BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Pakistan’ın eski başbakanlarından Benazir Butto suikastinin soruşturulmasıyla ilgili resmî isteğin kendisine iletildiğini söyledi.
Genel Sekreter Ban, gazetecilerin konuyla ilgili soruları üzerine, kendisine Pakistan’ın BM Daimî Temsilcisi tarafından New York’ta ve Pakistan Dışişleri Bakanı tarafından Paris’te, suikastin soruşturulması için kendi başkanlığında bir komisyon kurulmasıyla ilgili resmî isteğin iletildiğini bildirdi.
Ban, böyle bir soruşturma komisyonunun kurulmasıyla ilgili isteği inceleyip değerlendirmekte olduklarını belirttikten sonra, ‘’Ancak henüz bir karara varmadım’’ diye konuştu. Pakistan’da, Butto’nun 27 Aralık 2007’de öldürülmesinin ardından partisi (PPP), geçen Şubat ayında yapılan seçimleri kazanıp koalisyon hükümeti kurmuştu.
|
ABD'DE Demokrat Partinin başkan adayı Barack Obama, parti içindeki yarışta yendiği ve halen yaklaşık 20 milyon dolar borcu bulunan eski rakibi Hillary Clinton’un kampanyasının borcunun ödenmesine yardım edeceğini belirterek, ilk adım olarak Hillary’ye şahsen toplam 4 bin 600 dolarlık iki çek gönderdi.
Washington’da Clinton’ın 200 destekçisiyle bir araya gelen Obama, “bu seçim kampanyasında Hillary’ye yanımda ihtiyacım olacak, sizlere de olacak” dedi. Obama, kendi destekçilerine de, Clinton’a maddî destekte bulunmaları için çağrı yaptığını söyledi. Bu çerçevede ilk adımı atan Obama’nın, kendisi ve eşi Michelle adına iki adet 2 bin 300’er dolarlık çeki Hillary’ye gönderdiği bildirildi.
Hillary Clinton, Demokrat Partinin başkan adaylığı yarışından çekilmesine karşın, teknik olarak kampanyasını resmen sona erdirmemişti. Bu çerçevede Clinton’ın kampanyasına hâlâ para bağışı yapılması mümkün bulunuyor. ABD yasalarına göre bir şahıs, bir seçim kampanyasına en fazla 2 bin 300 dolar bağışta bulunabiliyor.
Kendi kampanyası “para basan” Obama’nın destekçilerinin yardımıyla, Hillary’nin kampanyasının borcunun kapatılması öngörülüyor.
Adaylığı boyunca bağış toplamakta zorlanan Clinton, son dönemlerde kampanyasına kendi servetinden 12 milyon dolara yakın para aktarmıştı. Diğer borçlarla birlikte Hillary’nin kampanyasının toplam borcu, 20 milyon doları buluyor. Hillary, kampanyasına kendi aktardığı parayı geri alma konusuyla ilgilenmediğini söylemişti.
Obama ve Clinton, bugün ilk defa New Hampshire eyaletinde, 4 Kasımdaki başkanlık seçimi için birlikte kampanya düzenleyecekler. Hillary’nin, başkanlık seçimine Obama’nın yardımcısı olarak girip girmeyeceği ise henüz netlik kazanmadı.
|
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, İngiltere ile Kıbrıs Rum kesimi arasında 5 Haziran’da Londra’da imzalanan memorandumun ‘’art niyetli’’ olduğunu belirterek, Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas’ın, ortak kabul ettikleri kimi şeyleri, yan yollara saparak erozyona uğratma çabası içine girdiğini, İngiltere’nin de buna ‘’çanak tuttuğunu’’ söyledi.
Mehmet Ali Talat, Samanyolu Haber kanalında katıldığı bir söyleşide, İngiltere’nin Güney Kıbrıs ile memorandumu bu zamanda yapmasının çok büyük bir soru işareti olduğuna dikkati çekerek, ‘’İngiltere, Rum tarafıyla ilişkilerini iyileştirmek, sağlama almak için bunu yapmış olabilir. Güneydeki üslerini kendine göre sağlama aldı’’ dedi.
Talat, Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas ile 21 Mart’ta yaptığı görüşmede varılan mutabakat çerçevesinde yapılacak müzakeler konusunda, ‘’Hristofyas’ın samimiyetine inandığını, ancak başarılı olup olmayacağından emin olmadığını’’ bildirdi. 21 Mart’taki görüşmede, müzakerelerin bu tarihten 3 ay sonra başlatılması kararının alındığını, ancak 1 ay sonra Hristofyas ve ekibinin, ‘’müzakerelerin ilerlemeye bağlı olarak başlayacağını’’ söylediğini belirten Talat, 23 Mayıs’taki görüşmelerinde de iki kesimli, siyasal eşitliği olan federal bir çözüm konusunda anlaştıklarını hatırlattı. 21 Mart mutabakatı uyarınca oluşturulan teknik komite ve çalışma gruplarının 21 Nisan’da çalışmalarına başladığını, buna göre, müzakerelerin de 21 Temmuz’da başlasının gerektiğini ifade eden Talat, Hristofyas’ın, ortakları dolayısıyla sıkıştığını ve ‘’müzakerelerin ilerlemeye bağlı’’ olacağını söylediğini kaydetti. İngiltere’nin Rum tarafıyla ilişkilerini iyileştirmek için bir memorandum imzaladığını belirten Talat, Hristofyas’ın İngiltere ile işbirliği içinde vardıkları anlaşmayı erozyona uğratmaya çalıştığını, bunun kendisini umutsuzluğa sürüklediğini kaydetti.
Hristofyas ile 1 Temmuz’da yeniden görüşeğini hatırlatan Talat, bu görüşmede, ‘’esas hakkındaki görüşmelere geçme konusunun gündeme geleceğini’’ bildirdi. 6 çalışma grubu ile 7 teknik komitenin çalışmalarını sürdürdüğünü, teknik komitelerde, üzerinde anlaşma varılan konuların 20 Haziran’da açıklandığını belirten Talat, 6 maddeden oluşan tedbirlerin, kültürel mirasın korunmasına yönelik eğitim programları, yol güvenliği, ambülansların karşılıklı geçişleri, ortak sağlık komitesi kurulması, çevre eğitimi ve atıklarla ilgili çalışmalar yapılmasını içerdiğini anlattı.
’’HRISTOFYAS, SÜRECİ ERTELEMEK İSTİYOR’’
AB’nin Türkiye açısından koyduğu son tarihin 2009 olduğunu hatırlatan Talat, Hristofyas’ın asıl amacının erteleme olduğunu söyledi. Talat, ‘’Erteleme istiyor, süreci ertelemek, 2009’daki gelişmeleri gözlemlemek ve ona göre hareket etmek istiyor. Şu anda birçok ülke Rum tarafını izliyor’’ dedi.
Talat, bir soru üzerine, Kıbrıs Rum kesimi AB üyesi olduğu için, AB’den yalnızca teknik yardım alabileceklerini bildiklerini belirterek, ‘’Onlar (AB) için de Kıbrıs sorunu ilkeleriyle bağdaşmayan bir durum. O yüzden onlar da bu işi bitirmek istiyor’’ diye konuştu. Kıbrıs’tan asker çekilmesinin pek mümkün olmadığını vurgulayan Talat, ‘’Bu, güvenlik zaafiyeti oluşturması dolayısıyla değil. Kıbrıs sorunu, Türk askerinin çekilmesi sorunu haline getirilirse, Kıbrıs sorunu askerî bir sorunmuş gibi görünür. Türk askeri, Kıbrıs sorununun varlığından dolayı oradadır’’ dedi.
|