Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 07 Haziran 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Kanunsuz yasak, insan hakkı ihlâli

TBMM’nin başörtüsü yasağını sona erdirmek için yaptığı Anayasa değişikliğinin, yetkisi olmadığı halde Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi İstanbul’da kınandı.

Özgür-Der’in Fatih Saraçhane Parkında düzenlediği protesto gösterisinde başörtüsü yasağının hak gasbı olduğuna dikkat çekilerek, kanunsuz yasağın insan hakkı ihlali olduğu vurgulandı. Öte yandan Genç Siviller de İstanbul Galatasaray’da düzenledikleri protesto gösterisinde Anayasa Mahkemesi kararını “Cumhuriyetin sonu” olarak yorumladılar. Anayasa Mahkemesi’nin aldığı kararla Meclis’in yerine göz diktiği hatırlatılan açıklamada şöyle denildi: “Herkes yanlış biliyor. İçinden geçtiğimiz ağır çekim darbenin asıl hedefi 29 Ekim 1923’te büyük ümitlerle kurulmuş cumhuriyettir.”

Murat SAYAN / İstanbul

07.06.2008


 

ÖZGÜRLÜKLER GÜVENCE ALTINA ALINMALI

Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Ria OomenRuijten, başörtüsü düzenlemesinin iptali üzerine yaptığı açıklamada, "Temel özgürlükleri yargı sisteminin merkezine alacak bütünüyle yeni anayasa gerekli" dedi. "Bu karar bir kez daha ispatlamıştır ki, Türkiye'nin modernleşmeye ihtiyacı vardır" ifadesini kullanan OomenRuijten, yeni anayasanın "demokrasi, hukukun üstünlüğü, sosyal uyum ve dindevlet ayrımını güvence altına almasını" istedi.

MİLLİ MUTABAKATLA YENİ BİR ANAYASA

Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk de Anayasa Mahkemesinin, herkese eşit eğitim alma hakkını düzenleyen maddenin iptal edilmesine tepki gösterdi. Lagendijk "Anayasa Mahkemesinin kararıyla yeniden başa döndük. Bu durum hükümete vakit geçirmeden temel özgürlüklerin sadece belirli bir grubu değil, tüm Türk halkını kapsadığı, baştan sona yeni bir anayasa (taslağı) sunma fırsatı veriyor" değerlendirmesinde

bulundu

Düğümü yeni anayasa çözer

Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten, başörtüsü düzenlemesinin iptali üzerine yaptığı açıklamada, “Temel özgürlükleri yargı sisteminin merkezine alacak bütünüyle yeni anayasa gerekli” dedi. “Bu karar bir kez daha kanıtlamıştır ki, Türkiye’nin modernleşmeye ihtiyacı vardır” ifadesini kullanan Oomen-Ruijten, yeni anayasanın “demokrasi, hukukun üstünlüğü, sosyal uyum ve din-devlet ayrımını güvence altına almasını” istedi.

Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk ise “Anayasa Mahkemesinin kararıyla yeniden başa döndük. Bu durum hükümete vakit geçirmeden temel özgürlüklerin sadece belirli bir grubu değil, bütün Türk halkını kapsadığı, baştan sona yeni bir anayasa (taslağı) sunma fırsatı oluşturuyor” değerlendirmesinde bulundu.

/ Brüksel - Londra

07.06.2008


 

Halka karşı bir hareket

Yargıtay emekli Savcısı Ahmet Gündel, mahkeme kararının bütün Meclis’e yönelik olduğunu ifade ederek, “Bu Meclisin problemi. 411 kişinin verdiği karara karşı, halkın çoğunluğunun kararına, düşüncelerine karşı bir hareket” dedi.

HÜKÜMETİN DE HATASI VAR

Hükümetin yargı ile ilgili zamanında gerekenleri yapmadığını da hatırlatan Gündel, “Cemil Çiçek de maalesef Adalet Bakanlığı sırasında yüksek yargıya yapılan atamalarda, kuruldaki pozisyonlar müsaitken, dikkat etmedi” diye konuştu.

Millet iradesi gasp edildi

Emekli Yargıtay Savcısı Ahmet Gündel, yargının siyasallaştırıldığına dikkat çekti. Gündel, “Yargının siyasallaştığı konusunu yıllardır söylüyorum. Yargıya taraflı kişiler atanıyor. Bu şekilde anayasal kuruluşlar marifetiyle seçilmiş hükümetler kuşatılmaya çalışılıyor. Bugün olan budur. Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer bütün atamaları; Anayasa Mahkemesi’ne, Yargıtay Başsavcılığı’na, YÖK’e, Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu’na atamaları buna göre yaptı. Burada da sonuçları almaya başladılar. Atananlar atanma misyonlarının gereğini yerine getiriyorlar” dedi.

Hükümetin yargı ile ilgili zamanında gerekenleri yapmadığını da hatırlatan Gündel, “Maalesef hükümet de vakti zamanında özellikle yargı konusunda gerekeni yapmadı. Cemil Çiçek de maalesef Adalet Bakanlığı sırasına yüksek yargıya yapılan atamalarda kuruldaki pozisyonlar müsaitken dikkat etmedi” şeklinde konuştu. Mahkeme kararının bütün Meclis’e yönelik olduğunu ifade eden Gündel, Meclis’in gereğini yapmasını istedi. Gündel, “Bu Meclisin problemi. 411 kişinin verdiği karara karşı. Halkın çoğunluğunun kararına, düşüncelerine karşı bir hareket” dedi. Hukukun mahkemeler eliyle kendisini tükettiğini belirten Hukukçular Birliği Başkanı Sinan Kılıçkaya, “Bu kararla hukuka güven daha da azalacaktır. Bir diğer açıdan bu karar, Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasal Düzenini, rejimini değiştirir niteliktedir. Türkiye’nin rejimi kuvvetler ayrılığı ilkesine dayalı, parlamenter demokrasidir. Bu karar, bu durumu fiilen ortadan kaldırmıştır” dedi. Anayasa Mahkemesi’nin Parlamento’nun yetki alanına girdiğine dikkat çeken Kılıçkaya, “Yargı, özgürlüklerden yana değil, kısıtlamalardan yana olduğunu ortaya koymuştur. Karar hukuki olmaktan çok siyasidir. Kararın gerekçesi ne olursa olsun Anayasa Mahkemesi kural koyar şeklinde karar ihsas edilemez” şeklinde konuştu. KARAR 27 MAYIS’TAN BETER

