Hac kesin kayıtları devam ederken, kur'alarda daha pahalı olan kategori tiplerini tercih edenlere öncelik tanındığı iddiaları vatandaşları üzüyor
2008 yılı haccı için Diyanet İşleri Başkanlığı’na müracaat eden 770 bin kişiden sadece 100 bin kişi hacca gidebilecek. 8 Nisan’da başlayan hac kesin kayıtları ise 22 Nisan’da son bulacak. Ancak hac kuralarında uygulanan kuralların çifte standart olduğunu düşünenler var. Bir basın açıklaması ile bu konudaki kaygılarını duyuran İnanç Turizm Seyahat Acentaları ve Gönüllüleri Birliği Derneği (İNTURSAB), şu an hac kur'a çekiminde uygulanan kurallarla, fazla para verenler ile az para verenler arasında bir ayrımcılık yapıldığını öne sürüyor. İNTURSAB’ın yaptığı yazılı açıklamada hac için müracaat edenlerden 120 bininin “müstakil tip” (özel banyolu odası olan binalar), 17 bin kişinin “otel tipi” (4 ve 5 yıldızlı oteller) geri kalan 663 bin kişinin ise “normal tip” (müşterek banyolu daireler) organizasyonları tercih ettiği bilgisi yer alıyor. Açıklamanın devamında ise şu ifadeler sıralanıyor:
“Türkiye’nin toplam kontenjanı görevliler haricinde 100 bin kişi olduğu dikkate alınarak bu kontenjanın yüzde 60’ını normal tip tercih edenlere, yüzde 30’unu müstakil tip tercih edenlere, yüzde 10’unu ise otel tipini tercih edenlere tahsis eden Hac kurulu eleştiriliyor. Türkiye genelinde normal tip için müracaat eden toplam 663 bin kişiden yaklaşık 60 bini yani başvuranların sadece yüzde 10’u hacca gitme imkânı bulabilirken, müstakil tipe müracaat eden yaklaşık 120 bin kişiden 30 bini yani yüzde 25’i hacca gitme imkânı bulmuş olacak. Otel tipine müracaat eden 17 bin kişiden ise 10 bini yani yaklaşık yüzde 60’ı hacca gitme imkânı buluyor. Görüldüğü gibi öncelik fazla para ödeyebilenlere verilmiş. Buna gerekçe olarak müstakil ve otel tiplerine müracaatı teşvik etmek gösteriliyor.” Açıklamanın devamında bu durumun yol açtığı çifte standart eleştirilirken şu ifadelere yer verilmiş: “Yıllarca hac hazırlığı yapmış, yaşı sekseni bulmuş insanların hacca gitme şansı bulamadığında nasıl gözyaşı döktüğü dikkatlerden kaçmış görünüyor. Bu yaşlı ve çaresiz insanlar, “ben gelecek seneye kadar yaşar mıyım” endişesiyle, istismarcılara alet olmayı dahi göze alarak her türlü ihtimali zorlamak durumunda kalıyor.”
Basın açıklamasında İslâm ülkelerinden bazılarının yaşlılara özel kontenjan ayırarak öncelik tanıdığı ve bu ülkelerden birinin de Ürdün olduğu belirtiliyor. İNTURSAB tarafından yapılan açıklama şu ifadelerle son buluyor: “Hac üzerine farz olan Müslümanlar arasında ayrım yapılmamalı, yapılacaksa yaşlı, özürlü ve mazereti olanlara pozitif ayrım yapılmalıdır. Daha çok para verebilenlere öncelik tanımanın doğru olmayacağını savunuyoruz. Bizim düşüncemiz kur'aların eşit şartlarda çekilmesi ve herkesin sırası adil şartlarla belirlendikten sonra kayıt esnasında gerekli teşvik ve yönlendirmenin yapılmasıdır. Bir kategoriden daha fazla kâr elde etme imkânı var diye o kategoriye müracaat edenlere öncelik verilmesi haccın ruhu ile bağdaşmayan hatalı bir uygulamadır. Hac Kurulu ve Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuyu yeniden gözden geçirmelidir”
|