|
|
|
Erdoğan: Akla ziyan hezeyan |
AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, son günlerde Avrupa Birliği’ne yapılan itirazın, Türkiye’nin haysiyetini, itibarını korumaya dönük olmadığını belirterek, ‘’Bu itiraz, laikliği korumaya dönük bir itiraz da değildir. Çünkü, AB’nin laiklik karşıtı olduğunu söylemek akla ziyan bir hezeyandır. Zira demokratik olmadan, evrensel değerleri özümsemeden saygın olamayacağımızı bilmeliyiz’’ dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, gündemdeki konulara değindi. Erdoğan, kendilerinin standartları geliştirmeye, yükseltmeye çalışırken, birilerinin düşük standartlarla hareket etmeye çalıştığını söyledi.
Başbakan Erdoğan, muhalefete yönelik olarak şunları söyledi: ‘’Sizin bu muhalefet tarzınız, demokrasi anlayışınız, siyaset şekliniz Avrupa’da kendisine yer bulamayacağı gibi, çağdaş dünyada karşılık bulamaz. Artık bu durumu görmeniz lazım. Siz bu siyaset tarzıyla, demokrasi anlayışıyla AB’ye de üye olamazsınız, Avrupa standartlarına uyum sağlayamazsınız ve çağdışı olarak yola devam edersiniz, durumunuz budur. Türkiye eğer AB’ye üye olacaksa, önce bu demode olmuş muhalefet anlayışını gözden geçirmelidir.’’
Son günlerde özellikle AB’ye yapılan itirazın, Türkiye’nin haysiyetini, itibarını korumaya dönük bir itiraz olmadığını vurgulayan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: ‘’Bu itiraz, laikliği korumaya dönük bir itiraz da değildir. Çünkü, AB’nin laiklik karşıtı olduğunu söylemek, akla ziyan bir hezeyandır. AB, zaten demokratik laik değerlerin kurumsallaşması demektir. Biz bu değerleri savunduğumuz için Cumhuriyetimizin temel yönelişi olarak AB’ye tam üyelik yolunda kararlılıkla ilerliyoruz. ‘Türkiye’nin ait olduğu değerler dünyası burasıdır’ diyoruz. Dolayısıyla açıktır ki buradaki itiraz, kendini yenileyememiş bir parti siyasetinin düştüğü çelişkileri örtbas etmeye yöneliktir. Başka bir şey değil.‘’
Türkiye’nin saygınlığını korumayı dert edinenlerin asıl yapması gereken şeyin, demokrasiyi müdafaa etmek olduğunu anlatan Erdoğan, ‘’Zira demokratik olmadan, evrensel değerleri özümsemeden saygın olamayacağımızı bilmeliyiz’’ dedi. Erdoğan, demokrasinin evrensel standartlarını Türkiye’ye ve Türk milletine layık görmeyenlerin, Türkiye’nin saygınlığını koruyamayacağını, bilakis zedeleyeceğini söyledi. Erdoğan, ‘’Onun için ana muhalefete diyorum ki gelin mugalatayı bırakın; bu kafa karışıklığından kurtulun, zihinleri bulandırmaktan vazgeçin. Türkiye’yi her alanda daha da ileri götürecek bir siyasi rekabet içinde ülkemizin, insanlarımızın geleceğine birlikte katkı yapalım. Yoksa, bu boş tartışmalarla Türkiye’ye zaman kaybettirmekten başka hiçbir şey elde edemeyeceğimiz açıktır. Bunu da böyle bilin’’ diye konuştu.
|
/ Ankara
14.05.2008
|
|
|
EN AZ YÜZDE 7 BÜYÜME |
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yüzde 7'nin altında kalacak bir büyümenin Türkiye için başarısızlık olduğunu belirterek, "2007-2008'de maalesef bütün Anadolu SOS veriyor, alarm veriyor" uyarısında bulundu. TOBB Başkanı, cârî açık ve bütçe açığına dikkat edilmesi gerektiğini ifade etti.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “2007-2008’de maalesef bütün Anadolu SOS veriyor, alarm veriyor” dedi. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneğini (MÜSİAD) ziyaretinde MÜSİAD üyelerine bir sunum yapan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin 1800’lerin başındaki sanayi devrimi sırasında yaşanan birinci küreselleşme dönemini yakalayamadığını, 1990’larda başlayan ikinci küreselleşme döneminde de ancak 2001 sonrasında bir büyüme sürecine girdiğini belirterek, “İnsanın sağlıklı olup olmadığını tansiyonuna, nabzına, şekerine bakarak ölçerler. Büyüme de ekonominin nabzı, tansiyonu, şekeridir. Ekonomi büyüyorsa işimiz iyi, sen ne kadar söylersen söyle, büyüme aşağıdaysa işler iyi değil demektir” şeklinde konuştu.
Siyasetin ön plana çıktığı ve ekonominin ikinci, üçüncü plana atıldığı dönemlerde büyümede sorunlar yaşandığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “2007 yılında maalesef bize selâm veren yoktu” dedi. Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin ortalama yüzde 7 büyümeyi muhafaza etmesi durumunda kişi başına düşen millî gelirde 2019 yılında AB ortalamasının yarısını yakalayacağını, 2033’te de eşit seviyeye ulaşacağını ancak yüzde 4,5’luk ortalamayla devam edilirse, 2050 yılında AB ortalamasının ancak yarısına ulaşılacağını aktardı. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Türkiye yüzde 7’lik büyümenin altında büyümeyi kabul edemez ve yüzde 7 altındaki büyüme de başarısızlıktır. Bunun için de siyasi ve ekonomik istikrara ihtiyaç var. 2007-2008’de maalesef bütün Anadolu S.O.S veriyor, alarm veriyor’’ şeklinde konuştu. Bu yılın ilk çeyreğinde beyaz eşya satışlarında yüzde 30’luk azalma gerçekleştiğini, inşaat alanında yapı ruhsatı alınan yüz ölçümünün 2007 yılında sadece yüzde 1 arttığını dile getiren Hisarcıklıoğlu, inşaat sektöründe demire ve çimentoya gelen artışlarla birlikte alarm zillerinin çaldığını, sektörün batma noktasına geldiğini ve iç piyasadaki durumun hızla ele alınması gerektiğini kaydetti. Bu yılın ilk çeyreğinde protesto edilen senet tutarının da yüzde 17 artış gösterdiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, “Bu rakamlar da bize gösteriyor ki, iç piyasa, Anadolu alarm veriyor” dedi.
“ZENGİNLEŞMEK İÇİN
DEMOKRASİYE 4 ELLE SARILMALIYIZ’’
Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin sanayi stratejisine ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, sanayicinin taşeron noktasına geldiğini, 100 dolarlık ihracat yapabilmek için 70 dolarlık ithalat yapmak mecburiyetinde kalındığını kaydetti. İthal edilen kısmın içeride üretilmesi durumunda cari açığın azalacağını söyleyen Hisarcıklıoğlu, “Bu küresel dünyada kaybetmek istemiyorsak, küresel oyuncu olmamız lâzım. Bunun için de yeni bir gündeme ihtiyacımız var” diyerek, yeni anayasa, yargı reformu, kamu yönetimi reformu, malî disiplinin sürdürülmesi, reel sektörün güçlendirilmesi gibi ihtiyaçlara dikkat çekti. Hisarcıklıoğlu, demokrasiyle zenginlik arasında çok yakın bir ilişki bulunduğunu ifade ederek, “Eğer zenginleşmek istiyorsak, demokrasiye dört elle sarılıyor olmamız lâzım” dedi.
“CARİ AÇIK VE BÜTÇE
AÇIĞINA DİKKAT ETMELİYİZ”
Önümüzdeki dönemde cari açık ve bütçe açığına dikkat edilmesi gerektiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, “2008’de (cari açık) yaklaşık 45 milyar dolara gelecek. Bütün krizlerin çıktığı yerde bu olmuş. Cari açık finanse edilemediği gün, kriz olmuş. Bu yıl krize girmemek için 45 milyar dolar bulmamız lâzım. Çok şükür bu bulunuyor şimdi. Ama yarın uluslar arası konjonktür ve içerideki konjonktür karşılıklı olarak bunu tetikleyebilir. O zaman Türkiye krize girer...” görüşünü aktardı.