Anayasa Profesörü Mustafa Kamalak, kararın, demokrasi ve millî irade bakımından “27 Mayıs Darbesi”nden daha ağır sonuçlar doğuracak bir karar olduğunu söyledi. Kamalak, “Bu kararın ilk sonucu, Ak Parti’nin kapatılması olur diye düşünüyorum. Yakın gelecekte de bir daha başörtüsü konusuna, Kur’ân Kursları meselesine, katsayı hadisesine siyasiler kolay kolay yönelemezler diye düşünüyorum. Hükümete, Anayasada başörtüsüyle ilgili yapılan değişikliğin halkoyuna sunulması gerektiğini tavsiye etmiştim. Şu arada ne yapıp edip Hükümet’in Anayasa değişikliği yapması lâzım diye düşünüyorum. Eğer Anayasa değişikliğini gerçekleştirmezlerse büyük ihtimalle Ak Parti kapatılır” dedi. MAHKEME MECLİS’İN YETKİSİNİ GASP ETTİ

MAZLUMDER Genel Başkanı Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu da Anayasa Mahkemesinin yetki gaspı yaptığını açıkladı. Gergerlioğlu, “Anayasa mahkemesi kararını hakka ve adalete karşı, temel hak ve özgürlükleri ihlal eden bir karar olarak değerlendirmekteyiz. Mecliste bulunan 4 partinin 3’ü tarafından desteklenerek büyük bir çoğunlukla kabul edilen değişiklik, halkın talep ve iradesinin bir yansımasıydı. Halk iradesi ve Meclis iradesini hiçe sayacak şekilde 9’a karşı 2 oyla verilen kararı, Meclise ait olan kanun yapma yetkisine doğrudan bir müdahale ve yetki gaspı olarak değerlendirmekteyiz. Geçmiş günlerde Yüksek yargı kurumlarının bildirileri ideolojik tavır olarak algılanmış, yargının siyasallaştığı yönünde kanaatleri güçlendirmiştir. Yargı, hakkın ve adaletin tarafı olmalıdır. Yargı, ideolojik devletin tarafı olamaz, olmamalıdır. Olması halinde “Millet adına değil, İdeolojik devlet veya kişisel ideolojileri adına karar vermiş olurlar. Yargının kararlarında “Millet adına”, “Bizler adına” değil, kendi adına karar vermesi gerektiğini bildiririz” dedi. BAŞOĞLU: MAHKEMENİN YETKİLERİ SINIRLANDIRILSIN

Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Genel Başkan Mustafa Başoğlu, kişilerin eğitim ve çalışma haklarını laikliğe indirgemenin ve başı örtülüleri okuma ve çalışma haklarını sınırlandırmanın, laikliğe aykırı olduğunu söyledi.

Başoğlu, “Anayasa’da hiçbir aileye, kişiye ve zümreye imtiyaz tanınmayacağı kuralı vardır. Başı açık olanlara tanınan haklar, başı örtülü olanlara verilmemektedir. Bu Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırıdır. Anayasa Mahkemesi’nin kararından çıkan sonuç; “Sen nasıl kanun çıkarırsan çıkar, sen nasıl anayasayı değiştirirsen değiştir, ben izin vermedikçe yaptığın hayata geçirilemez” demektir. Anayasa mahkemesin yetkileri sınırlandırılmalı ve Anayasa Mahkemesinin TBMM üzerinde olma konumu ortadan kaldırılmalıdır” dedi.

Kemal BENEK - Cemil YÜZER / Ankara

07.06.2008


 

Millet iradesi yok sayıldı

Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu, Anayasa Mahkemesinin kararının “hukuk skandalı” olduğunu ifade etti. Kararın millî iradenin tecelli yeri olan Meclis iradesini hiçe saydığını vurgulayan Soylu, “Bu karar Türk demokrasisini askıya alma yolunu açmıştır” dedi.

Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu da yazılı açıklamasında kararı “hukuk skandalı” olduğunu ifade etti. Kararın millî iradenin tecelli ettiği Meclis iradesini hiçe saydığını vurgulayan Soylu, “Bu karar Türk Demokrasisini askıya alma yolunu açmıştır” dedi. Soylu açıklamasında şunlara dikkat çekti: “Türkiye’de yasama, yürütme ve yargı arasındaki görevlerin birbirlerine karışması, görev alanlarına müdahale etmesinin bir örneği daha ortaya çıkmıştır. Türk siyaseti, siyasal ve hukuk sistemi, içinden çıkılmaz bir noktaya ilerlemektedir. Bugünden sonra alınacak diğer kararlarla alakalı zincirleme sistem krizinin ortaya çıkması aşikâr gözükmektedir. Türkiye bir sistem krizinin göbeğine oturmuştur. Kelimenin tam anlamıyla yaz aylarında Türkiye’de kriz oluşacaktır. Bu krizi oluşturan taraflara Türkiye önümüzdeki yıllarda teşekkür etmeyecek, hukuku siyasallaştıran, Türkiye’yi deneme-yanılma yöntemiyle yönetmeye çalışan ve sistem krizine yol açan tarafları iyi bir şekilde hatırlamayacaktır. Küreselleşen dünyada insan haklarına saygının, hukukun üstünlüğünün, demokrasinin yükseldiği bir zamanda, bazı çevrelerin bu değişimi hiçe sayarak statükoyu devam ettirmeye çalışması, milletimizin özgürleşme, zenginleşme ve medeni milletler seviyesine çıkması hedefine zarar vermiştir. Bugünden itibaren TBMM ve AKP iktidarının yasama ve yürütme görevini devam ettirme imkânı kalmamıştır. Bu gelişme göstermektedir ki, gelişmiş Batı ülkeleri seviyesinde, yeni baştan demokratik, sivil bir anayasa yapılmadığı sürece ülkemizin Batı standartlarında bir demokrasiye kavuşması mümkün değildir. Bu aşamadan itibaren derhal genel seçim kararı alınmalıdır. Arkasından teşekkül edecek yeni parlamento bu tip krizlere fırsat vermeyecek, demokratik yeni bir anayasayı Türk milletinin önüne getirmelidir.”

