AB, Türkiye’de siyasi ve mali istikrarı sarsan gittikçe kötüleşen siyasi gerginliğe nasıl karşılık vereceği konusunda ikileme düştü.
AB içinde en fazla tartışılan Türkiye konusunda birliğin kafası krışık. ABHaber’e göre, üst düzey AB kaynağı Avrupa’nın olaylar üzerinde biraz etkisi olabileceğini kabul ederek, “Türkiye’nin gerçek dostları bunu bir mücadele olarak görüyor ve tehlikeleri göze alıp konuşmamız gerektiğini düşünüyor. Türkiye’nin hiçbir zaman bir AB üyesi olmayacağını düşünenler ise gerçekten umursamıyor” diye konuştu.
Ne Türkiye’nin katılımını destekleyenlerin ne de buna karşı olanların, Avrupa, Orta Doğu ve Kafkasların ortasındaki stratejik önem taşıyan bir NATO müttefikinin ve enerji merkezinin istikrarsızlığa düşmesini istemediğini kaydeden kaynak, Türkiye’nin katılımına karşı olanların ülkenin yaşadığı iç siyasi sorunlar sebebiyle kendi Avrupalı demokrat kimliğine zarar vermesi karşısında neredeyse rahatlamış göründüklerini söyledi.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ise yoksul, laik ama çoğunluğu Müslüman, 70 milyonluk ülkenin coğrafî bakımdan Avrupa’da olmadığını savunarak, uzun süredir Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkıyor.
Fransız cumhurbaşkanlığından üst düzey bir kaynak geçen hafta Paris AB’nin Dönem Başkanlığını altı aylığına devralırken, “Türkiye’de şu anda olanlar göz önüne alındığında, katılım ihtimalinin giderek azaldığını görebilirsiniz. Eğer şimdi iktidar partisini kapatmaya başlarlarsa, çok ilginç olur. Zira, Türkiye’nin AB ile entegrasyonunu hızlandırmak isteyen herkese dokunacaktır” dedi.
|