|
|
|
Yeni ÖSS sistemi de çarpıklığı değiştirmiyor |
Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı, ÖSS’de yapılması planlanan değişikliklerle ilgili olarak “Yeni sistem, mesleki eğitimdeki çarpık tabloyu değiştirmekten uzak olduğu gibi öğrencileri dershaneye gitmek zorunda bırakmaya devam edecektir” dedi.
Avcı, yaptığı yazılı açıklamada, “yeni ÖSS sisteminin gençleri onursuz bir yarış havasına sokmaktan ve yarış atı görünümünden kurtaramayacağını” savundu.
ÖSS sistemiyle ÖSS test tekniğinde de değişikliğe gidilmesi gerektiğini belirten Avcı, “ÖSS sistemini ‘evet’ ve ‘hayır’a yer var, ‘gri tonlara’, ‘belki’ ve ‘olabilir’ gibi kavramlara yer olmadığı için gerici ve sakıncalı buluyoruz” dedi.
“Mevcut ÖSS sisteminin öğrencileri gece, gündüz, hafta sonları dershane kapılarında perişan hale getirdiğini”, “yeni ÖSS sisteminin de dershanelere hizmet edeceğini” savunan Avcı, şunları kaydetti: “ÖSS, hayatın her sahasında gençlerin kaderine hükmeder hale gelmiştir. Gerek ÖSS sistemi ve gerekse test tekniği bilgi kaynaklarına ulaşmanın serbest olduğu bir anlayışa göre olmalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan müfredat ve YÖK tarafından yapılan ÖSS reformlarının, ÖSS sınav sisteminin değişmemesi durumunda hiçbir anlamı olmayacaktır. Eğitim sistemimizde ezberci anlayışın oluşmasında en büyük sorumluluk ÖSS sisteminindir.” Çocukların ÖSS endeksli hayat tarzından kurtarılması ve üretkenliği, niteliği esas alan bir ölçme ve değerlendirme sistemiyle muhatap kılınması gerektiğini kaydeden Avcı, “Öğrencinin okul başarısı ve notları liseye ve üniversiteye girişte esas hale getirilmelidir. Ülkemizdeki eğitim bileşenleri dikkatlice incelenirse, bunun dışında eğitimi dershanelere bağımlı kılmaktan kurtarabilecek bir çıkış yolu mümkün görünmemektedir” dedi.
ÖSS sınavına giren gençlerin 10’da 8’inin dershaneye gittiğini ve anne babalarının hemen hemen tamamının çocuklarının sınavı kazanması için dershaneye gitmesini zorunluluk olarak gördüğünü kaydeden Avcı, “Yeni sistem mesleki eğitimdeki çarpık tabloyu değiştirmekten uzak olduğu gibi öğrencileri dershaneye gitmek zorunda bırakmaya devam edecektir. Bu durum gençler üzerindeki mevcut başarı beklentisi stresini büyüterek onların bu konudaki çözümsüzlük duygularını çoğaltmaktadır” görüşünü ifade etti.
|
/ Ankara
15.05.2008
|
|
|
Ankara Emniyet’ten Paksüt açıklaması |
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Alifeyyaz Paksüt’ün kendisini takip eden araçtan dinlendiği iddialarıyla gündeme oturan Ankara Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada, “Araç görev alanında başka bir çalışma amaçlı oradaydı” denildi.
ANAYASA Mahkemesi Başkanvekili Osman Alifeyyaz Paksüt’ün kendisini takip eden araçtan dinlendiği iddialarıyla gündeme oturan Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “Kendi görev alanında başka bir çalışma amaçlı oradaydı.” denildi. Ankara’da önceki gün gündeme oturan Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Paksüt’ün kendisini takip eden bir araç tarafında dinlendiği iddialarıyla ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü’nden bir basın açıklaması yapıldı. Bazı basın yayın organlarında, yer alan haberlerle ilgili Ankara Emniyet'inden yapılan açıklamada Paksüt’le yapılan görüşme sonrasında olayın bir yanlış anlaşılmadan kaynaklandığı belirtildi. Açıklamada şüpheli araçla ilgili şu ifadelere yer verildi: “Konu edilen aracın, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığımıza ait ve kendi görev alanına giren başka bir çalışma amaçlı orada bulunduğu kesin olarak anlaşılmıştır.” Bu arada Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek de, Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt’ün aracının takip edildiği iddialarının doğru olmadığını belirterek, ‘’Kesinlikle izleme, takip söz konusu değil’’ dedi.
|
/ Ankara
15.05.2008
|
|
|
Türkiye engelsiziğe koşuyor |
ÖZÜRLÜLER İdaresi Başkanlığı (ÖZİDA) tarafından yürütülen ve Türkiye’de 30 ilde uygulanan ‘’Engelsiz Türkiye Projesi’’ zenginleştirilerek Türkiye geneline yaygınlaştırılacak.
Bu çerçevede, özel, resmi, ulusal ve yerel medyanın desteğiyle oluşturulacak kısa filmlerde, ünlü sanatçıların Türkiye ve dünyadaki engelli sanatçılar ve bilim insanlarını canlandırarak halkı engellilik konusunda bilinçlendirilmesi planlanıyor.
ÖZİDA Başkanı Abdullah Güven, geçen yıl başlatılan Engelsiz Türkiye Projesi’ni genişletmek istediklerini söyledi. Projenin başta İstanbul, İzmir, Bursa, Çanakkale, Kayseri gibi büyük kentler olmak üzere Türkiye genelinde 30 ilde uygulandığını anlatan Güven, bu uygulamaların tüm Türk vatandaşlarının özürlülük konusundaki bilincinin arttırılması için yaygınlaştırılması gerektiğine dikkati çekti. Bu nedenle, medyadan yararlanmayı planladıklarını bildiren Güven, engellilik bilinciyle ilgili özel ve resmi kanallarda yayınlanması amacıyla kısa filmler hazırlamaya çalıştıklarını anlattı. Mucit Thomas Edison, ünlü müzisyen Beethoven, halk ozanı Aşık Veysel ve fizikçi Stephen Hawking gibi Türkiye ve dünyadaki ünlü engelli sanatçı ve bilim adamlarının günümüzdeki sanatçılar tarafından canlandırılacağı kısa filmler hazırlamayı planladıklarını anlatan Güven, kısa filmlerde engellilerin de pek çok alanda başarılı elde edebileceğini vurgulayacaklarını belirtti.
|
/ Ankara
15.05.2008
|
|
|
Bu yıl e-kayıt tüm Türkiye'de |
KAYIT başvuruları ilköğretim okullarında 1 Haziranda, ortaöğretimde 15 Ağustosta başlayacak. Alınan bilgiye göre, ilköğretimde ve ortaöğretimde kayıtlar internet üzerinden gerçekleştirilecek.
Ortaöğretimde geçen yıl 16 ilde pilot başlatılan e-kayıt uygulaması bu yıl Türkiye geneline yaygınlaştırılacak. E-kayıt uygulaması ilköğretimde 2006 yılında başlamıştı. Ortaöğretimde sınavla öğrenci alan fen ve anadolu liseleri dışındaki liselere kayıtlar 15 Ağustostan sonra okulların kontenjanlarına göre yapılacak. Ortaöğretim Kurumları Sınavı (OKS) sonuçlarına göre öğrenci alan liseler ise Milli Eğitim Bakanlığının belirleyeceği takvime göre kayıt yapacak. İnternet üzerinden kayıt uygulaması, adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre öğrencilerin, velilerin ikametlerine en yakın ortaöğretim kurumlarına yerleştirilmesini esas alıyor. Bu çerçevede veliler, internet aracılığıyla Milli Eğitim Bakanlığının web sitesinden form doldurarak kayıt başvurusu yapıyor. Başvurular değerlendirilerek, öğrenci ikametine en yakın okula yerleştiriliyor ve buna ilişkin listeler ilan ediliyor. Öğrencilerin kesin kayıt işlemleri, ilan edilen listelere göre ilgili okul müdürlüklerince gerçekleştiriliyor. MEB yetkilileri, internet üzerinden kayıt sisteminin, velilerin şikayetlerine neden olan ‘’zorunlu bağışı ortadan kaldırdığını’’ belirttiler.
|
/ Ankara
15.05.2008
|
|
|
Su hiç bu kadar tüketilmedi |
Dünya Su Konseyi Yönetim Müdürü Daniel Zimmer, “suyun insanlık tarihinde bugün olduğu kadar çok tüketilmediğini ve kirletilmediğini” söyledi.
BM’de düzenlenen “5. Dünya Su Forumu İstanbul 2009” tanıtım toplantısında konuşan Dünya Su Konseyi Yönetim Müdürü Daniel Zimmer de toplantıda yaptığı konuşmada, “suyun insanlık tarihinde bugün olduğu kadar çok tüketilmediğini ve kirletilmediğini, su ile gıda üretimi arasındaki ilişkinin hiç bu derece iç içe olmadığını, su kıtlığının hiçbir zaman bu kadar çok insanı tehlikeye atmadığını” kaydetti.
Zimmer, bugün Myanmar’da görüldüğü gibi iklim değişikliğinin beklenen olumsuz sonuçlarından en fazla yoksul ülkelerin zarar göreceğini belirtti. Suyun “yaşamın kaynağı” olduğunu belirten Zimmer, insanlığın kalkınmasının her aşamasında önemli olan suyun giderek azalmasının, su konusunu giderek daha fazla oranda siyasi hale getirdiğini söyledi. Dışişleri Bakanlığı Enerji, Su ve Çevre İşleri Genel Müdür Yardımcısı Vural Altay, “Türkiye’nin suyu silah gibi kullanmak gibi bir niyeti hiçbir zaman olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır” dedi. BM’de düzenlenen “5. Dünya Su Forumu İstanbul 2009” tanıtım toplantısında forumla ilgili detaylı sunum yapan Altay, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Selim Kuneralp ile birlikte, toplantının ardından Türk gazetecilerin sorularını cevapladı. BM’deki tanıtım toplantısının başkanlığını yapan 5. Dünya Su Forumu Genel Sekreter Vekili Prof. Dr. Ahmet Mete Saatçi de toplantıya beklediklerinden çok daha fazla insan geldiğini, toplantıya katılan kadınlar, gençler, çiftçiler gibi temel grupları temsil eden kişilerin görüşlerini öğrenmeye ve dünya platformunda onların fikirlerini yaymaya çalıştıklarını söyledi.
TÜRKİYE SU KONUSUNDA KÖPRÜ
OLACAK
Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Selim Kuneralp da toplantıdaki konuşmasında, kıtalar, dinler, kültürler ve medeniyetler arasında kavşak niteliğinde özel konuma sahip Türkiye’de 16-22 Mart 2009’da düzenlenecek 5. Dünya Su Forumu İstanbul toplantısının ana temasının “Su İçin Farklılıkların Birleştirilmesi” olduğunu ve toplantının yerel, ulusal, bölgesel ve küresel düzeydeki tüm ilgili taraflar arasındaki diyaloğu, etkileşimi ve işbirliğini geliştirmeyi amaçladığını söyledi. Türkiye’nin bir yandan kalkınmakta olan bir ülke, diğer yandan AB ile katılım müzakereleri yürüten bir ülke olarak su konusunda gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki farklı bakışları anladığını kaydeden Kuneralp, Türkiye’nin bu kapsamda iki grup arasında “köprü” görevi görebileceğini anlattı.
SU KONUSUNU İŞBİRLİĞİ ALANI
GÖRÜYORUZ
“Türkİye’nİn komşu ülkelerle su konusundaki mevcut ilişkilerini yeni bir işbirliği alanı olarak görüyoruz” diyen Vural Altay, su konusunun kesinlikle ileride çatışmaya imkan verecek bir konu olmadığını düşündüklerini söyledi. Türkiye’nin su konusundaki yükümlülüklerini özellikle komşu ülkelere yönelik olarak her zaman yerine getirdiğini vurgulayan Altay, Türkiye’nin Dicle ve Fırat nehirlerinden vermesi gerekenden çok daha fazla su bıraktığını, bunun dökümlere bakıldığında açıkça görüldüğünü söyledi. 5. Dünya Su Forumu Su Elçisi, eski Almanya Çevre Bakanı ve BM Çevre Programının (UNEP) eski Genel Sekreteri Klaus Töpfer de toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin böylesine önemli bir su zirvesine ev sahipliği yapmasının son derece önemli olduğunu belirterek, Türkiye’ye teşekkür etti.
|
/ Birleşmiş Milletler
15.05.2008
|
|
|
STK’lar 60. kuruluş yılında İsrail’i kınadı |
İstanbul Beyazıt Meydanında bir araya gelen sivil toplum kuruluşları adına bir basın açıklaması yapan İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, “İsrail’in saldırılarından sadece bölge halkı değil, tüm dünya zarar görecektir” dedi.
SİVİL toplum kuruluşları, kuruluşunun 60. yılında İsrail’i kınadı. İsrail, 1948 yılından bu yana Filistin halkına yapılan saldırılardan ötürü protesto edildi. İHH, Mazlamder, Özgürder, TİYEMDER, Hukuk-çular Derneği ve ASDER gibi sivil toplum kuruluşları, Filistin’deki İsrail saldırılarını kınamak amacıyla Beyazıt Meydanı’nda bir araya geldi. ‘İşgalin 60. yılı, Filistin’in özgürlük miladı olsun’ sloganı ile İsrail’i protesto eden grup, “60 yıldır Filistin İşgal altında”, “Direnen Filistin kazanacak” sloganları attı.
Sivil toplum örgütleri adına konuşan İnsani Yardım Vakfı (İHH) Genel Başkanı Bülent Yıldırım bölgedeki saldırıların son bulması çağrısında bulunarak “Filistin’se yaşanan insanlık ayıbına vicdanı olan herkes karşı çıkmalıdır” dedi.
İsrail’in devlet olmadığını öne süren Yıldırım, “Bir devlet topraklarında yaşayan milletlerin hakkını gözetir. Oysa İsrail 60 yıldır Ortadoğu’da hukuki olmayan yöntemlerle bölge halkını katletmektedir” ifadesini kullandı. İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım’ın konuşması sık sık “Kardeş olmanın bir bedeli var”, “Müslüman zulme boyun eğmez” ve “Filistin halkı yalnız değildir” sloganları ile bölündü. Filistin halkı için manevi yardımın yanı sıra maddi destek çağrısında da bulunan Yıldırım, “Filistin’e hiç kimse arkasını dönmeyecek. Gazze’deki ablukaya karşıyız. Bölgede yaralananları tedavi ettirmeye, onlara ilaç göndermeye, yıkılan evleri tekrar inşa etmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
|
Ahmet CEYLAN
15.05.2008
|
|
|
İslâm tarihinin problemleri tartışılıyor |
İSLÂM tarihinin akademik ve eğitim alanlarındaki sorunlarının ele alınacağı ‘’İslam Tarihinin Problemleri’’ kolokyumu, Harran Üniversitesi (HRÜ) ev sahipliğinde başladı.
HRÜ Rektörü Prof. Dr. İbrahim Halil Mutlu, İlahiyat Fakültesi Toplantı Salonu’ndaki kolokyumda, dünyanın en eski medeniyetlerine sahiplik yapan Şanlıurfa’da böyle bir etkinliğin düzenlenmesinin önemli olduğunu söyledi. Tarihini bilmeyen halkların geleceğinin tehlikede olduğunu ifade eden Rektör Mutlu, yarının geleceği çocuklara bırakılacak en değerli hazinenin tarih olduğunu vurguladı. Kolokyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Adnan Demircan da bu kolokyumun, İslâm tarihi konusunda yapılan beşinci toplantı olduğunu bildirdi. HRÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Düzen’in de katıldığı kolokyumda, çeşitli üniversitelerden öğretim üyeleri konuyla ilgili sunumlar yapacak. Etkinlik, bugün de devam edecek.
|
/ Şanlıurfa
15.05.2008
|
|
|
Memurlar “ILO standartları”nı istiyor |
Türkiye Kamu-Sen ve KESK, Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’nda değişiklik öngören taslağı ‘’yetersiz’’ buldu.
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, yaptığı açıklamada, 6 dönemdir yaptıkları toplu görüşmelerde ‘’kanunun eksiklerinin, çelişkilerinin ve yanlışlarının görüldüğünü ve yeni bir düzenleme ihtiyacının ortaya çıktığını’’ söyledi.
Konuyla ilgili olarak AB ve ILO’nun, Türkiye’ye yönelik zaman zaman çeşitli eleştiriler getirdiklerine anlatan Akyıldız, söz konusu kanunun ‘’Türkiye’ye artık dar geldiğini’’ kaydetti. Akyıldız, kanunda ihtiyaçları karşılayacak bir değişiklik için grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkının önünün açılması, yasakların azaltılması, hizmet kollarının tanımının yeniden yapılması gerektiği görüşünü dile getirdi.
‘’Toplu görüşmelerde mutabakat altına alınan ve metne dökülen konuların bile dikkate alınmadığını’’ öne süren Akyıldız, hükümetin, toplu görüşmelerde sonra kararlaştırılan hemen hiçbir konunun dikkate alınmadığını savundu. Akyıldız, bu çerçevede Uzlaştırma Kurulu kararlarının da bağlayıcılığı bulunmadığını yapılacak değişiklikle bunun önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.
Akyıldız, kamu çalışanlarına yönelik sendika yasağının daraltılmasına yönelik bir çalışmanın memnuniyet verici olacağını, ancak tek başına yetersiz kalacağını kaydetti.
‘’Önümüze AB ve ILO normlarını karşılamaktan uzak 2 maddelik bir taslak konulursa bundan rahatsız oluruz’’ diyen Akyıldız, ‘’karşılarına böylesi bir taslak getirilerek mutabakat aranmaya kalkılırsa bunu kabul etmelerinin söz konusu olamayacağını’’ söyledi.
|
/ Ankara
15.05.2008
|
|
|
CHP’Lİ TÜTÜNCÜ: İşsizlik sigortası fonu tırtıklanıyor |
TBMM Genel Kurulunda, ‘’İstihdam paketi’’ olarak adlandırılan, İş Kanununda değişiklik öngören tasarının görüşmelerine başlandı.
CHP Grubu adına söz alan Tekirdağ Milletvekili Enis Tütüncü de TÜİK’in açıkladığı işsizlik rakamlarının gerçeği yansıtmadığını söyledi. İşsizlik ve yoksulluğun, gerçek boyutuyla ele alınması gerektiğini vurgulayan Tütüncü, işsizlik ve yolsuzlukla mücadele için ciddi bir mücadele yapılmasını istedi. ‘’AKP döneminde işsizlikle ciddi bir mücadeleye girilmemiştir’’ diyen Tütüncü, AKP’nin işsizlik ve yolsuzluğu, siyasi ranta ve oya dönüştürme politikası güttüğünü ileri sürdü. CHP’li Tütüncü, tasarının içinin boş olduğunu, ‘’Dostlar alışverişte görsün’’ mantığıyla hazırlandığını iddia ederek, eksik olmasına rağmen tasarının bir bölümüne olumlu oy vereceklerini söyledi. Tasarıyla, ‘’İşsizlik Sigortası Fonu’nun tırtıklandığını’’ da savunan Tütüncü, ‘’BAĞ-KUR ve SSK’nın başına gelenler, yakın bir gelecekte İşsizlik Sigortası Fonu’nun da başına gelecek’’ görüşünü savundu.
|
15.05.2008
|
|
|
Saadet’li gençler İsrail’i protesto etti |
Saadet Partisi Ankara İl Gençlik Kolları üyesi bir grup, İsrail’i protesto ederek, Büyükelçiliğin önüne siyah çelenk bıraktı.
Saadet Partisi Ankara İl Gençlik Kolları Başkanı Yahya İncetahtacı, burada yaptığı açıklamada, İsrail’in 1948’de kurulduğunu anımsatarak, ‘’60 yıldır Filistinlilere zulmettiğini’’ kaydetti. Filistinde çocukların yetim kaldığını, bebeklerin öldürüldüğünü savunan İncetahtacı, Afganistan, Somali ve Lübnan’da da aynı olayların yaşandığını söyledi. İncetahtacı, Milli Görüş gençliği olarak bunlara karşı sessiz kalamayacaklarını belirtti. Açıklamanın ardından, İsrail Büyükelçiliğinin önüne, üzerinde ‘’nefretle kınıyoruz’’ yazan siyah çelenk bırakıldı.
|
/ Ankara
15.05.2008
|
|
|
KESK’ten ek zam talebi |
KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, kamu çalışanlarının Mayıs ayı maaşlarının, yılbaşından itibaren oluşan kayıplar dikkate alınarak ödenmesi gerektiğini belirterek, kamu çalışanlarının maaşlarına en az yüzde 6 ek zam yapılmasını talep etti.
KESK-AR tarafından yapılan araştırmada, kamu çalışanlarının maaşlarının, yılın ilk 4 ayında mutfaktaki enflasyon karşısında yüzde 6, enflasyon karşısında ise yüzde 2 eridiği kaydedildi. Araştırmada, kamu çalışanlarının maaşlarına yılın ilk 6 ayı için yapılan toplam yüzde 2,7’lik artışa karşın, enflasyondaki artışın yılın ilk 4 ayında yüzde 4,8 olarak gerçekleştiğine işaret edildi.
|
/ Ankara
15.05.2008
|
|
|
ANAP’lı eski vekil İstanbul’da ifade verdi |
Eski ANAP Bilecik Milletvekili ve eski Belediye Başkanı Mehmet Seven, ‘’Ergenekon Soruşturması’’ kapsamında İstanbul’da ifade verdiğini söyledi.
Seven, yaptığı açıklamada, kolluk kuvvetlerinin daveti üzerine soruşturmayı yürüten İstanbul Savcılığına gittiğini belirterek, soruşturması süren bir olayla ilgili fazla bir şey söylemenin doğru olmayacağını kaydetti. Seven, devletin savcısının, kolluk kuvvetlerinin kendilerine bir şeyler sorabileceğini ifade ederek, ‘’Bu konu hakkında söylenen şeyleri teyit etmek için bizlere başvurmak istenmiştir. Biz de icabet ettik, gittik ve üzerimize düşeni yaptık. Yasal olmayan hiçbir şeye bulaşmadık. Yaşamımız boyunca yasalar çerçevesindeki işleri yapmaya çalıştık. Kanunsuzluklarla uğraşanlarla da hep uğraştık’’ dedi.
|
/ İstanbul
15.05.2008
|
|
|
İstanbul’da Türk ve Alman üniversitesi kurulacak |
Almanya’nın Türkiye Büyükelçisi Dr. Eckart Cuntz, Türk ve Alman hükümeti tarafından İstanbul’da devlet üniversitesi kurulacağını söyledi.
Büyükelçi Cuntz, Türkiye Eğitim Derneği’nin (TED) düzenlediği Almanca eğitim programına katılmak üzere Alanya’ya geldi. Alanya’yı gezen Cuntz daha sonra TED Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, derneğin yönetim kurulu üyesi Cem Kazmaz, Alanya Yabancılar Okulları Direktörü Herr Ressmeyyer ve TED Alanya Koleji Müdürü Ali Koç ile birlikte Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu’nu ziyaret etti. Türk ve Alman hükümeti tarafından İstanbul’da kurulacak bir devlet üniversitesinin müjdesini veren Cuntz, üniversitenin en kısa sürede açılacağını aktardı.
|
/ Antalya
15.05.2008
|
|
|
Medya bir yönüyle imkân, öbür yönüyle problem |
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, ‘’Medyadan edinilen bilgilerle büyük ölçüde tercihlerin yapıldığını, kararların verildiğini’’ belirterek, ‘’Bu büyük bir imkân demektir. Ama medya bir yönüyle imkân, öbür yönüyle problemdir’’ dedi.
Anadolu Medya Grup’a (ANMEG) bağlı Konya Televizyonu (KONTV) tarafından düzenlenen ‘’Geleneksel Konyalılar Gecesi Ankara Buluşmaları’’ etkinliği Lale İş Merkezi Papatya Salonu’nda gerçekleştirildi.
ANMEG Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Özer burada yaptığı konuşmada, 16 yıl önce kurulan KONTV’nin bugün Türkiye’nin en çok izlenen ilk 15 kanalı arasında yer aldığını söyledi. Çiçek konuşmasına ANMEG’e başarılar dileyerek başladı. 21. yüzyılın ‘’Medya Çağı’’olarak tanımlandığını belirten Çiçek, insanların dünya, bölge veya şehirleriyle ilgili gelişmeleri medya aracılığıyla öğrendiklerini ifade etti. Çiçek, medyanın önemli bir bilgi kaynağı olduğunu kaydederek, ‘’Medyadan edindiğimiz bilgilerle büyük ölçüde tercihlerimizi yapıyoruz, kararlarımızı veriyoruz. Bu büyük bir imkân demektir. Ama medya bir yönüyle imkân, öbür yönüyle problemdir. Toplumumuzun değerleriyle çatışmadan yapılan yayın, ülke için büyük kazanımdır, imkandır. Tersi durumda yarattıklarını hepimiz görüyoruz. Bu yönüyle kültür çatışmalarının, menfaat çatışmalarının bir ölçüde aracıdır’’ diye konuştu.
|
/ Ankara
15.05.2008
|
|
|
Köksal Toptan: Sigara yasağında kararlıyız |
TBMM Başkanı Köksal Toptan, Meclisin içinde, araçlarında ve sosyal tesislerinde sigara içilmemesi için mücadelelerinin kararlılıkla sürdürüleceğini söyledi.
Toptan, ‘’Dünya Hipertansiyon Günü’’ dolayısıyla TBMM’de düzenlenen tansiyon ölçümü sonrasında, gazetecilere açıklamalarda bulundu. TBMM Başkanı Toptan, Mecliste, sağlıkla ilgili vatandaşların dikkatini çekmek için bu tür etkinlikler yaptıklarını dile getirdi. Bugünkü Başkanlık Divanında, tütün kullanımıyla ilgili çıkan yasanın,
TBMM’de uygulanmasına dair yönetmeliği kabul ettiklerini belirten Toptan, 19 Mayıstan itibaren, çok geniş alanda sigara yasağının başlayacağını anımsattı. Toptan, TBMM’nin buna öncülük yapacağını vurgulayarak, ‘’Toplumun önderi durumunda olan milletvekili arkadaşlarımız, bu yasanın uygulamasında da kendilerinden beklenen, kendilerine düşen görevi mutlaka yerine getireceklerdir’’ dedi.
|
/ Ankara
15.05.2008
|
|
|
Atalay: Tedbir alınmasaydı vahim olaylar olabilirdi |
İÇİŞLERİ Bakanı Beşir Atalay, İstanbul’da 1 Mayıs ile ilgili olarak gerekli tedbirlerin alınmaması halinde daha vahim olayların yaşanabileceğini belirterek, ‘’Gerekli tedbirleri almamış olsaydık, görevimizi ihmal etmiş olurduk.
Göz göre göre daha vahim olaylara izin veremezdik’’ dedi. TBMM Genel Kurulunda, CHP’nin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında verdiği gensoru önergesi üzerinde Hükümet adına konuşan Atalay, 1 Mayıs ile ilgili söylenmedik hiçbir şey kalmadığını bildirerek, her şey konuşulduktan sonra bir Başbakan hakkında gensoru vermenin, ‘’Gensorunun itibarını düşürdüğünü’’ söyledi. Atalay, ‘’Aslında bu gensoru, Hükümet niye görevini iyi yaptı veya niye görevini yaptı diye verilmiş’’ diye konuştu.
Ölümlerin, ağır ve ciddi yaralanmaların olmadığı, işyerlerinin tahrip edildiği bir 1 Mayıs’ın muhatabı olarak milletvekillerinin huzurlarına geldiği için şükrettiğini ifade eden Atalay, ‘’Herkesi üzen, arzu edilmeyen bazı görüntüler olsa da bir anlamda kimsenin burnununu kanamadığı, can verilmeyen, büyük yaralanmaların olmadığı 1 Mayıs için huzurlarınızdayım’’ dedi. 1 Mayıs öncesi ve sonrasına ilişkin araştırmaların yapıldığını, bir kısmının adliyeye intikal ettiğini, bir kısmıyla ilgili idari soruşturmanın sürdüğünü, henüz sonuçlandırılmadığını bildiren Atalay, şöyle konuştu: ‘’Güvenlik ve özgürlük dengesi bizim en hassas konumuzdur. Güvenlik birimlerimizin eğitiminde de bunun üzerinde çok duruyoruz, bu konuda önemli mesafeler de alındı, alınıyor.’’
AKP Grup Başkanvekili Nihat Ergün, CHP’nin, gensoru önergesiyle ilgili, ‘’Tek sayfalık içi boş iddialarla hükümet düşürmek mümkün değil. Olsa olsa sizin iddialarınız düşer’’ dedi. CHP’li yöneticilerin AKP’yi, 12 Eylül faşizmini uygulamak ile suçladığını dile getiren Ergün, ‘’12 Eylülcülere ceket iliklemeyi bırakın da 12 Eylül bir faşizm ise gelin 12 Eylül anayasasını birlikte değiştirelim’’ dedi. MHP Grup Başkanvekili, Mersin Milletvekili Mehmet Şandır, işçi ve polisin, 1 Mayıstaki olayların faili değil, gerçek mağdurları olduğunu savunarak, ‘’Sendikalar ve hükümet, elbirliğiyle 1 Mayısı vatandaşımıza zehretmiştir’’ dedi.
|
/ Ankara
15.05.2008
|
|
|
Hükümet yoğunluğu ekonomiye vermeli |
ÖZİLHAN, ekonomideki gelişmeleri değerlendirdi. Anadolu Holding İcra Komitesi Başkanı ve Türk Sanayicileri ve İşadamları Deneği (TUSİAD) Eski Başkanı Tuncay Özilhan, ekonomik gelişmeleri değerlendirdi.
Son günlerde yaşanan siyasi çekişmeler yüzünden ekonomiye olan yoğunluğun kaybedildiğini kaydeden Özilhan, şu anda tek gündemin ekonomi olması gerektiğini belirtti. İşadamı Tuncay Özilhan, Alternatif Bank’ın Tekirdağ’ın Çorlu ilçesi şubesi açılış törenine katıldı. Özilhan, ekonomide yaşanan krizi ve çözüm yollarını anlattı. Hükümetin gündeminin ekonomi olması gerektiğinin altını çizen Özilhan, hükümetin yoğunluğunu ekonomiye vermesini istedi. Siyasi çekişme içine girildiği için hükümetin son dönemde bu yoğunluğunu kaybettiğini aktaran Özilhan, “Ekonomiden fokuslar dağıldı. Şu dönem ekonominin birinci madde olması gereken bir dönem. Hem konjektör yardım etmiyor, hem de Türkiye’nin içerisindeki çekişmeler fokusumuzu, konsantrasyonumuzu dağıtıyor. Onun için gündemin birinci maddesi ekonomi olmalıdır” dedi. Amerika’da başlayan Morgiç krizinin konjektörün de etkisiyle dünyada önemli bir sıkıntıya neden olduğunu dile getiren Özilhan, Amerika’da durgunluğa giden bu durumun global dünyada da diğer ülkelere sirayet ettiğini söyledi.
|
/ Tekirdağ
15.05.2008
|
|
|
Demokrasiden başka kalıba sığmayız |
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, çağdaş bir Türkiye’nin demokrasiden başka kalıba sığmayacağını ve sığdırılamayacağını ifade etti.
Soylu, DP’nin iktidara gelişinin 58. yıldönümü dolayısıyla İçkale Otel’de düzenlenen Temsilciler Meclisi toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, DP’nin emanetlerini geleceğe taşımayı ve bu emanetlerin bu coğrafyada var olmasını amaçladıklarını söyledi.
‘’14 Mayıs 1950 tarihinin ‘’kalkınmanın, ilerlemenin, insan gibi yaşamanın’’ başladığı tarih olduğunu’’ ifade eden Soylu, 10 yıllık bir saadet döneminin ardından, 1960’tan sonra ‘’Türkiye’nin başından bela eksik olmadığını’’ söyledi. DP’yi tekrar ayağa kaldırmak için çalıştıkların belirten Soylu, ‘’Misyonumuz sadece bu millete inanmıştır ve kimseden himmet görmemiştir. Kimsenin kucağında siyaset yapmayan bir gelenekten geliyoruz’’ dedi. Demokrasinin, Türk milleti için vazgeçilmez bir hayat tarzı olduğunu söyleyen Soylu, bunun alternatifinin olmadığını, çağdaş bir Türkiye’nin demokrasiden başka kalıba sığmayacağını ve sığdırılamayacağını ifade etti.
Soylu, DP’nin, 70 milyonun kardeş olduğu bir Türkiye’nin adı olduğunu belirterek, ‘’Demokrasiyi hazmedemeyen bazı kimseler milletin sürü olmasını ve kendilerinin de eli sopalı çoban olmasını istemektedirler. Ancak bizim milletimiz demokrasiye layıktır’’ diye konuştu. Daha demokratik bir parti için tüzük çalışması yaptıklarına kaydeden Soylu, ‘’demokrasi bayrağını’’ asla yere düşürmediklerini, milyonların sesi olmaya devam edeceklerini ifade etti.
|
/ Ankara
15.05.2008
|
|
|
Tapuda ‘rüşvet’ operasyonu |
TEKİRDAĞ'IN Çorlu ilçesinde rüşvet alındığı iddiasıyla düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 16 kişiden 11’i tutuklandı.
Edinilen bilgiye göre, Tekirdağ Jandarma Komutanlığı ve Çorlu Emniyet Müdürlüğü ekiplerince eş zamanlı olarak Çorlu Tapu Sicil Müdürlüğü, Çorlu Belediyesi ve özel bir bankanın şubesine düzenlenen ‘’Mekan’’ adı verilen operasyon kapsamında ‘’rüşvet alma, suç işlemek için teşekkül oluşturma, görevi kötüye kullanma, suçtan kaynaklanan mal varlığını aklama’’ suçlarından mahkemeye çıkarılan kişiler tutuklanarak cezaevine konuldu. Çorlu’da 9 Mayısta düzenlenen operasyonda 18 kişi gözaltına alınmış, bu kişilerden 2’si jandarmada ifadelerinin alınmasından sonra serbest bırakılmıştı.
|
/ Tekirdağ
15.05.2008
|
|
|
Başsavcılık’tan CHP hakkında inceleme |
ÖĞRETMEN-SEN Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi’nin, “CHP’nin 32. kurultayı için hazırlattığı afişlerle laiklik ilkesinin ihlal edildiği” gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı başvuru kabul edildi.
Öğretmen-Sen Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi’nin yaptığı açıklamaya göre Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı CHP hakkında inceleme başlattı. Tanrıverdi, demokrasilerde partilerin kapatılmasına karşı olduklarını ancak, “Biz her türlü partinin kapatılmasına karşıyız. İllaki bir parti kapatılacaksa o da CHP olmalıdır. Din istismarlığı yapan, Anayasa Mahkemesini tehdit eden, demokrasiyi işlemez hale sokan, millet iradesine ipotek koyan, totaliter bir rejim isteyen, darbelere zemin hazırlayan ve insan haklarını hiçe sayan partinin varlığı kimin yararına? “ dedi.
|
/ İstanbul
15.05.2008
|
|
|
Eczacılar yürüdü |
İSTANBUL Eczacı Odası Başkanı Semih Güngör ve beraberindeki eczacılar, 14 Mayıs Eczacılık Günü dolayısıyla Tünel’den Taksim’e yürüdü. Beyaz önlük giyerek Tünel’de bir araya gelen eczacılar, ‘’14 Mayıs Eczacılık Günü’’ ve ‘’Eczacılar sahipsiz değildir, geleceğimizi kararttırmayacağız’’ yazılı pankartlar açtı.
Ellerinde bulunan dövizlerle Taksim Meydanı’na doğru yürüyüşe geçen grup, zaman zaman alkışlar eşliğinde çeşitli sloganlar atarak vatandaşlara broşürler de dağıttı. Bu arada, İstiklal Caddesi’ndeki eczanelerin de büyük siyah afişler asarak, İstanbul Eczacılar Odası’nın vitrin karartma eylemine destek verdikleri görüldü. Taksim Meydanı’na ulaşan grup adına bir basın açıklaması yapan İstanbul Eczacı Odası Başkanı Semih Güngör, ‘’Hükümetin ve sermaye gruplarının gündeme getireceği olumsuz düzenlemelere karşı eczacıların mesleklerine ve ilaca sahip çıkacağını’’ ifade etti.
|
/ İstanbul
15.05.2008
|
|
|
CHP’nin ATV-Sabah satışı gensorusu Meclis’e sunuldu |
CHP, ATV-Sabah’ın, Çalık Grubuna satışında, ‘’İstenilen sonuçları almak için ihale öncesi ve sonrası olaya müdahil olduğu, yetkisini bir grubun avantajı için kötüye kullandığı’’ gerekçesiyle, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında gensoru önergesi verdi.
CHP Grup Başkanvekilleri Hakkı Süha Okay, Kemal Kılıçdaroğlu ve Kemal Anadol imzasıyla TBMM Başkanlığına sunulan gensoru önergesinde, TMSF tarafından el konularak hisseleri devralınan ATV ile Sabah’ın, Çalık Grubuna bağlı Turkuvaz Radyo Televizyon Gazetecilik ve Yayıncılık A.Ş’ye satılmasında; Çalık Grubunun ihaleye tek başına girmesi, yabancı ortak bulması ve ihale bedelinin büyük bir bölümünün kamu bankalarının açtığı kredilerle ödemesinin sağlandığı ileri sürüldü. Halkbank ve Vakıfbank’ın, krediyi hangi şartlarla verdiklerini açıklamamasının, kamu bankaları aracılığıyla, ‘’Yeni bir hortumlama sürecinin yaşandığını’’ gösterdiği savunuldu.
|
/ Ankara
15.05.2008
|
|
|
BM dünyada 2 milyar ağaç dikmiş |
BM’nin, küresel ısınmayla mücadele amacıyla dünyada 2 milyardan fazla ağaç diktiği bildirildi.
BM Çevre Programı tarafından Nairobi’de (Kenya) yapılan açıklamaya göre, ağaçlandırma programı 2006 yılında başlatıldı ve başlangıçta öngörülenden iki kat fazla ağaç dikildi. Buna göre, en fazla ağaç Etiyopya’da dikildi. 700 milyon ağacın dikildiği bu ülkeyi 400 milyonla Türkiye, 250 milyonla Meksika, 100 milyonla Kenya izliyor. BM, şimdi de 2009 sonuna kadar 7 milyar fidan dikmeyi tasarlıyor ve bunun ulaşılabilir bir sayı olduğunu düşünüyor.
|
/ İstanbul
15.05.2008
|
|
|
Microsoft’tan sanal teleskop hizmeti |
Microsoft’un yeni hizmetiyle, kıvrım kıvrım galaksiler, egzotik nebulalar ve patlayan yıldızlar, amatör gökbilimciler için sadece bir tık ötede.
Dünyanın bir numaralı yazılım firmasının yeni başlattığı “WorldWide Telescope” programı, Dünya’daki ve uzaydaki teleskoplarla elde edilen en iyi görüntülerden bir bölümünü, ücretsiz olarak meraklıların hizmetine sunuyor. Uzaydaki Hubble ve Spitzer teleskoplarıyla Chandra X ışını gözlemevinden görüntülerin derlendiği yazılımı bilgisayarlarına indiren kullanıcılar, gece gökyüzünde gezegenleri arayıp, “zum” (yakınlaştırma) yapabilecekler. Ücretsiz yazılımı indirmek için “http://www.worldwidetelescope.org” adresine girmek yeterli.
|
Haber Merkezi
/ İstanbul
15.05.2008
|
|
|
Fındık kalbi koruyor |
Haftada bir kez fındık tüketenlerin kalp damar hastalığına yakalanma riskinin yüzde 8.3, haftada 4 gün tüketenlerin ise yüzde 35-40 oranında azaldığı belirtildi.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Biyokimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asım Örem, uzun zamandır fındık üzerinde çalışmalar yaptıklarını ve bu çalışmalar sonucunda birçok bilimsel veri elde ettiklerini söyledi. Prof. Dr. Örem, fındık ya da genellik bu ürünün yerine yenilen ceviz, badem ve fıstığın, tüketim şekli kadar tüketilecek miktarın da önemli olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: ‘’Bu ürünler, aparatif olarak, öğle ve akşam yemeklerinden 1.5-2 saat önce alınmalı ve akşam yemeklerinden sonra mümkünse alınmamalı. Günlük tüketilecek miktar ise yaklaşık 40-50 gram olmalı. Aşırı tüketim, 100 gramın üzeri, kilo aldırabilir. Fındık ve benzeri ürünleri tüketmek sağlıklı beslenmede bir hayat tarzı olmalı.’’ Prof. Dr. Örem, bu ürünlerde kalbi koruyucu moleküller bulunduğunu belirterek, kolesterolü düşürücü etkilerinin de olduğunu ifade etti.
|
/ Trabzon
15.05.2008
|
|
|
Kutlu Doğum Haftası Pdf
|
|
|
|
|
|