07.06.2008


 

Mahkemeler de anayasaya saygılı olmalı

AKDER Başkan Yardımcısı Fatma Benli, herkesin mahkeme kararlarına saygı duyma yükümlülüğü olduğunu hatırlatarak, “Peki Anayasa Mahkemesi’nin Anayasaya saygı yükümlülüğü yok mudur?” diye sordu.

Benli yaptığı açıklamada, “Bu kadar açık bir hükmün Anayasa Mahkemesince hiçe sayılması, Mahkemenin kendisini anayasa ile dahi bağlı görmediğini ispat etmiştir” dedi.

07.06.2008


 

Mahkeme yetkisini aştı

Başörtüsü özgürlüğüyle ilgili anayasa değişikliğinin iptal edilmesi, yargının, yasamanın yetkisini gasp ettiği şeklinde yorumlandı. NTV’de konuşan Prof. Ergun Özbudun “Yetki gaspı” derken, Prof. Ersin Kalaycıoğlu da “Anayasa Mahkemesi, siyasetin içindedir” tesbitinde bulundu. Yargıtay eski Başkanı Sami Selçuk da Prof. Özbudun’un görüşüne katıldığını belirterek, “Anayasa Mahkemesinin ne yürütmeyi durdurma yetkisi vardır, ne de bir anayasa değişikliğini biçimsel açıdan incelemenin dışına çıkarak esas, öz açısından inceleme yetkisi vardır” dedi.

Hukukçular: mahkeme yetkisini aştı

Başörtüsü serbestisine ilişkin Anayasa değişikliğinin iptal edilmesi, yargının, yasamanın yetkisini gasp ettiği şeklinde yorumlandı. Prof. Özbudun “Yetki gaspı” derken, Doç. Dr. Serap

Yazıcı “Mahkeme yetkisini aştı” dedi.

Anayasa Mahkemesi’nin üniversitelerde başörtüsüne serbestlik getirecek anayasa değişikliğini iptal etmesi, siyasi ve hukuki açıdan tartışmaya sebep oldu. Bu karar uyarınca, TBMM’nin anayasa değişikliği yapma yetkisinin kalktığı yorumu yapıldı. Prof. Dr. Ergun Özbudun, Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu ve Eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, NTV-MSNBC canlı yayınında kararı değerlendirdiler.

Prof. Özbudun kararın çok tartışılacağını ifade ederek şöyle dedi:“Anayasa Mahkemesi üzerindeki tartışmalara yeni boyutlar katacaktır. Bundan sonra Anayasa Mahkemesi’nin etkinliği üzerinde farklı boyutlarda etki yapacaktır. Yasama organının değil kurucu organın yerine geçen bir karar almıştır. Bundan sonra TBMM’nin Anayasa’yı değiştirme yetkisi yoktur. Bunun Avrupa’da hiçbir örneği yoktur. Bu konuda büyük tartışmalar yaşanacaktır.”

Prof. Özbudun, bu karar ile AKP’nin kapatılması kararının ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini belirtirken, bugün kararı alanların parti kapatma davasında da karar vereceklerine dikkat çekti. Özbudun, “Böylece nasıl bir fikri yapıya sahip oldukları ortaya çıkmıştır. Bu karardan sonra parti kapatma yönünde karar çıkarsa bu beni şaşırtmaz” diye konuştu.

Prof. Ersin Kalaycıoğlu da şu değerlendirmeyi yaptı: “Anayasa Mahkemesi, siyasetin içindedir. Anayasa Mahkemesi türbanı laiklikle kolay kolay ayrışmayacak bir hale getirmiştir. Siyasette çok derinlere inecek bir süreç başlamıştır. AİHM konuyla ilgili karar vermiştir. Ancak bu olay hukuken sona gelinmiş midir, bu konuda bir şey diyemem. Türbanın çözümü hukuki değildir.”

Doç. Dr. Serap Yazıcı da, “Anayasa Mahkemesi yetkisi olmayan bir alanda karar vermiştir. Anayasa Mahkemesi ya iptal karar verebilir ya da iptalin reddi kararını verebilir. Ancak bugün kendi yetkisini aşarak başka bir karar vermiştir” dedi.

Eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk da Prof. Özbudun’un görüşüne katıldığını belirterek “Yorum kurallarına uyacak olursak ben sayın Özbudun’un görüşüne katılıyorum. Yani anayasa mahkemesinin ne yürütmeyi durdurma yetkisi vardır ne de bir anayasa değişikliğini biçimsel açıdan incelemenin dışına çıkarak esas öz açısından inceleme yetkisi vardır. Bu son derece açıktır böyle bir yetkinin olması da zaten düşünülemez. Bu bakımdan ben sayın Özbudun’un görüşünü aynen paylaşıyorum. Anayasa mahkemesinin gerekçesini görmedik ama gerekçenin esası incelediği anlaşılıyor yani Anayasa Mahkemesi eski görüşlerini sürdürüyor demektir. Eskiden de buna benzer görüşler ileriye sürmüştü. Ve bu doğrultuda kararlar vermişti değişen bir şey olduğunu ben sanmıyorum. Buradan tabi çeşitli sonuçlar çıkarılabilir özellikle kapatma davasıyla ilişkisi kurulmaktadır. Ama ben bunun doğrudan doğruya bir ilişkisi olduğunu sanmıyorum İki dava farklıdır. Biri kapatma biri iptal davasıdır. Ayrı ayrı ele alınması lazımdır. Kapatma davası sürüyor. Daha fazla bir şey söylemeyi doğru bulmuyorum.” dedi.

