Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 21 Haziran 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Savaşların bilançosu açıklanandan 3 kat fazla

Yapılan bir araştırmada dünya genelinde 1955 ile 2003 yılları arasında meydana gelen savaşlarda ölenlerin sayısının şimdiye kadar açıklanan sayıdan 3 kat fazla olduğu bildirildi.

ABD’NİN Seattle şehrindeki Washington Üniversitesinden araştırmacılar, bu dönemde 5,4 milyon kişinin öldüğünün tahmin edildiğini, bu sayının şimdiye dek duyurulandan 3 kat fazla olduğunu belirttiler. Uzmanlar, elde ettikleri bulguların, insanların sadece savaş sırasında değil bulaşıcı hastalıklar gibi savaşın yol açtığı dolaylı sebeplerden de öldüğünü gösterdiğini söylediler.

Ziad Obermeyer başkanlığındaki araştırmacılar yeni bir yöntem kullanarak, 50 yıllık dönemde 13 ülkede görgü şahitleri ve basından alınan verileri Dünya Sağlık Örgütü’nün savaşlar sona erdikten sonraki barış döneminde topladığı verilerle karşılaştırdı. Böylece sıcak savaş dönemindeki veri toplama sorunları engellenmiş ve ölü sayısının abartılmasının önüne geçilmiş oldu.

EN BÜYÜK FARK BANGLADEŞ'TE

Araştırmacıların bazı ülkeler için bulduğu sayı genellikle referans alınan İsviçre’deki Uppsala Üniversitesi ve Oslo’daki Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün sayılarından yüksek çıktı.

En büyük farkın Bangladeş’te olduğunu belirten araştırmacılar, 50 yılda Bangladeş’te 58 bin yerine 269 bin kişinin öldüğünün tahmin edildiğini vurguladı. Zimbabve’deyse daha önce 28 bin olduğu tahmin edilen ölü sayısının 130 bin olduğu belirtilirken, bu sayıların Uppsala ve Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsünün duyurduğundan neredeyse 5 kat fazla olduğuna dikkat çekildi.

SAVAŞLARDAKİ KAYIPLAR BİLİNENDEN FAZLA

1955-2003 arasında, başta Fransa ve ABD ile yapılan savaşlarda olmak üzere Vietnam’da ölenlerin sayısının 3,8 milyon olabileceğini belirten araştırmacılar, bu sayının daha önce açıklanandan 2 kat fazla olduğunu ifade etti.

Bosna, Gürcistan ve Laos’daki savaşların sanılandan daha fazla can aldığı belirtilirken, en kanlı dönemin 1965-74 olduğuna ve bu dönemdeki savaşlarda her yıl 205 bin kişinin ölmüş olabileceğine dikkat çekildi.

Araştırmacılar, Sri Lanka’da ölü sayısının 215 bin, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ndeyse 7 bin olduğu tahmin ediyor. Araştırmada Irak’ta ölenlerin sayısında da anlaşmazlıklar olduğu, bazı araştırmaların bu ülkede ölenlerin sayısının Amerikan ordusunun açıkladığından 10 kat fazla olduğunu gösterdiği belirtildi. Araştırmayı yorumlayan New York’taki Columbia Üniversitesi’nden Profesör Richard Garfield’e göreyse bu yeni tahminler bile gerçek ölü sayısının altında olabilir. Araştırma İngiliz Tıp Dergisi’nde yayımlandı.

/ New York

21.06.2008


 

AMAÇ, KAMUOYUNU BASKI ALTINA ALMAK

Eylül 2007’de yürürlüğe konulduğu belirtilen planın amacının “Kamuoyunu TSK’nın hassasiyet gösterdiği konularda yönlendirmek ve harekete geçirmek” olduğu ileri sürüldü. Genelkurmay Başkanlığı tarafından hazırlanan “Bilgi Destek Faaliyeti Eylem Planı” uyarınca, kamuoyunu, “irticacı hareketlerin sorumlusu” olarak görülen hükümete, millî çıkarlarla uyuşmadığı belirtilen yeni anayasa paketine karşı TSK’nın görüşleri doğrultusunda yönlendirmek için bir dizi karar alındı.

YARGI VE ÜNİVERSİTELERLE ORTAK HAREKET

Taraf gazetesinin haberine göre, eylem planı uygulanırken “kamuoyu oluşturma gücüne sahip bulunan üniversiteler, üst yargı organlarının başkanları, basın mensupları, sanatçılarla temasın muhafaza edilmesi ve bu kişilerin TSK ile aynı paralelde hareket etmelerinin sağlanması” gerektiği vurgulanıyor. Planın uygulanmasında birlikte çalışılacak aktörler isim verilmeden “güvenilir isimler” ya da “tam kontrollü, etki edilen ve harekete geçirilebilen sivil toplum örgütleri” veya “uygun medya organları” yahut da “TSK ile benzer yaklaşımları paylaşanlar” gibi ifadelerle

anılıyor.

Eylem Planı 28 Şubat gibi

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) “siyasete ve sivil hayata müdahale için geniş kapsamlı bir Eylem Planı hazırladığı” iddia edildi. Planın amacının “Kamuoyunu TSK’nın hassasiyet gösterdiği konularda yönlendirmek ve harekete geçirmek” olarak açıklandı. Taraf gazetesinin haberine göre, Genelkurmay Başkanlığı tarafından hazırladığı ileri sürülen ve Eylül 2007’de yürürlüğe konan “Bilgi Destek Faaliyeti Eylem Planı” uyarınca, kamuoyunu, “irticacı hareketlerin sorumlusu” olarak görülen hükümete, “millî devlete karşı” olarak nitelenen yeni anayasa paketine, “terörist” olarak adlandırılan DTP’ye karşı TSK’nın görüşleri doğrultusunda yönlendirmek için bir dizi karar alındı.

Bilgi Destek Planı’nın “esaslar” başlığı altında, planın amacı “Kamuoyunu TSK’nın hassasiyet gösterdiği konularda kendi çizgisine getirmek, TSK hakkında yanlış fikirlerin gelişmesine mani olmak ve TSK içinde fikirde ve eylemde birlik ve beraberliği sağlamak” olarak açıklanıyor. Aynı bölümde, amaçları hayata geçirme sürecinde “diğer kurumlarla çatışmaya girilmemesi ve günlük siyasete müdahale ediyor görüntüsü verilmemesi” gerektiğinin altı çiziliyor. Buna göre, TSK eylem planını uygularken “kamuoyu oluşturma gücüne sahip bulunan üniversiteler, üst yargı organlarının başkanları, basın mensupları, sanatçılarla temasın muhafaza edilmesi ve bu kişilerin TSK ile aynı paralelde hareket etmelerinin sağlanması” gerektiği vurgulanıyor.

