Ekonomi

“Kuraklık yaşanan bölgeler ‘afet bölgesi’ ilân edilsin”

Şanliurfa Ticaret ve Sanayi Odası (ŞUTSO) Başkanı İsmail Demirkol, kuraklığın yöre ekonomisinin ‘’dibe vurmasına’’ sebep olacak sonuçlar doğurduğunu belirterek, ‘’Kuraklık yaşanan bölgeler ‘afet bölgesi’ ilân edilmelidir’’ dedi.

Demirkol, yaptığı yazılı açıklamada, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde etkili olan ‘’aşırı kuraklığın’’, çok ciddi sonuçlara yol açtığını ifade etti. Başta Şanlıurfa, Diyarbakır, Batman, Mardin ve Adıyaman illeri olmak üzere bölgenin tamamını etkileyen kuraklığın hububat ve bakliyat ekili arazilerin yaklaşık yüzde 90’ını yok ettiğini aktaran Demirkol, şunları kaydetti: ‘’Tarım il müdürlüklerine bağlı uzmanların iki hafta önce yaptıkları ilk tesbitlere göre, Şanlıurfa’da 3 milyon, Diyarbakır’da 3, Mardin ve Adıyaman’da 1,3’er milyon dekar alanda hasar oluşmuştur. Bu rakama Batman, Siirt, Şırnak ve Gaziantep de dahil edildiğinde ve aradan geçen iki hafta boyunca da yağış olmadığı gerçeği göz önünde bulundurulduğunda, bölge genelinde kuraklığın yok ettiği ekili alan miktarının 15 milyon dekar civarında olduğunu söyleyebiliriz.’’

Kuraklığın meraları da önemli ölçüde etkileyerek hayvancılık sektörüne de darbe vurduğunu kaydeden Demirkol şöyle devam etti; “Çiftçilerimiz otlatma imkânı bulamadıkları için hayvanlarını satmaya başlamışlardır. Bundan başka, kuraklığın sonuçlarından doğrudan doğruya etkilenecek olan bölge esnafı da bu krizin sonuçlarını özellikle Ağustos ve Eylül aylarında görmeye başlayacaktır. Dolayısıyla, yaşanan kuraklık, zaten pamuk ipliğine bağlı olan bölge ekonomisinin büsbütün dibe vurmasına neden olacak sonuçlar doğurmuştur. Yoksulluk ve belki de açlıkla karşı karşıya kalacak kırsal nüfusun batı illerine yeni bir göç dalgası başlatabileceğinden endişe etmekteyiz. Kuşkusuz böylesi bir gelişme beraberinde bedeli çok ağır ve çözülmesi uzun yıllar sürecek bir sosyal soruna da yol açacaktır.’’

BİR AN ÖNCE TEDBİR ALINSIN

Hükümetın konunun hassasiyetini göz önünde bulundurarak bir an önce gerekli tedbirleri alması gerektiği görüşünü dile getiren İsmail Demirkol, önerilerini de şöyle sıraladı:

‘’-Kuraklık yaşanan bölgeler ‘afet bölgesi’ ilân edilmelidir.

-Ziraat odalarımızın da içinde yer aldığı hasar tesbit komisyonları oluşturulmalıdır.

-Çiftçilerimizin zararları ürün bazında tesbit edilerek, tüm üreticilerimizin zararları en kısa zamanda karşılanmalıdır.

-2007 ve 2008 yılında kredi borcunu ödeyemeyen bütün üreticilerin kredi borçları faizsiz olarak ertelenmelidir.

-Çiftçilerimize ödenmesi gereken Doğrudan Gelir Desteğinin kalan kısmı hemen, Pamuk Destekleme Primi en kısa zamanda ödenmelidir.

-Kuraklık da dikkate alınarak elektrik sorunu çözülmelidir.

- Sulama sistemleriyle ilgili desteklerden bölge çiftçisinin etkin bir biçimde faydalanabilmesi için kolaylaştırıcı tedbirler alınmalıdır.’’

/ Şanlıurfa

14.05.2008

‘Demir fiyatındaki artış şehir cinayetlerine davetiye’

EGE-KOOP Genel Başkanı Hüseyin Aslan ‘’ Demir fiyatlarındaki artışlar yeni kent cinayetlerine davetiyedir’’ dedi.

Aslan yaptığı yazılı açıklamada inşaat sektörünün temel taşlarından biri olan demirdeki artışın sektörü zora soktuğunu kaydetti. Demir fiyatlarındaki artışın büyük şirketlerin demir stoklamasına dolayısıyla da fiyatların daha da yükselmesine sebeb olduğunu belirten Aslan, demirdeki fiyat artışının doğrudan inşaatın güvenilirliğini etkilediğini savunarak, şöyle devam etti: ‘’ Demirdeki artış birinci derecede deprem bölgesi konumundaki İzmir gibi bir şehirde, bir felâket. Mevcut fiyat artışları, müteahhide (demirden çal) demekten farksız. Ve bu dönemde yapılan pek çok inşaatın güvenilirliğini tartışmalı hale getirecek bir durum. Bu artışın önüne geçecek çözümler acilen merkezi yönetim tarafından geliştirilmelidir. Bu artışlar, yeni kent cinayetlerine davetiyedir.’’ Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, hükümetin kamuya iş yapan müteahhitler için Fiyat Farkı Kararnamesi hazırladığını belirterek, ‘’İnşaat girdi fiyatlarında son aylarda yaşanan artışların güç durumda bıraktığı kamuya iş yapan müteahhitler, kararnamenin çıkmasıyla az da olsa rahatlayacaklar’’ dedi.

/ İzmir / Ankara

14.05.2008

Dört aylık bütçe açığı, 5.4 milyar YTL

BÜTÇE açığı Nisan ayında yüzde 47.5 düşüşle 1.1 milyar YTL düzeyine geriledi.

Ocak-Nisan döneminde bütçe açığı 5.4 milyar YTL oldu. Maliye Bakanlığı, Nisan ayı ile Ocak-Nisan dönemi bütçe verilerini açıkladı. Buna göre, Ocak-Nisan döneminde bütçeden 70 milyar 200 milyon YTL harcama yapıldı. Bütçe gelirleri ise 64 milyar 751 milyon YTL oldu. Yılın ilk dört aylık döneminde bütçe açığı, yüzde 1.3 artışla 5 milyar 449 milyon YTL olarak gerçekleşti. Söz konusu dönemde faiz dışı fazla rakamı ise 12 milyar 467 milyon YTL oldu. Tarımsal ödemelerde yüzde 44.5’lik, belediyelere aktarılan paylarda da yüzde 16.8’lik artışlar oldu. Nisan ayında bütçe açığı yüzde 47.5 oranında azalarak 1 milyar 76 milyon YTL olarak gerçekleşti. Faiz dışı fazla ise geçen yılki rakamın yaklaşık üç katına çıkarak 3 milyar 90 milyon YTL olarak belirlendi.

14.05.2008

KEY’de ödeme takvimi belli oldu

KONUT Edindirme Yardımı (KEY) hesabının tasfiyesi kapsamında hak sahiplerine ödeme takvimi de belli oldu.

Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) Genel Müdürü Feyzullah Yetgin, hak sahibi listelerinin Mayıs ayı sonunda kendilerine iletilmesi halinde, 1 ay içinde ilan ve diğer işlemleri tamamlayarak, ‘Temmuz ayının ikinci yarısında’ ödemeleri gerçekleştirmeyi öngördüklerini bildirdi. Yetgin, ‘’Ödeme takviminin ilan edilmesinden sonra, vatandaşın en yakın Ziraat Bankası Şubesi’ne gitmesi yeterli olacak. Diğer teknik ayrıntılar çok önemli değil. TC vatandaşlık numaralarına göre ve bu numaraları yoksa sosyal güvenlik numaralarına göre ödeme yapılabilecek. Ödemelerin 10-15 günde tamamlanabileceğini düşünüyoruz’’ dedi. Hak sahibi sayısının 8,5 milyon civarında olmasının beklendiğini dile getiren Yetgin, 500 milyon YTL’si Hazine kaynaklarından, 1 milyar 786 milyon YTL’si de Emlak Konut GYO kaynaklarından olmak üzere toplam 2,3 milyar YTL ödeme yapacağız’’ dedi.

/ Ankara

14.05.2008

Türk çiftçisi, Dünya Çiftçiler Günü’nü kutlayamıyor

TÜRKİYE Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin, Türk çiftçisinin, içinde bulunduğu zor şartlar sebebiyle 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Gününü kutlayamadığını kaydetti.

Yaptığı yazılı açıklamada, Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonunun (IFAB) 1946 yılında kurulduğu gün olan 14 Mayıs’ın, bütün ülkelerde Dünya Çiftçiler Günü olarak kutlandığını hatırlatan Yetkin, açıklamasında şunları kaydetti: ‘’Türk çiftçisi, yıllardır ürününü maliyetine satmak zorunda kalırken, girdi fiyatlarına normal enflasyonun 3 katı fiyat ödemektedir. Türk çiftçisi dünyanın en pahalı gübresini, dünyanın en pahalı mazotunu kullanarak üretim yapmakta ve aynı girdileri dörtte bir fiyatına alan komşu ülkelerin çiftçileriyle rekabet etmeye çalışmaktadır. Türk çiftçisi, millî gelirin yaklaşık yüzde 10’unu sağlamaktadır ama bu gelirden aldığı destek yüzde 1’in bile altındadır. Türk çiftçisinin büyük bölümü, yoksulluk nedeniyle üretimi terk etmek zorunda kalan milyonlarca çiftçinin varlığına rağmen üretimi sürdürmek için en zor koşullara katlanmaktadır. Türk çiftçisi, tüm sektörler büyürken, yüzde 7,3 küçülen bir sektörü emeğiyle ayakta tutmakta olduğu halde, ‘asalak’ olarak nitelenip hakaret görmektedir.’’

/ Ankara

14.05.2008

Kısa vadeli dış borç 45 milyar doları aştı

KÜRESEL kriz şartlarında, Türkiye’nin kısa vadeli dış borcundaki büyüme sebebiyle karşı karşıya olduğu kur riski giderek artıyor.

Türkiye’nin büyük bölümü bankalar ve şirketler olmak üzere özel sektöre ait kısa vadeli dış borç stoku, Mart ayında 1 milyar 954 milyon dolar büyüyerek 45 milyar 431 milyon dolara ulaştı. Kısa vadeli dış borç stoku 2007 sonu itibariyle 41 milyar 783 milyon dolar düzeyinde bulunuyordu. Bu yılın ilk çeyreğinde söz konusu borç stoku 3 milyar 648 milyon dolar artış gösterdi. Söz konusu artışın büyük bölümü şirketler kesiminin borcundan kaynaklandı. Üç aylık dönemde şirketlerin kısa vadeli dış borcu 2 milyar 114 milyon dolar artarak 24 milyar 795 milyon, bankalara ait borç 1 milyar 459 milyon dolar artışla 18 milyar 279 milyon, Merkez Bankası’nın kısa vadeli dış borcu ise 75 milyon dolarlık bir artışla 2 milyar 357 milyon dolar oldu.

/ Ankara

14.05.2008

Merkez Bankası’ndan faiz arttırma sinyali

MERKEZ Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, olumsuz haberlere karşı daha duyarlı bir duruş sergileyeceklerini ve gerektiğinde ölçülü faiz artışlarına gidebileceklerini söyledi.

Merkez Bankası Başkanı Yılmaz’ın önceki gün Bakanlar Kurulu’na yaptığı ve Internet sitesinde yer alan sunumunda, “Enflasyonun tek haneli seviyelere inmesinde maliye politikalarının katkısı büyük olmuştur. Bundan sonra da fiyat istikrarına giden yolda maliye politikalarının desteği önemli olacaktır. Özellikle mevcut konjonktürde ekonomimizin dayanıklılığını koruması için malî disiplin ve yapısal reformların devamlılığı kritik önem taşımaktadır” dedi. “Mevcut veriler enflasyonda kademeli bir düşüş için, para politikasının sıkı duruşunun uzunca bir süre korunmasının söz konusu olabileceğine işaret etmektedir” diyen Yılmaz, Merkez Bankası’nın enflasyon beklentilerinde son dönemde gözlenen yükselişin genel fiyatlama davranışlarında bozulmaya yol açmasına izin vermeyeceğini vurguladı. Yılmaz, “Bu doğrultuda önümüzdeki dönemde olumsuz haberlere karşı olumlu haberlerden daha duyarlı bir duruş sergilenecek ve gerektiğinde ölçülü faiz artışlarına gidebilecektir” diye konuştu.

/ Ankara

14.05.2008