TÜRKİYE'DE, toplumda toptan bir Batı ya da Hıristiyan karşıtlığının değil, Batılı devletlerce yürütülen siyasete yönelik bir karşıtlığın söz konusu olduğu belirtildi.
Siyaset, Ekonomi, Toplum Araştırmaları (SETA) Vakfı Yayınları arasında çıkan “Aşk ile Nefret Arasında Türkiye’de Toplumun Batı Algısı” adlı kitabın tanıtımı, yazarları Doç Dr. Kudret Bülbül, Doç. Dr. Berat Özipek ve Dr. İbrahim Kalın’ın katılımlarıyla gerçekleştirildi. Kitapta, Türkiye’de Batı’ya yönelik yaygın olumsuz bakış açısının varlığını belirlemek, için yurdun değişik bölgelerinden on farklı ilde 90’ı aşkın kişiyle derinlemesine mülakat tekniğiyle yapılan araştırmaların neticesi yansıtılıyor. Çalışmanın amacı, “Batı’ya yönelik yapılan araştırmalara bir rakam veya oran olarak yansıyan ama nedenleri üzerinde durulmayan hoşnutsuzluk ve tepkinin kaynaklarına eğilmek; özellikle siyasal sonuçlarıyla ortaya çıkan tekinin bütün bir Batı’ya, Batı’nın kültürüne, yaşam biçimine ve özellikle ‘Batı’nın dini’ olarak Hıristiyanlığa yönelik olup olmadığını araştırmak” olarak özetlenirken, araştırmalar neticesinde katılımcıların büyük bölümünde Batı’ya, kültürüne ve dinine yönelik total bir karşıtlığa da rastlanmıyor. Ayrıca çalışma neticesinde “Müslüman-Hıristiyan çatışması” ve “Doğu-Batı karşıtlığı” gibi bir genellemenin Türkiye’de bulunmadığı belirtilerek, kitapta şu ifadeler yer alıyor: “Çalışma, Türkiye’de toplumda toptan bir Batı ya da Hıristiyan karşıtlığının değil, Batılı devletlerce yürütülen siyasete yönelik bir karşıtlığın söz konusu olduğunu ortaya koymaktadır. Türkiye’de toplumun Batı’ya dair tepkisinin, ağırlıklı olarak Batı’nın politikalarına yönelmiş olduğu bulgusu, çok vurgulanan ‘Müslüman-Hıristiyan çatışması’, ‘Doğu-Batı karşıtlığı’ ve ‘medeniyetler çatışması’ gibi bir zeminin Türkiye’de bulunmadığını göstermektedir.”
|