Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Viyana’da yayımlanan günlük Kronen gazetesine verdiği demeçte, Türkiye’nin üyeliğiyle AB pastasının küçüleceği endişelerinin yersiz olduğunu belirterek, “Tam aksine, Türkiye’nin üyeliğiyle pasta büyüyecek” dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye ile AB arasındaki müzakerelerin başlanmasına 2005 yılında karar verildiğini ve Avusturya’nın da onayladığını hatırlatarak, Türkiye’nin AB üyeliği konusunda Avusturyalıların endişelenmesine gerek olmadığını, sonuçta referanduma gidilmesi sebebiyle anahtarın Avusturyalıların elinde olduğunu söyledi.
“AB ülkelerinde Türkiye’ye yönelik endişeler bulunduğunun farkındayız” diyen Cumhurbaşkanı Gül, “Biz Avrupa kamuoyunu inandırıcı çalışmalar yapmak zorundayız. Bu, bugünden yarına olamaz tabi. Daha yapacak çok işimiz var. Biz ev ödevimizi tamamlamadan gelmeyeceğiz” diye konuştu.
“REFORM SÜRECİ DEVAM EDECEK”
Reform sürecinin yavaşladığı yolundaki görüşlerin “kısmen doğru olduğunu” belirten Cumhurbaşkanı Gül, şunları söyledi:
“Geçen yıl iki seçim yaşadık. Seçimler, hükümeti çok meşgul etti. Ancak, 2008’de yeni bir hamle başladı. Türkiye’deki gayri Müslimlerin statüsüne ilişkin yasanın çıkarılması, 301. maddenin değiştirilmesi gibi. Ben Cumhurbaşkanı olarak reform sürecini yakından izliyorum ve ilgili organlara gerektiğinde her türlü yardımı sunmaya hazırım.”
“ASİMİLASYON AÇIKLAMASI
YANLIŞ ANLAŞILDI”
Kronen gazetesi yazarı Kurt Seinitz’in, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Almanya’daki konuşmasında “Asimilasyonu insanlık suçu” olarak tanımlamasının, Avusturya’da tartışmalara sebep olduğunu hatırlatması üzerine Cumhurbaşkanı Gül, şöyle dedi:
“Bu tür deyimlere değişik dillerde değişik anlamlar yüklenebiliyor. Burada da yanlış değerlendirildi. Halk grupları, yaşadıkları topluma en iyi şekilde entegre olmalıdır. Bunlar, yaşadıkları toplumun ortak değerlerini paylaşmalı, güçlendirmeli ve savunmalıdır. Bundan şunu anlıyorum; demokrasi, çoğulculuk ve bireysel özgürlüklere saygı. Bu çerçevede, değişik dinî ve kültürel kimlikler olabilir.”
Bir soru üzerine, Türkiye’de Ermeni iddialarının “Tabu olmadığını” belirten Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, şunları söyledi:
“Geçmişte olanlardan çok üzgünüz ve hayatını kaybeden insanların acılarını paylaşıyoruz. Ancak, bu olay, Yahudilerin Avrupa’da yaşadıkları gibi bir soykırım değil. Olaylar, bazı Ermenilerin, yabancı bazı güçlerin de etkisiyle ayaklanması (isyanı) sonucu meydana gelmiştir. Şu noktaya da dikkatinizi çekmek istiyorum ki, olaylar sırasında bile İstanbul’da tüm kiliseler açık kalmış ve Osmanlı yönetiminde önemli görevlerde bulunan Ermeniler bu görevlerini devam ettirmişlerdir.”
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye’nin, bütün ilgili taraflara, arşivlerini açma çağrısı yaptığını da hatırlatarak, “Türkiye’nin burada da öncü rolü oynadığını ve gizli olan askerî arşivlerini de açmayı kabul ettiğini” kaydetti.
|