Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 17 Mayıs 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ekonomi

 

Merkez Bankası 22 ay sonra faiz arttırdı

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, gecelik borçlanma faiz oranını yüzde 15.25’ten yüzde 15.75’e, borç verme faiz oranını da yüzde 19.25’ten yüzde 19.75’e yükseltti.

En son Temmuz 2006’da faiz arttırımına giden, Eylül 2007-Şubat 2008 döneminde ise faizleri kademeli olarak indiren, son iki ayda ise değiştirmeyen Kurul, böylece 22 ay aradan sonra ilk kez faiz arttırımına gitmiş oldu. Kurul, önümüzdeki dönemde de “ölçülü faiz artışı”na devam edebileceğini bildirdi.

17.05.2008


 

Faiz artışı ekonomiye büyük bir darbe vuracak

MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, faiz oranlarındaki artışın, enflasyonu kontrol altına almaktan ziyade, ekonomide bir daralma ve istihdam kaybına sebebiyet vereceğini düşündüklerini belirtti. Vardan, Merkez Bankasınca yapılan faiz arttırımının ekonomiye darbe vurmasından endişe duyduklarını da söyledi.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, faiz oranlarındaki artışın, enflasyonu kontrol altına almaktan ziyade, ekonomide bir daralma ve istihdam kaybına sebebiyet vereceğini düşündüklerini belirtti. Vardan, Merkez Bankası Para Piyasası Kurulu’nun faiz artırımına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, faiz artışının, enflasyonu frenlemek yerine piyasalarda daraltıcı yönde yeni bir baskı ve sıkıntı unsuru olabileceğini öne sürdü. Enflasyonu düşürmeye katkısı olmayacağını tahmin ettikleri bu artışın, reel sektörde yeni sıkıntıları oluşturabileceğinden endişeli olduklarını ifade eden Vardan, iç piyasada zaten talep daralması sorunu olduğunu, şimdi faizlerdeki bu artışla bu sorunun daha da büyüyeceğini savundu. Artışın gerekçesi olarak global çalkantı ve enflasyonun yükselmesi olarak gösterildiğini ancak bu artışın arz ve ithal odaklı enflasyonu durdurmasını veya düşürmesini beklemek pek gerçekçi görünmediğini belirten Vardan şöyle devam ettti: Çünkü dünyada ve Türkiye’de yaşanmakta olan enflasyonun arz şokuna dayalı bir enflasyon olduğunu ve faiz oranlarındaki bu artışın enflasyonun kontrol altına almaktan ziyade, ekonomide bir daralma ve istihdam kaybına sebebiyet vereceğini düşünüyoruz. Merkez Bankası’nın fiyat istikrarıyla beraber ekonomideki büyümeyi de dikkate alması gereklidir diye düşünüyoruz.’’

ASKON: Faiz zor iniyor kolay çıkıyor

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Mustafa Koca da, faiz oranlarının çok zor düştüğünü ama çok kolay yükseldiğini söyledi. Faiz indirimine şartların uygun olduğu 2006 Haziran’dan 2008 Şubat ayına kadar süre içinde Merkez Bankası’nın sadece faizi sadece 2 puan indirebildiğini hatırlatan ASKON Genel Başkanı Koca, şunları kaydetti; “Ancak şimdi şartlar biraz olumsuza döndü ve tekrar para kurulu toplandı. Kurulun toplanma öncesinde piyasalarda medyada ciddî anlamda bir baskı meydana geldi. Öyle bir hava estirildi ki, adeta eğer faizler yükseltilmez ise, her şey mahvolur, hatta TCMB’nin bütün kredibilitesi tükenir. Bu hava içerisinde toplanan kurul çok kolay bir şekilde 0.50 puan artım kararı aldı ve iki yılda aldığımız mesafenin dörte biri, bir anda yok edildi. Maalesef bu konuların salt ekonomik gerekçelerle değerlendirilmediği bir talihsiz zemini yaşıyoruz. Bu faiz lobisi için ekonomiktir ama piyasaları etkileyenler konuyu zaman zaman rejim meselesi gibi takdim etmeyi de başarırlar. Böylece hesaplar çok daha kolay bir şekilde lobilerin istediği istikamette iner ve çıkar.”

Yeni Asya / İstanbul

17.05.2008


 

Enflasyon orta vadede düşecek

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, dünyada gıda ve enerji fiyatlarındaki belirsizlik sürdüğü için, kısa vadede tahminlerde bulunmanın zor olduğunu, ancak enflasyonun orta vadede düşeceğini savundu.

DEVLET Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin, orta vadede, kesinlikle düşük tek haneli enflasyonu yakalayacağını söyledi. Bakan Şimşek, dünyada gıda ve enerji fiyatlarındaki belirsizlik sürdüğü için, kısa vadede tahminlerde bulunmanın zor olduğunu, ancak gerçekleştirilen yapısal reformlar dolayısıyla, enflasyonun orta vadede, kalıcı şekilde, ‘düşük tek haneli’ rakamlara gerileyeceğini belirtti. Şimşek, Türkiye’deki enflasyon artışının, para ve maliye politikasından değil, tamamıyla gıda ve enerji fiyatlarından artıştan kaynaklandığının altını çizdi. Şimşek, “Şu ana kadar ekonomik büyüme, potansiyelimizin altında seyrediyor. Bu nedenle, ekonomideki talep baskısı zayıftır. Türkiye’de, işgücü kapasitesi itibarıyla da bir baskı yoktur. Enflasyon tamamıyla, enerji ve gıda fiyatlarının baskısından oluşmaktadır, yani ‘arz kaynaklı’ bir enflasyon vardır” dedi. Şimşek ayrıca IMF heyetini, program sonrası nihaî değerlendirme için davet edeceklerini, daha sonraki aşamada, eğer hükümet olarak ‘ihtiyati stand-by’ konusunda karar almaları durumunda, onun için IMF’yi ayrıca davet edeceklerini belirtti.

17.05.2008


 

Tüketiciler kötümser

Yapılan Tüketici Trend Araştırması, tüketicinin 2004’-den beri ekonomik durumunda ilerleme kaydedemediğini ortaya koyuyor. Önümüzdeki 2 yıl içerisinde de durumunun ve ülke ekonomisinin daha kötü olacağını öngören tüketici, açıklanan enflasyon oranlarına inanmıyor.

TÜKETİCİ Güven Endeksi, Nisan ayında, bir önceki aya göre yüzde 6.99 (0.55 puan) azalarak 76.24 oldu. Güven endeksindeki azalış, tüketicilerin “mevcut ve gelecek dönem satın alma güçlerine, gelecek dönem genel ekonomik duruma, gelecek dönem iş bulma imkânlarına ve mevcut dönemin dayanıklı tüketim malı satın almak için uygunluğuna dair değerlendirmelerinin kötüleşmesinden” kaynaklandı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Merkez Bankası tarafından her ay ortaklaşa düzenlenen ve tüketicilerin harcama, davranış ve beklentilerinin değerlendirildiği, “Tüketici Eğilim Anketi”nin 2008 Nisan ayı sonuçları açıklandı. Endeksin alt kalemleri ve değişim oranlarına bakıldığında ise mevcut dönemde satın alma gücü endeksi, Mart ayına göre azalarak 74.47’den 70.38’e, gelecek dönem satın alma gücü endeksi de 79.36’dan 73.50’ye indi. Gelecek dönem genel ekonomik durum da 74.93’den 65.83’e, gelecek dönem iş bulma imkânları endeksi de 77.47’den 73.60’a, mevcut dönemin dayanıklı tüketim malı satın almak için uygunluğu endeksi de 103.58’den 97.88’e geriledi.

/ Ankara

17.05.2008


 

ATO: İşsizliği körükleyecek

ANKARA Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün de yaptığı yazılı açıklamada, Merkez Bankası’nın kısa vadeli faizleri yükseltmeye başlamasının, ekonomideki durgunluk ve işsizlik sorunlarını daha da ağırlaştırarak içinden çıkılamaz hale getireceğini savundu.

Aygün, ’’Ekonomideki büyüme geçen yıl yüzde 5’in altına inmişti, bu yıl da yüzde 4’ün altına iner. İşsizlik en son yüzde 11,6’ya yükselmişti. Bundan sonra yüzde 12-13’ü zorlar’’ dedi. Hükümetin, ‘’faiz ve enflasyon beni ilgilendirmez’’ havasında olduğunu ve faiz artırımı dolayısıyla bir kesimin Merkez Bankasını suçladığını ifade eden Aygün, ‘’Merkez Bankası faiz oranlarını arttırmadan önce Hazine’nin iç borçlanma faizleri zaten yüzde 20’yi bulmuştu. Merkez Bankası’nın bu kararını onaylamamakla birlikte faiz oranlarının yükselmeye başlamasının sorumluluğunun da hiçbir ekonomik politikası olmayan hükümete ait olduğunu vurgulamak istiyorum’’ dedi. Aygün, şunları söyledi: “Türkiye’de faiz oranlarını arttırarak dünya enerji fiyatlarını düşüremeyeceğimize ve faiz yüksek diye halk daha az gıda tüketmeyeceğine göre, faiz arttırımının asıl hedefinin sıcak para olduğunu söyleyebiliriz. Aynı olayı Haziran-Temmuz 2006’da da yaşamıştık. Şimdi yeniden yaşıyoruz.”

17.05.2008


 

Faiz artışına yargı yolu

MERKEZ Bankasının faiz artırım kararını değerlendiren Borsa Yatırımcıları Derneği (BORYAD) Başkanı Ali Bahçuvan da, Merkez Bankasının faiz arttırımının yanlış ve gereksiz olduğuna inandıklarını ifade ederek, “Eğer kimse bu işin üstüne gitmeyecekse biz artık Merkez Bankasının bu kararlarını yargıya götürmeyi düşünüyoruz” dedi.

Bundan sonraki herhangi bir artımında mahkemeye başvurucaklarını belirten Bahçuvan, diğer sivil toplum kuruluşlarını bu yönde çalışma yapmak üzere davet ettiklerini ifade etti. Bahçuvan, bu kararın dünyadaki petrol fiyatlarını ve enflasyonu artıran diğer etkenler üzerinde etkili olacak bir unsur olmadığını söyledi. Kararın, döviz cinsinden borcu olan, açık pozisyonu olan kesim için “Ben arkanızdayım, sakın korkmayın. Bizde her zaman yüksek faiz var aman Türkiye’den çıkmayın” mesajını verdiğini ifade eden Bahçuvan, “Dünyada hiçbir ekonomi yoktur ki sıcak parayla hayatta kalabilsin” dedi. 2006 yılında yaşanan dalgalanmada Merkez Bankasının faiz arttırımına gittiğini, ardından dünya bankaları indirime geçtiğinde Merkez Bankasının bunu yapmadığını hatırlatan Bahçuvan, “O dönemin maliyeti bize 10 milyar dolar oldu” dedi.

/ İstanbul

17.05.2008


 

İstihdam Paketi yasalaştı

İSTİHDAM PAKETİ” olarak adlandırılan İş Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.

Genel Kurul’daki görüşmelerde verilen önergelerle, SSK ve Bağ-Kur prim borçları yeniden yapılandırıldı. Yasaya göre, SSK ve Bağ-Kur prim borcunun tamamını, gecikme cezası ve gecikme zammının yüzde 15’ini 1 ay içinde peşin ödeyenlerin, borç faizlerinin yüzde 85’i silinecek. İşsizlik Sigortası Fonu’ndan, GAP’a kaynak aktarılacak; fondan sağlanan kaynak, yatırımlardan elde edilecek gelirlerle geri ödenecek. İşe yeni alınan kadınlar ile 18-29 yaş arasındaki genç işsizlerin SSK primleri, 5 yıl boyunca İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacak. Sigortalıların, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işverenin ödeyeceği 5 puan Hazinece karşılanacak. İşsizlik Sigortası Fonu’nun 2008’e ait 1 milyar YTL’lik neması ile gelecek 3 yıllık 2.5 milyar YTL’lik özelleştirme geliri GAP için kullanılacak. Özel sektörün çalıştırdığı özürlülerin SSK primleri, Hazinece karşılanacak.

/ Ankara

17.05.2008


 

En fazla yatırım ödeneği İstanbul’a yapıldı

KAMUNUN bu yıl yapacağı toplam 21 milyar 915 milyon 452 bin YTL’lik yatırımın illere göre dağılımı belli oldu.

İstanbul bu yıl 3 milyar 203 milyon 329 bin YTL ödenekle başı çekerken, il bazında yatırımların yüzde 14,6’sını tek başına alacak. Bayburt’a ise sadece 4 milyon 824 bin YTL’lik ödenek ayrıldı. Devlet Planlama Teşkilâtı verilerine göre, 2008 yılında birden fazla ili kapsayan yatırımları içeren ‘’muhtelif iller’’ kapsamında 8 milyar 227milyon 920 bin YTL’lik yatırım yapılacak. En fazla yatırım ödeneği ayrılan illerin başında İstanbul gelirken, bu şehri 1 milyar 107 milyon 334 bin YTL’lik ödenekle Ankara, 486,6 milyon YTL ile Bursa ve 464,3 milyon YTL’lik ödenekle de İzmir izliyor. En az ödenek alan iller arasında Bayburt geçen yıl olduğu gibi bu yıl da ilk sırada yer alıyor. Bayburt’u 15,2 milyon YTL ile Gümüşhane ve 15,4 milyon YTL ile de Hakkâri izliyor. Bu yıl bir önceki yıla göre en fazla ödenek azalışı, yüzde 103 ile Kastamonu’da oldu. Kastamonu’nun yatırım ödeneği 128 milyon 854 bin YTL’den 63 milyon 401 bin YTL’ye geriledi. Bu yıl yatırım ödeneği şampiyonu ise yüzde 170,7’lik artışla Kilis oldu. Geçen yıl 14 milyon 470 bin YTL’lik ödenek alan Kilis’e, bu yıl 39 milyon 172 bin YTL tutarında ödenek ayrıldı.

/ Ankara

17.05.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün haberler