Gazetenin iddiasına göre, Eylem Planındaki bu hedeflerin nasıl gerçekleştirileceği konusu ise, “faaliyet, yöntem, işlem makamı, koordine makamı ve düşünceler” başlıkları altında bölümlere ayrılan “faaliyet çizelgesinde,” her bir uygulamanın aşamaları, finansmanından, uygulama takibi sorumlusuna kadar, ayrıntılarıyla anlatılıyor.

Planın uygulanmasında birlikte çalışılacak aktörler isim verilmeden “güvenilir isimler” ya da “tam kontrollü, etki edilen ve harekete geçirilebilen sivil toplum örgütleri” veya “uygun medya organları” yahut da “TSK ile benzer yaklaşımları paylaşanlar” gibi ifadelerle anılıyor. Plan’da yer alan diğer çarpıcı başlıklardan bazıları da şöyle:

n“TSK’yı hedef alan gruplar içinde bazı kişileri desteklemek, siyasi ve etnik gruplarda ayrışmayı destekleyip, birliği bozmak;

nTSK karşıtı fikir ve eylemleri ile bilinen san'atçı ve yazarların yıpratılması;

nUygun besteci ve sanatçılara TSK’nın savunduğu görüşler doğrultusunda açık ya da örtülü eser yaptırmak;

Eylem Planı’nın hangi şahış ve birim tarafından yazıldığının anlaşılmaması, kamuoyuna yansımaması için de her kişi ve birime belli sayıda kullanılan x işaretinden oluşan kod adlar verilmiş.

/ İstanbul

21.06.2008


 

TSK: Bizde onaylanmış böyle bir belge yok

Genelkurmay Başkanlığınca “Bilgi Destek Planı” hazırlandığı iddialarına ilişkin olarak, “Genelkurmay Başkanlığı kayıtlarında, Komuta Katı tarafından onaylanmış böyle bir resmî evrak veya plan bulunmadığı” bildirildi. Yapılan açıklamada, “Türkiye Cumhuriyetini sonsuza dek korumak ve kollamakla görevli olan Türk Silâhlı Kuvvetleri, bazı çevrelerin ucuz propagandalarından etkilenmeyecek kadar güçlüdür” denildi.

GENELKURMAY Başkanlığınca ‘’Bilgi Destek Planı’’ hazırlandığı iddialarına ilişkin olarak, ‘’Genelkurmay Başkanlığı kayıtlarında, Komuta Katı tarafından onaylanmış böyle bir resmî evrak veya plan bulunmadığı’’ bildirildi. Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan basın açıklamasında şöyle denildi: ‘’Bir günlük gazetenin bugünkü (dünkü) baskısında, Genelkurmay Başkanlığına ait olduğu ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin bilgi destek planını ihtiva ettiği iddia edilen bir belge ve bununla ilgili haberler yayımlanmıştır. Genelkurmay Başkanlığı kayıtlarında, Komuta Katı tarafından onaylanmış böyle bir resmî evrak veya plan bulunmamaktadır. Türkiye Cumhuriyetini sonsuza dek korumak ve kollamakla görevli olan Türk Silahlı Kuvvetleri, bazı çevrelerin ucuz propagandalarından etkilenmeyecek kadar güçlüdür.’’

21.06.2008


 

Mahkeme, halkın iradesini göz önüne alsın

ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’de Anayasa Mahkemesi’nin, AKP hakkındaki kapatma dâvâsına ilişkin kararını verirken, halkın iradesini göz önüne almasını beklediklerini belirtti.

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tom Casey, kapatma davasına ilişkin bir soruyu cevapladı. Casey, “Türk makamlarının, bu konuyu sorumlu şekilde ele alabileceğine inanıyoruz. Türk demokrasisini güçlü şekilde destekliyoruz ve kesinlikle bu konuya bakan Türk mahkemelerinin (Anayasa Mahkemesi’nin), kararını verirken halkın iradesini göz önüne almasını bekliyoruz” diye konuştu.

/ Washington

21.06.2008


 

Soylu: Hükümet herkesle kavgalı

Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu, “AK Parti, artık Türkiye’ye yük oluyor. Türkiye, AK Parti’yi taşıyamaz duruma geldi” dedi. AK Parti Hükümetinin her alanda beceriksizlik olduğunu kaydeden Soylu, “Bugün herkesle kavgalı bir hükümet bulunuyor” diye konuştu.

EMOKRAT Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, AKP Hükümetini “herkesle kavgalı” olmakla suçladı. Soylu, partisinin Bandırma ilçe başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, AKP iktidarı ile ana muhalefet partisi CHP’yi eleştirerek, iki partinin de sadece iktidar oyunu oynadıklarını iddia etti. AKP Hükümetini her alanda ‘’beceriksizlik’’ ile suçlayan Soylu, şöyle konuştu: ‘’Bugün herkesle kavgalı bir hükümet bulunuyor. Bu hükümet, Meclisteki çoğunluğuna dayanarak, çoğunluk faşizmi uyguluyor. Türkiye’yi bir ekonomik girdaba sokarak, ülkemizin her kesimini içler açısı bir duruma getiren bu hükümetin, aslında yapacağı tek iş bulunmaktadır. Sine-i millete dönerek, halka yük olmaktan vazgeçmek. AK Parti, artık Türkiye’ye yük oluyor. Türkiye, AK Parti’yi taşıyamaz duruma geldi. Ama bunu yapacaklarını düşünmüyorum. Onlar, yine partilerini acındırmaya çalışarak AB’yi, Atatürk’ü, çeşitli değerleri kullanmayı sürdürerek oy avcılığından vazgeçmeyeceklerdir.’’ Soylu, Türkiye’yi içinde bulunduğu durumdan kurtaracak tek partinin Demokrat Parti olduğunu söyledi.

/ Bandırma

21.06.2008


 

PİZZA MİNARE

Gaziantep’te önemli tarihî eserler arasında yer alan ve eğimi nedeniyle ‘’pizza minare’’ olarak bilinen Ali Nacar Camiinin eğik minaresinin rekonstrustiyonu ve çevre düzenleme çalışmaları başladı.

Tabakhane semtinde yaprak mahallesi Alleben deresinin kuzeyinde yer alan Ali Nacar Camii’nin belgelerde, Ali adında bir marangoz tarafından yaptırıldığı belirtiliyor. Müezzin mahfeline çıkan merdiven üzerinde 1213 Hicrî tarihi yazmaktadır. Bu tarihin, caminin onarım tarihi olduğu ifade edilmektedir. Cami ve minaresinin Antep savunmasından zarar gördüğü kursun izlerinden anlaşılmaktadır. Bu caminin ne zaman yaptırıldığı bilinmemekle birlikte ilk yapımının XIV. yüzyılda olduğu sanılmaktadır. Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde ‘’Aluyyun Nacar’’ olarak söz etmesinden ötürü bu caminin bir marangoz tarafından yaptırıldığı ileri sürülmektedir. Minarenin eğikliği nedeniyle Ali Nacar Camiinin minaresi halk arasında ‘’Pizza minare’’ veya eğik minare olarak bilinmektedir.

21.06.2008


 

DTP’nin ek süre talebi kabul edildi

DEMOKRATİK Toplum Partisi (DTP), hakkında açılan kapatma dâvâsında sözlü savunma 16 Eylül Salı günü yapılacak.

Alınan bilgiye göre, DTP’nin avukatları, sözlü savunma yapmaları için açıklanan 26 Haziran Perşembe gününün, ‘’yoğun duruşma programlarını’’ gerekçe göstererek 11 Temmuz Cuma gününden daha ileri bir tarihe alınmasını talep etti. Partinin talebini kabul eden Anayasa Mahkemesi, daha önce 26 Haziran Perşembe olarak açıklanan sözlü savunma gününü, 16 Eylül Salı gününe erteledi. DTP hakkında açılan kapatma dâvâsında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya sözlü açıklamalarını, 24 Haziran Salı günü yapacak.

/ Ankara

21.06.2008


 

GENÇ SİVİLLER DARBEYE DUR DİYECEKLER

YARGI darbesine ‘ses çıkarmak’ için, demokrat aydınlar tarafından başlatılan “Darbeye Karşı 70 Milyon Adım İnisiyatifi,” halkın oylarıyla seçilmiş parlamentonun iradesinin çiğnenmesini, vesayet altına alınmasını ‘içine sindiremeyen,’ Meclisi ve demokrasiyi korumak için harekete geçmek gerektiğine inanan vatandaşları, bugün saat 17.00’de İstanbul Tünel’de buluşmaya davet ediyor.

Çağrı metninde, şöyle denildi: “Şimdi yılın en uzun ve en güzel günü şehrin orta yerinde sessizlik yeminlerimizi demokrasiden, vicdandan, adaletten yana derinlerden gelen bir uğultu sesiyle bozuyoruz. Kepenkleri indiriyoruz, televizyonu kapatıyoruz, yemeğin altını söndürüyoruz, işimizden izin alıyoruz birlikte İstiklal Caddesi boyunca bir akşamüstü yürüyüşüne çıkıyoruz. ‘Bir daha üzerimize karanlıklar çökmesin diye’ ‘Tek renk, tek slogan, tek pankartla, beyazlar’ ve barış içinde yürüyeceğiz.”

21.06.2008


 

Türkiye'de 18 bin mülteci var

UluslararasI Af Örgütü Türkiye Şubesi Üyesi Zeynep Kıvılcım Forsman, Türkiye’de Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğine kayıtlı yaklaşık 13 bin mültecinin bulunduğunu söyledi.

Forsman, ‘’Dünya Mülteciler Günü’’ dolayısıyla Taksim’deki Gezi Parkı’nda Uluslararası Af Örgütü üyelerinin katılımıyla bir basın açıklaması yaptı.

‘’Ölüm, kaçırılmak, işkence ve kötü muameleden kaçan neredeyse iki milyon Iraklı mülteci, bugün Suriye ve Ürdün’de yaşıyor. Sığınmacılar ve göçmenler Akdeniz’den Avrupa’ya gitmek için çabalarken denizde ölüyor’’ diyen Forsman, Irak’tan kaçan insanların Ürdün ve Suriye’de vize kısıtlamalarıyla karşılaştığını ileri sürdü.

Forsman, Iraklı mültecilerin acil uluslar arası desteğe ihtiyacı olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

‘’Türkiye’de BM Mülteciler Yüksek Komiserliğine kayıtlı yaklaşık 13 bin mülteci bulunuyor. İsveç, Avrupa’da en çok Iraklı mülteciyi konuk eden ülke. Ancak şimdi konuya yaklaşımını değiştirerek mültecileri kendi ülkelerindeki tehlikeli bölgelere geri gönderi-yor. Akdeniz Bölgesindeki İspanya ve İtalya gibi ülkeler, sınır kontrolleri ve göçmenlerin girişini engellemek için Kuzey ve Batı Afrika ülkeleriyle sıkı işbirliği tedbirleri alıyor. İnsanlar, çaresizce kaçmaya çalıştıkları korkunç durumlara geri gönderiliyor.

147 ülke, 1951 Mültecilerin Statüsüne İlişkin Birleşmiş Milletler Sözleşmesine taraf. Sığınmacıların yerleştirildikleri ‘uydu kentlerde’ zor ekonomik ve sosyal şartlarda yaşadıkları, uluslar arası standartlara uymayan uygulamaların sonlanmasını ve Türkiye’de iltica alanında yapılan reformlara hız verilmesini istiyoruz. Dünyada ve Türkiye’de yaşanan sorunlara çözüm, trajik olaylarla karşılaşan bu insanlara sırtımız çevirmek değil, bu küresel sorun için daha çok sorumluluk almaktır.’’ Grup açıklamanın ardından dağıldı.

/ İstanbul

21.06.2008


 

“Gönül köprüsü” Şanlıurfa’da

Gönül Köprüsü projesi çerçevesinde yurt genelinde başlatılan doğudan batıya ve batıdan doğuya öğrenci geçişlerinde Sakarya’dan 360 öğrenci ve 24 yönetici peygamberler şehri Şanlıurfa’ya geldi.

Sakarya 80. yıl Cumhuriyet Lisesi okul yöneticileri ve öğrencileri ilk olarak Şanlıurfa İl Millî Eğitim Müdürü Hanifi Şahin, Şanlıurfa İl Millî Eğitim Şube Müdürü Nihat Yıldırım, Kanuni Sultan Süleyman İlk Öğretim Okul Müdürü Fethi Polat’la birlikte Şanlıurfa Valisi Yusuf Yavaşçan’a nezaket ziyaretinde bulundu.

