Güzel bir atasözümüz var: “Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek.”
AKP kapatılacak mı? Kim bilir...
Partinin hafta sonu Kızılcahamam’da istişare ve değerlendirme toplantısı vardı. Bu tip toplantılarda genellikle önümüzdeki günlerde neler yapılacağı, partinin projeleri falan konuşulur. Vekiller, yoğun programı sebebiyle bir türlü bir araya gelemedikleri Başbakan’la yüz yüze görüşme fırsatı bulurlar.
AK Parti’nin son kampı bu kez çok farklı bir havada yapıldı. Kapatma davasının sebep olduğu ağır psikolojik atmosfer, duygusal bir hava oluşturdu.
Başbakan Erdoğan bile kapanış konuşmasında bu noktaya vurgu yaptı. Her ne kadar saklanmaya çalışılsa da, gerginliğin parti içinde had safhaya ulaştığı anlaşılıyor.
Daha 10 ay önce sandıktan her iki kişiden birinin oyunu alarak çıkmış bir partinin temsilcileri böyle mi olur? Bizim ülkemizde olur. “Kapatılacağız” psikozu elbette insanda çalışma iştahı bırakmayacaktır.
Aynı havanın AKP genel merkezinde de hüküm sürdüğü söyleniyor. Sosyal projelere imza atan birçok birimin eski hevesi ve aşkı yok. Herkeste bir yılgınlık ve ne olacaksa olsun hali...
Milletvekilleri çocukları da farklı değildi. Annebabalarının kapatma davasından olumsuz etkilendiğini söyleyen çocuklar, bu durumun kendi hayatlarını kötü etkilediğini söylediler. Ama onlar “Parti kapatılmayacak” diyor.
Acaba diyorum, kapatma davasıyla amaçlanan bu muydu?
Baksanıza parti kapatılmadı, dava hâlâ sürüyor ama kapatılmış kadar oldu.
Türkiye’nin en dinamik, en heyecanlı siyasi kadrosu, “Bir an önce ne olacaksa olsun” noktasına getirildi.
Yani “Kapatmış kadar oldular” desek yeridir.
Bugün, 4.6.2008
|