“Devlet ne kadar az harcarsa o kadar az enflasyon ve o kadar hızlı büyüme oluyor. Devlet harcadıkça bizden alınan vergi artıyor. Ne olur devletimize harcattırmayalım. Belki kısa günde rahatlık hissediliyor ama (sadece) kısa günde...” diyen Hisarcıklıoğlu, bürokratlardan, siyasetçiden para pul istemediklerini sadece sanayicinin önündeki engelleri kaldırmalarını istediklerini dile getirdi.
MÜSİAD Başkanı Ömer Cihad Vardan ise, hükümetten halkı ve işletmeleri rahatlatacak yeni bir kalkınma programına geçmesini ve alternatif araçlarla piyasaya ivme kazandırmasını beklediklerini belirtti.
|
Ümit KIZILTEPE
/ İSTANBUL
14.05.2008
|
|
|
Bahçeli: Tuzak iddiası paranoya |
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yargı süreci sonunda AKP’nin kapatılmaması yönünde bir kararın çıkması halinde bundan memnuniyet duyacaklarını ancak hiç bir siyasetçinin, siyasi partinin vazgeçilmez ve alternatifsiz olmadığını söyledi.
Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, önümüzde günlerde Türkiye’yi çok zor ve sıcak günlerin beklediğini, belirsizliğin giderek yoğunlaştığını ifade etti. Hükümet tarafından yargının kuşatma altına aldığını savunan Bahçeli, AKP’nin, iç ve dış destekçilerinin de yargıyı baskı altına almak ve korku salmak için topyekun bir psikolojik savaş başlattığını iddia etti. Bahçeli, ‘’Bu amaçla tedavüle çıkarılan; ‘AKP’nin alternatifi yoktur,Türkiye’nin bütünlüğünü temsil eden AKP kapatılırsa Türkiye bölünür, AB süreci biter, Türkiye dünyadan kopar ve ekonomi çöker’ gibi iddialarla Türk adaletini baskı altına alarak yönlendirmek için AKP’nin başvurduğu tehdit ve yıldırma araçları olmuştur. Ancak, AKP yöneticileri çok iyi bilmelidir ki bu yöndeki çabalar, sonuç vermeyecek beyhude gayretler olarak kalmaya mahkumdur’’ dedi. Siyasetçilerin her şart altında hesaplarını verebilmeleri gerektiğini bunun, demokrasinin vazgeçilmez bir ön şartı olduğuna dikkati çeken Bahçeli, şöyle devam etti:’’Yargı süreci sonunda AKP’nin kapatılmaması yönünde bir karar çıkarsa, MHP, demokrasi ve rejimin geleceği açısından bundan sadece memnuniyet duyacaktır. Ancak, unutulmamalıdır ki hiçbir siyasetçi ve siyasi parti vazgeçilmez ve alternatifsiz değildir. Hiç temenni etmemekle birlikte, AKP’nin kapatılması halinde bu durum dünyanın sonu olmayacaktır. Türk demokrasisi, bazı eksiklik ve sorunlarına rağmen, siyasi krizleri aşma olgunluğuna, iradesine ve kapasitesine sahiptir. TBMM, görevinin başındadır. Bu bakımdan Türk milleti bu konuda müsterih olmalıdır.
|
/ Ankara
14.05.2008
|
|
|
Kraliçeye Kur’ân hediye edilecek |
Bursa’da, İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth ve eşi Edinburg Dükü Prens Philip’in yarın ziyaret edeceği mekânlardaki hazırlıklar son aşamasına geldi.
Alınan bilgiye göre, Ankara’dan öğle saatlerinde uçakla Yenişehir Havaalanına gelecek olan Kraliçe Elizabeth ve eşi, 1491 yılında yaptırılan şehir merkezindeki tarihî Koza Han’a geçecek. Koza Han’a gelişlerinde mehter takımının konseriyle karşılanacak olan kraliçe ve eşi, burada iki iş yerini ziyaret ederek, alış veriş yapacak, bir ebru gösterisini izleyecek. Kraliçe ve eşi, 75’i İngiltere’nin Ankara Büyükelçiliğince belirlenen 315 davetlinin katılımıyla onurlarına verilecek yemeğe katıldıktan sonra, Ankara Olgunlaşma Enstitüsü tarafından hazırlanan defileyi izleyecek. Bursa’nın en önemli tarihî mekânlarının başında gelen Koza Han’da, Kraliçe 2. Elizabeth ve eşi Prens Philip’in ziyareti öncesi hazırlıklar önemli ölçüde tamamlanırken, handa faaliyet gösteren esnaf da heyecanlı bir bekleyiş içine girdi. Koza Han Derneği Başkanı Hasan Tunçman, kraliçe ve eşini ağırlayacak olmaktan onur duyduklarını belirterek, ‘’Koza Han yönetimi ve işletmecileri olarak bu ziyarete hazırız’’ dedi. Bu arada, merkez Osmangazi İlçe Belediyesinin, tarihî yapının bütün detaylarını içeren bir kitap hazırladığı ve ziyareti sırasında İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth’e takdim edeceği öğrenildi. Kraliçe ve eşi, Koza Han ziyaretinin ardından bir Karagöz gösterisini izlemek üzere Büyükşehir Belediyesi yakınlarındaki san'at galerisine geçecek. Kraliçe, daha sonra TOBB tarafından restore edilen Yeşil Türbe ile Yeşil Camii’ni ziyaret edecek. Camide Kur’ân dinleyecek ve kendisine İngilizce bir Kur’ân-ı Kerim hediye edilecek olan kraliçeye, Yeşil Türbe’de de yapının tarihçesi ve restorasyon çalışmaları hakkında bilgi verilecek. Kraliçeye, cami yakınlarında bir kafeteryada da panoramik Bursa manzarası eşliğinde İznik çiniciliği tanıtılacak. Kraliçenin gelişi öncesi Yeşil Türbe ve Yeşil Cami’nin bulunduğu bölgede belediye ekiplerince yürütülen hazırlıklar, son aşamaya geldi. Türbe ve caminin arasındaki parke taş döşeli araç trafiğine kapalı yolda bulunan çöp kovaları tarihî ziyaret öncesi yenileriyle değişti-rilirken, bozulan çim alanlar onarıldı, hem yolda hem de caminin avlusundaki banklar boyanarak, daha güzel bir görünüme kavuşturuldu. Öte yandan, Karagöz göste-risinden sonra Kraliçe 2. Elizabeth’den ayrılacak olan Edinburg Dükü Prens Philip, Fiat-Tofaş’a gidecek. Prens Philip’e, fabrika gezisi sırasında Fiat-Tofaş yöneticileri tarafından bilgi verilecek.
|
/ Bursa
14.05.2008
|
|
|
Hukuk ve demokrasiden yanayız |
Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Marc Pierini, AKP’nin kapatılmasına ilişkin davayla ilgili olarak ‘’Davayı yakından izliyoruz, dava sürerken birşey söylemek istemiyoruz. Mahkeme sonuçlandıktan sonra görüşümüzü açıklayacağız’’ dedi.
Marc Pierini, Şehidiye Camii ve Medresesi’nin terasında düzenlenen basın toplantısında, gezilerinin son derece yararlı geçtiğini ve ilerleme raporuna olumlu yönde yansıyacağını söyledi. Bir gazetecinin, ‘’AB ülkeleri terör örgütü PKK’ya destek veriyor mu? Bu destek ne zaman kesilecek?’’ sorusuna Pierini, AB ülkelerinin 2002 yılında PKK’yı terör örgütü listesine aldıklarını söyledi. AB’nin, her türlü şiddet ve terörün karşısında olduğunu ifade eden Pierini, ‘’Siz galiba karıştırdınız. AB, her türlü teröre ve şiddete karşıdır. AB, barış ve istikrar girişimidir. Üyelerimizin ve aday ülkelerin barış, huzur ve istikrarı AB’nin yararınadır. Türkiye’de barış, huzur ve istikrar bizim de çıkarımızadır. Güçlü ve barışık bir ülkenin topluluğa kazandırılması temel hedefimizdir’’ dedi. Bir soru üzerine sorusu üzerine Pierini, AB’nin, hukukun üstünlüğünden ve demokrasiden yana olduğunu kaydetti.
|
/ Mardin
14.05.2008
|
|
|
Doğuda kış ve kar |
KARS, Ardahan ve Erzurum’a gece kar yağdı. Meteoroloji Bölge Müdürlüğü’nden alınan bilgiye göre, bölgede gecenin en düşük hava sıcaklığı sıfırın altında 1 dereceyle Kars ve Ardahan’da yaşandı.
Hava sıcaklığı Erzurum’da 1, Erzincan’da 4, Iğdır’da 8 derece olarak kaydedildi. Kar kalınlığının Kars’ta 6, Ardahan’da da 2 santimetreye ulaştığı belirtildi. Bölge yarından itibaren yeni bir yağışlı hava kütlesi altına girecek.
|
/ Kars-Erzurum
14.05.2008
|
|
|
Organ bağışı umut oluyor |
SAĞLIK Bakanlığı Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Sistemi kayıtlarından alınan bilgiye göre, 2007 Aralık ayı sonuna kadar, Bölge ve Ulusal Koordinasyon Merkezlerine beyin ölümü bildirilen 563 kişiden 319’unun organları, ailelerinin organ bağışına izin vermemesi sebebiyle kullanılamadı.
Ailelerin organ bağışına izin verdiği 244 kişiden 21’inin organları kullanıma uygun bulunmazken, donörlerden 223’ünün organları nakil için sırada bekleyen hastalara nakledildi. Yapılan ameliyatlarda, toplam 64 kalp, 1 akciğer, 1 akciğer ve kalp birlikte, 20 kalp kapakçığı, 198 karaciğer, 14 pankreas, 399 böbrek, 2 ince bağırsak ve 97 kornea nakli yapıldı. Bölge ve ulusal koordinasyon merkezlerine yapılan bildirimlere göre, Ocak ayında 37, Şubatta 51, Martta 52, Nisanda 65, Mayısta 53, Haziranda 41, Temmuzda 39, Ağustosta 41, Eylülde 47, Ekimde 42, Kasımda 55 ve Aralıkta 40 olmak üzere toplam 563 beyin ölümü gerçekleşti. Bu kişilerin ailelerinden 244’ü organ bağışına ‘’evet’’ derken 319’u ‘’hayır’’ dedi. Organ bağış oranlarının ise 2003 yılından bu yana artan bir seviyede devam ettiği belirtildi. Türkiye genelinde nakil merkezi dışında donör çıkaran hastaneler arasında birinci sırayı alan Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Metin Doğan, yaptığı açıklamada, ‘’Aile, hastasına gerekli her türlü müdahalenin yapıldığından emin olmalı. Uzmanlar, aileyi incitmeden ikna etmeye çalışmalı’’ diye konuştu.
DİNEN BİR SAKINCASI YOK
Organ bağışının dinimizce herhangi bir sakıncası olmadığı belirtiliyor. Organ bağışı konusunda ilahiyatçı yazarımız Süleyman Kösmene Fıkıh Günlüğü köşesinde kendisine yöneltilen bir soruya şöyle cevap vermişti: “Organ veya kan bağışına imkân vermeyen herhangi bir âyet veya hadîs mevcut değildir. Bilâkis, Kur’ân’a göre bir hayat kurtarmak, bütün insanların hayatını kurtarmakla eşdeğerdir. Binâenaleyh tıbbî ve sıhhî bir ihtiyaç olduğu takdirde, bağışlayan kişi için hayatî tehlike oluşturmamak kaydı ile organ veya kan bağışı yapmakta bir sakınca yoktur.”
|
14.05.2008
|
|
|
Mahalle olacak belediyelerin derdi büyüyecek |
Ankara’nIn Gölbaşı ilçesine bağlı Selametli beldesinin Belediye Başkanı Adem Küçük, yeni yasayla mahalle statüsüne gireceklerini belirterek, bu durumda belde halkının yaşadığı sorunların artacağını savundu.
Ankara’ya 60 kilometre mesafedeki beldenin su, kanalizasyon ve yol sorunu bulunduğunu belirten Belediye Başkanı Küçük, zaman zaman da elektrik ve telefon hatlarında sıkıntılar yaşandığını belirtti. Küçük, beldenin kanalizasyon ihalesinin Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yapıldığını belirterek, şunları söyledi: ‘’Kanalizasyon sorunumuz var. Ankara Büyükşehir Belediyesi ihalesini yaptı. Su patladığı zaman ASKİ geç geliyor. Geçen gün Mahmatlıbahçe de su pompasında arıza yaşandı, 10 gün sonra geldiler. Şimdilik ulaşımda sorunumuz yok ancak bunu da kendimiz çözüyoruz. Ancak mahalle olduğumuz takdirde sorun olacağını düşünüyoruz.’’
|
/ Ankara
14.05.2008
|
|
|
Turizm şehirlerinde inşaat yasağı başlıyor |
TURİZM şehirlerinde uygulanan inşaat yasağı yarın başlıyor. Turizm hareketlerinin yoğun olduğu yerleşim alanları ile turistik yörelerde sürdürülen inşaat faaliyetleri, ses, görüntü ve çevre kirliliğine sebep olduğu için 31 Ekim’e kadar yasaklanıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın başlattığı yasağı denetleyen belediyelerin, yasağa uymayanlara para cezası vermenin yanı sıra inşaata mühür vurma yetkisi de bulunuyor. Alanya Kaymakamı Hulusi Doğan, ilgililere çağrıda bulunarak inşaat yasağına hazır olmalarını istedi. Turizm şehrinde yaşayan herkesin inşaat yasağına uyması gerektiğini hatırlatan Doğan, inşaat yasağına ilişkin genelgenin imzaya açıldığını kaydetti. Doğan, inşaat faaliyetlerinin turizme zarar vermemesi için böyle bir karar alındığına işaret etti.
|
/ Antalya
14.05.2008
|
|
|
Vahşi madenciliğe ‘hayır’ |
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, madenlerin çıkarılmasına karşı olmadıklarını ancak rehabilitasyon planlarının hazırlanmasını ve hassas alanlarda madencilik yapılmamasını istediklerini söyledi.
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Yüksel İnşaat Avizeli Salonda düzenlenen, ‘’Çevre ve Orman Bakanlığı Stratejik Planlama Çalıştayı’’na katıldı. Çalıştay çıkışında gazetecilerin sorularını cevaplayan Eroğlu, bir gazetecinin, ‘’Çevreci madenciliğe ‘evet’ demiştiniz. İstanbul’daki madenciler de toplantı yapıyorlar’’ sözleri üzerine, ‘’Çok açık söylüyorum, tabiatı tahrip ederek o şekilde bırakmaya karşıyız. Zaten, 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren genelge yayınladık’’ dedi. Madenlerin çıkarılmasına karşı olmadıklarını ancak rehabilitasyon planlarının hazırlanması ve hassas alanlarda madencilik yapılmamasını istediklerini belirten Eroğlu, şunları kaydetti: ‘’İstanbul’da Kemerburgaz gibi yerler hassas. Onlara izin verirken dikkat edeceğiz. Çevre düzeni planlarına uygun iş yapılmasını isteyeceğiz. Bu yıl başından itibaren mutlaka rehabilitasyon planlarını istiyoruz. Bu planlara göre arazinin ağaçlandırılıp tekrar eski haline getirilip getirilmediğini kontrol edeceğiz. Getirilmiyorsa kesinlikle ruhsatı iptal edeceğiz. Madenciler de benim başımın tacı ama vahşi madenciliğe ‘hayır’ diyoruz. Kesinlikle hiç kimse bunu kabul edemez. Güzelce çalışan, sağlıklı şekilde maden çıkarıp araziyi geri kazanan madenciler de bizim başımızın tacıdır. Madencilerle sürekli görüşüyoruz. Onlar da bunun farkında, ‘doğayı tahrip eden madencileri aramızdan temizleyeceğiz’ diye kendilerinin bu konuda sözü var.’’ Bakan Eroğlu, çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada, yatırımların, programsızlık ve stratejik plan hazırlanmaması sebebiyle hep sürüncemede kaldığını ifade etti.
Çalışmalara başlamadan önce ‘’7T’’ olarak ifade ettiği, ‘’tahayyül, tetkik, tahkik, takvim, tatbik, takip ve tekemmül’’ ilkelerinin uygulanması gerektiğini anlatan Eroğlu, ‘’Türkiye’de zamanın kıymeti bilinmiyor. Zamanı depolamamız mümkün değil. Stratejik planlama zamanın en iyi nasıl kullanılacağını belirttiler’’ dedi. Başarıya ulaşmak için mutlaka büyük düşünmek gerektiğini vurgulayan Eroğlu, ‘’Türkiye’nin havasından, suyundan, çevresinden ve ormanından sorumluyuz. Bize çok büyük vazifeler düşüyor. Hedef, vatandaşın memnuniyeti dikkate alınarak bizlere verilen kaynakların nasıl kullanılacağını belirlemek’’ diye konuştu.
|
/ Ankara
14.05.2008
|
|
|
Vahşi madenciliğe ‘hayır’ |
DİYARBAKIR'DA, DTP’nin gösterisinde elinde Kur’ân-ı Kerim ile açıklama yapan emekli imam Muhittin Eryılmaz hakkında, ‘’terör örgütünün propagandasını yapma’’ suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan duruşmada hazır bulunan tutuklu sanık Eryılmaz, faaliyette barış ve kardeşlik çağrısı yaptığını, terör örgütünün propagandasını yapmadığını iddia etti. Mahkeme heyeti verdiği kısa aradan sonra sanık Eryılmaz’a, ‘’terör örgüt propagandasını yapma’’ suçunu kapsayan Terörle Mücadele Yasası’nın 7. maddesi uyarınca 3 yıl hapis cezası verdi. Mahkeme heyeti, sanığın duruşmalardaki iyi halini göz önünde bulundurarak, cezayı 2 yıl 6 ay’a indirdi. Sanık Muhittin Eryılmaz, 25 Şubatta, DTP Diyarbakır milletvekilleri Selahattin Demirtaş, Aysel Tuğluk ve Gültan Kışanak ile Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’in de aralarında bulunduğu bir grup DTP’linin katıldığı gösteri sırasında elinde Kur’ân-ı Kerim ile açıklama yapmış, ardından yaptığı konuşma sebebiyle tutuklanmıştı.
|
/ Diyarbakır
14.05.2008
|
|
|
Erdoğan'ın tazminat dâvâsı reddedildi |
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın, grup toplantısında yaptığı konuşmada, ‘’kişilik haklarına saldırıda bulunduğu’’ iddiasıyla CHP Genel Başkanı Deniz Baykal aleyhine açtığı 40 bin YTL’lik manevî tazminat dâvâsı reddedildi.
Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesindeki dâvânın karar duruşmasına, Erdoğan’ın avukatı Muammer Cemaloğlu ile Baykal’ın avukatı Mutluhan Karagözoğlu katıldı. Avukat Cemaloğlu, daha önceki iddialarını tekrarlayarak dâvânın kabul edilmesini talep etti. Cemaloğlu, ‘’Emsal mahkeme kararları vardır. Dâvâmız sabit olmuştur. Dilekçemiz doğrultusunda karar verilsin’’ dedi. Avukat Karagözoğlu ise dâvânın reddine karar verilmesini istedi. Yargıç Ahmet Tevfik Erginbay, davanın reddedildiğini açıkladı. Başbakan Erdoğan’ın avukatlarınca açılan dâvânın dilekçesinde, Baykal’ın 22 Ocak 2008’de CHP Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, ‘’Erdoğan’ın şahsiyet haklarına tecavüz kastıyla fevkalâde ağır, katlanılması ve tahammülü gayri kabil hakaretlerde bulunduğu’’ iddia edilmişti. Dâvâ dilekçesinde, Baykal’ın, Erdoğan’ın ‘’kişiliğini hedef alan, onur ve saygınlığına saldırı oluşturan hakaretlerde bulunduğu’’ savunularak, yasal faiziyle 40 bin YTL manevî tazminat talep edilmişti.
|
/ Ankara
14.05.2008
|
|
|
3 yılda, 300 terörist ‘etkin pişman’ oldu |
IRAK'IN kuzeyindeki terör örgütü PKK kamplarından son 3 yıl içerisinde kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan 300 terörist, çıkarıldıkları mahkemelerde ‘’etkin pişmanlık’’ hükümlerinden yararlanıp serbest kaldı.
Alınan bilgiye göre, Irak’ın kuzeyinde bulunan terör örgütünün Kandil başta olmak üzere Zap, Hakurk, Hınere, Avaşin, Haftanin ve Metina kamplarından kaçan 300 terörist, ‘’Etkin Pişmanlık Yasası’’ndan faydalandı. Güvenlik güçlerine teslim olan ve herhangi bir suç kayıtları tesbit edilemeyen örgüt üyeleri, yargılandıkları dâvâlarda ‘’Herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeksizin terör örgütünden gönüllü ayrıldıkları’’ gerekçesiyle serbest bırakıldı. Diyarbakır, Şırnak, Siirt, Batman, Mardin, Bingöl ve Şanlıurfa’da güvenlik güçlerine teslim olan ve Diyarbakır’daki ağır ceza mahkemelerinde yargılanan terör örgütü üyeleri, duruşmalarda, terör örgütü hakkında önemli bilgiler verdiler.
|
/ Diyarbakır
14.05.2008
|
|
|
Sakarya Tıp Fakültesi bu yıl öğrenci alacak |
SAKARYA Üniversitesi (SAÜ) Tıp Fakültesine bu yıl öğrenci alınacağı bildirildi. SAÜ’den yapılan yazılı açıklamada, Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Genel Kurulu toplantısı sonucunda fakülteye 25 öğrenci alınmasına karar verildiği belirtildi.
Öğrencilerin, fiziki şartlar tamamlanıncaya kadar Kocaeli Tıp Fakültesinde öğrenimlerini sürdürmelerinin kararlaştırıldığı kaydedildi.
|
/ Sakarya
14.05.2008
|
|
|
DGS başvuruları başladı |
MESLEK yüksekokulları ile açıköğretim ön lisans programları mezunlarının lisans öğrenimlerine devam edebilmeler için katılmaları gereken Dikey Geçiş Sınavı’na (DGS), başvurular başladı.
Adaylar, başvuru merkezlerinden, 2008-DGS Kılavuzu ile Aday Bilgi Formu’ndan oluşan başvuru evrakını, 2 YTL karşılığında alabilecekler. Adaylar, 50 YTL sınav ücreti yatıracaklar. Başvuru süresi 21 Mayısta sona erecek. Sınav, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezince 13 Temmuzda yapılacak.
|
/ Ankara
14.05.2008
|
|
|
Kızılay’dan Çin’e yardım ekibi |
TÜRK Kızılayı, Çin’in Weichuan eyaletinde meydana gelen 7.8 şiddetindeki depremin ardından, Çin’e, 2 kişiden oluşan öncü afet müdahale ve lojistik ekibi gönderdi.
Türk Kızılayı Genel Müdürlüğünün yazılı açıklamasında, ilk etapta 500 bin ABD Doları bütçe ile bölgeye ulaşan ekibin yapacağı çalışmalar doğrultusunda geniş bir lojistik ekibin kurulması ve bütçenin arttırılmasının gündeme geleceği belirtildi.
|
/ Ankara
14.05.2008
|
|
|
Kutlu Doğum Haftası Pdf
|
|
|
|
|