|
|
|
Geçmiş, bir sokak ileride |
YAKLAŞIK 4 bin yıllık geçmişe sahip olan Tokat’ın Zile ilçesindeki tarihî evler, yıllara meydan okuyor. Tarihi kaynaklara göre, Ninova melikesi Semiramis tarafından milattan önce 1600 yıllarında kurulduğu belirtilen, uzun geçmişi içerisinde Hitit, Frig, Pers, Pontus, Roma ve Bizans kültürlerinin tesiri altında kalan Zile’de, çeşitli devirlere ait olmak üzere Hititlere, Friglere, Selçuklulara, Perslere, Romalılara, İlhanlılara, Danişmentlilere, Ertanlılara ve Osmanlılara ait tarihî eserleri görmek mümkün.
Coğrafî konumu itibariyle de tabiî yapısını bugüne kadar korumayı başaran ilçede, iç içe geçen tarihî evlerden oluşan sokaklar yerli ve yabancı turistlerin gözde mekânları arasında.
Mimarisiyle dikkat çeken tarihî Zile evleri, yapısı ve dış görünüşüyle görenleri geçmişe götürüyor. Bozulmadan bugüne kadar ayakta durmayı başaran ve buram buram tarih kokan evlerden oluşan sokaklar, ilçeyi gezenleri büyülüyor.
İlçenin sosyal yapısını da etkileyen evler, günümüzde kopmak üzere olan komşuluk ilişkilerini de korumayı başaran yapılar olarak görülüyor.
|
/ TOKAT
06.04.2008
|
|
|
‘Sevgi için yaratıldık, sevgi için diriltileceğiz’ |
SİNCAN Yeni Asya Okuyucularının organize ettiği “Bediüzzaman ve Sevgi” isimli konferans, Sincan kültür Merkezinde geniş bir katılımla gerçekleşti-rildi. Konferansta konuşan gazetemiz yazarı İslâm Yaşar, insanların sevgi için yaratıldığını ve yine sevgi için diriltileceklerini belirtti.
Program, Ömer Erdem’in Risâle-i Nur’da geçen Bediüzzaman’a yazılan şiirlere yaptığı besteleri dinleyicilerle paylaşmasıyla başladı. Ardından açılış konuşmasını gerçekleştiren Alaattin Erdoğan, sevginin kâinatın mayası olduğunu ve Bediüzzaman’ın çok büyük bir âlim olduğunu belirtti. Konuşmasına, insanların sevgi için yaratıldığını ve yine sevgi için dirilteceğini söyleyerek başlayan İslâm Yaşar, “Cenâb-ı Hakkın Vedud ismi, “Mahlukatını seven ve zişuurları sevgisine, muhabbetine mazhar eden” demektir. Yani, sevdiğini fark ettiren, hissettiren ve bunlar yaparken de onların da sevmelerini ve sevilmelerini isteyen demektir. Biz, Cenâb-ı Hakkın bizi sevdiğini hissediyoruz. Cenâb-ı Hakkı her şeyden çok seviyoruz, fakat Cenâb-ı Hak kendisiyle birlikte kendi mahlûkatını da sevmemizi istediğine göre, acaba mahlukatı seviyor muyuz dediğimizde; karşımıza kocaman bir soru işareti çıkar. O zaman Cenâb-ı Hak bize sevdiğini hissettiriyorsa, biz de Cenâb-ı Hakka sevdiğimizi hissederek başka mahlûkatı sevmemiz gerekiyorsa, bu da hayatın çekirdeği sevgidir demektir. Sevgi için yaratıldık ve sevgi için de diriltileceğiz demektir.” şeklinde konuştu. Allah’a duyulan sevgiyi hayata ölçü yapmanın muhabbet fedailerinin birinci hedefi olduğunu söyleyen Yaşar, “Muhabbet fedaisinin birinci hedefi, muhabbet-i İlahiye olmalı. Allaha muhabbet, Allah’ın sevgisini hayata ölçü yapmak… Bu nedenle, muhabbet fedaisi olmak kolay değildir. Muhabbet fedaileri sadece canlarını değil, hayatlarını, ömürlerini dahi, muhabbet için feda ediyorlar. Ama bu feda ettiklerimizi, hem de hiç husumet göstermeden gerçekleştirmek, herkesin yapabileceği bir şey değildir” dedi.
|
Cemil YÜZER
/ ANKARA
06.04.2008
|
|
|
Rus çocuklarına Türk masalı |
RUSYA’DA düzenlenecek ‘’Türk Kültürü Yılı’’ faaliyetleri kapsamında Anadolu Üniversitesi (AÜ) Öğretim Görevlisi Amine Aygistova’nın çalışmasını yaptığı Rusçaya çevrilen Türk masalları kitabı, Rus öğrencilere dağıtılacak.
Yaklaşık iki yıl önce Rus masallarını Türkçeye çeviren AÜ Güzel Sanatlar Fakültesinin Ukrayna uyruklu öğretim görevlisi Amine Aygistova, bu kez de beş Keloğlan masalını Rusçaya çevirdi. Aygistova, Rusya’nın başşehri Moskova’daki 1122 nolu san'at okuluyla irtibata geçti. Bu okulda hayal gücü yüksek ve iyi resim çizen 20 öğrenci arasında resim öğretmeni Tatyana Aloyşina gözetiminde yarışma yapıldı. Vladimir Spivakov Vakfı’nın işbirliğiyle projeye görsel zenginlik katması amacıyla düzenlenen yarışmada her çocuk okuduğu masalları, hayal gücüne göre resimledi. En iyi resim çizen altı öğrenci belirlenerek, masalları resimlemeleri istendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtım Genel Müdürü Özgür Özarslan’ın onay verdiği Türk Masallarının Rusçaya Çevrilmesi Projesinde’’ seçilen resimler, hazırlanacak kitapta yer alması amacıyla Türkiye’ye gönderildi. Kültür ve Turizm Bakanlığının sponsorluğunda hazırlanan kitaplardan 20 bin adet basıldı. Hazırlanan kitaplar, ‘’Türk Kültür Yılı’’ faaliyetleri kapsamında Türkiye’nin Moskova Büyükelçiliği tarafından Rusya’daki okullarda öğrenim gören öğrencilere dağıtılmak üzere yetkililere teslim edilecek.
|
/ ANKARA
06.04.2008
|
|
|
Avrupalı ve Türk sinemacılar “köprü”de buluşacak |
27. ULUSLARARASI İstanbul Film Festivali kapsamında düzenlenen, Avrupa ve Türkiye’den sinemacıların büyük ilgi gösterdiği ‘’Köprüde Buluşmalar’’ çerçevesinde, 15-16 Nisanda Fransız Kültür Merkezi’nde 3 seminer yapılacak.
Uluslararası İstanbul Film Festivali içinde yer alan ‘’Köprüde Buluşmalar’’ faaliyetinin bu yıl üçüncüsü düzenlenecek. Türkiye’deki iş birliğini araştıran Avrupalı yapımcıları, meslektaşlarıyla buluşturarak, ortak yapım ihtimallerini ve planlanan projelerde bugüne kadar karşılaştıkları zorlukları tartışabilecekleri ortak bir platform oluşturmayı amaçlayan ‘’Köprüde Buluşmalar’’ çerçevesinde, Fransız Kültür Merkezi’nde üç seminer yapılacak. Avrupa’dan ve Türkiye’den sinemacıların büyük ilgi gösterdiği ‘’Köprüde Buluşmalar’’a aralarında Arte, Eurimages, Fortissimo ve Greenhouse’un da bulunduğu kurumların temsilcileri katılacak. ‘’Köprüde Buluşmalar’’ kapsamında 15 Nisanda ilk kez bir proje geliştirme atölyesi düzenlenecek. Türkiye’den uzun metrajlı film projelerine açık olacak atölye, sinemacılar için projelerini sunacakları uluslararası bir platform sağlamayı ve yapım sürecini başlatmaları için gerekli desteği bulmalarına olanak vermeyi amaçlıyor.
|
06.04.2008
|
|
|
|