07.06.2008


 

Yargıçlar millete meydan okudu

İngiliz Times gazetesi, Anayasa Mahkemesi kararını “Yargıçlar hükümete meydan okudu” şeklinde duyurdu. Financial Times ise, kararın Türkiye’yi son haftalarda felç eden bu siyasî krizin daha da uzamasına yol açacağına dikkat çekti

The Times Gazetesi: Yargıçlar hükümete meydan okudu

İngiliz Times gazetesi, Anayasa Mahkemesi’nin önceki gün aldığı başörtüsü kararını “Yargıçlar hükümete meydan okudu” şeklinde duyurdu. Alınan kararın, AKP’nin kapatılmasına yönelik “bir tehdit” olduğunu kaydeden gazete, Anayasa Mahkemesi için “laiklerin kalesi” ifadesini kullandı. Diğer etkin İngiliz gazetelerinin değerlendirmeleri de dikkat çekti. Financial Times gazetesi ise, Anayasa Mahkemesi’nin aldığı kararı “Türkiye’nin laik yapısı önemli bir savaşı kazandı” şeklinde duyurdu. Ancak mahkemenin aldığı kararın Türkiye’yi son haftalarda felç eden bu siyasî krizin daha da uzamasına yol açacağına değinen gazete, kararın ayrıca AKP’nin kapatılma ihtimalini de arttırdığını kaydetti. İngiliz Guardian gazetesi de, Anayasa Mahkemesinin kararını “hükümete bir darbe” olarak nitelendirdi. Gazetede yer alan haberde “ülkenin en yüksek yargı organı siyasî açıdan tartışmalı yasayı geri çevirdiği” belirtildi. Kararı “Türkiye’nin geleceğine ciddî etkileri olacak” diye değerlendiren gazete, başörtü konusunun Türkiye’de en çok tartışılan konulardan biri olduğunu hatırlattı.

07.06.2008


 

YÖK: REKTÖR SEÇİMİNDE TARAF DEĞİLİZ

YÜKSEK Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Yusuf Ziya Özcan, daha önceki açıklamalarına rağmen bazı rektör adaylarının kendilerini YÖK’ün himayesi altında göstermeye çalıştığı yönünde çeşitli kaynaklardan bilgiler geldiğini, öğretim üyelerinin bu tür kişilere itibar ettemesini istedi.

Akdeniz, Ankara, Atatürk, Boğaziçi, Cumhuriyet, Çukurova, Dicle, Dokuz Eylül, Ege, Erciyes, Fırat, Gazi, Gaziantep, İnönü, İstanbul Teknik, Karadeniz Teknik, Ondokuz Mayıs, Orta Doğu Teknik, Trakya, Uludağ ve Yıldız Teknik Üniversitesi’nde 18-19 Haziran’da yapılacak rektörlük seçimler öncesi YÖK’ten bir uyarı daha geldi. Özcan, üniversite rektörlüklerine gönderdiği resmi yazıda, ‘Bizim rektör adaylığı konusunda olumlu ya da olumsuz bir telkinde bulunmamız sözkonusu olamaz.” dedi.

/ Bursa

07.06.2008


 

Tarihi bir fırsat kaçtı

Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Anayasa Mahkemesi’nin kararı ile yükseköğretimde özgürlük ortamının sağlanabilmesi fırsatının kaçırıldığını söyledi.

Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararını değerlendirdi. Anayasa değişikliğinin iptal kararına saygı duyduklarını belirten Koncuk, bununla birlikte tarihi bir fırsatın da kaçtığını kaydetti. Koncuk, “Başörtülü, başörtüsüz yükseköğretimdeki eğitim - öğretim özgürlük ortamının sağlanabilme fırsatını en azından şimdilik kaçırmış bulunuyoruz” diye konuştu. Koncuk, kararın üzücü olduğunu belirtti. “Türkiye’de bazı kararların nasıl verildiğini hepimiz yakından biliyoruz, o yüzden çok da şaşırdığımı söyleyemem” diyen Koncuk, şunları dile getirdi: “Ben yine de başörtüsü konusunda bir aklı selimin yakalanacağı umudunu taşıyordum ama maalesef bu umudumuz gerçekleşmedi. Tüm siyasî partilere ve kurum- kuruluşlara şu mesajı vermek istiyorum: Her problemimizi çözeriz. Birbirimizin varlığına saygı duymak zorundayız. Bu ülkede birlikte yaşamanın en temel gereği olan insana saygıyı ortaya koymak zorundayız. Başka türlü bir tavır, ülkede huzursuzluğu artırmadan başka bir işe yaramayacaktır.”

ŞAŞIRMAMAK MÜMKÜN DEĞİL

Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu da, Anayasa Mahkemesi’nin kararını şaşırtıcı bulduğunu söyledi. Gündoğdu, “Acaba bu kararda, başörtüsünden rahatsızlık duyanların beklentisi ve baskısı mı etkili oldu, yoksa üniversitedeki kızların eğitim öğretim hakkı ve inanç hürriyeti birlikte ele alınarak mı verildi ?” diye sordu. Memur Sen ve Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Anayasa değişikliğinin iptali kararını değerlendirdi. Gündoğdu, “Yüzde 99 Müslüman olan ve Müslümanlığa ait bir inanç ile ilgili Anayasa Mahkemesi’nde verilen kararın; yargıçları Müslüman olmayan AİHM’in verdiği karar ile örtüşüyor olması bir soru işareti, hayret uyandırıcı” diye konuştu. Gündoğdu; hukukun işlediği ülkenin örfünü, adetini, inancını, değerlerini, dikkate alması gerektiğinin evrensel ilkelerde de yer aldığını söyledi. “Acaba bu kararda, başörtüsünden rahatsızlık duyanların beklentisi ve baskısı mı etkili oldu, yoksa üniversitedeki kızların eğitim öğretim hakkı ve inanç hürriyeti birlikte ele alınarak mı verildi ?” diye soran Gündoğdu, kararı şaşırtıcı olarak nitelendirdi. Gündoğdu şöyle devam etti: “Demek ki siyasetin, Meclis’in, sivil toplum örgütlerinin, milletin, başörtülü okumak isteyen kızların ve velilerin yargının bu bakışını aşması lâzım. Yargının, bunu inanç hürriyeti olarak görmesini sağlayıncaya kadar bunu ifade etmemiz lâzım. Karara, insanın şaşırmaması mümkün değil. Laikliğin doğduğu Fransa’da laiklik ünversitelerde kızların başörtüsü ile okumasının teminatı ama bizde laikliğe dayandırılarak başörtüsü yasaklanıyor.”

/ Ankara

07.06.2008


 

Avukatlar çevreyi hukuk yoluyla koruyacak

İstanbul Barosuna bağlı bir grup avukat, çevrenin hukuk yoluyla korunması amacıyla Çevre Hukuku Derneği’ni kurdu.

Dernekten yapılan yazılı açıklamada, dernek tarafından çevrenin hukuk yoluyla korunması amacıyla sivil toplum örgütlerine ve insanlara gönüllü olarak hizmet verileceği belirtildi. Açıklamada, “Çevre Hukuku Derneği; çevre ihlâlleri karşısında ortaya çıkan hukuk çabalarını birleştirmek ve geliştirmek, çevre alanındaki hukuk mevzuatının anlışlarını düzeltip eksiklerini gidermek, kamuoyunu çevrenin hukuk yoluyla korunması konusunda aydınlatmak ve vatandaşlarımızın kolaylıkla kullanabileceği hak arama yollarını oluşturmak amacıyla kurulmuştur” denildi.

Yeni Asya / İstanbul

07.06.2008


 

Planateryum izdihamı

Bilim ve Sanat Merkezi’nin organize ettiği ve 4 Haziran’da açılan METEF Fuarı’na Planateryum damgasını vurdu.

Bilecik Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM) standında gerçekleştirilen Planateryum gösterisinde, çocuklara dünyanın oluşumu, gezegenler ve üç boyutlu uzay filmi izlettirildi. Büyük ilgi sebebiyle çocuklar gösteriyi izlemek için gece saat 23.00’e kadar sırada beklemek zorunda kaldı. Gösteriyi, Bilecik Valisi Musa Çolak, Vali Yardımcısı Osman Ateş, Tarım İl Müdürü Bilgin Aydın, İl Millî Eğitim Müdürü Ali Said Çalışkan ve Bilecik Bilim ve Sanat Merkezi Müdürü V. Tarkan Ünal’da birlikte izledi.

Tarkan Ünal / Bilecik

07.06.2008


 

100 bin çocuk sağlıklı dişlerle büyüyecek

Deniz Feneri Ege Temsilciliği’ne bağlı 11 ilde başlatılan “Gülen Dişler Projesi” başarı ile tamamlandı. Deniz Feneri Derneği’nin sağlıklı nesiller yetiştirmek amaçlı başlattığı “Gülen Dişler Projesi” Denizli ilinde yapılan diş fırçası, diş macunu dağıtımı ve eğitimle birlikte tamamlandı.

İzmir, Aydın, Çanakkale, Isparta, Manisa, Muğla, Antalya, Burdur, Balıkesir ve Uşak illerinde yürütülen projede 9 ilde bulunan ilköğretim okullarında eğitim destekli olarak çalışma yapılırken diğer illerde ise gıda yardımları ile birlikte çocuklu ailelere ulaşıldı.

07.06.2008


 

Semt pazarları binaların içine taşınıyor

Bayrampaşa Belediyesi, Türkiye’de bir ilke imza atıyor.

Semt pazarları cadde ve sokak aralarından alınıp modern binaların içine taşınıyor. Bayrampaşa Belediyesi tarafından yaptırılan çok amaçlı “Beşi Bir Yerde”nin bölümleri birer birer açılıyor. Afet Merkezi, Kurban Satış ve Kesim Merkezi, Otopark, Pazar Merkezi ve yeşil alan olmak üzere beş ayrı fonksiyonu içinde barındırması sebebiyle “Beş’i Bir Yerde” olarak isimlendirilen tesis toplam 57.000 metrekare alandan oluşuyor. İlk olarak Kurban Satış ve Kesim Merkezi olarak kullanılan tesisin ikinci fonksiyonunu oluşturan Afet Koordinasyon Merkezi’ni (Bakom) törenle hizmete açan Bayrampaşa Belediyesi tesisin üçüncü bölümünü oluşturan Pazar Merkezini de kamuoyuna tanıttı. Bayrampaşa Belediye Başkanı Hüseyin Bürge, modern ve kalıcı semt pazarları içerisinde, alış veriş için gelen anne ve babalar için sosyal tesislerin ilk kez hizmet vereceğini söyledi. Bürge, Modern Pazar Merkezinin Türkiye’de büyük şehirlerde çok sayıda sorunu çözeceğini belirterek “En başta çevre kirliliği önlenecek, trafik sıkışıklığının önüne geçilmiş olunacak” dedi.

