Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 17 Haziran 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Çözümsüzlük çözüm üretemez mi?

Bir atasözümüz vardır: ‘Bozulmazsa düzelmez.’ Bizim sisteme bakıp her seferinde yeteri kadar bozuldu, her şey dibe vurdu daha ötesi olmaz diyor ve beklemeye başlıyoruz. Umudumuz boşa çıkıyor.

Genelkurmay önceki gün yine sinirlenmişti. Genelkurmay sinirlenince korkarım. Çünkü, ülkemizin en itibarlı ve en güçlü kurumu. Öfkesi pek olur. Geçmişten bunun örneklerini biliyoruz. Neyse yaptıkları açıklamada, “Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve onun mensuplarına yaptıkları saldırıların hesabını yine yargı önünde vereceklerdir” deniliyor.

***

27 Nisan 2007 tarihli Genelkurmay muhtırasından bu yana Türkiye’nin kimyası iyice bozuldu. Deneyimli büyüklerimiz, ‘asker muhtıra yayımlarsa onun devamını getirir’ uyarısında bulundular. Seçmen bu gerçeği kavramadığı için olsa gerek 22 Temmuz 2007 seçimlerinde AKP’yi daha yüksek bir oy yüzdesiyle iktidara getirdi.

Anayasa Mahkemesi’nin 367 koşulunu aşan TBMM, Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanı seçince hazmedilemez yeni bir durum ortaya çıktı. Su şişede durduğu gibi durmuyor. Bu kez de Meclis türban(başörtüsü) yasağını kaldıran Anayasa değişikliğini 411 oy gibi yüksek bir oyla bir kabul etti.

***

Karşı tarafın cevabı gecikmedi. AKP hakkında kapatma davası açıldı. Cumhurbaşkanı ve Başbakan dahil partinin önde gelenlerine siyaset yasağı istendi. Türban (başörtüsü) yasağını ortadan kaldırmayı amaçlayan Anayasa değişikliği Anayasa Mahkemesi tarafından yetki sınırlarını aşan bir kararla iptal edildi. AKP, kendi iktidarlarına yönelik bütün bu müdahaleler karşısında bir anlamda çaresizdi. Artık Anayasa’yı değiştirmesi de hangi oy yüzdesiyle olursa olsun mümkün görünmüyordu. Çünkü Anayasa Mahkemesi ‘değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez’ hükümlü silahlara sahipti. Bu silahları ihtiyaç olan anlarda kullanmayı sürdürecekti.

***

AKP çaresizdi ama karşı tarafın da çaresiz olduğu başka bir gerçekti. Belli ki AKP kapatılacak. Sonra ne olacak? İki ihtimal bulunuyor. Ya ara seçim, ya erken seçim. CHP şimdiden erken seçimin telaşı içine girmiş durumda. Baykal, halktan iyice umudunu kesmiş bir refleksle erken seçime karşı çıkıyor. Sonuç olarak bütün bu sürecin sonunda AKP karşıtları köklü bir çözüm üretmeyecekler. AKP kökenli bir siyasi parti büyük bir olasılıkla önümüzdeki dönemde de Meclis çoğunluğunu elinde bulundurabilir.

***

Bugünün Türkiyesi’nde askeri müdahalenin koşullarının olmadığı görülüyor. Yargının müdahalesinin de bir sınırı olduğu ortada. O zaman siyasetin normalleşmesi ve demokratikleşmesi dışında bir çözüm olmadığını kabul etmek zorundayız. Çözüm demokraside. Çözüm halkın tercihlerini kabul etmekle başlayacak. Ancak burada da günümüz demokrasilerinin temel kaygılarından birisi gündeme geliyor: Azınlık hakları. Demokrasi çoğunluğa karşı azınlığın haklarının korunmasını olmazsa olmaz olarak benimsiyor.

***

Bu sürecin sonunda sistemi 12 Eylülcü kurumlar içinde tutmak isteyen güçler, artık kendi asıl işlevlerine dönmek dışında bir yol olmadığını görebilirler. Demokratik dünya ile geçmişe göre çok daha sıkı bağlara sahip olan Türkiye’de çağdışı 12 Eylülcü kurumları ayakta tutmanın pek olanağı kalmadığını kabul edebilirler. Etmezlerse hayat onlara bunu kabul ettirecektir. İşte burada çoğunluğa dayanan siyasi gücün, gerçekten demokratik bir iradeye sahip olup olmadığı önem kazanacaktır. Bu büyük badirenin içinden ancak demokrasiyle çıkabiliriz. Daha çok demokrasi, daha çok sivilleşme dışında bir yol görünmüyor.

Asker, yargı ve siyasetin bu kadar eşit koşullarda tartışılır hale gelmesi bir başka yönden baktığımızda bir sağlık işareti sayılabilir. Her gücün kamuoyu önünde eleştirilmesine, hesap verir hale gelmesine doğru bir eğilim gelişiyor. Bunun sağlıklı bir durum olduğu söylenebilir.

Çözümsüzlük bu nedenle çözüm üretecektir.

Eninde sonunda.

Radikal, 16 Haziran 2008

Oray Çalışlar

17.06.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün haberler

Başlıklar

  Anayasa’ya uygunluk denetimi

  TSK medyası mı?

  Sevmek zorunda mıyız?

  Köpekler ve başörtülüler giremez!

  Çözümsüzlük çözüm üretemez mi?

  Yetki gaspı

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır