Eski Milletvekili Rasim Cinisli 28 Mayıs'ı anlattığı konferansında “27 Mayıs Cumhuriyet tarihimizin en talihsiz olayıdır. 27 Mayıs'ın altını üstünü anlamadan bugünü anlamak mümkün değildir. Özellikle politikacılar 27 Mayıs'ı anlamadan siyaset yapmasınlar” dedi. 27 Mayıs'ın ülkeye faturasının ağır olduğunu belirten Cinisli, “CENTO, Avrupa Ekonomik Topluluğu üyeliği, Kıbrıs'ta elde edilen başarılar bu darbe ile sıfırlandı” diye konuştu.
Eski Erzurum Milletvekili Râsim Cinisli, “27 Mayıs ile birlikte seçim sandığına ve hukuka olan güven yıkıldı. Demokrasinin beli kırıldı. 27 Mayıs’ta milletin arasına nifak sokuldu” dedi.
Eski Milletvekili Râsim Cinisli, Kubbealti Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı’nın “Kubbealti Sohbetleri” kapsamında vakıf merkezinde “27 Mayıs İhtilâli” başlıklı konferans verdi. Cinisli, “27 Mayıs Albaylar Cuntası” adına konuşan Alparslan Türkeş’in radyodaki, “Bu hareket hiçbir kişi ve zümreye karşı yapılmamıştır. Akan kardeş kanını durdurmak için yapılmıştır. En kısa zamanda seçimler yapılarak iktidar sivillere bırakılacaktır” şeklindeki konuşmasının Ankara’da kaldığını belirterek, Anadolu’daki Örfi idare Komutanlarının keyfi uygulamalarını örnekler vererek anlattı.
Örfi İdare Komutanlarının keyfi uygulamaları sebebiyle vatandaşlar arasındaki basit ihtilâfların, arazi anlaşmazlıklarının ve kız kaçırma gibi hadiselerin bile Demokrat Partililik suçlamasıyla ihbar konusu haline geldiğini belirten Rasim Cinisli, Örfi İdare Komutanlarının bu asılsız ihbarları sert muamelerle değerlendirdiğini kaydetti. Cinisli, “Bu dönemde bazı parti mensupları darbe ile iktidardan indirilen DP teşkilâtları önünde eğlenceler düzenledi. DP’liler ve bu partiye oy verenler rencide edildi. 27 Mayıs ile birlikte seçim sandığına ve hukuka olan güven yıkıldı. Demokrasinin beli kırıldı. 27 Mayıs’ta milletin arasına nifak sokuldu” diye konuştu.
Rasim Cinisli, 27 Mayıs’tan sonra liderler sultasının başladığını belirterek şunları kaydetti:
“27 Mayıs’a kadar partiler vardı. Bu partilerin liderleri vardı. Bu tarihten sonra liderler var ve bu liderlerin partileri var. Demokrasi halkın coşkusunun, toplum hayata katılmasını sağlar. Bugün ikisi de aynı dönemde bağımsızlığını kazanarak demokrasiyi benimseyen Hindistan ve Pakistan arasındaki gelişmişlik düzeyine bakıldığı zaman demokrasinin farkı ortaya çıkar. Hindistan demokrasiden hiç kopmadı. Pakistan’da ise demokrasi 6 defa kesintiye uğradı. Hindistan dünya ile rekabet eder düzeye gelirken Pakistan’ın gelişmişlik düzeyi ise ortada.”
27 MAYIS’I ANLAMADAN SİYASET
YAPMASINLAR
I. Dünya Savaşı’nı anlamadan, günüzümü anlamanın mümkün olmadığını ifade eden Rasim Cinisli şöyle devam etti:
“27 Mayıs Cumhuriyet tarihimizin en talihsiz olayıdır. 27 Mayıs’ın altını üstünü anlamadan bugünü anlamak mümkün değildir. Özellikle politikacılar 27 Mayıs’ı anlamadan Türkiye’de siyaset yapmasınlar. 27 Mayıs’ın devlete faturası ağır olmuştur. CENTO, Avrupa Ekonomik Topluluğu üyeliği, Kıbrıs’ta elde edilen başarılar bu darbe ile sıfırlandı. Yassıada Mahkemesinde devlet sırları ifşa edildi. Türkiye’nin İskenderun Limanı’ndan o dönemde Fransa’ya karşı bağımsızlık mücadelesi veren Cezayirli mücahitler ile Kıbrıslı mücahitlere gönderilen silâhlar DP’lilere verilmiş gibi gösterildi. Bütün zorlamalara ve hayatı pahasına Menderes bu devlet sırrını açığa vurmadı. Bugün devlet sırları orta yerde konuşuluyor. 1961 Temmuz ayında Anayasa yapıldı. Ekim ayında da seçimler yapıldı. Seçimleri DP’nin devamı olan partiler kazanınca iktidarı CHP’ye vermek için Yıldız Protokolü yapıldı.”
27 MAYIS’IN EN BÜYÜK KÖTÜLÜĞÜ TSK’YA
OLDU
1960 yIlInda Hukuk Fakültesi’nde öğrencisi olduğunu belirten Cinisli şöyle devam etti: “O dönemin hocaları siyasî parti lideri gibi beyanatlar veriyorlardı. 27 Mayıs ile ilgili değişik görüşler vardır. Bazıları ihtilâl, bazıları hükümet darbesi bazıları da fiilî durum olarak görür. Prof. Dr. Ali Fuat Başgil’e göre bu hadise bir hükümet darbesidir. Eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar’a göre ise bir ihtilâldir. Ancak ben Başgil’in görüşünü benimsiyorum. 27 Mayıs bir ihtilâl olsaydı sistemin değişmesi gerekirdi. Sistem değişmemiştir. 27 Mayıs’a Fransız ihtilâlinde olduğu gibi bir halk desteği de söz konusu değildir. 27 Mayıs bir cuntanın işidir. 27 Mayıs en büyük kötülüğü Türk Silahlı Kuvetleri’ne yapmıştır. Bu tarihten sonra yaşanan hadiselerle ordu siyasetin içine çekilmiştir. Darbe ile birlikte cuntacılar tarafından dönemin Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun tutuklanmış, 260 generalden 233’ü emekliye sevk edilmiş daha alt rütbedeki 5 bin subay da emekli edilmiştir. Yani bu darbe emir komuta içinde yapılmış bir darbe değildir. Cuntacıların üzerinde asker elbisesi vardı. Ama bu darbeyi ordu yapmadı. Turan Güneş’in ifadesiyle cunta başarılı olup, darbeyi ordunun geneline yaymayı başardı. 27 Mayıs’ın üniversite çevrelerinden, basından, yurt içi ve yurt dışından bağlantıları vardır. Bu bağlantılar anlaşılmadan 27 Mayıs’ın mahiyeti de anlaşılamaz.”
|