Yeni Asya / İstanbul

07.06.2008


 

Güven ve yatırım ortamı karanlığa mahkûm edildi

MÜSİAD Yönetim Kurulu yaptığı yazılı açıklamada, “Anayasa mahkemesinin kararıyla kilitlenen parlamenter sistemin, kilitleri en kısa sürede açılmalıdır” dedi.

MÜSİAD Yönetim Kurulu yaptığı yazılı açıklamada, “Anayasa Mahkemesi’nin aldığı son kararla derinleştirilen kilitlenme, belirsizlik ve kaos ortamı Türk ekonomisine derin ve büyük zararlar vermektedir. İşadamları önünü göremez hale getirilmiş, kalkınma ve gelişmenin vazgeçilmez unsuru olan güven ve yatırım ortamı yerli ve yabancı yatırımcılar açısından kararmıştır” dedi.

MÜSİAD Yönetim Kurulu adına yapılan yazılı açıklamada şunlar kaydedildi: “Anayasa Mahkemesi, TBMM tarafından aralarında AK Parti, MHP ve DTP milletvekillerinin de bulunduğu 411 Milletvekilinin, bir başka deyişle TBMM’in yaklaşık %75’inin kabul oyuyla gerçekleşen anayasa değişikliğinin, anayasanın 148. maddesinin açık hükümlerine rağmen iptal edilmesi şaşırtıcı, hayret verici ve akıl almazdır. Kanunen Anayasa Mahkemesinin TBMM’nce yapılan anayasa değişikliğini sadece şeklen inceleme yetkisine sahip olmasına rağmen, esastan inceleyip, Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde vicdanları yaralayan 367 kararının etkisi henüz geçmemişken, yeni bir kilitlenmeye sebep olacak bir karara imza atmıştır. Bu karar hukuki değil, maalesef siyasi ve ideolojik bir karardır. Bu kararla Meclis iradesi yok sayılmıştır, dolayısıyla halk ve halkın iradesi yok sayılmıştır. TBMM’nin anayasadan kaynaklanan “anayasa değişikliği” yapma yetkisi elinden alınmıştır ve bu şekilde kuvvetler ayrılığı prensibi çiğnenmiştir. Yasa koyucu, yani halkın temsilcileri bundan sonra yapacakları her işlemde verilen bu kararla yasama, yürütme, yargı dengesi bozulduğundan vesayet makamı haline gelen Anayasa Mahkemesi’nin onayını almadan hiçbir işlem yapamayacak hale gelmiştir. Bundan sonra, TBMM’nin var oluş sebebine dair sorulacak sorulara cevap bulmak artık imkansız bir durum almıştır."

TBMM sürece müdahale etmeli!

"Anayasa Mahkemesinin bu tartışmalı ve bazı kimi hukukçulara göre yok hükmünde olan bu siyasi kararının telafisi yönünde TBMM’nde bulunan tüm partiler derhal harekete geçmeli, ülkemizi tekrar tartışmalara sürükleyecek bu durumu ortadan kaldırmalıdır. Anayasa mahkemesinin kararıyla kilitlenen parlamenter sistemin, kilitleri en kısa sürede açılmalıdır."

Yeni Asya / İstanbul

07.06.2008


 

Mahkeme ayrımcılığın devamına karar verdi

Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Genel başkanı E. Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, üniversitelerde başörtüsü yasağının kaldırılması ile ilgili yaptığı yazılı açıkalamada, şunları söyledi:

”Anayasa değişikliğini iptal ederek, Yüksek Mahkeme, Anayasanın 148. maddesindeki yet-kisini aşmış ve hukukî olmaktan ziyade siyasî ve ideolojik bir kararı kabul etmiştir. Üniversitelerde yasal dayanağı bulunmayan ve hukuk dışı bir inanç özgürlüğü gaspı yapılmaktadır. Genç kızlarımız arasında açıkça bir ayırımcılık uygulanmaktadır. Anayasa Mahkemesi de bu ayırımcılığın devamına karar vermiştir. Kabul edilemez kararı protesto ediyoruz.”

Yeni Asya / İstanbul

07.06.2008


 

ABD: BU, KARAR TÜRKİYE’NİN İÇ MESELESİ

ABD Dışişleri Bakanlığı, Anayasa Mahkemesinin aldığı başörtüsü kararının Türkiye’nin iç meselesi olduğunu ve başörtüsü takma veya takmamanın kadınların şahsî bir seçimi olduğunu bildirdi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa Bürosu Sözcüsü Chase Beamer, bu konudaki bir soru üzerine “Bu Türkiye’nin karar vereceği bir iç mesele. Biz, başörtüsü veya başka bir dinî giysinin de giyilmesi dahil olmak üzere herhangi bir ifade biçimini savunmuyoruz” dedi. Beamer, “Başörtüsü takma veya takmama kadınlar için şahsî bir seçim ya da tercih. ABD demokratik toplumların saygı göstermesi beklenen dinî özgürlük hakkını destekliyor” diye konuştu.

/ Washington

07.06.2008


 

Anayasa Mahkemesi 2’ye karşı 9 oyla iptal dedi

CHP, DSP ve bazı milletvekillerinin Anayasa değişikliğine ilişkin iptal dâvâsını görüşen Anayasa Mahkemesi, önceki gün değişikliğin iptali ve yürürlüğünün durdurulmasına karar verdi.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, iptalle ilgili olarak, ‘’Şüphesiz ki verilen kararlar, bir kısım insanımızı sevindireceği gibi, bir kısım insanımızı da üzecektir. Bence verilen karar ne olursa olsun, ülkemizde birliğimizi, beraberliğimizi ve birlikte yaşama azmi ve sevincimizi asla ortadan kaldırmamalıdır’’ dedi. Anayasa Mahkemesi’nin, başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasına ilişkin anayasa değişikliğini 2’ye karşı 9 üyenin oyuyla iptal ettiği öğrenildi. Anayasa’nın 149. maddesinin birinci fıkrası anayasa değişikliklerinin iptaline karar verilebilmesi için beşte üç oy çokluğu aranacağını öngörüyor. Bu nitelikli çoğunluk anlamına geliyor ve iptal kararı verilebilmesi için en az 7 üyenin oyu gerekiyor. Alınan bilgiye göre, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararını 2’ye karşı 9 üyenin oyuyla verdiği öğrenildi.

/ Ankara

07.06.2008


 

Halil Necati Coşan duâlarla uğurlandı

Mahmut Esad Coşan Hocaefendi’nin babası Hafız Halil Necati Coşan, siyasiler, yakınları ve sevenleri tarafından son yolculuğuna uğurlandı.

Cenaze namazına Coşan’ın binlerce seveni katılırken, yoğunluk sebebiyle cami çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Coşan’ın cenazesine Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, İçişleri eski Bakanı Saadettin Tantan, Ali Müfit Gürtuna, Korkut Özal, Mustafa Sarıgül, Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ve çok sayıda seveni katıldı. Namaz öncesi Hali Necati Coşan’ın defnedileceği Süleymaniye Cami Haziresi’ne sadece aile büyüklerinin alınacağı duyuruldu. Coşan’ın Süleymaniye Camii haziresinde hocalarının yanına defnedilmeyi arzuladığı, bu sebeple 1996 yılında İstanbul Valiliği’ne Necati Coşan’ın müracaatta bulunduğu ve bu başvurunun Bakanlar Kurulu kararıyla uygun görülüp dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in onayıyla yürürlüğe girdiği öğrenildi.

/ İstanbul

07.06.2008


 

Yeni bir anayasa istiyoruz

Anayasa Mahmekemesi’nin iptal kararına sivil toplum kuruluşlarından da tepkiler gelmeye devam ediyor.

Bünyesinde onlarca siviltoplum kuruluşunu barındıran Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı Başkanı Avukat Necati Ceylan, yaptığı yazılı açıklamada, “Millet iradesine ayrıkı tüm kararlar yok hükmünde olup, yeni bir anayasa istiyoruz” dedi. Eğitim-Bir-Sen Eğitimciler Birliği Sendikası İstanbul 1. nolu Şube Başkanı Emrulllah Aydın ise yaptığı yazılı açıklamada, “Anayasa Mahkemesi üyeleri skandal bir karara daha imza attılar” dedi.

Yeni Asya / İstanbul

07.06.2008


 

En tehlikeli web siteleri!

Yapılan bir araştırmaya göre, ‘’en tehlikeli’’ alan adlarının (domain) Hong Kong, en güvenilir alan adlarının ise Finlandiya kaynaklı olduğu belirlendi.

Türkiye ise 40. sırada yer alıyor. Dünyanın önde gelen güvenlik firmalarından McAfee tarafından yapılan araştırmaya göre, internette ‘’surf’’ yapmak isteyenler için Hong Kong’a ait ve ‘’.hk’’ ile biten siteler ‘’en tehlikelisi’’ olarak belirlendi. Araştırmaya göre ‘’.hk’’ ile biten bütün sitelerin yüzde 19,15’i ‘’kullanıcılar için risk faktörü’’ taşıyor. Çin’e ait ‘’.cn’’ ile biten sitelerin ise yüzde 11,76’sı kullanıcıların kişisel bilgilerine ya da bilgisayarlarına zarar verebilecek nitelikte. Çin’i yüzde 7,72 ile Filipinler takip ediyor. Finlandiya’nın ‘’.fi’’ ile biten siteleri yüzde 0,05 ile ‘’en güvenli’’ alan olurken onu yüzde 0,13 oran ile ‘’.jp’’ ile biten Japonya’ya ait siteler takip ediyor. Japonya’nın ardından 0,15 oranla Norveç geliyor. Araştırmaya göre Türkiye, yüzde 0,80 oranla 40. sırada yer alıyor. Bir başka anlatımla ‘’.tr’’ uzantılı her bin siteden 8’i ‘’kullanıcılar için risk’’ taşıyor.

/ İstanbul

07.06.2008


 

Gökyüzünde Jüpiter şöleni

Ankara Üniversitesi (AÜ) Rasathanesi 8 Haziran’da düzenleyeceği halk günü faaliyetinde gökyüzü meraklılarına, Jüpiter’in karşı konuma yaklaşması sebebiyle gökyüzünde yaşanacak şöleni izlettirecek.

Alınan bilgiye göre, AÜ Rasathanesi, TÜBİTAK Bilim ve Toplum Projesi kapsamında gerçekleştirmekte olduğu astronomi faaliyetlerine devam ediyor. Rasathanenin 8 Haziran 2008 tarihinde yapacağı gökbilim faaliyetinde, Ay, Satürn ve Jüpiter’in yanı sıra bazı derin uzay cisimleri teleskoplarla gözlenecek. Bu seneki karşı konumda Jüpiter, gökyüzünün Ay’dan sonraki en parlak gök cismi olacak. Karşı konuma bir ay kadar bir zaman olmasına karşın Jüpiter, Yer’e oldukça yaklaştı ve büyük oranda parlaklığa ulaştı. 9 Temmuzda gerçekleşecek karşı konumda Yer’e yaklaşık 622 milyon kilometre uzaklıkta olacak olan Jüpiter, 8 Haziranda ise Yer’e 632 milyon kilometre uzaklıkta olacak. Faaliyet programı ile ilgili bütün bilgiye http://rasathane.ankara.edu.tr/bilimtoplum/index.php adresinden ulaşılabilecek.

/ Ankara

07.06.2008


 

Küresel ısınmanın yeni hedefi: Tropik türlern

Küresel ısınma kutup ayılarından daha çok tropik türleri yok edecek.

TÜBİTAK tarafından yayımlanan ‘’Bilim ve Teknik’’ dergisinin Haziran sayısında, Washington Üniversite’sinde yürütülen bir araştırmaya yer verildi. Günlük ve aylık sıcaklık kayıtları ile Uluslararası İklim Değişiklikleri Paneli’nden iklim modeli tahminlerinden yararlanılan araştırmada, tropik böcek, kertenkele, kurbağa, kaplumbağa gibi türlerin sıcaklık ve ısıya uyum sağlama özellikleri arasındaki ilişkiyi gösteren veriler karşılaştırıldı. İklim değişikliklerinin doğrudan etkisinin ısınma miktarından çok organizmanın uyumuna bağlı olduğu tesbit edilen araştırmaya göre, organizmalar sıcaklık değişimlerinde ortama uyum sağlamaya çalışıyor. Kutup ayıları sert geçen kışlarda postlarını kalınlaştırarak, tropik türler ise günün sıcak saatlerinde güneş ışığından kaçarak veya kendilerini kuma gömerek sıcaklık farkının oluşturacağı etkilerden korunabiliyor. Isınmanın çok hızlı gerçekleşmesi durumunda canlılar uyum için yeterli zaman bulamıyor ve hayatları tehlikeye giriyor. Kutuplardaki türler sıfırın altındaki derecelerden artı 15 dereceye kadar değişik sıcaklıklarda, tropik türler ise daha düşük sıcaklık aralığında yaşayabildiği için tropik bölgelerdeki 1 veya 2 derecelik sıcaklık artışı bile bu türlerin soylarını tehdit edebiliyor.

/ Ankara

07.06.2008


 

Kendinizi güneşten koruyun

Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neslihan Şendur, güneş altında uzun saatler kalmanın deride birçok hasara sebep olduğunu belirterek ‘’sarışınlar, uzun süre güneş altında çalışanlar ve çocukluk yaşlarında güneş yanığı geçiren insanlar, daha sonraki yaşlarda deri kanserlerine yakalanabiliyorlar’’ dedi.

Şendur, yaptığı açıklamada, hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte deri hastalıklarında artış gözlemlediklerini belirterek, özellikle yaşlılarda ve kilolu insanlarda sıcaklık artışı ile birlikte en çok halk arasında ‘pişik’ olarak adlandırılan deri hastalığının görüldüğünü söyledi. Pişikten korunmak için kişilerin hafif giysiler giymeleri, sık banyo yapmaları ve sürtünen deri bölgelerini terleme ve sıcaktan korumak üzere özel bakım uygulamaları gerektiğini ifade eden Şendur, şöyle konuştu: ‘’Güneşin çok uzun süre etkisinde kalmaya bağlı olarak deride farklı hastalıklar ortaya çıkıyor. Deri kanserleri özellikle bunlardan bir tanesi. Sarışınlar, uzun süre güneş altında çalışanlarda ve çocukluk yaşlarında güneş yanığı geçiren insanlar, daha sonraki yaşlarda deri kanserlerine yakalanabiliyorlar. Bu sebeple güneşten mutlaka korunmak gerekiyor.’’

BRONZLAŞACAĞIM DİYE KANSER OLMAYIN!

Bazı insanların bronzlaşmak için güneş ışınlarının vücuda daha çok emilmesini sağlayıcı kremler ve solüsyonlar sürdüğünü, ancak bunların son derece zararlı olduğunu kaydeden Şendur, bu kremlerin, güneş ışınlarını yansıtmadığı gibi, derinin güneş ışınları ile yanmasını sağlaması sebebiyle, deri kanserlerinin birebir sebeplerinden bir tanesi olduğunu belirtti. ‘’Bronzlaşmak, deriyi güneş altında simsiyah yapmak olarak algılanmamalı’’ diye konuşan Şendur, güneş altında uzun saatler kalmanın deride birçok hasara sebep olduğunu söyledi. Şendur, şöyle konuştu: ‘’Güneş altında uzun süre kalınca sadece deri kanserine yakalanılmıyor. Güneş ışınları derinin erken yaşlanmasına sebep oluyor. Asla uzun saatler güneşin altında kalınmamalı. Yazın deniz kenarında güneşin altında saatler boyunca yatmayı asla önermiyoruz. Güneşin eğik olarak geldiği saatlerde sadece şemsiye altında güneşten koruyucuları sürerek oturabilirsiniz.’’

SPORCULAR DA DİKKAT ETMELİ

Şendur, açık hava sporları ile uğraşanların güneşe daha çok maruz kaldıkları için güneşten özellikle korunmaları gerektiğini dile getirerek, bu tür korumaları yapmayan kişilerin derilerinde ilk önce çillenme şeklinde başlayan deri hastalıklarının çıktığını daha fazla gözlemlediklerini söyledi. Şendur, koyu ve kahverengi renkte benleri olan kişilerin güneşten daha çok korunmaları gerektiğini, çünkü bunların güneş ışınlarından daha fazla etkilendiğini kaydetti.

/ Aydın

07.06.2008


 

Sigarayı bırakan altını kapıyor

Kayseri’de yerel bir gazetenin öncülüğünde sigarayı bırakma kampanyası başlatıldı.

Kampanyada sigarayı bırakanlara altın hediye edilecek. Kayseri’de yayın yapan Kayseri Meydan Gazetesi’nin başlattığı kampanyayı destekleyen iş adamı Nurettin Öztürk, sigarayı bırakan 2 bin kişiye altın hediye etmeyi düşündüklerini belirtti. Yerel gazetenin başlattığı sigarayı bırakma kampanyasına sivil toplum örgütleri de destek verdiklerini açıkladı.

/ Kayseri

07.06.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün haberler

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır