Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 08 Mayıs 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Haberler

 

Gül ve Erdoğan’a 1 Mayıs mektubu

Uluslararası emek örgütleri, 1 Mayıs’ta İstanbul’da yaşanan olaylar sebebiyle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a mektup gönderdi. 155 ülkede 168 milyon üyesi bulunan ITUC’un, Genel Sekreter Guy Ryder imzasıyla Başbakan Erdoğan’a gönderdiği mektupta, yaşanan olaylara tepki gösterilerek, gösterilerde polisin aşırı güç kullanmasının “esefle kınandığı” belirtildi

luslararası emek örgütleri, 1 Mayıs’ta İstanbul’da yaşanan olaylar nedeniyle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a mektup gönderdi. Alınan bilgiye göre, DİSK ve KESK, 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nda yapılmak istenen kutlama nedeniyle yaşanan olaylarla ilgili üyesi oldukları uluslararası emek örgütlerini bilgilendirdi. Bu amaçla, Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC), Avrupa Sendikal Konfederasyonu (ETUC) ve Uluslararası Çalışma Örgütü’ne (ILO) bilgi notları ve açıklamalar gönderildi.

Bunun üzerine, 155 ülkede 168 milyon üyesi bulunan ITUC’un, Genel Sekreter Guy Ryder imzasıyla Başbakan Erdoğan’a gönderdiği mektupta, yaşanan olaylara tepki gösterilerek, gösterilerde polisin aşırı güç kullanmasının ‘’esefle kınandığı’’ belirtildi.

Mektupta, ITUC üyesi 3 konfederasyonun Taksim Meydanı’nda yapmak istedikleri gösterinin yasakladığı ve sendikaların eylemlerini gerçekleştirdiği taktirde ‘’orantılı güç kullanılacağı söylenerek tehdit edildiği’’ öne sürüldü.

Sendikaların yürüyüşlerini başka şekilde gerçekleştireceklerini söylemeleri bile dikkate alınmadan polisler tarafından güç kullanıldığı dile getirilen mektupta, polisin müdahalesi sırasında DİSK Genel Merkezi’ne zarar verildiği, yaralananlar olduğu, bazı sendika üyelerinin gözaltına alındığı ifade edildi.

Görüntülerin, polisin aşırı davranıp davranmadığı konusunda çok az şüpheye yer bıraktığı görüşüne yer verilen mektupta, şunlar kaydedildi: ‘’Türkiye’deki üyelerimiz ve İstanbul Barosu’ndan gelen raporlar polisin göstericilere aşırı güç kullandığını söylüyor. İnsanların gösteri için toplanmasının bile kendi başına bir suç teşkil ettiğinin söylenerek ‘orantılı güç’ kullanılacağına dair tehditler bir yana, polisin göstericilere karşı kullandığı şiddet kesinlikle orantısız ve kabul edilemezdir. Bu nedenle, Türkiye’nin, altına imza attığı temel ILO sözleşmelerinde yer alan temel sendikal hakların ve örgütlenme özgürlüğü ilkelerinin gereklilerini garanti altına alması yönünde sizlere çağrıda bulunuyorum.’’

’’İNSAN HAKLARI AÇISINDAN

KABUL EDİLEMEZ’’

160 ülkeden 20 milyon üyesi bulunan Kamu Hizmetleri Enternasyonali (PSI) da 1 Mayıs’ta İstanbul’da yaşanan olaylarla ilgili Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan’a birer mektup gönderdi. Genel Sekreter Peter Waldoff imzasını taşıyan mektuplarda, yaşan olaylardan örnekler verilerek, ‘’Gerekçesiz ve orantısız olarak kullanılan bu gücün, vatandaşları durdurmak için denenmesi insan hakları açısından kesinlikle kabul edilemez. AB’ye girme amacında olan Türkiye, AB’nin öncelikli prensiplerini hâlâ hiçe saymakta ve kötü yolları denemektedir. Eğer Türkiye, AB ile birleşmeyi istiyorsa, örgütlenme özgürlüğü ve barışçı toplantı hakları da dahil olmak üzere demokrasi ve insan hakları yükümlülüğüne uygun davranmak zorundadır’’ denildi. Mektupta, 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanmak isteyenlere yönelik müdahaleler, ‘’temel insan haklarının ve sendikal hakların doğrudan ihlali’’ olarak nitelendirilerek, Hükümetin, ILO’nun sendika özgürlüğü ve örgütlenme ve toplu pazarlık konulu sözleşmelerine uygun davranması talep edildi.

Avrupa’daki 36 ülkeden yaklaşık 60 milyon üyesi bulunan Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC), konuyla ilgili yaptığı açıklamada, İstanbul’da 1 Mayıs’ta yaşanan olayları, sendikacıların gözaltına alınmasını ve yaralanmasını kınadı. Açıklamada, ‘’Hükümetin bir kez daha sosyal ve sendikal hakları içeren temel hakları korumak ve kabullenmek konusunda başarısız olduğu, Avrupa Komisyonu’na ve Hükümete sendikal haklara saygı gösterilmesi konusunda yapılan baskıların süreceği’’ belirtildi.

Uluslararası Sendikalar Ağı Küresel Birliği (UNI Global Union), Uluslararası Kimya, Enerji, Maden ve Genel Hizmet Sendikaları Federasyonu (ICEM), Uluslararası Metal İşçileri Federasyonu (IMF) da yaptıkları açıklamalarla Türk-İş, DİSK ve KESK’e destek vererek, 1 Mayıs’taki polis müdahalesine tepki gösterildi.

/ Ankara

08.05.2008


 

Güvenli sürüş, alkolsüz sürücü!

Volvo Car Türkiye’nin güvenli sürüş konusunda gençleri bilinçlendirmek üzere bu yıl 3’üncüsünü gerçekleştirdiği ‘’Güvenli Sürüş Alkolsüz Sürücü Projesi’’nin son ayağı Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi.

Etkinlikte özel olarak ABD’den getirtilen gözlükler ve Volvo simülatör aracı ile alkolün insan üzerindeki etkileri sanal ortamda test edildi. Yapılan sunumlar ile üniversite öğrencilerini alkollü araç kullanmamaları konusunda bilinçlendirmeyi amaçlayan etkinlik kapsamında gençlere, özel gözlüklerin yardımıyla alkol alan kişinin görüş, algı ve reflekslerinin nasıl zayıfladığı ve alkollüyken otomobil kullanmanın yol açtığı tehlikeler uygulamalı olarak anlatıldı.

08.05.2008


 

Suriye’ye gitmenin tam zamanı

Son 5 yıldır Türkiye-Suriye ilişkilerinin düzelmesiyle ülkeler arası turizmde de artış meydana geldi. Suriye, Türkiye’den son 5 yılda 400 bin civarında turist çekti.

Türkiye’den 3 günlük paket turlarla Suriye’ye giden vatandaşlarımız Kilis Öncüpınar sınır kapısından Suriye’ye geçiş yapıyorlar ve sabah namazına Humus Şehrinde İslâm Devleti komutanlarından Halid bin Velid’in türbesinin de bulunduğu Halid bin Velid Camiine gidiyorlar. Namaz ve ziyaretlerden sonra Peygamber Efendimiz’in Ebu Talip’le ticaret için gittiği Busra Şehrine gidiliyor ve bu bölge geziliyor. Busra’dan ayrıldıktan sonra Suriye’nin başkenti Şam şehrine varılıyor. Şam’da Son Osmanlı Padişahı Sultan Vahdettin’in mezarının bulunduğu Kanuni Süleyman tarafından Mimar Sinan’a yaptırılan Süleymaniye Camii ve Külliyesi geziliyor. Daha sonra Muhyiddin-i Arabi hazretlerinin türbesi ziyaret ediliyor. Buradan Osmanlı zamanından kalma meşhur Hamidiye çarşısında serbest zaman verilerek alışveriş yapılıyor. Serbest zaman sona erdikten sonra ise Suriye’de kebapçılar mekânında yemekler yeniyor. Ertesi gün Roma Tapınağı üzerine yükselen Emeviler zamanının şaheserlerinden meşhur Emeviye Camii geziliyor. Emeviye Camii içerisinde bulunan Yakup Peygamber’in türbesi de ziyaret edildikten sonra Peygamber Efendimiz’in torunu Seyyide Zeynep Camii ve türbesi ziyaret ediliyor. Daha sonra Sahabe Mezarlarına gidilerek ilk Müslümanlardan ve İslâmiyet’in ilk müezzini Bilâl-i Habeşi, Peygamber Efendimiz’in hanımları, kerbela şehitleri ve daha bir çok sahabe mezarları ziyaret edildikten sonra 18.inci asrın müceddidi Mevlânâ Halid-i Bağdadi Türbesine çıkılıyor. Üçüncü gün Hama şehrindeki değirmenler geziliyor ve Halep’e 20 km öncesinde bulunan, Emevi Devleti Hükümdarlarından Hz. Ömer’in oğlu ilk müceddid Ömer Bin Abdülaziz’in mezarı ziyaret ediliyor. Daha sonra Halep’e gelindiğinde Meşhur Halep Kalesi ve Halep Çarşısı Geziliyor. Daha sonra Halep Camisinde Zekeriya Peygamber türbesi ziyaret ediliyor.

Bütün bu ziyaretlerin ardından manevi olarak büyük bir yoğunluk yaşayan vatandaşlarımız tekrar Öncüpınar kapısından Türkiye’ye giriş yaparak turu sonuçlandırıyorlar.

Umut YAVUZ

08.05.2008


 

Senaryolarla ilgili değilim

TBMM Başkanı Köksal Toptan, “Asılsız ve mesnetsiz siyasî yapılanma senaryolarının şahsımla uzaktan yakından hiçbir ilişkisi yoktur” dedi. Bir süredir yazılı ve görsel basın ile çeşitli internet sitelerinde şahsını da içine alan spekülatif amaçlı ve asılsız birtakım siyasî haber ve yorumların yer aldığını hatırlatan Toptan, “Bu tür söylentiler, siyaset yapma anlayışımla da bağdaşmamaktadır” diye konuştu.

TBMM Başkanı Köksal Toptan, ‘’Asılsız ve mesnetsiz siyasi yapılanma senaryolarının şahsımla uzaktan yakından hiçbir ilişkisi yoktur’’ dedi. Toptan, hakkındaki iddialara ilişkin yaptığı açıklamada şunları kaydetti: ‘’Bir süredir yazılı ve görsel basın ile çeşitli internet sitelerinde şahsımı da içine alan spekülatif amaçlı ve asılsız bir takım siyasi haber ve yorumlar yer almaktadır. Bu gibi asılsız ve mesnetsiz siyasi yapılanma senaryolarının şahsımla uzaktan yakından hiçbir ilişkisi yoktur. Kaldı ki bu tür söylentiler, siyaset yapma anlayışımla da bağdaşmamaktadır.’’

/ Ankara

08.05.2008


 

Mahallî seçim hazırlığı erken başladı

BALIKESİR Demokrat Parti İl Başkanığı yerel seçimler için çalışmaya başladı. İl Başkanı M. Rafet Koylan başkanlığında toplanan ilçe başkanları tek tek söz alarak çözüm tekliflerini sundular.

İl Başkanı M. Rafet Koylan, “olumsuz şartlarda aldığımız görevimizde amacımız çıtayı daha yükseklere taşımaktır. DP’li olmak bir ayrıcalıktır. Siz değerli dava arkadaşlarım ilçelerimizde birer kale komunısınız. Biz bu sıkıntılı dönemleri 50 yıllık siyasi hayatımızda defalarca gördük. Şükürler olsun ki her sıkıntılı dönemden sonra aziz milletimizin engin hoşgörüsü ile başımız dik olarak güçlenerek çıktık. Sizleri böyle heyacanlı çalışma azmi ile dopdolu görmek bana güç verdi. bundan böyle durmak yok. Partimize ve ülkemize yapacağımız hizmmetlerde bir birimizle adeta yarış halinde olacağız. DP Balıkesir örgütü için bugünden itibaren yerel seçimlere kadar kırmızı alarm veriyorum” dedi.

Enver Tezer / Balıkesir

08.05.2008


 

CHP’den hükümete ‘’1 Mayıs’’ gensorusu

CHP, 1 Mayıs olaylarıyla ilgili Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında hazırladığı gensoru önergesini, TBMM Başkanlığına sundu.

CHP Grup Başkanvekilleri Hakkı Suha Okay, Kemal Kılıçdaroğlu ve Kemal Anadol’un imzasıyla sunulan gensoru önergesinin gerekçesinde, ‘’İstanbul’da 1 Mayıs kutlamalarının Taksim’de yapılmasını engelleyerek, toplantı ve gösteri özgürlüğünü ihlâl eden, açıklamaları ile güvenlik güçlerini orantısız kuvvet kullanmasına teşvik eden ve bu tutumu ile toplumsal barışı tehlikeye atarak çatışmacı bir süreç başlatan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında Anayasanın 98 ve 99’uncu, TBMM İçtüzüğünün 106. maddeleri gereğince gensoru açılmasını saygılarımızla arz ve teklif ederiz’’ denildi.

/ Ankara

08.05.2008


 

Tüzmen: İranla enerji alanında işbirliği yapacağız

DEVLET Bakanı Kürşat Tüzmen, İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki ile görüştü. Görüşmede, İran’ın ilk yabancı banka iznini Türkiye’ye vereceği, ikili ticaretin yerli para birimleriyle yapılabileceği konularının gündeme geldiği öğrenildi.

Çeşitli temaslar ve Türkiye-İran Ekonomik İşbirliği semineri için 120 kişilik heyetle dün Tahran’a gelen Tüzmen, bugün ilk olarak, aynı zamanda Türkiye-İran Karma Ekonomik Konsey eşbaşkanı da olan Dışişleri Bakanı Mutteki ile görüştü. Mutteki’nin makamında gerçekleşen görüşme, bir saatten fazla sürdü. Bakan Tüzmen, görüşmeden sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye ile İran arasındaki ticari ilişkilerin daha da geliştirilmesi için alışmaların bütün alanlarda devam ettiğini belirtti.

/ Tahran

08.05.2008


 

Kıdem tazminatında mutabakat aranacak

ÇALIŞMA ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kıdem tazminatı konusunun üzerinde mutabakat sağlanması gereken önemli bir konu olduğunu belirterek, ‘’Bu, günlerce tartışmamız gereken bir konu olduğu için bir an önce çıkması gereken bir yasa içerisinde alelacele getirilmesini doğru bulmuyoruz. Sosyal taraflarla bu konuyu konuşmamız gerekiyor’’ dedi.

Çelik, 22. İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası dolayısıyla Milli Kütüphanedeki toplantının çıkışında gazetecilerin sorularını cevapadı. Çelik, Kıdem Tazminatı’nın istihdam paketinde yer almamasıyla ilgili bir soruya da şu cevabı verdi: ‘’Kıdem tazminatı, bu yasaların içinde değildi. Kıdem tazminatı da tartışılması gereken önemli bir konu başlığı olarak bizim önümüzdeydi. Bu istihdam paketi bir an önce çıkması gereken bir düzenleme. Ayrıca sendikal mevzuatta yıllardır sürüncemede kalan bir konu. Çalışmalarımız dört koldan devam ediyor. Kıdem tazminatı ile ilgili konu ise aynen diğer düzenlemelerde olduğu gibi mutabakat sağlanması gereken önemli bir konu. Bu, günlerce tartışmamız gereken bir konu olduğu için bir an önce çıkması gereken bir yasa içerisinde alelacele getirilmesini doğru bulmuyoruz. Sosyal taraflarla bu konuyu konuşmamız gerekiyor.’’

/ Ankara

08.05.2008


 

Partilere hazine yardımı mahkemelik

LDP Genel Başkanı Cem Toker, açtıkları davada, Siyasi Partiler Yasası’nın, siyasi partilere hazine yardımını öngören ilgili maddesinin Anayasa’ya aykırılık iddiasının ciddi bulunarak, maddenin Anayasa Mahkemesine gönderilmesinin kararlaştırıldığını bildirdi.

Toker, Taksim Germir Palas Hotel’de düzenlediği basın toplantısında, Hazine’nin, 2002-2007 yılları arasında siyasi partilere 720 milyon YTL yardımda bulunduğunu ve bunun 300 milyon YTL’sinin AKP, 170 milyon YTL’sinin CHP, kalanın da MHP, DYP ve Genç Parti’ye verildiğini ifade etti. Mevcut yasa iptal edilmezse önümüzdeki genel seçimlerde sadece 3 partiye yaklaşık 1 milyar YTL yardım yapılacağını kaydeden Toker, bunun ‘’diğer siyasi partilerin oy değil, nal toplayacağı’’ anlamına geldiğini savundu. Toker, Ankara 5. İdare Mahkemesinde açtıkları davanın bir süre önce sonuçlandığını bildirdi.

/ İstanbul

08.05.2008


 

Cağaloğlu kitap satış mağazamız açılışa hazır

Uzun yıllardır Hamam Sokak, No: 4 adresinde hizmet vermekte olan İstanbul-Cağaloğlu’ndaki satış ve irtibat büromuz, bundan böyle İstanbul Valiliği karşısı Cağaloğlu Yokuşu üzerinde bulunan Cemal Nadir Sok, Nur İşhanı, No: 2 adresinde faaliyetini sürdürecek.

Cağaloğlu kitap satış mağazamızın açılış töreni, 10 Mayıs Cumartesi günü yapılacak. Okuyucularımız için bir buluşma yeri olarak da tasarlanıp, vitrin ve rafları başta olmak üzere baştan başa özgün bir şekilde tefriş edilen büronun bir çizgi oluşturarak yurt sathına yayılması hedefleniyor.

Son hazırlıkları tamamlanan Cağaloğlu bürosu; hem merkezî bir yerde, hem de geniş ve ferah bir mekâna sahip olması bakımından dikkatleri çekiyor. Bürokrasiden sivil toplum kuruluşlarına, medya dünyasından eğitim camiasına kadar geniş bir kesimin davetli olduğu görkemli açılış törenine okuyucularımızın da yoğun ilgi göstermesi bekleniyor.

Sürdürülen çalışmalar ve açılış töreni hakkında bilgi veren Yeni Asya Medya Grup Genel Müdürü Recep Taşcı, Cağaloğlu kitap satış mağazasının bir zincirin ilk halkası olduğunu ifade ederek kurumsallaşmaya önem verdiklerini söyledi. Taşçı “Bu tarz merkezleri önce İstanbul’un muhtelif yerlerinde, daha sonra da Türkiye genelinde öncelikli olarak Ankara ve diğer şehirlerimizde de sırasıyla faaliyete geçireceğiz. Bu mekânımızın diğer yerlerimize bir model olması arzusundayız” dedi. Bütün okuyucularımızı 10 Mayıs’taki açılışa beklediklerinin altını çizen Taşcı, “Açılışımıza İstanbul ve Anadolu’dan herkesi bekliyoruz. Bu mekânın Yeni Asya okuyucularının ve ona gönül verenlerin bir buluşma noktası olmasını diliyoruz” şeklinde konuştu.

Cağaloğlu’nun kendileri için manevi bir değeri olduğunu ifade eden Yeni Asya Medya Grup Satış ve Pazarlama Müdürü Faik Altun da, “Yeni Asya’nın temelleri Babıâli dediğimiz yayıncılığın bu merkezinde atılmıştır. Dolayısıyla biz de hiç vazgeçemeyeceğimiz bu önemli mekânda geniş ve güzel bir kitap satış mağazası açmanın heyecanını yaşıyoruz” dedi. Mağazanın 10 Mayıs’taki açılışa hazır hâle getirildiğini anlatan Altun, “Burada başta Risâle-i Nur Külliyatı olmak üzere, muhtelif yeni eserler, dinî, tarihî ve ansiklopedik eserlerimizle birlikte, piyasada rağbet gören yazarların eserlerini de satışa sunacağız.” ifadelerini kullandı.

Umut YAVUZ / İstanbul

08.05.2008


 

Özcan, Kafkasya konferansında konuşacak

Birleşik Kafkasya Derneği’nin organize ettiği “Dünü ve Bilinmeyen Yarını ile Kafkasya” anma, sergi ve konferans etkinlikleri 11 Mayıs 2008 Pazar günü Bakırköy Cem Karaca Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

Kafkasya’nın sorunları ile geleceğinin masaya yatırılacağı etkinliklere gazetemiz Dış Haberler Müdürü Mustafa Özcan da konuşmacı olarak iştirak edecek. Fotoğraf sergisi, Kafkasya halk dansları gösterisi ve konserler ile renklendirilecek olan programda konusunda uzman konuşmacılar Kafkasya meselesini ele alacak.

Haber Merkezi / İstanbul

08.05.2008


 

Bakanlıktan geliyorum diyen hırsız!

Bursa’nın merkez Osmangazi ilçesinde Sağlık Bakanlığı’ndan geldiğini söyleyen kimliği belirsiz bir kişi, tansiyonunu ölçtüğü yaşlı adamın bankamatik kartı, sigorta kartı ve bin 750 YTL parasını alarak kaçtı.

Polis vatandaşlara; “Personel kimlik kartını göstermeyen kimseye inanmayın’’ uyarısında bulundu. Edinilen bilgiye göre, Maksem Mahallesi Buzcu Çıkmazı’nda ikamet eden Sabri Sarıtan’ın (75) evine gelen bir kişi, Sağlık Bakanlığı’ndan geldiğini, bir şirket adına araştırma yaptığını söyleyerek içeriye girdi. Ev sahibinin uyarısı üzerine evin bahçesine çıkan şüpheli kişi, tansiyon cihazını çıkarak yaşlı adamın tansiyonunu ölçmek istedi. Bu sırada Sarıtan, ceketini çıkardı. Şüpheli kişi, tansiyonu ölçtükten sonra evden ayrıldı. Şahıs gittikten sonra ceketinin ceplerini kontrol eden Sarıtan, içerisinde nüfus cüzdanı, bankamatik ve SSK kartı ve bin 750 YTL bulunan zarfın olmadığını görünce polise müracaat etti. Dolandırıcının yakalanması için polis geniş çaplı soruşturma başlattı.

08.05.2008


 

Akdeniz Birliği asla AB’nin alternatifi değil

Fransa’nın Avrupa işlerinden sorumlu Devlet Sekreteri Jean Pierre Jouyet, ülkesinin önerdiği “Akdeniz Birliği” projesinin, asla Türkiye’nin AB ile ilişkilerine ikame ya da alternatif olmadığını söyledi.

Jouyet, NTV’ye verdiği röportajda, projenin AB’ye alternatif oluşturup oluşturmadığının sorulması üzerine, “Şunu çok açık şekilde söylemek istiyorum: Bu bir Avrupa projesidir. Asla Türkiye’nin AB ile ilişkilerine ikame ya da alternatif değildir” dedi. Jouyet, projeyle yapmaya çalıştıklarının Avrupa düzeyinde Lizbon sürecini iyileştirmek olduğunu vurgulayarak, Türkiye’nin de bu projede yer almasının önemli olacağına işaret etti. “Türkiye, terörle mücadelesi konusunda Fransa’nın desteğine güvenebilir mi” sorusuna karşılık da Jouyet, bu konuda iki ülke arasındaki ilişkilerin netliğe kavuştuğunu belirterek, Fransa’nın Türkiye’ye güvenlik açısından destek sunmaya hazır olduğunu söyledi. Jouyet, “Fransa, Türkiye’nin çeşitli terörist eylemlere karşı yürüttüğü mücadeleyi desteklemektedir” dedi.

Jouyet, Türkiye’nin AB’ye tam üyeliği konusunda tarih tahmini olup olmadığı sorusunu cevaplarken de bu konuda tahminde bulunmanın zor olduğunu, bunun uzun bir süreç olduğunu belirtti. Jouyet, “Bu hem AB, hem Türkiye için önemli bir süreçtir. Bu, Türkiye’deki reformların temposu ve genişliğine de bağlıdır. Fransa, Türkiye’deki reform sürecini tümüyle desteklemektedir” dedi. Fransa’nın dönem başkanlığının Türkiye konusunda tamamen tarafsız, adil ve dengeli olacağını yineleyen Jouyet, “Fransa, Türkiye ile müzakere sürecine hiçbir şekilde engel çıkartmayacaktır” dedi. Fransa’nın bu çerçevede komisyonun önerilerine saygılı davranacağının ve sadece Türkiye’nin yerine getirdiği kriterlere göre karar alacağının altını çizen Jouyet, “Bu anlamda da Türkiye’nin hem kendi çıkarları, hem Avrupa’nın çıkarları açısından kendi üzerine düşenleri yaparak reformları sürdürmesi lehinedir. Ama her halükarda Fransa, kendi üzerine düşen görevi eksiksiz bir şekilde yerine getirecektir” ifadesini kullandı. Türkiye’nin çok büyük bir ülke olduğunu ve Türkiye ile son derece yakın ilişkiler içinde olmak istediklerini belirten Jouyet, Fransa’nın Türkiye’deki üçüncü yabancı yatırımcı ülke olduğunu ve 300’ün üzerinde Fransız şirketinin Türkiye’de yatırım yapmakta olduğunu vurguladı.

/ Ankara

08.05.2008


 

Hükümet emanet parayı istediği gibi kullanamaz

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, işçi ve işverenlerin ödediği paralardan oluşan İşsizlik Sigortası Fonu’nun, ‘’GAP’ta istihdamı artırmak’’ gibi bahanelerle içinin boşaltılmasına izin vermeyeceklerini belirtti.

Aygün, ‘’Hükümet, İşsizlik Sigortası’nda biriken bu parayı canının istediği gibi kullanamaz’’ dedi. Aygün, yaptığı yazılı açıklamada Hükümetin, Nisan 2008 sonu itibariyle 33,4 milyar YTL biriken İşsizlik Sigortası Fonu’na göz diktiğini ve bu paraya el koymanın yollarını aradığını savundu. İşsizlik Sigortası Fonu’nda biriken paranın işçi ücretlerinden her ay kesilen yüzde 1, işverenin yaptığı yüzde 2’lik katkı ve Devletin yüzde 1’lik katkısından oluştuğunu belirten Aygün, ‘’Hükümet kendisine emanet edilen bu parayı istediği gibi kullanamaz. Bu parayı amacı dışında kullanmak hukuk dışılıktır. Eğer yasa TBMM’den böyle çıkarsa, Anayasa Mahkemesi iptal eder. Yüksek yargının, işçinin ve işverenin alın terinin biriktiği Fon’un içinin boşaltılmasına izin vermeyeceğini biliyorum’’ dedi.

Sinan Aygün, TBMM’deki tasarıyla Fon’dan birçok alana para dağıtılmasının yolunun açılmak istendiğini belirterek, işçi ve işveren sendikalarını, işsizlik sigortasına sahip çıkmaya çağırdı. Sosyal güvenlik sisteminin bugünkü sorunlu yapısının altında bu kuruluşların birikimlerinin geçmişte amaç dışı kullanılmasının yattığı uyarısında bulunan Aygün, SSK’nın birikimlerinin KİT’lere ‘’ucuz kaynak’’ olarak aktarılmasının bugünkü sosyal güvenlik açıklarının temel nedeni olduğunu söyledi. Aygün, bugün sahip çıkılmaz ise işsizlik sigortası sisteminin de bir süre sonra açık vermeye başlayarak sosyal güvenlik sisteminin açığını daha da büyüteceğini vurguladı.

“DEVLET, VERDİĞİ PARAYI

VERGİYLE GERİ ALIYOR”

Fondan GAP’a aktarılacak kaynağın devletin fona yaptığı katkının faiz geliriyle karşılanacağının iddia edildiğini hatırlatan Aygün, devletin son iki yıldır fona yaptığı katkının büyük bölümünü ‘’vergi’’ adı altında zaten geri aldığını belirtti. Aygün, ‘’Devlet yabancı yatırımcılardan alamadığı faiz vergisini İşsizlik Sigortası Fonu’ndan söke söke alıyor’’ diye konuştu. Aygün, GAP ve benzeri gibi alt yapı yatırımlarını yapmanın devletin asli görevi olduğunu belirterek, devletin bu görevini asıl gelirleri olan vergi gelirleriyle yapması gerektiğini ifade etti. Milyonlarca işsizin 2-3 yıl gibi çok uzun zamandır iş bulamadığı bir ülkede, çok az sayıdaki işsize en fazla 10 ay gibi bir süreyle çok düşük miktarlarda ödemeler yapılarak biriktirilen paranın bu şekilde kullanılmasının gelecekte çok büyük sorunlara yol açacağını savunan Aygün şunları söyledi: ‘’Yaklaşan mahalli idareler seçimleri öncesinde hükümet seçim yatırımları için aradığı kaynağı sanki işçinin, işverenin, işsizin parasında bulmuş. Yatırımlara kaynak aktaracağız bahanesiyle İşsizlik Sigortası Fonu’nun içinin boşaltılmasından korkuyorum. Buradan alınacak parayla yapılacak yatırımlar hangi müteahhitlere ihale edilecek? Kimlere kaynak aktarılacak? Eğer bu para gerçekten istihdam yaratmak için kullanılacaksa çok daha iyi alanlar bulunabilir. Şimdiye kadar 33,4 milyar YTL biriken Fon’dan işsizlere şimdiye kadar sadece 1,6 milyar YTL ödenmiş. Bu yüzden bir süre işçiden ve işverenden fona pirim kesintisi yapılmaz. Böylece, istihdam üzerindeki yük yüzde 3 oranında azalır. Bu para illa da yeni istihdam yaratmak için kullanılacaksa, istihdamı yaratacak olana, paranın asıl sahibi olan sanayiciye, esnafa aktarılabilir.’’

/ Ankara

08.05.2008


 

Urfa kuraklıktan kavruluyor

Türkiye’nin en verimli tarım arazilerinin bulunduğu Şanlıurfa, bu yıl kuraklıktan en çok etkilenen illerin başında geliyor. Türkiye’nin en büyük ikinci tahıl ambarı konumundaki Şanlıurfa’da, kuru tarımın yapıldığı alanlarda ilkbahar ve kış aylarında yeterli yağış düşmemesi sonucu etkili olan kuraklık nedeniyle bazı çiftçiler tarlalarını yeniden sürerken, nadasa bırakılan bazı tarlalarda koyunlar otlatılıyor.

Nisan ayı uzun yıllar sıcaklık ortalamasının 33.9 derece olduğu Şanlıurfa’da, bu yıl aynı dönemde sıcaklıklar zaman zaman 34-35 dereceye kadar yükseldi. Buna karşılık geçen yılın ilk çeyreğinde metre kareye 457 milimetre yağışın düştüğü kentte, bu yıl yağış ortalaması 180 milimetreye kadar geriledi. Kuraklığın boyutunun belirlenmesi için geçen hafta bir toplantı yapan ve bazı köylerde incelemelerde bulunan Tarım İl Müdürlüğü ekipleri, kuraklıktan etkilenen alanları belirlemeye çalışıyor.

Şanlıurfa Tarım İl Müdürü Abdullah Keskin, yaptığı açıklamada, bu yıl özellikle kuru tarımın yapıldığı buğday, arpa ve mercimek ekili alanlarda kuraklığın etkili olduğunu belirtti. İl genelinde 9.4 milyon dekar hububat ekili alanın, ancak 3.6 milyon dekarlık bölümünün sulanabildiğini aktaran Keskin, 5.8 milyon dekarlık arazide ise kuru şartlarda tarım yapıldığını kaydetti. Şanlıurfa’da uzun yıllar yağış ortalamasının 450 milimetrenin üzerinde gerçekleştiğini, ancak bu yıl yağış ortalamasının 183 milimetreye kadar gerilediğini aktaran Keskin, şunları söyledi: ‘’Bu yıl özellikle kuru tarımın yapıldığı buğday, arpa ve mercimek ekili alanlarda kuraklık etkili oldu. Bu arazilerde rekolte kayıpları olacaktır. Kuraklıktan etkilenen çiftçilerimizin bize müracaat etmesi durumunda, İl Hasar Tespit Komisyonu yerinde inceleme yaparak, hasarın boyutunu belirleyecektir. Uygulamadan bütün mal varlığının yüzde 40’ının üzerinde zarar gören üreticilerimiz faydalanabilir.’’

/ Şanlıurfa

08.05.2008


 

Işıl Karakaş AİHM’deki görevine başladı

Prof. Dr. Işıl Karakaş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ndeki (AİHM) Türkiyeli ilk kadın yargıç olarak görevine başladı.

Avrupa Konseyi (AK) Parlamenterler Meclisi’nin şubat ayında hükümetin gösterdiği üç aday arasından seçtiği Karakaş, dün düzenlenen yemin töreniyle Rıza Türmen’in yerini aldı. Karakaş, Fransa, Stasbourg’da bulunan mahkemede altı yıl boyunca görev yapacak. Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi Karakaş’ın alışma alanları arasında Avrupa Birliği Hukuku ve Uluslararası İnsan Hakları Hukuku yer alıyor.

Karakaş, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi ile Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. Prof. Karakaş’ın, Avrupa Birliği (AB) ve Avrupa anayasaları konusunda yayımlanmış çok sayıda makalesi ile “Ulusalüstü Anayasal Düzen Olarak Avrupa Topluluğu Hukuk Düzeni Egemenliği” ve “Avrupa Topluluğu Hukuk Düzeni ve Ulus- Devlet Egemenliği” başlıklı iki kitabı bulunuyor. Türkiye’nin yeniden AİHM yargıçlığına aday göstermediği Türmen 1998’den beri bu görevi yapıyordu. Türmen daha önce de Türkiye’nin Avrupa Konseyi Daimi Temsilcisi’ydi.

/ Starsbourg

08.05.2008


 

Tarım işçileri için kanun teklifi

DTP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, 50’den az tarım işçisi çalıştırılan işletmelerdeki işçilerin İş Kanunu kapsamına alınmasına ilişkin teklif verdi.

Tuncel, TBMM Başkanlığına sunduğu kanun teklifinde, iş sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin düzenlemelerin, 50 ve daha az sayıda işçinin çalıştığı iş yerlerindeki tarım işçilerinin geçerli olmadığını belirtti. DTP’li Tuncel, 50’den az tarım işçisi çalıştırılan iş yerlerindeki tarım işçilerinin de İş Kanunu kapsamına alınmasını önerdi. DTP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis ise TBMM Başkanlığına sunduğu kanun teklifinde, 1972 yılında çıkarılan ‘’Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın Ölüm Cezalarının Yerine Getirilmesine Dair Kanunun’’ yürürlükten kaldırılmasını istedi.

/ Ankara

08.05.2008


 

Teknoloji Yüksek Kurulu 16 Mayıs’ta toplanacak

Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK) 16 Mayısta toplanacak. Toplantıda, Türkiye’nin bilim ve teknoloji alanındaki geleceğe yönelik atılacak adımlar için öngörülen karar taslakları onaya sunulacak.

TÜBİTAK’tan yapılan yazılı açıklamada, BTYK’nın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında 16 Mayıs Cuma günü, TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsünde toplanacağı bildirildi. Başbakan Erdoğan’ın konuşması ile başlayacak Kurul’da, önceki toplantılarda alınan kararlara ilişkin gelişmelerin değerlendirileceği ve Türkiye’nin bilim ve teknoloji alanındaki geleceğine yönelik atılacak adımlar için öngörülen karar taslaklarının onaya sunulacağı kaydedildi.

/ Ankara

08.05.2008


 

İş müfettişleri, kömür ocaklarına ceza yağdırdı

Zonguldak’ta, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) ve bazı özel kömür ocağı işletmelerine, iş güvenliği ve işçi sağlığına yönelik denetimlerde tespit edilen eksiklikler nedeniyle 998 bin 387 YTL para cezası uygulandı.

Alınan bilgilere göre, maden ocaklarında meydana gelebilen kömür tozu ve grizu patlaması, göçük, karbonmonoksit zehirlenmesi, metan gazı ve karbondioksit boğulması gibi kazalarda çok sayıda madenci hayatını kabedeliyor. Zonguldak’ta taş kömürü üretiminin başladığı yıl olarak kabul edilen 1848’den bugüne kadar ocaklarda yaşanan kazalarda 4 bini aşkın madencinin öldüğü havzada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı iş müfettişleri denetimler yapıyorlar. TTK’nin yanı sıra şehirde 2004’te yürürlüğü giren Maden Kanunu ile resmi niteliğe kavuşan 25 civarındaki özel sektörün işlettiği maden ocaklarında müfettişler, işçi sağlığı, iş güvenliği, ücret dağılımı, hafta tatili, çalışma saatleri ve yıllık izin gibi konularda teftişlerde bulunuyorlar.

/ Zonguldak

08.05.2008


 

Bakan Yıldırım’ın, şikâyet kapısı açık

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, performansını internet sitesinde düzenlediği 3 ayrı anketle ölçüyor. İnternette bir süre önce ‘’www.binaliyildirim.com.tr’’ adresli sitesini aktif hale getiren Yıldırım, vatandaşların şikayet ve taleplerini doğrudan iletebilecekleri yeni bir kapı açtı.

Hergün çok sayıda talebin iletildiği sitenin 377 kayıtlı üyesi bulunuyor. Ziyaretçi defterinin de yer aldığı sitede, Yıldırım’ın öz geçmişi, iş hayatı, ailesi, siyasi yaşamı, faaliyetleri ve fotoğraf arşivi yer alıyor. Yıldırım, performansını sitede düzenlediği 3 ayrı anketle ölçmeye çalışıyor. ‘’Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın bakanlığı süresince sergilediği performansı nasıl değerlendiriyorsunuz?’’ başlığı altındaki ankete, bugüne kadar 2090 oy gönderildi. Oyların yüzde 66.5’i ‘’Çok iyi’’, yüzde 13’ü ‘’çok kötü’’, yüzde 11.5’i ‘’iyi’’, yüzde 8’i ‘’kötü’’ ve yüzde 1’i ‘’orta’’ şeklinde dağıldı.

/ Ankara

08.05.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler