknik muayene raporu olmayanlara ise idari para cezaları uygulanacak. Mersin’de faaliyet gösteren Sesam Psikoteknik Değerlendirme Merkezi sahibi Osman Yılmaz, zaten yürürlükte olan uygulamanın 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren zorunlu hale geleceğini belirterek, 5 buçuk ay kalmasına rağmen merkezlere yapılan başvurunun yetersizliğine dikkat çekti.

/ Mersin

13.07.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün haberler

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır | Site yöneticisi | Editör