Sakarya 80.Yıl Cumhuriyet Lisesi’nden Ebru Tekin adlı öğrenci Şanlıurfa’ya ilk defa geldiğini belirterek, “Hiç doğuya gelmemiştim bu proje sayesinde geldim ve çok etkilendim. Çok farklı bekliyorduk, çok farklı bulduk, çok güzel karşılandık” dedi.

Öğrenciler daha sonra Balıklıgöl havzasına giderek burada bulunan Hazreti İbrahim Peygamber’in doğduğu ve ateşe atıldığına inanılan mağaraları ziyaret ederek duâ edip dileklerde bulundu. Balıklıgöl’de balıklara yem atan öğrenciler aynı zamanda su da sandal keyfi yaptı.

Farklı bölgelerdeki öğrenciler arasında dostluk köprülerinin kurulması amacıyla ‘Gönül Köprüsü Projesi’ adıyla Şanlıurfa’dan çeşitli illere 3 bin 230 öğrenci gönderilecek. Bin 440 öğrenci de Şanlıurfa’ya gelecek. Şanlıurfa’da 5 gün süreyle misafir olarak ağırlanacak öğrenciler, Kredi ve Yurtlar Kurumunda kalacaklar. Dışardan gelen misafirler Şanlıurfa’nın tarihî ve turizm potansiyelini tanıma imkânı da bulacaklar.

/ Şanlıurfa

21.06.2008


 

Camide bilgisayarlı eğitim

HAKKÂRİ’DE merkeze bağlı Bay Köyü Aşağı Mahalle Camii İmamı Zübeyir Çiftçi, kendi imkânlarıyla camisine kurduğu internet bağlantılı bilgisayarla köydeki gençlerin okumasına büyük katkıda bulunuyor.

7 yıldır aynı camide görev yapan İmam Çiftçi, önce cami bitişiğindeki evine internet bağlattı. Köydeki öğrenciler ve gençlerin evine gelerek internet ile bilgisayarı kullanması üzerine Çiftçi, bir bilgisayar alarak caminin kütüphane olarak kullanılan küçük odasına koydu. Özellikle gençler tarafından çok sevilen Çiftçi, camideki bilgisayara internet de bağlatarak camide de kullanımını sağladı. Bunun üzerine köydeki erkek ve kız öğrenciler, hem ders çalışma hem de bilgi edinmek için camiye akın etti. Camide kurulu bilgisayarda gençlere hem internet hem de bilgisayar kullanımı öğreten İmam Çiftçi, camiye gelen gençlerle yakından ilgileniyor. Yaz Kur’ân Kurslarının önümüzdeki haftadan itibaren başlayacağını ve öğrencilerin internet ve bilgisayar ortamıyla daha iyi Kur’ân öğrenmelerini sağlayacaklarına dikkat çeken Çiftçi, Köyde erkek ve kız öğrencileri ayırmadıklarını, ileriki safhalarda ailelerin ve herkesin bu imkândan yararlanmasını sağlayacaklarını ifade ediyor.

/ Hakkâri

21.06.2008


 

Yeniden olağan dışı dönem havası oluşturuldu

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Mustafa Koca, Türkiye’de yeniden bir ‘’olağan dışı dönem havası’’ oluşturulduğunu söyledi.

Koca, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’de işleri yine kendi istediği istikamete sokmaya azmetmiş ‘’bir kısım derin grupların çok yönlü olarak harekete geçmiş gözüktüğünü’’ ifade ederek, Türkiye’yi yıllardır ‘’derinlerden yönetmeyi itiyat haline getiren bazı grupların bulunduğunun artık herkes tarafından bilinen bir gerçek olduğunu’’ söyledi. Bu grupların hemen her kesimden de destekçileri bulunduğunu belirten Koca, şunları kaydetti: ‘’Onlar öncelikle menfaatleri istikametinde Meclisi, kanunları, hükümetleri, idarî kararları, hatta yargı kararlarını bile yönlendirmeyi becerirler. Halkın iradesi, serbest seçimler, kendilerinin istediği istikamette gittiği sürece iyidir ama biraz sapma gösterirse o zaman ‘mutlaka müdahaleyi hak etmiştir’ muamelesine tabi tutulur. Yüzde 47’lik oy sahibi, henüz bir 10 aylık genel seçim geçmişi ama kutsal merkezler gerekli gördüler ve siyasete müdahale gündeme girdi. Ülkemizde yeniden bir olağan dışı dönem havası oluşturuldu. Bu duruma ‘lanet olsun’ diyoruz. Bütün bu talihsiz gelişmelerin faturasını biz ödüyoruz. Ranttan, devletten, avantadan, faizden geçinemeyen ülkenin gerçek emektarları, KOBİ’leri, bunların faturalarını ödemeye mecbur kalıyor. Birileri laikliği bahane göstererek bütün bu gelişmeleri ters yüz edecek planları devreye sokabilir. Buna medyadan, bürokrasiden, değişik kerameti kendinden menkul sivil toplum kuruluşlarından destek gelir ve işler bir güzel karıştırılır. Şimdi bir iş adamları derneği, yine böyle bir girişimin sahipliğini üstlenmiş görünüyor. Yine yurt dışından mehdi dâvet etmişler, yine kendilerinin kontrol edeceği bir anayasa değişikliğini suret-i haktan yana görünerek oluşturmak istiyorlar ve yine siyaseti dizayn etmek istiyorlar.’’

/ İstanbul

21.06.2008


 

Müzakereler yürüyor

Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Marc Pierini, ‘’Açılan her yeni başlık, görüşmelerin olumsuz yürümediğini gösteriyor’’ dedi.

Pierini, Avrupa Birliği tarafından yürütülen projeleri yerinde incelemek üzere geldiği Aydın’da Vali Mustafa Malay’ı makamında ziyaret etti. Aydın’a ilk kez geldiğini ve Marsilyalı olduğu için de Ege Bölgesinde kendisini evinde gibi hissettiğini ifade eden Pierini, bugün Marsilya’da yaşayanların 2 bin 600 yıl önce bu bölgeden gittiğini hatırlattı. Müzakereler kapsamında merkezden yapılan görüşmeler kadar, yerinde yapılan görüşmelerin de oldukça önemli olduğunu kaydeden Pierini, şunları söyledi:

‘’Ziyaretimizin konusu çevre alanındaki gelişmeler ve bunların müzakerelere etkisi. AB ile Türkiye arasındaki görüşmeler sadece müzakerelerde sınırlandırılmamalı bunun yanında ‘Katılım Öncesi Program’ adını verdiğimiz ve Türkiye’nin standartlarını yükselmek için bizim de destek sağladığımız çalışmalar da var”

Ziyaret kapsamında önceki gün Dilek Yarım Adası Milli Parkı, Bafa Gölü ve ‘’Kuşatak Projesi’’ kapsamında yapılan katı atık tesislerinde incelemelerde bulunduklarını aktaran Pierini, ‘’Bütün bunlar bizim için çok önemli çalışmalar. Tüm bu çalışmalar bu konuları önemsediğimizin ve Türkiye’ye yardımcı olmayı amaçladığımızın kanıtken, sorunların ele alındığı görüşmelerin aksine açılan her yeni başlık görüşmelerin olumsuz yürümediğini gösteriyor’’ diye konuştu.

/ Aydın

21.06.2008


 

AKP kapatılırsa müzakereler durur

Konseyi’ne katılımından bu yana taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10’uncu maddesiyle koruma altına alındığını kaydetti.

Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Hans-Gert Pöttering, “Lizbon Anlaşmasının İrlanda’da reddedilmesi Türkiye ile müzakereleri durdurmaz ama eğer AK Parti kapatılırsa ve Erdoğan yasaklanırsa bunu Türkiye yapabilir” dedi. AB liderlerini biraraya getiren Brüksel zirvesinin resmi gündeminde Türkiye olmamasına rağmen, liderler Türkiye’yi ilgilendiren konularda sık sık açıklama yaptılar. Türkiye ile ilgili en önemli açıklamalardan birini AP Başkanı Hans-Gert Pöttering yaptı. Pöttering, “Lizbon Anlaşmasının İrlanda’da reddedilmesi Türkiye ile müzakereleri durdurmaz, ama eğer AK Parti kapatılırsa ve Erdoğan yasaklanırsa bunu Türkiye yapabilir. Türkiye şartları değiştirmediği müddetçe müzakereler sürecek” dedi.

Lizbon Anlaşması’nın İrlanda’daki referandumda reddedilmesinin, AB genişlemesine muhtemel etkilerinin sorulması üzerine Pöttering, iki konunun birbirinden ayrılması gerektiğini belirterek, “Kimse, Türkiye ile müzakereleri durdurmayı düşünmüyor” dedi. AP Başkanı Pöttering, Lizbon Anlaşması’nın yürürlüğe girmemesi halinde AP’nin “Hırvatistan dışında genişleme olmaz” görüşünü paylaştığını sözlerine ekledi.

301’DE DEĞİŞİKLİK UMUT VERMEDİ

Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Terry Davis ise, “Türkiye’de, ifade özgürlüğüyle ilgili yeni endişeler olduğunu” söyledi. Davis, yaptığı yazılı açıklamada, Türk Ceza Kanunu’nun 301’inci maddesinde yapılan değişikliklerin, “yeni umutlar” doğurduğunu, ancak “Bir yayıncı, bir şarkıcı ve çocuk korosuyla ilgili davalar açılmasının, bu umutlara gölge düşürdüğünü” belirtti. “Türkiye’nin bir dostu olarak Türk yetkililerine, gerçek bir demokrasi için ifade özgürlüğüne saygı gösterilmesinin gerekli olduğunu hatırlatmak isterim diyen Avrupa Konseyi Genel Sekreteri, bu hakkın, Türkiye’nin 1950 yılında Avrupa Fransa cumhurbaşkanı Nikolas Sarkozy ise zirvede yaptığı konuşmada, Lizbon anlaşması olmadan AB’nin genişlemeye devam edemeyeceğini söyledi. Avrupa Komisyonu başkanı Jose Manuel Barroso ise daha önce yaptığı bir açıklamada, AKP’nin kapatılmasının önemli sonuçları olacağını söylemişti.

21.06.2008


 

Slovenya: Genişleme devam eder

AB Dönem Başkanı Slovenya’nın Başbakanı Janez Jansa ise AB zirvesinde düzenlediği basın toplantısında, İrlanda’daki referandum mağlûbiyeti sebebiyle AB’nin yeni anayasası Lizbon Anlaşması’nın yürürlüğe girmesinin gecikmesi halinde, ‘’genişlemenin kurban edilmemesi gerektiğini’’ söyledi.

Jansa, ‘’Herhangi bir aday ülke üyeliğe hazır olana kadar ya da bu konuda karar zamanı geldiğinde bir çıkış yolu bulacağımıza inanıyorum. O halde üyelik müzakerelerini sürdüren ülkeler için reformları yavaşlatmanın bir gerekçesi olamaz. Aynı şekilde AB Komisyonu’nun (aday ülkelerle) müzakereleri yavaşlatmasının da bir gerekçesi olamaz’’ diye konuştu.

/ Brüksel

21.06.2008


 

Bakan Hayati Yazıcı, Birden’i ziyaret etti

DEVLET Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Danıştay Başkanı Mustafa Birden’e, görevine başlaması dolayısıyla nezaket ziyaretinde bulundu.

Yazıcı, ziyarette yaptığı konuşmada, Birden’e nezaket ziyaretinde bulunduğunu, daha önce de telefonla ‘’hayırlı olsun’’ dediğini belirterek, ‘’Programlarımız çerçevesinde bugün (dün) uygun olduk ve hayırlı olsun demek için burada bulunuyorum’’ dedi. Danıştay Başkanı Mustafa Birden de Yazıcı’nın daha önce kendisine telefonla aradığını hatırlatarak, şimde de ziyarete geldiklerini söyledi. Birden, ‘’Geleneklerimizde bu tür ziyaretler olur. O nedenle ben de teşekkür ediyorum’’ dedi. Gazetecilerin soru sormak istemesi üzerine, Yazıcı, ‘’Hayır, şu an bir nezaket ziyaret yapıyoruz. Bütün kuruluşların, yasama ve yürütme ile ilişkileri olur. Yargı bağımsızdır. Danıştay’da benim görev alanımda giriyor olması dolayısıyla buradayım’’ diye konuştu.

/ Ankara

21.06.2008


 

Avcı: Kıbrıs’ta kapsamlı çözüm görüşmeleri bir an önce başlamalı

KKTC Dışişleri Bakanı Turgay Avcı, Kıbrıs sürecinde çözüm isteyen tarafın KKTC olduğunu belirterek, kapsamlı çözüm görüşmelerine bir an önce başlanmasının önemli olacağını söyledi.

İslâm Konferansı Teşkilâtı (İKT) Dışişleri Bakanları toplantısı çerçevesinde yaptığı görüşmelere ilişkin olarak basın mensuplarını bilgilendiren Avcı, 57 ülkenin üst düzey yetkilileriyle bir arada bulunmanın kendileri için bir fırsat yarattığını belirterek, yararlı görüşmelerde bulunduğunu kaydetti. KKTC’nin ticaret, kültür, spor ve eğitim alanlarında yeni açılımlar için arayış içinde olduğunu ifade eden Avcı, İKT ile çok iyi ilişkiler içinde bulunduklarını ve görüşmelerde, temsilciliklerinin bulunmadığı ülkelerden bu konuda destek istediklerini belirtti. Kıbrıs Türklerine uygulanan izolasyonların kaldırılması ve AB’nin bu konuda verdiği sözleri yerine getirmesi gerektiğini söyleyen Avcı, izolasyonların kaldırılmasının Rum tarafını masaya getirmeye zorlayacağını ifade etti. Rum ve Yunan tarafından zaman zaman Türk askerinin adadan çekilmesi ya da Türkiye’nin garantörlüğüne gerek olmadığı yönünde söylemler geldiğini hatırlatan Avcı, “Anavatansız Kıbrıs Türkü olmaz, olmayacak. Türkiye’nin garantörlüğü, olmazsa olmazımızdır” dedi. Avcı, kapsamlı çözüm görüşmelerine bir an önce başlanmasının önemine işaret ederek, liderlerin görüşmesi için herhangi bir önşartın kabul edilemez olduğunu söyledi.

/ Kampala

21.06.2008


 

Özgür-Der: Malûmun ilâmı

ÖZGÜR-DER’DEN yapılan yazılı açıklamada, Taraf gazetesinin gündeme taşıdığı iddiaların “Malümun ilamı” olarak değerlendirildi.

Açıklamada şöyle denildi: “Taraf Gazetesi’nin bugün (dünkü) ifşa ettiği Genelkurmay metni Türkiye’nin ne ölçüde boğucu bir militarist kuşatma altında olduğunun yeni bir belgesidir. Genelkurmay Başkanlığı’nca 2007 Eylül ayı içinde yürürlüğe sokulan ‘Bilgi Destek Faaliyeti Eylem Planı’ başlıklı söz konusu metin, yargıdan siyasete, sokaktan sanata kadar toplumsal hayatın bütününü yönlendirme, belirleme ve denetim altına almaya yönelik kapsamlı bir faşizan zihniyeti yansıtmaktadır.(...)”

21.06.2008


 

YÖK Üyesi Eşme: Meslekî eğitimde ilk sorumluluk hükümette

YÖK Üyesi Prof. Dr. İsa Eşme, ‘’Meslekî eğitimin cazip hale getirilmesinde ilk sorumluluk hükümete düşmektedir’’ dedi.

Eşme, Maltepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi tarafından düzenlenen ‘’Meslek Liseleri ve Meslek Yüksek Okullarının Toplumun Kalkınmasında Rolü ve Önemi’’ konulu ‘’6. Gençlik ve Rehberlik Sempozyumu’’nda konuştu. Meslekî eğitimin çok önemli olduğunu, ancak Türkiye’de yeteri kadar önem verilmediğini ifade eden Eşme, Türk eğitim sisteminin en önemli sorunlarından birinin orta öğretimden yüksek öğretime geçiş olduğunu söyledi. Bu sorunda herkesin ÖSS’yi suçladığını ifade eden Eşme, ‘’Suçlu ÖSS mi, YÖK mü, Hükümet mi, okullar mı? Çözümde tüm taraflara görev düşmektedir. Çözüm için Millî Eğitim Bakanlığı’nın, YÖK’ün, öğrenci ve velilerin ortak çalışması gerekir. Meslekî eğitimin cazip hale getirilmesinde ilk sorumluluk hükümete düşmektedir’’ diye konuştu

/ İstanbul

21.06.2008


 

İlk SBS bugün yapılacak

BU yıl son kez yapılan OKS yerine getirilen Seviye Belirleme Sınavları'nın (SBS) ilki bugün yapılacak.

Sınav, yurt içinde tüm iller ve bazı ilçeler ile yurt dışında 10 şehirde olmak üzere toplam 544 merkezde toplam 6 bin 771 binada, 114 bin 692 salonda gerçekleştirilecek. Saat 10.00'da başlayacak olan sınavda, ilköğretim 6. sınıf öğrencileri, yöneltilecek 80 soruyu 90 dakikada cevaplayacak. Sınava, ilköğretim 6. sınıf öğrencilerinden 515 bin 269 erkek, 476 bin 304 kız olmak toplam 991 bin 573 aday girecek. İlköğretim 6. sınıf öğrencilerinin gireceği SBS ile birlikte Devlet Parasız Yatılılık ve Bursluluk Sınavı da yapılacak. İlköğretim 7. sınıf öğrencilerinin gireceği SBS ise yarın gerçekleşecek. Bu öğrenciler ise sınavda, 90 soruyu 100 dakikada cevaplayacak Sınava, ilköğretim 7. sınıf öğrencilerinden 514 bin 889 erkek, 475 bin 885 kız aday olmak üzere toplam 990 bin 774 aday katılacak. Sınava, 11 bin 938 engelli aday katılacak.

/ Ankara

21.06.2008


 

Çatak'ta, 2 terörist etkisiz hale getirildi

VAN'IN Çatak ilçesinde, güvenlik güçleri ile terör örgütü PKK üyeleri arasında çıkan çatışmada, 2 terörist etkisiz hale getirildi.

Alınan bilgiye göre, Jandarma Komutanlığı ekipleri, Çatak ilçesinde Küçük Kato Dağı ile Dalbastı köyü arasındaki bölgede, bir grup terörist ile sıcak temas sağladı. Çıkan çatışmada, 2 terörist etkisiz hale getirildi. Bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldığı belirtildi.

/ Çatak

21.06.2008


 

Şehirlere ‘diyanetevleri’ yapılacak

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Din görevlilerinin sosyal tesisi bulunmadığını belirterek, ilk etapta en çok talep olan yerlere ‘’diyanetevleri’’ açacaklarını da bildirdi.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da imam evi olmayan köylerde imam lojmanı yapılması için kısıtlı imkânlarını seferber edeceklerini bildirerek, ‘’Dinî hizmetin devamlılığı için bu fevkalâde önemli’’ dedi. Bardakoğlu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine yaptığı geziye ilişkin sorularını cevaplarken, bütün Türkiye’yi gezmeyi hedeflediğini, gezisinin de bu program çerçevesinde yapıldığını ve özel bir ziyaret olmadığını belirtti. Bu kapsamda Türkiye’nin yüzde 80’ine gittiğini ifade eden Bardakoğlu, din görevlilerinin sorun, istek ve önerilerini dinlediğini, kendisinin de başkanlığın projeleri hakkında din görevlilerini bilgilendirdiğini anlattı. Bardakoğlu, bu paylaşımı kurumsal aidiyet duygusunun gelişmesi açısından önemsediğini kaydetti.

Din görevlilerinin sosyal tesisi bulunmadığını belirten Bardakoğlu, ilk etapta en çok talep olan yerlere ‘’diyanetevleri’’ açacaklarını da bildirdi. Hastası olan ya da çocuğu sınava girecek imamların şehre geldiğinde kalacak yer sorunu yaşadığını, genellikle başka kurumların misafirhanelerinde kalmaya çalıştığını anlatan Bardakoğlu, ‘’Ancak görevlilerimiz çoğu zaman yer bulamıyor. Bu sorunu ortadan kaldırmak için görevlilerimizin şehre geldiklerinde kalacakları yerler oluşturacağız’’ diye konuştu.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yaklaşık 2 bin din görevlisi kadrosunun boş olduğunu belirten Bardakoğlu, ‘’Bu yıl boş kadroların büyük bir kısmını doldurmayı hedefliyoruz’’ dedi.

/ Ankara

21.06.2008


 

Çanakkale'de patlamamış mermiler korkuttu

ÇANAKKALE'NİN Eceabat ilçesine bağlı Yalova köyünde iki gün önce başlayan orman yangınının kısmen kontrol altına alındığı, ilk belirlemelere göre 100 hektarlık alanın zarar gördüğü bildirildi.

Çanakkale Orman Bölge Müdürü Mustafa Demirel, yaptığı açıklamada, orman yangınının çıktığı bölgenin Gelibolu Yarımadası’nda bulunduğunu hatırlattı. Bölgede Çanakkale Savaşları döneminden kalan patlamamış mermilerin, alevlerin etkisiyle patlamalarının, söndürme çalışmalarını zorlaştırdığına dikkati çeken Demirel, önceki gün başlayan ve rüzgârın etkisiyle genişleyen yangında, ilk belirlemelere göre 100 hektar orman alanının zarar gördüğünü belirtti. Yangının kısmen kontrol altına alındığını bildiren Demirel, ‘’Çanakkale Savaşları döneminden kalan patlamamış mermiler, söndürme çalışmalarımızı güçleştirdi" diye konuştu.

/ Çanakkale

21.06.2008


 

Diyabet seferberliği başlıyor

SAĞLIK Bakanlığı, 15 üniversite ve çok sayıda derneğin işbirliğiyle düzenlenen ‘’Türkiye Diyabet Kontrol Projesi’’ bugün hayata geçiyor.

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metobolizma Bilim Dalı Başkanı ve Proje Üst Kurul üyesi Prof. Dr. Metin Arslan, yaptığı açıklamada, diyabetin dünya genelinde bir çok ülkede önemli bir sağlık sorunu olduğunu söyledi.

Türkiye’de 3 milyonu klinik diyabetli olmak üzere 6 milyon dolayında diyabetten etkilenen kişi olduğunu belirten Arslan, diyabetin istatistiksel tahminlerin ötesinde çok hızlı yayılma gösterdiğini, geniş kitleleri etkilediğini, tanıdan itibaren hayat boyu sürdüğünü, ağır komplikasyonlarla seyrettiğini, iş gücü ve hayat süresini olumsuz etkilediğini kaydetti.

Arslan, Birleşmiş Milletler’in Aralık 2006 itibariyle diyabeti küresel bir hastalık olarak kabul ettiğini ve tüm ülkelerin sağlık otoritelerine diyabetle mücadele çağrısı yaptığını bildirdi. Bu kapsamda Türkiye’de de başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere Türkiye Diyabet Vakfı, Türk Diyabet Cemiyeti, Türk Diyabet ve Obezite Vakfı, Diyabet, Obezite ve Beslenme Derneği, Diyabet Hemşireliği Derneği, Türkiyedokrinoloji ve Metobolizma Derneği, Medikal Endüstri, Türk Tabipleri Birliği ve 15 Üniversitenin işbirliğiyle ‘’Türkiye Diyabet Kontrol Projesi’’nin hazırlandığını anlatan Aslan, şunları söyledi: ‘’Projeyle ülkemizde giderek yaygınlaşan diyabetin daha iyi yönetilmesiyle diyabetli hastaların yaşam kalitesinin yükseltilmesi ve yetersiz kontrolün yol açabileceği organ hasarlarından insanları korumak, toplumsal duyarlılık ve farkındalığı arttırmak amaçlanmaktadır.’’

21.06.2008


 

Ege’de hububat, kuraklığı atlattı

izmir Ziraat Odası Başkanı Sedat Köse, kuraklık sebebiyle Ege ve İzmir’de tahıl konusunda bir sıkıntı yaşanmadığını, ancak narenciye, pamuk, ayçiçeği, yaş sebze ve meyve üretiminde düşüş öngördüklerini söyledi.

Köse, yaptığı açıklamada, kuraklık sebebiyle tahılda bir sıkıntı yaşamadıklarını, buğdayda ve arpada verimlilik yakaladıklarını belirtti. Ege Bölgesi’nde ve İzmir’de sulama yapılan baraj ve göletlerin dolu olmadığını söyleyen Sedat Köse, bundan sonra yağışların olmaması halinde narenciye, pamuk, ayçiçeği, yaş sebze ve meyve üretiminde düşüş yaşanacağını kaydetti. Köse, mısır üretiminde de kuraklık sebebiyle yüzde 30-40 verimlilik kaybı olabileceğini dile getirdi.

/ İzmir

21.06.2008


 

Körfeze havadan takip

KOCAELİ Büyükşehir Belediyesinin geçen yıl eylül ayında kiraladığı deniz uçağıyla denizde kirliliğe sebep olduğu tesbit edilen 68 gemiye, 1 milyon 759 bin YTL ceza kesildi.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi yetkililerinden alınan bilgiye göre, deniz uçağıyla 2007 yılında denizde kirliliğe sebep olduğu belirlenen 32 gemi tesbit edildi, bu gemilere 886 bin YTL ceza kesildi. Ekipler ayrıca, kirlilik meydana getirdiğini tesbit ettikleri İzmit Körfezi kıyısındaki 7 tesisi de Çevre ve Orman İl Müdürlüğüne bildirdi. Uçakla yapılan denetimlerde bu yıl da 36 geminin kirliliğe sebep olduğu belirlendi. Bu gemilere ise toplam 873 bin YTL ceza kesildi. Uçakla kirliliğe sebep olduğu tesbit edilen 36 kıyı tesisi de Çevre İl Müdürlüğü'ne bildirildi. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, kirleticileri deniz uçağıyla kontrol etmelerinin her şeyden önce caydırıcı olduğunu, firmalar ya da gemilerin, tesbit edilme korkusuyla daha duyarlı davrandığını söyledi.

/ Kocaeli

21.06.2008


 

‘Meşveret İlâhî bir emirdir’

EĞİTİMCİ-YAZAR İbrahim Kaygusuz, meşveret etmenin ve şûralar teşekkül ederek İslâmiyete hizmet etmenin İlahi bir emir olduğunu söyledi.

Risale-i Nur Enstitüsü Bursa Şubesi tarafından düzenlenen seminerde konuşan İbrahim Kaygusuz, ahir zamanın özellikle hakikat ehli için şahsiyet ve enaniyet zamanı değil, cemaat zamanı olduğunu söyledi. Kaygusuz; ”Allah’ın rahmeti cemaatin üzerindedir” dedi.

“Ortak İstişari Sistem” adlı seminerinde fert, cemaat, hizmet ve meşveret/ şûra kavramlarından hareketle Risale-i Nur’daki istişari sistemi anlatan Kaygusuz, “Fert mağlup, zayıf, kusurlu olabilir. Buna karşılık cemaat; kuvvetli, sarsılmaz ve metindir” dedi.Bediüzzaman’ın Risale-i Nur külliyatından özellikle ‘Eki Said’ dönemine ait Divan-ı Harb-i Örfi, Sünuhat, Münâzarât, Hutbe-i Şamiye ve Muhakemat adlı eserlerden örnekler veren Kaygusuz, Bediüzzaman’ın son yıllarına ait mektuplarına da atıflar yaptı. Bediüzzaman’ın İttihad ve Terakki mensuplarına (Jön Türklere) yaptığı teklifi hatırlatan Kaygusuz, “Bediüzzaman’ın Sadaret ve Meşihat ile ilgili yorumları bütün zamanlara ve zeminlere taşınmalıdır” dedi.

Yeni Asya / Bursa

21.06.2008


 

Engelli vatandaşlara bilgisayar sertifikası

YALOVA Belediye Başkanı Barbaros H. Binicioğlu bilgisayar operatörlüğü kursunu başarıyla tamamlayan engelli vatandaşlara sertifikalarını teslim etti.

Yalova Belediyesi Engelli Koordinasyon Merkezinde (EKOM) gerçekleşen sertifika teslim töreninde engelli vatandaşlar büyük sevinç yaşadı.Yalova Belediyesi Engelli Koordinasyon Merkezinin Halk Eğitim Müdürlüğü ile ortak çalışmasıyla başlattığı “Bilgisayar Operatörlüğü Kursu”nda sertifikalarını Başkan Binicioğlu’ndan alan engelli vatandaşlar memnuniyetlerini dile getirdiler.Bilgisayar operatörlüğü kursuna katılan engelliler bilgisayar giriş bilgisi, Windows XP, MS Office, temel internet, temel donanım bilgisi gibi konuları öğrendi. Sertifika tesliminin ardından Binicioğlu engelliler ve aileleriyle EKOM bahçesinde sohbet etti.

Yeni Asya / Yalova

21.06.2008


 

Türk bilimadamlarından kanser ve felce çözüm arayışı

Japonya Okayama Üniversitesinde görev yapan 7 Türk bilim adamı, kanser, felç ve romatizmaya çözüm arıyor.

Okayama Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Departmanında, 2000 yılından beri 7 Türk bilim adamının oluşturduğu grup, romatizma, kanser ve felci önleyecek önemli buluşlara imza attı. Bu grupta yer alan Kütahyalı 36 yaşındaki Prof. Dr. Kadir Demircan’a, 2005 yılında, dünyada ilk kez romatizmaya sebep olan geni bulduğu için Japonya’da ‘’Yılın Genç Bilim Adamı’’ ödülü verildi.

21.06.2008


 

150 yıllık tarihî köşk eğitimin hizmetinde

İstanbul İl Özel İdaresinin kararıyla Kadıköy Dosteller İşitme Engelliler İlköğretim Okulu bahçesinde bulunan tarihî köşkün restorasyon çalışmalarına başlandı.

150 YILDAN FAZLA bir tarihe sahip cihannümalı köşkte, öncelikle yapının hasar gören taşıyıcı sistemi güçlendirilerek, eksik döşemeler ve merdiven, Koruma Kurulu-nun onaylı restorasyon projesine uygun olarak yeniden yapılacak. Yapının zarar gören çatısı, tavanları, dış cephe kaplaması, profilleri özgün ve detaylarına uygun restore edilecek.

İstanbul İl Özel İdaresi’nin, şehrin paha biçilmez tarihî kültür mirasını korumaya ve iyileştirmeye yönelik çalışmaları sürü-yor. İdare bütçesinden karşılanacak kaynakla, projesi ve uygulaması İstanbul İl Özel İdaresi İmar, Yatırım ve İnşaat Daire Başkanlığı Etüt Proje Müdürlüğü denetiminde yapılan, Kadıköy Dosteller İşitme Engelliler İlköğretim Okulu bahçesinde bulunan tarihî köşkün restorasyon çalışmalarına başlandı.

İl Özel İdaresi İmar, Yatırım ve İnşaat Daire Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, Köşkün onarılmasının ardından okul öncesi eğitim merkezi olarak Dost-eller İşitme Engelliler bünyesinde öğrencilerin kullanabileceği, ihtiyaç olursa çevredeki çocuklara da hizmet edecek şekilde bir merkez haline getirilmesinin amaçlandığı belirtilerek, restorasyon çalışmaları açısından, projesi, ödeneği, ihalesi ve denetim hizmetleri bütünüyle İl Özel İdaresine ait bir proje olması dolayısıyla özel bir proje olduğu kaydedildi.

Sedat SERDAR / İstanbul

21.06.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Gezi Eki Pdf

Bütün haberler

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır